Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Karaman gelenek görenekleri


_asi_

Önerilen İletiler

KARAMAN GELENEK GÖRENEKLERİ

Karaman Düğün Gelenekleri

Karaman ilinin coğrafi yerleşiminde yaşayan insanların örf ve adetlerinin çeşitliliği, düğün geleneklerinde de kendisini göstermektedir. Bir yörede çok ayıp sayılan bir adet diğer yöremizde alışılagelmiş ve normal sayılmakta, hatta yapılmadığında ayıplanmaktadır. Çünkü Karaman'ın çeşitli yörelerinde Çerkez'den, Tatar'a, Türkmen'den Yörük'e, Muhacir'den yerliye kadar çok çeşitli Türk boyları yaşamaktadır. Bu nedenle kız isteme, söz kesme, nişan ve düğün gibi merasimlerin geleneklerimizdeki farklılıkları normaldir. Ancak biz bu gelenekleri anlatırken ilin genelinden söz ederek ilçe, köy ve yöreleri ayırmadan adetleri aktarmaya çalışacağız. Düğün geleneklerimizi de kız isteme, söz kesme, nişan ve düğün başlıklarında ele alıp konuları teker teker özetleyeceğiz.


KIZ İSTEME:

Genellikle oğlanın veya oğlanın ailesinin görüp tanımadığı ve beğendiği kızın ailesine, oğlan tarafından kadınlar giderek ağız yoklaması yaparlar. Bu arada kızın ve kız evinin tertip düzenine hizmetine ve saygısına da dikkat edilir. Kız tarafının olumlu davranması ve oğlan tarafının da kızı ve gidişatı uygun görmesi halinde oğlan tarafının büyükleri erkekler ve kadınları kız evine kızı istemeye giderler. İlin çeşitli yörelerine göre kız istemede ve davranışlarda çeşitli usuller görülür. Bunlardan bazıları:

Kız istemede sözü bitirinceye kadar araya soğukluk girmesin diye su içilmez.
Kız tarafı kızı vermek istemezse ön görücülere iyi davranmaz, ayakkabılarını çevirmezler.
Kız tarafının gönlü olmaması halinde oğlan tarafı tekrar gelirse kız evinden: "Bir daha gelmeyin, pencereden atarız" denir.
Söz kesildikten sonra kız ile oğlan karşılıklı olarak oynar.
Kız istenirken "Damızlık almaya geldik", "Bir emanetimiz var veriri misiniz" denir.
Bazı köylerde de köyden kız alıp vermezler, dışarıdan alıp dışarıya verirler.
İstenecek kızın akranı veya bu işi iyi bilen bir kadın tarafından ağzı aranır. (Gönlü olup olmadığı araştırılır)
Kızın gönlü olması ve görmeye gidenlerin de kızı beğenmesi halinde istemeye giden büyüklerin sözcüsü "Kızınızı Allah'ın emri, Peygamber'imizin kavli ile oğlumuza istemeye geldik, ne dersiniz?" diye istenir. Kız tarafının söz keseni (büyüğü) de cevap verir. Cevap olumlu olursa söz kesmeye geçilir. Ev sahibi "Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz, Allah yazdıysa olur İnşallah" der. Eğer uygun görmezlerse de münasip bir dille "Nasibinizi başka bir yerde arayınız" denir. Bazende mühlet isteyip, bir düşünelim, taşınalım, danışalım" denir. Kız verilecekse "ağız tadını gönderin" denir. Oğlan tarafı da ağız tadını getirerek söz kesilir.
Kızlar genelde 17-20, erkekler 18-25 yaşları arasında evlenirler. Dinimizin kesin bir yasağı olmaması nedeniyle, Türkiye'nin her tarafında olan akraba evliliğine ilimizde de rastlanmaktadır. Ancak bazı köylerde kesin tavır vardır. Aynı köyden ve akrabalardan kız alınıp verilmez. Düğünlerde resmi nikahın yanında kesinlikle dini nikahta kıyılır. Nadiren çıksa da dini nikahın gereklerine uymayacak yapıda olsalarda çevreden çekinmeleri ve adet olması sebebiyle dini nikahsız evliliğe rastlanmaz. Nişan, düğün gibi merasimler isteğe göre çalgılı veya mevlitli yapılmaktadır. İster mevlitli ister çalgılı olsun mutlaka yemek verilir.
Bazı yörelerimizde canlılığını sürdüren adette de; önce oğlan anası istenecek kızın evinden bir tabak ödünç tuz ister ve bu tuzu bir canlı malına yedirir. Eğer tuzu yiyen mala bir kaza olursa uğursuzluk sayılır ve o kız istenmez.
Şayet hiçbirşey olmazsa oğlanın annesi babası kızın evine giderek dünürlük yaparlar.
Bazı köylerimizde Salı ve Çarşamba günleri kız istemeye gidilmez. Bu günlerin uğursuzluk getireceğine inanılır.
SÖZ KESME:

