Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

TÜRK GENÇLİĞİ BUMU ŞİMDİ?... YAKIŞIYOR MU?... (Gazi Üniversitesinde kendisini ÜLKÜCÜ olarak tanımlayan Üniversitelilern davranış ve örgütlenme biçimi)


OBJEKTİVİST

Önerilen İletiler

.

 

Türk Gençliği Bu Mu Şimdi?... Yakışıyor Mu?...

 

Türkiye Cumhuriyeti, küresel güçler ve yerli işbirlikçileri tarafından, "tamam mı devam mı?" ikilemine hızla sürükleniyor. NATO'cu zihniyetin yıllar süren ihanetinin Türkiye'yi getirip dayattığı nokta maalesef bu. Peki emperyalist dayatmaya karşı ülkenin bağımsızlığı konusunda soluyla sağıyla duyarlı olması gereken gençlik ne yapıyor. Hangi noktada hangi mücadeleyi veriyor. Ya da bu konuda bir mücadele veriyor mu? Solun, soğuk savaş sonrası kendisini yenileyememiş, "Milenyum yobazları'na dönüşen yozlaşmış solu bir kenara koyalım" Etkileyebildikleri genç üniversite öğrencilerini ne hale getirdikleri ortada. Gazi üniversitesi'nde bir süre gözlem yaptık. Özellikle kendisini Ülkücü olarak tanımlayan üniversitelilerin davranışları ve örgütlenme biçimlerini size aktaralım dedik

 

BU NEYİN ÖRGÜTLENMESİ?

Ülkücülerin her Üniversitede bir okul reisi var. Bu okul reislerine bağlı olarak her okulda bölüm ve sınıf reisleri bulunuyor. Kantinde okul reisinin masası ayrı. Oraya reis dışında herhangi birinin oturması yasak. Okul reisi değiştiği zaman, bölüm ve sınıf reisleri de değişiyor ve okul reisi tarafından belirleniyor. Yeni seçilen reis, "kırık kanat" diye tanımlandığı şekilde yürümeye başlıyor; yani sol omuz biraz düşük kabadayı yöntemi. Yeni seçilen reis ayrıca sürekli siyah takım elbise giymek zorunda. Yeni seçilen reislerin devir-teslim törenleri her yıl 4 Nisan'da MHP'nin Merhum Lideri Alparslan Türkeş'in vefat ettiği tarihte yapılıyor. Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde ise bu örgütlenmeleri denetleyen 'Üniversite masaları" bulunuyor.

 

EĞİTİM, KÜLTÜR, JİLET, FALÇATA

Reisler ve yakın çevresindeki üniversiteliler, sallama, neşter, falçata, jilet gibi kesici/öldürücü aletleri gerekli hallerde taşımak ve yine gerekli hallerde kullanmak zorunda. Burada anlattığımız yer üniversite. Satır arasında hatırlatalım. Bu bir haber, gerilim hikayesi değil. Gazetelere yansıyan çatışma haberleri de zaten bu konuda yeterince aydınlatıcı.

 

DÜŞÜK BEL VE TOP SAKAL YASAK

Ülkücü öğrenciler, kendilerine göre bir kıyafet uygulaması da başlatmışlar. Buna göre kız öğrenciler, göbeği gösteren pantolonlar, mini etekler giyemiyor, abartılı makyaj yapamıyor. Erkeklere ise düşük bel pantolon ve top sakal yasak.

 

İTALYA VE ALMANYA ÖRNEĞİ

Uygulamalar, Mussolini önderliğindeki İtalyan Faşist partisi'nin milis örgütü, Kahverengi Gömleklilerini ve Hitler Liderliğindeki Alman Nazi Partisi'nin, milis örgütü "SA"ları hatırlatıyor.

 

Bu davranışlar, Atatürk'ün tanımladığı, ülkenin geleceğini emanet ettiği Türk Gençliğine yakışıyor mu şimdi?. Üniversitede satırla, falçatayla, jiletle dolaşmak, nasıl bir zihniyettir? Büyük Önder'in, 'En Gerçek yol Gösterici Bilimdir' sözü dururken, bunun yerine silahı koymak yakışıyor mu?

 

 

_____________________________________________________

KAYNAK: http://www.digimedya....asp?NID=103924

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 309
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

sana bu yazından sonra sadece acıdım biliyormusun sadece ********* ülkücü hareket eğer birbirini tutmazsa çakallar etrafta kol gezecek bu da bazılarının işine gelecek tabi sizde haklsınız bu hareketten dolayı rahat eylem yapamıyor devamlı bir korku halindesiniz bu ülkenin yılmaz bekçileri her zaman iş başında diye biz burdayız her zaman ve bölücü örgütlerin faaliyetlerine de en fazla karşı çıkan da ülkücü harekettir. sakın unutma

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sana bu yazından sonra sadece acıdım biliyormusun sadece ********** ülkücü hareket eğer birbirini tutmazsa çakallar etrafta kol gezecek bu da bazılarının işine gelecek tabi sizde haklsınız bu hareketten dolayı rahat eylem yapamıyor devamlı bir korku halindesiniz bu ülkenin yılmaz bekçileri her zaman iş başında diye biz burdayız her zaman ve bölücü örgütlerin faaliyetlerine de en fazla karşı çıkan da ülkücü harekettir. sakın unutma

 

Sevgili dile gel anadolum...

Sizin ülkücü olarak algıladığınızı biz VATANSEVER olarak algılarız...

Gelelim sizin ülkücülüğünüze...

Ülkücülük öyle okullarda, falçeta, bıçak vb. aletlerle gezip korku salmak değildir... Yapılan ancak küçük dünyanın içinde lokal bekçiliktir...

Şimdi size soruyorum...

 

1-___''Kıbrıs konusunda önündeki süreci görmeyerek Türk Kıbrıs'ın ekonomik ve siyasi teslimiyetini kabul edecek yolu açan imzayı atabilme karşısında duyarsızlıkmıdır ÜLKÜCÜLÜK?''

2-___''ABD'yi NATO içerisinde müttefik ortak olmaktan öte, 'stratejik ortak' olarak ilan etmek bahtsızlığı mıdır ÜLKÜCÜLÜK? (Kaldıki yıllar önce 6. filoyu ülkemizden koymaya kalkan vatanseverlere önce siz engel olup düşman bellemedinizmi?)

