Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Nasıl bir televizyon programı istiyoruz?


sardunyam

Önerilen İletiler

Televizyon Türk toplumunun tek ve en önemli haber alma kaynağı...

 

Okur yazar kitlesi düşük, gazete, dergi, makale okuyan kişi sayısı belli...

Sinema, tiyatro, opera izleme oranı belli...

 

Türk toplumu vaktinin büyük çoğunluğunu televizyon karşısında geçiriyor ve her şeyi izliyor... Bir seçiciliğe sahip mi, yoksa fark etmiyor mu? Sizin fikriniz nedir?

 

Ve benim için asıl önemlisi, siz televizyonda ne görmek istiyorsunuz?

Mevcut programlar arasında neleri izliyorsunuz?

Neleri izlemiyorsunuz?

Televizyonların en önemli eksikliği nedir?

 

Türk toplumunun şuanki sosyal yapısında televizyon kanallarının etkisi büyük diye düşünüyorum, farkında ya da değil ama izlediğinden etkileniyor ve zamanla izlediklerine benziyor...

 

Bunu bir kanalda yeni yayınlanacak bir programda kullanılacak ana fikirleri belirlemede kullanacağız, o yüzden sizlerin fikirlerini almak istiyorum... Siz ne izlemek istiyorsunuz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Nasil televizyon programlari istiyoruz guzel soru!.. daha cok kan nefret siddet iceren, en kolay yoldan nasil mafya olurnur.. toplumun kultur daha kolay nasil cokertilir.. ve koltukta oturulup daha cok yarisma programlari izleyerek daha cok para kazanilir.. okumanin ve egitimin zararlarini anlatan.. her kanalda bir magazin programi ve yine her kanalda bir sarki yarismasi olan programlar.. unlulerin aksam yemeginde ne yedigini aksama ne giyecegini kiminle cikip kiminle gezecegini anlatan programlar.. istiyoruz bu gosterilen programlar yetmiyor..

 

Saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili arkadaşım,

 

Bu söylediklerinde yüzdeyüz haklısın, bende daha fazlasını istiyorum... :P

 

Fakat birşey sormak istiyorum, televizyonlar mı halkın istediğini veriyor, yoksa halkın ne istediği onlar için farketmiyor mu? Bu tür seviye düşürücü programları yayınlamadaki maksat nedir, sadece reyting kaygısı mı?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili arkadaşım,

 

Bu söylediklerinde yüzdeyüz haklısın, bende daha fazlasını istiyorum... :P

 

Fakat birşey sormak istiyorum, televizyonlar mı halkın istediğini veriyor, yoksa halkın ne istediği onlar için farketmiyor mu? Bu tür seviye düşürücü programları yayınlamadaki maksat nedir, sadece reyting kaygısı mı?

 

Sayin Sardunya

 

Genelde devamli soyluyorum, televizyonlar halkin istegine gore hareket etmekteler bugun bakin bir programi televizyonda yayinliyorlar ve halk izlemedigi yada program talep gormedigi takdirde yayindan kaldiriliyor ve halkin nabzina gore yeni programlara baska programlara yoneliyor bugun bakin etrafiniza sinemalarda hangi filmler gise rekorlari kirmakta simdi yonetmenler film yaparken halkin artik ne istedigini bilmekte ve nabza gore serbet vermekte.. reytingi biz belirliyoruz yapimcilar degil.. Egerki adam akilli programlari izlesek televizyonlar yayinlamiyacaklarmi ama talep cok .. boyle bir programi istedigin zamanda toplumda genelde imali sozler cikmakta.. bizler istiyoruz medyada yayinlaniyor.. Sonrada cikip baskalarinda kabahat ariyoruz kabahat bizde.. Biz ne istedigimizi bilmiyoruz.. Ne kadar sacma sapan programlar desekte herkes halinden memnun yoksa, bugun geldigimiz nokta bu olmazdi..

Saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Sardunyam

 

Televizyon kanalı derken neyi kastettiğinizi belirtmeniz daha iyi olurdu. Belgesel kanalı mı, haber kanalı mı, müzik kanalı mı, moda kanalı mı, bilim kanalı mı, eğitim kanalı mı, politik kanal mı, eğlence kanalı mı, etnik kanal mı, dini kanal mı yani tek tip kanal yok ki? Kanallar artık uzmanlaşıyor. Herkes kendi istediğini seyrediyor zaten. Ama ticari amaçlı maksimum kitleye hitap eden bir kanaldan bahsediyorsanız, reytingi arttıran unsurları zaten Sayın Yakisikli saymış. Onları tercih ediniz.

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Yakışıklı,

 

Ben halkın büyük çoğunluğunun istekleri ölçüsünde program yapıldığına inanmıyorum, fakat programları öyle ayarlıyorlar ki, izleyici eline kumandayı aldığında onun esiri oluyor, bir nevi hipnoz yani...

 

Bunu yapmak zor değil, insan psikolojisi ve toplum psikolojisi konularında çalışmalar yapıyor sonrada yayınlanacak programları hazırlıyorlar... Özellikle çocuklar için hazırlanan programlara bakınız, bir nevi sihir varmış gibi çocukları ekrana kilitliyorlar, bildiğim kadarıyla bu tür programlarda belli bir frekansın altında sinyaller gönderiliyor ve izleyici esir alınıyor. Bu bir teknik aslında...

 

Sayın Domuzbağı, bir belgesel kanalı olsaydı ya da belli bir biçimde yayın yapan tek tip bir kanal olsaydı bunu belirtirdim, bildiğiniz yapıda, genel yayın yapan, ulusal bir kanaldan bahsediyorum, içeriğini halk belirlesin istiyorlar... Yani reyting kaygısı değil halkın nabzını ölçmek istiyorlar fakat anladığım kadarıyla sizlerin bu konuda net bir fikri yok, daha ne izlemek istediğimizi bilmiyoruz galiba...

 

:)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Yakışıklı,

 

Ben halkın büyük çoğunluğunun istekleri ölçüsünde program yapıldığına inanmıyorum, fakat programları öyle ayarlıyorlar ki, izleyici eline kumandayı aldığında onun esiri oluyor, bir nevi hipnoz yani...

 

Bunu yapmak zor değil, insan psikolojisi ve toplum psikolojisi konularında çalışmalar yapıyor sonrada yayınlanacak programları hazırlıyorlar... Özellikle çocuklar için hazırlanan programlara bakınız, bir nevi sihir varmış gibi çocukları ekrana kilitliyorlar, bildiğim kadarıyla bu tür programlarda belli bir frekansın altında sinyaller gönderiliyor ve izleyici esir alınıyor. Bu bir teknik aslında...

 

Sayın Domuzbağı, bir belgesel kanalı olsaydı ya da belli bir biçimde yayın yapan tek tip bir kanal olsaydı bunu belirtirdim, bildiğiniz yapıda, genel yayın yapan, ulusal bir kanaldan bahsediyorum, içeriğini halk belirlesin istiyorlar... Yani reyting kaygısı değil halkın nabzını ölçmek istiyorlar fakat anladığım kadarıyla sizlerin bu konuda net bir fikri yok, daha ne izlemek istediğimizi bilmiyoruz galiba...

 

:)

Sayın Sardunyam

 

Ulusal kanal ve reyting korkusu yok olduğuna göre düşünelim o zaman. Ben ne seyrediyorum derseniz, haberler, belgeseller, bilgi yarışmaları, tartışma programları, CNBC dizilerini seyrediyorum. Ama sanırım toplum için kötü bir örneklem olurum. Ulusal kanalları hemen hemen hiç seyretmiyorum denebilir. Tabi bu ne seyretmek istediğimi bilmediğim anlamına geliyorsa bir şey diyemiyeceğim.

