Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

"UYGUR KATLİAMI" YALANI


Misafir CYRANO

Önerilen İletiler

Tartışılan konu ne?

Gündemdeki Uygur katliamı doğrumudur değilmidir?

Peki bu konunun kürtlerle ilgisi ne?

Aynısının ülkemizde olduğunu anlatma çabası iyide kime...

Bu ülkede kürt sorunu olduğunu kabul etmeyen bana.. :)

Isinize gelmeyince nedense hic bir baglanti kuramiyorsunuz. Ama biz bunu da normal karsilyoruz ve size arasindaki baglantiyi aktarmaya calisiyoruz.

 

Uygur Türk'lerine yapilan olaylar hic bir zaman tasvip edilecek bir durum degilkdir ve hatta bana göre bir zulümdür, cünki olaya sadece son kavga bazinda bakmamak gerek. Genel olarak Cin'de azinliklara gerekli haklar verilmiyor. Cin'de bu tür zulmü ve haksizliklari kinayanlarin dogal olarak diger ülkelerde de ve hatta kendi ülkesindeki haksizliklarada karsi gelmesi gerekir, yoksa hic te inandirici degildir genel anlamda zulme ve katliamlara karsi geldikleri.

 

Türkiye'de de yillardan beri etnik kökenlilere yapilan haksizliklar olduguna göre, tabiiki size göre öyle bir durum yok, CIn'in tutumunu elestiren arkadaslarin Türkiye'nin benzer tutumunu savunmasi dogal olarak arkadaslarin genel anlamda haksizliklara degilde sadece baska ülkelerin "Türk" soyundan gelenlere yaptiklari haksizliklari gördüklerinin bir belgesidir. Bunun türkceside ben ne yaparsam dogrudur ama baskasi benim milletimden olana hic bir sey yapamaz.

 

Ama inaniyorumki, siz hala bir baglanti göremiyeceksiniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çin'in Uygurlara uyguladığı zulüm bitmiyor. Komunist Parti yetkilisi Wang Lequan'dan şok emir: ******...

 

Urumçi'deki katliamın mimarı Lequan'ın sarfettiği sözler bölgede yıllardır sürdürülen baskı politikasının ne boyutlara ulaştığını gösterdi. Lequan'ın “******** emri” geçtiğimiz hafta 184, dün de 2 Uygur'un ölümüne neden oldu

 

Çin'in Uygur Özerk Bölgesi'nde 184 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı katliamın ardından dün yine olaylar çıktı.

 

Çin Devlet Radyosu 2 Uygur Türkünün polis tarafından vurularak öldürüldüğünü duyurdu. 3 Uygur'un Urumçi Kadın ve Çocuk Hastanesi yakınında yoldan geçenlere ateş açtığı, devriye gezen polislerin de bunlara uyarı ateşi açtığı kaydedildi.

 

Uyarı ateşi üzerine dağılmayan grubu dağıtmak isteyen polis ikinci kez rastgele ateş edince 2 kişi hayatını kaybetti. Geçtiğimiz hafta meydana gelen katliamın sorumlusunun ise, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ni yöneten Komunist Parti yetkilisi Wang Lequan'ın olduğu ortaya çıktı.

 

Lequan'ın önceki gün bir televizyon kanalında yaptığı konuşması sırasında “********” dediği öğrenildi.

 

ISLAH POLİTİKASI

 

Lequan'ın geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında sarf ettiği sözler, bölgede uyguladığı baskı politikasının katliama dönüşeceğinin sinyalini veriyordu.

 

Lequan konuşması sırasında, Sincan'da bağımsızlık yanlısı direnişçilere karşı 'yeniden ıslah etme' sürecinin başlatılacağını söyleyerek “********.

 

Saldırmalarını beklemeden hemen vurmalıyız. Bu kış ve önümüzdeki baharda bütün bölgede bağımsızlık hareketlerine karşı yeniden ıslah faaliyetini başlatacağız” şeklinde konuştu.

 

YILDIR BASKI UYGULANIYOR

 

15 yıldır bölgeyi demir yumrukla yöneten Lequan'ın geçmişteki icraatleri arasında, bölgeye milyonlarca Han Çinliyi yerleştirmek, Uygurca gibi azınlık dillerinin 21. yüzyıla uygun olmadığını savunmak ve ilkokullarda Uygurca'yı yasaklamak, devlet memurlarına namaz kılmayı ve oruç tutmayı yasaklamak gibi katı uygulamalar yer alıyor.

Lequan Sican uygur Özerk Bölgesi'nde 15 yıldır bu etnik savaşı sürdürürken, yardımcısı Zhang Qingli de 2005 yılından bu yana Tibet'te etnik baskı uyguluyor.

 

Pekin'e 'şeffaf ve adil ol' çağrısı

 

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, dün olağanüstü toplanarak Uygur Bölgesi'ndeki olayları değerlendirdi.

Toplantı sonrası TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, gelen haberlerin, bölgede son derece önemli insan hakları ihlallerinin yaşandığını gösterdiğini söyledi.

 

Üskül, gelişmeleri takip edip ağustosta yeniden değerlendirme yapacaklarını bildirdi.

 

Bölgede gösteri ve yaşam hakkının ihlal edildiğinin anlaşıldığını ifade eden Üskül, olaylar sonrası çok sayıda kişinin de gözaltına alındığını kaydetti.

 

Hadiselerin, Çin'de insan hakları alanında yapılması gereken çok iş olduğunu gösterdiğini ifade eden Üskül şöyle konuştu: "Şu anda orada adil yargılanma hakkı çok büyük önem taşıyor.

Basından, göstericilerin ya da olaylara karışanların idam edilebileceği bilgisi ulaşıyor. Çin'de ne yazık ki idam cezası şimdiye kadar kaldırılmadı. Bütün beklentimiz, gözaltındakilerle ilgili adil yargılama yapılması. Bölgede yaşananlarla ilgili şeffaflığın sağlanması çok önemli. Bölgenin ziyarete açılması ve elbette gözaltındakilerin idam edilmemesi önemli.'' Bu arada TBMM Başkanı Köksal Toptan da dün Çin büyükelçisinden olaylara ilişkin bilgi aldı.

 

Haber :Ajans5

 

Işıkları kestirip kurşuna dizdiler

Doğu Türkistan doğumlu Ege Üniversitesi (EÜ) Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Sosyal, Ekonomik ve Siyasal İlişkiler Ana bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alimcan İnayet, Urumçi’de olayların çıktığı gün, Çin askerlerinin, göstericileri bir sokağa sıkıştırarak, akşam saat 21.00’de elektrikleri kestiğini ve kurşuna dizdiğini söyledi.

 

Urumçi’de yaşanan olayların bir kaç günlük bir süreç olmadığına dikkati çeken İnayet, “Bu, Çin hakimiyetinin bölgede 60 yıldır uyguladığı planlı, sistematik asimilasyon politikasının sonucudur” dedi. Olaylar hakkında yakınlarından bilgi aldığını belirten İnayet, “Bilinmeyen yerlere götürülenler arasında kadın ve çocuklar da ver ve akibetleri belli değil” dedi. Prof. Dr. İnayet, basında görülen görüntülerin bazılarının Çin basının verdiği görüntüler olduğunu vurgulayarak “Orada bağımsız bir medya, basın özgürlüğü yok” diye konuştu.

