Φ karçiçeği_m Gönderi tarihi: 17 Mart , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Mart , 2006 AŞK YENİDEN Aşk yeniden Akdenizin tuzu gibi Aşk yeniden Rüzgârlı bir akşam vakti Aşk yeniden Karanlıkta bir gül açarken Aşk yeniden Ürperen sahiller gibi Aşk yeniden Kumsalların deliliği Aşk yeniden Bir masal gibi gülümserken Gözlerim doluyor Aşkımın şiddetinden Ağlamak istiyorum Yıldızlar tutuşurken Gecelerin şehvetinden Kendimden taşıyorum Aşk yeniden Bitti artık bu son derken Aşk yeniden Aynı sularda yüzerken Aşk yeniden Rüya gibi bir yaz geçerken Aşk yeniden Unutulmuş yemin gibi Aşk yeniden Hem tanıdık, hem yepyeni Aşk yeniden Kendini yarattı kendinden MURATHAN MUNGAN Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 17 Mart , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 17 Mart , 2006 BILSEN KIRDIGIN KADEHTE KALAN OMRUMDEN, AGLARSIN ICTIGIN YILLARI BILSEN, SAYENDE SARARIP SOLAN OMRUMDEN, AGLARSIN BICTIGIN DALLARI BILSEN. BAGBAN EYLE DEDIN BENI BAGRINA, YANILIP YAKILIP UYDUM CAGRINA, BIR DEMET HERCAI CICEK UGRUNA AGLARSIN KIRDIGIN GULLERI BILSEN. ATESE SU DEDIM GOZ GORE GORE, AKLIM ZAVALLIYDI DUYGUMA GORE, BAHTINA SUKRETTI MECNUN BIN KERE AGLARSIN DUSTUGUM COLLERI BILSEN AR ETTIM SAKLADIM UGRASLARIMI HABERDAR ETMEDIM SIRDASLARIMI, GIZLEMEK ISTERKEN GOZYASLARIMI AGLARSIN SECTIGIM YOLLARI BILSEN. SEFILLER GUCUNU BENDE SINADI KIMI KACIK DEDI KIMI BUNADI BERDUS ELESTIRDI SARHOS KINADI! AGLARSIN DUSTUGUM DILLERI BILSEN! FELSEFE BOYLEDIR DIVANELERDE TESELLI ARANIR BAHANELERDE BIR KADEH MEY ICIN MEYHANELERDE AGLARSIN DUSTUGUM HALLERI BILSEN! Cemal SAFI Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 19 Mart , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 19 Mart , 2006 Üçüncü Şahsın Şiiri gözlerin gözlerime degince felaketim olurdu aglardim beni sevmiyordun bilirdim bir sevdigin vardi duyardim çöp gibi bir oglan ipince hayirsizin biriydi fikrimce ne vakit karsimda görsem öldürecegimden korkardim felaketim olurdu aglardim ne vakit maçka'dan geçsem limanda hep gemiler olurdu agaçlar kus gibi gülerdi bir rüzgar aklimi alirdi sessizce bir cigara yakardin parmaklarimin ucunu yakardin kipiklerini egerdin bakardin üsürdüm içim ürperirdi felaketim olurdu aglardim aksamlar bir roman gibi biterdi jezabel kan içinde yatardi limandan bir gemi giderdi sen kalkip ona giderdin benzin mum gibi giderdin sabaha kadar kalirdin hayirsizin biriydi fikrimce güldü mü cenazeye benzerdi hele seni kollarina aldi mi felaketim olurdu aglardim Atilla İlhan Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ mizyal Gönderi tarihi: 20 Mart , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 20 Mart , 2006 Başkalaşan Aşk Adını anmak güzeldi, dost ağızlarda sana dair cümlelerin ıslatılması... Adını anmak... Yüksek sesle, kimsesiz gecelerin düşsel avuntularına sırt çevirip senden söz açmak... Biraz gülünç, biraz sitemkar... güzeldi... Adının Türkçedeki yankısı özeldi... Seninle yoğurt yemek, kendi Kanlıcanlı, Sülalesi Kandilli yoğurtçunun mekanında... Denize amors durup, yüzüne cepheden bakmak güneşli bir mavilikte.... güzeldi.. İpe sapa konuşlanmaz bahanelerle elini tutmak, yüzünde Yüzyıllık bir hasreti gidermek güzeldi... Güzel di'li geçmiş zamanları düşünüyorum şimdi... Cümlelerimiz öznesiz...Umursayan yok, Kanlıca'daki yoğurdu... ve eşikteki öpücük, tarih bilinci olmayan bir aşkın mührüdür artık... Yılmaz Erdoğan Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ karçiçeği_m Gönderi tarihi: 21 Mart , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Mart , 2006 ESKİ NİSAN Canımın yongası, sevdiğim, Bir kaç gün çaldık ilkbahardan Geçtik yıllardır özlediğim Erguvan ışıklı kıyılardan Aşkı sessizlik tanımlar Gençken tersini