Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Global dünyada anarsizmin kaderi ne olacak?


canugur

Önerilen İletiler

  • 1 ay sonra...
  • 2 ay sonra...
  • 2 hafta sonra...
  • 1 ay sonra...

yeri bura olmasa da herkese selamlar diyerek konuya giriş yapayım.

 

anarşizm nedir ?

 

* anarşizm bireyin yöntem ve yönetimi reddetmesidir. ve bunu yaparken bir sistematik gözetmez.

yani ordu yok, devlet yok, din yok ,hukuk yok..

 

bunların olmaması sorunlara yol açmaz mı derseniz " anarşizm de herkes erdemli birey olacağı için bu yöntemlere ve yönetimlere gerek olmayacaktır."

 

ütopya mıdır ? bireysel anlamda değildir. kitlesel anlamda herhangi bir oluşuma neden olmak istemediği için ( insanları kader anlayışına maruz bırakmamak için) ütopya dahilinde kendini hiçbir zaman değerlendirmez.

yani kitle ve toplumdan cok birey e önem verir..

Tarih: Düzenleyen: darwen
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 5 hafta sonra...

Şimdi tarzım biraz kötü mü olacak ama anarsizm egitimi hukuku vs redderken erdemli bireyleri de reddeder ve anarsistlerde erdemli falan insanlar değildir anarsist anarsisttir ondan hiç bir sey yapmasını bekleyemessiniz yada zorlayamassınız anarsizm bu acıdan bireysel ve toplumsal ozgurluklerin sınırlandırılmasına karsı konumlanır. Anarsizm in globallesen dunya da (ne demekse) geleceginin ne olacagına gelince. Bu soruyu soran arkadas dunya globallesmeden once anarsizmin kaderinin ne olacagına dair bir fikri varmı bilmiyorum ama anarsizmin kaderinde bir degisiklik oldugunuda zannetmiyorum. Gerekcem o ki insanların kaderinde bir degisiklik yok. Somürü düzeni yine ortada baskıcı devlet mekanizmaları hala yerinde özgürlükler hala kısıtlanmısken Mehmet tarhan ve digerleri askerligi reddettigi icin iskencelere tabii tutulurken insanlıgın sömürüsüz dünya hayali askıya alınabilirmi devlet terörü devam ederken devleti yıkma fikri değisebilir mi vucudu baskı altına alınan insanların beginleri de baskı altına alınabilir mi. Umarım yeterlidir....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Şimdi tarzım biraz kötü mü olacak ama anarsizm egitimi hukuku vs redderken erdemli bireyleri de reddeder ve anarsistlerde erdemli falan insanlar değildir anarsist anarsisttir ondan hiç bir sey yapmasını bekleyemessiniz yada zorlayamassınız anarsizm bu acıdan bireysel ve toplumsal ozgurluklerin sınırlandırılmasına karsı konumlanır. Anarsizm in globallesen dunya da (ne demekse) geleceginin ne olacagına gelince. Bu soruyu soran arkadas dunya globallesmeden once anarsizmin kaderinin ne olacagına dair bir fikri varmı bilmiyorum ama anarsizmin kaderinde bir degisiklik oldugunuda zannetmiyorum. Gerekcem o ki insanların kaderinde bir degisiklik yok. Somürü düzeni yine ortada baskıcı devlet mekanizmaları hala yerinde özgürlükler hala kısıtlanmısken Mehmet tarhan ve digerleri askerligi reddettigi icin iskencelere tabii tutulurken insanlıgın sömürüsüz dünya hayali askıya alınabilirmi devlet terörü devam ederken devleti yıkma fikri değisebilir mi vucudu baskı altına alınan insanların beginleri de baskı altına alınabilir mi. Umarım yeterlidir....

 

mehmet tarhan durumu çok farklıdır. eşcinsel olduğu için gitmek istememiştir askere. ama bahanesi bu değildir tabi. birey le devlet arsında varsayılan anlaşma devlet tarafından bozulmuştur ; ki devlet bireyi özgür bırakmamaktadır. nedeni ne olursa olsun mantıklı bir öneri getirerek devlete açtığı dava kabul edilmemiştir. (gördüğü işkenceler ise ayrı bir konu)burda asıl olay şu: tarhan ın askerliğini yapma zorunluluğuna engel davanın mahkemeye intikal ettrilmemesi. ama dava acılsaydı ve sonuç t.c. kurallarına göre askerlik tarhan a sart koşulsaydı mantıklı olurdu ama dediğim gibi dava görülmeye bile gerek duyulmamıştır.

