Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

YETMEZ AMA EVET...DİYORUZ!


mavi olmayan gökyüzü

Önerilen İletiler

Evet Sayın Efendi Türkler, sizinki de bir yaklaşım tabi.Gemiciğe bakmaya gerek yok ki, kaşının altında gözün var dolayısıyla hayır diyorum diyenlere de evet bu da bir yaklaşım diyorum.

 

Dediklerinize ''Evet, bunlar doğrudur, yolsuzluk güzeldir, işsizlik güzeldir, kandırılmak, soyulmak güzeldir.'' şeklinde evet diyecek aklı başında adam bulmak zordur.Kimse bunlara evet dediği için referandumda evet demeyecek, bu şakilde bir mantık beklemek zorlama olmaz mı?Şu da zordur Sayın Efendi Türkler:'' Bu adamları ben sevmiyorum, yaptıkları her fiilde başka bir niyet görüyorum, dolayısıyla, paketin içine değil de görünmeyen arka yanını görerek hayır diyorum.''demenin evet demeden daha mantıklı olduğu...

 

Muhabbetle...

Bu adamları ben sevmiyorum, yaptıkları her fiilde başka bir niyet görüyorum, :clover:

 

Bana en itici gelen yan bu sahislarin belki hosa gelmeyecek ama baydemirden dahi daha Türklükten uzak bu sahislar ben diyorum ki bunlar bu topraklara hasim olmuslar.. Daha ucacak olursam bunlar marsdan gönderilmis dünyayi ele gecirmeye calisan kalpsiz bionik insanlar gibi davranis sergiliyorlar..

 

Saygilarımla selamliyorum

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu dinin nasil siyasilestiginin güzel bir göstergesidir. Ama diger taraftan 90 yildir Alevilere belirli bölgelerde oruc tutmadiklari icin nasihat cekiliyor. Bu nasihatlar 2000 li yillarin baslarina kadar cok net gözüküyordu. O dönemler kimse elestirmiyordu. Demekki insanin kendi basina gelince hak ve hukuku ariyormus. Kars'ta 1990 yilarda bir ögrencinin oruc tutmadigi icin meydanda satirla kesildigini erken unuttuk galiba.

 

Oruc meselesi sadece AKP döneminde degil her dönem hortlamisti. Lütfen olaylari bir bütün olarak degerlendirelim. Ben böyle söylüyorum diye derhal AKP destekciside oluyoruz.

 

Sizin takıntınız eskiye, eskiden olanlar şimdi de yapılabilir mi? Eskiden yapıldıysa da yanlış, şimdi yapılıyorsa da yanlış. İki yanlıştan bir doğru oluyorsa siz haklısınız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet Sayın Efendi Türkler, sizinki de bir yaklaşım tabi.Gemiciğe bakmaya gerek yok ki, kaşının altında gözün var dolayısıyla hayır diyorum diyenlere de evet bu da bir yaklaşım diyorum.

 

Dediklerinize ''Evet, bunlar doğrudur, yolsuzluk güzeldir, işsizlik güzeldir, kandırılmak, soyulmak güzeldir.'' şeklinde evet diyecek aklı başında adam bulmak zordur.Kimse bunlara evet dediği için referandumda evet demeyecek, bu şakilde bir mantık beklemek zorlama olmaz mı?Şu da zordur Sayın Efendi Türkler:'' Bu adamları ben sevmiyorum, yaptıkları her fiilde başka bir niyet görüyorum, dolayısıyla, paketin içine değil de görünmeyen arka yanını görerek hayır diyorum.''demenin evet demeden daha mantıklı olduğu...

 

Muhabbetle...

 

Niye hayır dendiği defalarca izah edildi, bir kere paket AKP paketi; diğer partilere üç gün süre verilerek anayasanın 26 maddesinin değiştirildiği paket hakkında düşüncelerinin belirtilmesi isteniyor. Paket üzerinde uzlaşma aradık dedikleri verilen bu üç günlük süre. Paketin arka yanını görenler evet diyor, paketin asıl ön yüzü tehlikeli; asıl yapılmak istenen HSYK nın yapısının değişmesi, Anayasa Mahkemesinin yapısının değişmesi, bir de parti kapatma vardı ama AKP liler ne düşündü de maddeyi düşürdüler ben anlamadım. İşte günlerce bunlar tartışıldı, bunlara arka plan demek insafsızlık olur. Asıl arka plan bunların ambalajlanarak millete yutturulmak istenmesi.

