Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Gazze'de katliam


Efendi Türkler

Önerilen İletiler

Gazze'de katliam

 

 

İsrail Gazze'ye 30 füze fırlattı. Saldırılarda tespit edilebildiği kadarıyla en az 195 kişi öldü, 250’den fazla kişi yaralandı. Hamas da İsrail'in güneyine roket saldırısı başlattı. Olayda bir İsrailli öldü.

 

İsrail ile Hamas arasındaki 6 aylık ateşkesin süresinin dolmasının ardından Hamaslı militanlar İsrail'e roketli saldırılar başlatmıştı. İsrail Başbakanı Edud Olmert ise Hamas'a saldırıları durdurması için 48 saat süre tanımıştı. Ancak Olmert'in verdiği süre dolmadan İsrail ordusu Gazze Şeridi'ne 30 füze saldırısı gerçekleştirdi.

 

195 ÖLÜ

 

Saldırılarda tespit edilebildiği kadarıyla en az 195 kişi öldü, 250’den fazla kişi yaralandı.

Füze saldırısında Hamas polis şefinin öldüğü haberleri geliyor. Hamas sözcüsü Gazze'deki bütün karargahlarının İsrail tarafından vurulduğunu açıkladı.

 

İSRAİL 30 FÜZE ATTI

 

İsrail hava kuvvetlerinin bölgedeki hedeflere 30 kadar füze fırlattı. Saldırı Gazze'de büyük hasara yol açarken, Hamas'a ait güvenlik noktalarıyla Gazze limanı zarar gördü.

 

Kent sakinleri, birçok patlama sesi duyduklarını, kentin çeşitli kesimlerinden duman yükseldiğini ifade etti. Hamas yetkilileri de saldırıda kendilerine ait güvenlik noktalarının hedef alındığını belirtti.Filistinli güvenlik kaynakları ise Hamas'a ait birkaç tesisin yerle bir edildiğini bildirdi.

 

İSRAİL'E ROKET SALDIRISI: 1 ÖLÜ

 

Hamas ile Filistin'deki diğer örgütler de, İsrail'in bugün düzenlediği hava saldırılarının ardından yandaşlarına "intikam" çağrısında bulundu. İslami Cihad örgütünden ve ardından Hamas ile diğer örgütlerden yapılan yazılı açıklamalarda, tüm militanlara "İsrail'in kıyımına yanıt vermeleri" talimatı verildi. İsrail'e düzenlenen roketli saldırıda bir İsraillinin öldüğü açıklandı.

 

İSRAİL: HAMAS'IN YÖNETİM KADROSUNA SALDIRABİLİRİZ

 

İsrail, Gazze'deki saldırılarına Hamas'ın yönetim kadrosunu hedef alarak devam edebileceğini açıkladı.

 

Ordu sözcüsü Avital Leiboviç, Gazze'deki saldırıları çerçevesinde Hamas yöneticilerini hedef alabileceklerini söyledi.

 

ŞİMON PERES: "GAZZE ŞERİDİ'NE GİRMEYECEĞİZ"

 

Saldırı öncesi Suudi gazeteye demeç veren İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne girmeyeceğini söyledi.

 

Peres, İsrail'in Gazze'ye yönelik bugün düzenlediği hava saldırılarından önce Suudi Eş Şark El Avsat gazetesine verdiği demeçte, "Savaş olmayacak. Gazze'ye girmeyeceğiz, roket saldırılarını durdurmanın başka yolları var" dedi.

 

İsrail Cumhurbaşkanı, "Gazze'yi geri dönmek için terk etmedik" diye konuştu. Peres'in demeci gazetede bugün yayımlandı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Oğlum okulda bir şarkı öğrenmiş,sabahtan beri dilinde;

 

Yeni yıl geldi,yeni geldi

 

umutlar yeşerdi.

 

bak yeni yıl da bak ne istiyorum;

 

Savaşlar artık sona ersin,savaşlar artık sona ersin

 

neşe olsun DÜNYA'da... :excl:-_-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hic soranimiz oldumu,acaba AB nin ve ABD nin bizim PKK ile mücadelemize müdahaleleri kadar Israil'e müdahale edilmismidir.Simdi birileri diyecek ki,Israil yasam savasi veriyor.Hayir Israil yasam savasi vermiyor Israil Yahudilik savasi veriyor.