 

diğer yandan: anarşisitler eline silah alıp devlete karşı ayaklanmazlar. sonradan "komünist anarşizm" falan uydurulmuştur. gerçek anarşizmle bunu karıştırmamak lazım.

ilk toplu cinayetlerin sebebi yöneticilerin 10 kişilk bir aile için dönümlerce arazi kapatmak istemesidir.

eğer birey kendine yetecek kadar arazi alsaydı sorun cıkmazı. sadece "kendine yeterliliğin" her alanda sart olması gerekir. aksi halde çıkan sorunlar devletin olmasını mecbur kılacaktır.

 

yeni bin yılda ne olur : n-bence anarşist bireyler artacaktır. çünkü küreselleşme (istemediğim halde) bireyleri daha özgür kılacaktır. demokratik kitle örgütleri siyasi partilerden bağımsız olduğu için bireyler toplumsal ideolojilerden cok kişisel eylemlerde bulunacaktır. bunun da en acık yolu anarşizmdir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

birinci olarak soylemek sitedigim sey mehmet tarhan escinseldi ama asla bunu gerekce göstererek askerlik meselesini ele almamamıstır o vicdani retcidir su an ona rapor vererek askerligini iptal etmek istemelerine ragmen o escinsel olarak değil bir vicdani retci olarak askerliginin yapmamaya karar vermiştir ve bu konuda karsı tarafın yenilmekten baska caresi kalmayacaktır. 2.si anarsizmin yorumu meselesinde... Anarsistler hiç bir zaman devlete silah cekerek yıkmazlar önermesi ancak soyleyenin kisisel firkirlerini beyan edebilir halbu ki tarihsel sürecte anarsistlerin örgütlü bir mücadele yürüttügü dönemler olmustur ve bu konuda tek bir yorum yoktur bu acıdan bir genellemeden cok farklı yorumlardan bahsedilebilir. 3. su ise globallesme yada kuresellesme denilen seyin insanları daha da özgurlestirecegi meselesi dir. Bu gercekten de dostumuza boyle göruluyor olabilir ama sizce bu gun bir özgurlesme sureci tarifedilebilir mi. Dunyada kuresellesme baslıyor dedikler dönemden sonra dunyada yasanan savaslar okulumuza evimize giren kameralar mikrofonlar vs özgürlesme denilen böyle birseyse evet özgurlesiyoruz. 4. evet butun muhallifler in sayısı artacak ama ozgurlestigi icin değil tamda özgurlukler kısıtlandıgı icin

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Anarşijim ütopik midir??? Bu kadar komik bir cümle görmedim! Benim anarşist arkadaşlarım ve bana kısaca anlatılan tanımını paylaşayım sizlerle! Anarşist insanlar günlük yaşarlar,hayattan beklentileri yoktur,istedikleri şeyleri yaparlar,savaşırlar,yerler,içerler,çalışırlar eğer ulaşmak istedikleri birşeyler varsa bunları yaparlar daha sonra hayatta başka yapacak birşey kalmadığını görünce(kendi yaşamlarına göre),dünya da hiçbir işleri kalmadığına inandıklarında ise hayatlarına son verirler...

 

Benim gördüğüm tanım bu ister katılın,ister katılmayın!.. Ama birşeyi görmeden,duymadan,okumadan da konu hakkında yorum yapmayın!.. Hiçbirşey bilmiyorsanız da sorular sorarak öğrenmeye çalışın!..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ama elmacım yaptıgın tanım yada yorum pek okunarak yapılmıs bir tanım da değil simdi zaten sende kabul etmissin bu is bole senin arkadaslarının sana anlattıgı gibi değil pek yani ole bir boyutu olsada tek basına bole bir sey degil bir sistematigi ve bir gelisimi var...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Anarşijim ütopik midir??? Bu kadar komik bir cümle görmedim! Benim anarşist arkadaşlarım ve bana kısaca anlatılan tanımını paylaşayım sizlerle! Anarşist insanlar günlük yaşarlar,hayattan beklentileri yoktur,istedikleri şeyleri yaparlar,savaşırlar,yerler,içerler,çalışırlar eğer ulaşmak istedikleri birşeyler varsa bunları yaparlar daha sonra hayatta başka yapacak birşey kalmadığını görünce(kendi yaşamlarına göre),dünya da hiçbir işleri kalmadığına inandıklarında ise hayatlarına son verirler...

 

Benim gördüğüm tanım bu ister katılın,ister katılmayın!.. Ama birşeyi görmeden,duymadan,okumadan da konu hakkında yorum yapmayın!.. Hiçbirşey bilmiyorsanız da sorular sorarak öğrenmeye çalışın!..

