Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Kömürsüz gelecek mümkün


Misafir birce

Önerilen İletiler

Kömürsüz gelecek mümkün: Kömürlü termik santraller öldürür!..

 

Bugün bir Greenpeace eylemcisi Türkiye'de bulunan bir kömürlü termik santral üzerinde uçtu.

 

Üzerinde ‘Stop CO2’ yazılı olan bir pankart taşıyan Greenpeace eylemcisi, Bonn’daki müzakerecileri

 

ve sorumsuz enerji politikasıyla hızla artan karbon salımlarına yenilerini eklemek üzere olan Türkiye hükümetini

 

sorumlu davranmaya çağırdı.

 

Öte yandan, Bonn toplantısının ilk haftası, müzakerecilerin Kopenhag için bir İklim Anlaşması üzerinde çalışmak

 

yerine sorumluluktan kaçmanın yollarını aradıklarını gösterdi.

 

 

 

 

greenpeacestopco2.jpg

 

 

Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Korol Diker "Türkiye en hızlı karbon salımı artış oranına

 

sahip ülker arasında.

 

 

Elbette enerji politikasının yüzde 84'ünü fosil yakıtlar üzerine kurulu olduğunu düşündüğümüzde bu hiç de şaşırtıcı değil.

 

Ancak planlanan 47 yeni kömürlü termik santral projesi, maalesef hükümetin Kopenhag’da çözüme yönelik arayışlar

 

içerisinde olmayacağının sinyallerini veriyor." dedi.

 

 

Greenpeace katılımcı ülkelere, eğer mevcut metin üzerinde anlaşma sağlanırsa küresel sıcaklık artışının

 

3°C'ye ulaşacağı uyarısında bulunuyor.

 

Bu yüzyılın sonuna kadar 3°’lik bir artış felaket düzeyinde etkilere sebep olabilir.

 

Konu hakkında yazılmış son raporlar, Doğu Avrupa ve Türkiye’nin iklim değişikliğinden, beklenenden çok daha şiddetli

 

şekilde etkileneceğini gösteriyor.

 

 

 

"KÖMÜR HER YIL 150 BİN HAYATI SÖNDÜRÜYOR"

 

Konu üzerinde çalışan Greenpeace Akdeniz, kömürün insanlar ve çevre üzerindeki asıl etkilerini göstererek gerçek

 

maliyetlerine ışık tutan "Kömürün Gerçek Maliyeti Raporu"nu yayınladı. Rapora göre;

 

"Kömürlü termik santral kaynaklı zehirli kimyasalların sağlık ve çevreye olan tehlikeli etkilerinin yanında,

 

bu santraller yıllık 11 milyar ton CO2 salımı ile iklim değişikliğinin de başlıca sorumlusudur.

 

Halihazırda her yıl 150 bin insan iklim değişikliği sebebiyle hayatını kaybetmektedir.

 

Eğer Türkiye, planlanan 47 kömürlü termik santrali hayata geçirirse karbon salımlarını birkaç yıl içerisinde yarı yarıya

 

artıracak ve iklim sorumsuzu ülkeler arasında yerini sağlamlaştıracaktır."

 

 

"Kömür endüstrisi iklim değişikliğinin başlıca nedeni olduğu halde hiç bir sorumluluk kabul etmezken dünyamız kömürün asıl maliyetini fazlasıyla ödüyor.

 

Eğer hükümet sorumluluktan kaçmaya devam ederse yeni nesiller çok daha fazlasını ödemek zorunda

 

kalacak" dedi

 

ve ekledi "Hükümetin iklim ve gelecek nesiller için duyarlılık sahibi olduğunu gösterebilmesinin tek yolu ise Başbakan

 

Tayyip Erdoğan’ın Kopenhag’daki İklim Zirvesi’nin katılımcılarından biri olarak, gerçek bir İklim Antlaşması için

 

çalışmasıdır."

 

Greenpeace Enerji [D]evrimi Senaryosu ile kömürsüz bir geleceğin mümkün olduğunu gösteriyor.

 

Fosil yakıt kaynaklı karbon salımlarımızı, yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği ile 2050 yılına kadar

 

%50 oranında azaltabiliriz.

 

Teknik olarak günümüz enerji ihtiyacının 6 katı yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanabilir.

