Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

NUR İÇÖZÜ: ÖĞRETMEN ADAYLARININ DİKKATİNE


Önerilen İletiler

NUR İÇÖZÜ: ÖĞRETMEN ADAYLARININ OKUMASINI SAĞLAMALIYIZ

 

Çocuk ve Gençlik edebiyatının başarılı isimlerinden Nur İçözü, yeni romanı Yüreğimin Kıyısında ile bir kez daha genç okurları ile buluşuyor. Yazar, yeni romanında, müzik kariyerinde hızla ilerleyen genç bir kızın keman tutkusunu-sevdasını dokunaklı bir kurguyla anlatıyor.

 

Otuz sekiz yıldır yazıyor Nur İçözü. Gazetecilik yaşantısında çocuk ve gençlik dergileri yöneten İçözü, gençlerin yaşama bakışlarını, beklentilerini, duygularını, düşüncelerini usta bir yazar gözüyle inceliyor. Çocuk edebiyatı yazarlığını da bu şekilde özetliyor; “Kaynak bu geçmişte yatıyor işte... Çocuk edebiyatı ciddi bir misyon... Geleceğin insanına şekil veren bir sanat kolu. Diğer sanat dallarından farkı ve önemi yalnızca estetik değerler değil, aynı zamanda kişiye düşünsel zenginlik de kazandırması. Eğitim sözcüğünün çocuk edebiyatında bu şekilde değerlendirilmesi gerektiği kanısındayım. Amaç öncelikle eğitim vermek için kitabı bilgilerle donatmak değildir. Çocuk yazınını erişkin yazınından ayıran incecik, görünmez çizgi de yazarın ustalığında yatar.”

 

Yüreğimin Kıyısında: Yaprak, Sibel ve Furkan’ın hikayesi

Yaprak, Sibel ve Furkan… Üçü de pırıl pırıl genç insanlar… İki önemli ortak noktaları var; ilki, her üçünün de sanatçı kişilikleriyle varolması... İkinci özellikleri ise Nur İçözü’nün yeni romanı Yüreğimin Kıyısında bir araya gelmeleri.

 

Roman, bir yandan üç gencin yaşamını gözler önüne sererken bir yandan da ebeveynleri gündeme taşıyor. ‘Sanatçı’ eğitiminin zorluklarını göğüsleyen anne ve babalar gerçek hayatın kahramanları olmalarının yanında İçözü’nün romanında da aynı işlevi yükleniyorlar. Bu arada toplumsal açılımları da atlamıyor yazar. Her genç, kendi başına çoğunluğun bir örneğini teşkil ederken yan karakterler de romanın gerçek hayattaki diğer uzantılarına ulaşıyor, Türkiye’de sanat yapmanın ‘gerçeği’ni taşıyor okura. İçözü, başarılı gözlemleri ile ‘gerçeği’ karamsarlıktan uzaklaştırıp, umuda ve ardından gençlerin başarısına dönüştürüyor.

 

Üç ayrı dünyanın betimlendiği roman, ana karakter Yaprak’ın ekseninde, sevdaya dönüşen sanatın yalnız ve uzun yolculuğunu aktarıyor okura. Nur İçözü, gençler için olduğu kadar anne-babalar için de iyi bir roman ortaya koyuyor.

 

Yüreğimin Kıyısında, hem gençlerin hem anne-babaların okuması gereken bir roman.

Nur İçözü ile Çocuk ve Gençlik Edebiyatını konuştuk:

 

Çocuk edebiyatı inanılmaz büyüklükte bir vaha… Siz, uzun yıllardan bu yana çocuk edebiyatında ürün veriyorsunuz. Türkiye’de çocuk edebiyatının durumu hakkında bir yazarın çok daha güncel bilgilere sahip olduğunu düşünüyorum. Çok sıklıkla konuşulan bir soru olsa da yine de güncelliğini yitirmeyen bir konu, çocuk edebiyatının durumu… Üstelik, uçları pek çok noktaya ulaşan bir konu aynı zamanda… Çocuğun eğitiminden ülkenin kültürel yapısına dek… Ama sorunlar yerine ben gelişmeleri konuşmak istiyorum. Türkiye’de çocuk edebiyatında gelişmeler yaşanıyor mu?