 

önce sen anarşizmin ne olduğunu öğren sonra o bahsettin arkadaşlarına öğret ondan sonra gel burda ahkam kes.

 

anarşizm "yöntem ve yönetimin olmaması" halidir. tarihte ilk kez proudhon la ortaya çıkar . o zaman ki anlamı da "devletin olmaması hali" dir.

 

küreselleşme özellikle internetle masa başında insanı dünyaya bağlar. tabiki ekonomik açıdan en altta olan kesim küreselleşmenin, anarşizmin ne olduğunu bilmediğinden ( eğitim sorunları) özgür olamayabilir. ama ekonomik ve kültürel açıdan ilerlemeye acık olan herkes küeselleşme sayesinde bilinçlenecek ve sınırları ortadan kaldıracaktır. küreselleşme karşıtı olmama rağmen bunun böyle olacağı kesin gibi. alt kesim ise suan olduğu gibi ezilecek malesef.

 

anarsitler hiç bir zaman devlete silah cekmediler. sonradan mao vb. kişilerin uydurması olan komünist anarşizm var onlar silah kullandılar ama onların anarşizmle alakası yoktur. halkı kandırmanın ve boş ideolojilere inanmanın bi başka yoludur.

 

anarşizm ütopik değildir. çünkü anarşi anlayışı bireysel anlamda da olan bir yöntem-yönetim ve ideoloji biçimidir. topluma genel olarak hitap edecek diye bir şart yoktur. eğer öyle olsaydı bir ülkede herkes dinsiz, hukuksuz, bekar ( evliliğe de karşıdırlar) devletsiz olurdu. ki bu kolay bir iş değil. zaten anrşizm de bundan bahsedilemez.

 

anarşizmde birey vardır, toplumsal eylem yoktur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Anarsistlerin silah kullanmadıgı konusunda size yardımcı olabilecek bir film önerebilirim ülke ve özgürlük adlı film "land and freedom" izledikten sonra ispanya ic savasına dair okumalarla bu konudaki bilgilerinizi daha da zenginlestirebileceginizi dusunuyorum bu arada filminyönetmeni ken loach...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

o filmi izlemek isterim ama nasıl olacak. film yok bende. suan gösterimde mi ?

 

ispanya iç savaşlarını şöyle özetleyebiliriz. ama anarşistler burda ön planda değildir. ve baskı altında bulunan bir kitledir.

 

 

İSPANYOL İÇ SAVAŞLARI hakkında..

 

Bir yanda anarko-sendikalistlerin (CNT-FAI), sosyalistlerin (İspanyol İşçi Partisi-PSOE) Stalinistlerin (İspanyol Komünist Partisi-PCE), Trotskistlerin (Izquierda Communista) ve anti-Stalinist Marksistlerin (POUM); öte yanda, gelenekçi aşırı Katolik monarşistlerin (Karlist’ler), Katolik Kilisesi’nin (CEDA), faşist Falange Partisi’nin (ve onun küçük ortağı Jons’un -Juntas de Ofensiva Nacional-Sindicalista) ve farklı Monarşist grupların siyasal programları, iç savaş koşullarında fiilen karşı karşıya gelmiş, Halk Cephesi kendi içinde (anarşistlerle komünistler- Sovyetiklerle anti-Stalinistler) daha küçük çaplı iç savaşlar yaşamıştır.

 

İspanyol İç Savaşı on altıncı hattâ on dördüncü yüzyıldan beri var olan ve giderek olgunlaşan siyasal programların ve ideolojik görüşlerin, kısaca insanlığın gelecek arayışını esinleyen düşüncelerin, İkinci Dünya Savaşı öncesinde bütün dünyayı aydınlatarak son bir kez parlayıp alevlendiği büyük bir tarihsel olaydır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
  • 3 ay sonra...

Arkadaşlar,

"Ursula Le Guin" isimli bir yazar var bilmiyorum duydunuz mu? Bu yazarın muhteşem kitapalrı vardır ama içlerinden bir tanesi ki ismi "Mülksüzler" size anarşizmi en iyi anlatacak olan romandır. Gerçek anarşizm işte budur. Anarşist denilen, sağı solu bombalayan tipler değil. OKumanızı tavsiye ederim. Bu arada aşağıda size Ursula Le Guin'in kitap hakkında söylediklerini de gönderiyorum. Küçük bir fikriniz olsun diye... Bu kitap başta belki biraz ağır gelir, gerçekten kendinizi okumaya hazır hissediyorsanız başlayın. Bitirdiğinizde en sevdiğiniz başucu kitaplarınızdan biri olacaktır.

