Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Bülent Arınç'ın Türk Silahlı Kuvvetleri'ne Karşı Husumetinin Kökeni ...


GeceKuşu

Önerilen İletiler

Bülent Arınç'ın Türk Silahlı Kuvvetleri'ne Karşı Husumetinin Kökeni

 

Önce Arınç’ın TSK'ya karşı düşmanlığının kanıtı ve özeti olan o sözleri hatırlayalım:

“Allah'a çok şükür ediyorum ki Türkiye bunların zamanında bir savaşa falan girmemiş. Yoksa bunların savaşacak halleri yok. Askerlikten başka her şeyi yapmışlar. Siyasetle uğraşmışlar, darbelerle uğraşmışlar. Memlekette kendi kafalarına göre uygun buldukları işleri yapmak için maalesef yasa dışı güçlerle bile iş birliği yapmaktan çekinmemişler. Bu çok yanlış bir şey, ama eğer Türkiye'de Ak Parti iktidarı olmasaydı, bunlara karşı hiçbir hükümet ayakta kalamazdı. Bizi biz yapan bunlarla mücadele etme noktasıdır.”

 

TSK'nın Arınç ile ilgili bir genelleme yaptığı açıklaması ise şuydu:

'Söz konusu kişinin, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk Silahlı Kuvvetleri personeline ilişkin düşünce ve görüşleri çok iyi bilinmektedir”..

Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı yürütülen asimetrik psikolojik savaşın baş aktörlerinden olan Başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ın TSK'ya karşı beslediği bu kin ve intikam duygularının kökeninde nasıl bir kuyruk acısı yatmaktadır. Yoksa bu kuyruk acısı bizzat Arınç’ın kökeninden mi kaynaklanmaktadır. Bülent Arınç kimdir, aslen kimlerdendir.

 

İşte bunları da Nedim ÇAKMAK’ın yazdığı “İşgal Günlerinin İşbirlikçileri Hüsnüyadis Hortladı” isimli kitabından (Kumsaati Yayınları) öğreniyoruz… Hüsnüyadis namlı Manisa Mutasarrıfı Giritli Hüsnü efendi, Nakşibendi tarikatı mensubu,Menemen isyanının tertipleyicisi; Nakşibendi tarikatı lideri Erbilli Şeyh Esat ve Derviş Mehmet, işgal yıllarında yurdunu savunmak için çete kurmadı, işgal güçlerine karşı kurşun sıkmadı !!

 

Şehit Kubilay ve Menemen Olayı:

Manisa’da, Menemen’de ve daha birçok yerde işgalcilere karşı bir örgütlenme içerisinde yer almayanlar; sözde mehdi Giritli Derviş Mehmet önderliğinde cumhuriyetin ilanından sonra “din elden gidiyor” söylemi ile çoğu cahil olan insanlarla genç Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı çete kurdular, asker ve iki bekçisine kurşun sıktılar ve kurşun sıktığı asteğmen Kubilay’ın başını bağ testeresi ile kesme konusunda hiç tereddüt etmediler. Bu grup 23 Aralık 1930 günü Menemen’de yaptıkları isyan girişimi sırasında kendilerine engellemeye çalışan 43. Piyade Alayı’ndan Piyade Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ile karşı karşıya geldiler. Kubilay ve beraberindeki askerler gruba uyarı ateş açtı. Fakat, “silahlarında manevra mermisi bulunduğundan dolayı etkili” olamadılar… Bunu fırsat bilen Giritli mehdi Derviş Mehmet ise, “bakın bana mermi işlemiyor” diyerek kendince kutsallık zırhına büründü. Olaylar sırasında ağır bir şekilde yaralanan Kubilay, yaralı olarak meydandaki hükümet binasına girmek istedi. Ama binanın giriş kapısı kapalı olduğu için giremedi… Bu nedenle, hükümet binasının hemen yanındaki Kazez Camii bahçesine yöneldi. Giritli mehdi Derviş Mehmet, Giritli Şamdan Mehmet ile birlikte Kazez Camii bahçesinde bitkin bir vaziyette bulunan Kubilay’ın başını bağ testeresi ile canlı canlı gövdesinden ayırdılar. Sonrada, asteğmen Kubilay’ın başını yeşil bir bayrağın tepesine takarak Menemen sokaklarında dolaştırmaya başladılar. Bu sırada, kendilerine müdahale eden Şevki ve Hasan adlı kahraman iki bekçiyi de öldürdüler.

