Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

(HYP)Halkın Yükselişi Paritisi hakkında ne düşünüyorsunuz?


Ya Sev Ya Sevr

Önerilen İletiler

Yaşar Nuri Öztürk'ün kurucu başkanlığını yaptığı HYP nin hakkında sizler ne düşünüyorsunuz. Bildiğiniz gibi Yaşar Nuri Öztürk din konusunda yaptığı akla ve Kur'an a dayalı yorumlar, olamdık şekillerde çarpıtılarak alyhinde kullanıldı ve Yaşar Nuri Öztürk toplum gözünde yıpratılmaya çalışıldı.

 

Bugün hala bu konularda şüpheleri olanlar veya Yeni kurduğu bu parti hakkında bilgi almak isteyenler ,din konusunda yaptığı yorumlar ve siyasi görüşü hakkında yorum ve eleştiri yapmak isteyenler dayandıkları kaynaklarıyla beraber her türlü soruyu sorabilirler ,kendilerini buraya davet ediyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 119
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

bu mesaj dowjones'e

 

Atatürk dönemi hariç bugüne kadar gelen yönetimlerin hangisi bu ülkeyi yönetebildi ki başa gelememe konusuna gelince bu ülkede yüzün üzerinde pati var. bunlardan ancak 54'ü şu an seçime girebilecek konumda ve hyp şuan bunların içinde ve bu bir yılda sağlandı ve yurt dışıda avrupanın baş şehirlerinde şube açabildiklerini hiç sanmıyorum. seni kızdırmak için yazmıyorum. ama inançsızlığın kanıma dokunuyor. Başa gelemez düşüncesiyle ülkemin satılmaasını izlemiyeceğim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

Hyp kesinlikle çok önemli bir kazançtır Türk siyasi hayatı için. Türkiye'yi düzlüğe çıkaracak olan siyasi program ve inanç parti programında anlatılmıştır.Kısa süre içinde teşkilatlanmasını tamamlayıp,seçime girme hakkı kazanan Hyp kanımca zamanla yerini sağlamlaştıracak ve halkımızın gönlünde haklı bir umut kaynağı olarak doğacaktır.

www.hyp.org.tr yi bir ziyaret edin derim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

HYP il teşkilatlanmasında 70 ile doğru gidiyor.Parti hakkındaki en yanlış yorum hareketin küçük oluşudur. HYP Türkiye'de bir ilke imza atmış ve daha bir yaşını doldurmadan 65 ilde örgütlenmiştir. Anadolu'da büyük bir ilgi görmüştür.Örnek vermek gerekirse Tunceli il teşkilatlanması halkın içinden bir gecede bir araya gelen insanların sayesinde aynı gecede kurulmuştur. Biz hiç kimsenin ekonomik desteğini kullanmıyoruz.Bu yüzdende seçimden sonra ekonomik desteği alınanlara minnet duyarak onların yanlışlarına göz yummak zorunda kalmıyoruz Kendi üyelerimizin kendi aralarında kendi istekleriyle sağladıkları ekonomik destekle ayakta duruyoruz. Her ilde bir merkezimiz var ve bu merkezlerin kiraları üyelerimizin imece usulü topladıkları paralarla ödeniyor. Bugün barajı geçen partiler aldıkları oy miktarına göre trilyonlar alıyor örneğin iktidar parti 30 trilyon alıyor ve seçim dönemi bu paranın üç katını alıyorlar. onların teşkilatlanması kadar kolay bir şey yok bir trilyonla Anadolu'da bir ilde bir gecede teşkilatlana bilirler biz bunu kendi içimizden çıkan paralarla başardık. Hareketimiz küçük ve etkisiz değildir. Anadoludaki yerel basına tek sahip çıkan parti bizim partimizdir. 8 mart kadınlar günü ile ilgili bizim isteğimiz olmadı halde bize karşı olan inançlarından dolayı bir yerel gazete partimizin bir isteği olmamasına rağmen yarım sayfa bizim adımıza dünya kadınlar gününü kutladığını bildirdi.

 

Yaşar Nuri Öztürk başarılı biri ancak siyaset başkadır, beş ilde teşkilatlansın eşek gibi anırırım diyen bir yazarımız bu gelişmerleri gördükten sonra Yaşar Nuri Öztürk ile ilgili bir daha yemin etmeyeceğini ve yemininin kefareti olarak üç gün oruç tutacağını resmen açıklamıştır.

