Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Osmaniye - Karatepe Aslantaş Müzesi


_asi_

Önerilen İletiler

Osmaniye - Karatepe Aslantaş Müzesi

 

39152983hi7.jpg

 

Osmaniye, Kadirli ilçesi sınırları içerisinde bulunan MÖ.VIII.yüzyılda, Geç Hitit Çağı’nda Hitit Kralı Asivatas tarafından kuzeyden gelecek saldırılara karşı bir sınır kalesi olarak kurdurduğu Asitivada (Aslanta-Karatepe) Kalesi’nin çevresi günümüzde Açıkhava Müzesi’dir. Karatepe Adana’nın yaklaşık 100 km. kuzeydoğusunda, Kadirli ilçesinin 25 km. güneydoğusunda olup, Ceyhan Nehri’nden de 22 m. yüksekliğinde, doğal bir tepenin üzerindedir. Çukurova’yı sınırlayan Toros Dağları’nın eteklerinde Ceyhan Nehri’nin her iki kıyısında yer alan ve strateji yönünden de müstahkem bir mevki olan Karatepe, aynı zamanda Akyol denilen eski bir kervan yoluna da hâkimdir. Günümüzde doğusunda Aslantaş Baraj Gölü bulunmaktadır.

 

Karatepe, 1946 yılına kadar bilinmeyen bir yer iken, Saimbeyli’den koyun otlatmaya gelen çobanlarca tesadüfen bulunmuş ve öğretmen Ekrem Kuşçu tarafından Adana Müzesi Müdürü Naci Kum’a bildirilmiştir. 1946 yılında Alman arkeolog Prof.Dr. H.Th.Bossert başkanlığında kazı çalışmalarına başlanmıştır. Halen bu çalışmalar Prof.Dr.Halet Çambel tarafından yürütülmektedir.

 

00148236.jpg

 

Karatepe-Aslantaş Açık Hava Müzesi’nin bulunduğu yer, Anadolu’daki diğer ören yerlerinden çok farklıdır. Burası, Aslantaş Barajı’nın yapılmasıyla üç tarafı baraj golüyle çevrili olup, baraj gölü ve Andırın Ovası’na hakim bir tepede bulunmaktadır. Müze, bir yarımada şeklindeki burun üzerinde ve etrafı ormanlarla kaplıdır. Karatepe, Çukurova’yı Andırın-Göksun üzerinden İç Anadolu’ya bağlayan ve “Akyol” (Ağ-yol-Kocayol) diye anılan tarihi kervan yolunun üzerindedir. Bu yol; Hititlerden önce, Hititler döneminde ve Haçlı Seferleri sırasında kullanılmıştır. Yakın zamanlara kadar Yörüklerin göç yolu da olmuştur.

Yerli halk, aslan heykellerinden dolayı buraya “Aslantaş” demektedir. Fakat ülkemizin diğer yerlerinde de pek çok Aslantaş vardır. Diğerlerinden ayırt edilmesi için, örenyerine en yakın topografik noktanın “Karatepe” olmasından dolayı buraya “Karatepe-Aslantaş” denmesi daha uygun görülmüştür.

 

00148277.jpg

 

Kurucusundan dolayı Asativadaya adını alan bu yer, M.Ö. 725-720 tarihlerinde Asur kralı 5. Salamonsor veya M.Ö. 680 yılında Asarhaddon tarafından ele geçirilmiş, yakılıp, yıkılmıştır. Yıkılan kale sur duvarlarının kalınlığı 2-4 m. genişliğinde, kalenin iç ve dış duvarları ise 4 ile 6 metre yüksekliğindedir. Kuru, harçsız yapılan çift duvar arasındaki boşluk taş, moloz ve toprakla doldurulmuştur. Kalenin doğu-batı çapı 196 metre, kuzey- güney çapı ise 376 metredir. Kale, 18-20 m. aralıklarla tespit edilebilen 28, tespit edilemeyen 6 olmak üzere 34 adet dikdörtgen burçlarla desteklenmiştir.

