Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

CUMHURİYET DÖNEMİNDE AKSARAY


_asi_

Önerilen İletiler

CUMHURİYET DÖNEMİNDE AKSARAY

 

 

 

Cumhuriyetin ilk yıllarında (1920) yapılan ilk teşkilatlanmada, daha önce sancaklara bağlı olan mutasarrıflıklar vilayete dönüştürülmüştür. Aksa­ray Mutasarrıflığı da bu teşkilatlanma içerisinde müstakil vilayet yapılmıştır. O gün Aksaray Muta­sarrıfı olan Abdullah Sabri Karter ilk Aksaray Vali­si olmuştur. 1923 yılına kadar bu görevde kalan Karter 15 .11.1923’de görevi Ziya Günar’ a devret­miştir. Günar, 01.06.1932'de görevi Arif Hikmet Onatla bırakmıştır. Arif Hikmet Onat bu görevde iken T.B.M.M. tarafından çıkartılan 20.05.1933 gün ve 2197 sayılı "Bazı Vilayetlerin ilgası ve Ba­zılarının Birleştirilmesi Hakkında Kanun“la Aksa­ray kaza yapılmıştır.

 

Bu Kanunun 3. maddesine istinaden Aksaray, daha önce kendisine bağlı olan Arapsun (Gülşe­hir) kazası ile birlikte Niğde’ye bağlanmış, Şerefli Koçhisar ise Ankara'ya bağlanmıştır.

 

Aksaray, Cumhuriyetin ilk yıllarında sanayi hamlesine başlamış, ülkenin kalkınmasına o gün­kü şartlar içerisinde katkıda bulunmuştur. Bunun ilk örneklerinden bir tanesi, o günkü Aksaray me­busu Vehbi Çorakçılnın teşebbüs ve büyük gayret­leri ile Azm-i Milli Un Fabrikasıdır. Yine 1926'da henüz ülkenin üç-beş şehri elektrik enerjisi ile ay­dınlatılırken, kurulan Hidroelektrik Santrali ile şe­hir aydınlatması sağlanmıştır.

 

Milli Mücadele sırasında Kuvay-i Milliye Kuv­vetleri'ni destekleyen Aksaray, 344 evladını vatan uğruna şehit olmuştur. Son yıllarda terör örgütle­rince yapılan haince saldırılarda da 70'e yakın şehit vermiştir.

 

1933'de kaza olan Aksaray, bu yıldan sonra hak ettiği hiçbir yatırımdan faydalanamamıştır. Et­rafındaki köy hükmündeki kazalar gelişir, güzelle­şirken; Aksaray sürekli yerinde saymıştır. Türki­ye’nin karayolları ağının en can alıcı noktasında olmasına, tarih boyunca kulanılan kral yolu ve ipekyolunun tam üzerinde bulunmasına rağmen, ne büyük bir sanayi tesisi kurul­muş, ne de büyük yatırımlara sahne olmuştur.

 

1970'li yılların sonunda temeli atılan motor fabrikası Mercedes firmasına devredilmiş ve Oto­marsan adıyla 1980'li yılların ortasında faaliyete geçmiştir. Yine 1970'li yıllarada temeli atılan, bina­ları kurulan Et - Balık Kombinası öylece terkedil­miştir. Süt Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından küçük ölçekli bir Süt ve Mamülleri Fabrikası kurulmuştur.

 

 

 

Vilayet olduktan sonra süratle gelişen Aksaray nüfus ve sanayi açısından gelişimini sürdürmüştür.özellikle 2004 yılında kalkınmada öncelikli İllaer kapsamına alınmış, yakın bir zamanda havaalanına, şeker fabrikasına, organize sanayi bölgesine kavuşacaktır. Yine yıl­lardır daracık bir binada hizmet veren devlet has­tanesi yerine, 200 yataklı bir Devlet Hastanesi,

bunun yanında Sosyal Sigortalar Kurumu Dispan­seri yapılmıştır.

 

Şehir içi yolları, bulvarlı ve dörder şeritli hale getirilen Aksaray; içme suyu, kanalizasyon hiz­metleri ve yapılan yeni kamu ve özel binalarıyla da Onbinyıl öncesinde başlayan yerleşik yaşamın kesintisiz devamını sergilercesine modern bir şehir hüviyetine kavuşmuştur.

 

 

VİLAYET OLUŞUNUN TARİHÇESİ

 

 

 

1933 yılında çıkartılan bir kanunla kaza olarak Niğde’ye bağlanan Aksaray, bunu bir türlü kabul­lenememiştir. Çünkü nüfus bakımından, toprak bakımından, gelişmişlik bakımından bağlandığı Niğde Vilayeti'nden daha ön sıralardadır. Üstelik coğrafi konumu daha elverişlidir.

 

Niğde milletvekili olarak seçilip T.B.M.M'de görevalan her Aksaraylı, verdikleri kanun teklifle­ri ile vilayet olma arzularını bütün yurt sathına duyurmuşlardır. Bu konuda ilk büyük çalışma Niğde Milletvekili iken Oğuz Demir Tüzün tara­fından yapılmıştır. Oğuz Demir Tüzün, 01.04.1964 yılında verdiği bir kanun teklifi ile Ak­saray'ın tekrar vilayet olmasını dile getirmiştir. Meclis içişleri ve Bütçe Plan Komisyonunda görü­şülerek kabul edilmiştir. Ancak, Adana Milletveki­li Kemal Sarıibrahimoğlulnun muhalefet şerhiyle birlikte Millet Meclisine sunulan teklif, meclis dosyalarında öylece kalırken, 1971 yılında yapı­lan ikinci teşebbüs de sonuçsuz kalmıştır.