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin Sardunya

 

Hakli olablirsiniz, programlarin bellli frekanslarin altindan sinyaller gonderdigi konusunda bu konuda bir fikrim yok.. Ama bugun Turkiyede evinde oturma odasinda tvsi olmayan kimse yok hatta ve hatta birakin oturma odasini mutfakta ve yatak odasinda dahi tv bulunduranlar var.. Programlar reytingler dogrultusunda yapilmakta ve ben bugune kadar hic gormedim bir belgeselin yada hayvanlar alemi programinin reytingleri alt ust ettigini.. kimsenin ilgisini cekmiyor genelde bu tarz programlar insanlara cok vahset ve siddet icerikli geliyor bir aslanin avlanmasi yada bir yilanin avina saldirmasi insanlarin hosuna gitmiyor.. Halbuki bugun tv dizilerinin en gozdeleri bu kan icerikli mafya filmleri degilmi.. Birde benim ilgimi ceken su oldu bir sabah evde turk kanalini actigimda sabah programi vardi ve o programa pek cok insan seyirci olarak gelmisler sabahin bir baktinde.. :) sabah sabah usenmden oraya kadar gelmisler.. bir kitap oku desen bin bir bahane bulurlar.. Bu birazda Aile ve cevre ilede alakali.. Aile seni nasil yetistirise onu yaparsin .. cevrende nekadar bilincli insan olursa sende onlara baka baka kendini gelistirirsin.. Ama bizim basimizdakilerine ve meclise sectiklerimize bakarsaniz bizim nasil bir toplum olacagimiz ve nasil programlari tercih edecegimiz hicte zor olmasa gerek oyle degilmi..

 

saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Domuzbağı,

 

Benzer programlar izliyoruz, ortak bir zevke sahibiz televizyon programı konusunda...

 

Canlı yayınlanan ve günlük bir program düşünelim, öyle bir program olmalı ki siz bile ekran karşısında onu izlemelisiniz... Ama nasıl?

 

Felsefe konularının tartışıldığı ve son derece özgür, sınırları korku olmayan bir program izlemek ve katılımcı olmak güzel olmazmıydı mesela?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Sardunyam

 

Elbette felsefe programı olsa hiç düşünmeden seyrederdim, sabaha kadar da uyumaz takip ederdim. Ancak bizim insanlarımız seyreder mi bilemem. Halk için şu an sabah kadın programları felsefe olmasa bile düşündürmeye giriş denebilir. En azından kocasından dayak yemeyebileceğini, boşanma hakkının olduğunu, erkeğin kadına saygı göstermek zorunda olduğunu anlatıyor. Evinde sıkışmış yaşayan kadının düşünmeye başlaması demek bu. Nüfusun %40'ı bu tür kadın örneğin. Bu kişilerin Faydacılık Kuramı temellendirme yönteminde Empirik Kanıt tartışmasını seyretmesini de beklemem. Eğer kanalda bu tartışılırsa o zaman ulusal kanaldan çıkıp, küçük bir kitleye hitap eden kanal ortaya çıkar zaten. Mesajınız ağırlaştıkça seyirciniz de düşüyor doğal olarak.

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Öyle ise zekamızı kullanarak halkın ilgisini çekecek türde konuları (fakat onların tekeline bırakmadan) basit felsefi yorumlarla harmanlarsak, araya bir fıkra yerleştirip, nostalji tadında türküleri canlı söyleyen amatör sanatçılara yer verirsek, bir yandan eskiden radyolarda olan arkası yarınlara benzer piyesleri drama şeklinde oynatsak nasıl olur?

 

Televizyonlarda son zamanlarda tiyatrolara yer verilmesi benim için çok sevindirici, gerçi kalitesi tartışılır fakat en azından sanata atıfta bulunuluyor, bunu gelişirmelerinide diliyorum, reyting kanallar için önemli çünkü onlar ticari kaygı güden tüccarlar aslında, oysa devlet kanallarının reyting kaygısı yok, fakat onlarda kötü yönetiliyor...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaslar az once netten bir yazi buldum tamda sayin sardunyanin konu basligi ile alakali sizlerle paylasmak istedim

Saygilar

 

RTÜK önemli bir projeye imza atıyor, bir haber sitesinde gördüm. Buna göre artık TV izlemenin usul ve adabı okullarda ders olarak öğretilecekmiş. Görüyorsunuz tonlarla etle beslenen TRT dışında önemli bir medya kuruluşumuz olan RTÜK boş durmuyor, üyeleri aldıkları devasa maaşların hakkını vermeye gayret ediyor. Peki RTÜK’ün projesinde neler var? Haber şöyle:

 

[…] RTÜK’ün gelirleri AKP iktidarı döneminde epeyce arttı; kurum parasını bu tür girişimlerle de değerlendirmek istiyor: Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), dünya genelinde yapılan televizyon izleme alışkanlığı araştırmasında Türk halkının dünya sıralamasında 4. sırada çıkması üzerine harekete geçti.

