Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

BU OYUN KAÇMAZ MUTLAKA BAKIN![CRASHDAY-2006]-FULL no rapid or mega!


3xorC!st-TuNa-

Önerilen İletiler

YETERLİ İLGİ YORUM OLMASI HALİNDE BU OYUNU SİZİNLE PAYLAŞMAK İSTERİM-OYUN FULL OLUP GEREKLİ BİLGİYİ İNTERNETTEN(http://www.trgamer.com/yazi.asp?id=2133 EDİNEBİLİRSİNİZ -iyieglenceler..

Eskiden Destruction Derby, Vigilance vardı. Arabamızın üzerindeki enteresan silah ve füzeler ile arenalarda azgın araçları kovalar, havaya uçururduk. O zamanlar hatırlıyorum da çok fazla alternatif yarış oyunu vardı. Hala Motorhead'in neden bir anda yok olduğunu anlayabilmiş değilim, en azından Test Drive bile hala pes etmedi. Ne günlerdi ama! En azından benim için. Bu tarz oyunları oynayabilmek için oyuncular hep konsol almak zorunda bırakılmıştır, çünkü son zamanlarda PC'de adamakıllı alternatif yarış oyunu çıkmaz olmuştu. Yarışlar Arcade ve Simülasyon olarak gruplara ayrılmış ve üç beş oyun oynar olmuştuk. Neyse ki son yıllarda bu tekdüzelik son bulmuş ve FlatOut ve Trackmania'mıza kavuşmuştuk. Derken Crashday geldi ve eski oyuncular için yeni olmayan ama herkesi eğlendirebilecek bir oyun olduğunu gösterdi. Şimdi "Ne kadar çok oyun saydın bu arada" diyeceksiniz ama haklı olduğum bir nokta var ki, bu oyunda hepsinden bir şeyler bulacaksınız. Trackmania'nın spiral engellerini, FlatOut'un vahşi ortamını, Burnout'un heyecanını (tamam, hiçbir şey yerini tutmaz) ve eskilerin tadını. Ama tüm bunların taklit bir oyun ile karşınıza geleceğini sanmayın. Bir de yazımın başında belirtmeliyim ki, son zamanlarda demolar bile devasa boyutlardayken tek cd'lik bu oyunun bu kadar kaliteli olabileceğini de tahmin etmemiştim açıkçası.

 

Öncelikle, Crashday, yazının başında da belirttiğim gibi birçok oyundan esintiler taşıyor. Bu da oyundan uzun süre kopmamanızı sağlıyor. Hele ki oyunun multiplayer kısmı gerçekten insanı çok eğlendiriyor. Ayrıca içerisinde bir çok mod barındırması da oyunun uzun soluklu olmasını sağlamış.

 

Oyunumuzda Single, Career, Multiplayer, Mini Games ve Track Editor olmak üzere beş ana yarış seçeneği var. Bunlardan ilk olarak Single moddaki yarışlardan başlayacak olursak özetle her bir yarış kategorisi şöyle:

 

Wrecking Match: Evlere şenlik modifiyeli araçlarınız ile birbirinden ilginç arena ya da kendi yaptığınız pistlerde olabildiğince fazla aracı imha etmeye çalışıyorsunuz. İsterseniz zamana karşı oynayabilme seçenekleri de mevcut. Modlardan bana göre en eğlenceli olanı şüphesiz ki bu.

 

Stunt Show: Burada ise sizlerin zorlanabilmesi için çeşitli engeller var ve spiral yollarda en artistik hareketleri yaparak (uçma, hoplama, çit üstünden atlama, şahlanma, yere çakılma gibi kendi ufkunuza göre isimler verebilirsiniz) puan toplamaya çalışacaksınız.

 

Hold The Flag: Küçük dev smiley'ler ile kendini anlatabilen araçlarınızda birbirinizden bayrak kapmaya çalışacaksınız. Aracınızın aldığı hasara göre smiley ifadeniz değişecek; belki bir yara bandı saracaksınız kafanıza, belki de hızla bir araca bindirirken sinsice bir gülümseme göreceksiniz.

 

Race: İşte bildiğimiz yarış modu, ne diyebiliriz ki?