düşünürdüm Akşamla dönerken geriye dalgalar Yalnızlığı çırılçıplak gördüm Durduktu önünde Ege Denizi'nin Gözleri mayıs bulanığı, Kuytuluğunda eski evlerin Dolaştıktı Ayvalığı Eski nisan, her şey gibi, Kalbim de, rüzgar da eski, Çırpınıp duruyor havada Yitik anıların kelebeği ATAOL BEHRAMOĞLU Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 21 Mart , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 21 Mart , 2006 YENİ BİR SAYFADA SANA BAKMAK Her şey yapılabilir bir beyaz kağıtla Uçak örneğin uçurtma mesela Altınakonabilir bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için Sallanan bir masa Veya şiir yazılabilir süresi ötekilerden kısa Bir ömür üzerine Bir beyaz kağıda herşey yazılabilir Senin dışında Güzelliğine benzetme bulmak zor Sen iyisi mi sana benzemeye çalışan herşeyden Bir gülden, bir ilk bir sonbahardan sor Belki tabiattadır çaresi senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin Ve benim bilinci nasırlı bahçıvan çaresizliğim Anlarım bitkiden filan ama anlatamam Toprağın güneşle kavuşmasını Sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla Sen bana ışık ver yeter bende filiz çok Köklerin içimde gizlidir, Gelen, giden arayan, soran dere budak yok Bir şiir istersin içinde benzetmeler olan Kusura bakma sevgilim Heybemde sana benzeyecek kadar güzel birşey yok...yok! Uzun bir yoldan gelen, tedariksiz katıksız bir yolcuyum Yaralı yarasız sevdalardan geçtim Koynumda bir beyaz kağıt boşluğu Herşeyi anlattım olan olmayan, acıtan sancıtan Bilsem kisana varmak içindi bütün mola sancıları, Daha hızlı koşardım, severadım gelirdim gözlerinin mercan maviliğine Sana bakmak suya bakmaktı Sana bakmak, bir mucizeyi anlamaktı Sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır Aşk sorgusunda şahanem, yalnız kelepçeler sanıktır Ne yazsam olmuyor çünkü bilenler hatırlar Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar baçıvanlar değil tüccarlar Sen öyle gçz, sen öyle toprak ve güneş ortaklığı Sen içimde cennet kayganlığı iken, Sana şiir yazmak ahmaklıktı... Bir tek söz kalır dişlerimin arasında Ben sana gülüm derim gülün ömrü uzamaya başlar Verdiğim bütün sözler sende kalsın isterim Ben sana gülüm derim gül sana benzediği için ölümsüz, Yazdığım bütün şiirler sanabaşlayan bir kitap için önsöz Sana bakmak bir beyaz kağıda bakmaktır Herşey olmaya hazır Sana bakmak, suya bakmaktır Gördüğün suretten utanmak Sana bakmak, Bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır Sana bakmak, Allaha inanmaktır Yılmaz Erdoğan Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ karçiçeği_m Gönderi tarihi: 22 Mart , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 22 Mart , 2006 SEN OLMASAN Sen olmasan... Seni bir lâhza görmesem yâhut, Bilir misin ne olur? Semâ, güneş ebediyyen kapansa, belki vücud Bu leyl-i serd ile bir çâre-i teennüs arar, Ve bulur; Fakat o zulmete mümkün müdür alıştırmak Bütün güneşle, semâlarla beslenen rûhu, Bu rûh-ı mecrûhu?.. Sen olmasan... Seni bulmak hayâli olsa muhâl, Yaşar mıyım dersin? Söner ufûlüne bir lâhza kaail olsa hayâl; Soğur, donar, kırılır senden ayrılınca nazar Ne hazin Gelir hâyât o zaman hem vücûda hem rûha, Yaşar mıyız seni kaybetsek âh ben, kalbim, Bu kalb-i muztaribim? Sen olmasan... Bu samîmî bir îtirâf işte; Sen olmasan yaşayamam: Seninle rabıtamız hoş bir îtilâf işte; Fakat bu râbıta hâlî mi rûhu ezmekten?... Akşam Gurûba karşı düşündüm sükûn içinde bunu: Fenâ değil sevişip ağlamak, fakat heyhât, Bükâya değse hayat!.. Tevfik Fikret Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 22 Mart , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 22 Mart , 2006 YASADIKLARIMDAN OGRENDIGIM BIR SEY VAR Yasadiklarimdan ogrendigim bir sey var: Yasadin mi, yogunluguna