Kız istemede kız tarafının büyüğü kızı verdiklerini beyan ederse, oğlan tarafı gelin için alınacakları çoğu zaman bir pazarlık havasında konuşurlar. Geline takılacak takılar, ziynet eşyaları ve diğer alınacaklar görüşülür. Takılar, ziynet ve ev eşyaları, manifatura, tuhafiye ve konfeksiyondan alınan malzemelere ve hediyeliklere "Kalın Bozma" denir. Söz kesme genellikle kız istemeden sonra yapılır. Nişan ve düğün tarihi tesbit edilir. Hoca tarafından Kur'an okunur ve dua edilir. Sözü tatlıya bağlanmasının işareti olarak da tatlı (Lokum, çikolata v.b.) yenir. Söz kesildikten sonra ikinci bir gelişte bir takı getirilir. Ütünün ucuna bağlanır. Nişana ve düğüne davet ederken davet edilene "okuntu" denilen hediye gönderilir. Söz kesme, genellikle her iki tarafın aile büyükleri arasında olursa da kız verildikten sonra söz kesildiği çevreye duyurulur. Bazı yörelerde kız ve oğlanın sözlü olduklarını belirtir işaretleri olur ve bu işareti taşırlar. Kızda kenarında bir altın olan pullu yazma bulunur. Başlık parası adeti hemen hemen kalkmıştır. Halen devam eden bazı köylerde başlık parası kilimin altına konulur.

NİŞAN :

Bazı yerlerde beraber olmakla birlikte, ilin her yöresinde genellikle kadın-erkek, kız ve oğlan tarafının davetlileri ayrı ayrı toplanır. Erkekler tarafında sohbet edilip çay içilir ve oğlana yüzük takılır. Dua edilerek dağılınır. Kadınlarda kendi aralarında eğlenip oynarlar. Son zamanlarda kadınlar arasında mevlitli nişanlar yaygınlaşmaya başlamıştır. İlimizin çok az yöresinde içkili olarak yapılan merasimde olmaktadır. Fakat, her yönden sakıncalı olan bu adet terkedilmektedir. Nişan ile düğün arası genellikle çok uzun olmaz. Bazı yerlerde ise 1-2 yıl beklenir. Nişan ile düğün arasına kurban bayramı girerse damat geline bir koç hediye alır. Süsleyerek davul zurna eşliğinde kız evine götürülüp verilir. Nişan'da söz kesmede konuşulan takılar takılır. Kız orada bulunan büyüklerin elini öper. Oğlan tarafında da sağdıçla damat beraberce el öperler. Damadın ayakkabısı saklanarak para alınır. Bazı köylerimizde 1. gün kız evinde 2. günde oğlan evinde toplanılır, eğlenceler düzenlenir. Köylerde nişan büyük evlerin avlularında, okul bahçesinde yapılır. Nişan'dan sonra el öpme anında para takılır. Bazı köylerimizde de kız ve oğlan için yapılan nişan merasimleri ayrı ayrı günlerde yapılır. Önce kızın nişanı yapılıp yüzüğü takılır. Birkaç gün sonra da kız tarafı oğlan evine varıp damadın yüzüğünü takar böylece nişan kesinleşmiş olur. Bazı köylerimizde nişan düğünle bir yapılır. Oğlan evi, nişana, nakışlı bir heybeye nişan hediyelerini koyarak gider. Bazı köylerde nişan, düğün gibi masraf gerektirecek merasimlere gerek kalmadan, kızla oğlanın kaçmalarıyla son bulmaktadır. Daha sonra komşuları akrabaları bu iki tarafın arasını bularak anlaştırırlar.

