Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

AL EVETINI SOK CEBINE !


RunTimeError

Önerilen İletiler

Neyine inat anlamiyorum aynen seriatcilarin yaptigi gibi Avrupa´dan bir cok bölücü evet oyu vermek icin Türkiye gitmistir bu neyi gösteriyor o bahsettiginiz oy orani bölücülere aittir cogunluk olarak Orda yasayan terörden uzak insanlarda sindirilerek oy kullanmasi engellenmistir Evet oyu verecekler salinmistir... Orda göstermelik olaylar göz boyamadir olayi saptirmak adina...Anladin mi güzel kardesim..

Bakin sayin Efendi Türkler, ben burada resmi vrilere göre konusuyorum, siz ise sadece varsayim ve kendi düsüncenize göre yaziyorsunuz.

 

Diyarbakir'da sandiga gidenlerin orani %29,4 ise geriye kalan ya tembelliginden yada boykottan gitmedi oluyor. Bu gercegi söylemenin neresi inat oluyor? Kimin neden ve nasil sandiga gitmediginide sadece sizden ögrenecek degiliz. Isimize gelmeyince vatandaslar korkudan gitmiyor oluyor. Hayir efendim bunu tümüyle böyle kabul edemeyiz. Acikca bölge halki BDP'nin görüsü dogrultusunda boykot etmistir ve biz bu gercegi hazmedemiyoruz. Arkasindan derhal baski yaptilar hikayesini uyduruyoruz.

 

Diger taraftan idaa ettiginiz "bölücü" evet oyu kullanmak icin Türkiye'ye gitmistiri isbatlamaniz gerekmezmi? Yoksa herkes bir iddaada bulunur ve ortam karman corman olur. Her Kürt vatanadsida BDP'li olmayacagina göre tabiiki anayasa oylamasina evet diyenlerde olacaktir aynen hayir diyenler olacagi gibi. Gercekleri hazmetemyide ögrenmemiz gerekli.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Diyarbakır'da 600-700 Stk vardır bunların 10 tane yada 20 tanesi evet diyeceğini açıklamış olabilir bu onların özgür tavırlarıdır,Bdp kimseyi asıp kesmekle tehdit etmedi Boykot isterken,hiç kimseye ''Bertaraf olursun'' demedi,isteyen Boykot'a katıldı istemeyen katılmadı,Chp ve Mhp'ye Şirinlik gösterecek değildi elbette çünkü bu iki parti Kürt halkının varlığını bile halen inkar etmek gibi saçma bir tutum içerisindedirler.

 

Akp'nin propagandasını yapmadım,yapmamda ancak bu bazı gerçekleri gözardı edeceğim anlamınada gelmez,ben tekrar tekrar aynı şeyleri söylerim çünkü bu gerçektende doğrudur,Türkiye Cumhuriyeti Devletini Yönetebilecek vazfa sahip tek parti şu anda Akp'dir,ben bu Partinin Bdp olmasını çok isterdim ama değil,sırf Bdp'nin Kürt Sorunu ile ilgili tutumlarını benimsiyorum diye kendimi kandıracak değilim,sizede tavsiyem bu şekilde objektif bir yaklaşım gösterenizdir...

BDP'liler gibi konuşmayı bırakın artık.Çünkü İnandırıcılığını her gecen gün yitiriyor.

Kimse tehtid edilmedi öylemi:

 

Referandumda 'evet' oyu vereceğini açıklayan Kürt işadamı Raif Türk'ün Diyarbakır'daki mermer ocağı PKK'lılarca oylamadan bir gün önce basılmış.İş makinaları ve bina ateşe verilirken duvarlara boykot yazıları yazıldı. Olayları doğrulayan Raif Türk kendilerini güvende hissetmedikleri için Bingöl’deki maden ocağını kapattığını ifade etti.

hürriyet.

Yada doğudaki bazı okullarda refaranduma gidenlerin araçlarının yakılması,oy kullananlara saldırıda bulunulması.

kimi kandırıyorsunuz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BDP'liler gibi konuşmayı bırakın artık.Çünkü İnandırıcılığını her gecen gün yitiriyor.

Kimse tehtid edilmedi öylemi:

 

Referandumda 'evet' oyu vereceğini açıklayan Kürt işadamı Raif Türk'ün Diyarbakır'daki mermer ocağı PKK'lılarca oylamadan bir gün önce basılmış.İş makinaları ve bina ateşe verilirken duvarlara boykot yazıları yazıldı. Olayları doğrulayan Raif Türk kendilerini güvende hissetmedikleri için Bingöl’deki maden ocağını kapattığını ifade etti.

hürriyet.

Yada doğudaki bazı okullarda refaranduma gidenlerin araçlarının yakılması,oy kullananlara saldırıda bulunulması.

kimi kandırıyorsunuz.

Boykot icin tehditlerinde oldugu kanisindayim, ama genel olarak boykot yapanlarinda kendi iradesiyle yaptigina inaniyorum. Tehdit sadece PKK tarafindan degil ülkenin basbakani tarafindan dahi dogrudan yapildi. O halde "EVET" oyu verenleride tehdit altinda sandiga gidip EVET verdiler diye kabul etmemiz gerekmezmi? Öyle kabul edersek bu referandum mesrutiyetini kaybetmesi gerekli.

 

Tehdit konusunda biraz acimasiz davrandigimiz düsüncesindeyim. Hic bir tehdit kabul görmez, ama bir taraftan gelebilecek tehditi tüm boykota mal edersek digerinide ayni kefeye koymamiz gerekli.

Tehditler disinda birde karsilikli fislemelr yapildi. HAYIR cephesi tüm EVETCILERI bölücü ve seriatci olarak nitelerken diger tarafta cuntaci ve 12 Eylülcü olarak lanse etti. Yani buda santajin ve tehditin baska bir verziyonu.