 

Prof. Dr. İnayet, Çin Komünist Partisi’nin Urumçi İl Başkanının ” yakalananların idam edileceği “ şeklinde açıklaması olduğunu hatırlatarak, “Bu ise Çin’de hukukun olmadığını gösterir. Olaylar için araştırma heyeti kurulmalıdır” dedi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çin Devlet Radyosu 2 Uygur Türkünün polis tarafından vurularak öldürüldüğünü duyurdu. 3 Uygur'un Urumçi Kadın ve Çocuk Hastanesi yakınında yoldan geçenlere ateş açtığı, devriye gezen polislerin de bunlara uyarı ateşi açtığı kaydedildi.

 

Uyarı ateşi üzerine dağılmayan grubu dağıtmak isteyen polis ikinci kez rastgele ateş edince 2 kişi hayatını kaybetti.

 

Yalan haber nasıl yapılır, haber kaynağından aktarılırken nasıl çarpıtılıra bir başka örnek.

 

Haberi hazırlayanlar nedense haberin içeriğinde bazı "önemsiz!" unsurları atlayıvermiş.

 

Olayın orjinaline ve Türk medyasında veriliş şekline bakalım.

 

Olayın aslı, Beyaz camii yakınlarında bir Uygur, öldürüleceğini söyleyerek Çin devriye polisine sığınıyor. Bu Uyguru kovalayanlar yine Uygur. Kaçan Uygurun peşindeki Uygurlar adama devriye ekibinin aracında saldırmaya çalışıyor. Polis, saldırganları engelliyor. Saldırganlar bu sefer polise saldırıyor ve iki polis vuruluyor. Polisin açtığı karşı ateşte iki saldırgan öldürülüyor.

 

Olay bu. Haberin orjinali bu.

 

Bakalım Türk medyasında nasıl verildiğine ?

 

"Çin polisi iki müslüman Uyguru öldürdü"

 

"Çin polisi iki Uyguru katletti"

 

Haberlerin içeriğinde ise, söz konusu çatışmada iki polisin vurulduğu ve polisin bir Uyguru korumak için saldırganlara müdahele ettiği, çatışmanın böyle başladığı bilgileri yok. Haber aktarılırken bu bilgiler herhalde "önemsiz" görülmüş ve çıkarılmış.

 

Bu gazetecilik falan değildir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yalan haber nasıl yapılır, haber kaynağından aktarılırken nasıl çarpıtılıra bir başka örnek.

.

.

.

Haberlerin içeriğinde ise, söz konusu çatışmada iki polisin vurulduğu ve polisin bir Uyguru korumak için saldırganlara müdahele ettiği, çatışmanın böyle başladığı bilgileri yok. Haber aktarılırken bu bilgiler herhalde "önemsiz" görülmüş ve çıkarılmış.

 

Bu gazetecilik falan değildir.

Sayin CYRANO, neden Türk'leri kötü gösteren bu tür haberleri yayinliyorsun? Size birileri simdi "Türk ve müslüman düsmani" derse hic sasirmayin. Ben aslinda coktaan bekliyordum ama daha gelmedi. Herhalde yakinda birileri burada yazar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Günaydııııııııııııııııın.

Tanışmıyorsunuz siz galiba?

İlk defa mı karşılaştınız?

 

Tanışıyoruz,sizin kadar onuda tanıyorum :)

 

 

Ama inaniyorumki, siz hala bir baglanti göremiyeceksiniz.

 

:unsure: ne tuhaf gerçekten göremedim,çünkü benimle bir kürdün arasında bu ülkede ayırım yapıldığına inanmıyorum...

 

Bunları başkalarına anlatın..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tanışıyoruz,sizin kadar onuda tanıyorum :)

 

 

 

 

:unsure: ne tuhaf gerçekten göremedim,çünkü benimle bir kürdün arasında bu ülkede ayırım yapıldığına inanmıyorum...

 

Bunları başkalarına anlatın..

Evet gercekten cok tufaf. Kac bin km uzagimizdaki CIN'de olan ayrimcilik gözünüzden kacmiyor ama mesela en basitinden sen veya ben ve diger Türk'ler cocuklarina istedikleri Türkce ismini verebiliyorlarken bir Kürt vatandasinin cocuguna Küretce isim veremedigini, yani Kürtce ismi vermenin yasak oldugunu, göremediginiz gibi birde sanki her seyden haberiniz varmis gibi ayrim yapildigina inanmiyorum diyorsunuz.

 

Bizimde zaten Uygur Türk'lerine yapilan haksizliklara karsi olan bazi arkadaslarin kendi ülkelerindeki azinliklara yapilan hatalari görmek istemedikleri.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yalan haber nasıl yapılır, haber kaynağından aktarılırken nasıl çarpıtılıra bir başka örnek.

.

.

.

Bu gazetecilik falan değildir.

Nasıl haberin orjinali sizin okuduğunuz kaynak oluyor :D

 

Bakın elinizin altında internet var google ye Lequan'ın tv açıklaması yazın istediğiniz ORJİNAL HABERİ YAZIN.

 

 

Lequan'ın geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında sarf ettiği sözler, bölgede uyguladığı baskı politikasının katliama dönüşeceğinin sinyalini veriyordu.

 

Lequan konuşması sırasında, Sincan'da bağımsızlık yanlısı direnişçilere karşı 'yeniden ıslah etme' sürecinin başlatılacağını söyleyerek BÜTÜN UYGURLARIN ÖLDÜRÜMESİNİ İSTEMİŞTİR.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin CYRANO, neden Türk'leri kötü gösteren bu tür haberleri yayinliyorsun? Size birileri simdi "Türk ve müslüman düsmani" derse hic sasirmayin. Ben aslinda coktaan bekliyordum ama daha gelmedi. Herhalde yakinda birileri burada yazar.

Siz merak etmeyin Kimin ne olduğunu ve kimlere hizmet ettiğini iyi biliyoruz.

 

Sayin Cyrano'nun Kürt açılımlarında bu tür beklentide olmuyorsunuz ama...!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Anlatiyoruz merak etmeyin, amma anlamak isteyene anlatmak cok rahat oluyor, hemde zevkli.

 

O zaman sende bu masalları o anlamak isteyenlere anlat *** ;)

İsim veremiyorlarmış hey yarabbi,benim buralı kaç arkadaşım var çocuklarının isimleri berfin,baran bilmem ne veren..

 

Bu arada benim daha önce sorduğum Barat Hacı damı yalandı?sorusu konuyu saptırmadan dolayı arada kaynadı gitti sanırım :unsure:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O zaman sende bu masalları o anlamak isteyenlere anlat *** ;)

İsim veremiyorlarmış hey yarabbi,benim buralı kaç arkadaşım var çocuklarının isimleri berfin,baran bilmem ne veren..