 

Televizyon izleyenlerde ortaya çıkan “sanal dünyayı, gerçek dünya olarak algılama” hastalığının önüne geçmek isteyen RTÜK, okul müfredatlarına “medya okur-yazarlığı” dersi koyduracak. MEB’le görüşmeler yürüten RTÜK; bu derste, televizyonların nasıl izlenmesi, programların süzgeçten nasıl geçirilmesi gerektiğini anlatacak.

 

RTÜK, ayrıca 77 üniversite ile bağlantı kurararak televizyonun izleyiciler üzerindeki etkilerine ilişkin bilimsel araştırma yapmalarını istedi.

 

AKP iktidarı RTÜK’e yaramış, orası açık, parayı da koyacak yer koyamıyorlar anlaşılan. Tabii RTÜK çalışanı TRT ile kıyaslanınca devede kulak, tüm parayla et alsalar hem yiyip bitiremezler, hem de depoları olmadığından kokutabilirler. Onlar da kendilerince faaliyet yapmaya başlamışlar, ne güzel. Yalnız ne güzel dünya dördüncüsü olmuşuz diye sevineceklerine durumu bir problemmiş gibi görmelerinin sebebini tam anlayamadım. Başarıdan korkmayalım. Bu vesileyle ben de RTÜK’e katkı babından TV izlemeyle ilgili bir iki katkıda bulunayım, bakarsınız müfredat oluşumuna faydam dokunur. Yere göğe sığmayan paradan pay da istemem, biraz et yollasınlar yeter.

 

1. TV en rahat çapraz pozisyonda kanepeye uzanarak seyredilir. Tercihen başın altına bir yastık koyulmalıdır.

 

2. Evde mümkünse aile bireyi kadar TV bulundurulmalıdır. Eğer bu mümkün değilse en azından çocukların baştan savılabilmesi için playstation, dvd yahut vcd player temin edilmelidir.

 

3. RTÜK bir süzgeçten bahsediyor anlamadım ama tahminimi söyleyeyim, TV izlenirken yenecek makarnalar için süzgeç kullanılmalıdır.

 

4. Süzgeç olmaması halinde cips, kraker, patlamış mısır da iş görür. Tuzlu fıstık şahane olur. TV izlerken ağız asla boş bırakılmamalıdır.

 

5. Kanal değiştirme süreci ciddi bir uzmanlık gerektirir. Digitürkteki 100 kanalın tümünü 60 saniye içinde dolaşamayan ehliyetli bir TV izleyicisi sayılamaz. Okullarda müfredata mutlaka kumanda kullanımı ile ilgili detaylar eklenmelidir. Bizim birader bu konuda meccanen ders verebilir.

 

6. Kaybolan kumandanın nasıl bulunacağı da ayrı bir uzmanlık dalıdır. Muhtemel kumanda aranma noktaları mutfak tezgahı, buzdolabı, tuvalet ve en son bakılacak TV sehpası üzeri olabilir. Hiçbir yerde kumanda bulunamamışsa kesin kanepenin kenarından kaymış içine düşmüştür.

 

7. Kumandanın pillerini tutan kapak zaman içinde kırılacağından bunun nasıl bantlanacağı uygulamalı olarak anlatılmalıdır. Alternatif olarak bantlamadan kırık kapağa bastırarak pilleri dengede tutmaya çalışmak ancak ehil kişilerce başarılabilir.

 

8. Evde küçük çocuk varsa TV’nin arkasına sürehiyle su dökmemeleri konusunda eğitim almaları sağlanmalı, yoksa Teletabi izleyemezsiniz diyerek korkutulmalıdırlar.