 

Israil'in bugünkü katliamina Arap ülkeleri disinda tepki koyan baska bir ülke olmadi.Amerika alisildigi gibi Israili savunurken Alman disisleri bakanida Amerikali meslekdasina uygun tepki verdi.yani o da Filistinlileri sucladi fazladan, Israile sivil halka dokunmadan öldür dedi.

 

Israil,bölünme savasi vermiyor,Filistinlilerin istedigi,Israilin isgal ettigi topraklardan cekilmesi ve kendisine ilk olarak verilmis olan topraklara dönmesidir.Israil buna yanasmadigi ve Bati dünyasinca desteklendigi icin yillardan beri Filistinli kani dökmektedir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Filistin halkinin malesef kendilerinden baska gercek dostlari yok bu cihanda. ABD ve Avrupa ülkelerinin yanisira tüm Arap ve islam ülkeleri Israil'in yakin dostlari. Emperyalist, irkci ve savas mantigiyla yapilan eylemlerin tümü birbirine benzer. Israil filistin halkini kendi güvenligini koruma adi altinda katlederken, baskalari da demokrasi getiroyruz diye veya hakkini isteyen kendi vatandaslarinin tümünü top yekün terörüst ve bölücü diye suclayarak kaltlediyor. Aralarinda hic bir fark yok. Tümünün ortak paydasi, tahammülsüzlük!!!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gazze'de katliam

 

İsrail Gazze'ye 30 füze fırlattı. Saldırılarda tespit edilebildiği kadarıyla en az 195 kişi öldü, 250’den fazla kişi yaralandı. Hamas da İsrail'in güneyine roket saldırısı başlattı. Olayda bir İsrailli öldü.

 

Malesef Musluman ulkelerinde, her zaman goruldugu gibi tek yönlü bir bakışla rapor olunuyor bu olaylar. Bakın sayin efendinin ilk postuna yukarda. "İsrail Gazze'ye 30 füze fırlattı."... olarak başladı ... ve " 195 kişi öldü" diyor.

 

Ben bu sayıların yanlış oldugunu degilde, bu olayların ne şekilde rapor edilmesine hayret kaliyorum. Hamas devamli Israele Roket atar. Son zamanlarda 6 ay süren bir ateşkesmeleri vardi. Bu "ateşkesme"ye Hamas bir hafta evvel son verdi. tekrar başladilar, roket atmaya.

 

Soru: Peki Israel ne yapmalı bunun karsısında? Hamas'a çicek ve çukulatamı gondersinler? PKK gelip Turklere saldirirsa, Turkiye hukumetinden ne beklersiniz? Niye bu durumu objektifli goremiyorsunuz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazilanlari dogru okursaniz,aradiginiz cevaplari o yazilarda bulabilirsiniz.

 

Filistinlilerin istedigi,Israil'in 1967 den önceki sinirlarina geri cekilmesidir,bu kadar zor mu anlamak ki hala Israil'i savunmaya almaktasiniz.Filistin halki yasam mücadelesi veriyor ve yillardir bunun bedelini binlerce insanini kaybederek ödedi ve hala ödüyor.Filistin'li cocuklar ve gencler yillar yili,isgalci Israil askerinin topuna tüfegine ve tankina karsi tas atarak karsilik verdi,Israil ise bu taslari atanlari öldürdü.öldürmeye devam ediyor.Hamas'in elinde KASSAM raketleri var,ne yazar ki,atiyor atiyor diyorsunuz ama öle öle bir Israil'li öldü o kadar atmaya,ya Israil ne yapti?195 kisi bu ne demektir biliyormusunuz,ucaklari gönderip masum halki bombalamak hangi insanliga sigar,ve Israil bunu yapmakla neyi ispat etmeye calisiyor,güclü oldugunumu,Yahudi oldugunu mu yoksa Filistinlilere boyun egdirebileceginimi?Israil ektigini bicmeye devam edecektir,Israil'dir Orta dogudaki cibanbasi.

Israil'in yaptigi katliamlarin onda birini Iraktaki diktatörbile yapmamisti,ama bakin Irakta tas tas üstünde kalmadi.Filistinlilere karsi Israilin yaninda yer alan Amerika beri tarafta PKK yi Barzani'yi,ve Talabani'yi desteklemektedir,ne büyük celiski degil mi,teröre karsiyim diyerek bir tarafta masum bir halki Israil'e kurban etmek ama diger tarafta terörle teröristle sarmas dolas olmak.

