Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Düzce Tarih


_asi_

Önerilen İletiler

TARİH

 

46KONURALPOSMANGAZI.jpg

Osman Gazi, Konuralp Bey ve Akcakoca Bey`in heykelleri

 

Son 150 yıldır Düzce, yöreye göç edip buraya yerleşen Çerkez, Abhaz, Laz, Muhacir, Arnavut, Tatar, Boşnak, Gürcü, Kürt ve Kıptilere ev sahipliği yapıyor. Bu kadar farklı kültürlerin bir arada olduğu bu bölge gelenek, görenek, dil, töre, mutfak, giyim ve müziği ile çok nadir karşılaşabileceğimiz bir kültür zenginliğine sahip.

Doğu Karadenizliler, 1877’de başlayan göçle birlikte Akçakoca’ya yerleşmişler.

Bu göçle birlikte, o tarihlere kadar sadece tahıl üretimi yapılan bölgede mısır ve fındık da üretilmeye başlanmış.1935’den sonra ise giderek artan fındık üretimi, yöre halkının yaşam standardının yükselmesinde önemli etken olmuş. Gelir düzeyinin yükselmesi ile birlikte en köklü değişiklik ise ekonomik alanda gözleniyor. Zamanla kent yaşamına ilgi artmış ve özellikle de Akçakoca’da, önce pansiyonculuk, ardından otellerin açılması ile birlikte turizm önemli bir gelir kaynağı olarak benimsenmiş.

Akçakoca’nın nüfusunun yarısından fazlasını Doğu Karadeniz göçmenleri oluşturuyor. 1877`de başlayan göç, yakın zamanlara kadar devam etmiş. Doğu Karadeniz’den göçenler gelenek, görenek, dil ve törelerini yerleştikleri yerlerde de korumuş ve sürdürmüşler.

Gelenekleri ve töreleri bakımından bağımsız birer bütün oluşturan Çerkez ve Abhazlar, topluluk içi evliliklerle geleneksel yapılarını sürdürüyorlar.

 

Osmanlı Dönemi

Bağlık, bahçelik olan şehir 1323’de Orhan Bey’in komutanlarından Konuralp Bey, Düzce ve çevresini Osmanlı topraklarına katmak için Bizans tekfurları ile yaptığı savaş sonunda Düzbazar (Düzce Ovası)’ı ve Bizans Prusias`ını fethediyor. Düzce`nin ilk yöneticileri Konuralp Bey, Sungur Bey, Şemsi ve Gündüz Alp.

 

Bu tarihten itibaren Konuralp olarak anılıyor. Düzpazar olarak anılan Düzce dahil olmak üzere geniş bir bölgenin idarecisi olan Konuralp Bey, vefatından sonra Konuralp’te yapılan türbesine gömülmüş.

 

Konuralp halkı zamanla ovaya doğru yayılıyor ve çevreyi bağlarla donatıyorlar. Bu nedenle eski bağ anlamında Üskübü, Konuralp’in bir diğer ismi olarak genellikle Konuralp’le birlikte anılıyor.

Düzce iline bağlı bir ilçe konumunda olan Konuralp tarihin ayak izlerini bugünlere taşıyan bir kent olarak önemini hala koruyor.

 

14. yy.dan itibaren ise bu bölgeye Konuralp ili ve kısaca `Konrapa` deniliyor. Bolu`nun fethinden sonra, Bolu Sancağı’na bağlı bir nahiye haline geliyor.

16. yy.ın ikinci yarısına geldiğimizde, Düzce’deki kalabalık çevre köyler tarafından merkez kabul edilerek, `pazar` mahalli olarak benimsendiğini ve bu nedenle ova ortasındaki köye `Düzce Pazarı` denildiğini biliyoruz.

18. ve 19. yy.da Düzce ayanların kontrolü altında yaşamış.

Düzce’nin, İstanbul’u Sivas ve Erzurum`a bağlayan yolun üzerinde olması önemini artırmış, Osmanlı Donanması’nın kereste gereksinimini karşılamada da önemli bir rol oynamış.

 

Düzce’nin bugünkü etnik yapısı, Abdülaziz ve Abdülmecit döneminde, Kafkasya, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve Rumeli`den gelen göçmenlere dayanıyor. Düzce`nin nüfusunun artmasında, şehrin büyümesinde ve gelişmesinde göçmenler önemli rol oynamışlar.