Size mantıksız gelebilir ama gemicikleri, deniz fenerini, terör örgütü liderlerine af getirilmesi, mayınlı arazilerin bakkal yönetmiyoruz denerek İsrailli firmaya verilmek istenmesi, bunları yapanların İsraile kafa tutması bunlar bilinmiyor mu? Bunları bile bile bu iktidarın yaptığı Anayasa değişikliğine evet demek ne kadar mantıklı?

 

saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kimsenin niye Hayır niye Evet demeye hakkı yok. AKP'liler diyorki başörtüsü yasası 410 milletvekili ile geçti 550'de 410 milletekili halkın gücü olur. Halkın gücünün bir işe yaramadığı bir devlet istemiyoruz diyorlar. Kimsenin onlara haksızsınız deme hakkı yok.

 

Ben o 410 luk çoğunluğun dışında kalıyorum. Hayır diyecem istemiyorum. Bu seçim ideolojik bir seçim herkes kendi ideolojisini destekleyecek. Birine Hayır dedirtmek için Laiklik tanımından başlayarak tartışmak gerekir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sizin takıntınız eskiye, eskiden olanlar şimdi de yapılabilir mi? Eskiden yapıldıysa da yanlış, şimdi yapılıyorsa da yanlış. İki yanlıştan bir doğru oluyorsa siz haklısınız.

Sayin yilmaz birazcik olsun karsinizdakini anlamaya calisin. Ben size sadece bahsettiginiz konularin önümüze yeniymis gibi getirildigini ve bunun yanlis oldugunu söylememdir. Ben eskidende vardi simdide devam etsin falan demiyorum, ama eskiden bu tip olaylara kimse sesini cikartmazken simdilerde ise sanki ülkemizde ilk defa yasaniyormus gibi saskinlik icerisine girmeleridir. Demekki eskiden gözlerimizi kapatmisiz bu tip olaylara. Biraz olsun özelestiri yapsak faydali olur diye düsünüyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin yilmaz birazcik olsun karsinizdakini anlamaya calisin. Ben size sadece bahsettiginiz konularin önümüze yeniymis gibi getirildigini ve bunun yanlis oldugunu söylememdir. Ben eskidende vardi simdide devam etsin falan demiyorum, ama eskiden bu tip olaylara kimse sesini cikartmazken simdilerde ise sanki ülkemizde ilk defa yasaniyormus gibi saskinlik icerisine girmeleridir. Demekki eskiden gözlerimizi kapatmisiz bu tip olaylara. Biraz olsun özelestiri yapsak faydali olur diye düsünüyorum.

 

Tamam eskiden oruç tutmayanı dövdüklerinde belki ben de iyi yaptılar demişimdir ama bugün hata ettiğimi anlıyorum nede olsa o günlerde daha gençtik. Bakın sesini çıkartmaktan değil tasvip etmekten söz ediyorum. Bugün ise hata yaptığımı çünkü yönetim başkalarının elinde olsa onların da kendi hayat standardına göre zorlama yapma haklarının olabileceğini göz önünde bulundurabiliyorum, yani empati yapabiliyorum.

Sizi anlamaya çalışmaya gelince, siz sürekli eskiden de vardı gibi argümanları öne sürüyorsunuz, cunta diyorsunuz. O tarihlerde cunta sadece bizde mi vardı? Yunanistan, İspanya, Portekiz ne zaman demokrasiye geçtiler? Bunların da göz önünde bulundurulması gerekir diye düşünüyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kimsenin niye Hayır niye Evet demeye hakkı yok. AKP'liler diyorki başörtüsü yasası 410 milletvekili ile geçti 550'de 410 milletekili halkın gücü olur. Halkın gücünün bir işe yaramadığı bir devlet istemiyoruz diyorlar. Kimsenin onlara haksızsınız deme hakkı yok.