 

Bu arada benim daha önce sorduğum Barat Hacı damı yalandı?sorusu konuyu saptırmadan dolayı arada kaynadı gitti sanırım :unsure:

Ha simdide devletin kanunlarini inkar etmeye basladik. Daha neler duyacagiz allahim. Siz neyi savundugunuzu galiba hic mi hic arastirmadan yapiyorsunuz. Iste buna MASAL denilir. Ba masalada anlatandan baska kimse inanmaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O zaman sende bu masalları o anlamak isteyenlere anlat *** ;)

İsim veremiyorlarmış hey yarabbi,benim buralı kaç arkadaşım var çocuklarının isimleri berfin,baran bilmem ne veren..

 

Bu arada benim daha önce sorduğum Barat Hacı damı yalandı?sorusu konuyu saptırmadan dolayı arada kaynadı gitti sanırım :unsure:

Bakin size ülkemizden gülünc bir isim yasagi. Tabii anlatilanlar sizin icin hikaye degilse.

 

"Miras: İsim yasağı

 

Miras: İsim yasağı

"Çocuğuma istediğim ismi verebilmeliyim" diyen Gasgar'ın oğlu da babasıyla aynı kaderi paylaşıyor.

37 yaşındaki Şevket Gasgar'a babası 'Deral' ismini 'yasak' olduğu için koyamamıştı. Bu kez Şevket Gasgar kendi oğluna Deral adını vermek istedi. Ancak yasak hâlâ yerinde duruyordu

 

17/09/2003 (1089 kişi okudu)

 

AHMET ŞIK (Arşivi)

İSTANBUL - Avrupa Birliği'nin kapısını açmak için uyum paketleriyle yapılan yasal düzenlemelerin pratikte yansımasını bulmadığının son örneği yine bir isim yasağıyla ortaya çıktı. Babasının kendisine koymak istediği

'Deral' ismi, 'sakıncalı' denilerek kayda geçirilmeyen Şevket Gasgar, bu olaydan 37 yıl sonra 2003'te doğan kendi oğluna aynı ismi vermek istediğinde yine 'yasak' duvarına çarptı.

Şevket Gasgar 1966 yılında Ağrı'nın Tutak ilçesine bağlı Hırbesorg Köyü'nde dünyaya geldi. Tutak İlçe Nüfus Müdürlüğü'ne giderek oğlunu, bir sahabenin adı olan 'Deral' olarak kayda geçirmek isteyen baba Faik Gasgar'a, görevli memur olumsuz yanıt verdi. Gasgar'a memur, bu tür isimlerin yasak olduğunu belirttikten sonra gülerek, "Yeğenim benim adımla yaşasın Şevket olsun" diyerek kayda geçti.

 

Köyün adı da değişti

Memurun şaka yaptığını sanan baba Gasgar, o yıllarda yapıldığı gibi kaydı yaptırıp nüfus cüzdanını almadan evine döndü. Şevket Gasgar, kendinden sonra doğan dört kardeşi gibi kimliği olmadan 12 yaşına dek yaşamını sürdürdü. Okula kaydı Deral ismiyle yapıldı. Evde, okulda ya da sokakta hep Deral adıyla çağrıldı. İsimlere ilişkin tek değişiklik köylerinin

'kırmızı harabe' anlamına gelen 'Hırbesorg' adının değişmesi oldu. Eski bir Ermeni yerleşimi olan köylerinin adı 'Ahmetabat' olarak değiştirilmişti

 

Meğerse Şevket'miş

Deral 12 yaşında iken göçtükleri Tarsus'ta ilkokulu bitirip de diploma

alacağı zaman nüfus kâğıdına gerek duyulunca ailesiyle birlikte resmi adını öğrendi. Babasının Tutak Nüfus Müdürlüğü'ne başvurması üzerine kendisinin ve diğer dört kardeşinin kimliklerinin geldiğini belirten Gasgar, "Ama kimliğimi gördüğümüzde hepimiz şoke olduk. İsim hanesinin karşısında Şevket yazıyordu. Babam sordu soruşturdu. Ama yanlışlık yoktu. Babamın bir şaka sandığı ve o günden sonra unuttuğu olay meğerse gerçekmiş" dedi.

O yıllarda pek önemsemese de yine de kendini garip hissettiğini belirten Gasgar, "Şevket ismi sadece resmi işlemlerde kullanılırdı. Ailem arkadaşlarım hep Deral diye çağırırdı beni. Öyle ki okulda yoklama yapılırken Şevket Gasgar denildiğinde üzerime dahi alınmazdım. Halen de akrabalarım ve çocukluk arkadaşlarım beni Deral olarak çağırır" diye konuştu.

Yıllar geçti Şevket 'Deral' Gasgar evlendi, çocuk sahibi oldu. İlk çocuğunu Talha Fırat, 1988'de doğan ikinci oğlunu da Baran adıyla herhangi bir sorunla karşılaşmadan nüfusa geçirtti. Gasgar'ın 25 Temmuz 2003'te bir oğlu daha oldu. Babasının kendisine koymak istediği ismi, eşinin önerisiyle

çocuklarına vermek istediler.

5 Ağustos'ta Küçükçekmece Nüfus Müdürlüğü'ne giden Gasgar, oğlunu Eyüp Deral adıyla kayda geçirmek istedi. Ancak Gasgar 37 yıl önce babasının karşısına çıkan yasakla karşılaştı. Görevli memur, Eyüp isminin olabileceğini ancak Deral'in Türkçe olmadığı için yasak kapsamında olduğunu, İçişleri Bakanlığı'nın genelgesi uyarınca da kayıt işlemi yapılamayacağını söyledi. Bunun üzerine Gasgar, Küçükçekmece Kaymakamlığı'na başvurdu.

 

Yasak olmayan isim Arapça

Gasgar, 'sorun olmaz' denilen Eyüp isminin de Türkçe değil Arapça kökenli olduğunu belirttiği dilekçesinde, "Avrupa Birliği'ne girebilmek için kanun üstüne kanun çıkaran bir ülkede isimlere yasak konulması hem garip hem de komik ve çağdışıdır. Söz konusu uygulama nedeniyle hukuki işlem yapabilmek için çocuğuma seçtiğim ismin yasak olduğuna dair resmi bir yazı talep ediyorum" dedi.

 

'Dava açacağım'

Bunun üzerine Gasgar'a aynı gün Küçükçekmece Kaymakamlığı'nın sevkiyle

İlçe Nüfus Müdürlüğü'nden verilen yanıtta, "Çocuğunuza Deral ismini koymak istediğinizi belirtir dilekçede bahse konu isim 1587 sayılı Nüfus Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca konulamamaktadır" denildi. Yazılı yanıtta nüfus müdürlüğü şefi olarak imzası bulunan kişinin ismi ise, Arapça 'büyük,

ulu' anlamına gelen Casim.

Gasgar, "Çocuğuna vereceği ismi ailesinin seçmesinden doğal ne olabilir. Kanun 'milli kültürümüze, ahlak kurallarına, örf ve adetlerimize uygun düşmeyen ve kamuoyunu inciten adlar' demiş. Kim çocuğuna ahlak kurallarını inciten adlar koymak ister. Böyle şey olmaz. Çocuğuma Deral ismini koyamazsam dava açacağım" dedi."

