Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Avatar (2009)


nyx-fallen angel

Önerilen İletiler

 

 

Avatar (2009)

 

 

Yönetmen:James Cameron

Senaryo:James Cameron

Yapımcı:James Cameron, Colin Wilson, Josh Mclaglen, Jon Landau

Tür:Animasyon, Macera

Oyuncular:Michelle Rodriguez, Sam Worthington, Zoe Saldana, Sigourney

 

post-2-1262015514,729_thumb.jpg post-2-1262015522,7217_thumb.jpg

 

“Titanik”, “Yaratıklar (Aliens)”, “Terminator” filmlerinin efsanevi yönetmeni James Cameron Sinema tarihinde çığır açacak filmi AVATAR ile bir kez daha seyircileri büyülemeye hazırlanıyor.

 

 

Üç boyutlu (3D) Sinema tekniklerinde son teknoloji ile üretilen ve “en yüksek bütçeli film” olarak akıllara kazınacak AVATAR 18 Aralık’ta tüm dünya ile aynı zamanda sinemalarda!

 

 

Bizleri hayal gücümüzün ötesinde muhteşem bir dünyaya taşıyacak olan film Na’vi adlı yok olmak üzere olan bir halkın yaşadığı Pandora adlı gezegende geçiyor.

 

 

Yarı-felçli bir savaş gazisi olan Jake Sully, kendilerine özgü dilleri ve kültürü olan, barış ve doğa ile örtülü bir çevrede yaşayan Na’vi halkının arasına gönderilir.

 

 

Askeri bir şirket uzaktaki bu gezegeni ve barındırdığı kaynaklaro incelemek üzere AVATAR adlı bir program oluşturmuştur. Bu program ile insanlar genetic mühendislik sonucu yarı insan yarı Na’vi haline getirilir ve misyoner olarak Pandora’ya gönderilirler.

 

 

Botanist Dr Grace Augustine (Sigourney Weaver) ile programa gönüllü olarak katılmış Jake’in bedenlerinin Avatar’I yaratılacak ve böylece Jake’e de felç olmuş bedenini başka bir formda kullanma şansı verilmiş olacaktır. Na’vi halkından Prenses Neytiri ile tanışan Jake, kendisini Pandora’ya gönderen tehlikeden bu halkı savunurken bulur.

 

 

Yabancısı olduğumuz bu yeni dünyaya Jake Sully isimli, tekerlekli sandalye mahkum kalmış bir gazinin gözünden bakıyoruz. Fonksiyonlarını kaybeden bedenine rağmen içinde halen savaşçı bir ruh barındıran Jake, dünyanın enerji krizini çözmeye yetecek kaynaklara sahip olan ve bu kaynakları araştırmak üzere bir birliğin çalıştığı Pandora isimli gezegene ışık yılı yolculuğu yaparak asker olarak gönderilir. Pandora’daki atmosfer toksik olduğu için Avatar isimli program oluşturulur; bu programa göre insan “operatörleri”nin bilinçleri avatar isimli uzaktan kontrol edilebilen ve öldürücü etkisi olan hava koşullarında yaşam sürdürebilmeyi sağlayan biyolojik bedene bağlanır. Bu avatarlar insan DNA’sı ile Pandora’nın yerel halkı Na’vilerin genlerinin birleştirilmesiyle oluşur.

 

 

Jake kendi avatarında yeniden doğduğu halde yürüme yetisini de geri kazanır. Gezegendeki değerli enerji kaynaklarını elde etmelerine mani olarak görülen Na’vi halkının arasına sızmakla görevlendirilir. Fakat güzel bir dişi Na’vi olan Neytiri, Jake’in hayatını kurtarır ve bu her şeyi değiştirir. Neytiri’nin kabilesi tarafından kabul edilen Jake, onlardan biri olmayı tabii kaldığı bir çok test ve macera sonrasında öğrenir.

 

 

Jake ve gönülsüz eğitmeni Neytiri arasındaki ilişki zamanla derinleşir ve böylece Na’vi halkna sayı duymayı, sonunda da onlar safhında yer almayı tercih eder. Yerli Na’vi halkına destansı ve evrenin kaderini belirleyecek bir savaşta liderlik edecek ve böylece kabul görmesini sağlayacak son sınavı da verip veremeyeceği belirlenecektir.