 

Dolayisiyla BDP kendi yogun oldugu böylegelerde BOYKOT ile basarili olmustur, icimize sindirmemiz gerekli. Tehditlerle vatandasi evlerinde biraktilar iddaasi gecersizdir. Ufak defek tehditler, santajlar vs. her secimlerde belirli kuruluslar ve sahislar tarafindan yapilmistir ve halada yapilmaktadir. Ama etkileri secim sonucunu etkileyecek bir güce sahip olmamistir. Bizim sorunumuz gözlerimizi hayatin gerceklerine inadina kapatmamiz ve kendi kenidimize senaryolar yaratarak gercekleri hasiralti yapmamiz. Bence BOYKOT önem alinmasi bir vakkadir. Okullarinda boykotu gündeme geldi malesef. Umarim tarafla olayi masa basinda cözerler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

12 Eylulden sonrada hic cumhuriyet olmadi .Turkiye Cumhuriyetinde nezaman ilk askeri darbe oldu iste ozaman Mustafa Kemalin kurmus oldugu Cumhuriyeti yiktiniz.. Ordunun yeri ayri siyasetin yeri ayridir, Siyaset orduya ordu siyasete karismamalidir ama bizde karisan karisana sonrada cumhuriyeti yikmaya calisiyor demiyorlarmi insanin gulesi geliyor

 

Cumhuriyet kavramının ne olduğunu isterseniz bir hatırlayın, tavsiyem sözlüklere bir göz atmanız. 12 Eylül den sonra demokrasi darbe aldı derseniz anlarım, ha o darbeyi yapanlar arasında da ben yoktum yani hiçbir dahlim yok! :lol:

Ordu siyasete karışmaz ama orduyu yöneten de siyasettir. Ordunun komutanı Cumhurbaşkanıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Boykot icin tehditlerinde oldugu kanisindayim, ama genel olarak boykot yapanlarinda kendi iradesiyle yaptigina inaniyorum. Tehdit sadece PKK tarafindan degil ülkenin basbakani tarafindan dahi dogrudan yapildi. O halde "EVET" oyu verenleride tehdit altinda sandiga gidip EVET verdiler diye kabul etmemiz gerekmezmi? Öyle kabul edersek bu referandum mesrutiyetini kaybetmesi gerekli.

 

 

 

Bu paketin referanduma götürülmesi zaten meşru değil, paket uzlaşma olmadan sadece AKP nin yaptığı değişiklikleri kapsıyor, mecliste oylamalar alenen yapıldı; bu haliyle Anayasa mahkemesinden dönmesi gerekiyordu, ama olmadı. Dediğiniz gibi bizzat demokrasi aşığı başbakanımız bertaraftan bahsetti, hayır diyenleri bakanlar psikolojik sorunlu ilan etti, yeşil kart iptallerinden bahsedildi, devlet olanakları acımasızca kullanıldı. Medya ya değinmeye bile gerek yok oradaki baskılar zaten ortada. Sizce bu şartlar altında yapılan referandum meşru mudur?

G.Doğu da evet oylarının bu kadar yüksek oranda kullanılması bende bir şüphe uyandırıyor, belki ilerleyen günlerde burada neler olduğu ortaya çıkar. Hadi diyelim burada CHP, MHP yok; iyi de kardeşim AKP nin politikalarına tepki gösterip getirdiği yasa değişikliklerine hayır diye tepki gösterecek insan da mı yok?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu paketin referanduma götürülmesi zaten meşru değil, paket uzlaşma olmadan sadece AKP nin yaptığı değişiklikleri kapsıyor, mecliste oylamalar alenen yapıldı; bu haliyle Anayasa mahkemesinden dönmesi gerekiyordu, ama olmadı. Dediğiniz gibi bizzat demokrasi aşığı başbakanımız bertaraftan bahsetti, hayır diyenleri bakanlar psikolojik sorunlu ilan etti, yeşil kart iptallerinden bahsedildi, devlet olanakları acımasızca kullanıldı. Medya ya değinmeye bile gerek yok oradaki baskılar zaten ortada. Sizce bu şartlar altında yapılan referandum meşru mudur?

G.Doğu da evet oylarının bu kadar yüksek oranda kullanılması bende bir şüphe uyandırıyor, belki ilerleyen günlerde burada neler olduğu ortaya çıkar. Hadi diyelim burada CHP, MHP yok; iyi de kardeşim AKP nin politikalarına tepki gösterip getirdiği yasa değişikliklerine hayır diye tepki gösterecek insan da mı yok?

Hadi diyelim burada CHP, MHP yok; iyi de kardeşim AKP nin politikalarına tepki gösterip getirdiği yasa değişikliklerine hayır diye tepki gösterecek insan da mı yok?
:clover:
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cumhuriyet kavramının ne olduğunu isterseniz bir hatırlayın, tavsiyem sözlüklere bir göz atmanız. 12 Eylül den sonra demokrasi darbe aldı derseniz anlarım, ha o darbeyi yapanlar arasında da ben yoktum yani hiçbir dahlim yok! :lol:

Ordu siyasete karışmaz ama orduyu yöneten de siyasettir. Ordunun komutanı Cumhurbaşkanıdır.

Sayin yilmaz, cumhuriyet ile demokrasi ayni anlama gelmezler. Iran'da kendisini Iran cumhuriyeti olarak tanimliyor ama demokrasinin d'si dahi gecersizdir Iran'da. Dolayisiyla deyimleri birbirine karistirmamak gerekli.

Sizin anlatmaya calistiginiz demokratik bir cumhuriyet galiba. Bence böyle bir sistem Türkiye'de asla olmadiki 12 Eylül ile askiya alinmis olsun. 12 Eylülü yapanlar arasinda olmadiginizi ve dolaysiyla dahil olmadiginizi ifade ediyorsunuz. Ama 12 Eylülü desteklemek veya onunla tarih adina hesaplasmamakta dolayli yoldan dahil olunuyor.

