Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Ahmetsecer'den Evrim Yazıları


ahmetsecer

Önerilen İletiler

Evrim teorisinin hiçbir bilimsel dayanağı olmayan iddiasına göre, yeryüzünde henüz hayat yokken, cansız maddeler tesadüfler .

.

.

.

[4] Lucy Shapiro and Richard Losick, “Protein Localization and Cell Fate in Bacteria,” Science 276 (1997), pp.712-718; Rana and Ross, Origins of Life, p. 166

Kaynak aldığınız sitelerinden birini ele alarak kendi düşüncelerimi söylemek istiyorum:

 

Bu siteye tıkladığımda dikkatimi çeken ilk şey 'Bu sitenin hazırlanmasında HY'nın eserlerinden eserlerinden faydalanılmıştır.'

 

HY kimdir?

 

 

 

 

 

1956 yılında Ankara'da doğan HY, Türkiye’nin önemli fikir adamlarından biridir. Milli ve manevi değerlerine son derece bağlı olan ve inandığı mukaddes değerleri diğer insanlara anlatmayı insani bir görev olarak kabul eden HY, fikri mücadelesine 1979 yılında, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ndeki eğitimi sırasında başlamıştır. Üniversite dönemi boyunca, çevresine hakim olan materyalist felsefe ve ideolojilerin çarpıklıkları hakkında, onları savunanlardan daha fazla bilgi ve yorum sahibi olacak kadar detaylı araştırmalar yapmıştır. Bu bilgi birikiminin sonucunda ise, milli ve manevi değerlerimizi tehdit eden, bölücü ideolojinin temellerini oluşturan Darwinizm ve evrim teorisinin ülkemize ve dünyaya getirdiği zararlar ve bu teorinin modern bilim karşısındaki yenilgisi ile ilgili eserler hazırlamıştır. New Scientist Dergisi'nin 22 Nisan 2000 tarihli sayısındaki ifade ile evrim teorisinin yanlışlığının ve yaratılış gerçeğinin anlatılması konusunda Sayın Oktar "uluslararası bir kahraman" haline gelmiştir. Yazar ayrıca dünya tarihi ve siyaseti üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle Siyonizm ve Masonluk hakkında da kitaplar yazmıştır. Bu eserlerin yanısıra Kuran ahlakını ve imani konuları anlatan eserleriyle birlikte yazar, 200'ü aşkın kitabın sahibidir.

 

Sizin gördüğünüz gibi yazarımız(dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, bilim adamı denilmiyor) hiçbir bilimsel araştırmaya dayanmayan, kaynak olarak milli ve manevi değerleri,kuranı,ahlaki değerleri kaynak olarak kullanmıştır.Bu kaynaklar ise subjectif yani nesnel olmayan,bilimsel özellik taşımayan bilgilerdir.Bu kaynaklara siz güveniyor inanabiliyor olabilirsiniz ama ben asla kabul etmiyorum.

 

 

Yine yazarımız hakkında dikkatimi çeken nokta,

 

Yazarın tüm çalışmalarındaki ortak hedef, insanlara Kuran'ın tebliğini ulaştırmak ve böylelikle onları Allah'ın varlığı, birliği ve ahiret gibi temel imani konular üzerinde düşünmeye sevk etmek ve bazı önemli konuları hatırlatmaktır.!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İsviçre’de Evrimi Çökerten Konferanslar Dizisi Başlıyor!

 

Yaratılışçılar yine atakta! Yaratılışçıların İsviçre’de ard arda düzenleyeceği konferanslar Avrupa’da çok büyük yankı uyandırdı. Birçok yabancı basın “İsviçre’de Yaratılışçı Tur” diyerek konuyu gündeme taşıdı. Konferansların ilki bugün başlıyor. Türkiye’deki evrimcilerin haberi olması açısından ilgili detayları da vereyim: İlk konferans bugün 25 Mayıs Salı günü Lausanne’da, saat 21:00’da Beaulieu Centre de Congrés Av. des Bergières 10’ da düzenlenecek. İkinci konferans 26 Mayıs Çarşamba günü Cenevre’de saat 21:00’da Centre int. de Conférence Rue de Varembé 17’da düzenlenecek. Üçüncü konferans 28 Mayıs Cuma günü Zürih’te saat 21:00’da Kongresshaus, Gotthardstrasse 5’da düzenlenecek.