 

Nur İçözü: Son 10 yılda ülkemizde Çocuk ve Gençlik Edebiyatı’nın büyük bir sıçrama yaptığını görmemek olası değil. Yirmi yıl öncesinde ‘Çocuk’ ve ‘Gençlik’ yazınına ürün veren sanatçıların sayısı neredeyse bir elin parmaklarıyla sınırlıyken, günümüzde bir çırpıda onlarca isim saymak olası. Bir yıl içinde yayınlanan kitap sayısını ise, hiç abartmıyorum yüzlerce sözcüğüyle tanımlayabiliriz. Ancak dediğiniz gibi, bunca isim arasında kaçı geleceğe taşınacak, kaç kitap istenen nitelikte, tartışmaya değer. Ancak her şeye karşın sevindirici bir gelişme içinde olduğumuzu söyleyebiliriz. Özgün ve nitelikli yapıtlarıyla bu alana katılan yeni değerler, deneyimleriyle Çocuk ve Gençlik yazınına yapıtlarını sunmaya devam eden yetkin kalemler kitaplarıyla çocukların beklentilerini karşılamayı sürdürüyorlar. Ayrıca yayınevlerinin çeşitli yarışmalar açarak gençleri ve yazar olmayı düşünenleri bu alana ürün vermeye özendirmesi çok anlamlı. Akademik çevrelerde Çocuk ve Gençlik Edebiyatı’nın giderek ilgi alanı hale gelmesi, bu konularda bilimsel çalışmalar yapılması sevindirici. Örneğin Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen ve 4-6 Ekim tarihleri arasında’nin gerçekleşecek II: Ulusal çocuk ve Gençlik Edebiyatı sempozyumunda çocuk ve gençlik edebiyatının pek çok sorunu incelenecek, öneriler,beklentiler dile gelecek.

 

Türkiye’de çocuk edebiyatı platformu var mı? Bu, çocuk edebiyatı yazarlarının buluştuğu bir platform mu?

 

İlgi gören her alanda olduğu gibi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı alanında da sivil toplum kuruluşları daha iyiye, daha güzele ulaşmak, bunun gereği olan çalışmaları yapmak için çalışmalar sergiliyor. ÇİKEDAD ve ÇGYD’yi bu alanda kurulan sivil toplam örgütlerine birer örnek olarak gösterebilirim. Çocuk ve İlkgençlik Kültürü ve Edebiyatı Araştırmacıları Derneği (ÇİKEDAD) kurucularının ve üyelerinin genelde akademisyenler tarafından oluşturulduğu ancak çocuk edebiyatı alanında uzun yıllar çalışmalarıyla ve araştırmalarıyla yer edinmiş yazar ve editörlerin de bünyesinde yer aldığı bir dernek. Çocuk edebiyatı alanında çeşitli akademik çalışmaların ve bu bağlamda düzenlenen bilimsel çalışmaların her zaman yanında olmaya özen gösteriyor. Ayrıca düzenlediği kurultaylarla da bu alanın bilimsel çevrelerde ve yeni yetişmekte olan öğretmen adaylarında ilgi odağı olmasını sağlıyor. Özellikle genç eğitimcilerin çocuk edebiyatının önemini kavraması için çalışmalar yapıyor,

On yılı aşkın bir süredir bu alanda çalışmalar sergileyen Çocuk Yayımları Derneği ise, geçtiğimiz yıl küçük bir değişiklikle gerçek işlevine uygun olarak ÇOCUK VE GENÇLİK YAYINLARI DERNEĞİ adını aldı. Bu dönem yönetim kurulu başkanlığını sürdürdüğüm ÇGYD, çocuk yazınına gönül ve ürün veren yazarlar,çizerler, yayıncılar, yazılı, görsel ve işitsel medya mensupları, çocuk tiyatrosuna emek ve yapıt sunan sanatçılar, kütüphaneciler ve akademisyenler gibi geniş bir üye grubunun oluşturduğu bir sivil toplum örgütü. ÇGYD’nin önemli bir özelliği ise, merkezi İsviçre’de bulunan Uluslar arası Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği (IBBY)’nin üyesi olması. Dünyanın hemen hemen her ülkesinden yalnızca bir derneğin üye olduğu bu kuruluşta ÇGYD de Türkiye’yi temsil etmektedir. Ayrıca ÇGYD, nitelikli ürün verilmesi konusunda özendirici bir işlev oluşturması amacıyla geçtiğimiz yıl YILIN KİTABI seçimini yapmaya başladı.. Geleneksel hale getirmeyi hedeflediğimiz bu seçim, bu yıl da 2005 ‘te yayınlanmış çocuk kitapları arasında gerçekleşecek. Okul Öncesi Öykü, Çocuk Romanı ve Tasıram-resimleme dallarını kapsayan seçmenin her üç dalda önemli akademisyenlerden oluşan seçici kurulları oluştu. Bir başka çalışmamız ise TYS; ÇİKEDAD işbirliğiyle yaptığımız Çocuk Edebiyatı Yolculukları.

