Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Karıncaların bilinmeyen sırrı


Efendi Türkler

Önerilen İletiler

7309063.gif

Karıncaların bilinmeyen sırrı

 

Karıncaların bilinmeyen sırrı

Karıncaların yuvalarına mikrofon ve hoparlörler yerleştiren bilim adamları, kraliçe karıncanın işçi karıncalara yönelik sesini kaydetti.

 

KRALİÇE KARINCANIN SESİ

 

İngiliz bilim adamları, karıncaların yuvalarının içinde konuştuğunu ifade ediyor. İngiliz gazetelerinde yer alan habere göre, yuvaların içine minyatür mikrofon ve hoparlör yerleştiren araştırmacılar, kraliçe karıncanın işçi karıncalara yönelik sesini kaydedip tekrar çaldı.

 

Oxford Üniversitesi'nden Jeremy Thomas, kraliçenin sesini çaldıklarında işçi karıncaların antenleri havada ve çeneleri açık saatlerce hareketsiz savunma durumunda beklediklerini kaydetti. İngiliz bilim adamı, "En önemli keşif, değişik seslerin karınca kolonisinin değişik tepkilerine yol açması' dedi.

 

Araştırma Science dergisinde de yayınlandı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Benim bilgisayarımın sesi de hoşlarına gitmiş olmalı,zira bir türlü çıkıp gitmiyorlar klavyenin içinden :D

 

Karıncalar birbirleriyle sadece konuşmuyorlar,birbirleriyle telepati de kuruyorlar.

 

Azıcık bir kırıntı kalsın masanın üzerinde,başındaki karınca sayısı bir iken, on saniye sonra bakın, onlarca oluyorlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Karıncalarla Ortak Yaşayan Hayvanlar

Karıncalarla beraber yaşayan pek çok böcek türünün var olduğu ve aralarında 'sembiyotik' ilişkiler bulunduğu bir yüzyılı aşkın süredir biliniyor. Bunların çoğu bunu bir yağmacı olarak yapar. Diğer bölümü ise, yaşamlarının bir bölümünde veya tamamında karınca topluluğuna bağımlı halde yaşarlar. Bu karınca ziyaretçileri arasında çeşitli pislikböcekleri, keneler, asalaklar, sinekler ve yaban arıları vardır.

 

Bunların bir kısmı, karıncaların yuvalarında yaşayıp tüm sosyal haklardan faydalanabilirler. Bazı durumlarda ev sahiplerinin larvalarını ve yumurtalarını yemelerine rağmen, karıncalar misafirlerine inanılmaz derecede toleranslı davranır, saldırganları yuvaya kabul etmekle kalmayıp larvalarını sanki kendi genç nesilleriymiş gibi besler ve yetiştirirler.

 

Peki karıncalar böyle bir saldırganlığa neden izin veriyor ve nasıl oluyor da bu böcekler senelerce üstün bir savunma sistemine sahip olan karıncanın yuvasında rahatça kalabiliyorlar? Şimdi bu anlaşılmaz olayın aşamalarını inceleyelim.

 

Bilindiği gibi karınca kolonisinde karmaşık bir iletişim sistemi vardır. Bu sistem sayesinde karıncalar, kendi kolonilerine ait üyeleri, yabancılardan ayırdedebilirler. Bu ayırdedebilme bir sosyal savunma sistemi gibi işler. Ancak, yukarıda bahsettiğimiz ziyaretçiler çeşitli tekniklerle karınca yuvalarına girmeyi başarırlar. Bu da onların, karıncaların iletişim ve ayırdedebilme şifrelerini bir şekilde çözdüklerini göstermektedir. Diğer bir deyişle de, mekanik ve kimyasal metodlarla karıncaların dillerini konuşabilme yeteneğine sahip olduklarını...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Benim bilgisayarımın sesi de hoşlarına gitmiş olmalı,zira bir türlü çıkıp gitmiyorlar klavyenin içinden :D

 

Karıncalar birbirleriyle sadece konuşmuyorlar,birbirleriyle telepati de kuruyorlar.

 

Azıcık bir kırıntı kalsın masanın üzerinde,başındaki karınca sayısı bir iken, on saniye sonra bakın, onlarca oluyorlar.

 

 

:lol::lol::lol:

 

sımdı hangı tustalar radya :D

 

belkıde sana bı mesaj vermeye calısoylrar harflerı dıkkatlı ızle hatta bı yere yaz bakalım ne cıkıcak :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

:lol::lol::lol:

 

sımdı hangı tustalar radya :D

 

belkıde sana bı mesaj vermeye calısoylrar harflerı dıkkatlı ızle hatta bı yere yaz bakalım ne cıkıcak :D

Bence iletisim kurmaya calissin bakarsin ana kralice de aralarindadir büyük kararlara birlikte imza atabilirler.

