Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Çorum tarihi


_asi_

Önerilen İletiler

Çorum İli, tarihin derinliklerinden günümüze dikkate değer izler taşıyan bir bölgedir. Her tarafında en eski tarihlerden bu güne kadar gelmiş değişik medeniyetlere ait katıntılara rastlanır. Hititler Anadolu egemenliğine bu bölgeden başlamışlardır.

Bölgede bu uygarlık kalıntıları bitişik veya üst üste bulunmaktadır. Bir Hitit höyüğü yanında bir Frig, Roma, Bizans devri mezarı veya taban mozaikleri, diğer yanda Selçuklu Kervansarayına ait yıkınt yerleri ve onun yanında Osmanlı eserleri:ne rastlamak mümkündür.

Çok sayıda tarih öncesi devrin en belirgin özelliğini taşıyan tabii ve yapma mağaralar mevcuttur. Yazılı tarih öncesi ve sonrası uygarlıkların kalıntıları, yapılan kazılarla gün ışığına çıkmakta ve Çorum bölgesinin uygarlık tarihinde eski bir medeniyet merkezi olduğunu göstermektedir.

 

 

 

İSLAM ÖNCESİ ÇORUM

 

Çorum bölgesi, tarihi ve kültürel açıdan günümüzden 7000 bin yıl öncesine kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Bölgede sırasıyla Kalkolitik (Taş), Eski Tunç Çağı, Asur Ticaret kolonileri, Hitit, Frig, Helenistik, Galat, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserlere rastlanmaktadır.

 

 

 

Paleolitik ( Yontma Taş ) ve Neolitik ( Cilalı Taş ) Devirler

 

Dağınık bir şekilde ve az sayıda olan bazı taş aletler, bu bölgede belki Yontma Taş Çağı (Paleolitik) insanın da yaşamış olduğunu gösterir. Yine bu çevrede bulunan münferit buluntular, Çorum İli'nde Cilalı Taş Devri'nde (Neolitik) de bir iskanın varlığını gösterir. Yeni yapılacak ve yapılmakta olan arkeolojik kazı ve araştırmalar, bu çağlara ait aydınlatıcı bilgi ve eserleri meydana çıkaracaktır.

 

 

 

Kalkolitik Devir ( Taş Çağı ) M.Ö. 5000-3000

 

Bu bölgede şimdiye kadar rastlanan en eski yerleşme yerleri, Maden_Taş Çağı (Kalkolitik) diye bilinen zamana aittir. Bu devir eserlerine Alacahöyük, Büyük Güllücek, Kalınkaya, Pazarlı, Kuşsaray ve Boğazköy civarında rastlanmış; bina kalıntıları, seramik, taş ve kemik aletler gibi pek çok eserler bulunmuştur. Bunlar Çorum, Alacahöyük, Boğazköy ve Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzelerinde teşhir edilmektedir.

 

 

 

Eski Tunç Devri ( M.Ö. 3000-2000 )

 

M.Ö. 3. binde başlayan Eski Tunç Devri iskanlarının Çorum İli'nde yaygın bir şekilde olduğu görülür. Bu devirde çeşitli madenler bol miktarda kullanılmaya başlanmış, küçük şehir beylikleri kurulmuş ve bu şehirlerin etrafı surlarla çevrilmiştir. Alacahöyük bunların en önemlisidir. Alacahöyük'ün Eski Tunç Çağı'ndaki zenginliği, yalnızca hayvan yetiştirilmesi ve yüksek ziraatle izah olunamaz. Alaca, Karadeniz'i

Akdeniz'e ve Ege havzasını Kuzey Doğu Anadolu ile İran yaylasına bağlayan yollar üzerindedir. Samsun'dan Çorum ve Sinop'tan iskilip hattı ile gelen yol Delice ve Kanak boylarını aştıktan sonra, Kayseri'ye ve ordanda Kilikya geçidini geçerek Mersin'e ulaşır. Ege'den Ankara'ya uğrayarak geln yol da Kalecik, Sungurlu ve Höyüğe uğradıktan sonra Boğazlıyan yolu ile, Kayseri'ye yahut Sivas - Kangal yolu ile Malatya'ya, Sivas - Erzincan - Erzurum yolu ile İran yaylasına ulaşır.

Bu Çağda Alacahöyük'te, Çorum ve çevresinde yaşayan kavmin adı, daha sonraki çağın yazılı belgelerine göre, Hatti olarak bilinmektedir. İlimizde pek çok örneklerini bulduğumuz Eski Tunç Çağı İskanlarına Alacahöyük'ten başka, Boğazköy, Eskiyapar, Kalınkaya, Pazarlı, Kuşsaray, Güzelcedere, Elvançelebi vs. gibi merkezlerde de rastlanmıştır.

 

 

 

Assur Ticaret Kolonileri Çağı ( M.Ö. 1950-1850 )

 

M.Ö. II. binin başlarında Mezopotamyalılar, Assur Devleti'nin öncülüğünde zengin Anadolu ile büyük ticari ilişkilere giriştiler. Bu ilişki; Anadolu'nun tarih çağına girmesine, yazının tanınmasına ve kullanılmasına yol açtı. Assurlu tüccarlar Anadolu'da Karum denilen ticaret merkezleri kurdular. Karum'ların çorum ili'nki en büyük temsilcisi Boğazköy'dür. Yazılı belgelerden öğrendiğimize göre, M:Ö: 19 ve özellikle 18. yüzyılda Hitit öncesi yani Hatti halkının yanı sıra burada Assurlu tüccarların konakladığı ve şehrin adının Hattuş olduğu anlaşılmaktadır. Bu çağda sanatın yerli gelenek ve görenekleri yaşamakta ise de, yerli yani Hatti sanatı Mezopotamya'dan gelen etkilerle gelişmiş, aşılanmış ve bundan arkeolojide Hitit sanatı denilen büyük ve yeni sanatın temelleri atılmıştır.

