Φ Legendary Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2010 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2010 Takımı Tebrik Ederken 10/02/2010 Görüntü: NASA/Bill Ingalls Bu balık-gözü görüntüsünde, 8 Şubat 2010 Pazartesi günü NASA yöneticisi Charles Bolden (solda), NASA’nın Florida Cape Canaveral’daki NASA Kennedy Uzay Merkezi’nde uzay mekiği Endeavour’un başarılı fırlatılışı ve STS-130′un göreve başlamsının ardından NASA Mekik Fırlatma sorumlusu Michael Leinbach’ı ve Fırlatma Kontrol Merkezi Ateşleme Odası IV ekibini kutluyor. Endeavour ve mürettebatı Uluslararası Uzay İstasyonu’na üçüncü bağlantı modülü İtalyan yapımı Tranquility ve robotbilim kontrol odası olarak kullanılacak olan yedi-pencereli kubbe Cupola’yı taşıdı. Çeviren: Derya Sözen Gözler Önüne Serilen Tarihi İzlerken 08/02/2010 Görüntü: NASA/Paul E. Alers Uzay mekiği Endeavour mekik programının planlanan son gece uçuşuyla fırlatılırken ziyaretçiler 2 numaralı Operasyon Destek Binası’nda bulunan tribünden onu izliyorlar. Endeavour STS-130 görevine başlamak için 8 Şubat 2010 Pazartesi günü sabahın erken saatlerinde Kennedy Uzay Merkezi’ndeki 39A numaralı Fırlatma Rampası’ndan yörüngede bulunan Uluslararası Uzay İstasyonu’na gönderildi. STS-130 görevi robotik işlemler için kontrol odası olarak kullanılacak İtalyan yapımı üçüncü bağlantı modülü Tranquility ve yedi pencereli Cupola‘yı istasyona götürmektedir. Çeviren: Arif Solmaz Karanlıklar Ağı 08/02/2010 Görüntü:Leauthaud, et al. (2010); ESA Gökbilimciler Evren’in Karanlık Madde‘den inşa edildiğine inansalar da, hiç kimse Karanlık Madde’nin gerçekten ne olduğunu bilmemektedir. Görünüşe göre normal maddeyle sadece kütleçekim kuvveti sayesinde etkileşiyor, böyle olmasına rağmen en basit özelliklerinin dahi çoğu bilinmiyor: zamanla değişir mi, daha fazla normal maddeniz olsa daha fazla karanlık maddeniz olur mu gibi. Görünmezi tanımlamanın imkansız gibi görünmesi Karanlık Madde’nin özellikleri hakkında yapılan çalışmaları yıldırıcı hale getirmektedir, fakat azimli olmadıkça gökbilimci olunamaz. Yukarıdaki görüntü Karanlık Madde ile ilgili son yapılan çalışmalardan birini göstermektedir. Bu görüntüde renklerin gökadaların kırmızıya kayma miktarlarını temsil ettiği Kozmolojik Evrim Araştırması (COSMOS) alanındaki gökada yoğunluğu gösterilmektedir. Bu gökadalar mavi ile gösterilen 0.2′den kırmızı ile gösterilen 1 değerine kadar geniş bir kırmızıya kayma oranını kapsamaktadırlar. Gökbilimciler kütleçekimi nedeniyle yapısı bozulan uzay-zaman tarafından eğilen (bükülen) ışığın istatiksel miktarını kullanarak COSMOS araştırmasındaki gökada kümelerini araştırabilir ve görünür veya Karanlık formdaki toplam madde miktarını belirleyebilirler. Pembe renkle çevrelenen bölgeler kümelerin XMM-Newton X-ışın Gözlemevi tarafından ölçülen X-ışın parlaklık kesitlerini göstermektedir. X-ışın verileri bir küme tarafından bir arada tutulan sadece normal maddenin toplam kütlesini ölçmek için hayati önemdedirler. Gökbilimciler COSMOS araştırmasındaki kırmızıya kayma uzaklıklarının geniş aralığını kullanarak Karanlık Madde’nin Evrenle birlikte nasıl evrim geçirdiğini anlamayı umut ediyorlar, gizemini çözmeye bir adım daha yaklaştılar. Çeviren: Senem Erden “Özgün hali NASA’nın Yüksek Enerji Astrofiziği Bilim Arşivi Araştırma Merkezi (HEASARC) sitesinde bulunan görüntü ve açıklamasından Türkçe’ye çevrilmiştir”. Günün Nasa görüntüsü/wordpress Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Legendary Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2010 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2010 Günün NASA Görüntüsü Manzaralı Bir Odanın Kurulumu 17/02/2010 Canadarm2’nin elinin altında bulunan kubbe, Uluslararası Uzay İstasyonu’na yeni kurulan Tranquility (Dinginlik) kapsülünün ön iskelesinden Yeryüzü’ne bakan iskelesine taşındı. Kubbe, kenarlarında altı ve tam merkez noktasında bir pencere bulunan ve Yeryüzü’nün, uzaydaki cisimlerin ve ziyaretçi uzay mekiklerinin panoramik olarak görülebileceği robotik bir kontrol istasyonudur. Tranquility kapsülü ve kubbenin kurulumuyla uzay istasyonunun yüzde 90’ ı tamamlanmıştır. Tranquility Kapsülünün Kurulumu 16/02/2010 NASA astronotları Robert Behnken ve Nicholas Patrick STS-130 görevinin ilk uzay yürüyüşünü 11 Şubat 2010 Perşembe günü yaptı. Uzay yürüyüşü çifti kararlaştırılan bütün işleri ve bazı görevleri başarıyla tamamladı. Tranquility (Dinginlik) kapsülü ve cupola kubbesi, robotik olarak yapılan manevralarla Endeavour’un yük taşıma bölümünden çıkarılıp Unity kapsülünün uzay mekiği yanaşma bölgesine kuruldu. Bu STS-130 görevi için planlanan üç uzay yürüyüşünden ilkiydi. Çeviri: Özge Kahraman Beraberlik 16/02/2010 Gökadalar toplu halde yaşamayı severler. Kümelerde bulunurlar ve birbirleri etrafında toplandıklarından, kütle çekimsel olarak etkileşirler. Gökadaların birleşmesi oldukça yaygındır, tıpkı iyi bilinen güzel Anten Gökadası gibi. Gökadalar birbirlerinin içlerinden geçtikçe itme ve çekme kuvvetleri sonucunda oluşan kuyruklar, dışarı püskürtülen yıldız maddesi ve benzeri maddeler, kütleçekimsel etkileşime apaçık bir kanıt sunarlar. Erken evrende, gökadalar birbirlerine çok daha yakınken, gökada birleşmeleri çok daha sık olmalıydı. Tüm gökadalar değilse bile çoğu, merkezlerinde çok büyük kütleli karadelikler barındırdıklarından, gökada birleşmeleri merkezdeki bu büyük kütleli karadeliklerin de birleşip büyümelerine neden olmalı. Gökbilimciler bu sürecin gerçekten de oluştuğunu varsayarak çift karadeliklere dair kanıtlar görmüşlerdir. Ancak Chandra X-Işın Gözlemevi ve Şili’deki Las Campanas’daki Bade-Magellan Teleskobu ile yapılan yeni gözlemler, birleşen gökadalardaki çift karadeliklerin varlığına en iyi kanıtı sunmuştur. Yukarıdaki görüntü (ilk olarak Sloan Digital Sky Survey tarafından algılandığı için) SDSS J1254+0846 olarak adlandırılan çift kuasar sisteminin x-ışın ve optik görüntülerinin bir birleşimidir. Yıldızlararası gaz (ve yıldızlar ve gezegenimsi sistemler) ve civarındakilerden beslenen iki karadeliğe ev sahipliği yaptığı için bu cisim bir kuasardır. Mavi-beyaz olan Chandra görüntüsü, iki karadelik tarafından üretilen şiddetli X-ışın salmasını açıkça gözler önüne sermektedir. Beade-Magellan teleskobu ile yapılan bir derin takip gözlemi iki kuyruğu göstermektedir ve bu, birleşen iki gökadadaki çift kuasarlara dair olumlu bir kanıttır. Uzak gelecekte iki büyük kütleli karadelik birbirleri etrafında sarmallar çizerek kütleçekimsel ışınımın devasa bir patlamasına yol açabilirler. “Özgün hali NASA’nın Yüksek Enerji Astrofiziği Bilim Arşivi Araştırma Merkezi (HEASARC) sitesinde bulunan görüntü ve açıklamasından Türkçe’ye çevrilmiştir”. Çeviren: H.Tuğça Şener Kaynak:Günün NASA Görüntüsü/wordpress Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Legendary Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2010 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2010 Endeavour Eve Döndü 22/02/2010 Görüntü NASA Uzay mekiği Endeavour, uzayda 14 günden sonra, 9 milyon kilometrelik STS-130 görevini tamamlayarak, iniş takımı açık şekilde NASA’nın Florida, Kennedy Uzay Merkezi’ndeki Mekik İniş Tesisi’ne yaklaşıyor. Endeavour yeni Dinginlik (Tranquility) kapsülü ve onun yedi pencereli kubbesini Uluslararası Uzay İstasyonu’na teslim ettikten sonra, 22 Şubat Pazar günü TSİ 05:20′de yere indi. Endeavour ile yere dönüş takımında komutan George Zamka; pilot Terry Virts; ve Görev Uzmanları Robert Behnken, Nicholas Patrick, Kathryn Hire ve Stephen Robinson bulunuyordu. Çeviri: