Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Erzurum Kaleleri


_asi_

Önerilen İletiler

Erzurum Kaleleri

 

Erzurum Kalesi (Merkez)

 

00048868.jpg

 

Erzurum Kalesi Çifte Minareli Medrese’nin karşısında, Saat Kulesi’nin de yanındadır. Bu kalenin bazı kalıntıları ile dış kalenin duvarları Erzurum’un etrafında görülmektedir.

 

Erzurum Kalesi’nin ne zaman yapıldığı kesinlik kazanamamıştır. Kaynaklarda burada Urartular döneminden kalma bir kale olduğu belirtilmiştir. Bununla beraber kalenin M.S. V. yüzyılın ilk yarısında, İmparator Theodosius şehre hakim bir tepe üzerinde yaptırmıştır.

 

Erzurum Kalesi, bulunduğu tepenin üzerinde bir iç kale ve bunu çevreleyen dış kaleden meydana gelmiştir. Günümüzde dış kalenin surları büyük ölçüde yıkılmış, yalnızca dört yöne açılan kapılarının isimleri bilinmektedir. Bunlar Tebriz Kapısı, Erzincan Kapısı, Gürcü Kapısı ve sonradan açılan İstanbul Kapısı ile Yeni Kapı’dır. İç kalenin sur duvarları üzerinde ise sekiz burç bulunmaktadır. Kale duvarları üzerinde çeşitli dönemlerde, Emevi, Abbasi, Saltuklu, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı dönemlerinde yapılan onarımların izleri görülmektedir. Ancak bu onarımlarla ilgili herhangi bir yazıt bulunmamaktadır. Günümüze gelebilen sur duvarları XII.yüzyılda Saltuklular zamanından kalmıştır.

 

Kale iki katlı ve üç sıra halinde sur duvarlarıyla çevrili olup 110 burcu olduğu kaynaklarda belirtilmiştir. Kuzey, doğu ve güney doğu köşelerindeki burçlarla desteklenmiştir. İç Kalenin yapımında kalker taşları kullanılmıştır.Günümüze İç Kale’den çok az bir bölüm gelebilmiştir. İç Kalenin girişinin pek az bir bölümü günümüze gelebilmiştir. İç Kale'nin bu günkü girişi ikinci bir kapıdan sağlanmaktadır. Kale kapısının açıldığı avlu kısmen harap olmuştur. Bu bölümde eskiden hamam,arabalar, savunma odaları bulunmaktaydı.

 

00048869.jpg

 

Kanuni Sultan Süleyman 1555’de kaleyi onarmıştır. Sultan II. Mahmut ana girişe bazı ekler yaptırmıştır. Bu kapıdan avluya girilmektedir. Avluda tuğladan bin hamam ve çeşitli oda halinde mekanlar vardı.Ayrıca İç kalenin kuzey duvarı bitişiğine İç Kale Camisi yapılmıştır. Kırklar Türbesi, Ebu İshak’ı Kazıruni Türbesi ve l669 tarihli Ali Ağa Çeşmesi de bu yapılara eklenmiştir. Osmanlı döneminde kale içerisine l700 evin yapıldığı da Evliya Çelebi’den öğrenilmektedir.

 

Erzurum Kalesi, Bizans, Roma ve Sasani egemenliğinden sonra XVI.yüzyılda Osmanlıların egemenliğine girmiştir. Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde Erzurum ile birlikte bu kaleden söz etmiştir.

 

Kale askeri yönden önemini kaybedince depo olarak kullanılmıştır. XIX. yüzyılın ortalarında kalenin bazı bölümleri yıktırılmış ve taşlarından başta Mecidiye Tabyası olmak üzere tabyalarda kullanılmıştır.

 

 

İspir Kalesi (İspir)

 

00048870.jpg

 

Erzurum İspir ilçesinde bulunan kalenin İlhanlılar döneminde, XII.-XIII. Yüzyıllarda yapıldığı sanılmaktadır. Kalede günümüze gelebilen bir kitabe bulunmadığından kesin yapımı ile ilgili bilgiler oldukça kısıtlıdır. Kale XVI.yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman tarafından da onarılmıştır.

 

Kalenin yapımında temellerde yanından geçen nehirden toplanan taşlardan, üst duvarlarda da blok kesme taşlardan yararlanılmıştır. Kale içerisinde bulunan mescidin minaresi aynı zamanda kalenin gözetleme kulesi görevini üstlenmiştir.