 

Peki Bülent Arınç'ın Menemen Vahşetiyle İlişkisi Neydi:

Menemen isyanını Giritli Hüsnü Türk Milletine ve Cumhuriyete karşı düşmanlığı sonucu Yunanistan’a gittikten sonra buradan idare ettiı!!! Olayların tertipleyicileri; hilafet komitesi ve İngiliz casusu Lavrens ile bağlantılı Nakşibendi tarikatı lideri Erbilli Şeyh Esat, işgal döneminin Manisa Valisi Giritli hüsnü (Manisayı Yunana satıp,1922’de Yunanistan’a kaçtı ve Hristiyan oldu, Hüsnüyadis adını aldı) ve onun Giritteki kamplarda İngiliz ve Yunan subayları tarafından eğitilen kardeş çocuğu Derviş Mehmet’tir. Kubilay’ın başını bağ testeresi ile kesen“Menemen isyancısı babadan Girit Rum’u, anadan Mısırlı Arap olan Giritli Derviş Mehmet denen bu mürteci zat eski Meclis başkanı, bugün başbakan yardımcılığı yapan (Bülent ARINÇ) ın dedesidir. ARINÇ(Menemen- Sümbüller Köyü) ikinci eşinden torunudur… ARINÇIN DEDESİ sözde mehdi Giritli Derviş Mehmet, Yüzbaşı Fahri’ye “Ben mehdiyim, şeriatı ilan ediyorum. Bana kimse mukavemet edemez.!” demişti.

 

Sonunda isyan bastırıldı. Kurşun işlemeyen sözde Giritli mehdi Derviş Mehmet’e ateş açıldı. Ve bu ateş esnasında Kubilay’ı şehit eden ARINÇIN DEDESİ sözde Giritli mehdi Derviş Mehmet ile birlikte Giritli Sütçü Mehmet ve Giritli Şamdan Mehmet öldürüldü. Aralarında önceden Şeyh Sükuti’nin Menemen belediye başkanlığı yaptığı sırada yönetimde birlikte olduğu bilinen Hayımoğlu Yahudi Jozef, Erbilli Şeyh Esad’ın oğlu Mehmet Ali ve 37 kişinin idamına karar verildi. Tarikatın amacı Cumhuriyet kayıtlarına, “Hükümeti yıkmak, ATATÜRK ilke ve inkılaplarına aykırı olarak saltanat ve şeriatı getirmek, tekke ve zaviyeleri açmak, şapkayı yasaklayıp yeniden fesin kullanılmasını” sağlamak olarak geçti. Kubilay, bir Cumhuriyet öğretmeni. Henüz 24 yaşında ve askerlik görevini yaparken Bülent Arınç’ın öz be öz dedesi tarafından başı kesilerek öldürülüyor. Tarihe Cumhuriyet karşıtlarının faili olduğu “Menemen Olayı” olarak geçen olayda bir Türk subayının şehit edilmesinde başrol oynayan bir dedenin torunudur Arınç. Dedesinin eli kanlı bir Cumhuriyet düşmanı olması Bülent Arınç’ın içinde bulunduğu zihniyeti de gösteriyor… Öyle olmasaydı bugün Cumhuriyet Rejimine,TSK'ya karşı bu söylemlerde bulunur muydu? Düşünebiliyor musunuz böyle eli kanlı bir vatan haininin torunu Türkiye’de en yüksek makamlara gelebiliyor ve Türkiye Cumhuriyetini kuran,koruyup,kolluyan Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhine konuşma cesaretini kendinde bulabiliyor.Ülkenin ne hale geldiğini,kimler tarafından yönetildiğini görüyor musunuz. Evet dini istismar ederek cahil halkı aldatan, düşmanlarla işbirliği yaparak Türk askerine saldıran HÜSNİYADİS RUHU HORTLAMIŞTIR. Dedesinin torunu Arınç asker hakkında bugüne kadar olumlu bir tek görüş bildirmemiş, kendi görevlerini askerle uğraşmak uğruna ihmal ve suistimal etmiş bir HÜSNİYADİSTİR.

29 Ocak 2010 Cuma

Hakan Ataman

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 53
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Popüler İletiler

GeceKuşu

Bu sözleri ve Bülent Arınç’ı menemen olayı ile ilişkilendirmeyi doğru bulmuyorum.

Bülent Arınç konuşmalarında ordunun tümünü değil darbe fikri taşıdığını iddia ettiği bazı subayları kastetmiştir.

Bu arada şunu da söylemeden geçemeyeceğim bu ülkede bazı insanlara bir şey desen hemen Kubilay’a sığınırlar.

Bence ona sığınmak yerine onun gibi olmaya çalışın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir kimse herhangi bir insanın torunu olabilir. Oğlu da olabilir hatta. Suç babadan oğula sirayet etmez.

 

Ancak... Torun dedenin yaptıklarını sürdürüyor, onun yarıda bıraktığını tamamlamaya çalışıyorsa durum değişir. O zaman o dedenin torunu olmaya layık olur ve o dedenin torunu olarak anılmaya da hak kazanır!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir kimse herhangi bir insanın torunu olabilir. Oğlu da olabilir hatta. Suç babadan oğula sirayet etmez.

 

Ancak... Torun dedenin yaptıklarını sürdürüyor, onun yarıda bıraktığını tamamlamaya çalışıyorsa durum değişir. O zaman o dedenin torunu olmaya layık olur ve o dedenin torunu olarak anılmaya da hak kazanır!

arınç nazarımda olgun bir politikacıdır ancak eleştirilecek yönleride zatında mevcudtur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

“Allah'a çok şükür ediyorum ki Türkiye bunların zamanında bir savaşa falan girmemiş. Yoksa bunların savaşacak halleri yok. Askerlikten başka her şeyi yapmışlar. Siyasetle uğraşmışlar, darbelerle uğraşmışlar. Memlekette kendi kafalarına göre uygun buldukları işleri yapmak için maalesef yasa dışı güçlerle bile iş birliği yapmaktan çekinmemişler. Bu çok yanlış bir şey, ama eğer Türkiye'de Ak Parti iktidarı olmasaydı, bunlara karşı hiçbir hükümet ayakta kalamazdı. Bizi biz yapan bunlarla mücadele etme noktasıdır.”