 

Ayrıca dürüstlüğüne inandığın insanların seçimi kazanamayacağı düşüncesiyle kötünün içinde iyi aramaya gerek yoktur. Herkes bu şekilde düşünürse inandığın dürüst partinin başa gelmesi mümkün değildir. Örnek vermek gerekirse sadettin Tantan'ın kurduğu yurt partisi hakkında kiminle konuşsam iyi adam ama başa gelemezki diyerek oy vermekten vazgeçti. Bu düşünce ile oylarını verdikleri şu anki iktidar Cumhuriyet tarihindeki iktidarlar içinde cumhuriyeti en çok yıpratan eylemleri gerçekleştirmiş iktidardır. Güvendiğim bir partiye oy vererek gönlüm rahat bir şekilde yaşamak varken o gelemez diyerek şerefsizlere vatan satıcılara vermeye yeğlerim.

 

 

 

HALKIN YÜKSELİŞİ PARTİSİ, bugün Anadolu'da bir umut kaynağı olmuştur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Anadolu Yerel Basınından HYP hakkındaki haberler...

 

 

www.corumhaber.net: "Milletimize acı olsa da gerçekleri söyleyeceğiz" -27.03.2006 - ÇORUM 27/03/2006

Halkın Yükselişi Partisi Genel Başkanı Yaşar Nuri Öztürk, Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırarak 67 ilde teşkilatlanma çalışmalarını tamamladıklarını belirterek yapılacak olan ilk seçimde halkın teveccühü ile iktidar olmaları halinde gerekli tüm atılımları 3 hafta içinde atarak bu ülkeyi Haçlı zihniyetinin pençesinden kurtaracaklarını söyledi. Halkın Yükselişi Partisi İl Başkanlığı’nın açılışını yapmak üzere ilimize gelen HYP Lideri Yaşar Nuri Öztürk ve beraberindeki Genel Merkez Yöneticileri dün İl Başkanı emekli öğretmen Niyazi Sağıroğlu ve bazı partililerce Ankara yolunda karşılandı.

 

Çorum’a geldiğinde bir lokantada yemek yiyen ve burada partililere seslenen Yaşar Nuri Öztürk, Türkiye’nin Türkiye’den idare edilmediğini belirterek bunun önüne ancak kendilerinin geçebileceğini de savundu.

 

Türkiye’de kadınların, gençlerin, memurların ve aydınların siyasetle ilgilenemediğini belirterek bu durumun Atatürk Cumhuriyeti'ne yakışmadığını anlatan Yaşar Nuri Öztürk, siyaseti karnı tok işinde başarılı olmuş kişilerce yapacaklarını, HYP kadrolarında harama, talana ve yalana bulaşmış kimsenin bulunmadığını, kendisinin 20 yıldır bu ülkede kimseyi kandırmadığını ve partisinin teminatının da kendi olduğunu açıkladı.

 

Türkiye’nin büyük hamle ruhunu ayağa kaldırarak bu millî şuurla Haçlı zihniyetini boğacaklarını anlatan Öztürk, dürüstlük, Türkiye sevdası ve çalışkanlık zaafı bulunanların bu oluşumda yer alamayacağını vurguladı.

 

20 yıldır okuyarak yazarak Türkiye’deki meselelerin çözülemeyeceğini anladıklarını ve bu nedenle siyasete girdiklerini belirten Öztürk, yamuk adamlar sayesinde ülkenin bu hale geldiğini de kaydederek, “Biz ne sağcıyız, ne solcuyuz, biz insancı ve Türkiyeciyiz. Yıllardır Türkiye’yi parçalamak istiyorlar ve çeşitli tezgâhlar yapıyorlar. Türkiye’de Haçlı tasallutu sorunu var, öbür sorunları onlar çıkarıyor. 1000 yıllık İslam’ın adını bile ılımlı İslam yaptılar. Bunlar ne dini, ne İslam’ı ne de laikliği bilebilir. Bu oyunları bozmak lazımdır. Bunun yolu da acı da olsa millete gerçekleri söylemekten geçer. Bu sayede millet gaflet uykusuna yatmaz. Bugüne kadar koltuğa oturanlar meseleleri Haçlılarla çözeceklerini söyledi. Bunlar bizim hayrımıza bir çözüm getirmez, bizim sıkıntılarımız elbet var. Kürt sorunu yok ama Kürtün sorunu var, herkesin sorunu var. Bu ülkede insana insan gibi değer verilmediği için sorun var. Bizi bin yıldır yok etmek isteyenler bu sorunları hayrına çözemez, bu sorunları biz çözeriz” dedi.

 

Allah’ın da bu ülkeden ümidini kesmediğini belirterek Allah’ın kredisin sınırsız olduğunu ancak Cenab-ı Hakk’ın sabrının taşırılmaması gerektiğini de belirten Öztürk, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Allah’ın verdiği kredilerin bir yerde sınırı vardır. Allah cömerttir ama verdiği kredilerin hesabını elbet sorar. Biz iktidara geldiğimizde ilk işimiz Özelleştirme İdaresi’ni kapatarak, Gümrük Birliği anlaşmasını AB ile yeniden masaya oturarak düzenlemek olacaktır. Türkiye uçurumun kenarında. Arap takkesi ile dini satanlar ve sözde Atatürkçüler milleti kandırmaktadır. Sorunları onlarla çözeceklerini söylerler. Ama onların Atatürk’e karşı kini büyüktür.