 

Tepenin zirvesinde, saray olduğu tahmin edilen iki tane yanmış bina harabesi ve erzak kuyuları bulunmaktadır. Kalenin, biri güney-batısında, diğeri kuzey-doğusunda olmak üzere iki kapısı bulunmaktadır. Güney-batısındaki giriş kapısında kırık parçalarla ekli iki aslan heykeli vardır. Sağ ve sol yan odacıklarda esmer ve açık sarı, sert taneli bazalt taş bloklar üzerinde duvar kaplaması niteliğinde, o günün inanç ve yaşayışını sergileyen çeşitli figür rölyefleri (taş kabartmalar) ve aynı metin olmak üzere, karşılıklı Finike (çivi) ve Hitit hiyeroglif yazıları bulunmaktadır. Kapı içinde ise yaklaşık üç metre boyunda Fırtına Tanrısı’nın heykeli bulunmaktadır. Kuzeydoğu kapısında insan başlı, aslan gövdeli, karşılıklı iki sfenks vardır. Sağ ve sol odacıklarda Güneş Tanrısı rölyefi ve diğer çeşitli rölyefler ile karşılıklı aynı metin olmak üzere, Çivi yazılı ve Hitit hiyeroglif yazıları bulunmaktadır.

 

muze1_72.jpg

 

Kale kapılarının iç duvarları bazalt bloklara işlenmiş arslanlar, sfenksler, yazıtlar ile günün inanç ve yaşayışını sergileyen kabartmalardan oluşan duvar kaplamaları ile kaplanmıştır.

Bugüne kadar bilinen Fenike ve Hiyelogrif (Luvca) yazı sistemlerindeki en uzun çift dilli metin birer kere her iki kapı binasına; Fenikece 3. bir örneği de kutsal heykel üzerine işlenmiştir. Böylelikle, Fenike metninin okunabilmesi sayesinde, henüz tam anlamıyla çözümlenmemiş olan, Anadolu'da MÖ.2000’in başlarına kadar geri giden hiyerogliflerin çözümüne olanak sağlayan bir anahtar ele geçmiş oldu. İşte bu yüzdendir ki Karatepe-Aslantaş yazıtları Mısır hiyerogliflerinin okunmasını sağlayan ünlü Rosetta taşına benzetilmiş, uluslararası bir üne kavuşmuştur.

 

MÖ.2000’de Anadolu'ya hâkim olan, başkenti bugünkü Boğazköy (Hattuşaş) olan Hitit İmparatorluğu MÖ.1200 yıllarında “Deniz Kavimleri” baskını sonucunda parçalanıp dağıldıktan sonra, Toroslar’ın güneyinde Malatya, Sakçagözü, Maraş, Kargamış, Zincirli gibi bazı krallıklar kurulmuş, bunlar daha sonra, çeşitli aşamalarda Asurluların eline geçmiş yağmalanmışlardır. Asativatas'ın hükümdarlığı bu döneme rastlamaktadır. Kurduğu kale de büyük olasılıkla Asurlular tarafından MÖ.720 sıralarında Salmanasar V., ya da MÖ.680 yıllarında Asarhaddon tarafından yakılıp yıkılmış ve terkedilmiştir.

 

osmaniye2ux4.png

 

Karatepe kabartmalarında günlük yaşamdan alınma sahnelerin yanı sıra dinsel ve mitolojik sahnelere de yer verilmiştir. Kale kapılarındaki arslan ve sfenksler, kabartma olarak işlenmiş boğa başlı insanlar, kartal başlı demonlar, cinler, boğa üzerinde Tanrı tasviri, bir elinde kuş, bir elinde tavşan tutan kırların koruyucu Tanrısı bunların başında gelmektedir. Ayrıca kabartmalar arasında savaş sahneleri, karada ve suda avlanan avcılar, müzik ve oyun sahneleri peş peşe sıralanmıştır.

 

Karatepe kitabeleri arasında, Kral Asativatas’ın sözlerini içeren kitabe de bulunmakta olup, bu kitabe arkeolojide Asitavatas’ın Seslenişi olarak tanımlanmaktadır:

 

”Ben gerçekten Asativatas'ım,

Güneşimin adamı, Fırtına Tanrısı'nın kulu,

Avariku'sun büyük kıldığı, Adanava hükümdarı.