(alinti sinemalar.com)

 

Ben 3 Boyuntlusuna bakmadim ama yinede benim hosuma gitti, eglenceli bir film izleyin derim. Film bana uzun geldi (2.46 saat )... Ben aksam 6 da gittim 12.15 de filmden ciktim smile.gif uzundu yani. Animasyonu harika yapmislar, cok ilginc bitki cekilleri yapilmis. Filmi izledikce bana Na´vi Halki Afrikan bir kültürü hatirlatti. Bazi ilginc ve gercek hayattan alintilar yapilmis gibime gelsede filmin arkasinda bir düsünderme yapmak icin mesajlar saklanmisda diyemem.

Aile ortami icin güzel bir film.

Aslinda filmde cok ilginc görüntüler var ama zaman fazla yok anlatmak icin ve zaten görüntüleri anlatmaktansa görmenizi tercih ederim.

izleyin smile.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu film tam 14 yılda tamamlanmış. Yıllarca uğraş verilen bir filmde daha iyi bir senaryo beklerdim açıkçası.Çok fazla klişe var.( Özellikle sinir olduğum; bir Amerikalı asker kızılderilerin arasına düşer ve sonra kızılderili olur, onlara yardım eder ve onları yaşadıkları zor durumdan kurtarmak için çabalar klişesi) Ama görsel şölen ile ilgili diyecek bir lafım yok. Harikaydı. Bana göre tam anlamıyla seyirlik bir film. Özellikle ilköğretim çağında çocukları olan ve birlikte hangi filme gitsek acaba diyen ebeveynlere de tavsiye ederim. Çoluk çocuk birlikte seyredebileceğiniz bir film.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu film tam 14 yılda tamamlanmış. Yıllarca uğraş verilen bir filmde daha iyi bir senaryo beklerdim açıkçası.Çok fazla klişe var.( Özellikle sinir olduğum; bir Amerikalı asker kızılderilerin arasına düşer ve sonra kızılderili olur, onlara yardım eder ve onları yaşadıkları zor durumdan kurtarmak için çabalar klişesi) Ama görsel şölen ile ilgili diyecek bir lafım yok. Harikaydı. Bana göre tam anlamıyla seyirlik bir film. Özellikle ilköğretim çağında çocukları olan ve birlikte hangi filme gitsek acaba diyen ebeveynlere de tavsiye ederim. Çoluk çocuk birlikte seyredebileceğiniz bir film.

 

Bu özellikteki bir filme 14 yıl çok fazla öyleyse...:unsure:

 

 

Okuduğum kadarı ile bu film üç boyutlu (3 D) değil mi???

 

Evet üç boyutlu...:)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Özellikle sinir olduğum; bir Amerikalı asker kızılderilerin arasına düşer ve sonra kızılderili olur, onlara yardım eder ve onları yaşadıkları zor durumdan kurtarmak için çabalar klişesi) Ama görsel şölen ile ilgili diyecek bir lafım yok. Harikaydı.

:) genelde öyle olur. Amerikanlar hep kurtarir cok iyilerdir :D

 

 

Okuduğum kadarı ile bu film üç boyutlu (3 D) değil mi???

 

Evet ve hayir. Sinemalarda ikiside oynuyor. Ben gittigimde 3D cok dolu oludugu icin kenarda oturmak istemedigimden normal olana gitmistim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

Bugün izledim hem de 3D izledim :) Mutluyum gururluyum... Yalnız izlerken kendime de inanılmaz güldüm. Savaş sırasında savaş uçaklarından bir parça kopup son hızla üstüme doğru gelirken, vücudumu, o gelen parçadan korumak için sola doğru çektiğim an ise sanırım koptuğum andı.. Bu filmi 3D ile izlemekle ilgili diyeceğim odur ki eğlenceli ve heyecanlıydı... Ama şart değil... Filmi 3D li ya da 3D siz mutlaka izlemek lazım çünkü o 3 saatin her anına değiyor... Konusu ve konunun işlenişi ise mükemmeldi bence...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Avatar beklenen rekoru kırarak tüm zamanların en çok izlenen ve en çok hasılat elde eden film olmayı başardı.