Şapka çıkarılacak bir tespit..

 

Eğer gerçekten bu sözler Bülent Arınça ait ise bu adama Nobel ödülü verilmeli..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eğer gerçekten bu sözler Bülent Arınça ait ise bu adama Nobel ödülü verilmeli..

.

 

Sadece ona mı?..

Seçimler yaklaştıkça yine mağdurları oynamaya başladılar. Tabi yersek...

Eh...Yersek tabi de, bazı arkadaşlarda Nobel ödülüne aday bile gösterebiliyorlar...

.

.

18847_257772820866_220405055866_4818120_6739097_n.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben bunu karalama siyaseti diye nitelendiriyorum. Bülent Arınç vicdanı ile konuşmuş bence. Hem bu TSK'yı eleştirmek değil, TSK içindeki çürük elmaları ayıklamak olabilir. Herkes üzerine düşeni yapmalı. İyi o zaman kamu kurumlarındaki memurlar da silahlanıp, organize olup devrimle başa gelsinler olurmu böyle saçmalık! Seçimler demokratik ortamda yapılmalı ve çoğunluğun seçimiyle başa gelmelidir. Bunun aksi gaddarlıktır, eşkiyalıktır.

 

TSK nın başım üstüne yeri var çünkü güzel ülkemi koruyorlar. Orduya canım feda ama ordudaki böyle düşüncesiz insanlar beni kahrediyor. Ayrıca ülkeyi 10-20 yıl geri götürüyolar. Sonra da krizin faturası AKP ye çıkarılıyor. Kimse elini vicdanına koyup düşünmüyor. Hep önyargı, hep karalama, hep olumsuz şikayetler. Diğer partilerde karalama siyasetine başvuruyor. İşsizliğin faturası meclisteki birkaç insana çıkarılıyor. Sanki son 50 yıldır onlar yönetiyormuş gibi.

:excl:

Adamın biri çıkıyor meclise ''oğlum işsiz'' diye haykırıyor. Başbakan o kadar önemli konunun içinde bu kadar kişisel bir sorundan bahseden adama ''eee napalım senin oğlunda işsiz kalsın'' dedi diye adamı yerden yere vuruyorlar. Ama bu adamlar bir tek kişinin sorunu için %47 oy veren bir halkı yerden yere vurduklarının farkında değiller. Ya arkadaş insan kendini bulmadan iş bulmaya kalkıyor! Sonuçta böyle oluyor.

 

Türkiyede işşizlik varsa, nitelik eksikliğinden veya keyfi işsizlik diye bahsettiğimiz işsizlik türü var. Adam çıkıyor ''iş yok'' diyo, yahu nasıl iş yok! İşin olmadığı yerde hayat olmaz, hayatın olmadığı yerde sen nasıl hayatını idame ettiriyosun be adam! Yalan konuştuğu daha burdan belli. Bana göre iş yok demiyor da, iş yok diyo. Sen ne olduğunu bilmezsen, nereye gideceğini bilmezsen kuru yaprak gibi oradan oraya savrulursun böyle. Ben AKP fanatiği falan değilim ama yiğidi öldür hakkını yeme. Yaptıkları işleri beğeniyorum. AKP 2001 yılında kuruldu ama bütün partilerin önüne geçtiler. Bence başarıyı hakediyorlar. Çünkü çoğunluk yaptıkları işleri beğeniyor. Aksi olsaydı iktidarda olamazlardı şuan.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sadece ona mı?..

Seçimler yaklaştıkça yine mağdurları oynamaya başladılar. Tabi yersek...

Eh...Yersek tabi de, bazı arkadaşlarda Nobel ödülüne aday bile gösterebiliyorlar...

Bu teoriye dayanarak; darbeciler, zamanında çiğ kahkahalar atarak astıkları insanlar dolayısıyla halkında yüzünün gülmüş olması gerekirdi ama hiç öyle olmadı. online2long.gif

Ülkenin insanı o devirde ağlamayı bile unuttu, çünkü kimsenin akıtacak gözyaşı kalmamıştı. Zaten gözyaşlarının çoğunu daha önce savaşlarda harcamışlardı, kalanı da onlar akıttı sağ-sol diyerek.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sadece ona mı?..

Seçimler yaklaştıkça yine mağdurları oynamaya başladılar. Tabi yersek...

Eh...Yersek tabi de, bazı arkadaşlarda Nobel ödülüne aday bile gösterebiliyorlar...

nobel ödülü sınırlı kalır.

 

kimin yiyip kimin yemediği belli olur zamanı gelince .gerçi ozamanda gene bazıları utanmadan gene çıkıphalk yanlış yaptı yanlış kişiyi seçti falan diye ağlayacaklar .