Beni Fırtına Tanrısı Adanava kentine ana ve baba yaptı ve Adanava kentini ben geliştirdim.

Ve Adanava ülkesini genişlettim, hem gün batısına, hem de gün doğusuna doğru.

Ve benim günümde Adanava kentine refah,

Tokluk, rahatlık tattırdım ve Pahara depolarını doldurdum.

Ata at kattım, kalkana kalkan,

orduya ordu kattım, her şey Fırtına Tanrısı ve Tanrılar için.

Çalımlıların çalımını kırdım.

Ülkede kötü olanları

ülke dışına attım.

 

osmaniye1dz9.png

 

Kendime bey konakları kurdum,

soyumu rahata kavuşturdum

ve baba tahtına oturdum, bütün krallarla barış kurdum.

Krallar da beni ata bildiler, adaletim, bilgeliğim,

ve iyi yüreğim için.

Bütün sınırlarımda güçlü kaleler kurdum,

kötü kişilerin, çete başlarının bulunduğu sınırlarda;

Mopsos evine boyun eğmeyenlerin hepsini

ben , Asativatas, ayağımın altına aldım.

Buralardaki kaleleri yok ettim, kaleler kurdum ki Adanavalılar rahat ve huzur içinde yaşaya.

Gün batısına doğru

benden önceki kralların alt edemediği

güçlü ülkeleri alt ettim.

Ben Asativatas, bunları alt ettim, kendime kul ettim ve onları ülkemin gündoğusuna doğru,

sınırlarımın içine yerleştirdim.

Adanavalıları da buraya yerleştirdim.

Ve günümde Adanava sınırlarını gerek gün batısına, gerekse gün doğusuna doğru

genişlettim.

Öyle ki, önceleri korkulan yerlerde,

erkeklerin yola gitmekten korktukları ıssız yollarda,

günümde kadınlar kirmen eğirerek dolaşmaktadır.

Ve benim günümde bolluk, tokluk, rahat ve huzur vardı.

Ve Adanava ve Adanava ülkesi huzur içinde yaşıyordu.

Ve bu kaleyi kurdum

ve ona Asativadaya adını vurdum,

Fırtına Tanrısı ve tanrılar beni buna yönelttiler.

ta ki bu kale Adana ovasının ve Mopsos

evinin koruyucusu olsun.

Günümde Adana ovası topraklarında bolluk ve huzur vardı,

Adanava'lılardan günümde kılıçtan geçen kimse olmadı.

Ve ben bu kaleyi kurdum, ona Asativadaya adını vurdum.

Oraya Fırtına Tanrısı'nı yerleştirdim ve ona kurbanlar adadım;

yılda bir öküz, çift sürme zamanı bir koyun, güzün bir koyun adadım.

Fırtına Tanrısını takdis ettim,

bana uzun günler, sayısız yıllar ve bütün kralların üstünde büyük bir güç bahşetti.

Ve bu ülkeye yerleşen halk öküz, sürü, bolluk ve içkiye sahip oldu.

Dölleri bol oldu, Fırtına Tanrısı ve tanrılar sayesinde.

Asativatas'a ve Mopsos evine kulluk ettiler.

Ve eğer krallar arasında bir kral, prensler arasında bir prens, hatırı sayılır bir insan

Asitivatas’ın adını bu kapıdan siler, buraya başka bir ad yazar.

Bunun ötesinde bu kente göz diker ve Asativatas'ın yaptırdığı bu kapıyı yıkar, yerine

başka bir kapı yapar ve ona kendi adını vurursa, aç gözlülük, kin ya da hakaret amacıyla bu

kapıyı yıkarsa, o zaman Gök Tanrısı, Yer Tanrısı

Ve Evrenin Güneşi ve bütün tanrıların gelen kuşakları

Bu kralı, bu prensi ya da hatırı sayılır kişiyi

Yeryüzünden sileceklerdir.

Yalnızca Asativatas'ın adı ölümsüzdür, sonsuza dek,

Güneşin ve Ayın adı gibi.”

 

Slayt74.JPG

 

 

Slayt75.JPG

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.