 

Hayirlisi olsun diyelim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Karıncalarla Ortak Yaşayan Hayvanlar

Karıncalarla beraber yaşayan pek çok böcek türünün var olduğu ve aralarında 'sembiyotik' ilişkiler bulunduğu bir yüzyılı aşkın süredir biliniyor. Bunların çoğu bunu bir yağmacı olarak yapar. Diğer bölümü ise, yaşamlarının bir bölümünde veya tamamında karınca topluluğuna bağımlı halde yaşarlar. Bu karınca ziyaretçileri arasında çeşitli pislikböcekleri, keneler, asalaklar, sinekler ve yaban arıları vardır.

 

Bunların bir kısmı, karıncaların yuvalarında yaşayıp tüm sosyal haklardan faydalanabilirler. Bazı durumlarda ev sahiplerinin larvalarını ve yumurtalarını yemelerine rağmen, karıncalar misafirlerine inanılmaz derecede toleranslı davranır, saldırganları yuvaya kabul etmekle kalmayıp larvalarını sanki kendi genç nesilleriymiş gibi besler ve yetiştirirler.

 

Peki karıncalar böyle bir saldırganlığa neden izin veriyor ve nasıl oluyor da bu böcekler senelerce üstün bir savunma sistemine sahip olan karıncanın yuvasında rahatça kalabiliyorlar? Şimdi bu anlaşılmaz olayın aşamalarını inceleyelim.

 

Bilindiği gibi karınca kolonisinde karmaşık bir iletişim sistemi vardır. Bu sistem sayesinde karıncalar, kendi kolonilerine ait üyeleri, yabancılardan ayırdedebilirler. Bu ayırdedebilme bir sosyal savunma sistemi gibi işler. Ancak, yukarıda bahsettiğimiz ziyaretçiler çeşitli tekniklerle karınca yuvalarına girmeyi başarırlar. Bu da onların, karıncaların iletişim ve ayırdedebilme şifrelerini bir şekilde çözdüklerini göstermektedir. Diğer bir deyişle de, mekanik ve kimyasal metodlarla karıncaların dillerini konuşabilme yeteneğine sahip olduklarını...

 

Bence karıncalar çok akıllı hayvanlar.Buna izin verdiklerine göre mutlaka bir bildikleri vardır :D

 

Bir hamamböceği öldüğünde, yine bir anda bir sürü karınca üşüşür başına.Eh cenaze kaldırmaya gelmiyorlar heralde :D

 

Yuvalarına kadar girmiş bu böcekler onlar için daima potansiyel yiyecek...

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

ciftlesmedencogalankari.jpg

 

Çiftleşmeden üreyen karıncalar

Bilim adamları, Amazonlar’da çiftleşmeden çoğalan ve tamamı dişi olan bir karınca türü keşfettiler.

 

ABD’nin Arizona Üniversitesinden araştırmacılar, kraliçe karıncaların kendilerini kopyalayarak genetik

 

açıdan benzerlerini ürettiklerini, böylece eşeysiz ürediklerini tespit ederek, bunun hiç çiftleşme olmaksızın

 

bahçe mantarı gibi ürediği görülen ilk böcek türü olduğunu belirttiler.

 

Karıncaların bu "sekssiz dünyası" ile ilgili bulgularını Proceedings of the Royal Society B. dergisinde yayımlayan

 

Biyolog Anna Himler, "Mycocepurus smithii" türü karıncaların DNA’larının "parmak izini" inceleyerek,

 

tüm karıncaların koloninin kraliçesinin kopyaları olduğunu gördüklerini kaydetti.

 

Dişi karıncaları parçalayıp incelediklerinde bunların fiziksel olarak doğuramayacak durumda olduklarını

 

ve "midye organı" olarak bilinen üreme sistemlerinin özelliğini yitirmiş olduğunu fark ettiklerini

 

söyleyen araştırmacı, erkeklerin döllenmemiş yumurtadan eşeysiz üremelerinin bazı böcek türleri için

 

normal olduğunu, ancak dişilerin eşeysiz üremelerinin "karıncalarda fazlasıyla ender" olduğunun altını çizdi.