 

Ordu siyaset tarafindan yönetilir ama tersi asla demokratik bir sistem icinde gecerli olmaz.

 

Türkiye'nin sikintisi belirli cevrelerin ordunun siyasete karisma optiyonunun devamini istemesi ve bu isteklerinde de direnmesidir. Sancilar bu yüzden yasaniyor. Ordu kislasina cekilip asil görevi olan vatan savunmasini yapmaktir, siyaset onlarin isi degildir. 90 yildir insanlara empoze edilen ordunun vatan millet adina her seye karisabilecegi ezberi artik yavas yavas son budugu icin bu yolla siyasi ve baska türlü rant saglayanlarin umutlari bitiyor ve son direnislerini sergiliyorlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

G.Doğu da evet oylarının bu kadar yüksek oranda kullanılması bende bir şüphe uyandırıyor, belki ilerleyen günlerde burada neler olduğu ortaya çıkar. Hadi diyelim burada CHP, MHP yok; iyi de kardeşim AKP nin politikalarına tepki gösterip getirdiği yasa değişikliklerine hayır diye tepki gösterecek insan da mı yok?

Süphe uyandiracak hic bir gerekce göremiyorum. Neden siz sadece alinan EVET oylarina bakiyorsunuz? 100 kisiden sadece 29 kisi sandiga gitmis Diyarbakir'da, Hakkari ve Siirt'e bakiyorsun bu oran hemen hemen 100 kiside 10 a kadar düsüyor. Yani analyacaginiz Güneydoguda alinan oylar ortalama %25 secmenin oldugu oylarla hesaplanmali. DTP'li olmayan insanlarda dogal olarak büyük ihtimalle EVET oyu kullandilar ve diger az bir kesimde HAYIR oyu vermis olabilir. Lütfen olayi oldugundan dahada karisik yapmaya gerek yok. Ufak bir matematik hesabiyla olayi cözebilirsiniz. Ama tabii niyetiniz önemli.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Süphe uyandiracak hic bir gerekce göremiyorum. Neden siz sadece alinan EVET oylarina bakiyorsunuz? 100 kisiden sadece 29 kisi sandiga gitmis Diyarbakir'da, Hakkari ve Siirt'e bakiyorsun bu oran hemen hemen 100 kiside 10 a kadar düsüyor. Yani analyacaginiz Güneydoguda alinan oylar ortalama %25 secmenin oldugu oylarla hesaplanmali. DTP'li olmayan insanlarda dogal olarak büyük ihtimalle EVET oyu kullandilar ve diger az bir kesimde HAYIR oyu vermis olabilir. Lütfen olayi oldugundan dahada karisik yapmaya gerek yok. Ufak bir matematik hesabiyla olayi cözebilirsiniz. Ama tabii niyetiniz önemli.

 

Tamam boykot yapıldı da sandığa gidenlerin bu kadar yüksek oranda evet demesi sizde hiçbir şüphe uyandır mıyor mu? Az bir kesim değil, hayır oyu yok sayın dominik; ya %90, bu bölgede AKP ye karşı olan kimse yok mu? Batıda DTP li olmayan insanlar % 90 evet demedi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin yilmaz, cumhuriyet ile demokrasi ayni anlama gelmezler. Iran'da kendisini Iran cumhuriyeti olarak tanimliyor ama demokrasinin d'si dahi gecersizdir Iran'da. Dolayisiyla deyimleri birbirine karistirmamak gerekli.

 

 

Bu cevabı bana değil diğer arkadaşa vermeniz gerekmez miydi, sayın dominik?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin yilmaz, cumhuriyet ile demokrasi ayni anlama gelmezler. Iran'da kendisini Iran cumhuriyeti olarak tanimliyor ama demokrasinin d'si dahi gecersizdir Iran'da. Dolayisiyla deyimleri birbirine karistirmamak gerekli.

Sizin anlatmaya calistiginiz demokratik bir cumhuriyet galiba. Bence böyle bir sistem Türkiye'de asla olmadiki 12 Eylül ile askiya alinmis olsun. 12 Eylülü yapanlar arasinda olmadiginizi ve dolaysiyla dahil olmadiginizi ifade ediyorsunuz. Ama 12 Eylülü desteklemek veya onunla tarih adina hesaplasmamakta dolayli yoldan dahil olunuyor.

 

Ordu siyaset tarafindan yönetilir ama tersi asla demokratik bir sistem icinde gecerli olmaz.

 

Türkiye'nin sikintisi belirli cevrelerin ordunun siyasete karisma optiyonunun devamini istemesi ve bu isteklerinde de direnmesidir. Sancilar bu yüzden yasaniyor. Ordu kislasina cekilip asil görevi olan vatan savunmasini yapmaktir, siyaset onlarin isi degildir. 90 yildir insanlara empoze edilen ordunun vatan millet adina her seye karisabilecegi ezberi artik yavas yavas son budugu icin bu yolla siyasi ve baska türlü rant saglayanlarin umutlari bitiyor ve son direnislerini sergiliyorlar.

12. Eylül ne yapti Türkiye´nin gücünü mü azalti? Bakin 12.Eylül´den sonraki gelismelere de bir göz atin bakin Türkiye bugün dünyanin alim gücü olarak ilk on siraya giriyor bu nasil oluyor..

 

Bugün Türkiye cimonta demir celik ve bir cok üretimde ilk sirada yer aliyor babasinin hayirina mi aliyor..Teksil desen ilk siradayiz Turizmde dünyanin ilk siralarinda yer aliyoruz..Türkiyenin bir cok acidan iyi degerlendirirsek ilk siralarda gelen devlet yapisina ve DEVLET oldugunu görürüz. Demokraside hangi kisitlamalar var bir vatandas olarak hangi kisitlamaya maruz kaliyorsun örnegin diye sorabilirim..Sosyal sosyal saglik ocaklari bedava olan saglik ocaklari bile Avrupa kriterlerin önündedir biz neden bahsediyoruz..