Cemal K. Şen Eve Dönüş Yolculuğu Başlıyor Görüntü NASA Uzay mekiği Endeavour’ın kargo bölümünün iskele tarafının bu görüntüsü, 19 Şubat 2010′da Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan ayrılışından sonra, STS-130 astronotları, istasyondaki Sefer 22 mürettebat üyeleriyle birlikte eşzamanlı çalışarak bir haftadan fazla zaman harcadıktan sonra, 21 Şubat inişine hazırlanırken kaydedildi. Kargo bölümü, Dinginlik (Tranquility) kapsülü ve yeni kubbenin yörünge ileri karakoluna tesliminin ardından, bağlantı sistemi donanımı haricinde boş. Çeviri: Cemal K. Şen Kaynak:Günün NASA görüntüsü/wordpress Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Legendary Gönderi tarihi: 23 Mart , 2010 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 23 Mart , 2010 Hubble’ın Evrenini 3. Boyutta Yaşayın 20/03/2010 Görüntü: NASA, G. Bacon, L. Frattare, Z. Levay, ve F. Summers (STScI/AURA) Bu görüntü NASA’nın Hubble Uzay Teleskobu’nun gözlemleri baz alınarak, Orion Bulutsusu’ndaki devasa bir toz ve gaz vadisinin Baltimore Maryland’de bulunan Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü’ndeki (Space Telescope Science Institute – STScI) bilim görselleştirme uzmanları tarafından oluşturulan üç boyutlu bir bilgisayar modellemesini göstermektedir. Modelin üç boyutlu gösterimi, 15 ışık yılı genişliğindeki bu vadide izleyicileri dört dakikalık muhteşem bir yolculuğa çıkarıyor. Model, 1500 ışık yılı uzaklıkta bir yıldız üretme fabrikası olan Avcı Bulutsusu’nun içinde, izleyicilerini baş döndürücü bir geziye çıkarıyor. Bu sanal uzay yolculuğu, en son çıkan video oyunlarından biri olmayıp NASA Hubble Uzay Teleskobu’nun bilimsel işlemler merkezi STScI’daki uzmanların oluşturduğu çığır açıcı gökbilim görselleştirmelerinden biridir. Sinematik uzay yolculuğu sahneleri ise bugün dünyada belirli IMAX sinemalarında gösterime girecek olan Hubble 3D ismindeki sinema filmine aittir. 43 dakika uzunluğundaki filmde, Hubble’ın 20 yıllık yaşantısı anlatılıyor ve astronotlar tarafından çekilen görüntüler eşliğinde Mayıs 2009′da Yer yörüngesindeki gözlemevinde yapılan bakım çalışmasına vurgu yapılıyor. Bu büyük ekran film , Hubble tarafından çekilen ve ikon haline gelmiş olan, Kartal Bulutsusu’ndaki “Yaratılışın Sütunları” gibi nefes kesici görütülerin yanısıra yeni monte edilmiş olan “Geniş Alan Kamerası 3″ ile çekilen çarpıcı görüntüleri sergiliyor. Hubble tarafından görüntülenen gökcisimleri her ne kadar büyüleyici olsa da, aslında sadece iki boyutlu fotoğraflardan oluşuyor. Bu film için, iki boyutlu görüntüler üç boyutlu ortama aktarılarak seyircilerde sanki Hubble’ın en yoğun olarak görüntülediği yerlere bir yolculuk yapılıyormuş hissini yaratmıştır. Hubble’ın çekmiş olduğu ve 2006 yılında yayınlanan bir Avcı görüntüsü baz alınarak yaratılan görselleştirme, STScI astronomlarından Massimo Roberta’nın katkıları ile Avcı Bulutsusu’nun dijital modelini hazırlayan Greg Bacon da dahil olmak üzere STScI’da görev alan bilim görselleştirme uzmanları; Urbana – Champaign yerleşkesindeki Illionis Universitesi’nin Süper Bilgisayar Uygulamaları Ulusal Merkezi; ve Pasadena’da bulunan Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nün Spitzer Bilim Merkezi arasındaki ortaklaşa bir işbirliği sonucunda meydana getirilmiştir. Bazı bölümler için, STScI görselleştirme uzmanları iki boyutlu görüntüyü üç boyutluya dönüştürmek için yeni yöntemler geliştirdiler. Örneğin, STScI’nın görüntü işleme uzmanları Lisa Frattare ve Zolt Levay, Carina Bulutsusu’ndaki devasa bir sütunu birden çok katmana ayırıp üç boyutlu bir görüntü efekti yaratarak, derinlik hissi uyandırmak için bir yöntem geliştirdiler. Çeviri: Meltem Saka/wordpress/günün NASA görüntüsü Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.