 

Alinti: -http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=88946-

 

Yukarida daki anlatimda anlasilacagi gibi celiskilerle dolu bir kanun ve genelge. Memur Türkce isim olmadigindan dolayi verilemez diyor ama kendi ismi de Türkce degil, Arapca. Nüfus müdürlügü sefi 1587 sayili Nüfüs kanunu'nun 16. maddesi uyarinca konulamamaktadir diyor isim icin ve imzayi atan sahsin ismide Arapca deniliyor.

Diger taraftan kanun milli kültürümüze, ahlak kurallarına, örf ve adetlerimize uygun düşmeyen ve kamuoyunu inciten adlar konulmaz diyor, yani Kürtce, arapca veya baska irktan isimler yasak demiyor.

 

Ama tabiiki illada gözümü kapatmak istiyorsam, kulagimida tikamak istiyorsam yillardan beri bu tür zorluklarla karsilasan insanlarin iddaalari bize HIKAYE geliyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Nasıl haberin orjinali sizin okuduğunuz kaynak oluyor :D

 

 

Şöyle oluyor. Haber kaynak olarak Çin haber ajansı veriliyor. Çin Haber Ajansı'nın yayınladığı haber değil onun yerine kendi uydurdukları haber yayınlanıyor.

 

Yani gazetenin, verdiği habere kaynak olarak gösterdiği ajansın yayınladığı haberler, gazetenin yayınladığı haber birbirini tutmuyor.

 

"Şu ajanstan geçen habere göre " , "şu radyoda yayınlanan habere göre" dedikten sonra, o ajansın geçtiği ya da o radyonun yayınladığı haberden farklı bir haber sunarsan bu uydurma olur.

 

 

Bakın elinizin altında internet var google ye Lequan'ın tv açıklaması yazın istediğiniz ORJİNAL HABERİ YAZIN.

 

 

Lequan'ın geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında sarf ettiği sözler, bölgede uyguladığı baskı politikasının katliama dönüşeceğinin sinyalini veriyordu.

 

Lequan konuşması sırasında, Sincan'da bağımsızlık yanlısı direnişçilere karşı 'yeniden ıslah etme' sürecinin başlatılacağını söyleyerek BÜTÜN UYGURLARIN ÖLDÜRÜMESİNİ İSTEMİŞTİR.

 

Hemen soralım. Nerede istemiştir ? Hangi tv kanalında böyle bir açıklama yapmıştır ?

 

Yenişafak NewYork times gazetesinde yayınlanan bir haberi haber fotoğrafıyla birlikte almış, haberin içeriğini kendi kafasına göre yeniden düzenlemiş, uydurmuş ve yazmıştır.

 

-http://yenisafak.com.tr/Dunya/?t=14.07.2009&c=4&i=198390-

 

Haberin orjinali ;

 

-http://www.nytimes.com/2009/07/11/world/asia/11xinjiang.html?_r=2-

 

Leguan'ın 5 Temmuz günü televizyonda yaptığı bir açıklamaya ait haber. Leguan ne demiş konuşmasında ?

 

5 Temmuz günü çok sayıda Çin'li nin öldürülmesinden sonra, "intikam" saldırıları başlatan Çin'lileri böyle bir eyleme girişmemeleri konusunda uyarmış.

 

Then he turned to the Han who were on the streets, repaying the riots’ blood debt. “Comrades, to start with, such action is fundamentally not necessary,”

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

haber manşeti şu :

 

As ethnic Han gangs roamed the streets of Urumqi on Tuesday at dusk, seeking revenge against Muslim Uighur rioters who killed scores of Han two nights earlier, a balding Communist Party bureaucrat abruptly appeared on the city’s television screens to call for calm.

 

İki gece önce birçok Çin'liyi öldüren Uygur isyancılardan intikam almak için sokaklara dökülen Çin'li çeteleri sakinleştirmek için Komünist Parti'li bürokrat şehir televizyonu ekranlarından çağrı yaptı.

 

Haberin Yeni Şafak'ta ki manşeti ise şöyle ;

 

"*****"

 

Yeni Şafak'ın yaptığı sadece uydurmak ve yalan söylemek.

 

zaten hiçbir gazete, "şu kişinin televizyon konuşmasında şöyle dediği öğrenildi" şeklinde bir haber yapmaz. Eğer yalan söylemiyorsa. Söz konusu televizyon konuşmayı izler, ve ithaf ettiği televizyon programını gösterir.

 

Adamın "intikam" için sokaklara dökülen Çin'lileri durdurmak için yaptığı konuşmayı Yeni Şafak'ın yaptığı şekilde sunmak gazetecilik falan değildir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kendi ülkesindeki haksizliklari görmek ve irdelemek herkesin yapabilecegi bir durus olmadigini defalarca yasadik.

 

1 haftadır doğu ve güneydoğu illerimizde dolaşıyorum. Anlatırım yakında sizin sözde haksızlık hikayelerinizi!

 

Konuyu buraya yamamayalım şimdi ve değiştirmeyelim lütfen. Her başlıkta aynı hikaye!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çin'de yaşanan olayların tarihsel boyutu hakkında çok fazla bilgim yok.Ama anladığım kadarıyla yaşananlar bir etnik kimliğe yapılan soykırımdan çok Çin'in kendi içinde ki hesaplaşmaları ve çıkarını koruma kaygısı.Çin,Başbakanın "yaşananlar adeta soykırım" şeklinde ki ifadesini "yaşananların farkında olmayan bir ülke"nin kendi iç işlerine müdahale olarak görmüş,sayılarla durumun çok farklı olduğunu iddia etmişti.

 

Zamanım olmadığımdan yazılanları okumasam da,Cyrano'nun bu konuda çok yerinde tespitler yaptığını düşünüyorum.Ki bu bir yalandan ibarettir ifadesini kendisiyle düşünmüştüm.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Taşkınlık yapıp caddelerde karşılarına çıkan Çin'li sivilleri linç etmek "kendini korumak" mıdır ? "Güçlü olmak" mıdır ?

Ben Uygurların yaptıklarına yönelik bir beğeni ifade etmedim. Çünkü orada neler olduğunu tam olarak bildiğimizden emin değilim. Bize ulaşan hiç bir bilgiyi de, ister Çinlileri, ister Uygurları katliam yaptı şeklinde göstersin, sağlıklı bulmuyorum.

 

Uygurların ne yapması ne yapmaması gerektiği hakkında ise bundan sonra, resim netleşirse sağlıklı şeyler söylenebilecek. Kesin olan bir şey varsa, orada olanların şimdiye kadar olanlardan farklı olduğu. "Kötü Uygurlar iyi Çinlileri katletti" demek çok havada bir şey. Fakat "Kötü Çinliler iyi Uygurları katletti" de tabii çok havada!

 

Kesin olan bir başka konu, Amerikan etkisinin görünür olduğu. Bu olaya ne katar, öngörmek için erken. Daha net resim gerek.

 

Çok mu klasikleşti ve böyle bir olayın ciddiyetine uyar mı bilmiyorum ama yine de söyleyeceğim: "Önümüzdeki maçlara bakacaaz."

 

Sahi bu arada Amerikan etkisi dedim de aklıma geldi. Gürcistan'da son durum nedir, bilgin varsa paylaşırsan sevinirim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şöyle oluyor. Haber kaynak olarak Çin haber ajansı veriliyor. Çin Haber Ajansı'nın yayınladığı haber değil onun yerine kendi uydurdukları haber yayınlanıyor.