 

"Karınca toplumunda, değişik tiplerde üreme şekilleri görülüyor,

 

ama bu tür kendi görülmemiş üreme şeklini geliştirmiş" diyen Himler, neden özellikle bu türün tamamen eşeysiz

 

olduğunu ve bu fenomenin ne kadar zaman önce ortaya çıktığını bilmediklerini de sözlerine ekledi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Akıllılar demiştim bundan açık ispat olur mu :huh:

 

Hayatlarına bir erkek sokmayacak kadar akıllılar hem de :glare::w00t::forgiveme::D

 

Bu arada benimkiler şimdi de g tuşunda g zor basıyor :unsure:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

fft5_mf160576.Jpeg

 

 

Karıncalar en uygun yuvayı bulmak için 'emlakçı' karıncaya başvuruyorlarmış

 

 

 

 

Karıncalar da tıpkı insanlar gibi, iyi bir ev bulmak için "emlakçıya" başvuruyormuş...

Bristol Üniversitesinin araştırmasına göre, bir koloni göçeceği zaman önceden, iyi bir yuvanın nasıl olacağını bilen kaşifler gönderiyor.

"Emlakçı karınca", içgüdüsel olarak yerleşilecek doğru yuvanın neresi olduğunu biliyor ve doğru yuvayı bulduğunda da bu seçimini koloninin diğer üyelerine kabul ettirmeye çalışıyor.

Proceedings Of The Royal Society B [biology] dergisinde yayımlanan araştırmada, minik radyo frekanslı etiket yapıştırılan kaya karıncaları, uzaktaki "iyi" bir yuvayla, yakındaki "kötü" bir yuva arasında seçim yapmaya bırakıldı.

İlk başta "iyi" yuvaya rastlayan karıncalar iç güdüsel olarak bunun en uygun yer olduğunu anladılar ve başka arayışlara girmediler. İlk önce standartların altındaki yuvaya rastlayan karıncalar ise daha iyisini bulmak umuduyla bu yuvayı bırakarak yollarına devam ettiler.

Araştırmacı Dr. Eva Robinson, "Karıncalarda, buldukları yuvanın diğer yuvalardan ne kadar uzaklıkta olduğu, ne kadar büyük olduğu, tavanının ne kadar yüksek olduğu ve kaç tane girişi bulunduğunu değerlendirmelerini sağlayan içgüdüsel hisleri olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 ay sonra...

Karınca Deney

 

Karıncaların uzun yola çıktıklarında yuvaya geri dönmek için, kateddikleri yolu attıkları adımlarını sayarak akıllarında tuttugunu ispat eden ilginç bir deney .

Bilim insanları, Sahra Çölü’nde yaşayan Cataglyphis fortis türüne ait karıncaları bir çizgi boyunca yürümelerini sağlayacak şekilde eğitti. Karıncalar yuvadan çıkarak 10 metre uzaktaki yeme doğru yol almayı öğrendiler. Bilim insanları, deneyin birinci etabında yuvanın veya yemin yerini değiştirerek karıncaların reaksiyonlarını ölçümledi. Yem veya yuvanın yeri değiştirildiğinde karıncalar, alıştıkları mesafeyi katettikten sonra afallıyor ve yem veya yuvayı bulma ümidiyle etraflarını kontrol etmeye başlıyorlar. Bu bulgu karıncaların mesafeyi öğrendiği şeklinde yorumlandı.

 

BACAK BOYUNUN DEGİŞTİRİLMESİ

Almanya’dan Ulm, İsviçre’den Zürich Üniversitesi uzmanları, deneyin ikinci etabında bir ameliyatla karıncaların yarısının ayaklarına fizyolojilerine uygun bir materyelden eklemeler yaparak bacak açış mesafelerini uzattı. Denek karıncalarının diğer yarısının ise, ayakları bir operasyonla kısaltıldı. Bacak açış mesafelerinin değiştirilmesindeki amaç, denek karıncaların birinci etapta öğrendikleri mesafeyi ölçüp ölçmediklerini gözlemlemek.

 

KARINCALAR YENİ BACAK BOYLARINA UYUM SAGLIYOR

Bacak boyları değişen karıncalar, orijinal yuva-yem mesafesini katettiklerini düşündüklerinde her zamanki gibi duruyor ve aranmaya başlıyor. Ancak bacak boyları uzun olanlar, yemi geçiyor, kısa olanlar ise yeme ulaşmamış oluyor. Ancak karıncalar zamanla yeni ayak boylarına alıştıklarında, adım atışlarını yeniden uyarlayarak yuva-yem mesafesini yeniden öğreniyorlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 ay sonra...

Karıncalarla ilgili çarpıcı gözlem

 

Bilim adamları karıncalarla ilgili çok çarpıcı bir gözlemde bulundu. Hasta karıncalar ölmeden önce bakın ne yapıyor... Hasta karıncaların, ölmeden önce yuvadan uzaklaştıkları ortaya çıktı. Almanya'daki Ratisbonne Üniversitesi Zooloji Enstitüsü'nden bilimadamları, ölmeden kısa süre önce hasta karıncanın yuvayı terk ettiğini gördü.