 

Haçlılar bize bugüne kadar borç ve ızdıraptan başka ne bıraktı? Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Biz siyasete girdiysek bunun içindir. Artık bu millet bunu çözemezse Allah da affetmez tarih de bizi affetmez. Milletimizin üstüne ölü toprağı attılar ama biz torunlarımıza güçlü ve onurlu bir Türkiye bırakacağız. Milletimizin büyük hamle ruhunu ayağa kaldıracağız. Türkiye bu şansı iyi değerlendirmelidir. Türkiye’nin yerüstü ve yeraltı kaynaklarını artık Türkiye yurttaşları kullanacaktır. Kimsenin bizi sömürmesine izin vermeyeceğiz. AB yalanı altında Türkiye’nin parçalanmasına ve Gümrük Birliği ile de soyulmasına göz yummayacağız. Millete söylenen yalanları ortaya çıkarıp Türkiye’nin ufkunu açacağız."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BUGÜN HEPİMİZİN BİLMESİ GEREKEN NOKTA, BU ÜLKEYİ BÖLMEK İSTEYENLERİN İÇİNDE BİR AYRIM OLMADIĞIDIR. BU YÜZDEN BİZDEN DAHA HIZLI İLERLİYORLAR. ONLARIN İÇİNDE SAĞ, SOL DİYE BİR AYRIM YOK. BUGÜN HALA BUNLAR SAĞCI BUNLAR SOLCU DİYE HİÇ KİMSEYE KATILMAYARAK BÖLÜNMENİZİ İZLEMEK İSTİYORSANIZ AKIBETİNİZ HİÇTE İYİ DEĞİLDİR. NE SAĞCI NE SOLCU BİRİLERİNİ ARIYORSANIZ BİZ KARŞINIZDAYIZ. ÜLKESİNİ DÜŞÜNEN HERKEZİ GÖRÜŞMEYE DAVET EDİYORUZ.

 

PARTİ PROGRAMI ÇEŞİTLİ BAŞLIKLAR ALTINDA YAZILI, İNCELEYİN VE KARARINIZI VERİN. HER TÜRLÜ YORUMUNUZU BEKLİYORUM. (SAYGI VE AHLAK ÇERÇEVESİ İÇİNDE)

 

 

 

 

http://www.hyp.org.tr/hypprogram.asp

 

 

NOT: Bunu şimdi kim okusun diyorsan bu ülkeyi sevidiğini söyleme, çünkü Türkiye'de okuma düzeyi konusunda yapılan araştırmalarda dünyada dibe oynayan ülkelerden biri olduğu görülmüştür. Buda seninde bu kervanda olduğunu gösterir.

 

Saygılarımla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BUGÜN HEPİMİZİN BİLMESİ GEREKEN NOKTA, BU ÜLKEYİ BÖLMEK İSTEYENLERİN İÇİNDE BİR AYRIM OLMADIĞIDIR. BU YÜZDEN BİZDEN DAHA HIZLI İLERLİYORLAR. ONLARIN İÇİNDE SAĞ, SOL DİYE BİR AYRIM YOK. BUGÜN HALA BUNLAR SAĞCI BUNLAR SOLCU DİYE HİÇ KİMSEYE KATILMAYARAK BÖLÜNMENİZİ İZLEMEK İSTİYORSANIZ AKIBETİNİZ HİÇTE İYİ DEĞİLDİR. NE SAĞCI NE SOLCU BİRİLERİNİ ARIYORSANIZ BİZ KARŞINIZDAYIZ. ÜLKESİNİ DÜŞÜNEN HERKEZİ GÖRÜŞMEYE DAVET EDİYORUZ.

 

PARTİ PROGRAMI ÇEŞİTLİ BAŞLIKLAR ALTINDA YAZILI, İNCELEYİN VE KARARINIZI VERİN. HER TÜRLÜ YORUMUNUZU BEKLİYORUM. (SAYGI VE AHLAK ÇERÇEVESİ İÇİNDE)

 

 

 

 

http://www.hyp.org.tr/hypprogram.asp

 

 

NOT: Bunu şimdi kim okusun diyorsan bu ülkeyi sevidiğini söyleme, çünkü Türkiye'de okuma düzeyi konusunda yapılan araştırmalarda dünyada dibe oynayan ülkelerden biri olduğu görülmüştür. Buda seninde bu kervanda olduğunu gösterir.

