Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Paul Delvaux (1897- 1994)


Legendary

Önerilen İletiler

91128760.gif

 

 

Paul Delvaux (1897- 1994)

 

Gizemli bir zaman ve mekân içinde betimlediği durağan figürleriyle tanınan Belçikalı gerçeküstücü ressam.

 

Brüksel Güzel Sanatlar Akademisi'nde önce mimarlık, ardından da resim öğrenimi gördü. 1920'lerde ard izlenimciliğin ve dışavurumculuğun etkisi altında kaldı. 1930'ların ortasında İspanyol Salvador Dalı, İtalyan Giorgio de Chirico, daha sonra da Belçikalı René Magritte'ten etkilenerek gerçeküstücülere katıldı. II. Dünya Savaşı öncesinde İtalya'ya yaptığı bir gezide, de Chirico gibi, klasik mimarlık örnekleri ile me­kân ve biçimleri özgürce ele alan erken 16. yüzyıl maniyerist resimlerinden etkilendi.

 

83530062.jpg

 

Delvaux'nun en tipik resimlerinden biri, sıra olmuş üç çıplak uyurgezerin sanki zaman içinde yürüyormuş gibi boş tapınakların önünden geçişini gösteren "Yankı" (1943) adlı tablosudur. "Mezara Konuş" (1951) adlı yapıtında ise, iskeletleri gömen iskeletler betimlenmiştir. Delvaux, Avrupa'nın birçok yerinde, Kuzey ve Güney Amerika ile Afrika'da sergiler açmış, İtalya ve Belçika'da önemli ödüller kazanmıştır. Aynı zamanda profesör olan Delvaux 1950'den 1962'ye kadar Brüksel'de resim hocalığı yapmıştır.

 

58210182.jpg

 

Hukukçunun oğlu olan ve oğlunu kadınsı arzulardan korumak için büyük özen gösteren bir anne tarafından yetiştirilen Delvaux, daha sonra sofuca yasaklara karşı çıktı ve çalışmalarını kadın zerafetinin anıtları olacak denli gerçekleştirdi, îlk olarak Brüksel Güzel Sanatlar Aka­demisinde klasik sanat öğrenimi gördü. Manzara resimlerinde Neo-Empresyonist teknikler kullandı. Bu, o zaman Avrupa'nın tüm akademilerinde hakim olan stildi. Rouge-Cloître'a ve Soigne ormanlarına ait görüntüler çizdi. İlk sergisini 1924'te Sillon grubunun ressamlarıyla birlikte açtı. Bu gruptaki ressamlar, çalışmalarında hiçbir insan figürü kullanmamakla tanınmaktaydılar.

 

26217141.jpg

 

Ancak Delvaux, James Ensor'u ve Ekspresyonizmi keşfetti, İlk yaptığı manzara resimlerini parçaladı ve kermess(panayır)'ler Uyuyan Venüs gibi görkemli çıplaklar gösteren sahneler çizdi (1932). İkinci döneminin çalışmaları 1933'te Brüksel'de, Atelier de la Grosse-Tour'da sergilendi. 1934'te Brüksel'deki Minotaure sergisini gezdi ve Sürrealizmin keşifleriyle tanıştı. En fazla, Chirico'nun Bir Sokağın Gizemi ve Melankolisi adlı tablosunu gördüğü zaman sarsıldı.

 

92198213.jpg

 

Bu sarsıntının ilk sonucu, sanatçının (ikinci dönemine ait) çalışmalarını da yok etmesi oldu. Bunlardan bugün elimizde pek azı bulunmaktadır. İkinci sonuç ise Dantelli Kadın (1934)' dır. Bu dönemde, "değişmeksizin aynı kalan ve kalbleri yöneten bir kadının imparatorluğu" olarak kabul ettiği bir evrenin sanatçı kişisi olarak çalışmaya başlamıştır (André Breton, Surréalisme et la peinture). Hiçbir gruba katılmayan Delvaux'nun dünyası, duygusal Sürrealizme ve özellikle Eluard ve Breton'a uygun düşmekteydi ve Sembolist yönde gelişti. Onlar için olduğu gibi Delvaux için de kadın yüce bir varlıktı. Buna karşılık Bellmer'den Molinier'e kadar hemen tüm Sürrealist ressamlar, kadını sa­dist, hatta yok edici törenlere ve işkencelere maruz bırakmışlardır.