 

Hangi Avrupa ülkesi emekliye ayrilan isciye toplu maas verir emekli oldugu icin toplu para verir?

 

Türkiye bati avrupanin ikinci büyük devletidir bu kadar bariz..Bugün Türkiye egitilmis nüfus gelisimini saglayan tekten nadir ülkedir avrupa dahi bu konuda geri kalmakta..Nedersin !!! Bunu basaran kim Türkiye cumhuriyeti..icinde demokrasi ariyorsan onu bulacaksin analiz edeceksin hangi demokrasiyle yönetildigimizi..

 

Siyasi istikrar demokratik gelismeyle saglanir Türkiye bugüne kadar basarmistir bölgesinde. Fakat bu gelisimi iste bugün oynan oyun Türkiyenin komsulariyla zengin ekonomik isbirligi alani olusturmasi engellenmeye calisiliyor bu katlanarak yürüyen genc demokratik atak nüfüsun önüne gecilmeye calisiliyor..Oyun burda kopuyor Savunma yetenegi genc dinamik egitimli nüfusun önüne gecilmeye calisiliyor..

 

Demokrasi pat diye kimsenin kucagina gelmez zaman zaman kesintiyede ugrar olabilir onun icin olacak ki bize her daim, her dönem her rejimden kacan insanlar bu topaklara siginmislardir K.Irak örnegi..

 

Bati ülkeleri demokrasiyi yasarken bize siginanlari da unutma oralardan bize gelenlere !!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

12. Eylül ne yapti Türkiye´nin gücünü mü azalti? Bakin 12.Eylül´den sonraki gelismelere de bir göz atin bakin Türkiye bugün dünyanin alim gücü olarak ilk on siraya giriyor bu nasil oluyor..

 

 

 

Türkiye de gerçek bir demokrasi olmadığı fikrine ben de katılıyorum fakat benim şikayetim siyasetten. Halk birebir kendini temsil edenleri seçemiyor, parti liderlerinin atadıklarını seçmek zorunda kalıyor; atanan kişiler de doğal olarak kim atadıysa onu temsil ediyor. Halkı temsil etmeyen bu sisteme de bürokrasi güven duymuyor ve sisteme müdahale etmek gereğini duyuyor. Halk bu sistemi değiştirebilir mi, dışarıdan bir dayatma olmadan veya başımızdaki kişiler de gerçekten milleti düşünen kimseler olmadan bu sistemin değişeceğini sanmıyorum. Diyorlar ya azınlığın çoğunluğa tahakkümü, işte tam da bu; bakanlar kurulu ve onun başkanı olan başbakanın tek başına yönettiği bir demokrasi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Referandum sonucu elbette Türkiye'ye bir format getirecek. Bu formatın sonuçlarını hep birlikte görecek ve bir ölçüde katlanmak zorunda kalacağız. Çünkü halk iradesinin üzerinde bir güç yoktur. Halka rağmen yapılabilecek bir şey yoktur. Örnek olarak bir bireyi ele alalım: Bu insan yaşamaktan vaz geçse, intihara karar verse, onu bu kararından vaz geçirebilir miyiz? Hayır. Dolaylı intihar etse, günde üç paket sigara ve iki büyük rakı içse, vaz geçirebilir miyiz? Yine hayır. Bir yere çıkıp atlamak istese, "bak burası yeterince yüksek değil, ölmeyeceksin ama belin kırılacak, felç olacaksın" desek, yine de atlayacaksa atlar mı? Evet.

 

Toplum da bundan farklı değil. Farklı olarak; farklı irade gösteren bireyleri vardır. Bir kısmının kararına diğer kısmı uymak istemek zorunda değildir. İntihar etmek isteyen bireyin yakınlarını düşünelim. İkna edemezlerse yine yapabilecekleri bir şey yok, atlarsa yine atlar yani. Bu şu anlama geliyor: Halk iradesi yanılabilir. Yanıldığı anlatılmaya çaba yine gösterilecektir. Ama iradesine saygısızlık olamaz.

 

Halk iradesine saygı göstermek bir zorunluluktur. Tersi düşünülemez. Ne kadar tersi empoze edilse de, her türlü siyasi hareket halk tabanına dayanmıştır. Milli Mücadelemiz halk tabanına dayanmıştır. Atatürk "ya istiklal ya ölüm" kararlılığı ile ayağında doğru dürüst botu kim bulur, çarık olmayan askerimizi kat kat dikenli tellerle sarılı Yunan mevzilerine taarruz ettirirken bu güce dayanıyordu. Büyücü Sauron değildi yani, mağaralarda büyülerle klonladığı Orkları savaşa sürmüyordu. O asker de o dikenli tel katmanlarını uçar gibi geçerken ayakları parçalandığında, ayaklarına değil, düşmanı kovalayamadığına hayıflanırken bu gücü ortaya koyuyordu.

 

27 Mayıs 1960 a geldiğimizde, ülkede düşmanlık ve kutuplaşma öyle bir safhaya varmıştı ki, ülkenin bu şekilde gidemeyeceği kesinleşmişti. Herkes asker idareye el koysun istiyordu, herkes! Demokrat partililer de! Vatan cephesine her gün kayıt duyuruları, tahkikat komisyonları, aşırı sansür baskısı, düşmanlık gırtlağa dayanmıştı. Ordu el koyduğunda herkes rahat nefes aldı. Ancak idamlar halk vicdanını yaraladı. Bu kesin bir tarihsel hükümdür. İdamlar kesinlikle yanlış olmuştur. Zaten yakın tarihin yüzünü karartan bu idamlardır. Terörist idam edilir ama, halkın seçtiği başbakan ve bakanlar idam edilemez.