3-___Stratejik ortağın egemenliğindeki Kerkük'te PKK irtibat bürosunun kendi bayrağını çekmesini eli kolu bağlı seyretmek mi ÜLKÜCÜLÜK?

4-___Dubai'de 80 milyar dolar kredi karşılığında 'Kuzey Irak'a girmeyeceğim' siyasi koşullu anlaşma imzalayanlara karşı sessiz kalmakmıdır ÜLKÜCÜLÜK?

4-___Telekom'u Ermeni diyasporası destekçisi Arap sermayesine yok pahasına ***** ***** siyasi irade karşısında sessiz, dilsiz ve sağır kalmakmıdır ÜLKÜCÜLÜK?

5-___AB sürecinde 17 Aralık kararlarını her türlü ek siyasi koşula rağmen bayram yaparak kutlayanlar kaşsında izlenen politikanızın ne olduğunu bile ortaya koyamayacak kadar güncelikten uzaklıkmıdır ÜLKÜCÜLÜK?

 

Lütfen artık kendi kuytularınızdan çıkın ve büyük düşünün...

Ülkemizin durumu ortada ve hergün yerli ve yabancı işbirlikçiler tarafından oynanan oyunların farkında olmamak büyük bir eksiklik. Bu nedenle Başka Türkiye yok ve Yaşayabileceğimiz, gidebileceğimiz başka bir ülke yok. Enerjinizi falçıta ve bıçak kullanarak harcayacağınıza onları da kazanmanın yol ve yöntemlerini arayın. Yarın çok geç olacak ve kimin kime acıyacağı hiç ama hiç belli olmaz...

Sevgiyle kalın...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili dile gel anadolum...

Sizin ülkücü olarak algıladığınızı biz VATANSEVER olarak algılarız...

Gelelim sizin ülkücülüğünüze...

Ülkücülük öyle okullarda, falçeta, bıçak vb. aletlerle gezip korku salmak değildir... Yapılan ancak küçük dünyanın içinde lokal bekçiliktir...

Şimdi size soruyorum...

 

1-___''Kıbrıs konusunda önündeki süreci görmeyerek Türk Kıbrıs'ın ekonomik ve siyasi teslimiyetini kabul edecek yolu açan imzayı atabilme karşısında duyarsızlıkmıdır ÜLKÜCÜLÜK?''

2-___''ABD'yi NATO içerisinde müttefik ortak olmaktan öte, 'stratejik ortak' olarak ilan etmek bahtsızlığı mıdır ÜLKÜCÜLÜK? (Kaldıki yıllar önce 6. filoyu ülkemizden koymaya kalkan vatanseverlere önce siz engel olup düşman bellemedinizmi?)

3-___Stratejik ortağın egemenliğindeki Kerkük'te PKK irtibat bürosunun kendi bayrağını çekmesini eli kolu bağlı seyretmek mi ÜLKÜCÜLÜK?

4-___Dubai'de 80 milyar dolar kredi karşılığında 'Kuzey Irak'a girmeyeceğim' siyasi koşullu anlaşma imzalayanlara karşı sessiz kalmakmıdır ÜLKÜCÜLÜK?

4-___Telekom'u Ermeni diyasporası destekçisi Arap sermayesine yok pahasına ***** ***** siyasi irade karşısında sessiz, dilsiz ve sağır kalmakmıdır ÜLKÜCÜLÜK?

5-___AB sürecinde 17 Aralık kararlarını her türlü ek siyasi koşula rağmen bayram yaparak kutlayanlar kaşsında izlenen politikanızın ne olduğunu bile ortaya koyamayacak kadar güncelikten uzaklıkmıdır ÜLKÜCÜLÜK?

 

Lütfen artık kendi kuytularınızdan çıkın ve büyük düşünün...

Ülkemizin durumu ortada ve hergün yerli ve yabancı işbirlikçiler tarafından oynanan oyunların farkında olmamak büyük bir eksiklik. Bu nedenle Başka Türkiye yok ve Yaşayabileceğimiz, gidebileceğimiz başka bir ülke yok. Enerjinizi falçıta ve bıçak kullanarak harcayacağınıza onları da kazanmanın yol ve yöntemlerini arayın. Yarın çok geç olacak ve kimin kime acıyacağı hiç ama hiç belli olmaz...

Sevgiyle kalın...

 

 

bu yazdıkların karşısunda ülkücüler gerektiği tepkileri göstermiştir ama sağır ve dilsizler duymadılar bir gereken tepkiyi hepsinnde gerektigi kadar verdik merak etme sen aklını da selim tut başını yastığa rahatça koy biz bu ğlkede oldugumuz sürece eyvalah

 

Hadi canım sende böyle bir ciddi bir konuya güleceğimi hiç sanmıyordum... Siz mi rahat uyutacaksın bizleri... Ülkücülük adına yola çıkanların neler yaptığını bügün herkes tarafından biliniyor. Çete, mafya vb. Ne ülkücülüğü... Bence Ülke sevmek öncelikle Vatanseverlikten geçer...Sizler Ülkücülük, vatanseverlik ile özdeşleştirildiği için kutsallaştırılabiliyorsunuz. Oysa ikisi arasında fark var. Vatanseverlik çatışmacı değildir. Ülkesine bağlılıktır, onu yüceltmek ve onu savunmak amacına yöneliktir. Ülkücülük ise kolaylıkla ifrada, şovenizme ve saldırganlığa dönüşen bir cereyandır. Irkçı milliyetçilik sayısız savaşlara ve katliamlara neden olmuştur. Eski Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand boşuna "milliyetçilik/Ülkücülük savaştır" dememişti. Albert Einstein'ın söylediği de yanlış değil: "Milliyetçilik/ülkücülük bir çocuk hastalığıdır. İnsanlığın kızamığıdır." Atatürk bize dünyaya açık olgun bir vatanseverlik aşılamak istedi. Hırçın ve inzivacı bir milliyetçilik/ülkücülük değil...

Bunu hiç unutmayalım...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu yazdıkların karşısunda ülkücüler gerektiği tepkileri göstermiştir ama sağır ve dilsizler duymadılar bir gereken tepkiyi hepsinnde gerektigi kadar verdik merak etme sen aklını da selim tut başını yastığa rahatça koy biz bu ğlkede oldugumuz sürece eyvalah

 

ülkücü hareket sayesinde mi rahat uyuyoruz biz??