yasayacaksin bir seyi Sevgilin bitkin kalmali opulmekten Sen bitkin dusmelisin koklamaktan bir cicegi Insan saatlerce bakabilir gokyuzune Denize saatlerce bakabilir, bir kusa, bir cocuga Yasamak yeryuzunde, onunla karismaktir Kopmaz kokler salmaktir oraya Kucakladin mi simsiki kucaklayacaksin arkadasini Kavgaya tum kaslarinla, govdenle, tutkunla gireceksin Ve uzandin mi bir kez simsicak kumlara Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir tas gibi dinleneceksin Insan butun guzel muzikleri dinlemeli alabildigine Hem de tum benligi seslerle, ezgilerle dolarcasina Insan baliklama dalmali icine hayatin Bir kayadan zumrut bir denize dalarcasina Uzak ulkeler cekmeli seni, tanimadigin insanlar Butun kitaplari okumak, butun hayatlari tanimak arzusuyla yanmalisin Degismemelisin hic bir seyle bir bardak su icmenin mutlulugunu Fakat ne kadar sevinc varsa yasamak ozlemiyle dolmalisin Ve kederi de yasamalisin, namusluca, butun benliginle Cunku acilar da, sevincler gibi olgunlastirir insani Kanin karismali hayatin buyuk dolasimina Dolasmali damarlarinda hayatin sonsuz taze kani Yasadiklarimdan ogrendigim bir sey var: Yasadin mi buyuk yasayacaksin, irmaklara, goge, butun evrene karisircasina Cunku omur dedigimiz sey, hayata sunulmus bir armagandir Ve hayat, sunulmus bir armagandir insana... Ataol BEHRAMOĞLU Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ karçiçeği_m Gönderi tarihi: 23 Mart , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 23 Mart , 2006 Ve yağmur hep bir yerlerde vardır Berrak bir sudur bozkırda temmuz Sabah kar dişli çingene Gülüşü güneş güneş Kısır kıraçların bağrında yıkık Boz suskunluklarda bozkır köyleri Memeleri kuru Boynu bükük Körüklü çizme nalçalarıyla Ezilmiş özlemlerinin külü Burulur burgaç burgaç bakışlarında Serin serin yellerden bir haber bekler Kaşlarına inen sırma kakülü Bin yıllık korkular üşüşmüş düşlerine Yalaz yalaz umudunun kanadı Sevdaları sel baskını alaz alaz... Ded ki O çok uzak denizlere varsak Orada gemilerimiz olsa Sustu hiç deniz görmemiş gözleriyle Bir an.. bin yılmış gibi sarsak Dedi Nerede olursak olsak Yüreğimizin demiri Zehirli acıların örsünde narlanmış bizim Zincirimiz yangınlara bağlanmış bir yol Çileden çileye köprüler kursak Gene de çok uzak denizlere varsak Nice acılar var ki Nice insanı çökerten Yürek kızartan- gönül karartan Çok gülüp geçmişiz onlara Direnmek kimliğimizdir Tarihimiz acının da tarihi Sevda bitmeyen yenilgimizdir Ded ki Suyun hiç varmadığı çöller var Bir yanda gazel dökümü Bir yanda çiçek sağanağı Bakma dudaklarımızın çöl olduğuna Gün doğmadan neler doğar Hem yağmur Bir yerlerde hep yağar Adnan Durmaz Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ GÜLSÜN Gönderi tarihi: 24 Mart , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 24 Mart , 2006 Bazen Arıyorum Seni.. Bazen arıyorum seni, Neden?Nerde aradığımı bilmeden! Dilimden düşürmeden ismini, Sevgiyle bakan gözlerini. Bazen arıyorum seni, İçimi ısıtan sözlerini... Bazen arıyorum seni; Canımın sıkıldığında, İçimi boşaltıyorum, Akan göz yaşlarımda. Bazen arıyorum seni, Kalbimi yakan sevgini, Sıcacık ellerini... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ GÜLSÜN Gönderi tarihi: 25 Mart , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Mart , 2006 Bilemezsin ki Seni nasıl sevdiğimi, bilemezsin ki Özlemek nasıl olur özlemeyince Hayal etmeyi hayallerde yaşamayinca Her nefeste hava gibi, su gibi içmedikçe Bilemezsin ki. Nereye baksam sen varsın, Rüzgarda kıpırdanan her yaprakta, Denizde oynaşan her dalgada, Semadan yere düşen her damlada Göremezsin ki. Sevdam bana her geçen gün keder verse de, Şahit olan herkes “sen aşıksın” dese de, Her parlayan hüzmeye sen diye süzülsem