 

 

 

Bu 410 milletvekili nasıl seçildi, bu sisteme demokrasi denir mi, bu milletvekilleri gerçekten halkın temsilcisi mi?

Bunların cevabı olumluysa siz haklısınız ama olumsuz ise onlar kesinlikle haksız.

 

saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Her birey bu pakete evet demek için, hayır demek için veya referandumu boykot etmek için kendince yüzden fazla gerekçe bulabilir.Gelinen noktada, siyasilerin referandumu çektikleri zemine baktığımızda mesele paketten çok ideolojik kaygılarla tartışılmakta, hükümeti oylama algısı oluşturulmakta.

 

Bu referandumda oy verecek insanların resmine kendimce baktığımda bir grup tamamıyla ideolojik kaygılarla pakette ne olursa olsun evet, hayır diyecek ya da paketi boykot edecek.Bir kısım insanlar ise sayıları birinci gruptakiler kadar fazla değil bence ideolojik kaygılar dışında partiler üstü hukuk, demokrasi anlayışında paketi değerlendirecek oyunu o yönde kullanacak.

 

CHP tarafı AKP'nin hiçbir yaptığı işi onaylamıyor en başında ortaya koydukları yargı şu:AKP laiklik karşıtlığının odağı olarak tescillenmiş bir parti, zihninin arkasında bambaşka bir plan var(Laik Cumhuriyet'i yıkmak gibi...) onu sahneye koymaya çalışıyor.'' şeklinde.

 

MHP olaya birinci etken olarak milliyetçilik temelinde yaklaşmakta AKP'yi PKK için çalışan bir parti olarak görmekte, asıl yapmak istediğinin ülkeyi bölmek olduğunu düşünmekte bu bağlamda referandum paketi devede kulak kalır tartışma bağlamında, daha temelde AKP'yi ihanetin odağı olarak algılıyor ki yaptığı hiçbir faaliyete destek vermeme siyaseti güdüyor.

 

BDP'nin derdi hükümetim açılım politikasıyla oluşan özgürce konuşma ortamından yararlanarak, eteğinde ne kadar taş varsa dökmekte PKK'nın isteklerini dillendirmekte bu istekleri AKP yapmazsa AKP'nin yanında yer almayacağını göstermekte.

 

AKP tabanı ve onunla birlikte liberal bazı yazarlar, çevreler mevcut sistemin bürokratik oligarşi ya da vesayet rejimin değişmesini(Sistemi bu şekilde tanımlayıp algılıyorlar, ben de katılıyorum bu algıya.) talep etmekte AKP'nin bu bağlamda yaptıklarını desteklemekte.

 

Temelde bakış farklılıkları bunlar.Daha birçok farklı bakış açısı bulmak mümkün.Örneğin AKP'yi, ekonomik durumunun kötülüğünden dolayı eleştiren, dolayısıyla pakete tepki bağlamında hayır diyecekler de var.

 

Fikirler keskin ve mutabakata çok yakın değil.Kimse kimseye güvenmiyor, bu güvensizlik yeni oluşmuş bir algıda değil 50-60 yılın birikimi var ortada.Bu şartlarda hangi temelde düşünüp hangi yargıya varılmalı ki çıkacak sonucun getirisini götürüsünü sağlıklı hesaplayalım, öngörelim, kendimiz için değil bütün milletimiz için?

 

Seçenekler fazla değil.Yer alacağımız her kutbun rayından çıkmış düşüncesi, fiili var.Siyaset kirli ülkemizde.Bu kadar ideolojik kutuplaşmanın içinde doğruya az da olsa yakın olanı bulmak aklımıza, bilgimize, ideolojik anlayışımıza kalmış.Kimse kimseyi ikna edemez bu şartlarda.İşin en başında ikna olunmuş beyinlerimiz, vicdanlarımız var, zaten ortada.

 

Muhabbetle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Paketin icerigi aylardir tartisiliyor,ülkenin en saygin hukukculari anayasacilari bu paketin demokratik olmadigini defalarca vurguladilar.Kime mi? karsilarinda sadece yargiyi avucuna almaya kilitlenmis olan bir siyasi yapiya.