 

ağlasınlar bizde yersek biggrin.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yanlış seçim diye ağlayan filan yok, rüya görmeyin... :)

 

Ağlayan zırlayan kim varsa fotoğraflarla kanıtlanmış. Varsa yanlış seçim diye ağlayan, sizin kanıt fotolarınızı görelim! :)

 

Yok şimdi "taş kalpler tabii ki ağlamaz" denecek, Yahu ne İsa'ya yaranılıyor, ne Musa'ya! Bu nasıl iş yahu?

 

Yanlış seçim diye kimse ağlamadı. Zaten ortada yanlış seçim filan yok. AKP doğru seçimdir. Evet evet, yanlış okumadınız, ben bunu her zaman savundum. AKP doğru seçimdir, çünkü lakaytlığa, işi garantide görmeye, ne yanlış yapsak garantideyiz anlayışına bir tokat vurulup ayıktırmak şarttı, bu tokat yapıştırıldı halk tarafından. "İSKİ boruları İtalya'dan gelirken fırtınada denize döküldü" denip de boruların Antalya'da çıkmasının, paralarını da sekreterin yemesinin, bankaların birer birer içlerinin boşaltılıp kuru bakır kazana dönderilmesinin hesabı elbette sorulmayacak değildi.

 

Bu şamar yeterli mi, uyandılar mı, bir şamar daha ister mi, buna yine halk karar verecek. Biz sadece halkı uyarıyoruz, satmadık bir şey kalmadı, deniz bitti, adamların satmadığı çok az şeyiniz kaldı diye uyarıyoruz sadece! Önce devlet ucundan kenarından tırtıklanıyordu, şimdi komple satışa çıktı!

 

İki şamarı yeterli görmemek, allahın hakkı üçtür demek yine de halkın tercihi, iyice dibe vuralım da etkisi tam olsun derse bu da bir anlayış biçimidir, karışmayız, karışamayız... :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tabii eklenmesi gereken çok uyarı var: Hükümeti yerden yere vuran Levent Kırca'ya hiciv yasağı gelmemişti, o ayrı konu. Ağzını iktidar aleyhinde açan mahkemeye verilmiyordu, o da ayrı konu... En berbat hükümette bile meşru hak taleplerine biber gazı sıkılırken teröristler otobüs yakarken, hatta içinde insan da yakarken, insanlar etnik çatışmalarda birbirini polisin gözü önünde öldürürken sadece seyredilmedi, alınan tek önlem olarak basına "olayları göstermeyin" denmedi, basın hiç bu kadar baskı ve tektipleştirme görmedi, o da bir ayrı konu... Düzmece hukuk komedileri ile vatanseverler içeri atılmıyordu o da apayrı konu...

 

Şimdiye kadar kimse açılım diye PKK taleplerini meşru ve legal hale getirmemişti, kimse Silahlı kuvvetleri bitirmek ve yeni Sevr süreci olan Çekoslavakyalılaştırma sürecini dayatmak için ABD ve AB ile işbirliği yapmamıştı diye uyarmak da zorundayız...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tabii eklenmesi gereken çok uyarı var: Hükümeti yerden yere vuran Levent Kırca'ya hiciv yasağı gelmemişti, o ayrı konu. Ağzını iktidar aleyhinde açan mahkemeye verilmiyordu, o da ayrı konu... En berbat hükümette bile meşru hak taleplerine biber gazı sıkılırken teröristler otobüs yakarken, hatta içinde insan da yakarken, insanlar etnik çatışmalarda birbirini polisin gözü önünde öldürürken sadece seyredilmedi, alınan tek önlem olarak basına "olayları göstermeyin" denmedi, basın hiç bu kadar baskı ve tektipleştirme görmedi, o da bir ayrı konu... Düzmece hukuk komedileri ile vatanseverler içeri atılmıyordu o da apayrı konu...

 

Şimdiye kadar kimse açılım diye PKK taleplerini meşru ve legal hale getirmemişti, kimse Silahlı kuvvetleri bitirmek ve yeni Sevr süreci olan Çekoslavakyalılaştırma sürecini dayatmak için ABD ve AB ile işbirliği yapmamıştı diye uyarmak da zorundayız...

İktidarı eleştiren o kadar çok insan var ki... Bunların çoğu filmlere konu olacak teoriler üretmişlerdir. :)

Şerif Mardin'in bir sözü var; ''Komplo teorileri Türklerin tarih felsefesidir'' diye. Ama bu kadar mantıklı(!) teoriler ortaya atıp, asıl amaçlarını gizleyerek demokrasiye balta vurmaya çalışanlar her ne hikmetse çıkıp siyaset yapamamıştır. Madem o kadar biliyor bu insanlar çıksınlar mecliste göstersinler güçlerini. Yani madem buna inanıyorsun, yani ''ülkeyi satıyorlar'' bilmem ne falan filan eee peki niçin çıkıp savaşmıyorsunuz. Yani olaya bakıldığında, konuştuğunuz şeyle yaptığınız şey birbiriyle çelişiyor. Ülkesi elinden giden(!) adamların forumda eleştiri yapmaktan fazlasını yapması lazım ama bu olmadığına göre amaçların farklı olduğu çok açıktır. :)