 

:D

 

kusura bakma ama nimetten saymissin kendini.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Objektivist bunun için araştırma yapmana bile gerek yoktu bu bir çok ünide aynı şekilde işliyor bunu bütün öğrenvilerde yetkililerde biliyor . Bencede saçmalığın daniskası gerikafalı bir zihniyet ama sağ ve sol olarak gerekli tepkiyi gösteriyormuyuz demişsin bildiğim kadarıyla objektivizm kapitalizmi destekleyen bir akım bu yüzden senin konuya bu şekilde bakman çok doğal ama biraz daha gerçekçi olman gerek son seçimlerdede gördük ve bunu sokaklardaki gençleri birileri 12 eylül sonrası Apolitik bana göreyse radikal gençliğin ilgi alanı olarak bile görmüyorum ki işnsnalar bu şekilde bir sonuca ulaşamıycağını artık herkes biliyor .

Bazı bütünlükleri bölerek ayrı ayrı savunmanın bir anlamı kalmadı aksine emperyalist olarak adlandırılan ülkelerin ekmeklerine yağ sürmekten başka bir şey değil .

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Vatanseverlik çatışmacı değildir. Ülkesine bağlılıktır, onu yüceltmek ve onu savunmak amacına yöneliktir. Ülkücülük ise kolaylıkla ifrada, şovenizme ve saldırganlığa dönüşen bir cereyandır. Irkçı milliyetçilik sayısız savaşlara ve katliamlara neden olmuştur.

 

Atatürk bize dünyaya açık olgun bir vatanseverlik aşılamak istedi. Hırçın ve inzivacı bir milliyetçilik/ülkücülük değil...

 

Bunu hiç unutmayalım...

 

 

çok doğru :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ülkücü Doğar

Yazar : İsmail (---.myo.gantep.edu.tr)

Tarih : 13-08-03 10:56 Ülkücü, Ülkücü doğar ve ölür, hiçbir aksaklık onu karı gibi çamur atan,boş konuşan,çıkarcı biri yapmaz. Bunları yapan biri varsa bilsinki ülkücü doğmamıştır. Tek yapacağı birinin peşine takılmaktır. Asla kendi başına iş yapamaz. Dırdırlanır. Ey Ülkücü boşver böyle adamları, sen işine bak Çünkü Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz...

 

Bir ülkücü siteden aldığım yazı.

Bayanlara saygısızlığa bakın.

Yorumunu size bırakıyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yeşil parkasının içine kavga için ne bulursa saklayan dev-gençlerin olduğu yerde reisler kaçınılmazdır..Ama silah taşımak vatan hariç hiçbir amaç için kişiyi haklı kılmaz...velhasıl kimsenin vatanını düşündüğü yok..birileri bilmem kaç bin Türkü vahşice katleden stalinin leninin pençesinde, birileri de güneşten ışık çalma derdinde...bunların hepsi maalesef gençlik. Bugün ABD ve AB karşısında dimdik durmaları gereken gençlik...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Türk Gençliği Bu Mu Şimdi?... Yakışıyor Mu?...

kendini objektivst olarak tanımlayan güzel kardeşim.araştırma yapmışın yapmasına ama objektif olamamışın.

ben konya selçuk üniversitesi eğitim fakültesinde çeşitli ülkücü faliyetlerde bulundum.

biz teşkilattayken okulda sürekli bir dedikodu çıkardı;ülkücüler şöyle yapmıi,böyle asmış,şöyle kırmış...gibi dedikodular çıkardı ve gelir bana sorarlardı ama ben teşkilatın içindeyim benim haberim yok.ve kendi kendime derdimki ''biz neymişiz yav''.tabiki bunun sebebi hayal gücü güçlü insanların uydurmasıdır.senin araştırmanda anlattığım olayla farksız tamamem kulaktan duyma bilgiler.

1)okul reisi değiştiğinde alt birimlerde değişiklik söz konusu değildir.

2)yeni reisin sürekli siyah takım elbise giyme zorunluluğu yoktur.ama sen renk körüysen diyecek bişey yok

3)neşter sallama taşımak zorundaymış ülkücüler.güzel kardeşim ben 3 yıl teşkilatta aktif bulundum kimse bana neşter sallama getir demedi...bundan sonra araştırma yaparken objektif olursan; ne isminle nede kendinle çelişirsin.

4)güzel kardeşim düşük bel,topsakal ve türban üniversite yöneltmeliğince yasaktır.üniversiteler tarafından türbana gösterilen hassasiyet topsakal ve mine eteğe gösterilmediği için,biz ülkücülerde bu devletin jarşılıksız bekçileri olduğumuz için bu boşluğu kapatmayı kendimize borç biliriz

5)sana gelince güzel kardeşim.sırf yazı yazmak için sacma sapan hiç bir araştırma yapılmaksızn zırvalamışın.

bu memleketin senin gibi zırvalara ihtiyacı yoktur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

OBJEKTİVİST......

 

Bu araştırmalar neye dayanarak veya hangi kaynaklardan yararlanarak yapılabiliyor acaba..Sen üniversite okudun mu? Kantin de Reislerin şark köşesini gördün mü? Ya da seni bir gün falçata veya başka bir delici / kesici aletlerle kovaladılar mı? Topsakal bıraktığın için seni dövdüler mi ? ( Bu arada haçlı seferlerin de top sakal bırakma gibi bir zihniyet vardı )

 

Alp Eren yazdıkların da sana sonuna kadar katılıyorum , ben de selçuk mezunuyum...

ve diğer üniversiteler de okuyan bir çok arkadaşım var bunun için de solcusu da ülkücüsü de var bugüne kadar böyle saçma sapan bir olayı ne duyduk ne de gördük.

 

Olaya bir de başka gözle bakıp bilmem nerden yapılan araştırmalar doğrultusun da değerlendirelim....

Odaların da Deniz gezmiş posterleri , sabah akşam ülkeyi nasıl bölebiliriz diye düşünen, Allah nedir bilmeyen , sözüm onlara dev gençlik....Her ne olursa olsun her ne yaparsa yapsın bu gençliğin arkasına sığındığı tek birşey vardır ki sanki sadece onlara aittir Ulu Önder Atatürk... Onlardan başka hiç kimse mükkemel dört dörtlük Atatürkçü değildir..