 

Yine de 1962 anayasası %62 ile onaylandı, bu iki kaydı da aynı önemle koyup devam edelim:

 

12 Eylül 1980 e geldiğimizde durum yakın tarihin en vahim dönemiydi. Asker kardeş kavgasını sona erdirsin diye dualar etmeyen kimse yoktu. Korkunç bir ortamdı, o dönemleri yaşamasak bile her iki askeri darbenin de canlı tanıkları çokça var. Ülke açık bir Sovyet ve ABD arasında çatırdama, bölünme yaşıyordu. Kimse askere niye kışlandan çıktın demedi, alkışlarla karşıladı. %92 ile de onaylandı. Kimse bu onayları halkın ikiyüzlülüğü ve korkaklığı ile açıklamasın. Son derece açık ve net onaylamalardır.

 

Bundan sonra askeri darbe olmamıştır zaten. 28 Şubat askeri darbe değildir. Erbakan istemese gitmezdi. Mert olan kefenini gömlek yapar, gitmez. Fakat "kanlı mı olacak kansız mı" söylemine karşı yapılmış bu uyarıyı da halk Erbakan'ı silip sandığa gömerek onaylamıştır.

 

27 Nisan düzmece olduğu için değerlendirmeye bile almıyorum. Bu düzmecenin halka yutturulabilmesinin tek ana nedeni vardır: 27 Mayıs idamlarının açtığı yara. Bu halk bunu hiç bir zaman unutamamıştır. O idamlar olmasaydı sonrası çok farklı şekillenebilirdi. Kör ölür badem gözlü olur diye bir halk deyişi vardır. İdam edilen de kahraman olur. Bundan kaçınılamaz. Hele seçilmiş başbakansa, yarayı kapatmanın bir yolu yoktur, olmadı da zaten. Her şey unutulabilir, hatta yanlış da hatırlanabilir, ama başbakan ve iki bakanın idam edilmesi gibi bir şey hiç bir zaman unutulmaz.

 

Fakat geçmişin intikamı uzatılırsa Kabil'in intikamını Habil yandaşı oldukları varsayılanlardan almaya kadar gider! Böyle bir şey düşünülemez, düşünülmemelidir. Yoksa yeni düşmanlık ve kutuplaşmalara gidilmesinden başka bir şey olmaz. Basketbol maçında yuhalanma olayına cezalar verileceği açıklaması endişe vericidir. Fiziksel zarar vermeyen ve hakaret içermeyen tepkiler demokratik tepkidir. Yuh hakaret değildir. Demokratik tepkilere böyle yanıt verilerek işe başlanacaksa ilerisi karanlık. Yargı tamamen ele geçirilmiştir, hiç bir yurttaş hükümetten yana güvende olmayacaktır. Demokrasi bireyin haklarının devlete karşı korunduğu rejimlerin adıdır. Bunun ne demek olduğunu acı şekilde görmeyiz umarım... Fakat tutukluluk sürelerinin aşırı uzatılması yoluyla dolaylı cezalandırmalar, yasa dışı dinlemeler ve hukuksuz delil elde etme yöntemleri kullanılması, polisin tavırlarının ceza haline getirilmesi olumsuz ipuçlarını zaten veriyordu. Karanlık bir dönem başlamadığını ummak istiyoruz ama, belirtilerin hepsi o yönde...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Medya ya değinmeye bile gerek yok oradaki baskılar zaten ortada.

Çok ciddi saptırmacalara başvuruldu. Örneğin Ankara iş mahkemesinin anayasa mahkemesine götürdüğü bir başvuru vardı, bu CHP nin başvurusuyla birleştirilerek emekli maaşlarının eşitlenmesi talebi yapılmıştı.

 

Anayasa mahkemesi ödenen prim ve iş günü hesaplarının farklılıkları dikkate alındığında, eşitleme yapmanın başka sakıncalar getireceğine hükmetti. Eşitleme için hükümetin düzenlemeler yapması gerektiğine karar verdi. Hükümet ise düzenleme yapamayacağını, düşük maaşları artırmanın bütçeye aşırı bir yük getireceğini söyleyerek düzenlemeye yanaşmadı.

 

Medya bunu nasıl sundu? "Anayasa mahkemesi emeklilerin beklentisini suya düşürdü" "Anayasa mahkemesi emekli aleyhinde karar verdi" şeklinde. Anayasa mahkemesine karşı bir tepki oluşturuldu. Konuştuğum bir emekli bu nedenle tüm emeklilerin ve kendisinin anayasa mahkemesi cezasını çeksin diye evet kullandıklarını söyledi. Doğrusu çok şaşırdım, kendisiyle referandum öncesi bir kez konuşmuştum ve hiç böyle bir kızgınlığı olduğunu açık etmemişti. Söylese işin aslını açıklardım. Ben onu hayır verecek sanıyordum! Böyle de içten pazarlıklı gidiyor bir de millet ha! Bir de bu var ilginç olan!

 

Böyle bir referandumun demokrasi tarihinde olduğunu sanmıyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok ciddi saptırmacalara başvuruldu. Örneğin Ankara iş mahkemesinin anayasa mahkemesine götürdüğü bir başvuru vardı, bu CHP nin başvurusuyla birleştirilerek emekli maaşlarının eşitlenmesi talebi yapılmıştı.