Film toplamda 1.813 milyar dolar gelir elde etmeyi başardı. Elde edilen gelir 3D ve normal sinemalardan sağladı. Yönetmen kendi rekorunu kırdığı için oldukça memnun olduğunu belirterek her işe bu hedefle girmeyi planladığını da sözlerine ekledi.

Ayrica Blu-ray ve DVD formatı henüz çıkmayan filmin bu gelirle birlikte toplamda 2.5 milyar dolar gelir elde edeceğine kesin gözüyle bakılıyor. alinti

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Nihayet bugüne bilet bulabildik ve gidiyoruz...Ben en çok, film o kadar uzun süre, Alp'i yerinden hiç kalkmadan oturtmayı başarabilecek mi onu merak ediyorum...:unsure:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Nihayet bugüne bilet bulabildik ve gidiyoruz...Ben en çok, film o kadar uzun süre, Alp'i yerinden hiç kalkmadan oturtmayı başarabilecek mi onu merak ediyorum...:unsure:

:shuriken:

avatara çocuklarını götürüp de koskoca sinemayı çocuk parkına çeviren teyzeler yüzünden, uzun süre gitmeye çalışıp bir türlü gidemediğim ancak geçtiğimiz cumartesi günü izleme fırsatı bulabildiğim şu muhteşem filmin yarısını kaçırmış olmanın benim ruhumda, çocuk bıcırdaması, teyze gıcırdaması ve zırıltı seslerine karşı oluşturduğum derin nefreti sana tarif edemem. :chris::devil::ph34r:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

:shuriken:

avatara çocuklarını götürüp de koskoca sinemayı çocuk parkına çeviren teyzeler yüzünden, uzun süre gitmeye çalışıp bir türlü gidemediğim ancak geçtiğimiz cumartesi günü izleme fırsatı bulabildiğim şu muhteşem filmin yarısını kaçırmış olmanın benim ruhumda, çocuk bıcırdaması, teyze gıcırdaması ve zırıltı seslerine karşı oluşturduğum derin nefreti sana tarif edemem. :chris::devil::ph34r:

 

Şimdi o söylediğin teyzelerden olmadığım için hiç üzerime almıyorum bu sözlerini...:D

 

Benim oğlum en fazla," sıkıldım anne çıkalım" diyebilirdi...Yani film uzun gelip ilgisini çekmeyebilirdi...Ama sözlerinde haklısın,artık çocuklu teyzelerin gidebileceği özel seanslar var,çocuklu teyzelerin o seansları tercih etmesi bence de daha yerinde...

 

Alp'e gelince ;o sıkılmayı geçtim yerine mıhlandı resmen...Değil konuşmak,gözlükleri bile bir saniye gözünden çıkarmadı...:)

 

Filme gelince:

 

Bu özellikteki bir filme 14 yıl çok fazla öyleyse...

 

Öncelikle bu sözümü geri alıyorum...Öyle bir görsellik yaratılmış ki,sizi içine alıyor ve bir daha oradan çıkmak istemiyorsunuz...Ben Na'vilerin doğaya aşkına,hayvanlara olan sevgilerine ve kurdukları bağa aşık oldum...İnsanlığın acımazsızlığı,aç gözlülüğü bir tokat gibi çarpılmış izleyicinin yüzüne..."Dilerim insanlık Bu Dünya'dan başka acımasızca tüketip yağmalayacağı bir Dünya daha bulamaz" dedim çıkarken...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

film çok güzeldi görseleri ile ama ne olursa olsun 14 sene bir proje için çok uzun hele bu filmse çok gereksiz..14 senede elin adamı 4 filim çekiyor ve izlediğimizde onuda beğeniyoruz..

koskoca 14 senede neler olmaz ki düşününce işin içinden çıkamıyorum, çok basit bir şekilde bir çocuk doğar ve 8. sınıftan mezun olur yada, lise çocuğu bir bakmışsın kariyer yapmış bir konuda uzman olmuş, prof olmuş, ne biliyim 14 yıl evvel abdullah gül bir basit siyasetçi iken şimdi cumhurbaşkanı.. eminim çok örnekler yazılabilinir..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Filmde Amerikanlar iyidir, kurtarıcıdır mesajı bir yana, emperyalizme çok şiddetli bir eleştiri var. Bu kadar ağır bir özeleştiri beklemiyordum. Bir günah çıkarma olacağını tahmin ediyordum, Pocahontas türü bir özür dileme ve günah çıkarma, ama bu kadar ağır bir özeleştiri tahmin etmiyordum.