 

 

 

Hitit Çağı ( M.Ö. 1650-1200)

 

Assurlu tüccarlar M.Ö. 1850'lerde Anadolu'dan çıkmak zorunda kaldıktan sonra, Hititler politik egemenliği ellerine almış ve şehir devletlerini birleştirerek veya oratadan kaldırarak merkezi bir devlet kurmuşlardır. Koloni çağını takiben bu ilk devreye, Eski Hitit devleti zamanı denilir. Devletin kurucusu Labarna'dır ( takrien M.Ö. 1700 ). İlk Hitit kralları olan Pithana ve Anitta Assur ticaret kolonileri çağının geç safhasında yaşamışlardır. Labarna'dan sonra I. Hattuşili ve I. Murşili

devletin sınırlarını çok genişletmişler ve hatta Murşil'i Babil'i zaptederek kudretli eski Babil Devletini yıkmıştır. ( M.Ö. 1550 ). I. Murşili'den Telipinu zamanına kadar aşağı yukarı yüzyıl süren kısmen karanlık bir devre görülür. Bu devirden sonra iktidara geçen krallardan I. Suppiluliuma ( takriben M.Ö. 1371 - 1335 ), Anadolu ve Suriye'de bir çok seferler yaparak devletin sınırlarını genişletmiştir. Muvatalli (takriben M.Ö. 1305 - 1282), Mısırlılarla Kadeş savaşı'nı yapmış, kendisinden sonra tahta geçen III. Hattuşili

( takriben M.Ö. 1275 - 1250 ) zamanında, Mısır'la eşit şartlarla Kadeş Antlaşması yapılmıştır. ( M.Ö. 1220 ) daha çok kültür faaliyetlerine önem vermiş, Boğazköy'ün 2 km. kuzeydoğusundaki Yazılıkaya açık hava tapınağına son şeklini vermiştir.

Bu çağın en önemli şehri Çorum sınırları içindeki Hitit devleti'nin başkenti olan Boğazköy (Hatuşa) ve yakınındaki Alacahöyük'tür. Bunların yanında

Eskiyapar, Pazarlı, Kuşsaray 'da Hitit yerleşmeleri mevcuttur.

 

 

 

Frig Çağı

 

M.Ö. 1200 Yıllarında Ege göçleri ile Anadolu'ya gelen kavimler, zaten zayıflamış olan Hitit Devleti'nin yıkılmasına sebep oldular. Bu tarihten itibaren Anadolu'da karanlık bir devrin başladığı görülür. M.Ö. 8. yüzyılda bu göçlerle geldikleri sanılan Frigler, Yıkılan Hitit şehirleri üzerinde yeni bir devlet kurmuşlardır. Çorum havalisinde Boğazköy, Alacahöyük, Pazarlı ve Eskiyapar Frigler'in de önemli

şehirleri olmuşlardır. Frig Devleti M.Ö. 6. yüzyılın ilik yarısında Kimmerler tarafından yıkılmış, fakat kültürleri daha bir süre devam etmiştir.

 

 

 

Frig Sonrası

 

Kimmer istilasından sonra Çorum ve havalisi İran'da bir devlet kuran Medler'in, daha sonra da M.Ö. 333 de Anadolu'yu istilasına kadar Persler'in hakimiyetinde kalmıştır. M.Ö. 276 da, Trakya üzerinden geldikleri sanılan Galatlar, Anadolu içlerine kadar yayılarak, bu bölgeyi de idareleri altına almışlardır. Çorum ve çevresinde Hitit ve Frigler'den sonra en çok iz bırakan Galatlardır. Konfederasyonla yönetilen Galatların Çorum İli dahilindeki merkezleri Tavium, İskilip, Avkat ve Nefesköy'dür.

İmparator Julius Cesar zamanında, bu havali Romalıların eline geçmiş, M.S. 395 te Roma İmparatorluğu'nun ikiye ayrılmasını müteakip, Çorum ve civarı Doğu Roma ( Bizans ) İmparatorluğu'nun hissesine düşmüştür. Bu devirde Çorum'un adını, Yankoniya veya Nikonya olarak görmekteyiz.

 

 

 

ÇORUM'UN TÜRK YÖNETİMİNE GEÇİŞİ

 

İslamlığın yayılışı sırasında, Emeviler zamanında Arap orduları, bir çok kez Bizanslılarla savaşlar yapmışlardır, hatta İstanbul'u bile kuşatmışlardı. Emevi hükümdarı I. Muaviye zamanında, İstanbul'u fethetmek için gönderilen orduda pek çok İslam büyükleri ve Peygamberimizin yakınları vardı. Bunlardan Kereb-i Gazi, Süheyb-i Rumi, Ubeyd-i Gazi, kuşatma dönüşü Çorum'da şehit olmuşlardır.

( Hicri 92 ), Çorum'un Hıdırlık mevkiinde yatan bu İslam büyükleri halkımızdan büyük sevgi ve saygı görmektedir. Yine aynı şekilde Emir Müslim ve Seyyid Battal komutasındaki ordular; Amasya, Çorum ve havalisini ilik defa Bizanslıların elinden almışlarsa da, Emevi Devleti'nin zayıf düşmesi sonucu buralar kısa bir süre sonra tekrar Bizanslıların eline geçmiştir. Abbasiler zamanında da Çorum, bir sonuç elde edememiş olmakla beraber İslam akıncılarının Ankara'ya kadar uzanan akınlarına sahne olmuştur.