 

Tabi üniversite sizler gibileriyle dolup taşmakta maalesef, hiç bir ülkücü vaya sağ görüşlü öğrenciyi barındırmadınız bugüne kadar...Elinizden geleni ardınıza koymaktan hiç bıkıp usanmadınız.

Üniversite hayatım boyunca solcu bir çok arkadaşım oldu aynı ekmeği bölüp yediğim , ama hiç birin de bu denli bir düşünce görmedim..Bu sizin ki başka birşey..Bunun tarifini de herkes biliyor...

 

Yeter artık her yaptığınızın ve söyediğinizin arkasın da Atatürke sığınmaktan vazgeçin gerçek kimliğinizi ortaya koyun , Tarafınız belli zaten kimsenin gözünü boyayamazsınız ....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu ülke neyapacak sizin gibi sığ düşünceli insanlarla merak ediyorum. sığ düşüncelerini ATATÜRK E maleden ATATÜRK sömürücüleri nereye kadar.

ATATÜRK kurduğu cumhuriyeti Türk milliyetciliği üzerine kurmuş ve ilkelerinden birinide milliyetcilik olarak belirlemiş ve ülkemizde ATATÜRK çizgisindeki ülkücüler sahteleri tarafından gün gelmiş şehit edilmiş bugün gelmiş iftiralarına muhatap oluyorlar.

sizler kendi şekilci devşirme fikirlerinizle fransız referanslarınızla rus fikir babalarınızla bu millete ne verebilirsiniz HİÇBİRŞEY

Bu ülkeyi karşılıksız seven yiğit insanları karalamanız normal

bizler türklük gurur ve şuuru islam ahlak ve fazileti diyoruz

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ÜLKÜCÜ KİMDİR?

 

* İslamı hayat nizamı olarak seçen, bu nizamı tavizsiz bir şekilde yaşamaya çalışandır.

* TÜRK olmanın gururunu , islam faziletiyle bütünleştiren,TÜRK islam ülküsünü yaşayandır.

* Günübirlik siyasi menfaatlerini aşarak , asırlar sonrasını görebilen ve asırlar sonrası için hazırlık yapan insandır.

* Allah için seven ,Allah için savaşan ,Allah rızasına koşan ,Allah nizamı için yanan, Allah için buğzeden kahramandır.

* Semalarda dalga dalga yayılan Ezan susmasın diyerek toprağın kara bağrına düşen candır.

* Bayrağa kan gerek , solmasın diye bayrak için dökülen kandır.

* Kimi zaman Derviş Yunus , kimi zaman Yavuz, kimi zaman surlar üç hilal elinde Ulubatlı Hasandır.

* ''Ben'' i aşarak ''Biz'' i hisseden ''Biz'' diyerek nefsini kör kuyulara çıkmamak üzere atandır.

* Dağlarıyla, taşlarıyla, ırmaklarıyla, ovalarıyla, yollarıyla bir kara parçasını VATAN yapandır.

* Türklük deyince 300 milyonluk Türk dünyasını kucaklayan ,Anne şefkatiyle evlatlarını bağrına basan ; kimi yerde KERKÜK , BİŞKEK, BAKÜ,DOĞU TÜRKİSTAN, kimi yerde KIBRIS, KIRIM ,KAZAK,KIRGIZ...velhasıl koskocaman bir VATANDIR.

* En zor şartlarda, buhranlı zamanlarda , en müşkül anlarda TÜRK'e yol gösteren ,akıl veren , umut olan DEDE KORKUT HAN'dır.

* Haksızlık karşısında susmayan, davasından taviz vermeyen, korkalığı,pısırıklığı,nemelazımcılığı lugatından alıp çıkarandır.

* Hürriyet kavgasında kırk yiğidinin başında KÜRŞAD, il derleyip vatan tutan ilteriş, bilgelikte TONYUKUK, AKŞEMSETTİN,Malazgirt ovasında ak kefen içerisinde ALPARSLANDIR.

* TÜRK'ün töresini, TÜRK'ün ilini...İslamla yoğuran, islamla kaynaştıran AHMET YESEVİ Ocağında kaynayan, pişen kavrulandır.Bir BOZKURT silkinişiyle esaret zincirini kırandır.

* Liderlerine, ocağına, fikir sitemine bağlı tefrikaya çanak tutmayandır.Rehberi iki cihan güneşi HZ.MUHAMMED(SAV) KAYNAĞI, ilhamı düsturu KUR'AN olandır.

* Ülkücü budur,Ülkücü budur, bunun dışındakiler KÜLLÜ YALANDIR.

* ÜLKÜCÜ OLMAK BİR ŞEREFTİR VE BU ŞEREFTEN TAVİZ VERİLMEZ....

 

Şimdi OBJEKTİVİST ....

Atatürkçümüsün ? Atatürk ilkelerini benimseyip sonuna kadar savunuyor musun?

Sadece bu sorumun cevabını bekliyorum senden...

Umarım cevap verirsin.....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi OBJEKTİVİST ....

Atatürkçümüsün ? Atatürk ilkelerini benimseyip sonuna kadar savunuyor musun?

Sadece bu sorumun cevabını bekliyorum senden...

Umarım cevap verirsin.....

 

Yazılarım okumuyorsunuz sanıyorum...

Yazılarımda bunu açık ıçık belirttim ve Atatürk ilke ve inkilaplarına yürekten bağlı ve yılmaz savunucusu olarak her zaman ve heryerde mücadelemi bıkmadan ve yorulmadan sürdürmekteyim Ben sadece yobazlığa, gericiliğe, dini siyasete karıştıranlara, Ülkeyi bir orta çağ karanlıklarına götürmeye çalışanlara ve sözüm ona kendini ülkücü ve milliyetçi diyen ve günümüzde çetecilikten, mafyacılıktan başka bir bir yol ve yordam bilmeyen fikir fakirlerine ve bunların bir maşa gibi kullanılmalarına karşıyım... Arkadaşlar tekrar belirtiyorum. Ülkücülük adına yola çıkanların neler yaptığını bügün herkes tarafından biliniyor. Çete, mafya vb. Ne ülkücülüğü... Bence Ülke sevmek öncelikle Vatanseverlikten geçer...Sizler Ülkücülük, vatanseverlik ile özdeşleştirildiği için kutsallaştırılabiliyorsunuz. Oysa ikisi arasında fark var. Vatanseverlik çatışmacı değildir. Ülkesine bağlılıktır, onu yüceltmek ve onu savunmak amacına yöneliktir. Ülkücülük ise kolaylıkla ifrada, şovenizme ve saldırganlığa dönüşen bir cereyandır. Irkçı milliyetçilik sayısız savaşlara ve katliamlara neden olmuştur. Eski Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand boşuna "milliyetçilik/Ülkücülük savaştır" dememişti. Albert Einstein'ın söylediği de yanlış değil: "Milliyetçilik/ülkücülük bir çocuk hastalığıdır. İnsanlığın kızamığıdır." Atatürk bize dünyaya açık olgun bir vatanseverlik aşılamak istedi. Hırçın ve inzivacı bir milliyetçilik/ülkücülük değil...