 

"Çözüm Rüzgar ve Güneşte!.."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

sonne.jpg

 

 

GÜNEŞ ARTIK SERİNLETİYOR

Alman uzmanlar tarafından geliştirilen bir teknoloji, güneş enerjisinin soğutma amaçlı

 

kullanmaya da olanak sağlıyor.

 

Güneş enerjisi, elektrik sarfiyatının yüksek olduğu alanlarda devreye sokuluyor.

 

Projenin mühendisi Volker Clauss prensipte tüm sistemin dev bir buzdolabı gibi çalıştığını belirtiyor.

 

Tek fark buzdolabını çalıştıran enerjinin prizden değil, güneş panelinden sağlanması.

 

Clauss sistemin işleyişini, “Soğutucuyu harekete geçiren güç kaynar su.

 

Suyu buharlaştırıyoruz ve bu buharlaşma sırasında bir soğutma etkisi ortaya çıkıyor.

 

Soğuk su, sıcaklık dönüştürücü borularla aktarılıyor.

 

Soğutulmuş hava da vantilatörle kapalı yerlere veriliyor” sözleriyle anlatıyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

090815053838207782c.jpg

Kömür ocakları nefes aldırmıyor

 

 

 

Kocaeli'nin Gebze ilçesinde, Muaalimköy'de mahalle aralarındakalan kömür ocakları çevreye zehir saçıyor.

 

Muallimköy'defabrikaların arasında kalan yerleşim yerleri, tesislerin çevreye yaydığıkirliliğinden şikayetçi.

 

Kömür ocaklarının yoğun olduğu bölgede işletmelerdenyükselen kömür tozları Muallimköy sakinlerine rahat vermiyor.

 

Yükselen kömürtozları yüzünden vatandaşlar balkonlara eşya asamazken, kadınlar hemen her gün camlarını silmek zorunda kalıyor.

 

Bölge sakinleri, mahalle aralarında kalan kömür ocaklarının kaldırılmasını istiyor. Vatandaşlar, Çevre Müdürlüğüe kiplerinin çevreyi kirleten

 

kuruluşlara cezai müeyyide uygulamasını istiyor.

 

 

Duyan varmı....?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

yosun.png

 

Geleceğin yakıtı yosun mu ?

 

 

 

ABD'de bir büyük şirket su yosunu araştırmasına 600 milyon dolarlık bütçe ayırdı...Çok çabuk büyüyüp hızlı çoğalan ve yağlı maddeleri "mideye indiren" su yosunları, bakımsız havuzlardan bataklıklara kadar hemen her yerde yetişebiliyor.

 

Bütün sorun, yosun üretimini devasa boyutlarda yapabilmek ve yosundan yakıt elde edebilmek... Bunun için yarış başladı bile.

 

Birçok üniversite ve şirket laboratuvarında bu konuda kafa yoruluyor.

 

 

600 MİLYON DOLAR

 

 

 

ABD'de bir büyük petrol şirketi, bir biyoteknoloji şirketiyle işbirliği yaparak su yosunu araştırmasına 600 milyon dolarlık bütçe ayırdı.

 

Bu araştırmalar sonuç verirse, su yosunlarının bünyesindeki yağ (lipid), düşük maliyetle yakıta çevrilebilecek.

 

Miami'deki Florida Üniversitesi'nden George Philippidis, araştırmaları "çok gerçekçi" bulduğunu belirterek

 

"Bu işin öyle 20 sene falan süreceğini sanmam, birkaç seneye sonuç alınır" dedi.

 

Su yosunları araştırmalarının heyecan yaratmasının bir nedeni de, fosil enerji kaynaklarının yakılmasıyla ortaya çıkan karbondioksidi emmedeki iştahı...

 

 

 

KARBONDİOKSİT CANAVARI

 

 

 

Philippidis, "Sanayinin yol açtığı hava kirliliğinden su yosunları sayesinde kurtulabiliriz. Yosunlar baca ve egzozlardan yayılan karbondioksidi emerek beslenecek, böylece CO2'nin iklimi değiştirmesi önlenecek" diye konuştu.

 

Orta Batı Araştırma Enstitüsü Müdürü Roy Swiger de, "Su yosunlarının güzel tarafı, hemen çoğalmaları.

 

Her yerde hazır ve nazırlar. Fazla bir şey yapmanıza gerek yok" dedi. Şu aşamada yosundan yakıt elde etmenin maliyetinin yüksek olduğuna dikkati çeken Swiger, "Şu anda 3,8 litre yakıtın maliyeti 100 doları buluyor.