1071 Malazgirt meydan savaşı ile, Anadolu kapılarını ebediyen Türklere açan Büyüklü Selçuklu Sultanı Alparslan'dan sonra, Türk beyleri, bir çok koldan Anadolu kalelerini, her biri bir destan olan nice kahramanlıklar yaratarak Bizanslılardan almayı başardıalr. Çorum, Amasya, Tokat yöresinin fethine memur edilen Danişmend Ahmet Gazi, Amasya'yı aldıktan sonra, o zamanki adıyla Nikonya olan Çorum'u almak üzere amcası oğlu Çavlı Beyi gönderir. O da yanına, Karatekin ve Serkes Ahmet Gazi'yi alarak Çorum'a yürür. Zaten Küçük bir kuvvettle gelen Çavlı bey ve arkadaşları, istenilen sonucu alamaz. Bunun üzerine, Danişmend Ahmet Gazi 30 bin kişilik askeri ile Çorum'a gelir. Beraberinde ünlü türk komutanlarından İltekin Gazi de vardır. Kaleyi kuşatır ve dışarısı ile ilgisini keser. Türk töresine uyarak kaledeki Nastura teslim olmasını ve bu sayede bağışlanacağını bildirmek üzere, bir elçi gönderir. Nastur gelen elçinin getirdiği mektup'daki teslim olma çağrısını reddeder. Kuşatma bir hafta sürer, çetin savaşalar olur. Nikonya sonunda 1075 te Türklerin eline heçer.

Nikonya'nın alınmasından sonra Melik Ahmet Gazi, Alayuntlu boyundan Çorumlu Oymağı başı İlyas Bey'i vali olarak bırakır ve kendisi İltekin Gazi ile Osmancık'ın fethine gider. Çorum adı da, işte bu zamandan ve bu oymağın adından ötürüdür.

 

 

 

SELÇUKLULAR ZAMAMNINDA ÇORUM

 

Çorum'un Anadolu Selçuklu yönetimine geçişi, Haçlı savaşları sırasında Çorum Valisi Obruna'nın I. Kılıçarslan'a sığınmasıyla olmuştur. Çorum'da I. Kılıçarslan zamanında bir çok yapım çalışmaları olmuş,

Çorum Kalesine son şekli verilmiş, medreseler açılmıştır. 1200 yılına ait bir tutanakta ; Ulucami, Pazar Camii, Abdibey Camii, Defterdar Camii, Burhanket-Hüda Camii, Nurullah Camii gibi camilerle Süleyman Ağa Kütüphanesi kayıtlı bulunmaktadır.

İçteki karışıklıktan zayıf düşen Selçuklu Devleti, Moğol saldırısında pek bir varlık gösteremedi. II. Gıyasettin ile Moğol Komutanı Baycu Noyan arasındaki Kösedağ savaşında (1234) Selçuklular yenildi. II. Gıyaseddin boğduruldu ve böylece Anadolu'da tekrar karışıklık devri başladı. Sivas ve Amasya'nın emirsiz kalması sonucu karışıklıkdan, Karahisar Temürlüye sahip olan Hüsameddin faydalanmış, Çorum ve Osmancık'a da hakim olmuştur. 1276 da Kunduz Beyin oğlu Emir Celaleddin, Çorum'daki Moğalları yenerek Çorum ve Amasya'yı kurtarmış İlimizdeki Kunduzhan mahallesinin adı da bu beye izafeten verilmiştir.

 

 

 

OSMANLILAR ZAMAMNINDA ÇORUM

 

1402 yılında, Ankara savaşında Yıldırım'ın Timur'a yenilişi ile kurulan birlik bozulmuş ve Anadolu Beylikleri yeniden ortaya çıkmıştır. Kısmende olsa, Timur'un himayesinde Amasya'da egemenliğini yürüten Çelebi Sultan Mehmet zamanında Osmanlı idaresinde kalışı nedeniyle Çorum, Yıldırım Beyazıd tarafından alındıktan sonra Cumhuriyete kadar hep Osmanlı idaresinde bulunmuşur. Çelebi Mehmet Çorum'da Subaşılık kurduğu gibi, sık sık Çorum'u rahatsız eden Köpek oğlu Sülü ve kardeşi Hüseyin'i öldürterek Çorum'a faydalı olmuştur. Osmanlı birliğini sağlayan Çelebi Mehmet (1413) oğlu II.Murad'ı Amasya'ya vali yapmıştır. Bu zamanda Amasya'ya Tokat, Sivas, Doğukarahisar, Canik (Samsun) ve Çorum sancakları bağlı idi. II.Murad'ın Lalası Biçer oğlu Hamza Bey'in Çorum'a çok faydaları olmuş ve şehrin güzelleşmesine yardım etmiştir.

 

 

 

MİLLİ KURTULUŞ SAVAŞI'NDA ÇORUM

 

Milli kurtuluşumuz için, Büyük Atatürk'ün Samsuna çıkışından Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna kadar, Çorum halkı her türlü maddi ve manevi yardımı yapmış, kendi payına düşen görevleri yerine getirmiştir.

