Misafir gelincik Gönderi tarihi: 27 Nisan , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 27 Nisan , 2009 Bilim adamı Albert Eınsteın şöyle söylemiş: " Arı olmazsa , tozlanma olmaz, bitki olmaz , hayvan olmaz, sonunda insan olmaz" Geçen yıl ülkemizde arılarda kitlesel ölümler olmuş idi.Ancak asıl büyük kayıplar ABD ve benzeri ülkelerde oldu. Arı sayısı ABD DE 2006'da %32 düştü. 2007'de ise düşüş %36 oldu. Koloni çöküş hastalığı denen bu olay 2007/2008 kışında İngiltere de %30 arı kaybına yol açmış idi. 1.Uluslarrası Muğla arıcılık ve çam balı kongresi 2008'de Muğla da yapıldı. Burada yerli yabancı bilim insanları bu sorun hakkında fikirlerini açıkladılar. Değişik nedenler ileri sürülmektedir. Varrao denilen ve arı üzerinde yaşayan parazitlerin dayanıklılık kazanması, virüsler, tarım ilaçlarının kullanımı gibi nedenler ileri sürülmüştür. Seedling denilen derginin Ocak 2009 sayısında bu konu incelenmiştir. (www.grain.org) Koloni çöküş hastalığı şu veya bu şekilde endüstriyel tarımın hızlı gelişimi ile ilgili bulunmaktadır. Çöküşün en fazla olduğu ülkelerin ABD ve İngiltere olması da bu ilişkiyi desteklemektedir. Endüstriyel tarım; tarım ilaçları, kimyasal gübreler vb. sanayi girdilerinin yoğun kullanıldığı tarım sistemidir. Bu tarım sistemi ülkemizde ve her yerde çiftçiyi pahalılaşan girdilerle soyarken, aynı zamanda artık hayatı kökünden denebilecek şekilde yok etme gücünü de kazanmaya başlamıştır. Sanayiye dayalı girdiler olmaksızın veya çok az kullanarak tarım yapma imkanı vardır. Ancak bunun içinde çaba göstermek gerekiyor. Kısmen doğal alanların sürekli azalması nedeniyle arı yemleri giderek daha çok hazırlanmaktadır.. Bunlar yapay katkılar, protein ve glikoz/ fruktoz şuruplarından yapılıyor. Grain adlı kuruluşun iddası bu yapay diyetin arıların bağışıklık sistemini zayıflattığı yönündedir. Ürünlerde yaygınolarak kullanılan tarım ilaçları da arıları etkilemektedir. İmidacloprid içeren tarım ilaçlarının arıların kovanlarını bulmasını engellediği ileri sürülmektedir. ABD de mısır alanlarının yarısından fazlasını kaplayan GDOlu mısırında etkili olduğu yönünde şüpheler yoğunlaşmaktadır. Ecologist adlı dergi bundan 18ay önce bütün bu teorilerin temelinde arıların bağışıklık sisteminin bozulması olduğunu yazmıştır. Dünyada endüstriyel tarımın az geliştiği yerlerde çöküş hastalığının görülmemesi sanırım bu açıklamayı da desteklemektedir. Tayfun Özkaya Ege Üni. Ziraat Fkültesi 1 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ lena Gönderi tarihi: 27 Nisan , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 27 Nisan , 2009 Bu konu burda daha evvelde tartışıldı, yeri deyil ama her felaket sanki 2012 odaklanmış gibi nedense. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 28 Nisan , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 28 Nisan , 2009 2012 ye odaklanır mı bilemem sayın lena .Görünen köy kılavuz istemiyor. Yavaş yavaş ekolojik denge bozuluyor ve doğanın ölümü teknolojik gelişmelere paralel olarak hızlanıyor. 1 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ lena Gönderi tarihi: 28 Nisan , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 28 Nisan , 2009 Doğanın dengesinin bozulması insanlarıda etkilemeye başladı bile domuz gıribi 150 can aldı maskeli yaşam başladı. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.