Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

UFO'ların yapıları ve gözlem türleri


Legendary

Önerilen İletiler

UFO'ların YAPILARI

 

YAPISAL ÖZELLİKLER

 

UFO’ların yapısal özellikleri birbirinden farklı olmasına rağmen, yakın karşılaşma raporlarında bazı ortak özelliklerden de bahsedilmektedir. Bağlantı yerleri bulunmayan dış omurgalı UFOlara dair raporlar, bu araçların ileri bir teknolojiyle inşa edildikleri izlenimini vermektedir. Gözlemlenen ve fotoğraflanan UFO’lar arasında, alt bölümlerinde üç ya da dört küre bulunan kubbeli diskler dikkat çekicidir. Bu kürelerin döndükleri görülmüştür.

 

227_copy.jpg

 

 

Disklerin üstündeki kubbelerden anten benzeri cisimler çıkmaktadır. Disk biçimli UFOlarda pencere ve kapılar da gözlemlenmiştir. Bunun yanında, alt kısımlarında dikdörtgen paneller bulunan üçgen biçiminde UFOlar da bulunmaktadır.

 

009_copy.jpg

 

 

Işıklar, pencereler, paneller, yükseltilmiş yüzeyler hemen her tür UFO’da görülmektedir. Bu özelliklere sahip cisimler gözlemleyen tanıklar bunların başka dünyalardan geldiğine ikna olmuşlardır. UFOlar hem gündüz hem de gece gözlemlenebilmekte ve bazı atmosferik efektler yaratmaktadırlar. Parlayan ışık geçirmez gövdeler, parlayan yarısaydam gövdeler, kıvılcımlar ve dumanlar bu efektler arasındadır. Gündüz gözlemlenen UFOların belirli bir renkte ışık yaydığı görülmemiştir. Genel olarak gümüşi ve beyaz renkte oldukları söylenmektedir. Gece ise, UFOlar parlak ışık kaynakları olarak belirirler. Gövde ışıklarının rengi değişiklik göstermektedir; bazen birden fazla renge girerler ya da gözlem sırasında renk değiştirirler. Kimi görgü tanıkları, bu araçların hızlandıkça gözlemlenmesi güçleşen değişiklere uğradıklarını bildirmişlerdir.

 

001_copy.jpg

 

 

Bu özelliklerin UFOların sahip olduğu itici gücün bir ürünü olduğu tahmin edilmektedir. Bu, aynı zamanda, gözlemlenen cismin bir araç olduğunu da göstermektedir. Eğer bazılarının belirttiği gibi UFO’lar elektrogravitik ya da manyetogravitik bir teknolojiyle çalıştırılıyorsa, bahsettiğimiz özellikler bu teknolojinin ürünüdür. UFOlar saçtıkları ışıklarla kendilerini çevreleyen atmosferi iyonize edebilmektedirler. Bu iyon katmanları, bulunulan yere ve havanın durumuna göre farklı renklere sahip bir plazma haline gelmektedirler. Uzaylı varlıklar ayrıca, ivmenin ve hızlı manevraların negatif etkilerini sıfırlayan aletler de geliştirmişlerdir, dolayısıyla uçan daireleriyle havada akıl almaz manevralar yapabilmektedirler. Bildirilen yüzlerce UFO raporu üzerinde yapılan çalışmalar, UFOların belli başlı ve yinelenen bir manevra paternleri olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bunlar arasında, UFO’ların önce havada asılı kalması ardından aniden hızla yükselmesi o kadar sık rastlanan bir olaydır ki, bu bir UFO’nun tipik özelliği olarak kabul edilmektedir, çünkü hiçbir doğal ya da insan yapımı cisim bu şekilde hareket edememektedir. Daire biçimini alma, havadaki araçları süratle geride bırakma ve bir araya gelerek birlikte hareket etme de sık sık gözlemlenen UFO manevralarındandır.