 

Avrupa'ya gelince,Israil oldugu icin isin icinde Filistinliler onlarin gözünde hep terörist oldular,her haberde her konusmada Filistinli teröristler diye tanimliyorlardi Filistin halkini.PKK ya hala "VERBOTENE KURDISSCHE ARBEITER PARTEI"diyorlar,terörist diyemiyorlar,para ile besliyorlar.Batinin iki yüzünü biz yeterince taniyoruz,bize BATIYI SAVUNMAYIN.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Malesef Musluman ulkelerinde, her zaman goruldugu gibi tek yönlü bir bakışla rapor olunuyor bu olaylar. Bakın sayin efendinin ilk postuna yukarda. "İsrail Gazze'ye 30 füze fırlattı."... olarak başladı ... ve " 195 kişi öldü" diyor.

 

Ben bu sayıların yanlış oldugunu degilde, bu olayların ne şekilde rapor edilmesine hayret kaliyorum. Hamas devamli Israele Roket atar. Son zamanlarda 6 ay süren bir ateşkesmeleri vardi. Bu "ateşkesme"ye Hamas bir hafta evvel son verdi. tekrar başladilar, roket atmaya.

 

Soru: Peki Israel ne yapmalı bunun karsısında? Hamas'a çicek ve çukulatamı gondersinler? PKK gelip Turklere saldirirsa, Turkiye hukumetinden ne beklersiniz? Niye bu durumu objektifli goremiyorsunuz?

 

Suheyla,lütfen bari böylesi bir katliamı "haklılaştırma".Allahaşkına,orada yüzlerce insan öldürüldü;siz hala bunu meşru müdafa olarak görüyorsunuz.

 

Arkadaşım,ben artık birşey demiyorum.Ölenlere o kadar alıştık ki;kendimize lanet okumalıyız.İsrail neyin savaşını veriyor,hangi müdafada kadın,çocuk demeden katletme vardır.

 

Irak kan gölü,Ortadoğu ateşin coğrafyası.Ya ABD'nin uşağı olacaksın yada öldürüleceksin.Nedir bu ya,sadece "efendim,kınıyoruz" diyen dünya,dünya barışı için varım diyen "BM", nerede herkes.

 

Bak Suheyla,rakamlar...yüzlerce olmasa da tek kişi olsada benim sana sorum;hangi hakla insanın yaşama hakkına gasp edilir?Bir insan olsa da,hangi hak?

 

Sizin de sorunuz vardı değil mi;Hamasa çiçek değil,Filistine ölüm götürdü.Hep yaptığı buydu;yine yaptı.Yapmaya devam edecek.İnsanlık utansın diyeyim,ne denilebilinir ki başka.

 

Suheyla,lütfen bana İsral'in ne derdi var 'ı anlat,anlat ki bu utanca ben de senin gibi;başka yapılacak ne var diyeyim.Yoksa utancım bu katliamı yapanlara karşı nefrete dönüşecek,susanlara öfkeye...

 

 

İSRAİL KATLİAMI

ÖLÜ SAYISI 225'E YÜKSELDİ.

 

bu sizin için ne ifade ediyor?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Bu katliam,yıllardır süregelen diğer katliamların tamamlayıcısnın olması ötesinde,susan ve seyreden insanların dünya barışına armağanıdır.

 

Bu armağanı alınız,ölen çocukların gözlerinde nasıl da kavgalı olduğumuzu görün.Görün ki,vicdan diye taşıdığınız en güzel değerinize nasıl da yabancı kaldığınızı anlayın!

 

Kendimi affetmiyorum;suskunluğumu,sağırlığımı ve körlüğümü affetmiyorum.

 

Bu ateşi yakanları,bu ateşe odun taşıyanları affetmiyorum...

 

Buyrun insanlığımız için yas tutmaya...kendimi ve tüm sorumluları lanetliyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

İSRAİL KATLİAMI

ÖLÜ SAYISI 225'E YÜKSELDİ.

 

bu sizin için ne ifade ediyor?

 

Sevgili mavi,

 

Bunun gibi haberler, bu hafta degilde, 60 senedir devam eden catismalarda, sayisiz filistinli masum insanlarin olmesi bana yalniz tek bir seyi ifade ediyor. Filistinli Liderler, başarısızliklari dolayisiyle kendi milletini bu durumlara koydu. Her zaman bir masum filistinli olunce, bu catismalarda, o masumun kani benim kanaatimde, kendi liderlerinin ellerinde.