 

Amerikan iyidir propagandası bir yana, Amerika yerden alınıp yere çalınıyor. Son derece ağır ve şiddetli bir eleştiri. Cameron ustanın bu şiddetli tokadı ile Amerikan olsam yerde girecek delik arardım. Neyse ki Amerikan filan değilim... :)

 

Hatta bu özeleştiri filan değil, okkalı bir şamardır. Sert bir uyarı ve şiddetli bir azardır.

 

Hakedilmiş, yerinde, tamı tamına haklı ve sonuna kadar hedefini bulmuş bir eleştiridir.

 

Yoksa, konu tabii ki saçma, ok mızrak teknolojisine sahip bir halkın, başka bir dünya keşfedebilmiş bir uygarlık karşısında direnmesi söz konusu bile olamaz. Hatta bence Cameron usta konuyu iyi düşünmemiş. Ben gezegen halkının acı bir yenilgiye uğrayacağını beklemiştim. Son ferdinin yok edilmek üzere olan son doğa varlıklarına feri sönmekte olan gözleri ile acı dolu bir bakış göndereceğini sanmıştım.

 

"Ey bencil ve duygusuz türüm! Kendi gezegenimizi bitirdikten sonra başka gezegenlere yöneldin. Şimdi sırada başka talan edip sömüreceğin, yok edeceğin hangi gezegen var?" demeliydi. Ya da mesaj şu olabilirdi: "Bir ikincisini de bulup, rahatça sömürüp talan edeceğinden eminmişsin gibi bu gezegeni yabancı bir istilacı kadar acımasızca yok ediyorsun. Gerçekten bu sonsuz simsiyah boşlukta ikinci bir mavi bilye bulacağından bu kadar emin misin?"

 

Ustanın içi elvermemiş olacak... Hayal dünyasında yarattığı fantastik de olsa o harika doğayı yok etmeye gönlü elvermemiştir. Acımasız eleştirinin bu kadarını ancak diğer sinema ustası, Spielberg olsa yapardı.

 

Hoş, filmde göstermesine gerek yok, yenilgiden sonra gelen ikinci saldırı dalgası gezegenin işini bitirmiştir elbette... Ben filmin devamını kendi hayal dünyamda gördüm... Acı ve korkunçtu... Bu kez hiç avatar filan kullanmadılar, yere ayak bile basmadan doğrudan bombardımana başlayıp yok edinceye kadar durmadılar... Tüten dumanlar arasında cesetleri toprağa karıştırarak hemen ihtiyaç duydukları madenleri kazmaya başladılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Filmde Amerikanlar iyidir, kurtarıcıdır mesajı bir yana, emperyalizme çok şiddetli bir eleştiri var. Bu kadar ağır bir özeleştiri beklemiyordum. Bir günah çıkarma olacağını tahmin ediyordum, Pocahontas türü bir özür dileme ve günah çıkarma, ama bu kadar ağır bir özeleştiri tahmin etmiyordum.

 

Amerikan iyidir propagandası bir yana, Amerika yerden alınıp yere çalınıyor. Son derece ağır ve şiddetli bir eleştiri. Cameron ustanın bu şiddetli tokadı ile Amerikan olsam yerde girecek delik arardım. Neyse ki Amerikan filan değilim... :)

 

 

Bay muhalefet :) illa muhalif olucaksın dimi...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bay muhalefet :) illa muhalif olucaksın dimi...

:D Huyum kurusun...