 

.

.

 

Then he turned to the Han who were on the streets, repaying the riots’ blood debt. “Comrades, to start with, such action is fundamentally not necessary,”

 

Sevgili Cyrano Orjinal haber deiğin Çin haber öylemi !

 

Çin'in Nasıl bir devlet olduğunu nasıl yönetildiğini biliyorsundur.Yani Çin bir Türkiye değildir.

 

Çinde Basın Türkiye kadar özgür'de değildir bilirsiniz.Şimdi Çin kendi haberinde Biz Katliammı Yaptık diyecek,Sizin mantığınız bunu alıyormu,Sizin bunu düşünecek seviyede olduğunuzu düşünüyorum.

 

Ayrıca , Yine işinize geldiği gibi yanlız Yeni Şafak haber ini göstermişsin.Bu haber yanlız Yeni şafak'tan ibaret değildir.

 

-http://www.voanews.com/turkish/archive/2005-08/2005-08-28-voa2.cfm?moddate=2005-08-28- ABD Haberi....ABD haberi olduğu için ,şimdi bu haberde yalandır !

 

-http://www.welt.de/die-welt/article4079507/Han-Chinesen-und-Uiguren-gehen-aufeinander-los.html-

 

-http://www.welt.de/international/article4073365/Uighurs-launch-fresh-protests-in-Xinjiang.html-ALMAN HABERİ

 

-http://www.habertanik.com/haber_detay.asp?haberID=4653-

 

-http://www.haber.gen.tr/cin-vahsetinin-arkasindaki-kan-donduran-emir-basini-cikaran-turku-vurun/66535-

 

 

HABERLEŞMEYİ DENEYENLERİN BAŞINA GELENLER

 

Şincan Uygur Özerk Bölgesi

Kaşgar Valiliği Orta Halk Mahkemesi

Cinayı İşler Hökümnamesi

 

 

(2002) Q.O.S.J.D. 199 sayılı

 

 

 

Şincan Uygur Özerk Bölgesi

 

 

Kaşgar

Şincan Uygur Özerk Bölgesi Kaşgar Valiliği Orta Halk Mahkemesi Cinayı İşler Hökümnamesi (2002) Q.O.S.J.D. 199 sayılı

 

Suçlayan Kurum: Şincan Uygur Özerk Bölge Savcılığı Kaşgar Şübesi

 

Suçlu: Abdulgani MEMETEMIN, Uygur, Erkek, 38 Yaş, Universite mezunu, Kaşgar Tekstil rayonu okulunun öğretim görevlisi, Kaşgar Valılığı Uygur Tıbbı Hastanesi Aile Konutda ıkamet eden, daha önceden hiç bir sabıkası bulunmamaktadır.

 

Şimdi Kaşgar Valılığı Devlet Güvenlik Ceza evinde tutuklu bulunmaktadır Şincan Uygur Özerk Bölge Halk Savcılığı Kaşgar Şübesi 21 Ekim 2002 tarihi (2002) 178 sayılı suçlama kararına göre suçlu Abdulganı MEMETEMIN ‘Devleti parçalama, devlet gizliliği ve haberi sınır dışına gönderme suçunda bulundu’ bu nedenle anayasaya göre mahkememiz kendi halka açık şekilde gözden geçirmiş bulunuyoruz.

 

Şincan Uygur Özerk Bölge Halk Savcılığı Kaşgar Şübesi yetkili savcı Ahet ZUNUN ve Ablet ÖMER ile suçlu Abdulgani MEMETEMIN mahkememizde bulundu, suçlu kendisini müdefa etmiş bulunmaktadır ve bugün mahkememiz bu dosyayı sonuçladı.

Şincan Uygur Özerk Bölge Halk Savcılığı Kaşgar Şübesi suçlu Abdulgani MEMETEMİN

 

1) 1996 yılından 2001 yılına kadar Erkin’in göstermesi ve internet aracığıyla “Doğu Türkistan İnformasyon Merkezi”in “UQKUN” adlı gazetesinden yayınlanan haberleri okuyarak idiyesinde değişim oldu ve Erkin’ın yardımıyla D.T.İ.M.’ne “Doğu Türkistan’da İnsan Hakları Vahşeti” adlı raporu Erkin’le birlikte Çin’ceye tercüme etti.

 

2)Erkin ile birlikte “Peyzivat köyünde bir öğretim görevlisi dini faaliyetlerde bulunduğu için işten atıldı. Bu konuda öğretmene yardımcı olmak isteyen 3 kişiye’de d,kkat uyarı verildı” adlı raporu Erkin’in bilgisayarıyla gönderdi.

 

3)Kaşgar şehrinde açılan 3. memurlar siyası toplantıda komunıst parti sekreteri Zhanjıan’ın “Devlet bütünlüğünü koruma, Devlet bölücülerine karşı uzun dönemlik strateji çalışma” adlı raporun bır kısmını Erkin’ın bilgisayarıyla gönderdi.

 

4)Kaşgar Valılığı Memuri Mahkemenin valisi kamil ABDULLA’nın “İdeloji sahesinde bölücülere karşı harekat” adlı raporunu Erkin’ın bilgisararıyla gönderdi.

 

5)Eskişehir Tokkuzak kasabasında bir öğretim görevlisi din’e ittikat ettiği dolayı işten uzaklaştırıldığı haberini kendisi bizzat atıldı.

 

6)Kaşgar şehri Kokan kasabasında “Tüm öğretmenleri Kurban bayramı namazını kılmamaları için Komunist bayrağını açma merasimini bahane ederek öğretmenleri mecburi olarak okula topladılar” adlı haberi gönderdi.

 

7)“Kaşgar şehrinde her akşam geç vakte kadar kapsamlı arama ve tutuklamalar yapılıyor.” “2002 Mayıs ayında 3 kişi devlet memuru balta ile vurarak öldürüldü” adlı haberi gönderdi.

 

8)“2002 Haziranda Atuşlu öğretim görevlisi İmam HASAN Torgat sınırından giriş yaparken Çin devlet istihbarat görevleri tarafından göz altına alındı ve Urumçi’deki hapishaneye gönderildi.” adlı haberi gönderdi.

 

9)“İdeoloji sahasında milli bölücülere karşı harekette bir çok önemli kitaplar toplandı ve hepsi yakılarak imha edildi.” Adlı haberi gönderdi.

 

10)“Devlet istihbarat teşkilatında çalışan 20 kişi işadamı sıfatıyla orta asya seyahatına çıktılar” adlı haberi gönderdi.

 

11)2002 yılı 3 Mart’a Uygur Özerk bölgesi komunist parti birici sekreteri Wang Lequan ile Zhu Xingtao başkatip “devlet bütünlüğünü koruma, ve bölücülere karşı haretini güçlendirelim” adlı telefon, televizyon konuşmasını Almanya’daki İnformasyon merkezine gönderdi.

 

12)Kaşgar valiliğinin ideoloji sahasındaki milli bölücülere karşı önlem alma ile ilgili bir kaç haberi toplayarak gönderdi.