 

Eger bir basbakan yolsuzluk yapmissa onun hazirlattigi ve kabul edilmesi icin kellesini koydugu pakette yolsuzluk vardir.Bunu tartismak bile abesle istigaldir.

 

Muhtira verene madalya tak sonra da halkin karsisina gec ve darbecilerden hesap soracagiz yalanini at.DARBECILERDEN HESAP SORACAGIZ DE SONRA DA CANKAYADA DARBECIYI AGIRLA.Hesap soracaksan önce sana muhtira verenden baslasana.Baslayamaz cünkü o muhtiranin sahibi onlari iktidara tasitan vasita idi.

 

Adamlara muhtira verildi,verene zirhli araba tahsis edildi ve madalya ile taltif edildi.Aynen yesil sermayeden birilerine madalya vermeleri gibi.Veya adamlarina milletin parasini peskes cekip televizyon gazete satin aldirmak gibi.

 

Millet uyumuyor uyutuluyor.Önce kendisi Imrali canisine af teklifi getirdi altina imza atti.Ama Kilicdaroglu:Eger PKK silahlarini birakip teröre son verirse genel af düsünülebilir dedi diye,simdi her mitingte Kilicdaroglu'nun bu sözünü kullaniyor.Yandaslarda onunla omuz omuza carpisiyor.Cünkü ihale var sonucta.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bence insanlara su sizin Evetinizden/Hayirinizdan/boykotculardan gina geldi... Insanlari artik bir rahat birakinda salim kafayla dusunsunler neyin ne oldugunu anlamaya calissinlar.. Hayir diyecekleri varsa sirf size inat olsun diye oy kullanmayacaklar.. Demokrasi baskilarla olmaz bir tarafta hayircilar diger tarafta evetciler.. Kimse birsey bilmiyorda sirf Evetcilerle/Hayircilarmi/boykotcular biliyor madem bukadar biliyordunuzda bugun neden bu durumdayiz kimin sayesinde budurumlara dustuk ?! Herkes cikarsin sapkasini koysun onune ve dusunsun ?!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Paketin demokrasi ile alakası yok, otokrasi anayasasının ilk adımıdır. Anayasayı 1960 kazanımlarından da geriye götürmenin, çoğunluk bile değil (yoksa baraj düşürülür, oyların yarısının çöpe gidip kalan yarısının iktidarı belirlemesi önlenirdi) "en fazla oyu alan" diktası, sivil vesayet oluşturma çabasıdır. Dikensiz gül bahçesi, denetimsiz, istenildiği gibi at oynatma düzeni amaçlanmaktadır.

 

Denilebilir ki "öyle bir şey olursa halk bir daha seçmez!"

 

Demokrasi bir kez yitirildi mi, geri getirmenin zor olabileceğinin sayısız örneklerini dünyada görüyoruz. Hitler asker filan değildi, askerliğini onbaşı olarak yapıp terhis olmuştur. Üniformayı sonradan kendi kendine giydirdi. Darbe filan yapıp da başa geçmedi, en çok oyu alarak iktidara geldi.

 

Zaten askeri darbe ile gelen cuntalar kalıcı olamazlar. Bir başka darbe ile devrilirler. Ama "en çok oyu aldım" ile gelen, o "en çok oyu alma" durumunu çeşitli baskı yöntemleri kullanarak, örneğin polis ve hafiye devleti kurarak, sivil örgütleri sindirip dağıtarak gibi bir çok yolla sürdürebilir. Tarihte uzun sürmüş ve çok acılar çektirmiş ceberut devletler askeri cuntalar değil, polis ve istihbarat devletleridir. Halkına kan kusturmuş çok ünlü polis istihbarat örgütleri vardır. Hitler'in Gestapo'su, çocukları anne babalarının muhbiri olarak yetiştiren KGB, Baas muhaliflerini işkence ile infaz eden El Muhaberat, Şah rejiminin en büyük koruyucusu Savak gibi.