 

Saygılarımla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Ulusların Kimliği Dilleridir!

 

 

Batılı devletlerin tarih boyunca takip ettikleri politikaları incelediğimizde, bu politikaların temelde dönemin ekonomik sistemine göre şekillendiği görülmektedir.Bu devletler özellikle kapitalizm ve onun devamı liberalizm dönemlerinde, sermayeye ve pazara ulaşabilmek için istisnasız her yolu kullanmışlardır.

 

Tarih incelendiğinde sömürge durumuna getirilen ülkeler, güç seviyelerine göre farklı farklı muâmelelerle karşı karşıya kalmışlardır. Kimileri soykırıma varan katliamlarla sindirilmiş, kimileri siyasi iktidarın kendi içlerinden çıkan hainler tarafından ele geçirilmesiyle kukla haline getirilmiştir. Üçüncü bir durum vardır ki ülkemiz tam olarak bu durumdadır. Bu durum ise halkı kendi kimliğine yabancılaştırmak ve bu şekilde tepkisizleştirmektir.

 

Büyük kültürel bir birikime ve güce her döneminde sahip olmuş milletimiz tarih boyunca bir çok kez batılı devletlerin köleleştirme girişimine karşın her zaman bağımsızlığını ve milli kimliğini korumayı bilmiştir. Ancak! günümüzde bu girişimlerine devam eden batılı devletler tek bir cepheden değil bir çok cepheden saldırmaktadırlar. Açtıkları bu cephelerden en önemlisi de bir milletinin varlığının ispatının en temel koşulu olarak aranan o millete ait dile yönelik yapılan saldırıların cephesidir.

 

Bir milleti tarihten silmek amacıyla gerçekleştirilen en temel eylem o milletin dilini kendi nesillerine unutturmaktır. Bu durumun ispatı ise Afrika kıtasında bulunan bir çok milletin bugün İngilizce konuşması ve resmi dillerinin İngilizce olmasıdır.

 

Dillerin yok edilmesi konusunda araştırmalar yapan David Crystal’ın “Dillerin Katli” isimli yapıtında ortaya koyduğu tespitler ve bir milletin dilinin yok oluşuna yönelik işaretlerin neler olduğu yönünde verdiği bilgiler Türkçe’mizin içinde bulunduğu durumun vahametini ortaya koyar niteliktedir.

 

David Crystal’ın kitabında verdiği bu üç aşama şöyledir:

 

1.Evre : Yabancı hakim gücün dilinin kullanılması için ağır baskı. Baskı (i) tepeden aşağı (teşvikler, devletin kanunları yoluyla) , (ii) aşağıdan yukarıya (halkta özenti, moda yaratılarak) oluyor

 

2.Evre : Çift dilli dönem. Ulusal dilin kullanım alanı azalıyor. Eğitim her düzeyde yabacı dilde yapılmaya başlanıyor. Her kesimden herkes işi gücü bırakıp yabacı dili öğrenme yokuşuna sürülüyor. Meslek, bilim yerine hiç gereği olmayan yerlerde bile herkes yabancı dil sınavına girmekle meşgul.

 

3.Evre : Gençler artık yabancı gücün dilini ulusal dilden daha iyi biliyorlar “eski dili” kullanmaktan utanır oluyorlar. Velilerle çocuklar kendi dilleriyle konuşamaz duruma gelmiş ; çocuklar velilerini “eski dili” biliyor yafsatasıyla küçümsüyor. Bir nesil hatta bir on yılda çift dillikte kalmıyor ; ulusal dilin yerini yabancı dil alıyor.

 

Ülkemizde halkı biraz gözlemlersek ; durumumuzun son evrede olduğu görülmektedir. Bu durum içerisinde bile hala “dil niye ölsün, bakın herkes konuşuyor” veya yabancı dilden dilimize geçen kelimelere itiraz olması durumunda ise “ulusal dilde bunun karşılığı yok ki” şeklinde toplumu aldatmaya yönelik yorumlar yapılıyor.

 

Bugün hala sokaklarda ingilizce yazılı ve ingiliz bayraklı tişörtleri giyenler bir kez daha düşünsün, tepkisiz kalırsanız bu daha da ilerleyecek1

 

Bir önerim var siz ne düşünürsünüz merak ediyorum.

 

İngilizce özentiliğine karşı anti-ingilizce özentiliği yaratmak bugün sokaklarda

gençlerin üstünde örneğin " trust me " şekline yazılı tişörtler görüyoruz. bunlara karşı olarak

 

Zekice hazırlanmış esprili tişörtler hazırlayıp giyinmek özentiliği benimsemiş olan gençleri yeni bir özentiliğin içine sokmak bence başarılı olur.