 

256_copy.jpg

 

 

 

YER ve TOPRAKTAKİ İZLERİN ANALİZİ

 

Yer ve topraktaki izlerin analizi ; UFO inme olayının hemen sonrasında örneklerin alınması ve ölçümlerin yapılması ve meteorolojik koşulların izler üzerindeki etkisinin belirlenmesidir.

 

Yer izlerinin araştırılmasında örnekler alınması ve laboratuarlarda incelenmesi çok önemlidir Toprağın bileşiminde mekanik , termal , manyetik , radyoaktif , fiziksel ve kimyasal etkiler , değişimler oluşabilir ve belirlenebilir.

 

088_copy.jpg

 

Mekanik İzler ; Toprağa yapılan bir basınçla oluşurlar, bu ölçülür.

 

Termal Etki ; Topraktaki su bileşiminin ölçümü ve değişkenliğinin saptanmasıdır.

Manyetik Etki ; Bazı toprak bileşimlerinde bulunan yüksek manyetik kalıntılardan oluşur ve çevredeki yakın örneklerle karşılaştırılarak bilgi edinilir. Radyoaktivitenin değişimi bir diğer önemli etkidir. Fiziksel ve kimyasal ölçümler ise ; moleküler , atomik , isotopik kompozisyonları gösterir.

 

118_copy.jpg

 

GÖZLEM TÜRLERİ

 

1- UZAK GÖZLEMLER (200 m.’den uzak)

 

Gece Işıkları: Hareketleri bildiğimiz ışık kaynaklarıyla açıklanamayan ve alışılmadık manevralar yapan ışıklar. Bunlar alışılmamış biçimlere, renklere ve yoğunluğa sahiptirler ve bu özellikleriye uçak ya da benzeri bir cisim olmadıkları anlaşılmaktadır. Genellikle kırmızı, turuncu ya da beyaz renktedirler. Gece ışıkları, UFO gözlemlerinin büyük bir bölümünü oluşturur.

 

Gündüz Diskleri: Gündüz gözlemlenen alışılmadık uçan cisimler. Bu cisimler genelde oval disk, puro, küre, üçgen ya da boomerang biçimindedirler. Hem yer seviyesinde hem de yükseklerde ortaya çıkabilirler. Sıkça, havada asılı kaldıkları, ardından da inanılmaz bir hızla bulundukları yerden ayrıldıkları ve olağanüstü manevralar yaptıkları gözlemlenmiştir.

Radar Görüntüleri: Nadir görülen bir durumdur, çünkü normal uçakların çoğu da radarda belirlenmelerini sağlayan bir donanıma sahiptirler. UFO’ların radar görüntüleri tanımlanamayan bip seslerinden oluşur ve “kaynağı bilinmeyen görüntüler” olarak isimlendirilir. UFO’lar ancak isterlerse bizim radarlarımızda tespit edilirler. Bugün artık Dünya teknolojisi bile radara yakalanmayan hayalet uçaklar geliştirmiştir. Yine de radarların tespit ettiği binlerce UFO vakası birçok ülkede yaşanmış ve resmi yetkililerce de rapor edilmiştir.

 

2- YAKIN GÖZLEMLER (200 m. ve daha yakını)

 

Birinci Türden Yakın Karşılaşmalar: UFO yakından görülmesine rağmen, tanıkla herhangi bir etkileşim içine girmemekte ve çevrede herhangi etki ya da iz bırakmamaktadır.

İkinci Türden Yakın Karşılaşmalar: UFO bulunduğu çevrede fiziksel kanıtlar bırakır. Bu kanıtlar, bozulan ya da zarar gören elektromanyetik sistemlerden, topraktaki izlere, ve bitkiler, hayvanlar ve insanlar üzerinde bırakılan fiziksel etkilere kadar pek çok biçimde olabilir.

Üçüncü Türden Yakın Karşılaşmalar: UFO’nun mürettebatı ya da içindeki varlıklar gözlemlenir fakat genelde bu varlıklarla bir iletişim içine girilmez.