 

 

 

Yapılanların halka anlatılamaması sorunu var, emekli maaşlarından kesintinin % 40 olarak talep edilmesi, itiraz üzerine % 10 a düşürülmesi, Habur rezaletinden bile zeytinyağı gibi üste çıkıp hiç karışılmamış havası verilerek halkın da buna inandırılması ve bunun gibi birçok olay. Bunların sebebi taraftar medya mı, yoksa muhalefetin beceriksizliği mi ben bilemiyorum; onu muhalefet araştırsın ve eksik ne ise seçimlerde tedbir almaya çalışsın. Muhalefete de haksızlık etmek istemiyorum, şartların denk olmadığını çok büyük haksız rekabetin olduğunu kabul ediyorum ama bu iş yapılacaksa bir yolu bulunmalı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yani 12 eylul darbesinin nedeni soguk savasmi :) gercekten komik simdi Koskoca ordu sirf sovyetlerden korumak icinmi geldi darbe yapti.. Madem darbeyi yasamadiniz hayatta yasayan tanidiklariniza sorun size anlatsinlar.. :angry:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yani 12 eylul darbesinin nedeni soguk savasmi :) gercekten komik simdi Koskoca ordu sirf sovyetlerden korumak icinmi geldi darbe yapti.. Madem darbeyi yasamadiniz hayatta yasayan tanidiklariniza sorun size anlatsinlar.. :angry:

Cok haklisiniz. Ama en kötüsü 12 eylül kendine uygun yeni nesiller yetistirdi ve bunda da bayagi basarili oldu. Arkadasin birisi soruyor, 12 eylül gelince Türkiye'nin gücümü azalmis diye? Biz neden bahsediyoruz arkadas neden bahsediyor anlasilir degil. Biz insan haklarindan, hukuktan, iskenceden, acilardan,..... bahsediyoruz, ama 12 eylülün nesilleri bunlari yasamadigi icin akillarina Özal'in politikasi geliyor. O arkadasa sunu sormak gerekir. Hitler Almanya'sida Hitler döneminde cok güclüydü, issizlik yoktu, ...., ama ölümler vardi, sabun fabrikalari vardi, savas vardi,.... simdi Hitler Almanyasi iyimi diyecegiz?

Ne diyecegimi sasiriyorum vallahi bu tip zihniyete dogrusu.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yani 12 eylul darbesinin nedeni soguk savasmi :) gercekten komik simdi Koskoca ordu sirf sovyetlerden korumak icinmi geldi darbe yapti.. Madem darbeyi yasamadiniz hayatta yasayan tanidiklariniza sorun size anlatsinlar.. :angry:

 

Ben kıyısından yaşadım, soğuk falan değil bayağı sıcak savaş; kurtarılmış bölgeler, üniversitelerde kamplaşmalar, okulların silah deposu olarak kullanılması.

Zamanımızda da illa ki yaşamak gerekmiyor, google girip de yaşanabiliyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Afganistan canlı örnek. İslamcılarla komünistler birbirine girdi ve Kızıl ordu "kardeş savaşını önlemek" için müdahale etti. Yani içerde müdahale edecek kimse olmayınca, kapıyı çalan darbe ile yüzleşecek cesaret olmayınca darbe kapıyı kırıp girdi. Daha sonra da ABD girdi ve Afganistan en büyük acıların yaşandığı en fakir ülkelerden biri durumunda. Tabii ki her şeyi illa yaşayarak öğrenmeyiz, aksi halde insan olamayız. İnsanlık kültürü, yazı, anlatı diye bir şey var. Afganistan'ı bilmek için Afgan olmaya gerek yok.

 

Bir referandumun bu kadar dinileşmesi çok kötü. Bu gidiş gidiş değil. Adeta bir evet oyu ile cennetten parsel kazanma haline çevrilmesi, korkunç bir şey. "Her evet Menderes'in ruhuna fatiha" "Referandum günü gök elhamdülillah tesbihi çekti" Yani bunlar inanılmaz. Kimsenin de umuru değil, ona hayret ediyorum. Dinin bu kadar kullanılması, bu kadar alet edilmesi, bunun da kimsenin umuru olmaması çok ama çok acaip!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bunların sebebi taraftar medya mı

Soru ekini direk kaldırıverin cevap olsun. Televizyonlara Erdoğan çıktığında önceden yanıtı hazırlanmış ısmarlama sorular ve yanıta kafa sallamalar, muhalefet çıkınca sıkıştırmaya, sinirlendirmeye yönelik kışkırtıcı sorular. Yani tam bir kuşatma. Paranın, iktidarın, dogmatizmin ve dış desteğin gücüyle...

 

Ayrıca her uygar ülkede iki lider çıkar açık oturumda halkın önünde medenice tartışır. Erdoğan ise buna yanaşmadı. Çok kutuplaştırıcı ve düşmanca ayrımlar yaşıyoruz yine. Endişe verici...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BDP'liler gibi konuşmayı bırakın artık.Çünkü İnandırıcılığını her gecen gün yitiriyor.

Kimse tehtid edilmedi öylemi:

 

Referandumda 'evet' oyu vereceğini açıklayan Kürt işadamı Raif Türk'ün Diyarbakır'daki mermer ocağı PKK'lılarca oylamadan bir gün önce basılmış.İş makinaları ve bina ateşe verilirken duvarlara boykot yazıları yazıldı. Olayları doğrulayan Raif Türk kendilerini güvende hissetmedikleri için Bingöl’deki maden ocağını kapattığını ifade etti.

hürriyet.

Yada doğudaki bazı okullarda refaranduma gidenlerin araçlarının yakılması,oy kullananlara saldırıda bulunulması.

kimi kandırıyorsunuz.

 

İşte Asıl Tehdit Furyası Listesi...

 

Bölge kentlerinde devletin tüm olanakları seferber edilerek baskıda sınır tanınmadı

 

GÖZALTI FURYASI

 

Bölge kentleri oy kullanma süresince adeta ablukaya alındı. Sandık müşahitlerinin de aralarında bulunduğu yüzlerce kişi gözaltına alındı.

 

KORUCU TERÖRÜ

 

Şırnak ve Diyarbakır'da BDP'nin müşahitleri sandık başında korucuların bıçaklı, silahlı saldırısına uğradı; toplam 17 kişi yaralandı.

 

'SANDIĞA GİDİN' BASKISI

 

Bölge kentlerinde asker, polis ve korucu seferber oldu. 'Sandıklara gidin' anonsları yapılarak, seçmen 'oy kullanması' yönünde tehdit edildi.