" Romanım Mülksüzler, kendilerine Odocu diyen küçük bir dünya dolusu insanı anlatıyor. İsimlerini toplumlarının kurucusu olan Odo'dan alıyorlar; Odo romandaki olaylardan kuşaklarca önce yaşamış, bu yüzden olaylara katılmıyor, ya da yalnızca zımnen katılıyor, çünkü bütün olaylar aslında onunla başlamıştı.

Odoculuk anarşizmdir. Sağı solu bombalamak anlamında değil: kendine hangi saygıdeğer adı verirse versin bunun adı tedhişçiliktir. Aşırı sağın sosyal-Darwinist ekonomik özgürlükçülüğü de değil; düpedüz anarşizm: eski Taocu düşüncede öngörülen, Shelley ve Kropotkin'in, Goldmann ve Goodman'ın geliştirdiği biçimiyle. Anarşizmin baş hedefi, ister kapitalist isterse sosyalist olsun, otoriter devlettir; önde gelen ahlakî ve ilkesel teması ise işbirliğidir (dayanışma, karşılıklı yardım). Tüm siyasal kuramlar içinde en idealist olanı anarşizmdir; bu yüzden de bana en ilginç gelen kuramdır. – Ursula K. Le Guin

"'...Vermediğiniz şeyi alamazsınız, kendinizi vermeniz gerekir. Devrim'i satın alamazsınız. Devrim'i yapamazsınız. Devrim olabilirsiniz ancak. Devrim ya ruhunuzdadır ya da hiçbir yerde değildir.' Konuşmasını bitirirken, yaklaşan polis helikopterlerinin gürültüsü sesini boğmaya başladı."

 

Bir gün tıpkı bu kitaptaki gibi anarşist bir topluluk kuracağım. Benim ütopyam da bu olsun beeeeee

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

bakın arkadaşlar en kolayından tarif ediyim birinci sayfada bir arkadaş yazmış.punkçıların %99.9 u anarşisttir.neden mi?punk bir felsefedir sadece müzik ya da görünüm değildir.punkçılar kendilerinin farklı oldunu ispatlayan,yönetime devlete karşı olan (yani anarşist) ireylerdir.dikkat ederseniz toplum içinde punk görünümlü biri baya bir yadırganır.kendi deneyimlerimdende yola çıkarak söylüyorum.bir aşşalama bir küçümseme olur insanların gözünde.oysa diğer anarşistlerin de bizlerden pek farkı yoktur bizlerin görünümü farklı müziği farklı düşünceleri birazdaha farklı olsada hepimiz tüm anarşister aynı kapıya çıkıyoruz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

arkadaşlar anarşizim nedir????????bilmediim için soruorum...sözlük tanımı istemiorum...bi insan anarşist olarak tanımlıosa kendini nedir o insanın özellii ne yönden benden ondan şundan vs farklıdır???????merak ettim.... :unsure:

anarşizm karmaşık bi durum. sözlük anlamına bakarsak devlet düzenine karşı olmaktır yani hiç bir düzeni kabul etmeyen.ancak çağlarda yönetimlerin işine taş koyana anarşist demesi söz konusudur.örn: Deniz gezmiş Mahir Çayan vs. bu insanların kim olduğunu biliyorsan ve anarşizm de bu ise ;bilesin ki bu insanlar anarşik birer eylemcidir dolayısıyla anarşizmin ne olduğu ortaya çıkar.E o zaman ben de anarşistim eğer bunun adı anarşi ise....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

Piinar arkadaşımızın sorusuna ithafen:

 

Öncelikle ANARŞİ ne demektir onu acıklayalım: Anarşizm kelimesi Yunanca kökenli bir kelimedir. A ve Archos kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur. "A" bir önektir ve Yunanca'da "olmaksızın", "-sız", "...-in isteği", "...-in yokluğu" ya da "...-in olmaması"anlamlarını verir. Archos kelimesi ise "yönetici", "şef", "hükmeden", "komutan" anlamına gelir. Bu durumda yöneticinin olmadığı, hükmedenin olmadığı anlamına gelmektedir. Başta gelen kuramcısı Proudhon olmasına rağmen, bu ekolün en etkili ideoloğu Mihail Aleksandroviç Bakunin'dir. Proudhon a göre mevcut düzeni değiştirmek için şiddet kullanmaya gerek dahi kalmayacaktır, Bakunin için ise şiddet, zorunlu bir araçtır.

Peter Kropotkin'e göre, Anarşi, "otoritenin karşıtı" anlamına gelen Yunanca kelimelerden kaynaklanır (Kropotkin'in Devrimci Broşürleri, s. 283). Ayrıca Kropotkin'e göre Anarşizm, sadece sermayeye değil, kapitalizmin asıl güç kaynağına yani hukuk, otorite ve Devlete saldırır.