Lütfen bunu hiç unutmayalım arkadaşlar...

Sevgi ve saygılarımla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazılarım okumuyorsunuz sanıyorum...

Yazılarımda bunu açık ıçık belirttim ve Atatürk ilke ve inkilaplarına yürekten bağlı ve yılmaz savunucusu olarak her zaman ve heryerde mücadelemi bıkmadan ve yorulmadan sürdürmekteyim

 

O ZAMAN SENDE ÜLKÜCÜSÜN.........

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazılarım okumuyorsunuz sanıyorum...

Yazılarımda bunu açık ıçık belirttim ve Atatürk ilke ve inkilaplarına yürekten bağlı ve yılmaz savunucusu olarak her zaman ve heryerde mücadelemi bıkmadan ve yorulmadan sürdürmekteyim Ben sadece yobazlığa, gericiliğe, dini siyasete karıştıranlara, Ülkeyi bir orta çağ karanlıklarına götürmeye çalışanlara ve sözüm ona kendini ülkücü ve milliyetçi diyen ve günümüzde çetecilikten, mafyacılıktan başka bir bir yol ve yordam bilmeyen fikir fakirlerine ve bunların bir maşa gibi kullanılmalarına karşıyım... Arkadaşlar tekrar belirtiyorum. Ülkücülük adına yola çıkanların neler yaptığını bügün herkes tarafından biliniyor. Çete, mafya vb. Ne ülkücülüğü... Bence Ülke sevmek öncelikle Vatanseverlikten geçer...Sizler Ülkücülük, vatanseverlik ile özdeşleştirildiği için kutsallaştırılabiliyorsunuz. Oysa ikisi arasında fark var. Vatanseverlik çatışmacı değildir. Ülkesine bağlılıktır, onu yüceltmek ve onu savunmak amacına yöneliktir. Ülkücülük ise kolaylıkla ifrada, şovenizme ve saldırganlığa dönüşen bir cereyandır. Irkçı milliyetçilik sayısız savaşlara ve katliamlara neden olmuştur. Eski Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand boşuna "milliyetçilik/Ülkücülük savaştır" dememişti. Albert Einstein'ın söylediği de yanlış değil: "Milliyetçilik/ülkücülük bir çocuk hastalığıdır. İnsanlığın kızamığıdır." Atatürk bize dünyaya açık olgun bir vatanseverlik aşılamak istedi. Hırçın ve inzivacı bir milliyetçilik/ülkücülük değil...

Lütfen bunu hiç unutmayalım arkadaşlar...

Sevgi ve saygılarımla

 

 

O ZAMAN SENDE ÜLKÜCÜSÜN.........

 

Hayır sevgili Gece Yağmuru buna ülkücülük denmez ve hiçbir zaman ülkücü olmam... Cevep olarak Lütfen yazımı iyi okuyun anlıyacaksınız...

Sevgiler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ATATÜRK DİYOR Kİ ;

 

''GENÇLİĞİ MUTLAKA ÜLKÜCÜ VE MEMLEKETLE ALKALI OLARAK YETİŞTİRMEK HERKESİN, HEPİMİZN, HER DEVLET ADAMININ BŞTA GELEN VAZİFESİDİR ''

 

Oku , araştır, öğren ....Atatürk'ün hususiyetleri sayfa 62.... ;)

 

Yazılarını okuyorum merak etme ;) Her yazılarının ardından M. KEMAL ATATÜRK' ün sözlerini eklemekle olmuyor....

 

Bu da Siz ve sizin gibi düşünüp ATATÜRKÇÜYÜM diyenlere kapak olsun.... ;)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ATATÜRK DİYOR Kİ ;

 

''GENÇLİĞİ MUTLAKA ÜLKÜCÜ VE MEMLEKETLE ALKALI OLARAK YETİŞTİRMEK HERKESİN, HEPİMİZN, HER DEVLET ADAMININ BŞTA GELEN VAZİFESİDİR ''

 

Oku , araştır, öğren ....Atatürk'ün hususiyetleri sayfa 62.... ;)

 

Yazılarını okuyorum merak etme ;) Her yazılarının ardından M. KEMAL ATATÜRK' ün sözlerini eklemekle olmuyor....

 

Bu da Siz ve sizin gibi düşünüp ATATÜRKÇÜYÜM diyenlere kapak olsun.... ;)

 

Atatürk'ümüzün ülkücülük anlayışı bu değil sevgili Gece Yağmuru...

 

ŞİMDİ BEN SİZE SORUYORUM...

 

Bazen ''ABD alkışçısı'' , bazen de ''ABD karşıtı'' olarak gözüken, kendi çıkarları doğrultusunda ''Kıbrıs Türktür Türk kalacaktır'' diyen ''kör milliyetçilerle'' , Aydınlanma Devrimi'nin yılmaz savunucusu ''Kemalist solu'' aynı kefeye koymak isteyen safdillere sormak gerekiyor:

''Ne yapmak istiyorsunuz?''

Bakıyorum ''kör milliyetçiliğin'' tuzağına düşmüş kimi sözde Atatürkçüler, ''faili meçhul cinayetlerin'' baş aktörleriyle Lozan'da kol kola yürümeyi ''Antiemperyalist Kemalist milliyetçilik'' olarak göstermeye başladılar...

Bedrettin Cömert 'i, Cavit Orhan Tütengil 'i, Doğan Öz 'ü, Ümit Doğanay 'ı, Cevat Yurdakul 'u çoktan unuttular.