 

YEŞİL KART ŞANTAJI

 

Diyarbakır Kayapınar'da evleri tek tek gezen muhtar, 'Eğer oy kullanmazsanız yeşil kartınız iptal olur' tehdidinde bulundu.

 

Geldiği gibi gitti

 

Seçim sonuçlarının en erken açıklandığı kent Hakkari oldu. Yüzde 93'ünün sandık başına gitmediği Hakkari'de sandıklar olduğu gibi Yüksek Seçim Kurulu'na iade edildi. Sokakları boşaltan Yüksekovalılar pikniğe gitti.

 

 

Bölge'de tehdit sökmedi

 

Anayasa değişikliği için yapılan referandumun boykot edildiği Bölge'de sabah saatlerinde görülen sessizlik yerini oy hileleri ile BDP'lilere yönelik tehdit, gözaltı ve saldırılara bıraktı. Birçok il ve ilçede BDP'li müşahitler korucuların saldırısına maruz kalarak gözaltına alındı. Hükümet, referandumdan önce BDP'lilerin Bölge halkını tehdit ettiğini iddia ederken, oy kullanma işlemleri sırasında devlet halkı sandığa götürmek için baskı uyguladı.

 

Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesine bağlı Peyas Mahalle muhtarının mahalledeki evleri tek tek gezerek, halka 'Eğer oy kullanmazsanız yeşil kartınız iptal olur' şeklinde şantaj uyguladığı bildirildi. Eğil'e bağlı Kırkkuyu köyünde sandığa gitmek isteyemeyen Vehbi Ayyıldız adlı yurttaşa, köyün muhtarı tarafından sandığa gitmemesi durumunda kendisine verilen kömürün bundan sonra verilmeyeceği yönünde tehditte bulunduğu iddia edildi. Yüksekova'ya bağlı Ortaç (Babanis) ve Konak (Simeyilk) Köyü'nde askerlerin halkı oy kullanmaları yönünde tehdit ettiği belirtildi. Çukurca'da İlçe Jandarma komutanının ilçedeki koruculara oy kullanmaları için baskı yaptığı, Van'ın Gevaş ilçesine bağlı köylerde ise askeri yetkililerin köylülere baskı uyguladığı ve sandığa gitmemeleri durumunda yeşil kartlarının iptal edileceği yönünde tehditler savurduğu bildirildi.

 

ANONSLAR YAPILDI

 

Şırnak'ın İdil İlçesi'nde bir binbaşının sivil bir araçla Sırtköy ve Teke köylerini gezerek, sandık görevlileri ve köy muhtarlarını oy kullanmaları yönünde tehdit ettiği bildirildi. Batman'ın Beşiri İlçesi'ne bağlı Beşpınar (Erenzê) köyünde sandığa gitmek istemeyen köyün korucuları Karakol Komutanı tarafından tehdit edildi. Sason'da polisler tarafından anonslar yapılarak halk oy kullanmaya çağırıldı. Korucular da köylülerin sandığa gitmesi için baskı uyguladı. Van'ın Muradiye ilçesinde cami hoparlörlerinden halkın sandığa gitmesi yönünde anonslar yapıldı. Ağrı'da Ketenli Bölge Komutanlığı'na bağlı bir karakol komutanının civardaki köyleri dolaşıp cami hoparlörlerinden halkın sandığa gitmesi yönünde tehditlerde bulunduğu kaydedildi.

 

YEŞİL KART TEHDİDİ

 

Mardin Savur ilçesine bağlı Koca (Koşe) köyünde Şenocak Karakolu askerlerinin köylüleri zorla sandık başına götürerek oy kullandırdığı belirtildi. Van'ın Çaldıran İlçesi'nde ilçe kaymakamının askeri bir heyetle birlikte köyleri dolaştığı ve halkı oy kullanmaları yönünde tehdit ettiği bildirildi. Muradiye ilçesine bağlı Babacan köyü muhtarını çağıran Muradiye İlçe Seçim Kurulu Hakimi'nin, boykot çıkması halinde köydeki yeşil kartların iptal edileceği yönünde tehditte bulunduğu belirtildi.

 

Erzurum'un Tekman ilçesinde, ilçe kaymakamı, bir yüzbaşı, Seçim Kurulu hakimi ve ilçe müftüsünün ilçe merkezinde tek tek sandıkları dolaştıktan sonra ilçeye bağlı köylere gittiği ve burada da köylülere, sandıkların boykot edilmesi halinde, köy yollarının ve suyun verilmeyeceği, yeşil kartlarının iptal edileceği yönünde tehditlerde bulundukları bildirildi.

 

HABER MERKEZİ

Korucu saldırısı

 

Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Boydansoy köyünde, Boydansoy İlköğretim Okulu'nda köy korucularının toplu oy kullanma talebine karşı çıkan BDP'li müşahitler, korucuların saldırısına uğradı. Saldırıda 2 kişinin yaralandığı öğrenildi. Şırnak'ın Kumçatı (Dêrgulê) Beldesi'nde korucular halkın sandığa gitmemesi üzerine terör estirdi. Kumçatı İlköğretim Okulu'na giden korucular BDP'li müşahitlere silah ve bıçaklarla saldırarak 15 kişiyi yaraladı. Hakkari'nin Şemdinli ilçesine bağlı Tütünlü (Evliya) köyünde ise korucular sandık görevlilerini tehdit ederek 'tüm köylüler adına oy kullanırız' dediler. Batman'ın Kozluk (Hezo) ilçesine bağlı Uzunyazı (Bamekuşa) köyünde kurulan sandığa giden Uğurlu (Toşgan) korucularının, köyün tüm oylarını kullanmak istemesi üzerine sandık görevlileri arasında tartışma yaşandı. Korucular silahla havaya ateş açarak, Uzunyazı köylülerini ölümle tehdit etti. Güvenlik için köyde bulunan jandarma ise yaşananları seyretti. Urfa'nın Ceylanpınar ilçesi Yeşiltepe köyünde korucuların sandıklara giderek başkaları yerine toplu oy kullandığı iddia edildi. BDP'li müşahitlerin duruma itiraz etmesi üzerine korucular, müşahitlere ve gelenlere saldırdı, 3 kişi yaralandı.

