Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Tokat Halk Edebiyatı


_asi_

Önerilen İletiler

HALK EDEBİYATI

 

ATASÖZLERİ

 

· Azabdan alma maya,ya daş olur ya gaya.

 

· Açma kutuyu söyletme kötüyü.

 

· Babası oğluna bağ bağışlamış,oğlu da bir cımbı üzüm vermemiş.

 

· Bekara karı boşmak kolay gelir.

 

· Bir dirhem et bin ayıp örter..

 

· Cahil çalımını satar,beş para etmediğini bilmez.

 

· Çağırılan yere erinme,çağırılmayan yerde görünme.

 

· Çiğ yiyenin karnı ağrır.

 

· Dadanmış kudurmuştan beterdir.

 

· Deveyi yardan aşıran bir tutam ottur.

 

· Denizin olduğu yerde dere çağlamaz.

 

· Deveciyle konuşan kapıyı büyük açar.

 

· Dünya bir handır,herkes sırasıyla gelir,kalır ve geçer.

 

· Elden vefa,zehirden şifa olmaz.

 

· Edebi ve hayayı edepsiz ve hayasızdan öğrenki unutmayasın.

 

· El yarası iyi olur,dil yarası iyi olmaz.

 

· Elden yiyen yolda acıkır.

 

· Fırtına eken dolusuna katlanmalıdır.

 

· Gençlikten kocalığına can,varlıktan yokluğuna mal sakla.

 

· Gökten ne yağdıda yer kabul etmedi.

 

· Koca ceviz kocadıkça ışkın verir budadıkça.

 

· Gönülsüz göğlere yaramaz.

 

· Güttüğü üç dene davar,ıslığı dağları tutar.

 

· Kuraklıktan kıtlık olmaz.

 

· Garı vardır gişiyi yeşil yaprak eder,garı vardır gişiyi gara toprak eder.

 

· Görünen köy kılavuz istemez.

 

· Güneş yarasaya çirkin gözükür.

 

· Hizmetçiden karı,ıhlamurdan odun olmaz.

 

· Hatibi konuşturan dinleyenleridir.

 

· İyiliğe iyilik her adam işi,kötülüğe iyilik er adam işi.

 

· İyi makas kendi kendini biler.

 

· Katığının kadrini bilmeyen aç kalır.

 

· Kurt kocayınca köpeklerin maskarası olur.

 

· Kazan yuvarlanmış kapağını bulmuş.

 

· Kuldan bela gelmaz Hak yazmadıkça,Hak bela yazmaz kul azmadıkça.

 

· Latife latif gerekir.

 

· Leb demeden leblebiyi anlamalı.

 

· Lokmanı çiğneğmeden yutmayasın!

 

· Mal canın yongasıdır.

 

· Meramın üzüm yemek değil,bekçi dövmek.

 

· Ne gelirse başına dilinden gelir.

 

· Ne doğrarsan aşına o gelir kaşığına.

 

· Ne deyim yüzü güzeli severim huyu güzeli.

 

· yuna gider.

 

· Ortak çok olunca zarar azalır.

 

· Öğünürse baht öğünsün.

 

· Öz ağlayınca göz ağlamaz.

 

· Parmağı uzun olan değil kısmeti olan bal yer.

 

· Para ile iman kimdedir bilinmez.

 

· Sarmısağı gelin etmişler,kırk gün kokusu çıkmamış.

 

· Sekizinde ne ise sekseninde de o olur.

 

· Suyun sessiz akanından insanından yere bakanından korkulur.

 

· Sırrını açma dostuna,oda söyler dostunun dostuna.

 

· Sen ağa ben ağa bu ineği kim sağa.

 

· Tokattan aldım bakırı incitmeyin fukarayı fakırı.

 

· Taktirde yazılan tedbirle bozulmaz.

 

· Tekkeyi bekleyen çorbayı içer.

 

· Tok açın halinden anlamaz.

 

· Unumu eledim,eleğimi duvara astım.

 

· Üzümünü ye bağını sorma.

 

· Var eli herkes öper.

 

· Vurduğunu öldür,yedirdiğini doyur.

 

· Yağ gelen yerden bal esirgenmez.

 

· Yüksek yerde yatma yer alır, alçak yerde yatma sel alır.

 

· Zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz yolda şaşırır.

 

· Zamansız öten horozun başını keserler.

