Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Niğde Manastır ve Kiliseleri


_asi_

Önerilen İletiler

Niğde Manastır ve Kiliseleri

 

GÜMÜŞLER MANASTIRI(Merkez)

 

00145405.jpg

 

Niğde ilinin 8 km. kuzeydoğusundaki Eski Gümüşler Köyü’nde günümüze iyi bir durumda gelebilen Gümüşler Manastırı tüf kayalıklar içerisine oyularak yapılmıştır. Bu manastır içerisindeki fresklerin Ihlara ve Göreme Kaya Kiliseleri ile karşılaştırılması sonucunda, bu manastırın XI.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.

 

Manastırın içerisine 7 m. uzunluğunda, üzeri tonoz şeklinde oyulmuş bir geçit ile girilmektedir. Bu geçidin iki yanında açılmış birer kapı ile kayalara oyulmuş iki odaya girilmektedir. Bu geçitten 14.00x14.00 m. ölçüsünde kare şeklinde ve çevresi dik kaya duvarları ile çevrili bir avluya geçilmektedir. Avlunun kuzey duvarında kayalara oyularak yapılmış ve birbirlerine yuvarlak kemerlerle bağlanmış 9 sütun dikkati çekmektedir. Bu sütunların kemerlere yakın yerlerine de spiral ve geometrik motifler işlenmiştir. Kuzeydoğudaki kemerlerin içerisine de bir niş şeklinde Malta haçı işlenmiştir.

 

00145413.jpg

 

Avlunun batı ve doğu duvarlarına güvercinlikler oyulmuştur. Buradaki kapılar ise, manastırda yaşayanların günlük yaşamlarında yapılan işlere ayrılan odalara açılmaktadır. Avlunun kuzey duvarı üzerinde de kemer dizilerinin ortasındaki bir kapıdan başka bir odaya geçilmektedir. Manastırın asıl kilisesine kuzeybatıdaki kapı boşluğundan girilmektedir.

 

Haç planlı olan kilisenin 5.50x3.50 m. ölçüsünde tonozlu bir narteksi vardır. Toprak zeminli ön narteksin olduğu yerde, yere gömülmüş birkaç büyük küp dikkati çekmektedir. Buradan bir kapı boşluğu ile asıl nartekse geçilir. Burası yuvarlak tonozla örtülmüş, duvarlar birbirlerine kemerlerle bağlanmış yalancı sütunların üzerine oturtulmuştur. Bezeme olarak kırmızı ve siyah çizgiler alternatifli olarak sıralanmıştır. Bunlar yer yer yılankavi şekilde olup, değişik bir görünüm ortaya koymuştur. Kilisenin naos kısmı yaklaşık 5.00x5.00 m. ölçüsünde olup, burası da kayalara oyularak oluşturulmuştur. Naosta dört kalın sütun üst örtüyü taşımaktadır. Üzerine sembolik bir kubbe yapılmıştır. Kilisenin doğusunda büyük, yanlarında da küçük birer apsisi vardır. Kilisenin kuzey duvarındaki bir kapı boşluğundan ise içerisinde iki mezarın bulunduğu bir odaya geçilir. Bu odaya bitişik ikinci odada da yine bir mezar bulunmaktadır. Bu odanın doğu duvarına da küçük bir apsis oyulmuştur. Batı duvarının iki yanında da küçük bölümler halinde mezarlara yer verilmiştir.

 

00145415.jpg

 

Kilise duvarları, kapı boşluklarının çevreleri zengin fresklerle bezenmiştir. Buradaki kırmızı ve koyu yeşil renkteki koyu zeminlere yapılan figürlerde çeşitli renkler uygulanmıştır. Kuzey duvarında oturur durumda Meryem tasvir edilmiştir. Kucağında ise Çocuk İsa görülmektedir. Bu kompozisyonun altında St.Joseph, Mea ve Salome yeni doğmuş olan İsa’yı yıkamaktadır. Bu kompozisyonların üzerinde Hz.İsa’nın doğuşunu müjdeleyen melekler, kaya üzerinde Çoban Sator, ihtiyar biri, genç Arepo resmedilmiştir.