 

Fakat sevimli bir eleştiri, eleştirilmekten hoşlanırım. Övgüden hoşlanmam. Eleştirilmiyorsam, nerde yanlış yapıyorum, ters giden bir şey var, yoksa sıradanlaşıyor, yeteneklerimi yitiriyor muyum diye endişeye kapılırım.

 

Eleştiri olmayan yerde hayat yoktur. Bitmiştir yani, boşuna orada oyalanıyorsunuz. Eleştiri vazgeçilmezdir, çünkü mükemmel olan, mükemmel giden hiç bir şey yoktur.

 

Dahi eleştirmen Kurt Vonnegut'a göre herkes birbirini ve kendini kandırıyor. Çoğu insan onun eleştirilerini okumaya dayanamaz. Bence günümüzün en dahi filozoflarındandır...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

:D Huyum kurusun...

 

Fakat sevimli bir eleştiri, eleştirilmekten hoşlanırım. Övgüden hoşlanmam. Eleştirilmiyorsam, nerde yanlış yapıyorum, ters giden bir şey var, yoksa sıradanlaşıyor, yeteneklerimi yitiriyor muyum diye endişeye kapılırım.

 

Eleştiri olmayan yerde hayat yoktur. Bitmiştir yani, boşuna orada oyalanıyorsunuz. Eleştiri vazgeçilmezdir, çünkü mükemmel olan, mükemmel giden hiç bir şey yoktur.

 

Dahi eleştirmen Kurt Vonnegut'a göre herkes birbirini ve kendini kandırıyor. Çoğu insan onun eleştirilerini okumaya dayanamaz. Bence günümüzün en dahi filozoflarındandır...

 

Ben Avatar'a geçen de "DESEM"de gittim; yetmedi oyununu da indirdim, oynadım, bitirdim...

Filmi mükemmeldi ama oyunu çok yavandı...

Gerçi grafikler mükemmeldi yine oyunda ama grafiklere harcadıkları emeğin yarısını oyunun konusuna ve derinliğine harcasalardı;

Eminim dünyanın en iyi "Filmi de olan oyunu" olurdu ve göynümdeki "Lord of the Rings: Battle of Middle Earth"ı geçebilirdi.

Ama filme diyecek yok; Dvd'sini bekliyorum ve çok fena izleyesim geldi.

Herşey bir yana bizim "Doğa" algımızdan çok daha farklı bir algı ortaya koymuş Cameron...

Yani biz insanı "Birey" olarak doğadan ayrı görüyoruz;

Doğa ile içiçe yaşayan kültürlerde de en sonunda kaçınılmaz olarak bu vardır sanırım.

Ama Na'vi'ler öyle değil...

Bir kere yaşadıkları doğada hiçbir öğe diğerinden kopuk değil...

Sanki NetWork Ağı gibi hepsi bağlantılı...

Avatarlar ile Wireless bağlantı bile kuruluyor olması bir yana;

Eywa zaten doğrudan bağlanıyor canlılarla...

Yani bence Pandora, bildiğin kocaman bir salt beyin...

Zaten filmdeki doktor olan kadın (Sigourney) insan beyni ile orantılayarak söylüyordu;

İnsan beyninden bilmem kaç katı sinir bağıyla örülmüş diye...

Yani Pandora başlı başına mükemmel gelişmiş bir beyin zaten...

Ortada da "Eywa" diye bir Tanrıça yok zaten;

Eywa, Pandora'nın kendisi...

Bir zamanlar Dünya'nın Gaia'sı gibi sanırım...

 

Mükemmel bir film ve gerçekten mükemmel bir film...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir zamanlar Dünya'nın Gaia'sı gibi sanırım...

Hay yaşa... Tam "bu efsane yeni değil, dünya için de kurgulanmıştı: Gaia..." diye yazmaya başlamayı düşünüyordum ki, zaten yazmış olduğunu görünce hevesim kursağımda kaldı!

 

Güzelim yanıtımı son cümlende katlettin yani, alacağın olsun...

 

O hızla herhalde epey döşenirdim Gaia hakkında...

 

Neyse, tabii bu tür varsayımlar bilim soslu efsaneler. Hani "büyüklere masallar" olur ya, bu da bilimle yoğrulmuş zihinlere göre uyarlanmış efsaneler...