 

Yolculuk deyince bunun gerçek anlamda kentten kente yayılan bir yolculuk olmasını gönül istiyor elbet, Ancak bu sözcükle iki yıldır, çocuk edebiyatının kapsadığı konular ve sorunlarıyla ilgili çeşitli duraklarda süren bir çalıştayı kastediyorum. Her ayın belli bir günü gerçekleşen bu yolculuklarda, konusunun uzmanı arkadaşlarımız o ayın yolculuğuyla ilgili sunumlarını yapıyor ve ardından konu tartışmaya açılıyor. Yaptığımız duyurularla çocuk edebiyatına ilgi duyan herkesi yolculuğumuza katılmaya davet ediyoruz. Sizi de bekleriz

 

Çocuk edebiyatına yazar yetiştirmek kadar okur yetiştirmek de çok önemli… Türkiye’de okur sayısının çoğalmasında çocuk edebiyatının önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum… Son yıllarda çocuk okur sayısında artış var mı? Bu konuda yayınevleri ile yazarlar ortak çalışmalar yapıyor mu?

 

Artan nüfusumuza oranla ilgi aynı şekilde büyüyor mu bilmem. Ancak ben kendi gözlemlerime dayanarak bunca yayınevinin çocuk yayıncılığına yönelmesinden beklentilerinin en azından ticari anlamda karşılandığı izlenimini ediniyorum. Elbette ki her üründe olduğu gibi, çocuk edebiyatı ürünlerinde de nitelikli olan yaşamını sürdürecek, Rekabet iyi bir şey aslında ve bence sonuçta çocuğa ve eğitimciye yarayacak. Çünkü niteliksiz yapıtlar , bilinçle hazırlanmış, özgün , nitelikli çocuk edebiyatı ürünleri karşısında ister istemez azalacak, Önemli olan burada bilinçli öğretmeni yetiştirebilmek. Öğretmen adaylarının çağdaş çocuk ve gençlik edebiyatı ürünlerini izlemelerini, okumaları sağlayabilmek şart.. Aile önemli bir olgu, eğitimli bir ailenin çocuğunun yaşamında olumlu örnekler sergilemesi doğal, Ancak konumuz çok geniş bir coğrafyaya yayılmış ülkemizin en uzak bölgesindeki çocuğu da ilgilendiriyor. Bu nedenle ben önce öğretmen diyorum.

 

Çocuk edebiyatı, çocuğun hayal gücünü harekete geçirdiği gibi, çocuğa hayata dair birtakım bilgiler de verir. Bu anlamda çocuk kitabı yazmanın kritik noktaları nelerdir? Yazar yola nasıl çıkar?

 

Her yazarın kendine özgü bir yol haritası vardır. Konuları kendi önceliklerinden çok, çocuğun önceliklerini göz önünde tutarak seçen yazarların yapıtlarının hedef kitleye ulaşması daha kolay olur diye düşünüyorum.. Ancak burada yazarın çok dikkatli bir ölçü kullanması gerek. Yapıtı mutlaka çocuğa görelik ilkesiyle kaleme alınmalı, ancak çocuğu ciddiye alarak oluşturulmalı. Ciddi sözcüğü nedense bizde çatık kaşla, somurtuk bir yüzle bağdaştırılır. Oysa ki, edebiyatta en ciddi olunacak dallardan biri de mizahtır. Çünkü dozunu kaçırdığınız anda hemen basıtleşir, yozlaşır,bayağılaşır. Biliyorsunuz ben kitaplarımda güldürü öğelerine sıkça yer veren bir yazarım. Çocuklara yönelik mizah kitaplarım da olduğu için konuyu çok yakından izleyen biri olarak örnekleme yapmam gerekirse izninizle yine kendimden yola çıkayım.. En beğenilen mizah kitaplarımdan biri olan BU GÜN NE CADILIK YAPTIM’ı okuyan çocuklarla yaptığım bir söyleşide içlerinden biri kalkıp bana yazarlık yaşamımın en büyük ödülünü şu soruyla verdi:

“Nasıl oluyor da bizi bize böylesine güzel anlatabiliyorsunuz?”

İşte önemli olan bu. Çocuğun satır aralarında kendini bulması ancak hiç küçümsenmediğini, tersine önemsendiğini duyumsayabilmesi….

Benim yazarlık haritam bu. Çocuğa göreliği hiç göz ardı etmeden, yalın ama dilimizin kendine özgü melodisini duyumsatmaya özen göstererek, neredeyse her konuyu okurumla paylaşabilmeye çalışıyorum.