 

Hitler iktidar olduğunda generaller arka arkaya istifa etmişler, en üst düzey rütbe korgenerale kadar düşmüştü. Hitler kademe bekletmeden terfilerle bu sorunu çözdü. Askeri vesayet uzun süre başarılı olamaz, ama sivil "en çok oyu aldım" vesayeti devleti bir ele geçirdi ve polis istihbaratını kurup toplumu sindirdi mi, çok büyük bir dönüşüm, bir savaş filan olmadan bırakmaz.

 

Yani askeri bu kadar gözünüzde büyütmeyin, ordu halktan çıkıyor. Dışardan lejyoner getirilmiyor. Halk sindirildi mi ordu da bir şey yapamaz. ..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Askeri darbelerin şartlar dahilinde meşru zeminini oluşturma çabasını, meşru algısını oluşturmaya çalışanlar bir bakıyoruz bugün sivil bir iktidarın güçlenmesi karşısında bütün darbelere karşıyız, bugün sivil darbe tehlikesi var noktasına gelip darbelerin tümüne karşıymış tavrını sergilemeye, buna inandırmaya çalışıyorlar.Esasında savunulan şu:Darbelerin gölgesinde oluşan, sivil irade dışında askerin arka planda olduğu belli bir ideolojiyi baskıyla dikte eden sistemin devamı tehlike altında, sivil irade ve bu sisteme düşman olduğu savunulan,ideolojisi tehlikeli bulunan bir grubun iradesi ve ülkeyi bu adamların şekillendirmesi tehlikeli.

 

Ne yapacağız şimdi peki?Kimin yanında yer alacağız?Vesayeti değiştirmek istemeyen,kendi demokrasisini tek doğru demokrasi olarak dayatan sistemin yanında mı, bu sistemi değiştirmeyi aklına koymuş arkasına halkı almaya çalışan, ona dayanan bir iradenin yanında mı?

 

Kim karşı çıkacak hem askeri darbelere, hem de sivil iradenin demokrasiyi eğip, büküp kendi anlayışını dayatmasına parti üstü bir demokrasi, hukuk anlayışıyla?Var mı bunu savunan, demokrasiyi sadece kendi fikrinin hakim olması için değil de bütün fikirlerin yaşaması, bütün halkımızın mutluluğu için savunan?

 

Kimse gelinen şu zamanda emin olun kendi özgürlüğünden vazgeçmez, halkın iradesi bugün geçmişe nazaran siyaseti yönlendirmede daha mı az güçlü yoksa etkisi daha mı fazla artmakta buna bakmak lazım.

 

AKP her istediğini yapabilecek mi, bugünkü demokrasiden geriye götürebilecek şartlar var mı ülkede bir bakın bakalım?

 

Muhabbetle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Askeri darbelerin şartlar dahilinde meşru zeminini oluşturma çabası

Bakın bunlar emperyelistler ve taşeronları tarafından beyinlerimize sünger gibi emdirilmiş propagandalar. Darbelere meşru zemin filan hazırlanmaz. Darbe gelir kapıya dayanır. Açmaz, yüzleşmezsen kapıyı kırar, iç savaş çıkar. O yüzden mecburen kapıyı açar, yüzleşirsin.

 

12 Eylülde öyle oldu. Ülke Sovyetler ve ABD arasında mengeneye sıkışmış midye gibi çatırdadı. Tüm kurumlar, halk, özellikle gençler kamplaştı, düşmanlaştı. Zemini filan hazırlanmadı, neden ABD-Sovyetler çekişmesiydi. Sovyetler Kurtuluş Savaşında Lenin'in gönderdiği Maxim tüfek ve makinalıların diyeti olarak Kars, Ardahan ve boğazlarda denetim hakkı istiyordu. ABD "sınırlarımız Kars'tan başlar" diye Missouri zırhlısını İstanbul'a demirlemiş, vermiyordu.

 

Ne ortam hazırlaması? Kabuk çatırdıyordu, Polderli polis solcuyu salıveriyordu, Polbirli polis sağcıyı... Yargıçlar keza, yandaşına beraat, öbürüne idam vermeye çalışıyordu. Her şeye rağmen içeri atabildiklerini yandaşları cezaevinden kaçırıyordu. Zaten cezaevleri, üniversiteler terörist okulu, kampüsler gerilla eğitim alanıydı. Bir mahalleden bir mahalleye geçilmezdi. Adamı basbayağı öldürürlerdi, duvarlarda zaten "kan gölü üzerinden kızıl devrim güneşi doğacak" yazardı. Yani daha öldürün ki, devrim çabuk gelsin!