 

Dördüncü Türden Yakın Karşılaşmalar: Uzaylı varlıklarla birebir iletişime ve temasa geçme olaylarını içerir

 

Kaynak:

Sirius UFO Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

Sayın Legendary;

 

Bu konuları bilim başlığı altında açtığınıza göre sizden bazı bilimsel bulgular istemek de hakkımızdır diye düşünüyorum... Çoğu fotomontaj ürünü fotoğraflardan çok daha fazlası gerekmez mi sizce de?

 

Örneğin evrenin hangi bölgesinden gelmiş olabilecekleri, ya da ışık hızını nasıl aşmış olabilecekleri, ya da ışık hızıyla bile on yıllar hatta bin yıllarca sürecek bir yolculuğa nasıl katlanmış olabilecekleri, ya da bu kadar uzun bir yolculuk için gereken lojistiğin görece bu kadar küçük araçlara nasıl sığdırılmış olabileceği, ya da bugüne kadar neden ortaya çıkmadıklarını, eğer ortaya çıkmama nedenleri gizlenmekse onca teknolojiye rağmen neden görüntülenmekten (!) kaçamadıklarını...

 

Soruları çoğaltmak mümkün... İstediğiniz sorudan başlayabilirsiniz :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

arkadaşım düşün bizim galaksimizde 200milyar bizim güneşimiz gibi yıldız var ve bizim samanyolu galaksisi gibi milyarlarca galaksi var şimdi buda katrilyonlarca evrende yıldız var demektir bizim güneşimiz gibi sıradan bir yıldızın gezegenlerinde hayat olabiliyorsa katrilyonlarca yıldızın arasında başka canlılar neden olmasın yani evrende bizden başka hayat muhakkak var ve bunların bazıları bizden çok ilerde bazılarıdabizden geridedir bizden ilerdekilerin bazıları dünyayı ziyarete gelemektedir bunların varlığına yüzbinlerce kişi şahit olmuştur ama tabi tüm dünya insanları onaları görmemiştir şahitler ne kadar anlatsada herkese görinmedikleri için buna herkes inanmamaktadır ayrıca bunalrın varlıklarını tüm dünya ülkeleri bilmektedir ama dünyaya açıklanmamaktadır çünkü dünyayı yöneten derin dünya devleti bunun açıklanmasını istememektedir. uzaylıların herkese kendini göstermemesinin nedeni insanlarının buna hazır olmayışıdır çünkü insanlar çok değişik yapılara sahip canlıları görmeye hazır değillerdir mesela böceğe benzeyen bir uzaylıyı gördüklerinde ondan ürkecekler ve çekineceklerdir işte bu yüzden insanlar buna hazır değillerdir işte bu yüzden uzaylılar gözükmemekte ve derin dünya devletide bunu dünya devletlerine açıklatmamaktadır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

arkadaşım düşün bizim galaksimizde 200milyar bizim güneşimiz gibi yıldız var ve bizim samanyolu galaksisi gibi milyarlarca galaksi var şimdi buda katrilyonlarca evrende yıldız var demektir bizim güneşimiz gibi sıradan bir yıldızın gezegenlerinde hayat olabiliyorsa katrilyonlarca yıldızın arasında başka canlılar neden olmasın

 

Öncelikle bizim güneşimiz sıradan bir yıldız değildir. Çevresinde yaşam oluşmasına imkan tanıyacak en uygun sınıfta yer alır. Zira Güneşten büyük yıldızların ömürleri çok kısa olduğundan, çevresinde bir yaşam oluşabilmesi için gerekli zamandan önce ömürleri sona erer.. Bu iş istatistikle olmuyor maalesef.. Katrilyonlarca yıldız olması, bu yıldızlardan birinin çevresinde bizden daha zeki canlıları barındırdığı anlamına gelmeyebilir. Örneğin;

 

* Her 13 yıldızdan yalnızca 1 tanesi bizim güneşimizin de dahil olduğu G sınıfıdır. Diğer 12'si ya çok büyük ya da çok küçüktür.