 

 

Daha genel bir ifadeyle Anarşizm "otoritenin olmadığı" anlamına gelir; ve bu anlamda anarşistler tarafından kullanılmaktadır. Ayrıca anarşizm kelimesi kaos ve düzenin yokluğu kelimeleriyle de anlatılır ama Anarşistlere göre "düzenin yokluğu" anlamına gelmez, idarenin olmaması anlamına gelir. (Tucker, Benjamin)

David Weicks'e göre ise anarşizm tamamen hükümet-karşıtı, devlet-karşıtı olmaktan ziyade otoriteyi içeren kurumsal bir yapı olduğundan dolayı HİYERARŞİye karşı olan bir harekettir Hiyerarşi, devletin ulaşmış olduğu en ileri biçimdir ve bu nedenle anarşistler tanımsal olarak devlet karşıtıdırlar.

 

Gerçek anarşistler sadece devlete değil, tüm otoriter örgütlere ve hiyerarşik örgütlenme biçimlerine karşıdırlar. Anarşizme göre, insanlar, devlet kuralları olmadan da barış içinde yaşayabilirler hatta daha özgür olabilirler.çünkü yıkımlar, katliamlar ve suçlar tamamen devletin koyduğu kurallardan kaynaklanmaktadır.

 

Ayrıca, anarşizmin belli başlı ilkelerine de göz atarsak;

 

1) İnsanların devletin ya da iktidarın yönlendirmelerine, sınırlamalarına uymaları için hiçbir zorunluluk yoktur.

 

2) Bu nedenle devlet ve iktidar ortadan kaldırılmalıdır.

 

3) İktidarsız (erksiz), devletsiz (hükümetsiz) bir toplumsal düzen olanaklıdır ve bu düzene ulaşmak —insanın “gerçek do düşünüldüğünde— istenmelidir.

 

4) iktidar, devlet, özel mülkiyet insanın özgürlüğünün önündeki en önemli engellerdir.

(Felsefe Sözlüğü- A.Baki Güçlü; Erkan Uzun; Serkan Uzun; Ü.Hüsrev Yoksal-Bilim ve Sanat Yayınları)

 

 

Ayrıca Anarşizm konusunda Noam Chomsky'nin söylediklerine de mutlaka göz atmak gereklidir. Anarşist fikir adamlarından biri olan Chomsky, son 30 yılda anarşizm hakkında dikkate değer bir çok yazının sahibidir. Tom Lane'nin NOAM CHOMSKY İLE ANARŞİZM ÜZERİNE adlı makalesini buraya eklemekte fayda görüyorum:

 

 

ANARŞİZM HAKKINDAKİ SEKİZ SORUYA

CHOMSKY'DEN CEVAPLAR

 

Tüm Sorular Üzerine Genel Bir Yorum:

 

Kimse "anarşizm" kavramının sahibi değildir. Bu kavram, [aralarında] büyük ölçülerde ayrımlar olan, birçok farklı düşünce ve eylem akımları için kullanılmıştır. Kendilerininkinin tek doğru yol olduğunda ve diğerlerinin ise bu terimi kullanmaya dahi hakları olmadığı --hatta belki de [bu terimi kullanmalarından dolayı] şu ya da bu şekilde suçlu olan-- konusunda genellikle büyük bir tutku ile ısrar eden, birçok kendinden tahvilli (ing. self-stylised) anarşistler bulunmaktadır. Günümüz anarşist yazınına şöyle bir göz atılırsa, özellikle Batı'da ve entellektüel çevrelerdeki (her ne kadar onlar bu terimlerden hoşlanmayacaklarsa da), [bu anarşist yazının] büyük bir kısmı, aynen Marksist-Leninist sekteryen [bir grubun taraftarlığını yaparak, onu haklı çıkarmak amacı ile yapılan] yazın gibi, diğerlerinin [diğer anarşist grupların] sapmalarını teşhir etmeye yönelik olduğudur.

 

Kişisel olarak, "doğru yol" hakkında kendi görüşlerime bir itimadım yok, ve iyi arkadaşlarım da dahil olmak üzere, diğerlerinin kendinden emin açıklamalarından etkilenmiyorum. Kesin bir dille bir şeyler söyleyebilmek için henüz çok az şeyin anlaşılabildiğini düşünüyorum. Uzun vadeli görüşümüzü, hedeflerimizi, ülkülerimizi formüle etmeye çalışabiliriz; ve kendimizi insanoğlunca önem arzeden konular üzerinde çalışmaya adayabiliriz (ve adamalıyız da). Fakat bu ikisi arasındaki uçurum genellikle oldukça büyüktür; ve ben gayet muğlak ve genel düzeyde olması haricinde, bu arada bir köprü oluşturulabileceğinden oldukça şüpheliyim. Bu özelliklerim (belki birer kusur, belki de değil) sorularınıza vereceğim cevaplarda kendini gösterecektir.