 

Hiç de ekonomik değil" diye konuştu. Maliyetin düşürülebilmesi için yosunların daha düşük maliyetle kurutulabilmesi ve bünyelerindeki yağın çıkarılmasını sağlayacak teknolojinin geliştirilmesi gerekiyor.

 

Swiger, 3,8 litre (bir galon) yakıtın maliyetinin, 5 seneye kadar 100 dolardan 40 dolara düşürülebileceğini düşünüyor.

 

 

 

~~~

 

 

 

Sıra yosunlara gelmiş..aslında değerlendirmek güzel..

 

Fakat bu esnada, bu yosunlar tarafından denizlerimiz de... onca hayvanların yaşam alanı ne duruma gelecek...

bir zaman sonra..diye düsünüyorum, gercekleştirirler ise.. ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

65046.jpg

 

Yaklaşan yerel seçimler nedeniyle hızlanan kömür dağıtımları, özellikle büyük kentleri 1990'lı yıllarda yaşadığı kronik hava kirliliği sorunuyla yeniden karşı karşıya getirdi.

 

Kalitesiz kömürler, bir yandan yıllardır doğalgaz şebekelerine yapılan dev yatırımlar yoluyla temizlenen havayı kirletirken, diğer yandan da kirlilik değerleri insan sağlığını tehdit eden seviyelere yükseldi. "2010 Avrupa Kültür Başkenti" olmaya hazırlanan ve daha geçen yıla kadar "Havası hiç bu kadar temiz olmamıştı" kampanyaları yürütülen İstanbul'da özellikle sabah saatlerinde mavi gökyüzünü kapatan kara bulutlar ile akşam saatlerinde sis ve keskin bir kömür kokusu hissedilmeye başlandı.

 

 

 

Artan kirlilikte doğalgaza gelen yüzde 82'lik zam da etkili oldu. Bedava kömür ve doğalgaz zammı nedeniyle sobaya dönen vatandaşı uyaran uzmanlar "Bedava dağıtılan bu kömürler çok kalitesiz, insan ve çevre sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor. Tasarruf yapmak için bu kömürleri yakanlar, ileride çok büyük sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalacak. Ayrıca hava kirliliği yeniden şehirlerin en büyük sorunu haline gelecek."

 

 

Kirlilik sınırın 10 katına ulaştı

 

 

Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Başkanı Ali Çetin, bedava kömür dağıtımı ve doğalgaz fiyatlarındaki aşırı yükseliş nedeniyle özellikle büyükşehirlerde hava kirliliğinin ciddi oranda arttığını belirterek, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi'nin 1 Ekim-23 Kasım arasında yaptığı hava ölçümlerinde, Ankara'da bazı semtlerde hava kirliliğinin tehlike sınırlarının bile çok üstüne çıktığını söyledi. Çetin, "İnsan sağlığı için tehlikeli olan azot monoksit ve azot dioksit oranları Ulus'ta sınırın 8-10 katı, Sıhhiye'de 2 katından fazla, Bahçeli'de 4-5 katı seviyesinde.

 

Hava kirliliğinin nedeni, bedava verilen kaçak kömürler ile elektrik ve doğalgaz zamları" açıklamasını yaptı.

 

Çetin, İstanbul'da da özellikle Barbaros mahallesi, E5 karayolu çevresi gibi bölgelerde yoğun hava kirliliği olduğunu vurguladı. Kömür dağıtmak yerine doğalgaz sübvansiyonu yapılması gerektiğini ifade eden Çetin, böyle devam ederse soğukların etkisini daha da artıracağı ocak-şubat aylarında nefes alınamaz hale geleceğini kaydetti.

 

 

 

Hep birlikte zehirleniyoruz

 

 

ODTÜ Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semra Tuncel, Ankara'da bedava dağıtılan kömürleri incelediklerini belirterek, şöyle konuştu: "İyi kalite bir kömürde kükürt oranının binde 5 oranında olması gerekiyor. Sınır ise yüzde 1. Ancak bu kömürlerde kükürt oranı yüzde 2.5'a çıkıyor. Yani hep birlikte zehirleniyoruz. Bazı bölgelerde hava kirliliği çok ciddi boyutlara ulaştı. Halka çok büyük bir kötülük yapılıyor. Özellikle astım ve kalp hastaları, çocuklar ve yaşlılar ciddi tehlike içinde. Halk bedava kömürü kullanarak yaptığı tasarrufu, sağlığından olarak kat kat geri ödeyecek. Seçim uğruna çok büyük bir ahlaki hata yapılıyor. Sağlık konusunda siyaset üstü pir politika belirlenmeli."

 

 