 

* Gözlemlenebilen yıldızlar içerisinde çift yıldızlar tekli yıldızlardan daha fazladır. İkili yıldız sistemlerinde yaşam olasılığı yok denecek kadar azdır.

 

* Evrendeki yıldızların büyük çoğunluğu, galaksilerinin merkezlerindeki çok yoğun bölgede yer alırlar. Bu bölgelerde fiziksel faaliyet çok yoğun olduğundan buralarda da yaşam olma olasılığı çok küçüktür. Neyse ki biz samanyolunun merkezinden bir hayli uzağız..

 

Görüyorsunuz ya, katrilyonlarca yıldız içerisinde, çevresinde yaşam barındırabilecek yıldız sayısı birden ne kadar da azaldı. Üstelik bu kadar da değil... Yaşam olabilmesi için gereken şartlar arasında listede daha onlarca madde var..

 

yani evrende bizden başka hayat muhakkak var ve bunların bazıları bizden çok ilerde bazılarıdabizden geridedir

 

Böylesine kesin bir yargıya varabilmek için elinizde ciddi bulgular olması gerekir. "Trilyonlarca yıldız var" diyerek ya da aşağıda hiç bir geçerliliği olmayan komplo teorilerinden bahsederek böyle kesin bir yargıya varamazsınız.. Ha siz varırsınız da, benim için o yargının bilimsel hiç bir değeri yoktur.

 

bizden ilerdekilerin bazıları dünyayı ziyarete gelemektedir bunların varlığına yüzbinlerce kişi şahit olmuştur ama tabi tüm dünya insanları onaları görmemiştir şahitler ne kadar anlatsada herkese görinmedikleri için buna herkes inanmamaktadır ayrıca bunalrın varlıklarını tüm dünya ülkeleri bilmektedir ama dünyaya açıklanmamaktadır çünkü dünyayı yöneten derin dünya devleti bunun açıklanmasını istememektedir.

 

Siz istediğiniz şeye inanmakta özgürsünüz ama kusura bakmayın bu söylediklerinizin hiç bir geçerliliği yoktur. Uzaylıların tecavüzüne uğradığını iddia eden de yüzlerce insan vardır ABD'de..

 

uzaylıların herkese kendini göstermemesinin nedeni insanlarının buna hazır olmayışıdır çünkü insanlar çok değişik yapılara sahip canlıları görmeye hazır değillerdir mesela böceğe benzeyen bir uzaylıyı gördüklerinde ondan ürkecekler ve çekineceklerdir işte bu yüzden insanlar buna hazır değillerdir işte bu yüzden uzaylılar gözükmemekte ve derin dünya devletide bunu dünya devletlerine açıklatmamaktadır.

 

Kusura bakmayın ama bunlar yetişkin insanlara bahsedilemeyecek kadar mantıktan uzak gerekçeler..

 

Söyleyeceğim şudur;

 

Evrende bizden başka canlılar olabilir mi sorusuna asla "hayır" demiyorum. Ancak Dünya'yı ziyaret eden ufo ve uzaylılar söylencelerine de zerre itibar etmiyorum. Bunun için de yeteri kadar gerekçem olduğundan emin olabilirsiniz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bizim galaksimize en yakın galaksi olan Andromeda 2,000,000 ışık yılı uzaklıktadır. Yani bilimsel olarak aşılamayacak hız sınırı olan ışık hızında yol alabilen bir araç inşa etseniz bile, Samanyolu galaksisi'ne ulaşmanız 2,000,000 yıl sürecektir.

 

Ve başka galaksilerden misafirler gelip, dünyayı ziyaret ediyor öyle mi ?:) Bunu da o UFO denilen araçlarla yapıyorlar.

