Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İpek Nedir Nasıl Elde Edilir (Tarihi)


Aries

Önerilen İletiler

İPEK

 

Günümüzde de çok kıymetli bir dokuma maddesi olan ipeğin ilginç bir tarihçesi vardır.

İpekböceğinin anavatanı Çin'dir. Rivayete göre M.Ö. 2600 lerde hüküm süren Çin İmparatoru Hoang-Ti zamanında saray bahçesinde bir tırtılın dut yaprağı yediği ve sonra koza ördüğü dikkat çekmiştir. Bu durum üzerine imparator, bu kurdun hayatının incelenmesini emretmiş ve bu görevi eşi Kraliçe She-Ling-She'ye vermiştir. Kraliçe uzun zaman yaptığı tetkikler neticesinde bu kozadan ipek çekilebileceğini ve bunun da dokumacılıkta kullanılabileceğini tesbit etmiştir. Bu nedenle ipekçilik tarihinde She-Ling-She bir ipek ilâhesi olarak bilinmektedir.

Çin'de saygın bir uğraş olarak, yüzyıllar boyunca büyük bir gizlilik içinde yürütülen ipekböcekçiliği, ülkeye ün kazandırmış ve büyük bir gelir kapısı aralamıştır. Çin, bu değerli hazineyi kaybetmemek için yüzyılllar boyunca bir takım katı kurallar uygulamıştır. Öyle ki; bu sanatın ülke dışına çıkmasına göz yuman ya da yardım edenler bir dönem ölümle cezalandırılmıştır.Ancak M.S. 149 yılında Türkistan'da bulunan Hotan Eyaleti Hakanı'nın bir Çin prensesi ile evlenmesi, ipekçiliğin Çin sınırları dışına taşmasına sebep olmuştur. Çin'de bir asalet nişanesi olarak bilinen ipeğin, Hotan'da bulunmaması nedeniyle prensese önceki ihtişamını devam ettiremeyeceği söylenir. Buna üzülen prenses ülkesine gittiğinde saçlarının arasına ipek tohumlarını saklayarak Hotan'a geçirir. Böylece ipek, ilk defe Çin sınırları dışına çıkar.

M.S. 300 dolaylarında önce Japonya'da, daha sonra da Hindistan'da ipekböceği yetiştirilmeye başlanır.

Bu sanat zaman içinde Asya'yı boydan boya aşıp Anadolu üzerinden Avrupa'ya uzanan, en önemli kervan yoluna “İpekyolu” adını vermiştir.

İpeğin Anadolu'ya gelişi Bizans İmparatoru Justinien (527-565) le gerçekleşir. Bu dönemde Hint ve İranlı tüccarlar tarafından Batı'ya doğru yol alan ipek sayesinde Constantinopolis'te ileri düzeyde ipek dokumacılığı görülür. Bizanslılar'ın en güzel ipekleri burada dokunmaktadır. Ne var ki, bir zaman sonra , siyasî ve iktisadî sebeplerden dolayı kervanlarla Bizanslılar arasında çıkan bir anlaşmazlık neticesinde ipek artık Constantinopolis'e uğramaz olur. Bu sırada Justinien, ipeğin gerçek kimliğini araştırmak üzere iki rahibi, din kisvesi altında Çin'e gönderir. İranlı ve Aynarozlu bu iki rahip, Constantinopolis'e kamış bastonlarının içine sakladıkları ipekböceği tohumları ile döneceklerdir. Böylelikle ipekböcekçiliği, Asya'dan Avrupa'ya intikal eder. İpekböcekçiliğinin Batı'ya doğru yayılmasında Araplar'ın istilâ hareketleriyle Venedikliler ile Cenovalılar'ın bu alandaki ticarî faaliyetlerinin büyük rolü olmuştur.

İpeğin elde edilişi:

İpekböceği ( bombyx mori ), tırtılından ipek elde edilen kelebeklere verilen genel addır. İpekböceği dut yaprağıyla beslenir. İpekböceğinin erişkini tombul gövdeli ve soluk boz renklidir. Kanat açıklığı 4-5 cm. civarındadır.İki ya da üç günlük ömrü boyunca uçmaz ve beslenmez. Ama bu süre erkek ve dişişlerin üreyip yeni bir kuşak oluşturmasına yeter.

Her dişinin bıraktığı 300-500 dolayında yumurta bir sonraki yılın bahar aylarına kadar serin bir yerde bekletildikten sonra tek ya da çok katlı sekilere yayılır. Tohumlar küçük tülbentler içinde delikli mukavva kutulara konur. Her birinde 25 gram tohum bulunan bu kutulara “paket” adı verilir. Bir pakette ortalama 30.000 tohum bulunur.