 

Kardesim, Gaza'da Filistinliler "Hamas"i hukumet olarak sectiler. Filistin Hukumeti devamli Roket atarsa, ne yapmali? Turk Hukumeti PKK terrorine karsi bir darbe vurunca, Masum kurtler olmedimi? Tabii ki olduler. PKK kurt halki tarafindan secilmis bir grup bile degildir. Bu durumda masum kurtlerin bu catismalarda olmesi bence cok cok daha yanlis. Cunku, masum olen kurtlerin hic bir kabahati yok. Malesef, Gazada oturan Filistinliler "Hamas"i secimde sectiler. Hamas hukumet kurdu ve devamli roket atiyor. Siz bu haberleri dogru almiyorsunuz, cunku Turkler Islam dini nedeniyle, bu haberi taraftarli olarak sizlere sunuyorlar. Israel hukumeti Gaza araplarina elektrik verdi, yemek verdi, benzin verdi ... yinede yetmedi.. halan onlar roket atmaya devam ettiler.

 

Siz ne yapardiniz?

 

Not: Sayin Mavi, keske o bebegin resmini koymasaydiniz. Cunku, bunun mantigi nedir? Kim bu masum bebegin olmesini istiyor demek istiyorsunuz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Arkadaslar

 

Ben simdi size birsey soyleyecegim ama eminimki bir cok arkadasimiz bana tepki gosterecek, bundan bir hafta once radyo haberlerini dinlerler israil/filistin olaylarinda artik filistinlilerin tas atmadigini soyledi merak ettim devaminda ne gelecek diye spiker haberin devaminda filistinlilerin israil askerlerine artik ayakkabi firlattiklarini soyledi protesto amacli

Buradan yakin

saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakınız,az önce ABD'nin açıklamasına baktım;ABD'ye göre bu Hamas'ın suçu!

 

Hamas'ın uzatmaya niyeti olmadığı 6 aylık süresi sonunda yaşananlar;bu mu olmalıydı?

 

Evet,Suheyla...bu katliam önceki katliamların devamıdır.

 

İlginç olan ise katledenlerin;ayrıca tarihte katledilmiş bir halkın olmasıdır.

 

Hamas'ı seçen bir Filistin;neden Hamas'ı seçer?

 

Öncesine bakalım isterseniz;

 

Hamas'tan önce hangi çözüm arayışları vardı o coğrafya da?

 

Yaşananların bu katliamdan farkı neydi?

 

bakın,BM'nin Filistin temsilcisi Yahudi asıllı Richard Falk ne diyor,beraber okuyalım...

 

"İşgal topraklarında yaşananlar, Sırp`ların Bosna`da yaptıklarına yakın, Nazi Almanya`sında gettolarda olup bitenlerin yansıması"

 

"Bu durum İsrail`in şerefinden geriye kalan ne varsa kirletmektedir. İsrail`in, 50 yıl önce sivillere karşı gerçekleştirilen en korkunç suçlarla karşılaştırılabilecek bu manipülasyonunda, Washington el ulaklığı yapmaya devam ediyor"

 

ve yine;

 

"Gazze`de hergün 1.5 milyon insan sadece hayatta kalabilmek için anlatılması zor bir insanlık faciasını yeniden yaşıyor. Bu tehlikeli bir şekilde yükselen bir facia.

 

Son raporlara göre Gazze`deki çocukların yüzde 46`sı ciddi kansızlık problemi yaşıyor. İsrail`in geceyarısı saldırılarında kullandığı ses bombaları yüzünden Gazze`de ciddi bir sağırlık sorunu yaşanıyor. Gazzeli çocukların binlerce işitme cihazına ihtiyacı var. Beslenme eksikliği ve bunun meydana getirdiği problemler, işgal altında hayat mücadelesi verenlerin yüzde 75`ini etkiliyor. Özellikle genç insanlar arasında yaygın şekilde psikolojik sorunlar görülüyor. Gazze`de yaşayan 12 yaşının altındaki çocukların yarısı yaşamak için bir istekleri olmadığını söylüyor.