 

Bunların fantastik edebiyatın konusudur. Astronominin değil.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

arkadaşım başka galaksilerde yada yıldızların etrafındaki gezegenlerde hayat vardır bu bir gerçektir sayın yam yam arkadaşa sorarım başka yıldızlarda hayata elverişli gezegenlerin olmayacağı kanısına nasıl ulaşıyor zira bizdaha kendi güneş sistemimizdeki gezegenleri tam olarak tanımıyoruzda başka yıldızların gezegenlerini bileceğiz hem başka yıldızların kaçtane gezegeni olduğunu bile bilmiyoruz siz kalkmış direk ön yargıyla yaşam olasılığı çok düşük diyorsunuz bizdaha başka güneş sistemlerindeki gezegenleri bilmiyoruz ki böyle b ir ön yargılı olalım ve benim demek istediğim şu katrilyonlarca yıldızın arasında bir yıldızda hayat oluyorsa diğer katrilyonlarca yıldızın bazılarında hayatın olması çok yüksek bir olasılıktır çünkü bir yıldızda hayat olabiliyorsa katrilyonlarcasında hayatın oluşma ihtimali çok yüksektir hem zaten allah bunca yıldızı boşunamı yarattı sence elbetteki hayır başka yıldızlarda muhakkak mhayat vardır ve başka yıldızlarda hayatın varolabileceğini kabulediyorsan bunların bazılarının bizden önce ortaya çıkabileceğini ve bizden önce teknolojik olarak gelişmelerini tamamladığınıda kabuledersin her halde ve bazılarınında bizim gibi henüz teknolojik gelişmelerini gerçekleştiremiyeceğinide kabuledersin sanırım hatta belki şuan bile oluşum aşamasında olan gezegenler ve canlılar olabileceğinide kabuledersin sanırım.

 

ayrıca cyrone arkadaşada günümüzde bilim kurgu filimlerinde görülen ışınlanmanın bilimsel olarak mümkün görüldüğünü ifade edyim ve bu konuda günümüzde araştırmalar vardır ve günümüzde bir elektron ışınlanmıştır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bizim galaksimize en yakın galaksi olan Andromeda

Başka canlıların başka galaksiden gelmesi gerekmiyor.

 

Ancak Samanyolu galaksimiz içindeki yıldızlar arası uzaklıklar da çok korkunç boyutlardadır. Dolayısıyla var olduğuna büyük ihtimal verdiğimiz başka dünya canlılarının bize ulaşmasını ben de olanaksız görüyorum.

 

Fakat "impossible is nothing" sloganı bir reklam sloganı olmanın çok ötesine geçmiş, bugün bilimin bir sloganı olmuştur. İnandırıcı olmasa da, Hawking gibi düşünürler çok küçük de olsa olasılıklardan bahsedebiliyorlar.

 

Ha, varlar ama ce-eee dememeyi tercih ediyorlar filan tabii ki bahse konu bile değil...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Başka canlıların başka galaksiden gelmesi gerekmiyor.

 

Ancak Samanyolu galaksimiz içindeki yıldızlar arası uzaklıklar da çok korkunç boyutlardadır. Dolayısıyla var olduğuna büyük ihtimal verdiğimiz başka dünya canlılarının bize ulaşmasını ben de olanaksız görüyorum.

 

Fakat "impossible is nothing" sloganı bir reklam sloganı olmanın çok ötesine geçmiş, bugün bilimin bir sloganı olmuştur. İnandırıcı olmasa da, Hawking gibi düşünürler çok küçük de olsa olasılıklardan bahsedebiliyorlar.