DÜĞÜN:

Ekseriyetle kına gecesinde yapılır. Bazı yörelerde gelin kınadan sonra gider. Bazı yörelerde de ertesi gün gelin alma merasimi yapılır. Düğünler ve kına geceleri ilimizde belirli bir kesim dışında kadın erkek, ayrı ayrı toplanarak yapılır. Kadınlar için ekseriyette salon tutulur. Kadınlar kendi aralarında oynarlar. Bazılarında mevlitli sohbetli olarak kına geceleri ve düğün yapılır. Kına, önce erkeklerde yakılır. Damat ve sağdıçın avucuna dua, tekbir ve salavatlarla yakılır. Dua edilen kınanın kalan kısmı kadınların olduğu yere götürülerek geline de kına yakılır, gelin ağlatılır. Köylerimizde düğüne çevre köyler de davet edilir. Düğün evine bayrak dikilir. Bayrak, Pazartesi günü dikilir, Perşembeye kadar kalır. Gelin, gündüz alınacaksa silah ata ata gidilir. Ata bindirilerek getirme hemen hemen kaybolmak üzeredir. Gelin kendi evinden çıkarken de, oğlan evine girerken de dua edilir. Bazı köylerimizde damat traşı merasimle yapılmaktadır. Yine bazı köylerde gelin, mezarlık ve camiin etrafı dolaştırılır ve oğlan evine o şekilde götürürler. Düğünden bir gün önce gelin evi süslenir. Düğünden bir hafta sonra gelinle damat akrabalarına el öpmeye çıkarlar. Gelin ve damat ile gelin sandığı para verilerek kurtarılır. Kınadan sonra oğlan tarafından damada kefil istenir. Damat tarafından köyün ihtiyacı veya çevredeki camii, okul, kurs gibi yerlere yardım sözü alınır.

Gelin süslenir, gelinlik giyer, babası kızın beline kuşağı bağlar. Gelin; kardeşleri, anası ve akrabaları ile helalleşir, el öper. Gelin götürülürken, gelinin yakını bir kadın ile damadın yakını bir erkek arabaya biner. Giderken yolları sık sık kesilir. Yolu kesene para verilir. Gelin oğlan evine gelince inmez. Kayınvalide ve kayınpeder, mal bağışlar ondan sonra iner. Eve damat ve gelin kolkola girerler. Evde, damat gelinin yüzünü açtıktan sonra düğüne katılanların elini öperler. Damat ve sağdıç yatsı namazına camiye giderler. Namazdan sonra dua edilerek damat eve katılır. Çoğu yerlerde gelin alınması perşembe veya pazar günü yapılır. Bazı yörelerde de gelin alma, bağ ve bahçeye (Kayınpeder ile beraber) gidildiğinde geldikten sonra içeriye girmez. Kayınpeder bir yer veya ağacı geline bağışlar, gelin böylece içeri girer. Bazı yerlerde gelin eve gireceğinde damadın evinin damında durup gelinin etrafında buğday, çerez ve para gibi şeyler atar.

Bazı yörelerimizde gelin eve girerken kurban kesilir. Gelin kurbanın kanına basarak içeri girer. Bunun manası da gelinin kocası için kurban olmaya razı olduğuna işarettir. Bazı yerlerde de kova içine doldurulmuş şerbeti teperek, yeni evine girer.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 6 yıl sonra...
  • 7 ay sonra...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.