 

Şimdiden söylüyorum, yaratılışçılar ortalığı yine toz duman edecekler, evrimcilerin şimdiye kadar teoriyi ayakta tutma adına öne sürdükleri her konunun mantıksızlığını, delil diye gösterdikleri her konunun aslında hiç de delil olmadığını ortaya koyacaklar. Yıllardır insanları nasıl oyaladıklarını, sahte delillerle ve masallarla kandırdıklarını ortaya çıkaracaklar. Hepsinden önemlisi 21. Yüzyıl bilimiyle, tek bir proteinin bile asla tesadüfen oluşamayacağını ispat ederek, binlerce ansiklopediye sığan bilgiyi depolayan DNA’nın asla tesadüfen oluşamayacağını ispat ederek evrim teorisini yerle bir edecekler. Sonuçta evrim teorisi bilim dünyasının gözlerinin önünde bilimsel delillerle yıkılacak. Tüm Avrupa’daki bilim adamlarını bu konferansları izlemeye davet ediyorum. Çok tarihi günler bunlar. 21. Yüzyıl evrim teorisinin tam anlamıyla çöktüğü yüzyıl olacak, hep birlikte bizlerde buna şahit olacağız. Konferansların ardından yabancı basında çıkan haberleri de sizlere aktarmaya devam edeceğim…

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İsviçre'de Darwinist panik!

 

Dün akşam İsviçre’nin Lozan şehrinde gerçekleşen “Evrim Aldatmacası ve Yaratılış Gerçeği” konferansı Darwinist çevrelerde çok büyük bir panik meydana getirdi. İsviçre’nin tüm büyük gazeteleri konferansa geniş yer verdi, İsviçre Devlet televizyonu dahil birçok televizyon kanalı konferansa katıldı.

 

Haberlerde, HY müstear ismini kullanan Sayın Adnan Oktar’ın evrim teorisinin ne kadar büyük bir aldatmaca olduğunu ortaya koyan eserlerine geniş yer verildi. Aslında bu İsviçre için ilk değildi.

 

İsviçre ilk büyük şoku 2007 yılında HY’nın “Yaratılış Atlası” isimli eserinin ülkenin önde gelen siyasetçilerine ve akademisyenlerine gönderilmesi sırasında yaşamıştı. O dönemde İsviçre basınında çıkan haberler yine Darwinistlerin içinde bulundukları çaresizliği açıkça ortaya koyan ifadelerle doluydu. Yaratılış Atlası'nın tüm dünyada oluşturduğu şoku gözler önüne seren bu haberler, aynı bugün olduğu gibi, Darwinizm'in bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde, güçlü bir yıkım darbesi aldığını ortaya koyuyordu.

 

Yaratılış gerçeğini ortaya koyan 300 milyon fosil karşısında büyük bir sessizliğe gömülen, tek bir proteinin dahi tesadüfler sonucu ortaya çıkmasının imkansız olduğunu itiraf etmek zorunda kalan ve tek bir arageçiş formu dahi ortaya koyamamış olan Darwinistlerin yaşadığı bu panik tek bir gerçeği ortaya koymaktadır: Darwinizm artık yenilmiştir VE DARWİNİSİTLERİN BU YENİLGİYİ KABUL ETMEKTEN BAŞKA BİR YOLLARI YOKTUR.

 

isvicrede_darwinist_panik.jpg

 

le-matin-250510.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Darwinistlerin ''Yapay Yaşam'' Aldatmacası

 

Son dönemlerde özellikle Darwinist yayınlarda ön plana çıkarılan bir haber gündeme geldi. Yapay olarak üretilen DNA molekülüne ait bir parça, bir başka hücre çekirdeğine transfer edilmiş ve bu DNA’nın söz konusu hücre içinde çalıştığı gözlemlenmiştir. Bazı Darwinist yayınlarda “sentetik yaşam üretildi”, “yaşayan hücre yaratıldı” (Allah’ı tenzih ederiz) gibi yanıltıcı başlıklarla verilen bu konu Darwinist spekülasyonlara malzeme haline getirilmiştir. Hatta Financial Times gibi bazı yayınlar, evrimcilerin cansızlıktan canlılık oluşturma konusunda hiç bitmeyen hayallerini sonunda gerçekleştirdiklerini dahi iddia etmiştir. Oysa söz konusu çalışma, Darwinistlerin asla açıklamasını yapamadıkları canlılığın nasıl başladığı sorusuna hiçbir cevap vermemektedir. Tam tersine bu çalışma, hücre DNA’sındaki kompleksliğin önemli bir ispatı hükmündedir.