 

1987 genel seçımleri sonunda meclise Niğde Milletvekili olarak giren Aksaray milletvekilleri Raşit Daldal ve Mahmut Öztürk’de aynı konuda çalışmalar yapmışlardır. Verdikleri kanun teklifleri ile Aksaray'ın il yapılmasını istemişlerdir. Millet Meclisinde görüşülen ve kabul edilen tasarı 15.06.1989 gün ve 3578 sayı ile kanunlaşmış ve Aksaray 56 yıl sonra tekrar eski günlerine kavuş­muştur.

 

 

AKSARAY ADI NEREDEN GELMiŞTiR?

 

 

Tarihte kurulan her köyün, her şehrin adının is­ter gerçek olsun, ister rivayet, isterse efsane bir hi­kayesi vardır. Aksaray'ın da adı hakkında bir çok rivayet, bir çok efsane anlatılır. Aksaray’ın adının ilk olarak I. Hattuşili ye ait eski Hitit metinlerinde geçen “Nenessa (Nenossos) olduğu sanılmaktadır.M.Ö. 718 yılında Yeni Asur kralı II.Sargon vergi vermeyi durduran ve Muşkili Mita (Frig kralı Midas) ile Kargamış Kralı Pisiris ile işbirliğine giren Şinukhtulu Kiaki’ye karşı Tabal seferi başlatmıştır. Aksaray İli yakınlarında olduğu düşünülen bu kentin adı, eski Asur metinlerinde Şinakhatum olarak geçmektedir.Sefer sonucunda Kiakki’nin egemenliği sona ermiş. Şinukhtu kenti Atunalı Kurti’nin yönetimine bırakılmıştır. Aksaray Merkezinde bulunan Hitit hiyeroğlifli stelde adeta Aksaray’ın Geç Hitit dönemindeki Şinukhtu kenti olduğuna desteklemektedir

 

Persler bölgeyi iş­gal ettiklerinde “Güzel atlar ülkesi” manasına ge­len “CAPPADOCIA” adını bu bölgeye vermişler­dir. “Garsaura” olarak bilinen Aksaray’a M.Ö. 42’de son Kapadokya Kralı Archelaos kendi adına atfen “Kolonea-Archelais” adını vermiştir. Orta Çağlarda, Bizans Döneminde bu adın “Taxara” şeklinde değiştiği izlenir. En eski Selçuknamelerde “Aksera, Aksara” sözcükleri kentin adı olarak kullanılmıştır. Aksaray’da büyük evliyalar yetişmesinden dolayı bir adı da “Dar-i Süleha” dır. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde bu kenti, “Piga Helena” olarak nitelemiştir.

 

“Aksaray” adına dair rivayetler şöyledir;

 

 

Dar-üs-Zafer

 

 

Haçlı seferleri sırasında II. Kılıçarslan başkent Konya dışında askeri bir üs kurmayı düşünür. Bu­nun için de günümüzdeki Aksaray'ı seçer. Şehri sağlam surlarla, medrese, cami, hastane, bedesten vb. kamu yapılarıyla süsler. Her zafer dönüşünde Aksaray'a uğrar, şenlikleri burada başlatır. Şehire de”Zafer Yurdu” manasında “DAR - ÜS – ZAFER” adını verir.

 

 

 

Dar-üs-Süleha

 

 

Kılıçarslan burayı o kadar çok sevmektedir ki, kötü ni­yetli kişilerin bu kente gireme­yeceğine dair bir ferman Çı­kartır. Suç işleyenin hemen başı vurulacaktır. Evliya Çele­bilnin anlattığına göre bu amaçla sarayın giriş kapısının iki yanına tunçtan iki aslan heykeli yaptırır. Bunlar şehre

gözcülük eder, kötü niyetli ki­şiler kente girdiklerinde aslan­lar ağızlarından çıkardıkları alevlerle onları yakar, kül ederler. Bu yüzden iyilerin, doğruların, salihlerin yaşadığı Aksaray'a "iyilerin yurdu", "Salihlerin yurdu" anlamına gelen "DAR - ÜS - SÜLEHA" adı verilmiştir.

 

 

 

Ah Saray - Aksaray

 

 

Bir zamanlar Selçuklu sultanlarından birinin çok sevdiği kızı hastaIanır. Ülkenin tüm hekimle­ri saraya çağırılır, ama hastalığın sebebi anlaşıla­maz. Kızın “Ah Saray” iniltileri odalarda yankı­lanmaktadır. o sırada saraya derviş kılıklı bir adam gelir. Sultan‘dan izin alıp hastayı görür, konuşturur, nabzını dinler.Sevda kelimeleri geçtikçe kızın nabzının hızlandığını görür. Kızın kime sevdalı olduğunu, onun nerede yaşadığını öğrenir.Kız saraydan kurtulup sevdiğine kavuşamayacağını düşündükçe “Ah Saray” diye inlemektedir. Derviş, sultanın huzuruna çıkar. Sultana:

 

- Sultanım gözdenizin kurtulmasını ister misi­niz? diye sorar. Sultan:

 

- "Evet, onun yaşaması, benim yaşamamdır," der. Derviş öğrendiklerini Sultana anlatır, hastalı­ğın dermanının iki sevdalının evlendirilmesi olduğunu söyler.

 

Rivayetlere göre delikanlıyı buldurtur, getirtir. Düğün, dernek kurulur. Bundan sonra “Ah Saray” iniltileri “AKSARAY"a dönüşür.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.