Şimdilerde ''Türk-İslam sentezi'' nin mimarlarından olan, ''Türkiye, 19 Mayıs 1919 öncesini yaşıyor'' diyen eski ülkücü çetelere şu soruyu yöneltsem ne diyecekler:

''Türkiye'deki kitlesel ve bireysel katliamların arkasında ABD ve İran yok muydu?''

Kemal Türkler davasının başından sonuna dek avukatlığını yapan Rasim Öz , yedi Türkiye İşçi Partili gencin katledilmesi buyruğunu verenlerin sonradan milletvekili olduğunu söylüyor, ''derin devlet'' bağlantısını öne sürüyor.

Neden tartışılmıyor bu konu Türkiye'de? İlişkiler yumağı, İtalya ve İspanya'da olduğu gibi niçin çözümlenmiyor?

Uğur Mumcu için gözyaşı dökmek yetmez! Ahmet Taner için de, Gaffar Okkan için de öyle!..

Arkadaki büyük patron kim?

Devlet içindeki silahların destek aldığı güçler kim?

ABD'nin bağlantısı nerede başlıyor, nerede bitiyor?

CIA elemanları nasıl çalışıyor, kimlerle ilişki kuruyor?

Başta Abdi İpekçi , Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı cinayetleri olmak üzere pek çok ''faili meçhul'' cinayetin sadece tetikçileri var ortada.

Tetiği çektiren güç ise görünmüyor!..

Sıvas katliamında onlarca aydınımızı diri diri yakanlardan 26 sanığın hapis cezaları Aziz Nesin 'in ''tahrik ettiği'' savı gerekçe gösterilerek 15 yıla indirildi...

Haklarında ölüm cezası verilen ve bu cezaları yaşamboyu hapis cezasına çevrilen dört sanık ise yakalanamadı...

Susurluk çetesi ise dışarıda...

Türkiye'de bir kesim, ''milliyetçilik-ulusalcılık'' kavramından yola çıkıp ''Antiemperyalist Kemalist milliyetçilik'' le Türk-İslam sentezcilerini, 12 Eylül öncesinin ''ülkücü katillerini'' buluşturmak için çabalıyor.

Oysa Kemalistler, sosyal demokratlar, ulusalcılar, sosyalistler bir araya gelip, ''Solun Güney Amerika'da nasıl iktidar olduğunu'' tartışmalıdır.

Yapabilirler mi acaba?

NE DERSİN...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ATATÜRK DİYOR Kİ ;

 

''GENÇLİĞİ MUTLAKA ÜLKÜCÜ VE MEMLEKETLE ALKALI OLARAK YETİŞTİRMEK HERKESİN, HEPİMİZN, HER DEVLET ADAMININ BŞTA GELEN VAZİFESİDİR ''

 

Oku , araştır, öğren ....Atatürk'ün hususiyetleri sayfa 62.... ;)

 

Yazılarını okuyorum merak etme ;) Her yazılarının ardından M. KEMAL ATATÜRK' ün sözlerini eklemekle olmuyor....

 

Bu da Siz ve sizin gibi düşünüp ATATÜRKÇÜYÜM diyenlere kapak olsun.... ;)

 

+ 1 Mükemmel bir cevap.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Atatürk'ümüzün ülkücülük anlayışı bu değil sevgili Gece Yağmuru...

 

ŞİMDİ BEN SİZE SORUYORUM...

 

Bazen ''ABD alkışçısı'' , bazen de ''ABD karşıtı'' olarak gözüken, kendi çıkarları doğrultusunda ''Kıbrıs Türktür Türk kalacaktır'' diyen ''kör milliyetçilerle'' , Aydınlanma Devrimi'nin yılmaz savunucusu ''Kemalist solu'' aynı kefeye koymak isteyen safdillere sormak gerekiyor:

''Ne yapmak istiyorsunuz?''

Bakıyorum ''kör milliyetçiliğin'' tuzağına düşmüş kimi sözde Atatürkçüler, ''faili meçhul cinayetlerin'' baş aktörleriyle Lozan'da kol kola yürümeyi ''Antiemperyalist Kemalist milliyetçilik'' olarak göstermeye başladılar...

Bedrettin Cömert 'i, Cavit Orhan Tütengil 'i, Doğan Öz 'ü, Ümit Doğanay 'ı, Cevat Yurdakul 'u çoktan unuttular.

Şimdilerde ''Türk-İslam sentezi'' nin mimarlarından olan, ''Türkiye, 19 Mayıs 1919 öncesini yaşıyor'' diyen eski ülkücü çetelere şu soruyu yöneltsem ne diyecekler:

''Türkiye'deki kitlesel ve bireysel katliamların arkasında ABD ve İran yok muydu?''

Kemal Türkler davasının başından sonuna dek avukatlığını yapan Rasim Öz , yedi Türkiye İşçi Partili gencin katledilmesi buyruğunu verenlerin sonradan milletvekili olduğunu söylüyor, ''derin devlet'' bağlantısını öne sürüyor.

Neden tartışılmıyor bu konu Türkiye'de? İlişkiler yumağı, İtalya ve İspanya'da olduğu gibi niçin çözümlenmiyor?

Uğur Mumcu için gözyaşı dökmek yetmez! Ahmet Taner için de, Gaffar Okkan için de öyle!..

Arkadaki büyük patron kim?

Devlet içindeki silahların destek aldığı güçler kim?

ABD'nin bağlantısı nerede başlıyor, nerede bitiyor?

CIA elemanları nasıl çalışıyor, kimlerle ilişki kuruyor?

Başta Abdi İpekçi , Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı cinayetleri olmak üzere pek çok ''faili meçhul'' cinayetin sadece tetikçileri var ortada.

Tetiği çektiren güç ise görünmüyor!..

Sıvas katliamında onlarca aydınımızı diri diri yakanlardan 26 sanığın hapis cezaları Aziz Nesin 'in ''tahrik ettiği'' savı gerekçe gösterilerek 15 yıla indirildi...

Haklarında ölüm cezası verilen ve bu cezaları yaşamboyu hapis cezasına çevrilen dört sanık ise yakalanamadı...

Susurluk çetesi ise dışarıda...

Türkiye'de bir kesim, ''milliyetçilik-ulusalcılık'' kavramından yola çıkıp ''Antiemperyalist Kemalist milliyetçilik'' le Türk-İslam sentezcilerini, 12 Eylül öncesinin ''ülkücü katillerini'' buluşturmak için çabalıyor.