de, Sana her saniye, seviyorum desem de Duyamazsin ki. Gördüğüm her rüyayı sana yorsam da, İnsanlara umarsız seni sorsam da, Akan gözyaşlarımla kendimi boğsam da, Ömrüm boyunca her gün sen diye solsam da Sezemezsin ki. Sensizliği sevgilim sen, bilemezsin ki. Refik Recep Pelit Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 26 Mart , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 26 Mart , 2006 Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... "Üşüme" diye seslenmeni isterdim... Bir el olmanı isterdim, bir kol... "Özledim" deyip sarılmanı... En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim. Kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma... Gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna, ağlasaydım doya doya ... Geçerdi üşümesi yüreğimin, geçerdi üşümesi içimin, kirpiklerimde yağmurlar dumanlanmazdı biliyorum... Ama nafile, aramızdaki bütün yollar kapalı... Bütün dallar kesik... Yokluğun buz gibi soğuk... Üşüyorum... Yüreğim de donmuş sanki. Gözlerimde... Ateşler içinde bedenim... Öyle bir üşüme ki, hiç bir şey ısıtmıyor artık. Bütün uzuvlarım uyuşmuş. Ezip geçiyor ruhumu acılar... Yoksun işte, kalbimin kuyusu en hazin sesle inliyor şimdi. Kirpikleri kırılan bir zamanın teninde, ağrılı şiirler topluyorum gecelere şimdi... Bilirim, sevmek ve özlemek bir ateşe dokunmaktır; yakmaktır yüreğini yangınlarda. Ama ben üşüyorum. Yokluğun buz gibi soğuk. Yakacak bir şeyimde yok… Ağlıyorum, buza dönüşüyor gözyaşlarım… Ağlıyorum, akıp gidiyor gözyaşlarım çağlayanlara… Bakakalıyorum ardından çaresiz… Ah! bir el olsan dokunsan alnıma, okşasan saçlarımı bir baba şefkatiyle.. Geçerdi ağrısı başımın, geçerdi biliyorum... Bir gül olsaydın bahçemde, koklasaydım nefes nefes, çekseydim içime derin derin... Bir göz olup baksaydın gözlerime, çekip alsaydın içindeki hüznü... Ah! bir bilsen nasıl sevinirdi yüreğim, nasıl sevinirdi dudağımdaki gelincik, kapımdaki akasya... Susuyorum artık derin derin... Ve sessizce soluyorum bir hazan yaprağı gibi... Oysa ne kadar çok hasretim konuşmaya, anlatmaya anlaşılmaya... Oysa ne çok istiyorum, tüm bedenimden söküp almanı yalnızlığımı, hicranımı bir tılsımla... Yüreğim kanrevan, dikenler acımasız, ayaklarım kırık koşamıyorum artık doruklara, menzil uzak... Gel. Yüreğim ol seher gülüm, her ölümümde bana yeniden hayat ver. Elim ol, ayağım ol, canım ol... Gecem - gündüzüm ol... Ağlayan gözlerim ol her damlada yeniden doğur beni, yeniden doğur umudumu. Her öldüğümde yeniden yarat ki, seni ne kadar özlediğimi anlatayım yeryüzündeki bütün canlı cansız varlıklara, ne kadar çok sevdiğimi ... Önce sen gel sevgilim solmadan resimler, şiirler sislenmeden... İslenmeden geceler ... Sonra ölüm gelsin... Yoksun işte, kalbimin kuyusu en hazin sesle inliyor şimdi. Artık ismini sen koyma İsmi zaten en Başından Koyulmuş.......... emily pandora'dan alıntıdır... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ GÜLSÜN Gönderi tarihi: 28 Mart , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 28 Mart , 2006 Ayrılmalıyız Zamanlar fazlaydı paylaşmak için Bir bakış yeterdi anlatmaya Anlamaya yeterdi bir tek kelime Alışmak sevmekten daha beterdi Ve zamansız gelen yarınsız bir sevgi Bi gün bi yerde ansızın biterdi Biterdi hiç bitmeyecek sandığımız sevdalar Çekip giderdi anılar, Fotoğraflar yakardı kendi kendini; Simsiyah, duman duman... Artık, artık hiçbir vazoya sığmazdı ayrılığın çiçekleri Sevişen geceler çekip giderdi Susardı şarkılar, çalmazdı kemanlar Şiirler yazmazdı bu kırık hikayeyi Bu sevda bi gün bi yerde ansızın biterdi Biliyorum; biterdi, biterdi... Oysa ne kadar güzel başlamıştı herşey İlk buluşmaların heyecanı, yetmeyen zamanlar Kararan akşamlarla gelen ayrılma faslı