 

Enstitüden yapılan açıklamada, hasta karıncanın yuvadaki diğer karıncalarla temas etmekten kaçındığını ve uzakta tek başına ölmeyi tercih ettiği belirtildi.

 

Bilimadamları, karıncaların "başkalarını düşünme özelliğine" sahip olduğunu ve özellikle yuvayı koruma kaygısı fazla olan işçi karıncaların hastalandıklarında kendilerini "yalnız ölmeye mahkum ettiğini" vurguladılar.

 

Kaynak: Bugün

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...
  • 4 ay sonra...

 

Karıncalar Düşmanlarını Tanıyor

 

Yeni bir araştırma, "Temnothorax Longispinosus" türü karıncaların baş düşmanlarını tanıyabildiğine işaret ediyor.

Karınca kolonileri, sık sık yumurtalarını çalan köle-yapıcı karıncaların saldırılarına uğruyor.

Yaşlanan karıncalar 'emekli' oluyor

Karıncalar bir köle yapıcı karıncayla karşılaşınca ısırarak ve sokarak karşılık veriyor.

Ancak karıncalar, daha az tehlikeli düşmanları için enerjilerini harcamıyor.

Araştırmanın sonuçları "Ethology" adlı bilimsel dergide yayımlandı.

Almanya'daki Johannes Gutenberg Üniversitesi'nden Inon Scharf ve Susanne Foitzik öncülüğündeki araştırma ekibi, karmaşık bir sosyal yapıları bulunan karıncaların farklı düşmanlarına nasıl tepki verdiklerine odaklandı.

Araştırma için laboratuvara karınca kolonileri getirildi.

"Temnothorax Longispinosus" türü karıncalar, Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzeydoğusunda yaprak döken ormanlarda meşe palamudu kovuklarında veya yere düşen yaprakların altında yuva kuruyor.

Bu kolonilere dört farklı türden işçi karıncalar sokuldu.

İlki, bu türle aynı ortamda yaşamayan, tanıdık olmayan bir karıncaydı. İkincisi aynı türden bir karınca, üçüncüsü ise aynı bölgelerde yaşayan ve aşina oldukları bir rakip karıncaydı.

Tehdide göre tepki

Son karınca ise en büyük düşmanları köle yapıcı karınca oldu.

Köle yapıcı karıncalar, saldırdıkları yuvalarda, kraliçe ve işçi karıncaları öldürdükten sonra köle olarak çalıştırılacak karıncaların yumurtalarını çalıyor.

Bu yumurtalardan çıkan karıncalar, kraliçenin bakımı, genç karıncaların yetiştirilmesi ve yiyecek bulunması gibi görevler üstleniyor.

Temnothorax Longispinosus türü karıncalar, karşılaştıkları köle yapıcı karıncayı ısırıp sokmaya başladı.

Bu karıncalar, daha az tehlikeli olduğunu düşündükleri karıncayı ise yuvadan dışarı çıkarmaya çalıştı.

Dr. Scharf, "Çok net bir ayrım yapabiliyorlar. Evrim açısından açıklaması olan bir davranış. Her bir düşman için enerjilerini harcamıyorlar. Tehdide göre tepki vermek son derece mantıklı" diyor.

 

BBC-Türkçe

261394_10150228325273176_283181628175_7417421_6756561_s.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...
  • 2 ay sonra...
  • 2 hafta sonra...
  • 6 ay sonra...

Karıncalar yaşlanır mı?

 

kar%C4%B1nca.jpeg

ABD’deki Oregon Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, karıncaların yaşı ilerledikçe dişlerinin aşındığını belirtiyor. Dişleri aşınan karıncaların başka işler yapmaya başladığı belirtiliyor. Hayvanlar dünyasının çiftçileri olarak da bilinen yaprak kesen karıncalar, vücutlarının 50 katı ağırlığında yaprak parçalarını kesip taşıyabiliyorlar.

Karıncıların sıra halinde yuvaya taşıdıkları yapraklar, burada koloniyi besleyen mantarın büyümesi için gerekli zemini oluşturuyor. Ancak karıncaların keskin çeneleri yaşlanmayla aşınıyor.

Yaşlanan karıncalar, yaprak kesmeyi gençlere bırakıyor ve başka işler yapıyor. Yaşlı karıncaların yaptığı işler arasında yaprak taşımak da var.

Araştırma, bu şekilde organize olmuş hayvan topluluklarının üyelerinin değişikliklere uyum sağladığını, fiziksel güçleri azaldığında bile, yararlı olmaya devam ettiklerini gösteriyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

Yine bilgisayarımın klavyesinden minnacık karıncalar çıkıyor..forgiveme.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

zannetmem tam tersine memnun olur diye düşünüyorum..:)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.