Oysa Kemalistler, sosyal demokratlar, ulusalcılar, sosyalistler bir araya gelip, ''Solun Güney Amerika'da nasıl iktidar olduğunu'' tartışmalıdır.

Yapabilirler mi acaba?

NE DERSİN...

 

 

Hayrıcı şunu belirtmekte fayda var sevgili Gece Yağmuru... Mustafa Kemal Atatürk, ''Ne mutlu Türk olana'' değil, ''Ne mutlu Türküm diyene'' diyerek ve ''Türk milletini'' ''Misakı Milli sınırları içindeki Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk halkına Türk milleti denir'' diye tanımlayarak faşist milliyetçiliğin değil, demokratik milliyetçiliğin temellerini atmıştır. Sizlerin milliyetçiliği ile bizlerin milliyetçiliğini ayıran da bu noktadır zaten... BENCE SİZ ATATÜRK'ü Türk İslam sentezi milliyetçiliği yaparak EMPERYALİZMİN EKMEĞİNE DÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜNDE YAĞ SÜRMEKTESİNİZ... Milliyetçiliği dine bulaştırarak yaymaya çalışmanın temelinde de bu olgu vardır zaten...

 

Ne demiş şair... "“Atatürk vatanı zaferleriyle, milleti ise inkılaplarıyla kurtarmıştır...” "Mal cimride, silah korkaklarda, karar da zayıflarda olursa düzen bozulur..."Falih Rıfkı Atay...

 

Son olarak şunları söyleyebilirim... Ülkemizde son günlerde bir çok hassas boğazdan geçiliyor. Bir yanda gerçekleri konuşanlar öte yanda gerçekleri saptıranlar var. Bizce bugünler Türk Ulusunun gözünü iyi açması, bilgilenmesi ve hiçbir provakasyona, kötü emellere alet olmaması gereken günler. Sınav gibi, imtihan gibi. Bugünler birlik ve beraberlik zamanı. Bugünler Ülkemize kara günler yaşatmak isteyenlere karşı duruş sergileme zamanı. Geçenlerde "Felaketler, onların gelişine kulak asmayanların eseridir..." demiştik. O nedenle gözlerimizi, kulaklarımızı, aklımızı ve kalbimizi dört açmamız gerekiyor. Çünkü başka Türkiye yok... Mustafa Kemal Atatürk her Türk Vatandaşının içinde yaşıyor. Bunu göstererek, bunu kanıtlayarak, vatan sevgimizi ve vatanperverliğimizi doruklara çıkartmalıyız. Çünkü ancak böyle ödeyebiliriz şehit düşen binlerce kahramana vefa borcumuzu. Dileriz daima haklı, doğru, dürüst ve aydınlık insanlar kazansın...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

abdullah öcalana'A GÖRE ATATÜRK VE YUNANLILAR

 

Terörist abdullah öcalan'ın 30 Nisan 1998 günü Atina'daki pkk'nın balkan temsilciliğinin açılışına gönderdiği mesajda; Türkiye'ye ve Türk halkına ağır hakaretlerde bulunduğu, yunanlılara hayranlık beslediği, Yunanistan'ın 1919-1922 batı Anadolu işgalini desteklediği, bu işgal sırasında Yunan Ordusu'nun Türk halkına yaptığı katliamı görmemezlikten geldiği öğrenilmiştir. Söz konusu metinde öcalan'ın özetle şu görüşlere yer verdiği anlaşılmıştır:

 

"Sizlere yabancı olmayan ve son ulusal kurtuluş savaşınızla birçok benzerlikler taşıyan savaşımızın içinde bulunduğu bu kritik döneme ... Barbarlığın hakim olduğu ve geçtiği yerlerde her şeyi yok eden, dünyamızın en zengin medeniyetine sahip bir bölge olan Anadolu'yu halklara mezar etmiş olan yabancı işgal gücü Türkiye'nin, bugün yürüttüğü özel bir savaşla kürt halkının soykırımını tamamlayarak rolünü bitirmeyi amaçladığını bilmemiz gerekiyor ...

 

Ayrıca, Demirel'in Hakkari'ye yaptığı son ziyareti sırasında kullandığı bazı ifadelerle, bu gezisini Mustafa Kemal'in 1922 yılı ağustos ayında yunan nüfusunun soykırımı amacıyla başlatmış olduğu saldırıdan önceki duruma benzetmesine dikkatinizi çekmek istiyorum.

 

Türkiye'nin Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak geleceğe yönelik tek bir adım atmadığı bilinmektedir. Ege konusunda ise gittikçe daha saldırgan bir hal almaktadır. kürt ve yunan halklarının tarihini ve aynı düşmandan kaynaklanan aynı tehlikelerle karşı karşıya olduğumuzu dikkate aldığımızda, birleşmemiz, halklarımızın kardeşliğini pekiştirmemiz, demokratik birliği işlememiz gerekmektedir.

 

Diğer halkların siyasi çözümlere faşistçe karşı çıkmalarına boyun eğdiğimiz taktirde, tüm balkan, Kafkas ve Ortadoğu halkları çok şey kaybedeceğiz. Tarih sürecinde bu bölgeler dayanışma içinde bulundukları zamanlar medeniyet kaynağı olmuşlardır. Ne zaman Cengiz Han'ın ve Atilla'nın barbar saldırılarına boyun eğmişlerse çöküntüler başlamıştır."

 

Bölücü terör örgütü lideri abdullah öcalan'ın, Yunanistan meclis başkan başyardımcısına gönderdiği mektupta da "kürdistan halkı şahsında pkk, Yunanistan'ın Türkiye üzerindeki tüm haklarını kabul etmekte ve bunların gerçekleşmesi için her türlü çabayı göstermektedir" dediği görülmektedir.