 

13) D.T.İ.M. başkanı Abdujelil’in emrine uyarak “Hoten havaalanını büyütme projesi”, “Doğu Türkistan’ın güneyine sefer”, “Kaşgar şehrinde geceleyin büyük kontrol ve tutuklama devam ediyor” adlı haberleri gönderdi.

 

14)D.T.İ.M. başkanı Abdujelil’in emriyle “D.T.İ..M. sistemini Çin’ceye tercüme etti, bununla birlikte “UQKUN” gazetesinin Çin’ce sayısının sorumlusu olarak “Umid” kod adını aldı.

 

15)Telefon parası olarak gönderilen 350 yuan parayı Erkin’den aldı.

 

16)D.T.İ.M. başkanı Abdujelil’ın emriyle Poskam ve Kargilik kasabalarından haberci ve gizli haber ajansı gibi üye bulma emiri verildi.

 

17)D.T.İ.M.’ne iki adet Çin’ce Uygur’ca program CD’sini gönderdi.

 

18)Abdujelil’in emriyle haberci buldu, ve bu habercilerin gönderdiği haberleri gönderdikten sonra bilgisayardan silinmesi hakkında bilgi aldi. Suçlu Abdulgani MEMETEMIN’ın yaptıkları tamamen devletin bütünlüğüne karşı olup devlet gizliliğini ve bilgilerini sınır dışına gönderme suçunda bulunduğu için yasalara göre ağır hapiz cezasına çarpılması gerek.

 

Suçlu Abdulgani MEMETEMİN iddaanamede belirtilen konuların gerçek olduğunu ama iki adet yazılım programının kendisinin yalnız başına vermediğini bunu Erkin’e teslim ettiğini söyledi.

Yine “Kaşgar Vilayetinin valisi Kamil ABDULLA’nın “İdeoloji sahasında bölücülere karşı harekat” adlı raporunu” kendisinin göndermediğini söyledi. O yine “bütün suçları kabul ettiğini diğer dosyaların da çözülmesi için yardımcı olduğunu göz önünde tutulmasını” söyledi.

 

Bizim araştırmalarımıza göre suçlu Abdulgani MEMETEMİN’ın devletimizi parçalamak için yurt dışındaki bir takim terörist guruplarla iş birliğinde bulunarak devlet gizliliğini ve bilgilerini göndermek için 1996 yılından 2002 yılına kadar Erkin’ın yardımı ve direktifleri ile bu tür olayları gerçekleştirdi.

Temmuz 2001 yılında da Erkin’den alımış bulunduğu “Samsung” markalı bilgisayar ve “Fangzhen” markalı scanner ile D.T.İ.M.’ne aşağidakı bilgi ve haberleri gödermiştir

1.1996 yılından itibaren Erkin’inin ısrarı ile D.T.İ.M tarafından yayınlanan “UQKUN” gazetesinde yer alan haberlerden etkilenip fikirleri değişmiştir.

 

2001. yılı Ekim ayındam itibaren “Doğu Türkistan’da İnsan Hakları Vahşeti” adlı haberi Erkin’le birlikte Çin’ceye tercüme ettiler. Tercümesini de Erkin D.T.İ.M’ne gönderdi.

2.Mart 2002’de Erkin’le birlikte yeni haber düzenlemek için “Kaşgar” gazetesinden yer alan “Peyzivat köyünde bir öğretim görevlisi dini faaliyetlerde bulunduğu için işten atıldı.

Bu konuda öğretmene yardımcı olmak isteyen 3 kişiye de uyarı cezası verildi” adlı raporu Erkin’e verdi. Erkin bu haberi D.T.İ.M’ne gönderdi.

 

3.Şubat 2002 tarihinde devlet tarafından dağıtılan resmi gazetedeki il, ilçe ve kasaba memurları toplantısında komunist parti sekreteri Zhangjıan’ın “Devlet bütünlüğünü koruma, bölücülere karşı operasyon harekeketi ise uzun dönemli stratejidir” adlı raporunu Erkin’in bilgisayarından gönderdi.

4.Nisan 2002 tarihinde suçlu Abdulgani MEMETEMİN Kaşgar Valiliğinin valisi Kamil ABDULLA’nın “İdeoloji sahesinde bölücülere karşı harekat” adlı raporunu Erkin’ın bilgisararıyla gönderdi.

5.Nisan 2002 tarihinde suçlu kendisi bizzat Tokkuzak ilçesi Taşmılık kasabasında bir öğretim görevlisi din’e itikat ettiği dolayı işten atıldığı haberini kendisi bizzat gönderdi.

6.2002 Nisan ayın sonu suçlu, Kaşgar şehri Kokan kasabasında “Kurban bayramı namazı esnasında Komunist bayrağını açma merasimi dolasıyla tüm öğretmenleri okulun bahçesine topladılar” adlı haberi gönderdi.

7.Suçlu Abdulgani MEMETEMİN 2002 yılı Nisan ayın sonu “Kaşgar şehrinde geceleyin büyük kontrol ve tutuklama yapılıyor.” “2002 Mayıs ayında işbirlikçi 3 devlet memuru balta ile vurularak öldürüldü” adlı haberi gönderdi.

 

8.Mayis 2002 tarihinde suçlu “2002 Haziranda Atuşlu öğretim görevlisi İmam HASAN Torgat sınırından giriş yaparken Çin devlet istihbarat görevleri tarafından göz altına alındı ve Urumçi’deki hapishaneye atıldı.” adlı haberi gönderdi.

 

9.Hazıran 2002 tarihinde suçlu Abdulganı MEMETEMİN D.T.İ.M başkanı Abdujelil’in emriyle “çeşitli bölgelerde açılan halka açık ve kapalı mahkemelerin içeriğini ve sonucunu belirten haberleri gönderin” emrini almış, ama bunu gerçekleştirelmemiştir.

 

10.Suçlu Abdulgani MEMETEMİN Haziran 2002 tarihinde “İdeloji sahasinda milli bölücülere karşı harekatta bir çok önemli kitaplar toplandı ve tamamı ateşe verilerek yakıldı.” adlı haberi gönderdi.

 

11.Suçlu Abdulgani MEMETEMİN Temmuz 2002 tarihinde “Devlet istihbarat teşkilatında çalışan 20 kişi, işadamı sifatıyla orta asya seyahatına çıktılar” adlı haberi gönderdi.

12. 2002 yılı 3 Mart’a Uygur Özerk bölgesi komunist parti birici sekreteri Wang Lequan ile Zhu Xingtao başkatip “devlet bütünlüğünü koruma, ve bölücülere karşı haretini güçlendirelim” adlı telefon, televizyon konuşmasını Almanya’daki İnformasyon merkezine gönderdi.

 

13.Suçlu Abdulgani MEMETEMİN Temmuz 2002 tarihinde Kaşgar valiliğinin ideoloji sahasındaki milli bölücülere karşı bir kaç haberi toplayarak kendi bilgisayaraından gönderdi.

14.Mart 2002 tarihinde suçlu Abdulgani MEMETEMİN D.T.İ.M. başkanı Abdujelil’in emrine uyarak “Hoten havaalanını büyütme projesi” “Doğu Türkistan’ın güneyine sefer” “Kaşgar şehrinde geceleyin büyük kontrol” adlı haberleri kendi bilgisayarından gönderdi.

