Φ Legendary Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2009 Melih Cevdet ANDAY (13 Mart 1915, İstanbul - 28 Kasım 2002, İstanbul) Şair, tiyatro oyunu, roman, deneme, makale yazarı. Lise arkadaşları Orhan Veli ve Oktay Rifat'la birlikte ortaya çıkardıkları Garip Akımı ile Türk şiirindeki yenilenmeyi başlatmıştır. Kolları Bağlı Odysseus ile kendine özgü felsefi şiir akımını başlatmış, Garip Akımı`ndan ayrılmıştır. UNESCO'nun Courrier dergisi, 1971 yılında onu Cervantes, Dante, Tolstoy, Unamuno, Seferis ve Kawabata düzeyinde bir edebiyat adamı olarak gördüğünü açıklamıştır. Yaşamı İstanbul'da doğan Melih Cevdet Anday'ın çocukluğu Kadıköy Bahariye'de geçti. Ortaokula kadar İstanbul'da eğitim gördü. Liseyi ise Ankara'da, Gazi Lisesi'nde tamamladı. Lisede okuduğu sırada, Orhan Veli ve Oktay Rifat ile tanıştı. Liseyi bitirdikten sonra bir süre Hukuk Fakültesi'ne devam etti. Daha sonra Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'ne kaydoldu. Ancak Devlet Demiryolları'nda memur olarak çalıştığı için öğrenimine devam edemedi. Çalıştığı kuruluş tarafından sosyoloji öğrenimi görmek için Belçika'ya gönderildi. Ukde isimli şiiri 1936'da Varlık Dergisi'nde yayınlandı. Bunun ardından şiirleri Ses, Yaprak, Yeditepe, Papirüs, Yeni Ufuklar, Yeni Dergi, Soyut, Ataç, Dönem, Yön gibi dergilerde yayınlandı. Orhan Veli ve Oktay Rifat ile birlikte 1941 yılında Garip isimli şiir kitabını çıkardı. Hasan Âli Yücel'in tavsiyesi ile Milli Eğitim Bakanlığı Neşriyat Müdürlüğü'ne memur olarak atandı. 1946 seçimleriyle birlikte bakanlığın el değiştirmesi sonrasında önce yeniden askere alındı, sonra Konya'ya atandı. Ancak bu atama daha sonra geri alındı. Anday, bir süre sonra bu görevinden ayrılarak İstanbul'a döndü. Melih Cevdet Anday'ın Ören'deki heykeli 1953-1954 yılları arasında Akşam Gazetesi'nin edebiyat ve sanat sayfasını hazırladı. Fikirleri sebebiyle işten çıkarıldı. Doğan Kardeş Yayınları'na geçti ve çeviriler yaptı. Buradaki görevinden de aynı sebeple ayrılmak zorunda kaldı. 1958'den itibaren Tercüman, Büyük Gazete, Yeni Tanin ve İkdam'da kendi adıyla ve çeşitli takma adlarla denemeler ve makaleler yazdı, tefrika romanlar yayınladı. 1960'ta Nadir Nadi'nin desteğiyle Cumhuriyet'te köşe yazıları yazmaya başladı. Bu gazetedeki yazılarını 1997'ye kadar sürdürdü. 1956'da yayınladığı Yanyana isimli şiir kitabı, 142. maddeye aykırı olduğu gerekçesiyle 1964'te yasaklandı. Anday gerek şiir kitaplarıyla, gerekse daha sonraları yöneldiği roman ve tiyatro alanlarındaki yapıtlarıyla bir çok ödül aldı. Anday, İstanbul Belediye Konservatuarı Tiyatro Bölümü'nde diksiyon, özel bir tiyatro okulunda mitoloji dersleri verdi. 1964-1969 yılları arasında TRT'de yönetim kurulu üyeliği, 1979-1980 yıllarında da Paris'te eğitim müşavirliği görevlerinde bulundu. Solunum ve böbrek yetmezliği tanısıyla Marmara Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi'ne kaldırılan Melih Cevdet Anday, 28 Kasım 2002'de 87 yaşında vefat etti. Yurtdışında katıldığı bir kongrede Louis Aragon un kendisine sormuş olduğu: "sizdeki klasikler nelerdir ?" sorusuna "bizde klasik yoktur" demiştir. (Kaynak: Tarihin Arka Odası Programında Murat Bardakçı tarafından Attilâ İlhan referans gösterilerek açıklanmıştır. Hatta Murat Bardakçı tarafından bu davranış "Utanç Verici" olarak tanımlanmıştır.) Takma Adları Anday, eserlerinde kendi adı haricinde şu takma adları da kullanmıştır: Yaşar Tellidede, Niyaz Niyazoğlu, A. Mecdi Velet, M. C. A., H. Mecdi