 

Örneğin : "Aranızda Türkçe Konuşmayı

Sevmeyen Var Mı?

Yok Mu!!!"

Önerilerinizi bekliyorum.

 

Yanlış anlaşılmak istemem. Yabancı dil öğrenmeye evet, Yabancı dilde eğitime ve özentiliğine hayır!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1850 yılında bir İngiliz bankasından alınan borç para ve giderek hasta konumuna düşen Osmanlı Devletinde yabancı misyonerler tarafından kurulan okullar,yabancı dil özentisinin temellerini atmıştı.

Yabancı dilde eğitim yapan bu okullardan mezun olan kişiler,halihazırda ister istemez Türk toplumuna yabancı kişiler olarak yaşamakta ve fırsat bulduklarında yurtdışına kaçmaktadırlar.Buna da beyin göçü denmektedir.

Bugün Ankara'da Tunalı Hilmi caddesi,İstanbulda Taksim'e çıktığınız zaman dükkanlardaki levhaların çoğu ingilizce yazılıdır.Aynı durum,Birleşik Arap Emirliklerine bağlı Dubaide de mevcuttur;yalnız bir farkla-Arapça yazı yanında mutlaka ingilizce yazı bulunmaktadır.İtalya'da ingilizce yazı pek nadiren görülmektedir; karayollarında yabancı benzin istasyonlarının az olması,Agip adlı benzin istasyonunun olması,ingilizceyi çok iyi bildikleri halde ısrarla italyanca konuşmaları,İtalyanların milletine ne kadar bağlı olduklarını gösteren belirteçlerdir.

Sanırım,David Crystal'in kitabına göre yavaş yavaş üçüncü evreye girmekteyiz.

Allah yardımcımız olsun,başka ne demeli ki?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...
  • 2 hafta sonra...
  • 4 hafta sonra...

Yaşar Nuri Öztürk'ün önderliğinde (HYP) Halkın Yükselişi Partisi anketlerde kendini göstermeye başladı. Yaptığımız uyarılarla seçim anketleri yapan sitelerin parti listelerine giren HYP şu an bulunduğu intermet seçim anketi sitelerinde 1. sırada , sadece seçim anketlerinde değil aynı zamanda parti önderleri ile ilgili yapılan anketlerde bu başarısını koruyor. Sitelerin isimlerini vermem moderator tarafından yasaklandığı için veremiyorum. Dileyen HYP'nin resmi sitesinden öğrenebilir.

 

Bazı insanlar din konusundaki yorumlarına katılmadığı için paritye karşı çekimser hatta karşı bir bakış açısına sahip, ancak ilahiyatçı kimliğinden çok siyaset adamı kimliğini kullanacağını bildiren ve kendi dekanlığı döneminde yetiştirdiği ilahiyatçılar ve bu konularda yetkin kişilerin çok sayıda olduğunu, bu yüzden müslümanların kendi içinde tartıştığı konularda sözü onlara bıraktığını, artık dinimize ve ülkemize karşı dışarıdan bir oyun oynandığını, bunlara dur diyebilmek için siyasete girdiğini bildiriyor.

 

"Türkiye'yi Türkiye'den Yöneteceğiz."

 

"Kamu Mallarının Talanını Durduracağız."

 

"Dolaylı Vergilerin Yoksulu Ezme Zulmüne Son"

 

"Aş ve İş Hak ve Onurdur"

 

"Yenilikçi Sosyal Piyasa Modelini Uygulayacağız."

 

"Küreselleşme Sömürüsüne Hayır!"

 

"Kadın Yedek Değil Asıl Unsur Olacak"

 

"Zihniyet Devrimi Dirilişin Esasıdır."

 

Bu sloganlar partimizde boş laflar değil hepsinin altı doldurulmaktadır.

 

Kadınlarımızın ikinci planda bırakılmasına son vermek için teşkilatlanmamızda en az %40 yer almasını sağladık. Meclistede hedefimiz bu olacak [/u]en az %40 . Resmi sitemizden teşkilat kadrolarını görebilirsiniz.

 

Ekonomide dışa bağımlı politikalar ve güçlüyü haklı ve daha güçlü kılan politikların yerine Yenilikçi Sosyal Piyasa Modeli , içeriği parti programımızda ayrıntılarıyla vardır.

 

 

"Bu toprakların nimetlerini yine bu toprakların çocukları yiyecek"

 

 

"Oyumu veririm ama başa gelemez ki" en çok sakınılması gereken söz

 

 

 

Halkımız bize güvendi!

 

 

Bu sözü söyleme cesaretim Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek daha yaşını doldurmadan seçime katılabilmek için gerekli alt kriterlerin iki katına yakın bir kısmını kurdu. ve 71 ilde teşkilatlandı.