 

Pass The Bomb: Bir diğer bağımlılık yapıcı mod daha. Burada görev, araçların üzerindeki bombaları alıp karşınızdaki en yakın araçla süre bitmeden tokuşarak, el değiştirmek. Bir çeşit "elim sende ama çabuk olmaz ise patlarım" modu.

 

Bomb Run: Bombaları el değiştirmemizden farklı olarak, üzerimizde sayacı olan bombanın patlamaması için checkpoint noktalarından süre bitmeden geçmemiz gerekiyor.

 

Test Drive: Oyundaki ilerlemenize bağlı olarak istediğiniz araç ve pistte dilediğiniz gibi takılmak için bu modu kullanabilirsiniz.

 

Career Mod: Artık her yarış oyununda olmazsa olmaz, karizma yapma, yükselme, en kral olma, raconda söz sahibi olma gibi alt sınıfları içinde barındıran, gerekli bir mod. Burada Single Events içindeki tüm oyunlar ve fazlasını belli bir düzen içinde oynamanız isteniyor. Tabii bedava değil; ilerledikçe ve yarış kazandıkça araçlarınızı yeni silah ve donanımlar ile donatmak, bunun için de alışveriş merkezine giriş vizesi olan paracıkları toplayabilmek şart oluyor. Bence çok da eğlenceli oluyor çünkü araçlarınızı extra tampon, vinyl, taramalı ile donatmak gerçekten çok zevkli.

 

Mini Games: Burada uzun atlama, bir rampadan hızla uçma, checkpoint'lerden olabildiğince hızlı geçme gibi küçük oyunlar mevcut. Aynen Flatout'daki oyunlar gibi ama tek fark aracımızdan fırlayan bir şoförümüz yok. Yok şoförümüz var ama hem kaskı var, hem de emniyet kemeri takılı :)

 

Track Editor: İşte en zevkli özelliklerden birisi. Kendi yaptığınız uçuk kaçık pistleri test etmek ve yarışabilmek için hiç sıkılmadan oynayabileceğiniz bir editör. Editör gerçekten çok başarılı, çünkü Trackmania'nın editöründen daha kullanışlı ve daha çok araç içeriyor. Kesinlikle herkes en azından bir pist yapmalı ve oynamalı. Çünkü bazen bir pist yapmak için uzun bir süre kendinizi kaptırdığınızı görebilirsiniz.

 

Multiplayer: En eğlenceli kısımlardan biri. Kendi oluşturduğunuz ya da mevcut server'larda arkadaşlarınız ile Wrecking ya da Pass The Bomb oynamak çok zevkli. Tavsiye olunur. "Nasıl patlattım kafanı!" diye birbirine takılanlara birebir.

 

 

Oyun içindeki modlara ve oyunlara göz attıktan sonra gelelim oyunun bu kadar çeşitliliği kaldırıp kaldıramadığına. Bir kere gerçekten karşımızda başarılı bir oyun var ve vaat ettiklerini fazlası ile yerine getiriyor. Peki olay ne? Olay, olabildiğince fazla eğlenmek ve eğlenirken görsel nimetlerden faydalanmak. Oyun bu yüzden fazlası ile tatmin edici. "Peki Almanların Trackmania'sı olayına ne diyeceksiniz?" derseniz de şöyle bir yanıt verebilirim. Trackmania'daki egzotik ortam Crashday'de mevcut değil bir kere. Sanayi tayfasını toplamış ve uçuk kaçık mekanlarda yarışıyorsunuz hissi var. Yani öyle Trackmania'daki gibi 500-600mph'lere ulaşmanız mümkün değil. Bu noktada birbirlerinden ayrılıyorlar. Ayrıca Trackmania'daki gibi uzun uzadıya pistler de yok ama editör ile bunları yapmak elinizde. Artı olarak ne var? Grafikler Trackmania'dan aşağı kalır değil. Gerçekten göze hitap ediyor her iki oyun da. Ayrıca araçlarımızı modifiye edebiliyoruz. Artı olarak araçlarımızın hasar alması çok etkileyici ama her iki oyunun da birbirinden üstün ve güzel yanları var, şu iyi bu kötü demek bence yanlış olur. Flatout tarzı bir atmosfer var ama ondaki gibi tek bir yola bağımlı değilsiniz atınızı dilediğiniz gibi sürebilirsiniz. Patlamalar ve çarpmalar esnasındaki güzellik Burnout'ı aratmayacak kalitede (tamam, hiçbir şey yerini tutmaz!) Ayrıca bir hasar modellemesi var ki gerçekten çok etkileyici. Keşke Most Wanted'ta da olsa diyorsunuz ama sonra 35 polis aracını haşat etmeniz gözünüzün önüne gelince iyi ki yokmuş diyorsunuz :)