Velet, Yaşar Tellidere, Gani Girgin, Zater, Yaşar Tellioğlu Melih Cevdet Anday Eserleri Şiir Garip (1941, Orhan Veli ve Oktay Rifat'la birlikte) Rahatı Kaçan Ağaç (1946) Telgrafhane (1952) Yanyana (1956) Kolları Bağlı Odysseus (1962) Göçebe Denizin Üstünde (1970) Teknenin Ölümü (1975) Sözcükler (1978, toplu şiirler) Ölümsüzlük Ardında Gılgamış (1981) Tanıdık Dünya (1984) Güneşte (1989) Yağmurun Altında (1995) Yalan Rahatı Kaçan Ağaç Şinanay Şiir Çevirileri Annabel Lee - Edgar Allan Poe Atlının Türküsü - Federico Garcia Lorca Ben de - Langston Hughes Bir Zenci Kızın Türküsü - Langston Hughes Çayhane - Ezra Pound Gece. Şehir Uyumuş. - Aleksandr Blok Hürriyet - Paul Éluard Kanun - Wystan Hugh Auden Pan Öldü - Ezra Pound Şiir Sanatı - Paul Verlaine Roman Çevirisi Buz Sarayı (1973 - Tarjei Vesaas) Babalar ve Oğullar ( 1983- [Turgenyev] ) Roman Zifaftan Önce (1957 - Murat Tek adıyla) Yağmurlu Sokak (1959 - Murat Tek adıyla) Dullar Çıkmazı (1962 - Murat Tek adıyla) Bir Gecede Üç Erkek (Murat Tek adıyla) Aylaklar (1965) Gizli Emir (1970) İsa'nın Güncesi (1974) Raziye (1975) Şiir üzerine yazılar Anlamın Anlamı Çağlar Geçiyor Şiir Üzerine Şiirin Vazgeçilmez Üç Dönemi Şiirin Anlamı Uzun Şiir - Kısa Şiir Yarın Düşüncesi Tiyatro oyunu İçerdekiler (1965) Mikadonun Çöpleri (1967) Yarın Başka Koruda Dikkat Köpek Var Ölüler Konuşmak İster Müfettişler (1972) Ölümsüzler (1984) Ödülleri 1970 TRT Roman Armağanı (Gizli Emir ile) 1973 TDK Çeviri Ödülü (Buz Sarayı ile) 1976 Yeditepe Şiir Armağanı (Teknenin Ölümü ile) 1978 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü (Sözcükler ile) 1981 İş Bankası Büyük Ödülü (Ölümsüzlük Ardında Gılgamış ile) 1984 Enka Sanat Ödülleri (Mansiyon - Ölümsüzler ile) 1991 TÜYAP Onur Ödülü 2000 Aydın Doğan Vakfı Şiir Ödülü wikipedia Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2009 BİR İLKBAHAR ŞİİRİNE BAŞLANGIÇ Hava ne kadar güzel öğretmenim, Yollar, ağaçlar, kuşlar ne kadar güzel. Yeryüzü pırıl pırıl öğretmenim, Gizlisi saklısı kalmamış dünyanın, Nesi var nesi yoksa dökmüş ortaya Bütün bitkiler, bütün hayvanlar, bütün taşlar Sürüngenler, konglomeralar, serhaslar, Hepsi, hepsi orada öğretmenim. Ne olur biz de gidelim, Burada kalsın kitaplar, Burda kalsın iğneli karafatmalar, Kollarından bacaklarından gerilmiş kurbağalar, Burda kalsın hepsi. Bomboş kalsın evler,okullar Hapishaneler, hastaneler.. Öğretmenim, sevgili öğretmenim, Sırtımıza alırız hastaları, Kimbilir ne özlemişlerdir kırları. Ya mahpuslar? Ne sevinirler kim bilir, Sarılıp sarılıp öperler adamı... M. Cevdet ANDAY Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2009 Düzenli Dünya Bayılırım şu düzenli dünyaya Kışı yazı Baharı güzü Gecesi gündüzü sırayla Ağaçların kökü içerde Bütün ağaçların kökü içerde Dağların başı yukarda Bütün dağların başı yukarda Insanların aklı başında Bütün insanların aklı başında Beş parmak yerli yerinde Baş işaret orta yüzük serce Orta parmağa doğru yürüse Ne haddine Yahut akasyanın biri Başını toprağa daldırdığı gibi Bir gezintiye cıksa Merhaba kestane, merhaba cam Selamün aleyküm, aleyküm selam Kimsin nesin nerelisin derken Laf açılır mı bizim akasyanın kökünden… Bir uğultudur başlar rüzgarda Kökü dışarda, kökü dışarda Yahut ne olur koca bir dağ Baş aşağı gelsin.. Aman Allah göstermesin. Bayılırım şu düzenli dünyaya Altta ölüler Üste diriler Gel keyfim gel Melih Cevdet Anday 13 Mart 1915 - 28 Kasım 2002 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.