 

Günün yarısında elektrik verilemeyen Gazze`deki durum hastanelerde yatan Gazzeliler için ölüm ilanı niteliğinde. Çok az ilacın bulunduğu Gazze hastanelerinde kanser gibi bazı hastalıkların tedavisi için ilaç bulmak ise imkansız. Hastane jeneratörleri ise yakıt sıkıntısı yüzünden işlevini yitiriyor. Tıbbi malzemelerin neredeyse tamamı elektrik kesintileri yüzünden bozulmuş, hastane çalışanları bebek kuvözlerindeki sıcaklığı kontrol altında tutamıyor. İsrail vizelerini iptal ettiği için özel tedaviye ihtiyacı olan kanser ya da böbrek hastası birçok Filistinli hayatını kaybetti. Geçen yıl hayatını kaybeden 230 Gazzeli sadece ihtiyaçları olan tıbbi yardıma ulaşamadıkları ya da İsrail askerleri tarafından yollarda bekletildikleri için öldü."

 

`Durum ölümcül`ifadesini kullanan Falk ekliyor: "Durumu tam olarak açıklayabilecek ne var bilmiyorum. Nazi idaresindeki Varşova gettoları ile Gazze arasında yapılan benzetme olabilecek en yakın açıklama. Modern zamanlarda böylesine baskıcı sonuçların yaşandığı ve bu kadar uzun sürmüş olan başka bir işgal sistemi olmadı. Çapı, kasti olması, uluslararası hukuku ihlal derecesi, insan sağlığı ve yaşamı üzerindeki etkileri açısından bakıldığında, Gazze işgali ancak insanlık suçu olarak karakterize edilebilir. İşgal, İsrail askerlerinin ve sivil otoritenin doğrudan amacıdır, onlar sorumludur ve olanlardan mesul tutulmalıdır.

 

İsrail`in Hamas`ı zayıflatmak için uyguladığını iddia ettiği Gazze kuşatması yapılan ateşkese rağmen kaldırılmadı.

 

Hamas, ateşkes hükümlerine uyduğu halde, İsrail 4 Kasım`da başlattığı saldırı ile anlaşmayı ihlal etti. Altı Filistinli`nin hayatını kaybettiği bu saldırının ardından Hamas İsrail topraklarına karşı roket saldırılarına yeniden başladı, hiçbir İsrailli bu roketlerden zarar görmedi."

 

Suheyla,İsrail şimdiye kadar hangi adımı attı ki;Filistinle uzlaşma yolunda.Atılan adımlar bile;işgallerle,ablukalarla gelinen noktalara tekrar döndürmedi mi?

 

Bakınız,geçenler de Hamas yetkilileri ile yapılan bir röportajda dikkatimi çeken ilginç bir ayrıntı vardı;intifada da sınırlı olan anlayışımız bugün doruk noktasında.

 

Terör dediği Hamas'ı besleyen zihniyet,İsrail'in yaptıkları değil mi?

 

Seçenler de değil,seçilenler değil...seçtirenlerde aramalıyız suçu!

 

Filistinli yetkililer masum mu?İşte arapsaçı :(

 

Binleri bulan Filistin ölümleri...işte bu affedilemez.

 

Hamas gerekçe gösterilerek,öldürülen insanlar,bu affedilemez.

 

Ben olsam ne mi yapardım;iğneyi kendime batırırdım...İsrail'in verdiği o elektriği,suyu,ekmeği nedense halk mumla arıyor...

 

Hayır,ben birileri o çocuk ölsün istiyor diye değil,o çocuk öldürüldü diye ekledim o resmi.Sakın yanlış anlaşılmasın;kimseye değil,kendime atılan taş.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Malesef Musluman ulkelerinde, her zaman goruldugu gibi tek yönlü bir bakışla rapor olunuyor bu olaylar. Bakın sayin efendinin ilk postuna yukarda. "İsrail Gazze'ye 30 füze fırlattı."... olarak başladı ... ve " 195 kişi öldü" diyor.

 

Ben bu sayıların yanlış oldugunu degilde, bu olayların ne şekilde rapor edilmesine hayret kaliyorum. Hamas devamli Israele Roket atar. Son zamanlarda 6 ay süren bir ateşkesmeleri vardi. Bu "ateşkesme"ye Hamas bir hafta evvel son verdi. tekrar başladilar, roket atmaya.

 

Soru: Peki Israel ne yapmalı bunun karsısında? Hamas'a çicek ve çukulatamı gondersinler? PKK gelip Turklere saldirirsa, Turkiye hukumetinden ne beklersiniz? Niye bu durumu objektifli goremiyorsunuz?