 

 

HADEP'in çalınan oyları çıktı

 

Diyarbakır'da referandum sandığından 1999 yerel seçimlerinde Halkın Demokrasi Partisi'ne (HADEP) verilen oylar çıktı.

 

Diyarbakır'ın Ferit Köşkü İlköğretim Okulu'nda yapılan referandum oylamasında 1069 nolu sandıktan 1999 yılında yapılan yerel seçimlerinde kapatılan HADEP'e ait 90 oy çıktı. 1999 yapılan yerel seçimlerde HADEP'in Diyarbakır Yenişehir Belediyesi Belediye Başkan adayı olan Mehmet Remzi Azizoğlu'nun 'Evet' diyen oy sandıklarının kaçırıldığı, sayıma dahil edilmediği iddiaları sandıktan çıkan HADEP oyları ile kanıtlandı. Ortaya çıkan oylarla birlikte HADEP'in 1999 seçimlerinden yapılan seçimlere ilişkin iddiaları netlik kazanırken, ortaya çıkan oylar, oradaki görevliler tarafından tutanak altına alınarak İl Yüksek Seçim Kurulu'na bildirildi.

 

DİYARBAKIR/ANF

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ayrıca her uygar ülkede iki lider çıkar açık oturumda halkın önünde medenice tartışır. Erdoğan ise buna yanaşmadı.

 

Sahi ya! Halkımız niye bunu sorgulamıyor, muhalefet hodri meydan, istediğin kanala, istediğin muhabirlerle tartışmaya var mısın diyor; karşıdan tık yok. Hani Kasımpaşalıydınız, hani hatiptiniz? Çıkın o zaman icraatlarınızı savunun, millette kimin ne olduğunu tek sesli değil aynı anda seyretsin. Yoksa halk her zaman desteklediği kimseyi dinler, karşı tarafı haklı bile olsa kaale almaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu sandığa gitme mi yoksa gitmeme tehdidi mi yapıldı tartışması çok anlamsız. Hiç kimse evinden çıkmayan veya başka yere giden insanları tehditle sandığa götüremez. Ortalıkta görünmeyen insana ne yapabileceksin? Ortadan kayboluyor, gözükmüyor yani. Ama sandığın başına gittin mi anında tespit edilirsin. Sandığın başında biri gördü mü tamamdır, boykotu deldin! O yüzden bu anlamsız tartışmaya gerek yok.

 

Fakat bu AKP haklı demek değil. Öyle ya da böyle, boykot çağrısına uyulmuştur. Bu kesin. AKP hiç ipe un serip ayak sürümesin. Açılımın içi neyse bir an önce doldursun. Ne yapıp ne yapmayacak görelim, bilelim. Artık öyle yok provoke edildi, yok kuş uçtu, yok yandı yürek tutuştu bahanelerine sığınmasın. İşte yetki! Kim tutuyor elini? Hiç kimse! Torbada yüzünü saklayıp durmasın artık. Ya olduğu gibi görünsün, ya göründüğü gibi olsun. İşte BDP, işte İmralı, işte kendileri.

 

Tutturmuşlar, provoke, tezgah, cart curt. İşte halk yetkiyi verdi, neyin provokesi? Bundan sonra provokeye gelse gelse kendileri gelir, ayak sürürler. Ayak sürüyecek bahane kalmadı, provokasyona kim gelip de elini tutup sana dur diyecek? Niye ipe un serip yok "görüşecektik de... Hain saldırı oldu, iptal ettik" ayakları? Etme? Provoke nasıl olur, halk karşı çıkar, yaptırmaz, yapamazsın. Artık halk vizeyi verdi, böyle bir engel de yok!

 

Bence Erdoğan'ı 'Hayır' oranından çok bu boykot oranı sıkıntıya soktu. Talep ortada, buyur! Açılımı yapan da sensin, devam etmekte kararlıyız diyen de sensin, "devam et, tamam" diyen de kendi evetçilerin! Hadi kolay gelsin...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Bence Erdoğan'ı 'Hayır' oranından çok bu boykot oranı sıkıntıya soktu. Talep ortada, buyur! Açılımı yapan da sensin, devam etmekte kararlıyız diyen de sensin, "devam et, tamam" diyen de kendi evetçilerin! Hadi kolay gelsin...[/font]

 

Bana göre de çok doğru bir tesbit, çoğu insan açılımın sorumlusu olarak AKP yi görmüyor DTP ye atıyor. Dediğiniz gibi ya açılıma devam ki gerçek yüz ortaya çıksın, ya da açılım maçılım yok kardeş herkes oturduğu yerde otursun ki bu bana göre imkansıza yakın bir olasılık. Bu taktirde de başkaları kandırılmış olduklarını anlayacak, yani iki türlü de aldatılan birileri var.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İşte Asıl Tehdit Furyası Listesi...

 

Bölge kentlerinde devletin tüm olanakları seferber edilerek baskıda sınır tanınmadı

 

Devletin olanakları, devleti kim yönetiyor? Bu ne perhiz ne lahana turşusu...

Şu anki yetkilerle bu baskıları yapan hükümetin kendi yetkilerini arttırmak için yaptığı anayasa değişikliklerine hayır, yeter artık dur diyerek ders vermek varken boykot ederek aynı ortamdan memnun olduğunuz ve değişmesi için bir gerek olmadığı anlamı çıkmaz mı?

Sizin bu iddiaları dile getirme hakkınız bana göre yok.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.