 

15.Suçlu Abdulgani MEMETEMİN Temmuz 2002 tarihinde D.T.İ.M. başkanı Abdujelil’in emriyle “D.T.İ..M. sistemini Çin’ceye tercüme etti, bununla birlikte “UQKUN” gazetesinin Çin’ce sayısının sorumlusu olarak “Umid” kod adını aldı. Bununla birlikte Poskam ve Kargalık ilçesinin haberci ve gizli haber ajansı gibi üye bulma emirini aldı.

 

16. 23 Temmuz 2002 tarihinde suçlu Abdulgani MEMETEMİN, Erkin’in bulduğu bir haber ajanını D.T.İ.M başkanı Abdujelil’in direktifi doğrultusunda denemek amacıyla “Ideoloji sahasındaki milli bölücülere karşı hareket hakkında değerlendirme yazısı yazmasını istemiştir.

 

Alınan bazı bilgi ve raporları sonra suçlu Abdulgani MEMETEMİN D.T.İ.M başkanı Abdujelil’e internet araciğıyla “ ben sürekli böyle yaparsam mutlaka bir gün yakalanacağım, çünkü sizin oralarda internet servis sağlayıcı firmaların sayısı çok olsa da bizim burada sadece bir tanedir.” Diye söylemiştir.

 

Abdujelil suçluya “siz göndermiş bulunduğuz bütün bilgi ve haberleri bilgisayarın belleği ve çöp kutusundan silmeniz gerekiyor, böylece sizden birşey bulamamazlar, ayrıca gönderirken başkalarının e-maillerinden faydalanın.

 

Eğer sizi yakalarlarsa hiç bir şey söylemeyin, biz burdan baskı yaparak sizi serbest bıraktırmaya çalışacağız” dedi Yukarida verilen deliller:

 

1)suçlu Abdulgani MEMETEMİN yukarda bahsedilen gerçekleri kabul etti.

 

2)Kaşgar valiliğinin il, ilçe ve kasaba memurları toplantısının materyalları ve Vali Kamil ABDULLAH’ın konuşmasının kopyası dosyasında bulunuyor.

 

3)Suçlu Abdulgani MEMETEMİN’ın yazdığı haberlerin 3 adet Uygurca ve 2 adet Çincesisyle birlikte “Kaşgar gazetesi”nin Çince sayısı dosyasında bulunuyor.

 

4)Ele geçirilen delillerden başka suçlu Abdulgani MEMETEMİN’ın kulladığı bilgisayar ve scanner cihazı bulunuyor ve bunu kabul ediyor.

 

5)Özrek bölgemizin istihbarat teşkilati tarafından gizlilik derecesi hakkında verdiği raporu dosyasında bulunuyor.

 

6)Suçlu Abdulganı MEMETEMİN’ın evinden bulunan eşyaların listesi ve devlet istihbarat teşkilatinin suçlu Abdugani MEMETEMİN’in kendisi bizzat teslim ettiği ve hizmet gösterdiğine ait raporu bulunuyor.

 

Suçlunun yaptığı bütün çalışmalar yukarda gösterdiğimiz delillere uygun bulunmakla birlikte mahkememiz tarafından incelendi.

 

Mahkememizin verdiği karara göre: Suçlu Abdulgani MEMETEMİN devletimizin anayasasında belirtilen maddelere aykırı davranışta bulunarak suç ortağı Erkin’le birlikte D.T.İ.M’in bir terörist bölücü teşkilat olduğunu bilerek devletin gizli bilgilerini yurt dışına bulunan teşkilat başkani Abdujelil’in verdiği emirlere uyarak devletimizin gizli bilgilerini yasadışı yollardan yurt dışına gönderme suçlarını işledi.

 

Kaşgar valiliği savcılığının iddaanamesinde belirttiği üzere “Suçlu Abdulgani MEMETEMİN’ın yaptıkları “devletin gizli bilgilerini yurt dışına gönderme suçunda bulundu” kararı doğru olarak nitelendirildi.

 

Suçlu “devleti parçalama amacında bulundu” denmesini kabul etmiyor. Suçlunun yaptıkları sadece devlet gizliliği ve bilgisine zarar verdi şeklinde mahkememiz tarafından kabul olarak edildi.

 

Suçlu Abdulgani MEMETEMİN’ın “bende devleti bölme düşüncesi yoktur” demesinin hiç bir tutar tarafı yoktur, ve “Wang Lequan sekretar ile Zhu Xıngtao baş katibin konuşmalarının tamamını göndermedim, sadece özetini yazdım bunu da ben değil Erkin gönderdi ayrıca iki adet CD programını ben Erkin’in kendisine verdim ben asla kendi elime D.T.İ.M’ne göndermedim, ben işlediğim suçlarımın hepisini itiraf ettim, mahkemenin bu konuda tekrar düşünmesini istiyorum” demesinde bazı kaynak ve gerçek bulunduğunu göz önünde tutarak ceza konusunu tekrar gözden geçirdik.

 

Suçlu Abdulgani MEMETEMİN’ın yaptığı suçun derecesi yüksek, harakteri ağır, devletin gizliliğine verdiği zararın büyük olması nedeniyle, ağır hapis cezası gerekir.

 

Devletimizin gizli bilgilerinin zarar görmemesi ve halk demokrasi diktator hakemiyetini ve sotsiyalistik yasasımızı korumak amacıyla “Çin halk cumhuriyeti cinayı işlar yasası”ın 111. maddesi 55-56-68 ve 69 madde hükümleri esas alınarak hüküm ilan edildi.

 

Suçlu Abdulgani MEMETEMİN devletin gizliliği ve bilgilerini sınır dışına yasadışı gönderme suçunda bulunduğu için 9 sene ağır hapis cezasına çarpılsın ve 3 sene siyası hukuktan mahrum edilsin.

Ceza süresi 26 Temmuz 2002 yılından, 25 Temmuz 2011 yılına kadardır. Eğer bu hüküm’e karşı itirazı varsa 10 gün içersinde direkt olarak Şincan Uygur Özrek Bölge Yüksek Mahkemeye belirtmesi gerekir.

Yazı şeklinde verilen itirazın orjinali hariç iki adet kopyasını vermesi gerekir.

 

Baş Yargıç: Yargıç: Ablimit YUSUF Obulkasım TOHTİ Kenji

 

 

( Resmi Mühür)

 

 

Katip: Nurmuhammet

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Cyrano Orjinal haber deiğin Çin haber öylemi !

 

Çin'in Nasıl bir devlet olduğunu nasıl yönetildiğini biliyorsundur.Yani Çin bir Türkiye değildir.

 

Çinde Basın Türkiye kadar özgür'de değildir bilirsiniz.Şimdi Çin kendi haberinde Biz Katliammı Yaptık diyecek,Sizin mantığınız bunu alıyormu,Sizin bunu düşünecek seviyede olduğunuzu düşünüyorum..