 

Hedef bütün iller! Bizim için İstanbul ne ise Şırnak'ta o Hakkari'de, biz teşkilatlanmamızı illerin nüfusuna göre kurmadık! Bunun farkına varabilmeniz ve bizim samimiyetimizi sınamanız için sandık önünüzde!

 

 

Soru ve cevaplarınızı bekliyorum

 

Saygılarımla, Ya Sev Ya Sevr

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

arkadaşım bu anketi kim yapıyo ve nerede yapıyo bu anket bana pek inandırıcı gelmedi..zaten genel başkanın siyasi geçmişi bile açık değil başarılı kimse değil.. Chp millet vekli oluyo daha sonra istifa edip kendine parti kuruyoo.. bence bu ipi göğüslüycek ve bu ülkeye başbakan olacak iradeyi ve başarayı göremiyorum onda.... onun eniyi yapacağı şey milletvekili olmak olacaktır bana göre.. gerçekleri görmek lazımm.....((((gerçi yıllardır bu ülkeyi hakketmeyen insanlar yönettiğide oldu tabi bunun konumuzla alakası yok tabi))))

 

saygılarımla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ulu Başbuğumuz Atatürk Diyorki

" Dil Milletin Kalbidir Beynidir."

"Türkiye Cumhuriyetinin Devlet İşlerinin Başında Mutlaka Türkler Bulunmalıdır. Türkten Başkasına İnanmayın."

 

Bizi biz yapan en önemli unsur dilimizdir. Dilini kaybeden bir milletin varlığını sürdürmesi mümkün değildir.

Ana dilimiz Güzel Türkçemiz çok ciddi bir tehdit altındadır.

Türkiyede Yabancı dille eğitime derhal son verilmelidir.

Yabancı isimle açılan tüm işyerleri derhal isimlerini değiştirip Türkçe isim almalı yoksa kapatılmalıdır.

Türkeçinin korunması ve geliştirilmesinde bu ülkedeki tüm insanlara kurum ve kurulaşlara, yazılı ve görsel basın ve yayına büyük görevler düşmektedir. Bunlar ise Türkçenin erozyona uğraması ve yok olması için ellerinden geleni yapmaktadırlar.

 

Türkçenin korunması ve geliştirilmesinde elbetteki en büyük görev ve sorumluluk hükümete ve Türk Dil Kurumuna düşmektedir.

Burada sadece Büyük Atamızın yukarıdaki sözünü hatırlatırım

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Bir ülkeyi pazar yapmayı amaçlıyorsnız,önce fılmlerınızle kültürünüzü benımsetırsınız,ınsanları kültürel asımılasyona uğratırsınız..doğal olarak bu dile ve yaşama biçimine,hayata bakışa,toplumsal kuruma ve bırçok şeye yansıyacaktır..

 

örneğin fast food ürünlere hayranlık,lahmacun yemeyi gerici bulma..

 

 

 

daha gerilere gıdersek dükkan ve mağaza isimlerınde yabancılaşmayı çok fazla görüyorduk..şu anda da var ama benım fıkrımce daha öncesınde çok fazlaydı..

 

örneğin:dıscount market gibi..

 

Sanırım insanlar yabancı etıket kullandıklarında daha dikkat çekeceklerini düşünüyorlar..market,kasap,mağaza ve bu gibi bırçok dükkan ısmınde özellıkle ingilizce ısım var..

 

 

 

şu anda ABD fast food kültürü tuz yağ ve un kullanmayan japonlara bile benımsetmeye başladılar..

 

------------------------------

 

Diğer bır konu da gençlerin arasında yaygın olan konuşma şekılleri..işte kalgeldı,gözlerım doldu,döncem gibi dilimizde olmayan Türkçemızı gıttıkçe yozlaştıran kelımeler gundemde..

 

sanırım bunda medyanın da suçu fazla..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

OKTAY SİNANOĞLU ''BYE BYE TÜRKÇE'' adlı kitabından:

 

Kolej,ingilizce de misyoner okulu demekti..sonradan açılan bu İngiliz deliğinden kova gibi su girdi..Anadolu liseleri vb.aldı yürüdü..Millete de yabancı dilin yolu buymuş gibi yutturuldu..Geleceğimizin teminatı Türkçe kalemizde bu gediği açmayı başaran Oxfordlu mr.brownıng e20 yıl sonra İngıltere kraliçesının madalya verdi.Törene katılanlar,ufak bir okulda ingilicce dersı veren bı öğretmene kraliçe niye madalya verir diye sormadılar.Arkasından geldi''orta doğu teknık üniversitesi''toptan AMERIKANCA..O zamanlar hala bahane gerekıyordu..o zaman dediler ki buraya yabancı öğrencıler gelecek..halbukı her ülkede yabancı öğrencılere eğitim verm ımkanı tanınıyorsa o ülkenın dilini öğrenmek zorundadırlar.