 

1. Anarşist düşüncenin entellektüel kökenleri nedir, ve tarih boyunca hangi hareketler onu geliştirdi ve canlandırdı?

 

Beni ilgilendiren anarşist düşünce akımlarının (aslında daha çoğu var) kökleri sanırım Aydınlanma ve klasik liberalizm'dedir; ve hatta ilginç bir şekilde, Kartezyen [Dekart ve onun kuramlarını takip eden] usçuluk (ing. rationalism) gibi genellikle tepkisel [geriletici] olarak kabul edilen yönleri de içeren bilimsel devrimler yüzyılı 17. yy.'a kadar götürülebilir. Bu konu üstüne bir yazın var (bir tanesi, benim de hakkında yazmış olduğum, fikirlerin tarihçisi Harry Bracken). Burada özetlemeye çalışmayacağım, sadece önemli bir anarko-sendikalist yazar ve eylemci olan Rudolf Rocker'ın klasik liberal fikirlerin endüstritel kapitalizmin bulanık sularına gömüldüğü ve bir daha da canlanamadığı görüşüne katılma eğiliminde olduğumu belirtmek istiyorum (1930'ların Rudolf Rocker'ından bahsediyorum; on yıl sonra ise farklı düşünüyordu). Fikirler tekrar tekrar yeniden keşfediliyorlardı, çünkü bence bunlar gerçek insan ihtiyaçlarını ve sezilerini yansıtmaktalar. İspanyol İç Savaşı belki de en önemli olaydır; tabii burada farklı biçimler alarak 1936 İspanya'sının büyük bir kısmını kasıp kavuran anarşist devrimin aniden ortaya çıkan bir başkaldırı olmadığının, aksine onyıllarca süren eğitim, organizasyon, mücadele, yenilgi ve zaferlerle hazırlandığının akılda tutulması gerekir. Bu çok önemliydi. Öyleki tüm ana güç sistemlerinin nefretini üzerine çekmeyi başarmıştır: Stalinizm, faşizm, batı liberalizmi, entellektüel akımların çoğunluğu ve onların doktrinsel kurumları --bunların tümü anarşist devrimi mahkum etmek ve yıkmak için biraraya geldiler, ve bu ise bence onun öneminin bir işaretidir.

 

2. Eleştirenler anarşizmi "biçimsiz, ütopik" olmakla suçlarlar. Siz ise her tarihsel aşamanın göğüslenmesi gereken kendi otorite ve baskı biçimleri olduğunu; ve bu nedenle de belli, sabit bir doktrin uygulanamayacağını belirtiyorsunuz. Sizce bu zamana [günümüze], anarşizmin hangi belirli gerçekleşmesi [tasavvuru] uymaktadır?

 

Anarşizmin biçimsiz ve ütopik olduğuna katılmaktayım; her ne kadar bu, açıklanması gayet kolay olan nedenlerden ötürü yıllar boyunca güç sahipleri ve onların entelektüel uşakları cezbeden neo-liberalizm, Marksizm-Leninizm ve diğer ideolojilerden daha fazla anlamsızca olmasa da. Bu genel biçimsizlik ve entelektüel boşluğun (sıkça büyük laflarla gizlenen, ama aslında yine bu da entelektüellerin kendi faydasına olan) sebebi insan toplulukları gibi karmaşık sistemleri o kadar da anlayamamamızdır; ve [böylece de] hangi yollarla yeniden şekillendirilecekleri ve inşa edilebilecekleri konusunda sınırlı geçerliliğe sahip önsezilerimiz olmasıdır.

 

Bence anarşizm, ispat etme yükünün her zaman otorite ve tahakkümün gerekli olduğunu savunanlar üzerinde olacağı düşüncesinin ifadesidir. Sağlam argümanlarla bu sonucun doğru olduğunu ispatlamalıdırlar. Eğer bunu yapamazlarsa, savundukları kurumlar gayri meşru olarak nitelendirilmelidirler. Gayri meşru bir otoriteye nasıl karşı çıkılacağı ise duruma ve koşullara bağlıdır; hazır formüller yoktur.