 

 

Hasan Kale ( Pasinler-Hasankale)

 

00048871.jpg

 

Erzurum Hasankale ilçesinde bulunan Hasan Kale’yi İlhanlıların son döneminde, İlhanlı Emiri Hacı Toğay’ın oğlu Hasan Bey l339’da yaptırmıştır. XVI.yüzyılda Kanunu Sultan Süleyman kalenin onarımını yaptırmıştır.

 

Kale kuzeyde sarp kayalıklara dayanmaktadır. Kale iç ve dış olmak üzere iki bölümden yapılmıştır. Kesme taş ile moloz taşın kullanıldığı kalenin İç Kale kapısı ile duvarları günümüze gelebilmiştir. Evliya Çelebi kalenin çevresinin bin adım olduğundan ve etrafında hendek bulunmadığından söz etmektedir. Kalenin güney yönündeki duvarları arazi konumundan ötürü diğerlerinden çok daha yüksek yapılmıştır. Kalenin Erzurum Kapısı batı yönünde olup Evliya Çelebi’den öğrenildiğine göre burada demir kanatlı büyük bir kapısı varmış.

 

İç Kale’nin içerisinde Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptırmış oluğu bir mescit ile Sultan IV.Murat dönemine ait bir kasrın kalıntıları bulunmaktadır. Ancak bu yapılar ile ilgili yeterli bir bilgiye kaynaklarda rastlanmamıştır.

 

 

Tortum Kalesi (Tortum)

 

tortumkalesi.jpg

 

Tortum Kalesi, Tortum İlçesinin 20 Km batısında, bulunmaktadır. Evliya Çelebi kalenin MAMEROZ isminde Gürcü padişahı tarafından yapıldığını yazıyor. İbni Bibi Konya Selçuklularından Alaaddin Keykubat zamanında H.629 M.1282 tarihinde Gürcistan tarafından fethedilir ve civarındaki HAH ve NİHAH (Tortum) kaleleri Türklerin hakimiyeti altına girmiştir. Kale İranlılar tarafından büyük bir ilave yapılarak genişletilmiştir. İç ve dış kalenin Kuzey tarafından halen sağlamlığını korumaktadır. Kalenin kapıları yıkıldığı için kitabeleri yoktur. Kalenin kuzey eteğinde bahçelerin içinde bir hamam vardır. Soğukluğu, külhanı ve bir soyunma yeri ile iki halveti bulunan hamamın kubbesi yer yer çökmüştür.

Kalenin doğudan görünüşü Ehrami şekildedir. Ehmedekde içindeki bey ve dizdar daireleri, müdafaa burçları, silah ve erzak ambarları kısmen ayaktadır. Burada bir de tuğla ile yapılmış sarnıç harabesi vardır.

 

Dış kaleden çaya gizli bir yol var ise de buraya ihtiyat su deposu halinde kışın yağmurlardan dolan bir de sarnıç yapılmıştır. Bazı kalelerde sarnıçların sayası fazladır. Kalenin burçlarının ve diğer tesislerin damlalarından akan yağmur suları önce en yüksekteki sarnıcı, ondan sonra daha aşağıdaki sarnıçları doldurur. Her sarnıçtan diğerine dolunca kendi kendine akacak gizli suyolları vardır. Konya’nın Takkalı Dağındaki Kevele Kalesinde de böyle sarnıçlar vardır.

 

Tortum iç ve dış kalesinin şimal duvarlarının burçları ve dişleri hala sağlamdır. Fakat kalenin diğer yerleri bütün kaleler gibi halkın taş ocağı haline gelmiştir. Halk taşlarını, ardıç ağaçlarını ve su künklerini çıkartmak için kaleyi harıl harıl yıkıyorlar. Belediyeler bu tahribi önlemelidirler.

 

Kalenin batıya doğru uzanan birinci katının bilhassa cenup duvarları yıkılmıştır. İç ve dış kalelerin kapılarının taşları da yıkıldığı için hiçbir yerinde kitabe yoktur. Tortum Kale; yeri, kalesi ve suyu itibariyle yerli ve yabancı turistlerin görecekleri bir yerdir. Şimdi Tortum Kaleyi ana şosaya bağlayan yeni ve emniyetli bir yol da yapılmıştır. Kalenin kuzey eteğinde bahçelerin içinde bir hamam vardır, soğukluğu, külhanı ve bir soyunma yeri ile iki halveti bulunan hamamın kubbesi yer yer çökmüştür. Bu hamam eskiden kale varoşlarındaki mahallelerin ihtiyaçlarına cevap veren iki hamamdan birisi yok olmuştur. Bu hamamın da hiçbir yerinde kitabesi yoktur.