Çorum, Milli Hükümetin kurulduğu ilk zamanlarda, Yozgat taraflarında oluşan ve genişleyen Çapoanoğulları İsyanı karşısında gösterdiği cesaret , azim ve direnmesiyle, yeni kuruluş halinde bulunanve Milli Kurtuluş hareketine karşı olan ve sonuçları bakımından çok büyük tehlike arzeden bu isyanın önlenmesinde, hemen hemen en etkin rolü oynamıştır diyebiliriz. Kendilerine Halife Orduları Kumandanı süsü vererek isyan eden Çapanoğularıından Celal Edip, Salih ve Halit gibi asiler Kendilerine Halife Orduları Kumandanı süsü vererek isyan eden Çapanoğularıından Celal Edip, Salih ve Halit gibi asiler Yozgat, Çorum ve Kırşehir'i alarak Ankara'ya yürüyecekler, Milli Hükümeti dağıtacaklar ve suretle Saltanata bağlılıklarını ispat etmiş olacaklardı. Milli Kurtuluş Hareketinin başlangıcı ve en müşkil zamanında Çorum, bir taraftan Çapanoğullarının, öte yandan Pontuscuların tehdidi altında bulunuyordu. Eğer Çorum ortadan kalkarsa, bu iki zararlı kuvvet birbirleriyle bağlantı kuracak ve Ankara yolu açılmış olacaktı. Çorum milli bütünlüğümüzün bu en sıkıntılı geçen günlerinde, o zamanki yöneticisi, imanlı genci, halkı, çoluğu çocuğuyla topyekün tedbirler almış, teşkil ettiği milis kuvvetleri, şehrin etrafında aldığı savaş tedbirleri, inanç ve azimleriyle asillerin Çorum'a saldırmasını önlemişlerdir.

İstiklal savaşı bitimine kadar milleti için hiç bir maddi ve manevi fedakarlıktan kaçınmayan Çorum'un, milli mücadele günlerinden ancak bir kaç cümle ile söz edebildik. Bu uğurda emeği geçen kahramanlarımızın şehit olanlarını rahmetle, gazilerini minnetle anarız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

Çorum il toprakları tarihi devirlerin en başından beri insan yerleşimine sahip olmuştur. Yanı zamanda kadim devirlerde kurulan ilk merkezi anadolu siyasi birliği ve devleti bu topraklardan çıkıp anadoluya hükmetmiştir. Kadim Hitit'lerin başkenti Hattuşaş Çorum ilindedir. Tarihi devirlere bakıldığında Alacahöyük, Hattuşaş, İskilip, Kuşsaray, Pazarlı, Eskiyapar, Büyükgülücek çevresinde yapılan arkeolojik kazılarda ve torpaküstü buluntularından anlaşılır ki Kalkolitik Devir ile İlk Tunç Devrine tarihlenen araç, gereç ve siahlar bulunmuştur.

 

M.Ö. ? - M.Ö. 4000 - Kalkolitik Dönem

 

M.Ö. 3000 - M.Ö. 2000 - İlk Tunç Çağı, (bu dönemden kalma İskilip'te bakır izabe ocağı (dökümhane) olduğu MTA tarafından bulunmuştur).

 

M.Ö. 2000 - M.Ö. 1650 - Orta Tunç Çağı

 

M.Ö. 3000? - M.Ö. 1650 - Hatti dönemi ve İskilip merkezinde Anadolunun ilk sağlık kültü olan Yivlik kayası ve suyu kenarındaki Asklepios'un kurulması

 

M.Ö. 2000? - M.Ö. 1300 - Kaşkalar (İskilip ve kuzeyi)

 

M.Ö. 1650 - M.Ö. 1460 - Hitit Krallığı

 

M.Ö. 1460 - M.Ö. 1200 - Hitit İmparatorluğu

 

M.Ö. 1200 - M.Ö. 700 Paflagon (Kızılırmak'ın batısı)

 

M.Ö. 750 - M.Ö. 330 Frig

 

M.Ö. 676 - İskit akınları

 

M.Ö. 550 - M.Ö. 332 - Pers akınları (Kızılırmak'ın doğusu)

 

M.Ö. 300 - M.Ö. 200 Galat egemenliği, iskilip Galatların ikinci krallık merkezi oldu.

 

M.Ö. 323 - M.S. 170 - Kapadokya (Kızılırmak'ın doğusu)

 

M.Ö. - M.S. - Pontus

 

175 - 395 - Roma İmparatorluğu

 

395 - 1071 - Bizans İmparatorluğu hükümdarlığı dönemi

 

3 Eylül 968 - Çorum, Amasya ve Kastamonu civarında deprem

 

1050 - Merkez üssü Amasya olan bir deprem

 

1074 - Çorum'un Bizans İmparatorluğu'nun elinden alınması.

 

1075 - Çorum'un Bizans'tan alındığı yıl yaşanan Danişmend depremi .

 

1080 - Türklerin (Danişmentliler Beyliği'nin) yöreye kalıcı olarak yerleşmeleri ve şimdiki Çorum şehrini kurmaları

 

1097 - 1101 - Haçlı ordusunun saldırısı

 

1109 - Danişmentlilerin yöreye tamamen egemen olmaları

 

1175 - Anadolu Selçukluları'nın eline geçti.

 

1240 - Babai ayaklanması

 

1240+ - İskilip; Ceceli Aşireti Cece oğullarından Yahya Bey’in idaresinde girer daha sonra Nureddin Caca aşiret beyi olur.

 

1257 - İskilip, Ulucami (Çarşı Camii) deprem nedeniyle yıkıldı ve yeniden yapıldı

 

1272 - Aslen İskilipli olan Kırşehir Emiri Caca Nureddin (Nureddin Cibril bin Caca) İskilip'e vakıf olarak medrese, camii ve hamam yaptırdığına dair vakfiyenamesini kaleme alır. İskilip kütüphanesininde yazılı tarih içinde ilk kuruluşuda bu vakfiyede yer alan medrese kitaplığına dayanır.