 

Günümüzde, temalar genelde birbirlerinin sınırlarını kesecek şekilde ortaya çıkıyorlar; aile içindeki kişisel ilişkilerden, uluslararası siyasi/ekonomik düzene kadar. Ve anarşist fikirler --otoriteye karşı çıkan ve kendi kendini yasallaştırdığı konusunda ısrar eden-- tüm seviyelerde gayet geçerli.

 

3. Anarşizmin dayandığı insan doğası kavramı nasıl bir şeydir? Eşitlikçi toplumlarda insanlar daha az çalışma eğiliminde mi olacaklardır? Hükümetin olmaması güçlü olanın zayıf olana hakim olmasına yol açacakmıdır? Demokratik karar-alma aşırı derecede anlaşmazlılara, karar alınmamasına ve "linç kanununa" (ing. mob-rule) mı yol açacaktır?

 

Benim anladığım anlamda "anarşizm", insan doğasının temel elemanlarının dayanışma, karşılıklı-destekleme, sempati, diğerleri konusunda kaygılanma gibi hisleri içerdiği umuduna (varolan vurdumduymazlık içinde, bunun ötesine gidemeyiz) dayanmaktadır.

 

Eşitlikçi toplumda insanlar daha az mı çalışacak? Evet, yaşamlarını sürdürmek için; ya da bir nevi hastalık olan -bence, insanların diğerlerine işkence etmekten hazzetmelerine benzer bir hastalık olan- maddi bir ödül etme amacı ile çalışıyor oldukları sürece evet. İnsanın doğasının merkezinde yaratıcı çalışma içinde olma dürtüsünün olduğunu savunan klasik liberal doktrini makul görenler; güç ve otorite [güç ve otoriteyi elde etmek için, ya da onlardan fayda sağlamak için] için yüksek değerde olmanın ötesinda başka bir kıymet-i harbiyesi yokmuş gibi gözüken [çalışmaya olumlu bakan] bu doktrinlerden kuşku duyacaklardır.

 

Hükümetin olmaması güçlü olanın zayıf olana hakim olmasına yol açacakmıdır? Bilmiyoruz. Eğer böyle bir şey gerçekleşirse, o zaman bu suçun üstesinden gelmek için toplumsal organizasyon biçimleri -ki pekçok olasılık bulunmaktadır-- oluşturulmalıdır.

 

Demokratik karar-almanın (-alma sürecinin) sonuçları neler olacaktır? Cevapları bilinmiyor. Deneyerek öğrenmek zorundayız. Deneyelim ve görelim.

 

4. Anarşizm bazen liberter-soyalizm olarak adlandırılıyor -- Bu genellikle sosyalizmle ilişkilendirilen diğer ideolojilerden, örneğin Leninizm'den nasıl ayrılmaktadır?

 

Leninist doktrin, öncü Parti'nin devlet gücünü üstlenmesini ve nüfusu, ekonomik kalkınmaya ve açıklanmayan bir mucize ile özgürlük ve adalet'e yönlendirmesini savunur. [bu] radikal entelektüellerin, kendilerinin devlet idarecileri rolünde olmalarını gerekçelendirmesi nedeni ile oldukça taraftar oldukları bir doktrindir. Bunu ciddiye almak için --ne mantıksal ne de tarihsel olarak-- hiçbir neden göremiyorum. Liberter sosyalizm (Marksizm'in oldukça önemli akımlarını da içererek) bunlara bilinçli bir şekilde karşı çıkarak, oldukça doğru bir şekilde tamamen reddetmiştir.

 

5.Pekçok "anarko-kapitalist", anarşizmin [kendi] mülkünle dilediğini yapmak ve diğerleri ile serbest anlaşmalar yapmak demek olduğunu iddia ediyor. Sizce kapitalizm herhangi bir biçimde anarşizmle uyuşabilir mi?

 

Bence anarko-kapitalizm, eğer bir kere uygulanırsa, tarihte ancak birkaç benzerini gördüğümüz tiranlık ve tahakküm biçimlerine neden olacak bir doktriner sistemdir. (Benim görüşümce dehşet verici olan) fikirlerinin uygulanabilmesinin küçücük bir ihtimali bile yoktur, çünkü bu muazzam hatayı yapacak olan toplumu tamamı ile yıkacaktır. Yetki ve otorite sahibi ile onun açlık içinde kıvranan kulu arasında "serbest anlaşma" yapma fikri, bu (bence anlamsız olan) fikirlerin sonuçlarının incelendiği bir akademik seminerin bir kaç anının ayrılmasından başka hiçbir değeri olmayan, ********* bir şakadır.