Eve uydurduğumuz yalanlar Gözlerime dalıp dalıp gitmelerin Salaş bir çay bahçesinde iki demli çay Ve ucu ucuna eklediğimiz sigaralar; Sevdamız gibi içimize çektiğimiz. Bitmesin diye hayallerimiz Hep o şarkıyı dinlemelerimiz. Yine elimde resimlerimiz Yarın hepsi acı tatlı anılar olacak hayatın ırmağında Gidiyorum... Sevdim seni, çok sevdim, hep böyle kalıcam Senin mutluluğuna uzaktan bakıcam Ayrılmalıyız artık, gitmeliyim bu yerden Saadet diliyorum, saadet diliyorum sana beyaz güllerden. Gidiyorum... Gözüm arkada kalsada güçlüyüm Güçlüyüm ayakta duracak kadar Yarınlara bakacak, yeni sevdalara doğacak, Ve bu aşkı vuracak kadar Ben bu aşkı vuracak kadar güçlüyüm... Şebnem Kısaparmak Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ GÜLSÜN Gönderi tarihi: 29 Mart , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 29 Mart , 2006 şaidim olsun şahidim olsun bu gökyüzü bu deniz bu hırçın dalgalar şahidim olsun gökteki yıldızlar yıldızlara eşlik eden ay bana bakan bir çift göz şahidim olsun yüreğimdeki sarhoşluk, dilimden düşmeyen tek isim tek kişi ruhumdaki heyecan badednimdeki ateş yüreğime düşen sen şahidim ol sana sokulduğumda yüreğimin limanına esen rüzgar kopan fırtına ellerini tutan ellerim şahidim olsun olmadı senden sonrası girmedi kalbime senden başkası bu yürek sevmedi bir başkasını seni sevdiği kadar koymadı senin yerine hiç kimseyi son olarak da unutulmayan aşka selam olsun dedi... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ GÜLSÜN Gönderi tarihi: 30 Mart , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 30 Mart , 2006 Bittiğinde Masum bir duygudur önceleri Büyütürsün içten içe. Kalbin durmaz olur Düşünürsün gündüz gece Sayarsın onsuz günleri Terk edip seni gitsede Unutmak imkansız olur Ağlarsın artık her gece. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ karçiçeği_m Gönderi tarihi: 31 Mart , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 31 Mart , 2006 Aşk Bunca gün, ah, bunca gün görmeyi seni böyle kırılgan, böyle yakın, nasıl öderim, neyle öderim? Uyandı kana susamış ilkbaharı koruların, çıkıyor tilkiler inlerinden çiylerini içiyor yılanlar, ve ben gidiyorum seninle yapraklarda çamlar ve sessizlik arasında, sorarark kendime nasıl, ne zaman ödeyeceğim diye şu bahtımı Bütün gördüklerim içinde yalnız sensin hep görmek istediğim dokunduğum her şey içinde senin tenindir hep dokunmak istediğim: seviyorum senin portakal kahkahanı hoşlanıyorum uykudaki görüntünden Ne yapmalıyım, sevgilim, sevdiceğim bilmiyorum nasıl sever başkaları eskiden nasıl severlerdi, yaşıyorum, bakarak, severek seni, aşk tabiatımdır benim Her ikindi daha da hoşuma gidiyorsun. Nerde o? Hep bunu soruyorum kaybolduğunda gözlerin Ne kadar geç kaldı! Düşünüp inciniyorum, yoksul, aptal, kasvetli duyuyorum kendimi geliyorsun sen, bir esintisin şeftali ağaçlarından uçan. Bu yüzden seviyorum seni, bu yüzden değil o kadar neden var ki, o kadar az, böyle olmalı aşk kuşatan, genel üzgün, müthiş, bayraklarda donanmış, yaslı, yıldızlar gibi çiçek açan, bir öpüş kadar ölçüsüz. PABLO NERUDA Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ GÜLSÜN Gönderi tarihi: 31 Mart , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 31 Mart , 2006 AYRILIK ÖLÜMMÜŞ BEBEĞİMDİN GECELER SAKLIYOR GÖZYAŞLARIMI KİMSELER BİLMİYOR YARALARIMI BAKIŞLARIN SÖNDÜRÜR UMUTLARIMI SENSİZLİK BİTİRDİ YARINLARIMI GÜL YÜZÜNE Mİ YOKSA GÖZLERİNEMİ SAÇLARINA MI YOKSA ELLERİNEMİ SÖZLERİNE Mİ YOKSA SENSİZLİĞEMİ AĞLADIM GECE OLUNCA SOĞUK GECELER DE KAPINDA AĞLADIM AYRILIĞI BEN SENDE TANIDIM ŞU KALBİ YOLUNA BEN Mİ BAĞLADIM GECELERE BIRAKTIN YARALANDIM SENİ SEVEN KALBİME KIZIYORUM SANA DEĞİL ADINI BEYNİME KAZIYORUM KOLUMA DEĞİL… ŞİMDİ NE ZAMAN SENİ DÜŞÜNSEM TİTRİYORUM