 

Sovyetler Türkiye'yi Varşova paktına katsa bütün mü bırakacaktı? Hayır. O da Kürdistan cumhuriyetini ayıracaktı. O da bölecekti, emperyalist taktikleri aynıdır. Roma'dan beri aynıdır: "Divide en imperum" Böl ve yönet! Bu deyiş Roma senatosunun duvarında yazmaktadır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayir diyecekleri varsa sirf size inat olsun diye oy kullanmayacaklar.

Niye evet diyecekleri varsa da tayyipin dayatmalarına inat oy kullanmıyorlar? Biraz da evetçilerin anlatma iştiyakını kırmaya çalışsan diyorum? Niye hep hayırcıların hevesini kırma çabasındasın? Ha? Var mı bunda bir art niyet? ;)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yani diyorsunuz ki darbeler bu ülkede dış güçlerin ülkemiz üzerindeki egemenliğini kırmak için vatanı düşmana karşı savunmak maksatlı yapıldı.Kurtuluş Savaşı'mızla 60,70, 80 darbesinin mantığını nasıl aynı kefede değerlendirdiniz anlayamadım.60,70, 80 darbelerini kurtuluş savaşımız gibi vatanımıza kastetmiş cephede bizi bekleyen düşmana karşı vatan savunması olarak mı adlandırıyorsunuz?

 

Darbeler iç düşman olarak görülen güce karşı mı yapılır, yoksa bir devlet ya da devletler vardır toprağına kastetmiş, ona karşı mı?

 

60'ta, 70'te,80'de ülkemizdem kimi çıkardık Sayın demirefe, İtalya'yı mı, Rusya'yı mı, ABD'yi mi, kimi?

 

Muhabbetle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Niye evet diyecekleri varsa da tayyipin dayatmalarına inat oy kullanmıyorlar? Biraz da evetçilerin anlatma iştiyakını kırmaya çalışsan diyorum? Niye hep hayırcıların hevesini kırma çabasındasın? Ha? Var mı bunda bir art niyet? ;)

 

Ne hayircilarin/ Ne evetcilerin nede boykotcularin hevesini kirma cabasindayim zaten kararini vermis olan birisi ne basbakani dinler ne kilicdaroglunu dinler ne seni ne beni dinler senin benimkisi lafa kalabaliindan baska birsey degildir.. Nasilki secim zamaninda tum caddeler sokaklar secim adaylarinin pankartlariyla dolup goruntu kirliligi yapiyorsa buda ayni onun gibi birsey.. Bir taraf diyor Evet dersen memleketini dusunuyorsun helal olsun iyi yurttassin hayircilar icinde bunun aksini soyluyorlar... Diger taraftan hayircilar hayir dersen vatansever bir yurttassin evet dersen vatanhainisin eee benim nasil bir insan oldugumu siz benden iyimi bileceksin evet/hayir/yada boykottu renkim ne olursa olsun emin olunki vatansever diye gecinen pek cok insandan daha vatanseverimdir yanliz birakin insanlarida daha saglikli dusunsunler.. Eger Evet/yada hayir diyeceklersede kimsenin baskisi olmadan hur iradeleriyle evet yada hayir desinler sirf ahbab arkadas akraba hatiri icin degil icinden geldigi icin versinler oylarini...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dış güçler hemen baştan askerlerini gönderip işgal etmezler. Önce bir halkı böler, birbirine düşman eder, iç savaş çıkarırlar. Sonra "kardeş kavgasını önlemek, barışı sağlamak, demokrasi getirmek için" gelirler!