 

9. TV en güzel çocuk bakıcısıdır. Fox Kids gibi kanallar yoksa derhal abone olunmalı, bakıcı dehşeti ve masrafından azat kalınmalıdır.

 

10. TV, uydu cihazı, VCD, DVD, Müzik seti gibi ıvır zıvırın kablo karmaşasının çözülmesi ciddi bir iştir, bunların sehpanın arkasına tıkıştırılıp gözden kaybedilmesi her kişinin harcı değildir, müfredata alınması, eğitim verilmesi gereklidir.

 

11. En güzel TV en büyük ekranlı olandır.

 

Ben RTÜK’ün bu önemli projesine kendi çapımda bir katkı yapmaya gayret ettim. Tabii hepimizin bu konuda birşeyler yapması gerekiyor. Ne de olsa eğitim işi, ciddiye almak lazım. [Alinti : link]

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Zaten mevcut ulusal kanallar da kısmen bunu yapıyor. Çok reyting alan şiddet içeren, duygulanımların aşırı uçlarda olduğu diziler, öncelikle dizi seyretme kültürünü veriyor. Daha sonra bunu alışkanlık edinenler Aşk-ı memnu ayarı dizilere kayıyorlar. bir bakıyorlar Çağan Irmağın Yol Arkadaşım adlı dizisi tipinde daha sanatsal bir zevke sahip oluvermişler. Çok eleştrilen programların bir faydası oluşturduğu doygunluktan sonra daha düzgün mesajlı ve kaliteli programlara bir geçiş dönemi oluşturması. Programları renklendirmek için yetenekli televizyoncular gerekiyor. Onu da parayı bastıran alıyor. Yani iş gene reytinge ve reklam gelirine bağlanıyor.

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin Domuzbagi

 

Bu arada gozumdende kacmiyor buyuk bir dizi kolikciymissiniz :) ee baska hangi diziler var.. :) Saka bir yana bu tarz programlar insanlari tipki bir eroinman gibi uyusturmak icin yapiliyor geliyor bana.. insanlar nekadar cok uyutulursa okadar etkisiz ve tepkisiz kalir ve basimizdakilerde istedigi gibi at kostururlar.. ve nitekim oylede oluyor.. halk televizyon bagimlisi herkesin bir dizisi bir programi var.. o anda eve hirsiz girse yada ev yansa kimsenin umurunda degil dizi bitene kadar kimse kimildamiyor yerinde reklamlar disinda oda sanirim ihtiyac molasini dusundukleri icin olsa gerek.. :)

Daha kaliteli ve daha egitim icerikli program yapilmali.. Ama bugun bakiyoruz haberlerimiz dahi magazinsel olmus.. haberlerde magazin yayinlarsa artik daha ne yapilmali..

saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin Domuzbagi

 

Bu arada gozumdende kacmiyor buyuk bir dizi kolikciymissiniz :) ee baska hangi diziler var.. :) Saka bir yana bu tarz programlar insanlari tipki bir eroinman gibi uyusturmak icin yapiliyor geliyor bana.. insanlar nekadar cok uyutulursa okadar etkisiz ve tepkisiz kalir ve basimizdakilerde istedigi gibi at kostururlar.. ve nitekim oylede oluyor.. halk televizyon bagimlisi herkesin bir dizisi bir programi var.. o anda eve hirsiz girse yada ev yansa kimsenin umurunda degil dizi bitene kadar kimse kimildamiyor yerinde reklamlar disinda oda sanirim ihtiyac molasini dusundukleri icin olsa gerek.. :)

Daha kaliteli ve daha egitim icerikli program yapilmali.. Ama bugun bakiyoruz haberlerimiz dahi magazinsel olmus.. haberlerde magazin yayinlarsa artik daha ne yapilmali..

saygilar

Sayın Yakisikli

 