Hem o teoriler gerçek olsa şimdiye kadar 10 defa darbe yapılırdı ve engellenemezdi. Engellenirdi derseniz TSK'nın başındakileri vatana ihanetle suçlamış olursunuz. :) Evet, darbe yapılmaya çalışıldı ve engellendi ama bu meşru bir sebepten değil, tamamen kişisel ideolojik sebeplerinden dolayı giriştikleri darbe planlarıydı.:)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

30 yildir Türkiye'de ne darbe oldu ne de darbe tesebbüsü,bunlar sadece AKP yandasi ve TSK karsiti güclerin ve bizzat AKP'nin sefi Erdogan tarafindan ortaya atilan iftiralardir.

 

AB protokolünü imzalayan Tayyib Erdogan zafer kazanmis kahramanlar edasiyla kameralara poz veriyordu.Türkiye'nin satisi anlamina gelen bu protokolde neler yoktu ki, simdi yavas yavas AB dayatmaya basladi.

 

Ve Erdogan'a aynen sunlari ima ediyor: Secimlere kadar dediklerimizi yap, elini cabuk tut.

 

Nedir Erdogan'in yapmasi gereken daha dogrusu imzaladigi AB protokolündeki maddeler nedir:

KIBRIS'TAN ASKERINI CEK.RUM KESIMININ PETROL ARAMASINA IZIN VER.

ERMENI SOYKIRIMINI TANI VE SINIRLARI AC.

KÜRTLERE ÖZERKLIK VER.

FENER RUM PATRIGINI EKUMEN OLARAK TANI. HEYBELI RUHBAN OKULUNU AC.

ASKERI SAF DISI BIRAK.v.d.

 

Bu maddelerin olusturdugu protokolü imzalayan AKP'nin basbakani ULUS MEYDANINDA AB'NE GIRDIK DIYE DAVUL ZURNA ESLIGINDE GÖBEK ATTIRDI.

 

Dün AP'nun Türkiye raporu aciklandi ve bugün bu rapor kabul edildi. Yukarida yazdigim bütün maddeler bu raporda Türkiye'den ivedilikle istenmektedir.Daha nasil satilsin Türkiye, yoksa kurban satanlar gibi el tutusup verdim gittimi diyecekti.

 

AB Kibris Türk kesimin uygulanan ambargonun kaldirilmasi icin verilen önergeyi reddetti. Bakin hicbir hükümet yetkilisi agzini acip tek laf etmedi. Ne diyeceklerdi ki? Simdi hepsi TSK ile mesguller, zamanlari yok. TSK olunca o cok konusan Arinc nedense konu AB olunca nefesi kesiliyor konusamiyor.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

''ülkeyi satıyorlar'' bilmem ne falan filan eee peki niçin çıkıp savaşmıyorsunuz.

:lol:Doğrusu hiç güleceğim yoktu! Hay yaşayın e mi!

 

Yahu adamlar manava domates pırasa almaya gidiyor, bilmem kimin torunu ayaklara fırlıyor, gözlerinden yaşlar, ağzından başka şeyler saçarak!

 

Ha yani yerimizde durmayalım, ergene ırmağı kıyılarına malzeme yetiştirelim de çürük çarık komedi senaryosu tezler hayat bulsun öyle mi?

 

:lol: İlahi... Hiç güleceğim yoktu, yaşayın, biraz neşelendim sayenizde!

 

İşe bak sen, demokratlar adı verilen, daha doğru deyişle kerameti kendinden menkul şeyhler gibi kendilerine bu adı takan, daha da doğru tabirle bu maskeyi kullanan kesime göre, fikirlerini açıklamakla yetinmeyecek, savaşacakmışsın! Bu mu demokrasi? Hani fikirlerini söylerdin, kararı halk verirdi? Bizim yaptığımız tam olarak fikirlerimizi açıkça belirtmek. İnanmayan istediğine inansın, bizi enterese etmez...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

:lol:Doğrusu hiç güleceğim yoktu! Hay yaşayın e mi!

 

Yahu adamlar manava domates pırasa almaya gidiyor, bilmem kimin torunu ayaklara fırlıyor, gözlerinden yaşlar, ağzından başka şeyler saçarak!

 

Ha yani yerimizde durmayalım, ergene ırmağı kıyılarına malzeme yetiştirelim de çürük çarık komedi senaryosu tezler hayat bulsun öyle mi?

 

:lol: İlahi... Hiç güleceğim yoktu, yaşayın, biraz neşelendim sayenizde!

 

İşe bak sen, demokratlar adı verilen, daha doğru deyişle kerameti kendinden menkul şeyhler gibi kendilerine bu adı takan, daha da doğru tabirle bu maskeyi kullanan kesime göre, fikirlerini açıklamakla yetinmeyecek, savaşacakmışsın! Bu mu demokrasi? Hani fikirlerini söylerdin, kararı halk verirdi? Bizim yaptığımız tam olarak fikirlerimizi açıkça belirtmek. İnanmayan istediğine inansın, bizi enterese etmez...