 

Kalenin şurasında burasında birçok milletlerin ve devirlerin üst üste binen ve yan yana gelen mimarilerini keşfetmek mümkündür. İranlıların, Doğu Romalıların, Gürcülerin, İlhanilerin, Akkoyunluların, Osman Oğullarının ellerine geçen kalede bütün gelip geçen sahiplerinin tahkim, tamir ve ilave eserlerini görüyoruz.

 

Evliya Çelebi, kalenin, Mamırol isminde bir bir Gürcü padişahı tarafından yapıldığını yazıyor. Konya Selçuklularından birinci Alaattin Keykubat zamanında H. 629, M 1282 tarihlerinde Gürcistan fethedilir ve bu civardaki Hah Kalesi ve Hihah alınırken bu Tortum Kalesi de Türklerin hakimiyetine geçmiştir.

 

Moğollar Gürcü kraliçesinin teşviki ile Sivas’a kadar gelmiştir, vurmuşlar, kırmışlar, yıkmışlar, birçok masumun kanına girmişler, birçok esir almışlar ve yağmalar yapmışlardı. Sultan Ala-ed-din, Kemal-ed-din Kamyarın kumandasındaki bir kuvveti derhal bunların üstüne göndermişti. O yetişinceye kadar Moğollar kaçmışlar ve kendi sınırlarından içeri girmişlerdir. Kamyar, Erzurum’a kadar bunların arkasında yürümüştü. Burada Çaşnigir Mubariz-üd-din ile buluşmuş ve hiçbir şey yapmadan dönmektense, Moğolların Selçuk topraklarına tecavüzlerini teşvik etmiş olan Gürcü Kraliçesinin toprağına yürümeye karar vermişlerdir. Bir hafta içinde Gürcistan’ın 30 kalesi alınmıştır. İbni Bibi der ki:

 

KURAN ın müjdesi o sene Aphas seferinde Sultan askerlerine gerçekleşmişti. Nihah ahalisi de aynı şerbeti tattı.

 

Taş parçaları, ok ve mızrak darbeleri dünyayı onlara karınca gözü gibi dar göstermişti.

 

Evliya Çelebi Evsahı Kaleyi Tortum, başlıklı bendinde şunları yazar:

Gürcistan Şahlarından Mameronın binasıdır. Sonra Uzun Hasan a ondan da Fatih e geçmiştir. Lakin sonra yine Gürcülerin istilasına uğramıştır. Bu istilayı Süleyman Han duyunca hemen ikinci vezir Ahmet Paşayı kafi askere serdar ederek göndermiş, O da gelip meterise girerek yedi gün yedi saat cenk ettikten sonra kaleyi fethetmiş, içine miktar-ı kafi müstahfız, cephane, top, zahire ve sair levazım koyup askeri ile Nihah kalesine ve andan Emirahur kalesine giderek eman ile zapt edip içine miktar-ı kafi asker bırakmış.

 

Çelebimiz Tortum Kalesini de şöyle anlatmıştır:

 

Bir yüksek pusta üzerinde dört köşe bir binadır. Bir demir kapısı vardır. Kale içinde 18 kadar ev ile Süleyman Hanın bir küçük camii ve ambar vardır. Şirin binalardı ki adetleri 700 e varır. Yedi mahallesi ve yedi mescidi, iki hamamı, iki hanı ve on sübyan mektebi, yetmiş kadar da her esnaftan dükkanı vardır. Destan, imaret ve medrese gibi şeyler yoktur. Her evinde bağ ve bahçesi çoktur. Şehir, Erzurum a iki konak olduğundan tüccar meyvelerini sandıklarla Erzurum a taşırlar. Halkı yabancı dostu, halim, selim temiz kalpli kimselerdir. Şehir bir dereli yerde vekildir.