 

1283 - Mecitözü Elvan Çelebi Tekkesi açıldı.

 

1300 - iskilip ilçesi merkezli olarak bölge Germiyanoğullarının idaresine girdi.

 

1344 - İskilip ilçesi'nin batısında yer alan dağlık alanlar sınır olmak üzere bölge Eretna Beyliği'ne dahil oldu.

 

1352 - Mecitözü Elvan Çelebi Zaviyesi

 

1381 - Çorum havarisi Eretna devletinin el değiştirmesi sonucu Kadı Burhaneddin hükümranlığına dahil oldu.

 

1391 - Kısa bir süre için Osmanlı devleti hükümranlığına dahil oldu.

 

1392 - Kadı Burhaneddin, Şehzade Ertuğrul komutasındaki Osmanlı devleti ordusunu Çorum yakınlarında (Kırkdilim) yendi ve bu savaşta Yıldırım Beyazıd'ın taht varisi oğlu Ertuğrul öldü.

 

1398 - Akkoyunlu hükümdarı Kara Yülük Osman Bey tarafından Kadı Bürhaneddinin öldürülmesiyle birlikte Çorum ve havarisinin Osmanlı devleti hükümranlığına dahil olması.

 

1398 - Çorum, şimdiki Sivas şehirinin merkezi olduğu 'Rumiye-i Suğra' adını taşıyan Osmanlı eyaletine bağlı sancak merkezi oldu.

 

1409 - II. Bayezid zamanında olan deprem 40 gün devam etmiştir.

 

1416 - İskilip ilçesi, Çelebi Mehmed tarafından Osmanlı devletine kalıcı olarak dahil oldu.

 

1419 - Tekkeköy Abdalata Tekkesi

 

1423 - Çorum, şimdiki Amasya şehirinin merkezi olduğu eyalete bağlı sancak merkezi oldu.

 

1427 - Yörgüç Paşa, Osmancık ve Çorum'da asileri yenerek yeniden merkezi otoriteyi sağladı.

 

1428 - Osmancık, İmaret Camisi

 

1435 - Kara Yülük Osman Beyin iki oğlu Osmanlıya sığınırak önce Mecitözü şimdiki Elvançelebi beldesindeki Elvan Çelebi Dergahına gelirler bunu haber alan devrin padişahı II. Murad, Hasan ve Üveys adlı bu iki kardeşe ve ailelerine İskilipi Tımar olarak verir.

 

1436 - Yörgüç Paşa, İskilip şehirine Amasya'da kurulu vakfına irad/gelir edilmek üzere hamam yaptırdı.

 

1446 - Deprem, çok şiddetli olur ve halk arasında Danişmend Zelzelesi yahut Küçük Kıyamet denilir. 40 gün aralıklarla sürer .

 

1484 - Osmancık, Sultan II. Bayezıd Köprüsü

 

1512 - I. Selim'in tahta çıkışı esnasında Çorum yöresinde Alevi kalkışması.

 

1514 - Şiddetli depremde Çorum'un üçte biri yıkılırak harap olur. Bu deprem sonrasında halkın çoğunluğu Mısır'a göç etmek zorunda kalmıştır.

 

1543 - 30 kadar evi yıkan bir deprem .

 

1559 - Gülabibey Camii'nin de yıkıldığı ve şehire zarar ziyan veren bir deprem.

 

1560 - Çorum yöresinde medrese talebelerinin kalkışması.

 

1579 - Deprem, bu depremden halk çok mağdur oldu ve hububatdan alınan vergi o yıl alınmamıştır.

 

1582 - Yeşilırmak yöresinde yoğunlaşan ayaklanmaların sonucunda güpegündüz İskilip'in silahlı ayaklanmacılarca basılması.

 

1585 - Çorum ve Amasya depremi.

 

1591 - Çorum, şimdiki Ankara şehirinin merkezi olduğu eyalete bağlı sancak merkezi oldu.

 

1595 - Çorum, şimdiki Amasya şehirinin merkezi olduğu eyalete bağlı sancak merkezi oldu.

 

1601 - Celali kalkışmasının elebaşısı Karayazıcı'nın öldürülmesi.

 

1601 - 1610 - Büyük Kaçgunluk Devri devlet erkinin yörede tümden ortadan kalktığı bu dönemde; İskilip, Merzifon, Osmancık ve Gümüş yerleşimlerine Süleyman, Kara Ahmet ve Musa adındaki şefelerin önderliğinde suhte ve leventlerin baskınlar yaparak insanların mallarını ve erkek çocuklarını kaçırmışlardır.

 

1692 - Büyük bir deprem olmuştur, şehirler ve köyler harap olmuştur.

 

1729 - Çorum'da kuşluk vaktinde deprem oldu. Aynı gün altı kere deprem oldu, bir aydan fazla devam etti, İskilip ilçesi'nin bütün evleri harap oldu.

 

1730 - Şimdiki İskilip kütüphanesinin ikincil temeli olan; Hocazade, Şeyh Hasip ve Hacıbey kütüphaneleri kuruldu.

 

1730 - Dedesli ovasında yer alan alevi köylerinin ilk kez kurulması.

 

1734 - Şiddetli bir deprem oldu.

 

1754 - Kalınsaz adı ile (Sungurlu) Yozgat'a bağlı nahiye oldu.

 

1756 - Şimdiki Çorum İl kütüphanesinin çekirdeği ve başlangıcı kabul edilen Elhaç Ali Efendi bin Mahmut vakıf kütüphanesi açıldı.

