Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Malatya Kayısısı


_asi_

Önerilen İletiler

MALATYA KAYISISI

Ülkemizin en önemli kayısı üretim merkezi olan Malatya ili gerek kayısı üretimi ve gerekse kalite bakımından sadece ülkemizin değil hemen hemen dünyanın her tarafından tanınmaktadır. Bu nedenle bu ilin üretiminden bahsetmeden önce Malatya'da kayısının tarihçesine kısaca göz atmak gerekir . Malatya' da Kayısının T arihçesi Adini Hititliler döneminde '' Meyve Bahçesi ,, anlamına gelen " Meliute, Maldiya, Melita'' kelimelerinden alan Malatya'da kayısının yanı sıra diğer birçok meyve türünün ekonomik anlamda yetiştiriciliği yapılmaktadır.

 2129679.jpg?versionId=ukI5fHKNjz6IxGhqmw

Elma, armut , kiraz, şeftali, erik, ceviz ve dut Malatya çiftçisinin geçim kaynağı olan meyve türleridir. Fakat halk arasında ''Mişmiş'' de denilen kayısının Malatya'da ayrı bir önemi vardır. Malatya'da kayısının bilinen yazılı tarihi 1655'dir. Bu yılın ilkbahar aylarında Malatya'ya gelen ünlü seyyah Evliya Çelebi 53 Bin kişinin yaşadığı şehirde, 7.800 meyve bahçesi ve 7 kayısı çeşidinden bahsetmektedir .Evliya Çelebi Malatya'nın "kırmızı, sarı, beyaz, sulu, etli'' adlarında kayısılarının olduğunu, bunları selelerle bahçeden eve getirirken sularını akıtmamak için akıtmamak için koşmaktan başka çaresinin olmadığını yazar. Daha da önemlisi sayısını ve hesabını kimsenin bilemeyeceği kadar çok olan zerdalisinden yığınlarla pestiller yapılıp bunların katar katar yüklerle ülke ülke taşındığını vurgular.

Diğer taraftan 1617-1693 yılları arasında yaşamış olan Niyazi Mısri şiirlerinde meyve ağaçları ile donanmış Asbuzu'nun '' Cennete benzeyen çok güzel bir doğa parçası'' olduğundan bahseder. Alman Genelkurmay Başkanlığı da yapmış olan Moltke, Osmanlı Ordusuna çağda.i eğitim yöntemlerini ,öğretmek üzere 1838 yılında geldiği Malatya'da kayısı , ceviz, erik ve dut ağaçlarıyla dolu Asbuzu'nun görülmemiş güzellikte bir yer olduğundan söz etmektedir. Meyvenin ve bilhassa kayısının Malatya için ekonomik önem kazanması Cumhuriyetin ilônı ile başlamıştır. Malatya'nın yerli tüccarlarından ''Hacı Sadi oğlu Mahmut Nedim'' 1923 yılında kayısıyı kükürtleyerek kurutur ve kükürtlemeyi çevresindeki çiftçilere öğretir.

Kayısının hem uzun sure depolanması hem de kükürtleme ile birlikte albenisi arttığı için ülkemizi bir ağ gibi saran demiryolunun Malatya'ya gelmesi ile kayısının yurt içinde tanınması ve ekonomik önemi artar. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki Malatya meyveciliğine ait sağlıklı bilgiler maalesef çok sinirlidir. Malatya'nın meyvecilik potansiyeli Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü müdürü Prof. Dr. Gleisberg'in dikkatini çeker ve baş asistanı Lütfi Ükümen'i 1933 yılında Malatya'ya gönderir. Ülkümen'in 1933-1936 yılları arasında Malatya'nın meyve çeşitleri ile meyve üretim alanlarını inceleyerek yaptığı doktora çalışması bir kitap halinde 1938 yılında yayınlanır. Bu kitaptan 1930'Iu yıllarda Malatya'da Hacıhaliloğlu, Hasanbey , Çataoğlu, Hacıkız, Kurukabuk (Gavuraşısı), Koyunoğlu, Osmanonbaşı, Sarılok ve Turfanda kayısı çeşidinin uzun- kırmızı, yuvarlak-kırmızı ve beyaz-uzun olmak üzere 3 tipi bulunmaktadır. Kayısı konusunda diğer önemli bir bilgi ise 3 temmuz 1930 yılında Malatya'da haftada bir yayınlanan Yeni Malatya gazetesinde bulunmaktadır.

Haberde Malatya eski belediye başkanı Hacı Abdi Oğullarının Hasan Beyin bahçesinde halk tarafından Hasanbey adı verilen kayısının bir tanesinin 23 dirhem, 16 tanesinin ise bir okka geldiğinden ve meyvenin çok gösterişli olduğundan bahsedilmektedir. 1930'Iu yıllarda Malatya'nın önemli meyve alanları Derme, Horata, Hatunsuyu ve Orduzu suyunun geçtiği alanlarda yoğunlaşmıştır.