 

Kilisenin ortadaki büyük apsisinde Hz.Meryem kilisenin önde gelen kişileri arasında dua eder şekilde görülmektedir. St.George, St.Gregory, St.Basil, St.Jason, St.Athenogenes ve St.Nicolas ayakta ellerinde İncil tutarak tasvir edilmiştir. Bu tasvirlerin üzerinde de 12 havarinin belden yukarı tasvirleri bulunmaktadır. Apsid yarım kubbesinde Hz.İsa, Hz.Meryem, Başmelek Michael, St.John ve Gabriel resmedilmiştir. Kuzeydeki nişte ise Hz.İsa’yı kucağında tutan Meryem görülmektedir.

 

00145416.jpg

 

Avlunun kuzey duvarından girilen üstteki odanın duvarları da fresklerle bezenmiştir. Buradaki fresklerin konusu diğerlerinden farklıdır. Bu bölümde Eshopos’un hayvanlarını konu alan hikâyelere yer verilmiştir.

 

Manastırın duvarları çıra ve yağ kandillerinin islerinden ötürü siyah bir tabaka ile kaplanmış, Kültür Bakanlığı, Niğde Müze Müdürlüğü tarafından 1962 yılından sonra başlayan çalışmalarla fresklerin temizliği, dökülen kısımların restorasyonu yapılmıştır. Fresklerin konservasyonunun büyük bir bölümü Michael Gough başkanlığında bir İngiliz heyeti tarafından 1964-1965 yıllarında yapılmıştır.

 

 

 

SOKUBAŞI RUM KİLİSESİ (Bor)

 

Niğde ili Bor ilçesinde bulunan Sokubaşı Rum Kilisesi XIX.yüzyılın sonlarında yapılmıştır. Burada yaşayan Rumların göç etmesinden sonra da kendi haline terk edilmiştir.

 

Kesme taş ve moloz taştan yapılan kilisenin önünde bir narteks bölümü vardır. Bu narteksi sekiz taş ayak taşımaktadır. Dışarıya yarı açık olan bu narteks günümüzde duvarlarla bölünmüş ve dükkân haline getirilmiştir. Kilisenin içerisi iki sıra halinde üçer sütunla üç nefe ayrılmıştır. Bu neflerin üzeri içten tonoz, dıştan da kırma çatı ile örtülmüştür. Ayrıca çatının üzerine taş plaklar halinde kaplamalar yapılmıştır. İbadet mekânının ortasında dışarıdan belli olmayan küçük bir kubbe bulunmaktadır.

 

 

 

ERMENİ KİLİSESİ (Bor)

 

Niğde ili Bor ilçesi Orta Mahalle’de bulunan bu kilise XIX.yüzyılın sonlarına doğru yapılmıştır. İlk yapılışında tek katlı ve üzeri çatılı olan bu kilise yöredeki Ermenilerin göç etmesinden sonra özel bir kişinin mülkiyetine geçmiştir. Üst örtüsü kaldırılarak üzerine Cıgızlar Evi denilen bir kat eklenmiştir. Kilisenin cephe görünümü orijinalliğini büyük ölçüde yitirmiş, ancak ahşap kapısı, içerisindeki bazı bezemeleri günümüze kadar gelebilmiştir. Bu bezemelerde barok üslubun özellikleri açıkça görülmektedir.

 

Kilisenin ibadet mekânının ortasında dört sütun bulunmaktadır. Apsisi dışarıya taşkın olmayan biri büyük, ikisi küçük yuvarlak niş şeklindedir. Kilisenin ahşap orijinal kapısı kartuşlara ayrılmış ve bunların içerisine bitkisel, girift motifler yerleştirilmiştir.

 

 

 

CONSTANTİNUS VE HELENA KİLİSESİ (Merkez)

 

Niğde il merkezinde, Niğde-Kayseri karayolunun üzerinde, çukur bir arazide bulunan kilise kalıntısının Constantinus ve annesi Helena adına yaptırıldığı sanılmaktadır.

 

Kilisenin temel ve apsid kalıntıları günümüze gelebilmiştir. Moloz taştan ve tuğla hatılı olarak yapılan kilise üç nefli bir bazilika planındadır. Naos iki sıra paye ile üç nefe ayrılmıştır. Üst örtüsünü belirleyecek bir kalıntıya rastlanmamakla beraber, kırma çatılı olduğu sanılmaktadır. Apsis dışarıya taşkın yuvarlak bir niş şeklinde olup, iki yanında diakonikon ve protesis hücreleri bulunmaktadır. Apsis üzerinde bozulmuş olmalarına rağmen fresk izleri görülmektedir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.