 

1759 - Şiddetli bir deprem oldu.

 

1763 - Çorum'un Çapanoğlu Ahmed Paşa'ya arpalık olarak verilmesi.

 

1793 - Çorum depremi.

 

1794 - Kalınsaz (Sungurlu) nahiyesi Çorum'a bağlandı.

 

1800 - Deprem ve 600 kişi şehiri terk eder. Bu deprem ve sonrası çıkan yangınları sonucu yılgınlığa düşen halkın büyük bir çoğunluğu Mısır'a göç etmiştir.

 

1822 - İskilip, Terzi Bekir kütüphanesi kuruldu.

 

1824 - Deprem halk uzun süre çadırlarda ikamet etti.

 

1828 - İskilip içme suyunun bilinen temellerinden olan Hacı Ali çeşmelerinin vakıf olarak kurulması.

 

1841 - Çorum, Sivas eyaletinden alınıp Ankara eyaletine bağlı sancak merkezi.

 

1848 - İskilip Camii Kebir (Ulu Camii) kütüphanesi kuruldu.

 

1863 - Çorum, sancak merkezi kazaya çevrildi.

 

1864 - Çorum, Yozgat sancağına bağlı kaza olarak bağlandı.

 

1864 - Osmancık, Amasya sancağına bağlandı.

 

1866 - Kalınsaz, Budaközü (Sungurlu) adı ile kaza oldu.

 

1866 - Hacıköy (Mecitözü) kaza oldu.

 

1866 - İskilip, Amasya'dan alınarak Çankırı sancağına kaza olarak bağlandı.

 

1866 - Ruslar tarafından Kafkasyadan sürgün edilen Çerkezler İskilip'e geldi.

 

1871 - Mecitözü Rüşdiyyesi açıldı.

 

1872 - Çorum Rüşdiyyesi açıldı.

 

1872 - İskilip belediye teşkilatı kuruldu.

 

1875 - İskilip, Kastamonu Vilayetine bağlı.

 

1876 - Çorum belediye teşkilatı kuruldu.

 

1879 - İskilip ve Sungurlu'da Rüşdiyye okulları açıldı.

 

1890 - İskilip ilçesi, Amasya sancağına kaza olarak bağlandı.

 

1891 - Osmancık belediye teşkilatı kuruldu.

 

1894 - Çorum, Ankara vilayetine bağlı olarak yeniden sancak merkezi yapıldı ve İskilip, Osmancık ile Sungurlu kazaları Çorum Sancağına bağlandı. Çağımızdaki siyasi idarenin banisi oldu bu durum. Bu durum devirin Osmanlı paşası Yedi Sekiz Hasan Paşa'ın gayreti ile meydana gelir.

 

1895 - Çorum Hasan Paşa Kütüphanesi kuruldu.

 

1902 - Çorum İdadi mektebi faaliyete geçirildi.

 

1905 - Alaca belediye teşkilatı kuruldu.

 

1908 - İskilip merkezli büyük yıkıma yol açan deprem.

 

1911 - Kargı belediye teşkilatı kuruldu.

 

1914 - Çorum, yeni bir padişah salnamesi ile Ankara'ya bağlı sancak merkezi olur ve İskilip, Osmancık, Sungurlu, Mecitözü ile Alaca'da Çorum'a bağlı kılınır.

 

1919 - Hüseyinabad (Alaca) nahiyesi kaza yapıldı.

 

1920 - Çapanoğlu, Pontus ve Aynacıoğlu ayaklanmaları. Bu ayaklanmalar Çorum merkez ilçesinin doğu ve kuzeyinde etkili oldu.

 

1920 - Çerkez Ethem ve birliklerinin isyancıları yenmesi.

 

1921 - Çorum Türkiye Cumhuriyeti'nin müstakil sancak oldu.

 

1924 - Çorum Türkiye Cumhuriyeti'nin müstakil vilayeti oldu.

 

1924 - İskilip Halk kütüphanesi Caca Bey mescidi yanında ilk düzenli yerinde açılır.

 

1925 - İdadi Mektebi ortaokul yapıldı.

 

1925 - Yazılı tarih boyunca Kızılırmak üzerinde bilinen İskilip - Çorum arası ilk köprü ahşap olarak kullanıma açıldı.

 

1929 - Çorum Meteoroloji İstasyonu kuruldu.

 

1932 - Çorum'da modern un üretiminin başalngıcı olan Hatap Un Fabrikası üretime başladı.

 

1932 - Hüseyinabad kazasının adı Alaca olarak değiştirildi.

 

1932 - Çorum Kızılay Şubesi açıldı.

 

1939 - Merkez üssü Erzincan olan deprem Çorum ve havarisinde yıkıma neden oldu.

 

1941 - Alacahöyük Müzesi açıldı.

 

1943 - Çorum'da meydana gelen depremde 2554 ev yıkıldı ve 618 kişi öldü.

 

1945 - İskilip ilçesine tümü bağlı Dedesli Ovası köylerinin ırmağın doğu yakasında kalanlarının tümü Çorum merkez ilçeye dönemin valisinin ısrarıyla bağlanması.

 

1946 - Çorum'da ilk kez toprak sanayisi olarak Yıldız Kiremit ve Tuğla Fabrikası kuruldu.

 

1953 - Kastamonu ili ilçesi Kargı, Çorum iline dahil oldu.

 

1957 - Çorum Çimento Fabrikası faaliyete başladı.

 

1958 - Bayat belediye teşkilatı kuruldu.