Baharda beyaz dut ağaçlarında ilk yapraklar görünmeye başladığında tohumlar tahtadan kerevetlere serilir. 19 günlük kuluçka devresi sonunda yumurtalardan tırtıllar çıkar. Bu küçük kurtçukların herbirinin boyu 3 mm. kadardır. Tırtılların en iştahlı olduğu bu dönemde üzerlerine günde üç öğün ince kıyılmış dut yaprağı serpilir. Bu devre içinde tırtıllar her gün kendi ağırlıkları kadar yaprak yerler ve büyümeleri de yemeleri gibi hızlı olur. İpekböceği tırtılları o kadar çabuk büyür ki, büyüme süresi içinde dört defa deri değiştirmek zorunda kalır.Buna halk arasında “gömlek değiştirme” denir. Her deri değişiminden sonra daha da irileşen tırtılın rengi giderek açılır. Dördüncü deri değişiminden sonra boyu yaklaşık 8 cm.ye ulaşan tırtıl, en obur dönemini yaşayacak; ipek salgılamaya başladığı andan itibaren iştahı kesilecektir. Koza örebilecek olgunluğa erişen tırtıl kehribar sarısı renk almıştır.Günün birinde başını havaya kaldırıp ileri geri sallayarak kozasını yapmaya elverişli bir dal parçası aramaya başlar. Bu durum askı zamanının geldiğini gösterir. Bu sırada kerevetlere, sapı aşağı, dalcıkları yukarı gelecek şekilde meşe, katırtırnağı,funda dalları yerleştirilir. Bu dalların kuru olması gerekir. İpekböceği bunların üzerine tırmanır; kendini askıya alarak koza örmeye başlar; kendisi koza içinde kalır. Böcekler, yaklaşık bir hafta süresince, dalların üzeri bembeyaz olacak şekilde, kozalarını büyük bir çaba ve titizlikle örerler.

İpekböceğinin vücudundaki bir çift bezin salgıladığı zamk gibi yapışkan bir sıvı, hayvanın alt dudağındaki meme denilen çok küçük deliklerden iplik halinde dışarı çıkar; havayla temasında donar. İşte “ipek” budur.

Böcek önce kozasının dış kısmını yapar, daha sonra kendi vücudunun etrafını sarmaya koyulur. Sarma işi ilerledikçe hayvan küçülür, küçülür, sonunda kozanın içinde görünmez olur.

Kozanın dışındaki iplikler gevşek ve dolaşık, içindeki iplikler düzgündür. Oluşan kozaların küçük bir bölümü kelebeklerin çıkıp yumurta vermesi için bekletilir. Diğerlerinde ipekböceği kozayı delerek çıktığında ipeğe zarar vereceğinden “boğma” denen bir işlemle koza içinde öldürülür. Kozaları boğmak için, içinde su kaynamakta olan büyük bir kazana bir saçayak yerleştirilir.Bunun üzerine, içinde çekimi yapılacak kozaların bulunduğu kalbur oturtulur. Daha sonra kazanın ağzı iyice kapatılır. Böylelikle kozalar içindeki tırtılların (krizalitler) yaklaşık 80 derece buharda ölmesi sağlanmış olur. Bu işlemden sonra ipek ipliğinin liflerini yapıştıran ipek zamkının (serisin) yumuşatılması gerekir. Yumuşatma için kozalar, 70-80 derecede kaynayan suyun içine atılırlar. İplik çekmeye elverişsiz olan dıştaki ipek elendikten sonra içteki iplikler çıkrıklarla çekilerek çile haline getirilir.

İpekböceğinin topu topu iki ay süren kısacık ömründe bize bıraktığı tek bir kozadan yaklaşık 1000 metre uzunluğunda ipek teli elde edilmiş olacaktır.

20.000 ipekböceğinin iki aylık ömürleri süresince tüketecekleri 600 kilo dut yaprağı yaklaşık 40 ağaçtan elde edilecektir.

Ahmet KOÇAK

tirtil4ipekbocegi.jpg

 

 

ipekbocegikozasi2.jpg

ipek bocegi kozasi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

İpeğin elde edilişi:

İpekböceği ( bombyx mori ), tırtılından ipek elde edilen kelebeklere verilen genel addır. İpekböceği dut yaprağıyla beslenir.

İpekböceğinin erişkini tombul gövdeli ve soluk boz renklidir. Kanat açıklığı 4-5 cm. civarındadır.İki ya da üç günlük ömrü boyunca uçmaz ve beslenmez.

Ama bu süre erkek ve dişişlerin üreyip yeni bir kuşak oluşturmasına yeter.

 

 

Burada uçmaz ve beslenmez diye yazmak ta, merak ettim bu nasıl olur diye sayın Aries.. ve bi bakayım dedim...

 

Meğerse benim sevdiğim dut ağaclarımdaki yaprakları yiyorlarmış smile.gif

 

Paylaşım icin teşekkürler...clover.gif

 

 

 

İPEK BÖCEĞİ

 

 

İpek böcekleri çiftleştikten sonra her biri iğne ucu büyüklüğünde olan 500 tane yumurta bırakırlar. Yumurtladıktan iki-üç gün sonra da ölürler.

 

Yumurtadan çıkan tırtıllar dut yapraklarını yiyerek gece-gündüz demeden 20-30 gün kadar beslenirler.

 

Bu süre içinde tırtılların tükettikleri yaprakların ağırlığı vücut ağırlıklarını kat kat aşar. Tırtıl dört kez deri değiştirdikten sonra olgunlaşır.

 

Artık koza örmeye hazırdır.

 

Kozasının içinde olgunluğa erişen güve, kahverengi bir enzim yayarak kozanın yumuşamasını sağlar.

 

Koza iyice yumuşadıktan sonra en yumuşak yerinden kozayı iterek dışarı çıkar. Tırtıl artık bir ipek böceğidir.

 

Bundan sonraki yaşamında havayla temas ettiğinde anında kuruyan ve bir ipe benzeyen ama aslında çok büyük bir protein molekülü olan ipeği üretecektir.

 

 

National Geographic, January 1984, s.24

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.