Hükümet göçmenlere bilabedel toprak vermiş. Düzce`ye göç eden Türkler; Çerkez, Abhaz, Laz, Gürcü, Ordulu, Hemşinli, Batumlu, Hopalı, Tatar, Boşnak, Arnavut ve Bulgaristanlı şeklinde kendi kimlikleri anılmışlar ve kültürel kimliklerini de korumuşlar. Bu yeni yapılanmayla birlikte ticaretin canlandığı kente, Rum ve Ermenilerin de yerleşmesi ile birlikte daha da renkli bir sosyal yapı ortaya çıkmış.

 

Tanzimat ve Islahat uygulamaları burada da etkisini gösteriyor ve Düzce bu sosyal gelişim ve değişimler nedeniyle, 1870 yılında kaza olarak Kastamonu ilinin Bolu Sancağı`na bağlanıyor.

Milli Mücadele döneminde de Düzce`de hareketli askeri ve siyasi gelişmeler yaşanıyor. 30 Ekim 1918`de Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasıyla, Fransız askerleri komşu kazalara kadar çıkartma yapıyorlar. Bu dönemde Bulgaristan göçmeni Nuri Bey, Düzce Müdafa-i Hukuk Cemiyeti’ni kuruyor.

Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Düzce ilçesi Bolu vilayetine bağlanıyor. Düzce`nin ilk Kaymakamı Midhad Kemal Bey`dir.

Cumhuriyet’ten sonra, sanayide ve ticarette sürekli bir gelişme ve büyüme yaşayan Düzce’nin güçlü ekonomik yapısının yanında sosyal yaşam da son derece renkli.

1999’daki büyük depremden sonra, depremin etkilerinin daha kolay ve hızlı ortadan kaldırılabilmesi amacıyla Bakanlar Kurulu kararıyla Düzce "Türkiye’nin 81. ili" oldu.

 

Yaklaşık 200 yıl Düzce’yi kontrol altında tutan Ayanlar kimler?

Ayan’ın sözlüklerde "Bir yerin ileri gelenleri, bir kasaba ya da şehrin önde gelen aileleri ve kişileri" olarak tanımlanıyor.

18. yy.a girerken Osmanlı Devleti’nin merkezi otoritesinin zayıflaması ve buna bağlı olarak askeri teşkilatın da bozulması sonucunda devlet, vergi toplama işini seçtiği yerel halktan kişilere devretmiş, bu idari tercih de Ayanların sahneye çıkmasına neden olmuş. Yerli halk arasından veya dışarıdan gelip halka söz geçirebilecek durumdaki kimselerden meydana gelen Ayanlar zamanla güçlenerek, nüfuz sahibi kişiler haline gelmişler. Osmanlı, Yeniçeri ve tımar sisteminin bozulması nedeniyle ihtiyacı olan askeri gücü oluşturamayınca, bu kez de Ayanların nüfuzundan faydalanmayı tercih etmiş. 1768–1774 Osmanlı-Rus savaşı sırasında Osmanlı devleti, kaza merkezlerinde idareyi ele geçirmiş olan Ayanlara başvurarak para ve asker desteği almış. Devletin giderek güçsüzleşmesi sonucunda, Ayanlar üzerindeki hükümet kontrolü kalkmış ve taşrada idareye tamamen Ayanlar hâkim olmuşlar.

III. Selim ve II. Mahmud devrinde etkinlikleri görülen önemli Ayanlar arasında Kolçakpaşazade Hacı Bey, Çorazoğlu Halil Ağa, Emir Haliloğulları, Ramazanzadeler, Velioğulları, Kalınbacakoğulları, İsmail ve Hasan Beyoğulları, Küçük Haliloğlu, Hendekçioğulları, Topçuzadeler, Sarhoş Osman, Paşabeyzade Abdullah, Ali Molla, Çalıkzade, Haydudoğlu, Tölemenoğlu sayılabilir. Bolu, Üskübü, Akçasehir, Gökçesu, Ereğli ve Gerede Ayanları uzun zaman kendilerinden söz ettirmişler, ancak bunların çoğu Hüsrev Paşa`nın yöneticiliği sırasında ortadan kaldırılmışlar.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.