 

benimde güleceğim yoktu onca bilgi ve belgeye rağmen hala daha senaryo diyebiliyorsunuzya size helal olsun sizde beni güldürdünüz. :lol:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arinc'a suikast yapacaktilar diyerek ortaya atilan komplo teorisi o kadar komik ki hicbir tutarli yani yok.Arinc Manisa'da adamlar Arinc'a suikast yapacaktilar diye teri üretiliyor.Arinc piyasaya cikiyor iki gözü iki cesme (Muhakkak Fetulah Gülen'e özeniyordur)ya beni halledecektiler, Baykal gecmis olsun demedi bana.Bunu ben neye benzetiyorum biliyormusunuz:Ermeni soykirimci ünlü nobelcimiz,cumhurbaskani Sayin Sezer kendisini kutlamadigi icin o kadar üzülmüs ki:Kameralar karsisina gecip cok kirildim Cumhurbaskani beni kutlamadi dedi.

 

TSK cuvalladi deniyor. Arinc bahane edilerek TSK'nin mahremine dokundular. Hangi cuvalamadan bahsediliyor?

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

:lol:Doğrusu hiç güleceğim yoktu! Hay yaşayın e mi!

 

Yahu adamlar manava domates pırasa almaya gidiyor, bilmem kimin torunu ayaklara fırlıyor, gözlerinden yaşlar, ağzından başka şeyler saçarak!

 

Ha yani yerimizde durmayalım, ergene ırmağı kıyılarına malzeme yetiştirelim de çürük çarık komedi senaryosu tezler hayat bulsun öyle mi?

 

:lol: İlahi... Hiç güleceğim yoktu, yaşayın, biraz neşelendim sayenizde!

 

İşe bak sen, demokratlar adı verilen, daha doğru deyişle kerameti kendinden menkul şeyhler gibi kendilerine bu adı takan, daha da doğru tabirle bu maskeyi kullanan kesime göre, fikirlerini açıklamakla yetinmeyecek, savaşacakmışsın! Bu mu demokrasi? Hani fikirlerini söylerdin, kararı halk verirdi? Bizim yaptığımız tam olarak fikirlerimizi açıkça belirtmek. İnanmayan istediğine inansın, bizi enterese etmez...

Fikir özgürlüğüne saygım var ama bu fikirlerin altında yatan, eksik söyleyerek veya çarpıtarak beyan edilen fikirleri eleştirmeye benim de hakkım var. :)

Demokrasi, çoğunluğun seçmesiyle mümkündür. AKP'nin sözde yolsuzluklarını bu kadar eleştirdiğinize göre 2003 seçimlerinde AKP'ye oy verdiniz anlaşılan. Yok, vermediyseniz bunun sebebi AKP'yi şuan eleştirdiğiniz sebep ile aynı sebep olabilir mi? Sözde yolsuzlukları, eleştiriyorsunuz. Peki bu sözde yolsuzlukların ihtimalinin dahi hiç gerçekleşmediğini varsayın, o zaman AKP'nin neyini eleştirecektiniz? Ben söyleyeyim; ''Türkiye, İran olacak''. Bunu 2003 seçimlerinden sonra sizin gibi muhterem insanlarla aynı fikirde olan diğerleri, fazlasıyla yaptı. O zaman da mı yolsuzluk(!) vardı? ''Türkiye, İran olacak'' fikri tutmayınca, başka şeyler denenmeye başlandı. Ben de bunu eleştiririm. Aslında AKP'yi eleştirenlere kızdığım falan yok ama benim eleştirilerimi komik bulup, gülmekten yerlere yatanlara tavsiyem; komedi filmlerine gitsinler. Siyaset oyun veya komedi değildir. Ülke geleceği belirleniyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Fikir özgürlüğüne saygım var ama bu fikirlerin altında yatan, eksik söyleyerek veya çarpıtarak beyan edilen fikirleri eleştirmeye benim de hakkım var. :)

Demokrasi, çoğunluğun seçmesiyle mümkündür. AKP'nin sözde yolsuzluklarını bu kadar eleştirdiğinize göre 2003 seçimlerinde AKP'ye oy verdiniz anlaşılan. Yok, vermediyseniz bunun sebebi AKP'yi şuan eleştirdiğiniz sebep ile aynı sebep olabilir mi? Sözde yolsuzlukları, eleştiriyorsunuz. Peki bu sözde yolsuzlukların ihtimalinin dahi hiç gerçekleşmediğini varsayın, o zaman AKP'nin neyini eleştirecektiniz? Ben söyleyeyim; ''Türkiye, İran olacak''. Bunu 2003 seçimlerinden sonra sizin gibi muhterem insanlarla aynı fikirde olan diğerleri, fazlasıyla yaptı. O zaman da mı yolsuzluk(!) vardı? ''Türkiye, İran olacak'' fikri tutmayınca, başka şeyler denenmeye başlandı. Ben de bunu eleştiririm. Aslında AKP'yi eleştirenlere kızdığım falan yok ama benim eleştirilerimi komik bulup, gülmekten yerlere yatanlara tavsiyem; komedi filmlerine gitsinler. Siyaset oyun veya komedi değildir. Ülke geleceği belirleniyor.