 

1958 - İskilip ilçesinin nahiyesi olan Alagöz, Bayat adıyla ilçe olarak Çorum vilayetine dahil oldu.

 

1959 - Mecitözü ilçesinin nahiyesi olan Ortaköy ilçe olarak Çorum vilayetine dahil oldu.

 

1966 - Boğazköy Müzesi açıldı.

 

1966 - Çorum'da makina sanayisinin başlangıcı olan Çağıl Makina faaliyete başladı.

 

1968 - Çorum Müzesi açıldı.

 

1969 - Uğurludağ belediye teşkilatı kuruldu.

 

1973 - Çorum makina imalat sanayisinin öncülerinden olan Arsan Makina İmalat Tic. A.Ş.

 

1975 - İki yıllık yüksek okullar açıldı; Makina Meslek Yüksek Okulu ve Eğitim Enstitüsü.

 

1975 - Çorum Yem Fabrikası üretime girdi.

 

1976 - ÇOPİKAS A.Ş. kuruldu, kâğıt ve oluklu mukavva fabrikası üretime başladı.

 

1977 - Çorum Organize Sanayi Bölgesi işletmeye açıldı.

 

1977 - Çorum Süt Peynir ve Tereyağı Fabrikası üretime başladı.

 

1980 - Tarihe Çorum Olayları diye giren Alevi - Sunni kışkırtılmasında ölenler oldu ve Çorum merkez ilçede çok sayıda aile Çorum'dan göç etti.

 

1981 - Çorum'un ilk demir çelik dökümhanesi olan Kızılırmak Döküm Sanayii ve Ticaret A.Ş. açıldı.

 

1981 - Ayvaz Kale Kiremit Fabrikası işletmeye açıldı.

 

1981 - İlk kez Hitit Festivali düzenlendi (16 Eylül 1981).

 

1982 - İl genelindeki kiremit ve tuğla fabrikası sayısı 40 adete ulaştı.

 

1985 - Çorum makina imalat sanayisinin öncülerinden olan Altan Makina ve Çelik Döküm Ltd. Şti. faaliyete geçti.

 

1987 - Çorum'da döküm sektörüne yönelik makine modeli imalatı yapan ilk firma Çorum Özmakina Model ve Döküm San.Tic.Ltd.Şti. faaliyete başladı.

 

1987 - Çorum'un ilk yüksek evsaflı krom çelik dökümhanesi olan Duduoğlu Çelik Döküm Sanayii Ticaret A.Ş. faaliyete girdi.

 

1987 - Hayat şırınga, Hayat Tıbbi Aletler ve Oluklu Mukavva San. Ve Tic. A.Ş kuruldu.

 

1987 - İskilip ilçesinin bucağı olan Uğurludağ ilçe olarak Çorum iline dahil oldu.

 

1987 - Sungurlu ilçesinin bucağı olan Boğazkale ilçe olarak Çorum iline dahil oldu.

 

1990 - Osmancık ilçesinin bucağı olan Dodurga ilçe olarak Çorum iline dahil oldu.

 

1990 - Çorum merkez ilçesinin bucağı olan Laçin ilçe olarak Çorum iline dahil oldu.

 

1990 - İskilip ilçesinin kasabası olan Karaören adı değiştirilip Oğuzlar adıyla ilçe olarak Çorum iline dahil oldu.

 

1996 - 5.6 ve 5.4 şiddetinde peşpeşe iki deprem olur, can kaybı olmadı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ÇORUM OLAYLARI

 

Çorum Katliami, Çorum'da 1980 Mayıs-Temmuz aylarında meydana gelen sağ-sol ayrımı temelinde, mezhep çatışması yüzünden Çorum ilinde ortaya çıkan kanlı olaylar. Ülkücülerin, Alevi mahallesi olarak bilinen Milönü Mahallesine saldirmasi üzerine, çogu Alevi olmak üzere 57 sol görüşlü yurttaşın ölümü ve yüzlercesinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaylar.

 

Olaylar öncesi ortam

 

Olaylardan hemen önce Çorum Emniyet Müdürü Hasan Uyar görevinden alınarak yerine Tunceli'de görev yapmış olan Nail Bozkurt atandı. Milli Eğitim Müdürlüğü'ne MHP'li Fethi Katar getirildi. Çorum valiliğine Rafet Üçelli atandı. 40'a yakın polis memuru başka illere nakledildi.

 

1980 yılındaki 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlama hazırlıkları sırasında kızların kıyafetleri bahane edilerek şu bildiri dağıtıldı:

 

"Müslüman namusuna sahip çık"

"19 Mayıs gösterileri adı altında yine namus bacılarımızın iffet ve hayasına haince saldıracak bir gün geliyor. Yüreklerimizi parçalıyor, içimize kan akıtılıyor."

"Yine müslüman evlâdı kan ağlamaya kafir düzen tarafından soyularak, en müstehcen ve kepaze kılıkta teşhir edilecektir. Bin yıllık mübarek tarihimize bundan büyük bir leke sürülebilir mi? Kurtuluş Savaşında namusunu Yunan eli kirletmektense ölmeyi tercih eden mübarek ninelerimizin kemikleri sızlamaz mı? Ey müslüman, düşün, süngüyle ama karnında çocuk çıkarken zihniyetle bu zihniyetin farkı ne? Namazını kıl, orucunu tut yeter; karışan mı var diyen müslüman sen de düşün... Düşün ki, haddini bilmeyenlere bildirelim hadlerini. Şu hadis-i Şerifi asla unutma, haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır. Ne mutlu canı ile, kanı ile, malı ile CİHAD edenlere..."