Ben bu dizileri seyretmiyorum ama bilgi sahibiyim. Yani her dizi bir değil. Yönetmenler arasında çok fark var. Criminal Minds dizisini seyrederken tıp, adli tıp, genetik gibi pek çok konuda bilgi sahibi olabiliyor ve görsellik yüzünden bu bilgiler kalıcı olabiliyor. Hepimiz çocukken Tom ve Jerry seyrederdik ama seyretme kültürü yerleştikçe, seyrettiklerimiz bizi tatmin etmemeye ve daha iyisini aramaya yöneliyor ve bugün kendi program kültürümüze ulaşıyoruz. Bu bir süreç. Toplum değişik eğitim ve kültür seviyelerinde. Ulusal kanal demek eğitim seviyesi en düşüğe de hitap edebilmek ve onu orta seviyelere çekebilmek demek. O insanlar için magazin demek, en azından hayatta kendi yaşam tarzlarından başka yaşantılar da olduğunu öğreten bir ilk başlangıç. Hatırlarsanız Arabesk modası vardı bir dönem ve yeterli doygunluk oluşunca da kayboldu gitti. Öylece eğitim programlarını koyarsak hiç kimse seyretmez. Araya ilgiyi diri tutacak bezemeler yapmalısınız. Yoksa herkes TRT4 seyrederdi bugün.

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kitap ve gazete okuma oranımınızın düşük olmasının en büyük nedeni televizyon izleyicisi olmamız...

 

Ancak bunun sosyo-ekonomik yönleride öncelikli...

 

Düşünün hastanelerinde, okullarında, sosyalleşmede hala belli bir standardı tutturamamışız... Bunların neden böyle olduğunu sorgulayacak yetiye sahip değiliz, öyle ise sorgulama değil kanıksatma öğretilmeli diyorlar, bunun diğer adı "halk bunu istiyor"...

 

Amerikalılar ya da Avrupalılar halk olarak farklımı dersek, değiller... Onların sosyo-ekonomik şartları daha iyi sadece... Fakat sorgulamayı bilmiyorlar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Yakisikli

 

Ben bu dizileri seyretmiyorum ama bilgi sahibiyim. Yani her dizi bir değil. Yönetmenler arasında çok fark var. Criminal Minds dizisini seyrederken tıp, adli tıp, genetik gibi pek çok konuda bilgi sahibi olabiliyor ve görsellik yüzünden bu bilgiler kalıcı olabiliyor. Hepimiz çocukken Tom ve Jerry seyrederdik ama seyretme kültürü yerleştikçe, seyrettiklerimiz bizi tatmin etmemeye ve daha iyisini aramaya yöneliyor ve bugün kendi program kültürümüze ulaşıyoruz. Bu bir süreç. Toplum değişik eğitim ve kültür seviyelerinde. Ulusal kanal demek eğitim seviyesi en düşüğe de hitap edebilmek ve onu orta seviyelere çekebilmek demek. O insanlar için magazin demek, en azından hayatta kendi yaşam tarzlarından başka yaşantılar da olduğunu öğreten bir ilk başlangıç. Hatırlarsanız Arabesk modası vardı bir dönem ve yeterli doygunluk oluşunca da kayboldu gitti. Öylece eğitim programlarını koyarsak hiç kimse seyretmez. Araya ilgiyi diri tutacak bezemeler yapmalısınız. Yoksa herkes TRT4 seyrederdi bugün.

 

Saygılar...

 

Sayin Domuzbagi

 

Dizileri izliyorsun konusunda sadece bir sakaydi benimkisi.. Her konuda bilgi sahibi olmak tabiki guzeldir neyin dogru neyin yanlis oldugu hakkinda daha rahat bir fikir belirtirsiniz.. Criminal Minds gibi diziler toplumdan pek talep gormemekte cunku insanlara sikici ve sacma gelmekte.. Halkimiz arasinda TV izleme kulturu henuz gelismemis durumda belki bizden sonraki nesiller bu kulturu yakalayabilirler.. Ozel kanallarinda cogalmasiyla birlikte kulturumuzu iyiden iyiye yok etmekteyiz.. Arabesk modasi kalkti simdi mafya modasi geldi onun modasi nekadar surecek belli degil..