Pınarbaşı'ndan başlayıp Gündüzbey , Ismetpaşa, Kileyik, Barguzu, Tecde, Yukarı ve aşağı Banazı, Adafı, Çarmuzu ve Eskimalatya'yı içine alan yaklaşık 30 km uzunluğundaki alan meyve bahçeleri ile kaplıdır. Yine o yıllarda Derme suyu ile sulanan 60.000 dekar meyve bahçesinin büyük çoğunluğunun kayısı bahçesi olduğu bildirilmektedir . Ükümen'in çalışması ile Malatya'nın meyvecilik potansiyeli anlaşılanca 1917 yılında Türk-Alman işbirliği ile bugün ki Meyvecilik Araştırma Enstitüsünün yerinde ''Kayısı Üretme Istasyonu'' kurulur. Bu istasyon bölgedeki fidan dağıtımını yaparak Malatya'ya meyveciliğin gelişmesinde önemli bir görev üstlenir.

Yoğun çalışmalar sonucunda bölgede yeni kapama meyve bahçeleri tesis edilir , hastalık ve zararlılarla mücadele yaygınlaşır , gübre ve kaliteli fidan kullanımı sonucu üretimde önemli artışlar meydana gelir . Bu zaman içerisinde bazı yıllar ekstrem iklim koşulları Malatya kayısısını olumsuz yönde etkiler. 1936, 1941, 1944 ve 1951 yıllarında şiddetli kış veya ilkbahar donları kayısı ağaçlarına önemli zararlar verir. Kayısı ağaçları dondan zarar gören çiftçiler 1960'11 yılların başında kayısı ağaçlarını sökerek yerine elma fidanı diker veya sebze yetiştiriciliği yapmaya başlarlar. Ancak 1970'Ii yıllarda kuru kayısı ihracatının artması ve ekonomik önem kazanması ile birlikte yeniden kayısıya dönüş başlar . Ilde 1968 yılında 800 bin olan kayısı ağaç sayısı 1978'de 1.850 bine ulaşmıştır. Yaş kayısı üretimi ise 20 bin tondan 50 bin tona yükselmişti

Bugün Türkiye yaş kayısı üretiminin yaklaşık %50'si, kuru kayısı üretiminin ise %95'i Malatya ilinde yapılmaktadır. Üretilen kuru kayısının çok önemli bölümü ihraç edilmekte ve dünya kuru kayısı ticaretinin %85'i Malatya'dan sağlanmaktadır. Bütün bunların haklı bir sonucu olarak Malatya ili kayısı ile anılmaya başlanmış, daha doğrusu Malatya ile kayısı özdeş iki kelime haline gelmiştir.

KAYISININ FAYDALARI

*Beynin düzenli çalışmasını sağlar, stresi azaltır.

*Karaciğerin tahrip olan kısmının tamirini yapar.

*Kemiklerin çok daha düzgün ve sağlam olmasında önemli rol oynar.

*Kan yapımını artırarak,kansızlığa engel olur.

*Mide ve oniki parmak bağırsağı ülserinin meydana gelmesine engel olur, meydana gelmiş ülserlerin iyileşmesinde rol oynar.

*Böbreklerde taş teşekkülünü azaltır.

*Üreme sistemi üzerinde önemli rolü bulunup, cinsel gücü artırmaktadır.

*Kansere karşı koruyucu bir etkiye sahiptir.

*Dişlerin daha sağlam ve kuvvetli olmasında önemli rol oynar.

*Kalp kaslarını kuvvetlendirir ve daha düzenli çalışmasını sağlar. Klinik ölümündeki reanimasyon çalışmalarında kalbin cevap vermesinde etkili olur.

*Kayısının potasyumca zengin,sodyumca fakir ve A vitaminin öz maddesi karotence zengin olması insan beslenmesinde çok önemli boyutlar kazandırmaktadır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 6 yıl sonra...
  • 5 yıl sonra...
Tarih 18.10.2009 at 12:32 , _asi_ dedi:

MALATYA KAYISISI

Ülkemizin en önemli kayısı üretim merkezi olan Malatya ili gerek kayısı üretimi ve gerekse kalite bakımından sadece ülkemizin değil hemen hemen dünyanın her tarafından tanınmaktadır. Bu nedenle bu ilin üretiminden bahsetmeden önce Malatya'da kayısının tarihçesine kısaca göz atmak gerekir . Malatya' da Kayısının T arihçesi Adini Hititliler döneminde '' Meyve Bahçesi ,, anlamına gelen " Meliute, Maldiya, Melita'' kelimelerinden alan Malatya'da kayısının yanı sıra diğer birçok meyve türünün ekonomik anlamda yetiştiriciliği yapılmaktadır. 

Teşekkürler Orduzu ve Tohma kanyonu özellikle çok güzeldir. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.