 

 

Haydaa. Arkadaşım, iki Uygur'un polis tarafından vurulduğu haberlerine kaynak olarak yani "orjinal haber" olarak Çin Haber Ajansı gösterilmiştir. Yani kaynak olarak Çin haber ajansını alan bizzat haberi yapanlardır. Hem Çin haber ajansını kaynak olarak göstermişler. Hem de ajansın verdiğiği haberin içeriğini değiştirip. Aynı çatışmada iki Çin polisinin vurulduğu ve polisin Uygurlar'ın kovaladığı bir Uygur'u koruduğu kısmını çıkarmışlar.

 

Yani hem Çin Radyosunun duyurduğuna göre diyorlar hemde radyonun duyurduğundan farklı bir içerik yayınlıyorlar.

 

Ayrıca , Yine işinize geldiği gibi yanlız Yeni Şafak haber ini göstermişsin.Bu haber yanlız Yeni şafak'tan ibaret değildir.

 

Öyle mi ? Evet ben diyorum ki sadece Yeni Şafak'tan ibarettir. Seninde "hayır değildir" diyerek verdiğin linklere bakıcaz şimdi.

 

 

-http://www.voanews.com/turkish/archive/2005-08/2005-08-28-voa2.cfm?moddate=2005-08-28- ABD Haberi....ABD haberi olduğu için ,şimdi bu haberde yalandır !

 

Bu haberin Lequan'ın yaptığı açıklamalarla ne alakası vardır ?

 

 

-http://www.welt.de/die-welt/article4079507/Han-Chinesen-und-Uiguren-gehen-aufeinander-los.html-

 

Bu haberin Lequan'ın yaptığı açıklamalarla ne alakası vardır ?

 

-http://www.welt.de/international/article4073365/Uighurs-launch-fresh-protests-in-Xinjiang.html-ALMAN HABERİ

 

Bu haberin Lequan'ın yaptığı açıklamalarla ne alakası vardır ?

 

Merak ettim ben linklere tıklamam diye mi düşünüyorsun ?

 

 

 

-http://www.habertanik.com/haber_detay.asp?haberID=4653-

 

-http://www.haber.gen.tr/cin-vahsetinin-arkasindaki-kan-donduran-emir-basini-cikaran-turku-vurun/66535-.

 

:) Arkadaşımız link verdiği haberler için link vermenin ötesine gidip içeriğine şöyle bir göz atsaydı. İki haberin altında da kaynak olarak Yeni Şafak gazetesi yazdığını görürdü.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cinde basinin nasil isledigini ve kaynaklarinin nekadar guvenilebilir olacagindan soz ediyorsun sayin kaplan ama sizin vermis oldugunuz kaynaklarinda referanslari Cin Haber ajansini referan olarak gostermekte ayrica http://www.welt.de/die-welt/article4079507/Han-Chinesen-und-Uiguren-gehen-aufeinander-los.html bu vermis oldugunuz linkte ayni sekilde cin haber ajanslarini referans gosteriyor acaba bunlari okumusmuydunuz ? yoksa sadece biz okuyalim diyemi verdiniz bunlari ? Demekki her nekadar desenizde okadarda guvensiz degil cin haber ajanlari

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Buraya kadar sustum ve hep yazdıklarınızı okudum. Şimdi bir sorum olacak.

 

Çin'in olayların sorumlusu olarak tespit ettiği 196 Uygur Türkünü dün idam ettiği söyleniyor. Eğer doğruysa bu bile tek başına bir katliamdır. Ne hukuk vardır, ne yargı, ne sorgu, ne de yargılama. 600'den fazla kişiden de haber alınamıyormuş.

 

Şimdi hiçbir milliyetçi duyguya esir olmadan, durumu tamamen insani yönüyle değerlendirerek bir soru sormak istiyorum.

Şunun orjinali neyse bulup bize söyleyin :)

Bu da mı Amerikan oyunu?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1 haftadır doğu ve güneydoğu illerimizde dolaşıyorum. Anlatırım yakında sizin sözde haksızlık hikayelerinizi!

 

Konuyu buraya yamamayalım şimdi ve değiştirmeyelim lütfen. Her başlıkta aynı hikaye!

Siz Güneydogu halkina hic bir hikaye anlatmayin, sadece onlara kulak verin yeter.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Buraya kadar sustum ve hep yazdıklarınızı okudum. Şimdi bir sorum olacak.

 

Çin'in olayların sorumlusu olarak tespit ettiği 196 Uygur Türkünü dün idam ettiği söyleniyor. Eğer doğruysa bu bile tek başına bir katliamdır. Ne hukuk vardır, ne yargı, ne sorgu, ne de yargılama. 600'den fazla kişiden de haber alınamıyormuş.

 

Şimdi hiçbir milliyetçi duyguya esir olmadan, durumu tamamen insani yönüyle değerlendirerek bir soru sormak istiyorum.

Şunun orjinali neyse bulup bize söyleyin :)

Bu da mı Amerikan oyunu?

 

Evet insani yönüyle değerlendirelim. Acaba, bu gazetelerimiz ve televizyonlarımız, müslüman ülkelerde çalışan Çin'li işçiler linç edilmeye başlanınca mı rahatlayacaklar ? Böyle bir kışkırtmanın başka bir açıklaması olabilir mi ?

 

196 Uygur Türk'ü idam edilmiş. Ve dünyanın bütün haber ajanslarını atlatan Kanal D bu bilgiye ulaşmış ve haber yapmış !

 

Bir anda bütün dünya basınının ilk haber olarak geçeceği böylesi büyük bir gelişme dünyanın Türkiye adlı ülkesinde ki Kanal D adlı televizyon kanalı dışında hiç kimse tarafından bilinmiyor.

 

Öyle ki, Uygurlar dahi bilmiyor. Onların sitelerinde de böyle bir haber veya gelişme yok.

 

Ama, Kanal D'ye malum olmuş. Haber yapmış.

 

Haberin içeriğinde "bize malum oldu" dan öte gösterilecek bir bilgiye rastlamak da mümkün değil.

 

Keşke susmasaydın dostum. Mesela, bu örnek haberde olduğu gibi, bu konuda uydurma haber yapılmasını nasıl değerlendiriyorsun?

 

Not: El Kaide, müslüman ülkelerde ki Çin'lilere yönelik eylemler başlatacağını duyurdu. Bu uğurda gösterdikleri üstün çabalardan ötürü, söz konusu gazetelere birer kilo göndermek üzere kardeşimi Mısır Çarşısı'na kına almaya gönderdim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siz Güneydogu halkina hic bir hikaye anlatmayin, sadece onlara kulak verin yeter.

 

:D Ben güneydoğu halkına hikaye anlatmayacağım :)

Oradaki gözlemleri sizlere anlatıp sizlerin hikayelerinizin ne kadar hikaye olduğunu burada anlatacağım. Yazılanı iyi okuyun önce.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir anda bütün dünya basınının ilk haber olarak geçeceği böylesi büyük bir gelişme dünyanın Türkiye adlı ülkesinde ki Kanal D adlı televizyon kanalı dışında hiç kimse tarafından bilinmiyor.

 

Ne hikmetse kaynak sadece Kanal D. Kanal D dışında ben de böyle bir kaynağa rastlamadım. Okuduklarım ise "Kanal D nin haberine göre..." şeklinde referans veriyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.