"İslâmcı Gençlik

 

Gün Sazak'ın öldürülmesi ve protestolar

 

Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) önde gelen isimlerinden Gün Sazak'ın 27 Mayıs 1980'de solcular ve komünistler tarafından öldürüldüğü iddiası üzerine Çorum'da da gerginlik arttı. Alevi ve Sünni mahalleleri arasında barikatlar kuruldu ve sokağa çıkma yasağına karşın, çatışmalar oldu.

 

Bu suikasti protesto etmek üzere ülkenin farklı yerlerinde eylem yapan MHP taraftarı ülkücülerin gösterileri şiddet olaylarına dönüştü. Sivas'ta 28 Mayıs Çarşamba günü, Çorum’un en işlek caddesinde, çoğunluğu çocuk ve gençlerden oluşan ülkücüler “kanımız alsa da zafer İslâmın, Kana kan, intikam” sloganlarıyla yürüyüşe geçtüler. Yürüyüşte cadde üstündeki çok sayıda dükkân zarar gördü. Aynı şekilde 29 Mayıs'ta yapılan gösteriler sırasında da çok sayıda ev ve iş yeri ateşe verildi. Çorum'daki gösteriler sırasında da TÖB-DER üyesi bir öğretmen ülkücüler tarafından öldürüldü, bir çok dükkân tahrip edildi. Kentin çevre il ve ilçelerle bağlantıları göstericiler tarafından kesildi. Alevilerin ve solcuların,saldırganlara silahla karşılık vermeye başlaması üzerine, olaylar çatışmaya dönüştü ve askeri birlikler bölgeye müdahale etti.

 

Olayların başlaması

 

Mayıs ayında yaşanan bu gerginlik askeri müdahaleye karşın devam etti. 30 Haziran'da MHP yanlısı bir işadamına ait bir otomobilden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) taraftarlarının ve diğer solcuların yoğun olduğu bölgelerde sivillerin üzerine ateş açıldı.

 

1 Temmuz sabahı da bazı mahallelerde ve SSK çevresinde halkı "cihata" çağıran bildiriler dağıtıldı. Aynı günün akşamında Emniyet Müdürü Hasan Uyar'ın emri üzerine, sol çevreden ve Alevi önde gelenleri arasından pek çok kişiyi gözaltına aldı. Aynı saatlerde Alevi mahallelerinde halkın üzerine ateş açıldı ve evler ateşe verildi. Bir çok insan rehin alınıp işkenceye maruz kaldı. Olaylar sırasında 4 kişi öldü. Ertesi gün kentin giriş çıkışlarını kontrol altına alan ülkücüler pazar için kente gelen Alevi köylülerin traktörlerini ve mallarını yakıp, işkence yaptılar.

 

Cuma namazını kılmakta olan (4 Temmuz 1980) cemaat, Komünistler Alaeddin Camii'ne silah ve bombalarla saldırdılar gibi asılsız haberlerle kışkırtıldı.Halk, sokaklara dökülünce, olayın hazırlayıcıları eyleme geçerek evlere, iş yerlerine saldırdılar.

 

Bunun sonucunda Ulu Camii yakınında bir işçi öldürüldü. Milönü Mahallesi girişinde bulunan Alaaddin Camii hoparlörlerinden "Allah Allah" sesleri yayınlanmaya başlayınca, yeniden saldırıya uğradığını düşünen mahalle halkı mahalle çıkışına doğru kaçmaya başladı. Bu kitlenin üzerine hem ülkücüler, hem de polis tarafından ateş açılması sonucu bir çok kişi öldü ya da yaralandı. Aynı zamanda TRT'nin akşam haberlerinde Çorum'daki olayların "Alaaddin Camii'ne ateş açılmasıyla başladığını" duyurması galeyanın devam etmesine yol açtı ve göstericilerin aslında Devletin içinden olduğunu gösterdi.

 

5 Temmuz'da solcuların yoğun bulunduğu Milönü Mahallesi'nde polis solculara karşı yeni tutuklamalar başlattı. Bir yandan da çevre kentlerden ve köylerden ülkücüler Çorum'da birikmeye başladılar.

 

Olaylar sırasında Alevi mahallelerinden ülkücüler tarafından rehin alınan 10 kişi MHP il başkanı İsmail Taştan ve Çorum Ülkücü Gençlik Derneği başkanı Seydi Esenyel'in talimatlarıyla öldürüldü.

 

Olaylar sırasında toplam 57 öldürülen insanın yanı sıra, iki yüzü aşkın kişi de ağır yaralandı. Üç yüze yakın bina tahrip edildi. Altı yüz kadar aile göçe zorlandı. Çorum olayları , Kahramanmaraş Olayları ile birlikte o yılların en büyük olaylarından biridir.

 

Sünniler ile Aleviler arasında sokak çatışmaları başladı. Alevilerin konutları, iş yerleri kundaklanarak yakıldı; ölenler oldu. Olayların genişlemesi üzerine Samsun, Amasya ve Kayseri'den Çorum'a güvenlik güçleri ve askeri birlikler getirldi ve yeniden sokağa çıkma yasağı kondu.

 

Olayların yatıştırılabildiği 10 Temmuz tarihine gelindiğinde resmi rakamlara göre 26 kişi yaşamını yitirmiş, çok sayıda vatandaş yaralanmış, evler,iş yerleri yakılıp yıkıma uğramıştı. Kayıp ihbarlarının sayısı ise 100'ün üzerindeydi. Bu olaylardan sonra, Çorum'dan 600 kadar aile başka yerlere göç etmek zorunda kaldı.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.