 

Delvaux önemli uluslararası Sürrealist sergilere 1938'den, yani İtalya'ya gittikten sonra ka­tılmaya başladı. Geriye-dönük ilk sergisini 1944'te Brüksel'deki Güzel Sanatlar Sarayı'nda açtı. Bu sergi onun gerçek bir ün kazanışının başlangıcıdır. Daha sonra Brüksel'deki Ecole Nationale Supérieure d'Art et d'Architecture'de dersler vermeye başladı. Kısa zaman sonra da Bel­çika Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi'nde kürsü sahibi oldu. 1948 yılında Paris'te Drouin'süslemeler, mizahla şiirin el ele oldukları trom-pe-l'oeil tarzı resmin en iyi örneklerindendir.

 

18626103.jpg

 

Delvaux'nun üslûbu tam bir desenle oymacılığın ince tonal değerler ölçüsünde birleştiği ve zaman zaman tek renkle çalışılan bir tekniğe bağlıdır. İlk bakışta bu üslûp, sanıldığından daha az akademiktir. Sanatçı resmindeki karakterde açtığı sergi, sanatçı gücünü ortaya koydu. 1969'da Süsleme Sanatları Müzesi'nde açılan geriye-dönük sergiyle Delvaux'nun gücü kendini daha iyi duyurdu. Büyük tualler yapmaktan kaçınmayan sanatçı Ostend, Brüksel ve Liege kentlerinde bazı duvar resimleri de yaptı. Brüksel'deki Gilbert Perier'in iç kısmında yaptığıleri, karmaşık perspektifler halinde gruplandırır. Burada mimari, sokaklar, meydanlar, ağaçlıklı caddeler ve dağ etekleri olağanüstü bir zerafetle Puvis de Chavannes'ı hoşnut edecek bir biçimde dağılmışlardır. 1966 yılında yapılan 1,50 x 2,50 m. boyutlarındaki Akropol adlı tual, ressamın çalışmalarına iyi bir örnektir. Burada Delvaux'nun düş temalarına ek- olarak, berrak bir gecede mutsuz bir kadın konusu da işlenmekte ve boşluk adeta birbirinden bağımsız üç bölüme ayrılmaktadır. Merkezde yüzü tam olarak görünen, başı eğik, bir memesi çıplak bir kadın vardır. Bunun arkasında camdan yapılı karanlık bir kapı ve yıpranmış bir ağaç görünür. Sol yanda ufku baştan başa kateden bir alana çıkmak üzere birkaç adım atmış bir genç kız yer almaktadır. Sağda ise bir gölgeliğin altında bir Venüs, düzensiz yatağı üzerinde uyumakta, uzakta birkaç basamak, bir avlunun sütunları ve bilinmeyen bir yöne doğru ilerleyen birkaç kadın görülmektedir. Bu bahçenin ufku, alan ufkundan daha alçaktadır. Ancak İtalyan perspektifi, bu görüntüyü tek bir noktürnal bütün halinde birleştirebilir.

 

1962'de yapılan bir resmin adı olan Tatlı Gece, sanatçının önde gelen temasıdır. Yolun ortasın­da şaşaalı saç tuvaletiyle büyücü bir kadın, üzerine halı örtülmüş yuvarlak bir masanın başın­da oturmakta, sol yanda ise Delvaux'nun çalışmalarında çoğu kez karşımıza çıkan akıllı ihtiyar, şaşırmış bir ifadeyle durmaktadır. İhtiyarın bu şaşkınlığı, olasılıkla kendi düşünceleri karşısındadır, çünkü bulunduğu yerden, sağ yanda bulunan yarıdan fazlası çıplak iki güzel kadını görmesi olanaksızdır. Ay ışığı da ağaçla­rın gölgelerim uzatmaktadır.