Türkiye ha Iran olmus ha cemaatler ülkesi ne farkeder ki?Simdiki durumuyla Türkiye'de cemaatler hükmediyor.Ha siz belki dersinizki asker hükmedecegine cemaatler hükmetsin o da baska tabii ki.

 

Demokrasi demokratik acilim yapmakla degil önce demokrat olmakla gerceklesir.Dokunulmazlik zirhinin arkasina saklanip,yolsuzluklarindan aklanmaktan kaciyorsa bir siyasi o yolsuzluk yapmis demektir.Haysiyetli bir siyasetci,önce aklanmasini bilir sonra da acilimlar sacilimlar yapar.Biz yolsuzluklarin üzerine gidiyoruz muhalefet söyle diyor böyle diyor diyerek halki manipüle etmek hüner degildir.Önce kendi yolsuzlugunun hesabini verecek sonra diger yolsuzluklarla mücadele edeceksin.Yok öyle yagma

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye ha Iran olmus ha cemaatler ülkesi ne farkeder ki?Simdiki durumuyla Türkiye'de cemaatler hükmediyor.Ha siz belki dersinizki asker hükmedecegine cemaatler hükmetsin o da baska tabii ki.

 

Demokrasi demokratik acilim yapmakla degil önce demokrat olmakla gerceklesir.Dokunulmazlik zirhinin arkasina saklanip,yolsuzluklarindan aklanmaktan kaciyorsa bir siyasi o yolsuzluk yapmis demektir.Haysiyetli bir siyasetci,önce aklanmasini bilir sonra da acilimlar sacilimlar yapar.Biz yolsuzluklarin üzerine gidiyoruz muhalefet söyle diyor böyle diyor diyerek halki manipüle etmek hüner degildir.Önce kendi yolsuzlugunun hesabini verecek sonra diger yolsuzluklarla mücadele edeceksin.Yok öyle yagma

 

 

saygilarla

 

yok öyle yağma .doğru okadar yağmaladılarki önceki hükümetler .yağma kalmadı.

 

türkiye iran olmayacak cemaatlar ülkeside olmayacak ama türkiye ateistler ülkeside olmayacak .

bazı kesimler insanları dinsizleştirme çabasına giriyor ama bu bilinen bir gerçek ve herkeste kendine göre tedbirini alıyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

türkiye iran olmayacak cemaatlar ülkeside olmayacak ama türkiye ateistler ülkeside olmayacak .

bazı kesimler insanları dinsizleştirme çabasına giriyor ama bu bilinen bir gerçek ve herkeste kendine göre tedbirini alıyor.

Bakla çıkmış nihayet. Asıl ayrılık, asıl ayrı duruş bu işte. Tüm kurumlardaki ayrı duruşun aslı da bu... Açık olmak gerekir. Herkesin de açık olması gerekir. Lafı dolandırmaya ne gerek var.

 

Sen, belli bir milletin kültürünü savunursun, ithal edersin, şablon çıkarırsın, o guruba aitsin. Ben ise; Evrensel kültürü, evrensel hukuku, genel insan değerini savunurum. Bu şekilde zaten farklı düşünen, farklı görüşlü iki ayrı guruplarız.

 

Bunun adına ATEİZM de istersen farketmez.

 

İnsanlar artık, kim nasıl, niçin, hangi amaç uğruna, hangi gurup adına değerlendirme yapıyor biliniyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakla çıkmış nihayet. Asıl ayrılık, asıl ayrı duruş bu işte. Tüm kurumlardaki ayrı duruşun aslı da bu... Açık olmak gerekir. Herkesin de açık olması gerekir. Lafı dolandırmaya ne gerek var.

 

Sen, belli bir milletin kültürünü savunursun, ithal edersin, şablon çıkarırsın, o guruba aitsin. Ben ise; Evrensel kültürü, evrensel hukuku, genel insan değerini savunurum. Bu şekilde zaten farklı düşünen, farklı görüşlü iki ayrı guruplarız.

 

Bunun adına ATEİZM de istersen farketmez.

 

İnsanlar artık, kim nasıl, niçin, hangi amaç uğruna, hangi gurup adına değerlendirme yapıyor biliniyor.