 

Saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin Domuzbagi

 

Dizileri izliyorsun konusunda sadece bir sakaydi benimkisi.. Her konuda bilgi sahibi olmak tabiki guzeldir neyin dogru neyin yanlis oldugu hakkinda daha rahat bir fikir belirtirsiniz.. Criminal Minds gibi diziler toplumdan pek talep gormemekte cunku insanlara sikici ve sacma gelmekte.. Halkimiz arasinda TV izleme kulturu henuz gelismemis durumda belki bizden sonraki nesiller bu kulturu yakalayabilirler.. Ozel kanallarinda cogalmasiyla birlikte kulturumuzu iyiden iyiye yok etmekteyiz.. Arabesk modasi kalkti simdi mafya modasi geldi onun modasi nekadar surecek belli degil..

 

Saygilar

:clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Belki gerçekten azınlığız biz ama bizimde televizyon karşısında keyifle vakit geçirme şansımız yok mu?

 

Var mısın, yok musun, Çarkıfelek, Amhet Çakar'a kim çakar tarzında yarışmalardan başka içerikli yarışmalar izlemek hakkımız değil mi?

 

Ya çocuklarımız için onların gelişimlerine katkı sağlayacak programlar isteme hakkımız yok mu?

 

Yoksa biz evimiden televizyonları komple söküp atalım mı?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Belki gerçekten azınlığız biz ama bizimde televizyon karşısında keyifle vakit geçirme şansımız yok mu?

 

Var mısın, yok musun, Çarkıfelek, Amhet Çakar'a kim çakar tarzında yarışmalardan başka içerikli yarışmalar izlemek hakkımız değil mi?

 

Ya çocuklarımız için onların gelişimlerine katkı sağlayacak programlar isteme hakkımız yok mu?

 

Yoksa biz evimiden televizyonları komple söküp atalım mı?

 

Ben ozellikle carkifelekte telefon baglantilarina cok guluyordum ne olur mehmet ali bey yardimci olun cok ihtiyacimiz var :D, insan bukadarmi yuzsuz olurki neredeye adamin ayaklarini opecegiz ..

 

Keyifli vakit gecirmek bizimde hakkimiz ama bunu illaki tv izleyerek yapmamiz gerekmiyorki sayin sardunyam.. sevdiklerimizle sohbet ederek onlarla dertleserek ve cocuklarimizla oyunlar oynayarakta cok guzel vakit gecirebiliriz bizim diyer insanlardan farkimiz bizler tvnin kolesi degiliz aradaki fark bu onlarin zevk aldiklari programlar bize kabak tadi veriyor.. oyuzdendirki onlara oranla daha yaraticiyiz bana gore..

saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

TRT Çocuk fena değil. Ama Oyun Treni vardı eski hatırlarmısınız, TRT! de eskiden ne güzeldi. Bir de anneannem kandırmıştı beni TRT açılışındaki İstiklal Marşında ayağa kalkmazsam sokakta gezen askerlerin evdeki kalkmayanları vurduğunu söylemişti. Yıllarca evde tek başıma ayakta İstiklal Marşı söyledim o yıllarda bu yüzden :lol:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

TRT Çocuk fena değil. Ama Oyun Treni vardı eski hatırlarmısınız, TRT! de eskiden ne güzeldi. Bir de anneannem kandırmıştı beni TRT açılışındaki İstiklal Marşında ayağa kalkmazsam sokakta gezen askerlerin evdeki kalkmayanları vurduğunu söylemişti. Yıllarca evde tek başıma ayakta İstiklal Marşı söyledim o yıllarda bu yüzden :lol:

 

aslında ben buna karsıyım ıste cocukları korkutarak ıste o öcu gelır senı yer ham yap bakyım gıbı vs. seylerle olayları anlatmaktansa onlara bu ısı neden yaptıgımızı neden senınde yapman gerektıgını yapmazsan bu sonuclar olusacagını cocuk dılınde anlatmak cok onemlı.bunu ne evde nede okulda bu cızgıyı tutturamıyoruz.ıste o yuzden kuralları cıgnemek bızım en favorı hobımız oluyor :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.