 

Tabıkı denılen sadece kademeli feıhte kullanılan geçici bır bahane,bir alıştırmaydı.şimdi de paşinden gelen Bilkent Boğaziçi ve Koç için aynı bahaneye gerek duyulmuyor..

 

çünkü kamuoru yeterınce uyuşturulmuştur..

 

bunun sonu çok değil,bıkaç nesıl sonra Türkçe ye BYE BYE demek olacaktır..

 

beyler!

 

Havaıiyi ıbret alalım.

 

Türkçe yi,dolayısıyla Türk ün geleceğini satanlar torunlarından mırasyedı olarak refah içinde yaşayacaklarını sanıp sevınmesınler.

 

havaı mılletını Amerıkan mısyonerlerine satan asılzade,hatta prenslerın torunları bugün havai de hamallık yapıyuor..

 

batılıda-hele amerikalı ve ingılız de emlak merakı çoktur..

 

fırsat buldular mı kımseye bırakmazlar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dün Bakırköy meydanını gezerken etrafta bi gözlem yaptım..

 

eski yıllara göre magaza vb. yerlerde Türkçeleşme gördüm ve buna çok sevındım.. bi nevi porstmodernizmın yansıması da olabilir bu..

 

genelde Türkçe isimler kullanılmış,mağaza,lokanta,kafe,restaurant vb.gibi yerlerde...bu beni çok mutlu etti.. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bende kültürün en önemli öğelerinden birisi olan dilin muhafaza edilmesi gerektiğini düşünüyorum ve bence bu konuda herkes üzerine düşeni yapmalı. Ancak bu diğer yabancı dilleri öğrenmemek veya öğrenmeye karşı olmak anlamına gelmemeli diye düşünüyorum. Birileri dünyanın herhangibir yerinde hakkımızda atıp tutarken en azından onlara cevap verebilmeliyiz diye düşünüyorum.... Ben uluslararası forumlara da sık sıkkatılan birisi olarak özellikle ülkemiz ve insanlarımız hakkında olumsuz bilgiler yayan çok sayıda insanı görebiliyorum. Bu noktada benimle birlikte hareket edicek arkadaşları aradığımı söyleyebilirim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

dil elbetteki korunmalı, ama yapmayın allah aşkına, yabancı dil eğitiminin özentilikle, kültürden koparmasıyla ne alakası var şimdi?

 

ben yabancı dil öğrenmek için yabancı ülkeye de gitsem, gitmesem de Türkiye'de de aynı dili öğrensem, üniversitede de aynı dilde eğitim alsam nesi var bunun? hep bahsedip duruyoruz kültür dil diye. bugün zaten kullandığımız sözcüklerin çoğu öztürkçe değil, arapçadan farsçadan gelme kelimeler. onlara ne olucak peki? emperyalist devletlerin dillerinden iyidir mi diyosunuz. çok iyi..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

dil elbetteki korunmalı, ama yapmayın allah aşkına, yabancı dil eğitiminin özentilikle, kültürden koparmasıyla ne alakası var şimdi?

 

ben yabancı dil öğrenmek için yabancı ülkeye de gitsem, gitmesem de Türkiye'de de aynı dili öğrensem, üniversitede de aynı dilde eğitim alsam nesi var bunun? hep bahsedip duruyoruz kültür dil diye. bugün zaten kullandığımız sözcüklerin çoğu öztürkçe değil, arapçadan farsçadan gelme kelimeler. onlara ne olucak peki? emperyalist devletlerin dillerinden iyidir mi diyosunuz. çok iyi..

 

 

Yabancı dil eğitimine karşı değiliz, yabancı dilde eğitime karşıyız.!!!!!!!

 

dil elbetteki korunmalı, ama yapmayın allah aşkına, yabancı dil eğitiminin özentilikle, kültürden koparmasıyla ne alakası var şimdi?

 

ben yabancı dil öğrenmek için yabancı ülkeye de gitsem, gitmesem de Türkiye'de de aynı dili öğrensem, üniversitede de aynı dilde eğitim alsam nesi var bunun? hep bahsedip duruyoruz kültür dil diye. bugün zaten kullandığımız sözcüklerin çoğu öztürkçe değil, arapçadan farsçadan gelme kelimeler. onlara ne olucak peki? emperyalist devletlerin dillerinden iyidir mi diyosunuz. çok iyi..