İstanbul Vali Yardımcısı Mustafa Altıntaş, İstanbul'da Sosyal Yardımlaşma Vakfı Genel Müdürlüğü kanalıyla dağıttıkları kömürlerin garanti altında olduğunu söyledi. Bakanlar Kurulu Kararı ile kömürlerin Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nden geldiğini kaydeden Altıntaş, "Bu kömürler denetimden geçen çevre etkilerine sahip kömürler. Peketlerin üzerinde yazılı. Hem şu ana kadar bize intikal eden bir şikayet de yok" diye konuştu.

 

 

Uğur Pik Döküm yetkilileri, doğalgaza gelen zamlarla birlikte soba satışlarının da patladığını, fiyatı 80 YTL'den başlayan sobaların satışında son birkaç ayda yüzde 40 artış olduğunu kaydetti. Sefer Döküm yetkilileri de, insanların doğalgazdan dönüp sobaya geçtiğini, hatta fiyatı 700 YTL'yi bulan şömine tarzı sobaların satışında bile yüzde 15 artış yaşandığını söyledi.

 

 

Yardımlar gerçek ihtiyaç sahibine ulaşmıyor, çöp yakan bile var

 

İstanbul Anadolu yakasındaki Ataşehir ve Göztepe arasında kalan Yenisahra ve Barbaros mahalleleri önemli miktarda kömür yardımı yapılan yerlerden. Mahallerin tamamında İGDAŞ'ın doğalgaz şebekeleri mevcut. Ancak mahalleye girildiği zaman keskin bir kömür kokusu kendini hissettiryor. Mahalle içerisinde ilerleyip gecekondulara varıldığı zaman ise kömür kokusu yerini lastik ve çöp kokusuna bırakıyor. Kömür kullanımının büyük miktarda arttığı 2 mahallede de halkın gerekçesi basit: "Bedava kömür varken neden pahalı olan doğalgaza para verelim."

 

05.12.2008

 

 

 

Üzerinden bir sene geçmiş..

 

Merak ettim çevrenizde bir değişiklik var mı

 

Akşamları rahatlıkla dışarıya çıkıp her nerede oturuyor iseniz...temiz bir hava alabiliyormusunuz ?

 

Yada çıkmıyorsunuz dışarıya, pencerenizi acıyorsunuz…ne güzel bir hava var gerçi soğuk fakat mis gibi,

içinize çekebiliyormusunuz ?

 

Giymiş olduğunuz herhangi birşeyi ( kazak manto vs.. ) tekrar çıkardıktan sonra dolaba asabiliyormusunuz.. ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

 

Güneş ne tarafa dönerse bu ev de oraya

 

 

 

Avustralya'da bir çift döner bir zemin üzerine inşa edilmiş bir evde yaşiyor...

 

 

Avustralya'da bir çift güneşin tadini çikarmak için koltuğundan bile kalkmayacaklari bir tasarim yapti.

 

 

Yeni Güney Galler'de yaşayan Luke ve Debbie Everingham'in üç yil önce taşindiği evi döner bir zemin üzerine inşa edilmiş durumda.

 

Sekizgen olarak tasarlanan odalar da ortalamanin üstünde işik aliyor.

 

 

 

Bütün odalar merkez elektrik ve su kaynağina bağli...091211evvhlarge.jpg... ve ev onlarin etrafinda dönüyor.

 

Evin dönmesini de bilgisayar sistemi kumanda ediyor.

 

 

 

Çift 30 dakikada tam bir dönüş turunu tamamlayan evin tasarimina 641 bin dolar harcamiş.

 

En yavaş hizda iki saatte dönüşü tamamlayan ev bu durumda saatte 40 metre hizla dönüyor.

 

Arkadaşlariyla konuşurken bu ev fikrini bulan ses mühendisi Luke Everingham, "Uyandiğinizda hangi tarafa bakiyor olacağinizi merak ediyorsunuz

 

Tek sorun bazen biraz yönünüzü kaybediyorsunuz" dedi. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.