Φ _asi_ Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Halk Bilgisi Halk hekimliğine ilişkin yöremizde uygulama biçimlerine “kocakarı ilacı” adı verilmektedir. Oldukça geniş olan yöredeki halk hekimliğine ait inanılan ve uygulanan tedavi yöntemlerinden bazıları şunlardır. Ayva Yaprağı : Ayva yaprağı kaynatılıp, şeker katılarak içilirse öksürüğe ve soğuk algınlığına iyi gelir. Çam Filizi: Çam filizlerinin ucundaki düğme gibi yumru kısımlar su ile kaynatılıp, şeker katılarak ılık olarak içilirse grip, soğuk algınlığı ve öksürüğe iyi gelir. Çamsakızı: Çam filizinin kabuğu soyulup içinin suyu alınır. Bu su bal ile karıştırılıp, göğüs hastalıklarına karşı hastalara yedirilir. Isırgan Otu: Kaşıntılara karşı kaynatılıp şekerle içilir. Ihlamur: Çiçeği kaynatılıp şeker katılarak soğuk algınlıklarına karşı içilir. Karabiber: Mide ağrılarına karşı kaynatılıp, şeker katılarak içilir. Karanfil: Kaynatılıp şeker katılarak öksürük olanlara içilir. Kekik otu: Kurusu kaynatılıp şeker katılarak içilirse böbrek ağrılarına ve böbrek taşlarına iyi gelir. Nane yaprağı: Kuru nane kaynatılıp şeker katılarak mide ağrılarına ve vücuttaki öbür ağrılara karşı içilir. Patates: Başı ağrıyanların alınlarına patates kesilip, üzerine kahve dökülerek sarılır. Yoğurt Suyu: Yoğurdun üzerinde biriken, biraz maviye çalan suyu böbrek taşlarını düşürmek için içilir. Zencefil: Zencefil kaynatılıp içilirse soğuk algınlıklarına iyi gelir. Karnı ağrıyan kişilerin, karınlarına demir, taş gibi soğuk maddeler konur. Yaraya, bereye soğan veya et sarılır. Yanan yerlere salça ve elma suyu sürülür. Kırılan yerlere salça ve elma suyu sürülür. Kırılan yerler kara sakız ve yumurta ile sarılır. Bu işi yetişmiş ve uzman kişiler yapar. Soğuk algınlığına karşı hastaya karabiberli çay içirtilir ve terletilir. Nefes darlığına karşı “eşek nanesi” kaynatılarak içirilir. Ayak burkulması veya incinmesi neticesinde, şişe üzerinde basılarak hareket ettirilir. Karnı ağrıyan çocuk ince elenmiş toprağa yatırılır. Kememe veya konuşmada zorluk çeken çocuklara, bülbülün içtiği suyun artığı içirtilir. Eve sivrisinek gelmesin diye söğüt dalı odanın tavanına asılır. İnanışlar Türbe Ziyareti: Yenice’de çocuğu olmayan kadınlar, vücut ağrısı çekenler adakta bulunma ve şifa niyetiyle türbelere giderler. Eskipazar’da Ömer Efendi Türbesi olarak bilinen türbeye özellikle sinirsel rahatsızlığı olanlar ile çocuk sahibi olamayanlar tarafından ziyaret edilmektedir. Yine Eskipazar İlçesinde çekirge istilasına uğrayanlar Şıh Ali Semerkandi’nin kabrinin bulunduğu Çamlıdere’de bir kişiyi yanlarına alarak sığırcık suyuna gelirler. Burada kurban keserler ve beraberinde getirdikleri kişiye kaba su aldırırlar. Alınan suyu çekirgelerin istila ettiği yere asarlar ve çekirgeler inanışa göre oradan kaybolurlar. Kurşun Dökme: Nazar değdiğine inanılan kişiye kurşun dökülür. Bu işi yapan kişiye bakıcı denir. Kurşun dökülecek kişinin üzerine örtü örtülür. Bakıcı tarafından içinde su olan bir bakır kaba eritilmiş kurşun dökülür. Suya dökülen kurşun alınmadan önce suyun yüzeyi bıçakla kesilir. Su sağ el ile nazar değdiğine inanılan kişinin üzerine serpilir. Bu arada kurşun döken kişi içinden dualar eder. Suyun içindeki kurşunu çıkaran bakıcı kurşun şeklinden nazarın kimden ve nasıl olduğu hakkında yorumlar yapar. Horoz Kapma Yarışı (Horoz Yarışı): Yenice İlçesinde iki bayram arasında doğan veya yürümesi geciken çocuklar için kurban bayramlarında horoz kapma yarışı yapılır. Yarış yüksek bir yere yerleştirilen horozun belirli bir mesafeden bir grubun koşarak veya önde götürenin horozu kapmasıyla tamamlanır. Böylece çocuğun daha çabuk yürüyeceğine inanılır. Kurt Ağzı Bağlama: Eskipazar İlçesinde Kurt Ağzı bağlamak için çeşitli dualar yapılır. Bakıcı tarafından veya büküklerden biri tarafından bir ip, dualarla fil suresi “tayran” kelimesi söylenmeden okunur. Her okunuşta ipliğe düğüm atılır. Bu düğüm sayısı en az yedi en çok ondokuz defa yapılır. Sonunda düğümlenen ip hayvanların bulunduğu bir yere asılır. Bu sayede hayvanların kurt tarafından öldürülmeyeceğine inanılır. Diğer İnanışlar: Köpek uluduğunda ölü çıkacağına Yere düşüpte kırılmayan bardağın uğursuzluk getireceğine İki gelin konvoyunun karşılaşması halinde birinin çocuğunun olmayacağına Kül üzerine basıldığında cin çarpacağına Birbirinin elinden bıçak veya makas alan kişilerin arasının açılacağına Bir ailenin çocuğu olmazsa veya doğan çocuğu sürekli vefat ediyorsa şöyle bir niyet ederek: “Eğer çocuğum olursa bu çocuğumu (Falanca) türbeye sattım. Adına da satılmış koydum der. Baykuşun evlerin bacasına konup ötmesi uğursuzluk sayılır. Ayva meyvesinin ve meşe pelidinin fazla olması halinde kışın uzun süreceğine inanılır. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.