 

Aynen Afganistan gibi. Dincilerle komünistler kapıştı, önce Sovyetler, sonra ABD girdi...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Elbetteki insanlar konusa konusa anlasirlar ama yine son karari verecek olanda bireylerin kendileridir. Bugun ben sana evet/hayir diye baski yapsam sen o sandigin basina gectiginde benimi dinliyeceksin yoksa hur iradenimi sakin beni dinleyecegini soyleme inanmam cunku benim seni yonlendirmemle karar veriyorsan hic oy kullanma daha hayirlidir Atalarimiz bosuna dememisler Akilsiz dostum olacagina, Akilli dusmanim olsun diye. Egerki halk koyun misali kendi kararini kendisi veremeyip Basbakanin, Kilicdaroglunun yada Baydemirin sozuyle hareket ediyorsa ozaman sen istedigin kadar durma konus bir kulagindan girip otekinden cikacaktir. Egerki ben Evet/yada Hayir diyeceksem bilki ben kararimi coktan vermisimdir vede kimsenin doldurusuna gelmem..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dış güçler hemen baştan askerlerini gönderip işgal etmezler. Önce bir halkı böler, birbirine düşman eder, iç savaş çıkarırlar. Sonra "kardeş kavgasını önlemek, barışı sağlamak, demokrasi getirmek için" gelirler!

Aynen Afganistan gibi. Dincilerle komünistler kapıştı, önce Sovyetler, sonra ABD girdi...

 

Darbeler de tam sizin dediğiniz, benim maviyle gösterdiğim amaçla yapılıyor yanılıyor muyum?Dış güçler önce darbe ortamı oluşturuyor, içerdekiler eliyle güya demokrasi getirmek, ülke barışını sağlamak, kardeş kavgasına son vermek görüntüsünü çiziyor, sonra onların elinde oyuncak, sözde bağımsız, istenilen raya oturtulmuş, demokratik, barış havası esen, kardeşin kardeşi öldürmediği bir ülke haline geliyor.

 

Ülkemizdeki demokrasiden, barıştan uzak bu havayı temizlemek için bir darbe daha şart o zaman bu mantıkla.Yoksa niçin yapılır ki darbe, demokrasiyi kurtarmayacak, ülke barışını sağlamayacaksa!

 

Muhabbetle...

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bir darbe daha şart o zaman bu mantıkla

Hiç öyle bir şey yok. Olsa bile darbe marbe yapacak kimse yok, kusura bakmayın. Her sefer "Cafer yine yapacağını yaptı, koş asker bez getir" yok öyle artık. Cafer büyüdü, kazık kadar adam oldu. Rüştünü ispat edemeyecekse hala, ne hali varsa görsün artık. Darbelerin en büyük zararı insanları sorumsuzluğa, "böyükler düşünür bana ne" hazırcılığına ve kolaycılığına alıştırmasıdır. Darbe yok, kalmadı! Bitti!

 

Ne ala memleket... Vereceğin oylarla kaderini değiştirmek dururken değiştirme, batınca "asker çıkarır nasılsa" diye güven! Yok öyle artık. Darbe marbe olmayacak. Batacaksa batacak, çıkacaksa çıkacak. Herkes kendi bilir, iki el bir baş içinmiş... Aha sandık, aha da biz.

 

Hep söylüyorum, ABD düşmanı gerilla olup New York'ta bomba patlatmaya filan gerek yok! Taşeronlarını seçmeyin, tamam, o kadar yani! Uzantıları olmadan amipler bile diğer hücrelere bir şey yapamıyor...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hiç öyle bir şey yok. Olsa bile darbe marbe yapacak kimse yok, kusura bakmayın. Her sefer "Cafer yine yapacağını yaptı, koş asker bez getir" yok öyle artık. Cafer büyüdü, kazık kadar adam oldu. Rüştünü ispat edemeyecekse hala, ne hali varsa görsün artık. Darbelerin en büyük zararı insanları sorumsuzluğa, "böyükler düşünür bana ne" hazırcılığına ve kolaycılığına alıştırmasıdır. Darbe yok, kalmadı! Bitti!

 

Ne ala memleket... Vereceğin oylarla kaderini değiştirmek dururken değiştirme, batınca "asker çıkarır nasılsa" diye güven! Yok öyle artık. Darbe marbe olmayacak. Batacaksa batacak, çıkacaksa çıkacak. Herkes kendi bilir, iki el bir baş içinmiş... Aha sandık, aha da biz.