 

Atlantis, Mu, UFOlar, tufan benzeri küresel felaket senaryoları, CERN dünyayı yutacak mı...vs...

 

Ben de bilimi renklendirmek için bilimkurguya bayılırım. Ben aslında Avatar'a fantastik diye gitmiştim, öyle demişlerdi, ama basbayağı bilimkurgu.

 

Yani şimdi bilim başka dünyaları araştırır, bilimkurgu ise bulunduğunu varsayar, öyle işte...

 

Ha, yalnız şu canlıların ethernet kablosu ile bağlantıya geçmeleri fantastik yalnız... Hem de fiberoptik kablo resmen mübarek! :D

 

Ha, bir de şu havada yüzen dağlar... Bunun fiziksel bir açıklaması olabilir mi diye düşünüyorum, bir yol bulamıyorum. Evrenin hiç bir gezegeninde böyle bir şey yoktur sanırım. Havada yüzen canlılar kurgulandığını biliyorum da, dağlar... Çok zor. Bunu da bir fantastik unsur olarak değerlendiriyorum.

 

Bilim ve Teknik'te bir zamanlar "saç yolduran sinema fiziği" diye bir yazı dizisi vardı. Gerçi baltayı taşa vurup Matrix'i de konu etmişti. Halbuki Matrix zaten fizik dünyada geçmiyordu. Neyse, film mükemmel. "Dünyalar Savaşı"ndan beri çektiğim bilimkurgu açlığımı sonunda doyuran bir film çıktı! Ya bir de artık doğru dürüst bilimkurgu yapılmazsa diye cidden endişeliydim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Admin

Bu film tam 14 yılda tamamlanmış. Yıllarca uğraş verilen bir filmde daha iyi bir senaryo beklerdim açıkçası.Çok fazla klişe var.( Özellikle sinir olduğum; bir Amerikalı asker kızılderilerin arasına düşer ve sonra kızılderili olur, onlara yardım eder ve onları yaşadıkları zor durumdan kurtarmak için çabalar klişesi) Ama görsel şölen ile ilgili diyecek bir lafım yok. Harikaydı. Bana göre tam anlamıyla seyirlik bir film. Özellikle ilköğretim çağında çocukları olan ve birlikte hangi filme gitsek acaba diyen ebeveynlere de tavsiye ederim. Çoluk çocuk birlikte seyredebileceğiniz bir film.

 

Bugün gördüm ve yukarıdaki yazıya katılmaktan başka bir şey söylemek gelmiyor içimden.... smile.gif

 

Not: Bana Kurtlarla Dansı (Dance with the Wolves) hatırlattı...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bugün gördüm ve yukarıdaki yazıya katılmaktan başka bir şey söylemek gelmiyor içimden.... smile.gif

 

Not: Bana Kurtlarla Dansı (Dance with the Wolves) hatırlattı...

 

Şefin kızı, ağaçların arasında dolanan ruhlar, esas oğlan esas kızın aynı şekilde sarılıp bakışmaları, at üstünde dolaşmaları falan filan... bu böyle uzar gider. İnanın görsel efektleri olmasa verdiğim paraya cidden acırdım :) popülerleşen şeyleri sevmiyorum galiba ben , gıcık oluyorum sanki ...yüzüklerin efendisi ve titanik te de aynı şeyleri hissetmiştim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Avatar'ın DVD'si çıktı...

Daha doğrusu çıkacak ama görev icabı dün gece internete yayılan DVD'si indirildi ve yeniden izlenildi...

Görsel efektlerin muhteşem olduğuna karar verildi... :)

 

Serdar Ortaç'ın bir lafı vardır, müzisyen olarak:

"Toplam 8 tane nota var; kaç farklı müzik yapılabilir ki!?"

 

Yani yeterince bilginiz ve yaratıcılığınız yoksa

Yıllarca müzik de yapsanız

Sığ kalırsınız...

 

James Cameron'a sığ demek haddim değil elbette;

Ve bence hiç de sığ değil aslında...

Aynı konu bile olsa çok farklı bir biçimde işleyebiliyor...