 

57589046.jpg

 

1934'ten 1942'ye kadar Delvaux, günün tüm ışığını kullanmıştır: Aynadaki Kadın, Dantel Bi­çimli Cenaze Korteji (1936), erotik Uyuyan Kent gibi. Gün ışığının bozulduğu iki istisna, Su Perileri (1938) ile Noktürn(1939)dür. Delvaux'nun ışığı Chirico'nunkinden daha soğuktur, fakat Chirico'da olduğu gibi sıcak renkli objeler üzerine düşmektedir: Pygmalion (1939), Sokaktaki Adam (1940) Sirenlerin Köyü (1942) ve hatta Kızıl Şehir (1944)de olduğu gibi resimlerinde tematik obje ve bireyler de görülmektedir. Özellikle Jules Verne'den fırlayıp çıkmış olan ve çıplak kadınlara kibirle bakan zayıf adam gibi. Sokaktaki Adam'da zayii bir adam, gazete okumaktadır. 1947'de yapılan Gezinen Kadın ve Bilgin'de yine bu adam görülüyor. The Sabbath'ta da bir aynanın önünde yüzüne garip biçimler vermektedir. Atina'nın Deli Kadınlarında gene ay­ nı kişinin, şamdanların ışığında, arka planda yürümekte olduğu görülür.

 

77393638.jpg

 

Delvaux'nun çalışmalarında başka temalar da vardır: Çağrı (1944) Uyuyan Venüs (1944) ve Ateş (1945) adlı resimlerde zarif bir iskelet, her yapıtın vermek istediği sembolik sese katkıda bulunmaktadır. 1954'te yapılan Çarmıha Gerilmeler'de benzer bir ek dikkati çeker, daha sonraları ise ortadan kaybolur. Trenler, tramvaylar ve 1914-öncesine ait makineler—Chirico'nun hayaletlerinden son derece farklıdırlar yerli yersiz karşımıza çıkarlar. 1946'dan itibaren Mavi Tren'le birlikte Demir Çağı'nda da olduğu gibi, bir Art nouveau dekoru halinde kendilerini gösterirler. Noel Gecesi (1956)'nde istasyondaki eşya vagonları, Akşam Treni'nde raylar ve tel­graf direkleri (1957), Dünyanın Sonu'na (1968) ise başka bir çağdan gelen bir tren vardır.

 

Delvaux'da ışıkların oneirik rolü, son derece ilginçtir. Avzie (1952)'de bu ışık, Ingres'ın Türk Hamamı 'ndan çıkmış bir grup kadının toplantısına başkanlık etmektedir. Candelabra karanlık geceyi deler. The Sabbath'ın çimenleri üzerinde acayip ışıklar kaybolmaktadır. Olağanüstü güzel Chyrisis (1967) de elinde bir lamba tutmaktadır. Kortej'in kadınları veya Akropol' un genç kızları da ellerinde yağ kandilleri taşımaktadırlar. Yağ kandili, Ateş adlı kompozisyonun ortasında bile karşımıza .çıkmaktadır. Tapınak (1949) resminin ön planında bir kalasın üzerine konmuş olarak Delvaux'ya ait gece görüntülerinin en güçlülerinden birini oluşturmaktadır.

 

Delvaux'nun resimlerindeki ışık erkekler için değil, hülyalı gözlere sahip soğuk, güzel kadınlar içindir. Onların varlığıyla birliktedir. Bu kadınlar ne yapmaktadır? Şafak (1956)'da olduğu gibi bazen kökleşmektedirler. Çekingendirler, elleri kıvrık durumdadır. Kim olduklarını bildiklerinden, Delvaux'nun ilk resimlerinde kullanıp daha sonra kullanmaktan caydıkları aynaya gereksinimleri yoktur. Ayışığı bunlar için, içinde yavaş yavaş yüzdükleri berrak bir sudur. Yankı (1943)'nın muhteşem gecesinde sanatçı bu sesli etkiyi, birdenbire en engelleyici duruma sokmaktadır. Uyuyan Venüs'ün mavi gecesi, Mavi tren ve Mavi Divan gibi son derece erotik olan diğerleri de böyledir (1967). Gece, bazen Kentte Tan Vakti (1940) ya da Şafak (1964)'ta olduğu gibi tan vaktine dönüşmektedir. Kendileri aydan gelmiş birer yaratık olan bu yumuşak, koca memeli kadınlarla Delvaux'nun gizli erotizmi, Terk (1964)'de tüm açıklığıyla ortadadır. Bir balo salonundaki halının üzerinde çıplak bir kadın, alabildiğince gerinmiş olarak uzanmaktadır. Piyano kapalıdır. Siyah renkli adam sırtını dönmüştür, gitmektedir. Ayakta duran üç kadınsa, kendileriyle birlikte belli belirsiz sonlarını da taşıyanları izlemektedir.

 

Sürrealizm Sanat Ansiklopedisi

 

73398418.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.