 

 

Öncelikle , bizim yanlış olduğuna inandığımız yabancı dil eğitimi değil, yabancı dilde eğitim,

 

Yabancı dilde eğitim dünyanın kendini uygar olarak tanıtan hiç bir ülkesinde gerçekleştirilmemektedir. Tarih incelendiğinde sömürge durumuna getirilmiş ülkelerin yasalarında yapılan ilk değişiklik eğitim dilinin değiştirilmesi olmuştur. Bu konuda David Crystal isimli dil üzerine çalışmalar yapan İngiliz professörün "Language Death", dillerin katli isimli kitabından yararlanabilirsin. Bu kitapta milletlerin ulus bilincini yok etmek için aralarındaki en temel bağ olan dilin böyle bir görevinin olmadığını ileri sürülerek, dünya dili gibi kavramlarla nasıl yozlaştırıldığını göstermektedir.

 

Günümüz Türkçesinde, Türkçeden çok arapça ve farsça kökenli kelimelerin olduğu bilgisi, insanlar arasında yaygın bir şekilde bilinçsizce dile getirildiği için kimsenin araştırma gereği görmeden kullandığı yanlış bilgidir. Bu kelimelerin Türkçe'de toplumun yadırgamayacağı ve güncel olan bir karşılığı varsa bunların her türlü yazılı belgede gazetede dergide kullanılarak diğerin unutturulması lazımdır. İngilizce'ye gelince, orjinal=özgün, vitrin=camekan, estetik=güzelduyu, gibi daha yüzlerce kelime türkçeleri tercih edilerek hayatımıza sokulmalıdırlar.

 

 

Milletler çevrelerindeki diğer milletlerle etkileşim içerisinde olmak zorundadırlar. Bundan dolayı iki milletin dilleri arasında kelime alış verişi her zaman olmuştur. Ancak bu iki dilinde yok olmasına sebep olacak şekilde değildir. Osmanlı'nın son dönemlerinde Türkçülük akımlarını başlatanların bir kesimi, dili tamamen yabancı kelimelerden arındırma ve eski türkçe sözcüklerle yazılar yazma girişiminde bulunulmuştur. Bu halk tarafından pek sıcak görülmemiş ve anlaşılmamıştır. Bu yüzden bir dili diğer bütün dillerden ayrı yaşatmak mümkün değildir. Fakat yozlaşmasına engel olacak düzeyde dilin korunması gerekmektedir. Bugün araştırmacılar tarih boyunca bir toplumun millet bilinci sahip olacak düzeye erişip erişmediğini anlamak için milli bir dilin oluşup oluşmadığını incelemeleri, dilin bir millet için ne kadar önemli olduğunu anlamamıza yeterlidir.

 

Başta söylediğim gibi yabancı dile ihtiyaç vardır ancak bu normal derslerin o dillerde yapılması ile değil, yabancı dil üzerine özel dersler yapılarak olmalıdır.

 

Ayrıca çocuklara yabancı dil eğitimi anaokullarından itibaren değil belki lise belkide üniversite düzeyinde yapılmalıdır.

 

Eğer bu konuda görüşmek istersen özel mesaj göndere bilirsin.

 

Saygılı bir şekilde cevap yazdığın içinde ayrıca teşekkür ederim.

 

Saygılarımla,

Ya Sev Ya Sevr

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

dil elbetteki korunmalı, ama yapmayın allah aşkına, yabancı dil eğitiminin özentilikle, kültürden koparmasıyla ne alakası var şimdi?

 

ben yabancı dil öğrenmek için yabancı ülkeye de gitsem, gitmesem de Türkiye'de de aynı dili öğrensem, üniversitede de aynı dilde eğitim alsam nesi var bunun? hep bahsedip duruyoruz kültür dil diye. bugün zaten kullandığımız sözcüklerin çoğu öztürkçe değil, arapçadan farsçadan gelme kelimeler. onlara ne olucak peki? emperyalist devletlerin dillerinden iyidir mi diyosunuz. çok iyi..

Kendi dilinin suyumu ciktida yabanci dilde egitim yapmayi savunuyorsunuz,niye Türkcemizi bir Ingilizce Fransizca vs dillerin seviyesine cikartma calismalari yapmiyorsunuzda illede yabanci dilde egitim seferberligine soyunuyorsunuz.cünkü isin ucunda sahsi cikarlariniz vardir,sahsi cikarlarini ülke cikarlarinin üstünde görenlerin,dünyanin en büyük dillerinden biri olan Türkceyi yasatmak icin caba vermemeleri cok dogaldir,Atatürk harf devrimini bu nedele yapti,insanlar kendi dillerini ögrenip konusssunlar ve dünyaya yaysinlar diye,yoksa ne gerk vardiki harf devrimine veya keske Ingilizce harf devrimi yapsaydi diyenlerde eminimki vardir.

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.