 

1937 yılında doğan, 1977 yılından beri milletvekili, 1981 yılından itibaren ise meclis başkan yardımcılığı görevini sürdüren Panagiotis Kritikos, Türk düşmanlığı ile ünlenen biri. Hukuk ve ekonomi eğitimi gören Kritikos'a kurye ile gönderilen mektubun elden teslim edilemediği taktirde kurye tarafından p1. Davaki 14 Nikaia adresine teslim edilmesi istenmiş. Mektubun bir kısmı şöyledir:

 

"başkanı olduğum pkk hareketinin temeli 10 ağustos 1921 tarihli Sevr Antlaşmasına dayanmaktadır. Lozan antlaşması ile inkar edilen bu hakların kazanılması için başlattığım mücadele sizin de esirgemeyeceğinize inandığım yardımınızla güçlenerek devam edecektir. Her türlü çağdaş hakları sınırlayan ve baskı altında tutan Türkiye cumhuriyeti Devleti'nin, Yunanistan'ın bazı toprak haklarını çiğnediğini biliyorum: partim adına bu haklarınızı geri almanız için her türlü yardımı yapmaya hazır olduğumuzu ve ....... Belirtmekten şeref duyarım. 1919 - 1922 yılları arasında yunanlıların, 1919 - 1938 tarihleri arasında da kürtlerin soykırıma uğratılmış olması kürt ve yunan halklarının dostluğunda ve işbirliğinde bir başka gerekçedir. Sizin, Yunanistan – pkk ilişkisini istenilen noktaya getireceğinizden ve dolayısıyla ortak düşman Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı sürdürdüğümüz mücadelede daha başarılı olacağımıza inanıyorum. Özellikle pkk'yı Kürt halkının temsilcisi olarak görmek istemeyen .......... Devletlerini ikna etmeniz hususunda yardımlarınızı esirgemeyeceğinizi biliyorum."

 

Türkçe kaleme alındığı, öcalan'ın mektubun sonuna el yazısıyla adını yazdığını ve imzaladığını da belirtmektedirler.

 

Terörist öcalan, İmralı’da ise Atatürk’e övgüler yağdırıyor, yunanlıları, Türkiye’de, Türk ve Kürt Savaşı çıkarmakla suçluyor.

 

 

 

 

Yukarıdaki yazıyı iyi oku Objektif... Ve şunu da sakın unutturma çarpıttırma.. Kurtuluş savaşı yıllarında düşmanı topraklardan kovarken insanlarımız içlerinde ki gücü Milliyetçilik duygusundan almışlardır.. Milliyetçiliği bir hastalık gibi görmek öyle yansıtmaya çalışmak sinsi zihniyetin ince oyunlarından başka bişi değildir.. Milliyetçi insan ırkçı ya da faşist de değildir.. Yurdunu toprağını vatanınını memlektini dinini dilini bayrağını insanını seven insandır.. Bu yüce duygu sayesinde bugün bu ülkede ne faşist partizan örgütlere ne pkk ya nede komünist örgütlere geçit verilmemektedir... Verilmeyecekte..Seninde belirttiğin gibi NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ( ama içten söyleyenlere tabii )

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayrıcı şunu belirtmekte fayda var sevgili Gece Yağmuru... Mustafa Kemal Atatürk, ''Ne mutlu Türk olana'' değil, ''Ne mutlu Türküm diyene'' diyerek ve ''Türk milletini'' ''Misakı Milli sınırları içindeki Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk halkına Türk milleti denir'' diye tanımlayarak faşist milliyetçiliğin değil, demokratik milliyetçiliğin temellerini atmıştır. Sizlerin milliyetçiliği ile bizlerin milliyetçiliğini ayıran da bu noktadır zaten... BENCE SİZ ATATÜRK'ü Türk İslam sentezi milliyetçiliği yaparak EMPERYALİZMİN EKMEĞİNE DÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜNDE YAĞ SÜRMEKTESİNİZ... Milliyetçiliği dine bulaştırarak yaymaya çalışmanın temelinde de bu olgu vardır zaten...

 

Ne demiş şair... "“Atatürk vatanı zaferleriyle, milleti ise inkılaplarıyla kurtarmıştır...” "Mal cimride, silah korkaklarda, karar da zayıflarda olursa düzen bozulur..."Falih Rıfkı Atay...

 

Son olarak şunları söyleyebilirim... Ülkemizde son günlerde bir çok hassas boğazdan geçiliyor. Bir yanda gerçekleri konuşanlar öte yanda gerçekleri saptıranlar var. Bizce bugünler Türk Ulusunun gözünü iyi açması, bilgilenmesi ve hiçbir provakasyona, kötü emellere alet olmaması gereken günler. Sınav gibi, imtihan gibi. Bugünler birlik ve beraberlik zamanı. Bugünler Ülkemize kara günler yaşatmak isteyenlere karşı duruş sergileme zamanı. Geçenlerde "Felaketler, onların gelişine kulak asmayanların eseridir..." demiştik. O nedenle gözlerimizi, kulaklarımızı, aklımızı ve kalbimizi dört açmamız gerekiyor. Çünkü başka Türkiye yok... Mustafa Kemal Atatürk her Türk Vatandaşının içinde yaşıyor. Bunu göstererek, bunu kanıtlayarak, vatan sevgimizi ve vatanperverliğimizi doruklara çıkartmalıyız. Çünkü ancak böyle ödeyebiliriz şehit düşen binlerce kahramana vefa borcumuzu. Dileriz daima haklı, doğru, dürüst ve aydınlık insanlar kazansın...

 

Birde şu var; Milliyetçilik, üyesi olduğun toplumun her bireyine saygıyla başlar. Yoksa biz milletiz demekle milliyetçilik olmaz. ''Ben büyük adamım'' demekle ''Biz büyük milletiz'' demek arasında saçmalık bakımından hiçbir fark yoktur. Sevgiyle kalın...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Birde şu var; Milliyetçilik, üyesi olduğun toplumun her bireyine saygıyla başlar. Yoksa biz milletiz demekle milliyetçilik olmaz. ''Ben büyük adamım'' demekle ''Biz büyük milletiz'' demek arasında saçmalık bakımından hiçbir fark yoktur. Sevgiyle kalın...

 

Nasıl yani ? M. Kemal Atatürk kendisi için ben büyük bir adamım dediği zaman saçmalamış mı olacak ?

Hele ben büyük bir Türküm dediği zaman duble mi saçmalamış olacak ?

Kusura bakma ama bence saçmalayan sen oldun şimdi Obje..

Ayrıca Milletimizin büyüklüğünü bir çok yabancı devlet adamları tarihçiler vs insanlar kabul ederler ve kendileri söylerler..

Toplıumun her bireyine saygı olayına gelince.. Kim kime nasıl bir saygısızlık yapmıştır.. Ayrıntılara girelim ve daha açık konuşalım.. Bakalım ortaya neler çıkacak... :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.