 

Konuyla ilgili açıklamalar şöyledir:

 

•Amerikalı bilim adamı J. Craig Venter, bir mikoplazma (Mycoplasma mycoides) genini, laboratuvarda suni olarak düzenlendikten sonra, başka bir mikroplazma (Mycoplasma mycoides) hücresinin çekirdeğine dahil etmiş ve hücre bu DNA ile çalışmasına devam etmiştir.

•Yapılan işlemler canlılığın bilinen klonlama yöntemlerinden farklı değildir.

•Yapılan işlemde 1.08 milyon baz çiftinden oluşan Mikoplazma mikoides DNA’sından alınan bir kopya, laboratuvar şartlarında düzenlenmiş ve başka bir canlı hücresinin içine nakledilmiştir.

•Yeni bir DNA üretilmemiş, daha önce var olmayan yeni bir bilgi oluşturulmamış, laboratuvarda yapay bir DNA dizilimi sıfırdan meydana getirilmemiştir. Hücre de DNA da zaten vardır. Yapılan işlem, olağanüstü bilgiye sahip olan mevcut DNA’nın alınıp yeniden düzenlenmesi ve başka bir hücreye nakledilmesinden başka bir şey değildir.

•Söz konusu düzenleme, zaten DNA’da var olan olağanüstü komplekslikteki bilgi dahilinde, bilinçli bilim adamlarının kontrolü altında, en teknolojik laboratuvarlarda, kontrollü koşullar altında, Allah’ın yoktan yaratmış olduğu mevcut bir örnek kullanılarak ve yıllarca denenerek gerçekleştirilebilmiştir.

•Sadece tek bir bakteriye uygulanan bu klonlama işlemi, temelde 20, arka planda binlerce bilim adamının dahil olduğu, 40 milyon dolara mal olan 10 yıllık bir çalışma sonunda gerçekleştirilebilmiştir.

•Sadece var olan bir örneği, bilinçli bir ortamda bilinçli kişiler tarafından kopyalayabilmek için bilim adamlarının gösterdiği bu çaba, söz konusu kompleks yapının, mevcut bir örnek olmadan, bilinçli bir müdahale ve teknik imkanlar olmadan bir kopyasının dahi yapılamayacağını açıkça gözler önüne sermiştir.

•Söz konusu gelişme bilim adına güzel bir gelişmedir. Genom çalışmaları ilerledikçe canlı hücrelerinden DNA kopyalamaları yapmak ve bunları diğer hücrelere nakletmek mümkün olabilecektir. Bu çalışmalar, Allah’ın izniyle çeşitli hastalıkların tedavisi gibi çok fazla yönde faydalı şekilde kullanılabilecektir. Fakat bunların tümü mevcut yapılara yapılan bilinçli bir müdahaledir. Yaratılmış üstün yapılar üzerinden yapılan bu bilinçli ve kontrollü deneylerin evrime delil olarak sunulmaya çalışması hem büyük bir aldatmacadır hem de Darwinistler adına bir çaresizlik göstergesidir. Yaşamın başlangıcını ve kompeksliğini açıklayamayan Darwinistlerin kullandıkları acizce bir spekülasyondur.

•Darwinistler eğer iddialarını kanıtlamak istiyorlarsa, canlılığı oluşturan parçaları YOKTAN VAR EDEBİLMELERİ gerekir. Ardından da bunun başıboş tesadüfler sonucunda, kontrolsüz ve canlılık için son derece tehlikeli bir ortamda, hiçbir bilinçli müdahale olmaksızın nasıl olabileceğini izah etmeleri gerekmektedir. Oysa Darwinistler, TEK BİR PROTEİNİ BİLE, kontrollü şartlar ve bilinçli müdahaleler sonucunda dahi meydana getirememektedirler. Meydana getirmeleri de imkansızdır.

•Darwinist bilim adamları, bu çalışma ile aslında, kendi elleriyle yaşamın kompleksliğini, hayatın en küçük parçasının dahi tesadüfen meydana gelemeyeceğini bir kez daha kanıtlamış bulunmaktadırlar.