 

Bardiz Kalesi

 

Şenkaya İlçesine bağlı Gaziler Bucağında bulunan Bardız Kalesi, Bardız Çayı kenarında kayalık bir tepe üzerinde kurulmuştur. Bardız Kalesi, burç ve kulelerle güçlendirilmiş iki surdan ibarettir. Güneydeki burçlarda iki renkli taş kullanılarak süslü bir hava verilmiştir. Dış kale surları yıkıktır. İç kale içinde de harabe şeklinde bazı yapılar vardır. Kale mimarisinin kimlere ait olduğunu tespit etmek mümkün olmamıştır. Bazı kaynaklar, kalenin Saltukoğullarından İzzettin Saltuk tarafından yaptırıldığını ileri sürmekte ise de, bu bilgi kesin değildir.

 

Hınıs Kalesi (Hınıs)

 

Erzurum'un kuzeyinde, Hınıs ilçesinin Bahçe Mahallesi’nde kayalık bir tepe üzerinde bulunan kale günümüze harap bir durumda gelebilmiştir. yıkık bir haldedir. Diğer tarihi kalelerin birçoğu gibi, taş ocağı olarak kullanılmıştır.

 

Micingird Kalesi

 

Erzurum’a bağlı Pasinler İlçesinin Aşağı Micingird köyünde bulunan bu eski kalenin beden duvarları, burçları ve kuleleri yer yer yıkık bir haldedir. Kalenin tamamının ya da en azından bazı burçlarının Saltukoğullarından Ebu Mansur Ergin Basat tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır. Kale burçlarından birinde bu konuda bir kitabe parçası bulunmuştur. Kitabede tarih olarak 1232 yılı yazılıdır.

 

Kalenin köye bakan duvarında bir kitabe daha vardır. Doğu duvarları üzerinde de müslüman olmayan lar tarafından konulmuş bazı kitabeler bulunmaktadır.

 

Oltu Kalesi (Oltu)

 

Erzurum Oltu ilçesinde, Oltu Çayı kıyısındaki tepe üzerinde bulunan kale M.Ö IV. Yüzyılda yapılmıştır. Kale Bizans, Selçuklu, Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Osmanlı dönemlerinde onarılmıştır. Ancak bu onarımları belirten bur kitabe günümüze gelememiştir. Osmanlı döneminde bir süre kervansaray olarak da kullanılmıştır.

 

Oltu Kalesi kesme taştan yapılmış ve 3000 m2’lik bir alana yayılmıştır. Günümüze dış kale ile surları gelememiştir. Bugün yalnızca iç kale görülebilmektedir. Kalenin kuzeyindeki iki burçtan biri türbe olarak kullanılmıştır. Ayrıca kale içerisinde bulunan hamam da diğer bölümlere göre çok daha iyi durumda günümüze gelebilmiştir.

 

Üngüzek Kalesi (Ağcakal'a)

 

Tortum ilçesinin 25 km kadar kuzeyinde ve Uzundere ilçe merkezine ise 3 km. uzak mesafede bulunmaktadır.

 

Üngüzek kalesi; Tortum yolu üzerinde, Dikyar Kapı mevkiinde ve yol üzerindeki Tortum çayının yatağı üzerinden, burgu gibi yükselen garip görünüşlü sarp ve yüksek bir kayalık üzerindedir.

 

Çok iyi korunmuş durumdaki, tipik mimariye sahip küçük kale, Uzundere ilçemizin Dikyar Köyü sınırları içinde kalmaktadır.

 

Yapının tarihi konusunda kesin bir bilgi mevcut değildir. Bir söylemde Cenevizlilerden kaldığı, diğer bir söylemde ise Bizans Devletinden kaldığı sanılmaktadır.

En kuvvetli söylem ile de Ortaçağda, kalenin bulunduğu havalide, derebeylik şeklinde hüküm süren Türk Beyleri tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır.

 

İç kale surlarının bir kısmı halen ayaktadır. Kale; tapınağı, çok yüksek burçları, gözetleme kulesi, fırını, hamamı ile Tortum çayına inen gizli suyolları ve uzun dolambaçlı sokakları ile görülmeye değer tarihi bir yerdir.

 

Zuvans Kalesi (İspir)

 

Erzurum, İspir ilçesi yolu üzerindeki Serçeme Deresi’ne hakim, dar bir boğazda ve küçük bir tepenin üzerinde kurulmuştur. Kale günümüze çok harap bir durumda gelebilmiştir. Kitabesi de günümüze gelemeyen bu kalenin ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir.

Moloz ve kesme taştan yapılan bu kale Erzurum yöresindeki kalelerinden en küçüklerinden biri olup, bir karakol niteliğindedir.

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.