 

Bununla beraber, kendilerini anarko-kapitalist olarak nitelendiren kişilerle, konuların oldukça genel bütünlüğü çerçevesinde, kendimin pekçok ortak görüşe sahip olduğumu görüyorum; ve birkaç yıl boyunca sadece onların dergilerinde yazabiliyordum. Ve yine, her ne kadar savundukları doktrinlerin sonuçlarının, ya da onların köklü ahlaki başarısızlıklarının farkında olduklarını düşünmesem de, onların akılcılığa --oldukça ender olan-- olan tutkularını takdir ediyorum.

 

6. Anarşist ilkeler eğitime nasıl uygulanır? Dereceler, zorunluluklar ve sınavlar iyi şeyler mi? Özgür düşünce ve entelektüel gelişme için ne çeşit bir çevre en uygundur?

 

Bu durumda kısmen kişisel tecrübelerime dayanan, benim görüşüm nitelikli bir eğitimin kendi yolunda gitmekte olan kişiye bir destek sağlaması gerektiğidir; iyi öğretim bir kabı su ile doldurmaktan ziyade, bir bitkiye su vermek, ona kendi gücü ile büyüme yetisi kazandırmaktır (Aydınlanma ve klasik liberalizm yazılarından alınmış özgün olmayan düşünceler olduğunu belitmeliyim). Belirli bir duruma nasıl uygulanacakları ise, alçakgönüllülükle ve ne kadar az anladığımızın bilincinde olarak, tek tek ele alınmalıdır.

 

7. Eğer yapabilirseniz, ideal anarşist toplumun günlük işleyişinin nasıl olacağını tasvir ediniz. Ne çeşit ekonomik ve politik kurumlar var olacaktır, ve nasıl işleyeceklerdir? Para olacakmıdır? Dükkanlardan alışveriş yapacakmıyız? Kendi evlerimiz olacak mı? Yasalar olacak mı? Suçu nasıl önleyeceğiz?

 

Bunu denemeyi bile tasavvur edemiyorum. Bu gibi şeyler, mücadele ve deneme ile öğrenmemiz gereken konulardır.

 

8. Toplumumuzda anarşizmi gerçekleştirmenin ufku nedir? Hangi adımları atmamız gerekir?

 

Özgürlük ve adalet için ufkumuz sınırsızdır. Atacağımız adımlar neyi başarmayı hedeflediğimize dayanmaktadır. Bunlara genel cevaplar yoktur, ve olamaz da. Sorular yanlış şekilde ifade edilmiştir. Bu bana (yeni geri döndüğüm) Brezilya kırsal işçileri hareketinin güzel bir sloganını hatırlattı; kafesin tabanını demirparmaklıklarını kırana kadar genişletmek zorunda olduklarını söylüyorlardı. Ama öyle zamanlar olabilirki, kafesi daha kötü olan dışsal saldırganlara karşı korumak bile gerekir: örneğin, ABD'de gayri meşru devlet gücünün, saldırgan özel tiranlığa karşı savunulması, kendisini adalet ve bağımsızlığa adamış herkes için önemli bir nokta olmalıdır --örneğin, çocukların yiyecek gıdalarının olması gerektiğine inanan herkes için--, ama öyle gözüküyorki kendilerini liberter ve anarşist olarak nitelendirenler insanların çoğu için bu kabullenilmesi güç bir şeydir. Bence, günümüzde kendilerini solda gören iyi insanların sahip olduğu bu dürtü, yani kendisini pratikte mazlum insanların yaşamlarından ve onların meşru arzularından ayrı tutmak, kendiliğinden-tahripkar (ing. self-destructive) ve rasyonel olmayan bir dürtüdür.

 

İşte bunlar benim düşüncelerim. Bir şeyi tartışmaktan ve karşı görüşü dinlemekten mutluluk duyarım; ama eğer [bu] bize sloganlar atmanın ötesine geçen bir düzlemde bulunma imkanı verirse --korkarım ki, solun içinde tartışma olarak kabul edilen şeylerin büyük bir kısmını dışarda bırakmaktadır ... ne yazık.

 

***

 

"Anarşizm, , insanın insan tarafından sömürülmesini ve baskı altına alınmasını yıkmak, yani özel mülkiyetin (kapitalizm) ve hükümetin yıkılması"dır (Errico Malatesta, "Anarşizme Doğru", Man!'in içinde, editör M. Graham, s. 75).

 

"Hiç kimsenin bir başkasını baskı altına almasının imkansız hale gelmesini mi hedefliyorsun? Öyleyse hiç kimsenin güce sahip olmamasını sağlaman gerekir" (Bakunin'in Siyasi Felsefesi, s. 271).

 

"Güçlü bir halk lidere ihtiyaç duymaz." Emiliano Zapata

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.