İslam gereklerini bir kültür olarak görmenizin sebebini anlıyorum. İnanmıyorsunuz! En doğal hakkınızdır zaten. :) Bu hak herkese mahsustur. Akp iktidarında, inanmayan kaç kişiye baskı yapıldı, içki içen kaç kişiye baskı yapıldı. Ama Akp iki dönemdir iktidar olmasına rağmen hala benim bacımın, kardeşimin başörtüsü kamu kurumlarına giremedi. Bu mudur demokrasi ve evrensellik? Bu mudur evrensel insan hakları? Hem evrensel kültür nemenem şeydir ki? evrensel kültür diye birşey varolamaz. Her ülkenin, her milletin ayrı kültürü vardır. Sapla samanı karıştırmak denir sizin söylediğinize. Her milletin kültürü ise kavga sebebi olarak değil, yaşamın ve dünyanın verdiği ahenk olarak algılanmalıdır. Ben, bacımın kardeşimin başörtüsünün, kamu kurumlarına girmesini ve onların da eşit haklara sahip olmasını istediğim; diğerlerinin başını kapatma zorunluluğunu söylediğim anlamına gelmez. Bunlar insan haklarıdır. Anayasada tezat var bir kere. Hem kişinin din ve vicdan hürriyeti, ibadet hakkı, inanç gereklerinin garanti altında olduğu yazıyor, hem de bunlar kamu kurumlarında olmaz, hepsini dışarda bırakın deniliyor. Müthiş !!! :alkis:

Devletin dininin olmadığı ibaresi; dinsizlerin yanında olduğu anlamına mı geliyor, yoksa herkese eşit davranması gerektiği anlamına mı geliyor? Herkese eşit davranılması lazımdır. Birincisini düşünen kişilere karşıyım. Tarafsızlık, evrensellik kisvesi altında yürütülen amaçlar da bellidir. Tarafsızım, evrenselim derken bile tarafsızların ve evrensellerin(!) tarafında olduğunuzu belirtiyorsunuz ama farkında değilsiniz. İnancı olan insanları, evrenselliğin dışına itip, ''başka bir gezegenden gelmiş'' muamelesi yapıyorsunuz ve ondan sonra evrensellik diyorsunuz. Ne diyebilirim ki bravo. :gul:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye ha Iran olmus ha cemaatler ülkesi ne farkeder ki?Simdiki durumuyla Türkiye'de cemaatler hükmediyor.Ha siz belki dersinizki asker hükmedecegine cemaatler hükmetsin o da baska tabii ki.

 

Demokrasi demokratik acilim yapmakla degil önce demokrat olmakla gerceklesir.Dokunulmazlik zirhinin arkasina saklanip,yolsuzluklarindan aklanmaktan kaciyorsa bir siyasi o yolsuzluk yapmis demektir.Haysiyetli bir siyasetci,önce aklanmasini bilir sonra da acilimlar sacilimlar yapar.Biz yolsuzluklarin üzerine gidiyoruz muhalefet söyle diyor böyle diyor diyerek halki manipüle etmek hüner degildir.Önce kendi yolsuzlugunun hesabini verecek sonra diger yolsuzluklarla mücadele edeceksin.Yok öyle yagma

 

 

saygilarla

Askerin yada cemaatlerin hükmetmesi önemli değil. Önemli olan, hangisinin genel hakları savunduğudur. Benim haklarımı savunsun, asker hükmetsin ne önemi var. Ama darbe üstüne darbe yaparak, demokrasiyi hiçe saymak kimsenin haddine değildir. Madem o kadar doğru şeyleri savunuyorlardı; neden asker kökenliler bir parti kurarak seçimle başa gelmediler? Akp bunu demokratik yolla başarmış olmasına rağmen, hala haksızlık edildiği kanaatindeyim.

-----''Biz yolsuzluklarin üzerine gidiyoruz muhalefet söyle diyor böyle diyor diyerek halki manipüle etmek hüner degildir.Önce kendi yolsuzlugunun hesabini verecek sonra diger yolsuzluklarla mücadele edeceksin.Yok öyle yagma''---- demişsiniz ama bu söylediğinizi muhalefet partisinin ''kayıp trilyon''una da uyarlayabiliriz. :)

Ortada yolsuzluk varsa, belge varsa herkes bunun hesabını vermelidir. Akp yada öbür partiler hiç önemli değil. Suç kişiseldir, hesabı verilmelidir, gruba yada zümreye maledilmemelidir. ''Dindar oldukları için yolsuzluk yaptı veya dinsiz oldukları için yolsuzluk yaptı'' denilemez. Suç, yasalarla ile belirlenmiştir ve ülke menfaatini sömüren herkes yargılanmalıdır. Bu konuda tamamen size katılıyorum. Bunun aksi dinde de yoktur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

.

.

Tarafsızım, evrenselim derken bile tarafsızların ve evrensellerin(!) tarafında olduğunuzu belirtiyorsunuz ama farkında değilsiniz. İnancı olan insanları, evrenselliğin dışına itip, ''başka bir gezegenden gelmiş'' muamelesi yapıyorsunuz ve ondan sonra evrensellik diyorsunuz. Ne diyebilirim ki bravo.

Ben tarafsızım demedim ki. Elbette evrensel düşünceye tarafım. İnancı olan insan tabiki evrensel düşüncenin dışındadır. "Senden olmayan baban bile olsa dost edinme" diyen bir kültür elbette evrensel görüş dışında değerlendirilir.

 

Neyse konuya dönelim. Toplumlar ve onun sempatizanları kültürlerini dayatmaya kalkarlarsa, kurumları da karşılarına alırlar halkın bir kısmınıda. Her kes kendi kültürünü kendi inancını kendine saklamalıdır. En yakını dahi olsa dayatma hakkı yoktur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.