Serdar Ortaç'ın mantığı ile bir tutamayız yani...

 

Kendisi de söylüyor zaten nelerden esinlendiğini.

Aynen Cem Yılmaz'ın, Gora için "Turist Ömer'i taklit etmiş" diyenler için

"Taklit edebilmişsem bu benim için başarıdır" demesi gibi...

Adam esinlendiği şeyleri gizlemiyor ki!

O yüzden senaryosunun sıradanlığı ile değil de; aynı konuyu yeniden nasıl ve ne kadar güzel işleyebilmiş o önemli.

Örneğin II. Dünya Savaşı ve Alman ırkçılığı kadar sinemada işlenene başka bir konuda daha yoktur belki...

Ama hep en çok izlenen ve takdir edilen filmler arasına giriyor bu konulu filmler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Valla Mouchette, sen de nerde başyapıt şaheser var, eleştirmişsin!

 

Tamam yani böyle iyiler kazanır, aşk kazanır filan gibi şeyler aslında kabak tadında. Böyle bir dünya tabii ki yok. Ama işte varmış gibi gösterebilmek, sinemanın büyüsü bu! Tamam, hiç bir gemide hiç bir Rosa bir Jack bulamaz, ama film demek olağanüstülük demek, seni içine çekip o olağanüstülüğü yaşattığına inandırması demek!

 

Dünyalar Savaşı! Yani şimdi uzaylılar dünyayı işgal eder mi, hayır. Ama o film etmiş kadar etkiledi beni. Hala o Javelin füzesini tripoda fırlatan asker olmak için can atıyorum, ekranın içine atlayasım geliyor. O cemseye atlayıp savaşarak askerlerle birlikte ölmek isteyen toy delikanlı olmak için içim gidiyor. O umutsuzca tripodlara saldıran tanklar ve uçaklar sahnesinde hala her izleyişimde kendimi kaybediyorum. Independent Day de güzeldi ama War of the Worlds bambaşka bir heyecandı. Efsane filmlere sadece bana o dünyayı sundukları ve beni o dünyanın içine çekmeyi başardıkları için teşekkür ederim. Eleştiremem.

 

Yani Yüzüklerin Efendisi de fantastik dünyaya çekiyor, başarıyor bunu. Teslim etmek lazım, yeri doldurulamaz bir film.

 

Avatar beni başka bir gezegene götürdü. Cameron'a sonsuz teşekkürler... Ummuyordum, son beni içine çeken filmin War of the Worlds olacağını sanmıştım, yanıldığıma çok seviniyorum. Sonsuz teşekkürler Cameron... Hadi Steven Spielberg, hadi Peter Jackon, siz de boş durmayın, hatta hadi sen de Roland Emmerich!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

DemirEfe;

"Dünyalar Savaşı" bana hep daha yavaş, daha sakin gelmiştir diğer filmlerden ama açıkçası benim de en çok etkilendiğim filmlerden birisidir.

Hatta masaüstümde her daim vardır;

Arada o tripotların ilk defa yer yüzüne çıkıp da çıkarttıkları sesi dinlemek için açarım...

Ya da Tom Cruise bodrum katındayken uzaylıların gelip onları arama sahnelerini izlerim...

Filmin tümünü kaç kere izlediğimi anımsamıyorum bile zaten...

 

Avatar ise bambaşkaydı.

Yani verdiği tadı Dünyalar Savaşı ile ancak rollerin değişmesi bakımından karşılaştırıyorum.

Orada Uzalılar bizi katlediyordu;

Burada biz onları...

Ama şu var;

Bence önce Avatar çekilip "Bakın biz böyle böyleyiz" denilse

Ve sonrasında "Dünyalar Savaşı" çekilseydi de "Size böyle yapsalar ne hissederdiniz" denilse

Çok daha etkili olurdu valla :)

 

Ama yaratılan bir dünyaya dalmaksa istediğin:

Jurassic Park derim...

Hem de 3 bölümü birden...

Ha birde Geleceğe Dönüş var...

Onları kaçar kere izlediğimi emin olun ki hiç mi hiç hatırlamıyorum...

O derece yani..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.