 

 

BİLMECELER

 

Benim bir halbur civcivim var,akşam atar sabah toplarım (Yıldız)

 

Bir sinide iki tavuk,biri sıcak biri soğuk (Güneş-ay)

 

Yerde gezer izi yok,havada gezer sesi yok;eti haram sütü helal canı var kanı yok(Güneş)

 

Dam üstünde kurtlu mitil (Kar)

 

Nazlı gitse izi yok,hızlı gitse tozu yok (Gölge)

 

Teptim tekerlendi,öptüm şekerlendi,bal ile bağdem bir güzel adem(Kavun)

 

Yeşil ektim kırmızı bitti,bir günde yetişir ne yenir ne içilir.(Kına)

 

Ey bulutlar bulutlar,Yusufu yedi kurtlar. Ben bir şekil kuş gördüm. Tepesinden yumurtlar(Buğday)

 

Dam başında teke bağlı,boynuzları köke bağlı(Kabak)

 

Kat kat ama katmer değil,kırmızı ama elma değil,yenir ama meyva değil.(Soğan)

 

Allah yapar yapısını,demir açar kapısını.(Karpuz)

 

Felek beni taşladı. Kızgın külde haşladı(Kestane)

 

Ey millice millice. Dalları düğmelice. Bunu bilmeyene beş sille vurmalıca(Yüzellik)

 

Gelin kalktı,cama dayandı,cam kırıldı,kana boyandı.(Karadut)

 

Ekmeden biter,dünyaya yeter.(Tuz)

 

Bit gibi burnu var. Küpgibi karnı var.(Nohut)

 

Minareden attım yayıldı. Suya düştü bayıldı.(Pamuk)

 

Karşıdan baktım al.Yanına vardım bal.(Kiraz)

 

Yeşil koltuğa oturmuş bir peri.Aldır yeşildir gözleri. Güzel güzel konuşurken,sana çeker hançeri.(Gül)

 

İlik ilik ilmeli. İlik gözü düğmeli. Ya bunu bilmeli. Ya kırk köyü vermeli.(Üzüm)

 

Ben dağıdım,başı püsküllü beyidim,felek beni şaşırdı,ahırlara düşürdü.(Çalı süpürgesi)

 

Hey havai havai yüksek yapan yuvayı,değme bir kuş yapamaz. Onun yaptığı yuvayı.(Örümcek)

 

Karşıdan baktım bir taş, yanına vardım dört ayak bir baş(Kaplumbağa)

 

Ezan okur namaz kılmaz,karı alır nikah kıymaz.(Horoz)

 

Yazı yazar hoca değil,ağaca çıkar adam değil,boynuzu var öküz değil.(Salyangoz)

 

Yedi delikli tohmak, bunu bilmeyen ahmak.(Baş)

 

İki delikli bir kapı,bilmeyenin yok aklı.(İbrik)

 

Geriden tanıdım dağ gibi,elime aldım gal gibi.(davul)

 

Taştandır demirdendir. Yediği hamurdandır. Bütün dünyayı doyurur. Kendi doymaz nedendir.(Fırın)

 

Giydim bozu,gezdim düzü.Bir ağzı kırk gözü var.(Çarık)

 

Uzun oluk,suyu soluk.(Zurna)

 

Çam ağacını oyarlar.İçine tıntın koyarlar.Ağlama tıntınım ağlama şimdi kulağını burarlar.(Saz)

 

Hak yaratmış beş yemiş,beşi bir birini görmemiş. İkisi günde olmuş,üçü gün yüzü görmemiş.(Namaz)

 

Alvarda gel, yalvarda gel. Koklamadık gül alda gel.(Dünür)

 

Hey var getir var getir. Gelmezse yalvar getir. Yeni billur içinde kesilmeyen nar getir.(Kız)

 

 

TEKERLEMELER

 

Biz koştura koştura,siz eştire eştire,

 

Biz bal küpüne,siz katran küpüne,

 

Biz binelim yağız ata,siz binin uyuz ata,

 

Karşıdan kaz gelir,eti size az gelir,

 

Ne kolay soruyoruz,ne karşılık alıyoruz,

 

İyi açın gözünüzü, iyi ölçün sözünüzü,

 

Oyunumuz bir bilmecedir, gülmece güldürmecedir,

 

Karşıdan atlı gelir, çiftesi tatlı gelir,

 

Şimdi geldik taşlamaya, sizi biraz haşlamaya,

 

Hep şaşırıyorsunuz, aka kara diyorsunuz,

 

Bilemediniz, bilemediniz, bilmecemizi çözemediniz.

 

Üşüdüm üşüdüm üş oldum, bir torbada keş oldum.

 

Keşimi kedi aldı, bana bir tarak verdi.

 

Tarağımı çoban aldı, bana bir koyun verdi.

 

Koyunumu kurt aldı, o bana çarık verdi.

 

Çarığımı sara sara, indim bir ince suya.

 

İnce sudan kanlar akar, ikide bir bana bakar.

 

Büyüğüne selam verdim, küçüğü canımı yakar.

 

 

MANİLER

 

Dağ başları Kar mı dır?

 

Geçitleri Dar mı dır?

 

Tokat’ın Dilberleri

 

Geçilecek Yar mı dır?

 

 

 

Deryaya gelen beyler

 

Gurbet gönlü kim eyler

 

Tokat’tan ayrılmışım

 

İki gözüm kan ağlar

 

 

 

Tokat bir bağ içinde

 

Gülü bardağ içinde

 

Tokat’tan yar sevenin

 

Yüreği yağ içinde

 

 

 

Altın Yüzük var benim

 

Parmağımda dar benim

 

Şu Tokat’ın içinde

 

Kömür gözlü yar benim

 

 

 

 

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.