GÖZLERİMDE ÇİĞ O ŞARKIYI DUYDUĞUM DA AĞLARIM İÇİMDE SEN SAÇIM DA ÇİĞ BİR DÜŞÜNMEN YETERDİ HALİMİ ACIMANI DEĞİL SEVMENİ DİLERDİM ESKİDEN ÖLÜYDÜM ŞİMDİ DİRİMİ O KÖTÜ GÜNLERİ İNAN SİLERDİM SEYMEDİ BELKİ SANA SEVGİM İŞTE YİNE KARŞINA GELDİM BAKMA ÖYLE NE OLUSUN HEP SEVMENİ BEKLEDİM BİRTANEM BEBEĞİM… SEN UYU ŞİMDİ RAHAT RAHAT BİLİYORUM BENDEYDİ KABAHAT SUSMA NE OLUR YÜZÜMÜ BAK DERTLİ ÖMRÜME BİR ÇALIMDA SEN AT Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 1 Nisan , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 1 Nisan , 2006 Yürüyelim Seninle İstanbul'da Kırmızıyı sevdiğini bilseydim hayallerim kıpkırmızı olurdu İstanbul hala güneşin ardında ufuklarında birkaç kara leke birkaç kan pıhtısı dudaklarında İstanbul hala sevimli mi sevimli ve hala bir tomucuk tadında yürüyelim seninle İstanbul'da korkusuz bir rüyadır bekler bizi Beykoz'da, Üsküdar'da birkaç kuğu, birkaç mahzun kuştüyü yenilgisiz bir muamma gibidir arar bulusmayan ellerimizi deli rüzgar yine sarhoş, hovarda tam orada, Çamlıca yokuşunda birkaç bulut çekelim gökyüzünden damarlarımızdan geçirelim ve birden bırakalım suların üzerine sen bir defa konuş, sen bir defa gül kumlu ebrular yapalım seninle serpmeli ebrular, bülbülyuvası hercaimenekşe, gonca ve sümbül yüzün bir ay gibi parlarken gecenin ortasında yürüyelim seninle İstanbul'da boğaziçi magrur türkülerini gözlerine baka baka söyleyin martılar üşüyünce denizin sıcağında bulsunlar kalbimizi anlayabilir misin neden çıban gibi büyür bağrımda büyürde kelebek olur bu sızı kırmızıyı sevdiğini söyledin bu yüzden mi günlerdir İstanbul'da gül kokusu yayılan tepeler kırmızı, sular kırmızı İstanbul bilmeli ki, sahillerine mehtabı taşıyan senin bakışlarındır İstanbul bilmeliki, limanlardan gemiler önce senin yüreğine açılır uzaklarda bir yerde toprağı öpmek için eğilen bahçıvanın parmaklarında hüzün sana doğru akan nehrin ağlayan suretidir bir elimizde umut bir elimizde sevda yürüyelim seninle İstanbul'da musiki kesilsin, tükensin yazı çaresiz kalınca mızrap ve şiir ozan bir kenara bıraksın sazı ressam fırçasına neden mi kızgın tuvalde çizgiler, renkler kırmızı kırmızıyı sevdiğini bilince çekilir mi artık güllerin nazı Anadolukavağı'nda her akşam burcu burcu bir rüyadır hayalin karanlık, hüznünü düşürür dağa kuşlar kanat çırpar, yıldızlar ağlar endamın her sabah iner toprağa hasret, yanlızlığı çoğaltan deniz ayrılık acıyla süzülür kandan nefesin fermandır Topkapı Sarayı'nda dönüşünü bekliyor rıhtımda şehzadeler öylesine yorgun, mahzun ve candan İstanbul bir yanımda, sen bir yanımda uykusundan uyanınca fırtına dalgalar türkümüze aşina olur yüzümüze bakınca deniz fenerleri sahibini arayan gemilerin çığlığıyla vurulur tarih heyelandır hainlerin ardında İstanbul tarihin soylu anası biz bu yürüyüşü çiğdemlerden almışız sevdayı kız kulesi'nden yalıların burukluğu altında geçiyoruz sokaklardan delice anlayabilir misin beyoğlu'nda gezinen hayal kırıklığının benden türediğini anlayabilir misin kırmızı neden böyle doldurur aynalara inleyen yüreğimi sana giden yolların kavşağında bir adam direniyor izini bulmak için siliyor tanyerine akan alın terini ufkunda sapsarı umudun rengi mavi yitik, beyaz kızgın ve siyah arıyor sessizce kaybolan günlerini Gülhane'de simit satan çocuklar nasıl anlasınlar ellerimizin neden böyle çekingen olduğunu Ayasofya önünde tramvay bekleyenler gökyüzüne dokunurken bu acı kimdir diye sorsunlar içlerinden birlikte yürüyen iki yabancı biz gitsek de, İstanbul'da yine de yıllar yılı gezinmeli bu sızı benden bir yaralı şiir kalmalı senden bir tebessüm, bir de kırmızı Nurullah GENÇ Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ GÜLSÜN Gönderi tarihi: 3 Nisan , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 3 Nisan , 2006 BİRİSİ VAR BİRİSİ VAR AKLIMDA KİMİN OLDUĞUNU BENİM DE BİLMEDİĞİM BİRİ.. BANA GÜLÜMSEYEN, BENİ AĞLATAN, BAZEN ACI VERİP BAZEN MUTLU EDEN BAZENSE DÜŞÜNDÜREN BİRİ.. BİRİSİ VAR AKLIMDA, RUHUMDA, ADIMIMI HER ATIŞIMDA, BEDENİ SARIP SARMALAYAN BİRİ VAR.. KİMİN OLDUĞUNU BENİM DE BİLMEDİĞİM BANA SÜREKLİ SESLENİP SENİ SEVİYORUM DİYEN BİRİ... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 5 Nisan , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 5 Nisan , 2006 İstanbul Yoktu Sen Olmasaydın Ben nice İstanbul’lular gördüm sana gelinceye kadar Kirli paçavralara benzerdi insanları Dostluktan, vefadan yoksun. Bölünmüş, dağılmış, parçalanmış Ve herbiri kendi ağırlığıyla ezilmiş, yorgun. Yüzümde dolaşan birer ********* böcekti gözleri Bir tutsam Yapışır kalırdı ellerime en çirkin yerleri Evlerinde bulduğum yalnızlık Sokaklarında bulduğum upuzun bir kahırdı. Günler boyunca Bir başka karanlık gelirdi Karanlığın biri kaybolunca Güneşler doğardı görmezdim. Bir ses durmadan ölüme çağırırdı beni Bilmezdim bu şehirde senin yaşadığını. Bilmezdim... Zindandı bütün meyhaneler Duvarlar karaydı Köhne bir bizans eskisiydi İstanbul sensiz. Semt semt bir ağır yorgunluktu Sürekli bir aldanıştı sokak sokak Benden en uzak sevgilerde yaşadım yıllarca O büyük yalanlarda yaşadım. Senden habersiz bir ölü gibi Senden uzak zamanlarda yaşadım. Mabetler yıkıldı içimde Umutlar hayaller yıkıldı Bir gün bütün İstanbul yıkıldı. Sokaklar kaydı ayaklarımın altında Gün oldu kalabalık meydanlarında inançlarım yıkıldı Gün oldu Gözlerime çiviler çakıldı merhametsiz. Toz toz oldum, duman duman oldum Aldığını geri vermedi yıllar Yitirdim kendimi bu rezil şehirde Seni buluncaya kadar. Eskiden bir lale hatırlardım Yada mavi mavi bir deniz İstanbul denince Serin rüzgarlar okşardı saçlarımı Rıhtımlar balık balık kokardı. Ne zaman Yumsam gözlerimi bir gemi kalkardı. Vapur düdükleri durmadan öterdi. Eskiden bir İstanbul vardı bilmediğim Bana yeterdi. Sonra kaç yıl yaralı bir hayvan gibi Gezdim sokaklarında Sonra kaç yıl bir sevgi aradım İstanbul’u aradım. Belki de seni aradım bilmeden Ayaklarımın dibinde denizler can çekişti Şehirler parçalandı Bir çağ öldü gözlerimin önünde Benim en güzel çağım öldü. Bizi topraktan yarattılar Gel gör ki... Bu şehirde Benim toprağım öldü. Seni aradım bu şehirde yıllarca Yana yakıla seni.. Sen kimdin, sen neredeydin kimbilir. Hep böyle sensizmiydi bu şehir. Bu şehir İstanbul’muydu ? Öyleyse sensiz yaşanmazdı bu şehirde Gemiler demir almazdı Trenler işlemezdi Sen olmasaydın Bir ömür bitip Yepyeni bir ömür başlamazdı içimde Bahar gelmezdi Ağaçlar çiçek açmazdı Seni bulmasaydım Ve ben yoktum İstanbul yoktu Sen olmasaydın. . Ümit Yaşar Oğuzcan Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ GÜLSÜN Gönderi tarihi: 5 Nisan , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 5 Nisan , 2006 git Sil git bırakma tozunu bile Al git bırakma telini bile Yak git bırakma külünü bile Öl git bırakma fikrini bile Sus git bırakma sözünü bile Vur git bırakma özünü bile Yırt git bırakma bezini bile Öl git bırakma fikrini bile Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ ERBAY Gönderi tarihi: 8 Nisan , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 8 Nisan , 2006 Desem ki... Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır, Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini, Ormanların en kuytusunu sende gezmekteim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını, Toprakların en bereketlisini sende sürdüm, Sende tattım yemişlerin cümlesini. Desem ki sen benim için, Hava kadar lazım, Ekmek kadar mübarek, Su gibi aziz bir şeysin; Nimettensin, nimettensin! Desem ki... İnan bana sevgilim inan, Evimdeki şenliksin, bahçemde bahar; Ve soframda en eski şarap. Ben sende yaşıyorum, Sen bende hüküm sürmektesin. Bırak ben söyleyeyim güzelliğini, Rüzgarlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber. Günlerden sonra bir gün, Şayet sesimi farkedemezsen, Rüzgarların, nehirlerin, kuşların sesinden, Bil ki ölmüşüm. Fakat yine üzülme, müsterih ol; Kabirde böceklere ezberletirim güzelleğini, Ve neden sonra Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede, Hatırla ki mahşer günüdür Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum. Cahit Sıtkı Tarancı Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ GÜLSÜN Gönderi tarihi: 8 Nisan , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Nisan , 2006 Soyluyemedim Tek taraflı bir sevgiydi, beni sana bağlayan ve gözyaşına boğulan yüreğimdeki.. İki tarafına da dokunsan, hiçbir sonuç alamadığın, bir sevdaydı benimkisi.. Ben seviyordum ve içimden, bağıra bağıra söylüyordum. Ben sana aşıktım, ama sen hissetmiyordun.. Çıkaramıyordum içimdeki gücü. Anlatamıyordum ´seviyorum´lu biten o son sözü. Ve gözlerimle söylüyordum ve ben seni özlüyordum, ama sen görmüyordun...! Seviyordum çocuksu bakışını. Her yere ayak uyduran, o çılgın rahatlığını. Ve yerinde kullandığın, olgun tavrını seviyordum.. Her şeyinle hoşuma gidiyordun ve bana, her şeyinle çekici geliyordun.. Ben sana hayrandım, ama sen bilmiyordun.. Söyleyemedim sana.. Attığım her yeni adımda, risk alarak başlardım hayata. Ama, sana karşı kumar oynayamadım, rest çekemedim hayata. Seni kaybetmekti, sevginin yanında sevgimin yalnız kalmasıydı korkum ve ben bunu, bir türlü göze alamıyordum...! Sana söyleyemedim... Belki sen bunu, hiçbir zaman bilmeyeceksin.. Ama birgün öğrenirsen, suçu kendinde arama. Çünkü bütün suç benim.. Ve olur ya, birgün gelirsen bana, ben her zaman, her şeyimle seninim...! UMUT CAKMAK Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ GÜLSÜN Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2006 Biz dost olamamışız seninle Yalanmış duyduğumuz sevgi bile Paylaşamamışız dertlerimizi Ağlarken birbirimiz yerine, Başka omuzlara dayanmış başımız. Sorsalar ne çok severiz birbirimizi... Sözlerde kaldı hislerimiz, Hani gözler yalan söylemezdi, Onlardaki bakışlar bile sahteleşti, Sırlarımız bizimdi hani... Biz arkadaş olduk ama dost olamadık, Olmadı, Paylaşamadık gerçekleri... Sevdiğimizi bir çok kez söyledik, Anladıkta anlatamadık birşeyleri... Söyle hadi kimi kandırdık, İnanmadık inandık saydık... Aynı zamanı aynı mekanı paylaştık, Ama dost olamadık işte... Kimeydi bu haykırış, bu sitem Neden hep kandırdık kendimizi, Neydi bizi bize küstüren, Niye biz dost olamadık... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ karçiçeği_m Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2006 BELKİ BİRGÜN DUYARSIN DİYE Bu nasıl sevgi böyle? Bu nasıl tutku? Bu nasıl özlem? Ne zaman gözlerini görsem Bir çoğalıyorum, bir eksiliyorum Mutluyum varsın diye Al uzattım ellerimi Seni sarsın diye Ceylanım! Belki bir gün duyarsın diye Çıkmışım bir dağ başına sana türkü söylüyorum Ne güzel ellerin var incecik Ne güzel saçların var sapsarı Anlasana o yalansız gözleri O kirpikleri, o dudakları Düşündükçe baştanbaşa özlem kesiliyorum Al desem, sana ömrümü versem Korkarsın, alamazsın ki Dur desem, kaçarsın yine ceylanım Gül desem, ağlarsın Gel desem, gelmeyeceksin, biliyorum Bu engeller bana göre değil oysa Ben bu dağları aşarım Geçerim bu denizleri, korkma İşte düştüm yollara Dur, bekle beni, geliyorum Sevmek inancım, tutkum benim en eski Dağıtsam dünyalara yeterdi bu sevgi Düşünsene, anlasana ceylanım Sen yoksan ne farkeder ki Ha öyle ölmüşüm, ha böyle ölüyorum ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.