•Şunu da belirtmek gerekir ki bu sonuç, CANLILIK ANLAMINA GELMEMEKTEDİR. Canlı hücre, sayısız parçadan oluşan kompleks yapıların bütünüdür ve ancak bunların tümünün aynı anda ve aynı yerde var olmaları ve kompleks bir organizasyon oluşturmaları ile meydana gelir. Olağanüstü komplekslikteki tek bir DNA’nın kopyalanması, sadece zaten var olan bir sistemin küçük bir parçasının taklit edilmesinden başka bir şey değildir. Kopyalama yoluyla elde edilen bir DNA’nın varlığına sevinen Darwinistler, hayal ettikleri ilk canlıyı yani hayali ilk hücreyi açıklamaktan kesin engellerle uzaktırlar.

•Dahası ve en önemlisi, söz konusu çalışmanın HAYATIN NASIL BAŞLADIĞI KONUSUYLA HİÇBİR İLGİSİ YOKTUR. Bu çalışma, hayatın başlangıcı hakkında Darwinistlerin içinde bulunduğu açmazı ortadan kaldırmamaktadır. Darwinizm’i temelinden bitiren bu derin açmaz, daha da büyüyüp gelişerek Darwinizmi çöküşe sürüklemektedir.

•Nitekim Boston üniversitesi Biomedikal Mühendislik Profesörü Jim Collins de, söz konusu klonlama çalışması üzerinden yapılan spekülasyonlara karşı çıkarak Nature dergisine şunları söylemiştir:

“Venter ve arkadaşları tarafından rapor edilen bu çalışma organizmaların yeniden inşası konusundaki yeteneğimiz için önemli bir gelişme. Fakat sıfırdan yeni bir yaşam ortaya çıkarma konusunu açıklamıyor .”[1]

 

 

Darwinistlerin özelliği, yaratılışın muhteşemliğini gösteren yapıları taklit etme konusundaki çabalarını, büyük puntolarla, eldeki tüm Darwinist yayınların manşetlerini kullanarak Darwinist yaygaraya dahil etmektir. Darwinist yaygara, özellikle bilimin evrimi reddettiğinin tüm dünyaya gösterildiği şu son dönemlerde sıklıkla kullanılmaya başlamıştır. Demek ki Darwinistler müthiş bir darboğazdadır.

 

Hayatı çok basit anlatmaya çalışan evrim teorisi için, hayatın yapı taşlarının da o oranda basit olması gerekir. Öyle ki canlılığa dair her şey, her şeyi tesadüflerle açıklayan Darwinistlerin bu sahte ve basit iddialarına uygun düşmelidir. Dolayısıyla, eğer Darwinistlerin iddiası doğru olsaydı, çamurlu suda oluştuğunu savundukları hayali ilk hücrenin, tıpkı Darwin’in sandığı gibi su dolu bir baloncuktan başka bir şey olmaması gerekirdi. Oysa durum hiç böyle değildir. Canlılığı oluşturan proteinlerden tek bir tanesi daha son derece kompleks bir yapıya sahiptir. Tüm dünyada Darwinist bilim adamları tam 150 yıldır aynı şey için çabalayıp durmakta ve kesinlikle başarılı olamamaktadırlar: TEK BİR PROTEİNİ ÜRETEBİLMEK İÇİN.

 

İşte bu sebeple DNA’nın klonlanmasını evrime delil gibi göstererek bu yaygarayı sürdürmek isteyen Darwinistlerin çaresiz çırpınışları önemli bir gerçeği değiştirmemekte ve insanları aldatamamaktadır. Bu önemli gerçek, yaşamın olağanüstü kompleksliğidir. Bu kompleks yaşamın tek bir parçasının anlaşılabilmesi, bir kopyasının elde edilebilmesi için gösterilen çabanın büyüklüğü bunu ortaya koymaktadır. Oysa bu insanlar, laboratuvarlarda onlarca yıl boyunca tek bir DNA’yı anlamaya çalışırlarken, onların her birinin 100 trilyon hücresinde muhteşem DNA molekülleri olağanüstü bir sistem ve düzen içinde zaten kendilerine ilham edilmiş olan görevlerini yapmaktadırlar. Çünkü onları yaratan Allah’tır. Onları yokluktan var eden Allah’tır. Yüce Allah tüm varlıkların Hakimi, yerlerin ve göklerin Yaratıcısı’dır. Bilim, her geçen gün Yüce Rabbimiz’in Şanını yücelten deliller sunmaya devam edecektir. Bilimde gerçekleşen her yeni buluş, bu görkemli yaratılışın ihtişamlı delillerini sunmayı sürdürecektir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.