 

Oyun görsel olarak gerçekten çok güzel, replay'leri izlemek bile son derece keyif verici. Bu yönden Most Wanted'a kızgınım, bir yarış oyununda replay kesinlikle olmalı bence. Sonra oyun esnasında "Page Down" tuşu ile sinematik moda geçebiliyorsunuz. Görsel olarak oyunun tüm detaylarını sergiliyor ama keşke daha kullanışlı olsaydı. Çünkü yeterli alanı göremiyorsunuz.

 

Teknik olarak, oyun tek cd'li bir oyun olmasına rağmen son zamanlardaki oyunlar ile yarışabilecek seviyede olması da bizler için ayrı bir artı tabii. Sonuçta tek cd'lik bir oyun ve bu kaplamalar ve seslerin tek bir cd'de önümüze sunulması etkileyici. Gerçi Almanların 64kb'ın mimarları olduğunu da düşünürsek öyle şaşırılacak bir durum da yok ortada. Grafikler, çevre dizaynı, araçların kaplaması her şey çok güzel. Oyundaki müzikler de son derece kaliteli. Yine patlama ve çarpmalar esnasındaki efektler ve sesler son derece kaliteli. Ama araç sesleri müzikler ve efektler karşısında cılız kalıyor. Bu araçlara yakışan güçlü sesler kullanılabilirdi. Oyundaki araçlara gelince hepsi tanıdık araçlar: Skyline, Mustang, Lamborghini, Hummer gibi. Araçlar lisanslı olmadığı için bunlara farklı enteresan isimler verilmiş ama kim takar bunu? Oyunda ilerledikçe bu yeni araçlara ve silahlarına kavuşabiliyorsunuz.

 

Peki Crashday alınmalı mı? Durduğunuz hata! İşte tek cd'lik, mis gibi eğlenebileceğiniz, canavar bir oyun gelmiş koşun alın, aman düşmeyin. Şimdiden Crashday 2'nin hit olabileceğini tahmin edebiliyorum. Zaten üzerinde biraz daha çalışılsaymış bana göre klasik olabilmesi için bir engel olmayacakmış. Mesala uçsuz bucaksız yollar yapmak ya da Trackmania'daki gibi egzotik mekanlarda yarışmak gerçekten çok güzel olurdu; bu oyun için gerçekten büyük bir eksiklik. Bir çok oyun modu ve alışılmışın dışında bir oyun olması da ayrı bir güzellik katıyor. Zaten hepimiz Trackmania'yı bu yüzden oynamıyor muyuz? Ama Crashday'e bu konuda katıksız bir taklit demek gerçekten büyük bir haksızlık olur. Değişik türleri bir araya getirmiş ve kısmen de başarılı olmuş bir oyun. O yüzden daha önceden de dediğim gibi her iki oyunu da ayrı ayrı incelemekte fayda var.

 

Oyun için kısaca söylenebilecekler bu kadar. Ben oyunun hep eğlenceli kısımlarını gördüm. Zaten bu tarz bir oyundan beklenenden fazlası var ve eksi aramak istenirse her şeyde olduğu gibi Crashday'de de bulunabilir. Hoş bir eğlence, değişik bir alternatif arayanlar kesinlikle kaçırmamalı. Ayrıca Trackamania'ya bayılmışlar hemen almalı, Flatout'u bitirmiş Flatout 2'yi bekleyenler yine burun kıvırmadan almalı, sonra hala benim gibi Vigilance hayranları koşup almalı. Sonuçta almalı, oynamalı ve Crashday 2'yi daha fazla yenilik ve güzellikle beklemeli. Herkese iyi eğlenceler. Oyunsuz kalmayın...

ALINTIDIR...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.