 

Ha, varlar ama ce-eee dememeyi tercih ediyorlar filan tabii ki bahse konu bile değil...

bu çok uzak mesafeler açılabilirdir önemli olan uzayı bükecek teknolojinin geliştirilmesidir uzayın bir ucundan diğer ucuna biranda gitmek mümkündür gerekli olan bunun için fizik biliminin biraz daha ilerlemesi yani bilgilenmesi ve teknolojinin gelişmesi gerçi gizli dünya devleti uzaylılar irtibattadır ve tüm dünya ülkeleri uzaylıların varlığını bilmektedir ama tüm dünya ülkeleri gizli dünya devletinin elinin altında olduğu için yani dünyayı bu gizli dünya devleti yönettiği için açıklamalarına izin verilmemektedir

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ayrıca cyrone arkadaşada günümüzde bilim kurgu filimlerinde görülen ışınlanmanın bilimsel olarak mümkün görüldüğünü ifade edyim ve bu konuda günümüzde araştırmalar vardır ve günümüzde bir elektron ışınlanmıştır.

 

Arkadaşım "ışınlanınca" da ışık hızında seyahat edersin : en fazl.) Yani ışınlanmanın olması bize ulaşmaları için gereken minumum süreyi değiştirmiyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Faraza ışınlansak, en yakın yıldız Alpha Centauri. 4,7 ışık yılı uzakta. Işınlanmak öyle kolay değil ama, faraza. Beş yıl pek uzun bir süre değil ama, hemen kapı komşumuzda hayat buluverecek kadar da şanslı olamayız. Zaten çoklu yıldız sistemleri kararlı gezegen sistemleri oluşturamıyorlar. (Centauri üçlü bir sistem)

 

Samanyolu galaksisinde yıldızlar arası uzaklık ortalama yedi ışık yılı filandır.

 

Bence sonuç uzayda hayat var, ama birbirlerine ulaşmaları olanaksız şeklinde... Evren ömrünün sonuna geldiğinde teknoloji, zamanda ve ışık hızıyla yolculuk teknolojileri filan ne aşamada olur bilemem...

 

CERN evrenin genişleme hızı giderek artacak açık, semer biçimli bir evren mi, yoksa şişmesi durup tekrar büzüşecek kapalı bir evren mi, yoksa sabit hızla genişlemeyi sürdürecek düz bir evren mi olduğunu da araştıracak.

 

Hiç biri akibetimizi hayırlı kılmıyor. Asıl aranacak çoklu ve paralel evrenler, başka boyutlar kuramları. Sonsuz zamanda niye sonlu ve tek bir evren olsun? Sonsuzda bir şey yok idiyken niye belli bir zamandan sonra bir şey olsun? Bir şey varken niye artık olmadığı bir sonsuza gitsin? Bunlar mantıklı değil. Eksi sonsuz ve artı sonsuz yani ezeli ve ebedi olamaz, sonsuz zaten sonsuzdur. Ezeli ise ebedidir de, ebedi ise ezelidir de.

 

Bu tasavvufta da vahdeti vücut olarak yer bulan panteizm felsefi inancıdır. Tanrı sonsuz, evren sonlu diye bir şey yoktur. Var olan her şey sonsuzdur. Görünümler değişir. Bu evren de bir görünümdür, türünün tek örneği olamaz. Sonsuz örüntüde ilmeklerden sadece bir tanesidir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

uzayda yaşam vardır ve yıldızlar arası hatta galaksiler arası seyehatta mümkündür bunun bilimsel olarak açıklamasını yapamam çünkü okadar derin bilgiye sahip değilim ama seyahat vardır çünkü bizi ziyarete geliyorlar ayrıca evren sınırları olan bir yerdir ve bell miktarda enerji içerir enerji diyorum çünkü evreni vareden temel unsur enerjidir ama enerjinin sürekli hareket halinde olması sonsuzdur yani enerji dima hareketlidir zaten adı üzerinde enerji enerjidir ama bende bunun neden sonsuz olduğunu bilmiyorum ve evreni vareden enerji allahın varlığından bir parçadır yani allahın varlığı bir enerjidir peki alahın varlığı sonsuzmudur aynı ölen insanın ruhunun sonsuz olması gibi allahın yaşamı sonsuzdur ama allahın enerji miktarı sonludur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.