Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Konya Anıtları


_asi_

Önerilen İletiler

KONYA ANITLARI

 

ATATÜRK ANITI (Meram)

 

00106140.jpg

Konya Ferit Paşa Caddesi’nde, Gazi Lisesi’nin karşısında Atatürk Anıtı bulunmaktadır. Konya Valisi Muammer Bey’in öncülüğünde 1917 yılında bu anıtın kaidesi Mimar Muzaffer’e (1881-1920) Tarım Anıtı olarak yaptırılmıştır. Anıtın kaidesi beyaz mermerden olup, Osmanlı mimarisinden yola çıkılarak hazırlanmıştır. Kaidenin dört köşesinde niş içerisine alınmış sivri kemerlerle dini yapıların portallerinin küçük bir örneği burada uygulanmıştır.

Sonraki yıllarda Konya Belediye Başkanı Kazım Gürel’in öncülüğünde Avusturyalı Heykeltıraş Heinrich Krippel’e (1883-1945) yaptırılmıştır.

 

Heykel tunçtan olup, 29 Ekim 1926’da Tarım Anıtı’nın üzerine yuvarlak mermer platforma yerleştirilmiştir. Burada Atatürk sol elinde kılıcını ve sağ elinde de buğday başağını tutarak üniformalı olarak tasvir edilmiştir.

 

 

 

ŞEHİTLER ANITI (Karatay)

 

00110223.jpg

Alaaddin Tepesi’nin doğu yönünde Konya belediyesi’nin karşısında bulunan Şehitler Anıtı, Korgeneral Cemil Cahit Toydemir tarafından İstiklal Savaşı şehitlerinin anısına yaptırılmış ve 1 Ocak 1936’da açılmıştır.

 

Anıt Gödene ve Sille’den getirilen kesme taştan yapılmıştır. Dikdörtgen bir kaide üzerinde dört yuvarlak sütunun ortasında yükselen büyük bir sütundan meydana gelmiştir. Anıtın iki yönüne de “Türk çocuğu senin ve yurdun için can veren ulu şehitlerini unutma” yazılıdır.

 

 

 

EFLATUNPINAR HİTİT ANITI (Beyşehir)

 

00106141.jpg

Konya Beyşehir ilçesinde bulunan Eflatunpınar Anıtı’nı ilk kez W.J.Hamilton 1849 yılında görmüş, ardından F.Sarre, J.Garstang ve Prof Dr. Muhibbe Darga tarafından yayınlanmıştır. Bu anıtın tarihlendirilmesini Hitititologlar MÖ.XIII.yüzyıl olarak belirtmektedir.

 

Beyşehir Gölü’nün doğu kıyısında bulunan bu anıt bir su kaynağı kenarında dikdörtgen taşlar üzerine kabartmalar halinde yapılmıştır. Hitit sanatında kaya yüzeylerine işlenen ilk örneklerden birisidir. Anıtın yapılmasında on altı adet dikdörtgen taş bloklarından kuzeyde bir ön cephe oluşturulmuştur. Her taşın üzerine de ayrı bir figür işlenmiştir. Bu figürlerin ayrı ayrı anlamları vardır. Figürler en üstte büyük bir kanatlı güneş kursu altında toplanmıştır. Anıtın ortasında bir tanrı ve tanrıça figürü bulunmaktadır. Her ikisinin arasında ve yanlarında ikişer tane demon (cin) altında boğa ve aslan başlı bir grifon bulunmaktadır. Ellerini yukarıya kaldırmış tanrı ve tanrıçalar ile güneş kursunu taşıyan figürler görülmektedir. Cephenin her iki dış kenarında ve üstünde daha büyük iki demon bulunmaktadır. Onlar da büyük cephenin genişliğini kaplayan, tek bir taş blok üzerine işlenmiş büyük kanatlı güneş kursunu taşımaktadır. Böylece meydana gelen bütün figürleri içerisine alan Aedicula içerisinde baş figürler korunmaktadır. Oturan tanrıçanın güneş kursuna benzeyen başlığı, bunun bir güneş tanrıçası olduğuna işaret etmektedir. Büyük olasılıkla erkek tanrı da Güneş Tanrıçası’nın eşi Fırtına Tanrısı’dır.

 

Konya Müze Müdürlüğü 1996 yılında bu anıt çevresinde kazı çalışmaları yapmış, bu çalışmalar sonunda anıtın 3.34x3.00 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı bir havuzun bir bölümünü oluşturduğunu ortaya koymuştur. Müzenin 1998 yılında yapmış olduğu çalışmalarda da anıtın alt kısmında beş adet daha kabartması olduğu tespit edilmiştir.