 

Hep söylüyorum, ABD düşmanı gerilla olup New York'ta bomba patlatmaya filan gerek yok! Taşeronlarını seçmeyin, tamam, o kadar yani! Uzantıları olmadan amipler bile diğer hücrelere bir şey yapamıyor...

 

Taşeronlar darbe yapmasaydı, seçilecek taşeronlara ortam hazırlanmazdı.

 

Muhabbetle...

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakın yakın tarihin sorunlarını hiç bilmiyoruz. İkinci dünya savaşına kadar dünya zaten bir diktatörler cennetiydi. Dünya savaşı kırdı geçirdi. Ondan sonra Sovyetler savaştan en kârlı çıkan imparatorluk olunca "Atatürk Lenin'den Maxim silahları aldı aldı, sonra sırtını döndü, Moskova'dan komünist partisi kurmaya gönderilen Mustafa Suphi ve adamlarını kabul etmedi, bir de Karadeniz'de öldürüldüler, Stalin oldu mu bize düşman! Yardımların diyetini ister, dünyanın da en büyük, en güçlü iki devletinden biri! Kurtulmamıza imkan yok!" havasına girildi.

 

Hatta Sovyetler ABD den daha çok güçlendi, iyisi mi biz direnmeyelim, Varşova paktına girelim, yok ABD bizi korur, yok nerden koruyacak... Bu endişeler aldı yürüdü. Doğu'ya zaten elden çıkacak, elde tutamayacağımız topraklar olarak bakıldı. Kars, Doğu Karadeniz keza... Çay olmasa Doğu Karadeniz kalkınmazdı. Doğu ise ağalarını, şeyhlerini korumak için zaten acayip direniyordu, zaten gitti gider diye yüzüstü bırakıldı. Biz nasılsa Varşova paktına gireriz havası hakim oldu. O zaman Ruslar gelir her şeyimizi yapar, barajımızı da, köprümüzü de, yolumuzu da... Öbür yandan ABD "olur mu yahu, ben ne güne duruyorum" dedi, Marshall yardımlarını dayadı!

 

Biz daha Sovyetler yıkıldı da öyle rahat nefes aldık, boru mu sanıyorsunuz yahu? Bu kez de bir rahatladık, bir rahatladık, oooh, asker var, bir şey olsa hemen hazır, Sovyetler de yok, artık bize karada ölüm yok! Hatta havada, denizde de yok!

 

Bir rehavet, bir köşe dönme, bir malı götürme, bir rahat, lüks kaygısı, bir konforlu yaşam hevesi, bir tüketim toplumu olduk ki sorma gitsin!

 

Fakat anladık ki MEĞER SORUNLARIMIZ DAHA YENİ BAŞLIYORMUŞ!!! Yok aslında daha anlamadık! Anlatacaklar... Geç anlarsak işimiz zor...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Taşeronlar darbe yapmasaydı

Kenan Evren taşeron filan değildir. O ortamda çıkıp iç savaşın önüne geçmek, mangal gibi yürek ister. Başaramadın mı kelle gider, şakası yok! Onca insanın vebalini yüklenmek, sağcının solcudan, solcunun sağcıdan intikam almaya çalışmasını önleyememek cabası... Bir anda düşmanlıklar püfff uçacak mıydı? Bir tarafa ağırlık verip taraf da olamazdı... Kenan Evren'i rahat bırakın! O tüm ulusun tüm veballerini yüklendi, çekmeye katlandı. Birbirine işkence eden, intikam alan herkes vebalini onun sırtına yükledi. Adamı rahat bırakın!!! Ben onu anlıyor ve saygı duyuyorum. Dün şakır şakır alkışlayanların "aman nerelerde kalmıştınız, sesinize soluğunuza hasrettik!" diye yakmadık yağ bırakmayanların bugün doksan yaşını geçmiş bir adama nefretler yöneltmesinden ise tiksiniyorum...

 

Bırakacaktı her allahın günü on-yirmi kişi birbirini öldürecekti, derken Kızıl Ordu girecekti, derken Amerikan conileri girecekti, memleket Afganistan olacaktı ki görecektik dünya kaç bucakmış!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.