Çocuğun hayal gücünü harekete geçirmek cümlesine gelince:

Aslında keşke biz yetişkinlerin hayal gücü çocuklarınkine ulaşabilse. Bizim yaptığımız daha doğrusu yapmaya çalıştığımız şey onların düş gücünü daha sanatsal bir ortamda, kalıcı yapıtlarla buluşturmaya özendirmek oluyor sanırım. Çünkü her söyleşiden sonra çocukların gözlerinde farklı ışıklar görüp, “Ben de yazar olacağım,” sözlerini işitiyoruz. Kaçının bu sözü gerçekleştireceğini bilemem, ama düşlerin, düş kurmanın önemini fark etmeleri,.büyümenin bu özel yetenekten vaz geçmek anlamına gelmediğini öğrenmeleri önemli. Biliyorsunuz bilimsel buluşlar için bile önce düş gücü gerek.

 

Nur İçözü’nün çocuk edebiyatı tanımı nedir? Bu tanım zaman içerisinde değişiyor mu?

 

Akıp giden zamana ayak uyduramayıp yerinizde durmaya çalışırsanız kaç yaşında olursanız olun bir anda ihtiyarlayıverirsiniz. Kişinin ihtiyarlaması, günün gereklerini, gereçlerini, göz ardı edip olayların akışını görmekten kaçınmasıdır diye düşünüyorum. Bu sözlerimin gunumuzun populer kültür akımını(Ne demekse) desteklediğim şeklinde algılanmasını istemem. Demem o ki, kişi kaç yaşında olursa olsun gününü yaşamayı,sorgulamayı, düşünmeyi,eleştirmeyi bildiği oranda genç kalmayı başarır. Yazar elbette ki tanıklığını yaptığı olayları, geçmişi yapıtlarına taşıyabilir, hatta zaman zaman yapıtlarına bunları yansıtmalıdır,. Ancak günümüzü yaşamaktan ve yansıtmaktan da asla vaz geçmemelidir. Edebiyatçının bu ışık altında kendi sınırlarını ve yol haritasını belirlemesi çok önemli . Örneğin ben ne denli moda olsa da, hiçbir zaman bilim-kurgu kitapları yazamayacağımdan eminim. Buna teşebbüs bile etmem. Cünkü çok özgün bir alan. Bilimsel altyapıyı gerektiren bir alan.

 

Edebiyatçılığın yanında dergicilik geçmişi olan bir yazarsınız… Çocuk kitaplarının ve yazarlarının en ciddi sorunlarından biri de çocuk kitaplarının basında olması gerektiği kadar yer almaması… Bu konuda neler düşünüyorsunuz?

 

Bu, yapıtlarını çocuk edebiyatı alanında sunan yazarların ortak sorunu. Gazeteci kimliğimle bu konunun yazılı ve görsel basında yeterince yer almayış nedeni olarak öncelikle ilan politikasını görüyorum. Eğer yayınevleri çocuk kitaplarını da tıpkı yetişkin kitaplarında olduğu gibi ilan verme kapsamı içine alırlarsa; yayınladıkları ürünler de medyada daha çok yer bulabilir. Ama bu ne derece doğru? Asıl sorgulanması gereken zaten bu. Çocuk, gerek dergicilikte gerekse sözünü ettiğiniz basın kuruluşlarının gözünde önemli bir yerde değil. Toplumun geleceğini onların oluşturacağı yazık ki hep göz ardı edildi, ediliyor. Okuyan, okuduğunu anlayan, düşünen, eleştiren, sorgulayan bir toplumu gerçekten istiyorsak ÖNCE ÇOCUK demeyi de daha fazla gecikmeden öğrenmeliyiz

 

Çocuk dergileri de sizin ilgi alanlarınız arasında… Çocuk dergileri, tıpkı çocuk kitapları gibi çocuğun yanında anne-babanın da ilgilenmesi gereken yayınlar… Yayımlanan dergiler konusunda neler düşünüyorsunuz?

 

Günümüzün çocuk dergiciliği anlayışı tek sözcükle özetlenebilir: İçler acısı. Bu alanda küçük de olsa umutlandırıcı örnekler yok değil, ama yüzde doksanını dış kaynaklı dergilerin tıpkı basımlarının oluşturduğu bir gruptan söz ediyorum. Bu konu öylesine uzun tartışılabilir ki sayfalarımıza sığmaz.Geçtiğimiz yıl Virgül’de Çocuk Dergiciliğiyle ilgili oldukça uzun bir yazım yanılanmıştı. Üstelik o yazı belli bir çalışmanın kısa bir özetiydi. Çocuğu ciddiye alan ve geleceğe yatırım yapmanın çocuktan geçtiğini, çağdaş bir anlayışla bağdaştıran yayıncılarımızın gecikmeden bu alana da yönelmesini dilemekten başka bir şey gelmiyor elimden.

 

Röportaj: Şebnem Atılgan

 

Virgül Dergisi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.