 

 

İVRİZ KAYA ANITI (Halkapınar)

 

00106128.jpg

Ereğli’nin 17 km. uzağında, İvriz Köyü (Aydınkent) sınırları içerisinde, İvriz Çayı’nın kaynağının kenarında, kaya üzerine yüksek kabartma olarak Geç Hitit Krallık Çağı’nda (İ.Ö.1180-700) yapılmıştır. Kabartma M.Ö. 800 yıllarında da bu bölgenin, Tuvana ülkesinin en görkemli krallarından Var-pa-la-was tarafından yaptırılmıştır. Bu anıt ilk kez XIX.yüzyılda gezginlerin yazıları ile Hititoloji literatürüne girmiştir.

 

Aramileşmiş Geç Hitit sanatının en önemli yapıtlarından olan anıt 4.20x4.20 m. ölçülerinde olup, aynı zamanda Aramî, Asur ve Fryg etkilerinin görüldüğü Tuvana Krallığı’ndan günümüze gelebilmiş bir eserdir. Anıtta, Fırtına Tanrısı Tarhundas ile bölgenin kralı Varpalavas tasvir edilmiştir. Krala göre daha büyük ölçülerde tasvir edilen Tarhundas, ellerinde başaklar ve üzüm salkımı tutmaktadır. Böylece Tarhundas’ın aynı zamanda bolluk ve bereket tanrısı olduğu da anlaşılmaktadır. Tanrının karşısındaki kral ise daha küçük ve dua eder durumda tasvir edilmiştir.

 

Giysiler de Geç Hitit sanatının özelliklerini yansıtmaktadır. Özellikle tanrı figürü kuvvetli bir insan görünümünde olup, kol ve bacak adaleleri ile dikkati çekmektedir. Prof.Dr.Muhibbe Darga’ya göre; üzerinde dizlerini açıkta bırakan kısa kollu, vücuduna yapışık bir giysi vardır. Fryg madeni kemerine benzeyen kemeri, uçları sivri ayakkabıları, üç sıralı boynuzla bezeli başlığı, saç ve sakallar dönemin karakteristik özellikleridir. Kral Varpalavas, geometrik motifli, eteği püsküllü uzun bir giysi ile ucu saçaklı manto giymiştir. O döneme göre başlığı biraz farklı olup, boncuk dizileri ile süslenmiştir. Kralın küpesi, iri boncuklu kolyesi, bilezikleri de Aramî takılarına benzemektedir. Her iki figürün arasındaki hiyeroglif bir yazıda ; “Ben hakim ve kahraman Tuvana Kralı Varpalavas sarayda bir prens iken bu asmaları diktim, Tarhundas onlara bereket ve bolluk versin” denilmektedir. Kral Varpalavas, yöredeki Hitit ve Luwi kökenli halk için bu anıtı yaptırırken tanrı ve kral ilişkilerini simgesel olarak gözler önüne sermiştir.

 

İvriz Anıtı’ndan yaklaşık bir saatlik mesafede bulunan Ambar Deresi Vadisinde 4.40x2.20 m. ölçüsünde buna benzer şekilde işlenmiş bir başka kaya kabartması daha bulunmaktadır. Burada da büyük boyda Tanrı Tarhundas ile karşısında dua eder konumda Kral Varpalavas görülmektedir.

 

 

FASILLAR ANITI (Beyşehir)

 

00106129.jpg

Konya Beyşehir ilçesi Fasıllar Köyü’nün güneyinde, bir tepenin yamacına bırakılmış bu anıt, büyük olasılıkla 50 km. uzaklıktaki Eflatunpınar’a götürülemeyerek burada bırakılmıştır. Dünyanın en büyük kaya anıtlarından biri olan Fasıllar Anıtını ilk kez R.Ramsey yayınlamıştır.

 

Yaklaşık 70 ton ağırlığında bazalt taşından tek parça blok üzerine yapılmış olan bu anıtın Hitit taş ocağına yakın bir yerde bulunması anıtın başka bir yer için yapıldığını göstermektedir. Anıtın bazı yerlerinin son derece ayrıntılı, bazı yerlerinin ise kaba şekilde işlenmiş oluşu, onun uzaktan görülecek şekilde yapıldığı izlenimini vermektedir.

 

Anıt üzerinde bir tanrı, iki aslan ve ikinci derecede bir tanrı daha işlenmiştir. Burada tanrı bir ayağını aslan üzerine, diğer ayağını da küçük tanrının üzerine basmıştır. Bu küçük tanrının Dağ Tanrısı olduğu sanılmaktadır. Dağ Tanrısı’nın yanında bir aslan tasvirine yer verilmiştir. Bu anıtın üzerindeki figürlerin Eflatunpınar’daki figürlere, Alacahöyük’teki orthostatlara benzerliği dikkate alınacak olursa anıtın, IV.Tutalia (1250-1220) döneminde yapıldığı sanılmaktadır.

 

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.