İsrail Hamas a çiçek göndermemekte haklı olsa gerek, bende size çiçek göndermekte haklıyımdır İnşallah

 

:clover:

 

İsrail .. onlar farklı olmak zorunda, bazı arkadaşlar yahudilik savaşı demişler, ne derlerse desinler, onlar farklı yaşamak zorunda.. ya kutsanacaklar ya lanetlenecekler.. onlar bilir Tevratı uygulamamanın ne ciddi bir sıkıntı olduğunu.. Bu yüzden benim gözümde, işleri bereketli, düzenleri iyi ise Rabbimin hoşnutluğunda olduklarını düşünürüm hep, üzerlerinde varsa felaket, Rabbimin emirlerine uymadıklarını düşünürüm.. Bütün hayatları Kitaplarına bağlı, yani yahudiliklerine,bütün hayatları..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Terör dediği Hamas'ı besleyen zihniyet,İsrail'in yaptıkları değil mi?

 

 

Sevgili Mavi, kusura bakmayin ama cok safsiniz... cok! Lutfen mantik kullanalim biraz.

 

Soru: Siz "Hamas"in charterini okununuzmu? Belki bir arkadas "Charter" ne oldugunu soyler size Turkcede. Ben bilmiyorum ve sozluge bakarak yazmaktan yoruldum.

 

Hamasin Charterindaki prensiplerden biri budur.

 

"Israel will exist and will continue to exist until Islam will obliterate it, just as it obliterated others before it"

 

Bunun manasi :

 

"Islam Israil'i haritadan silecektir. Yok edecektir, diger milletleri yok ettigi gibi "

 

Iste bir hukumetin objektifi bu olursa, Israil ne yapmali. Eminimki, sizin bunu okudugunuz yok. Bu yuzden savas devam eder... Israil yok olana kadar.

 

Buda sizin objektifinizmi? Siz Hamas ile ayni fikirdemisiniz bu prensipde?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İsrail Hamas a çiçek göndermemekte haklı olsa gerek, bende size çiçek göndermekte haklıyımdır İnşallah

 

:clover:

 

İsrail .. onlar farklı olmak zorunda, bazı arkadaşlar yahudilik savaşı demişler, ne derlerse desinler, onlar farklı yaşamak zorunda.. ya kutsanacaklar ya lanetlenecekler.. onlar bilir Tevratı uygulamamanın ne ciddi bir sıkıntı olduğunu.. Bu yüzden benim gözümde, işleri bereketli, düzenleri iyi ise Rabbimin hoşnutluğunda olduklarını düşünürüm hep, üzerlerinde varsa felaket, Rabbimin emirlerine uymadıklarını düşünürüm.. Bütün hayatları Kitaplarına bağlı, yani yahudiliklerine,bütün hayatları..

 

Sayin ftoyd:

 

60 senedir suren bu savaslarda sonuc yok. Cunku, bu arap liderleri Israili yok etmek istiyorlar. Bunu kendi evraklarinda yazmişlar. Bu evraklar internet'te. Bu Israili yok etmek prensipini Iran Cumhurbaskani bir kac defa tekrarladi. Dolayisiyle bu nefret 60 senedir surer gider. Savasta masumlar olur, araplar bu olen bebeklerin resimlerini kullanip, Sayin Mavi gibi insanlari duygulandirip ve yahudilere nefrete devam ettirirler. Yani kendi cocuklarinin kanlarini bu yolda kullanirlar.

 

Bence barış bu şart altinda gelebilir:

 

Filistinli Araplarin kendi cocuklarina olan sevgisi Yahudilere karşi olan nefretlerini aşarsa, bariş belki gelir. Aksi taktirde gelmez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Malesef Musluman ulkelerinde, her zaman goruldugu gibi tek yönlü bir bakışla rapor olunuyor bu olaylar. Bakın sayin efendinin ilk postuna yukarda. "İsrail Gazze'ye 30 füze fırlattı."... olarak başladı ... ve " 195 kişi öldü" diyor.

 

Ben bu sayıların yanlış oldugunu degilde, bu olayların ne şekilde rapor edilmesine hayret kaliyorum.

 

Bende Amerikalılardan çok amerikalı. İsrail'lilerden çok İsrail'li olanlar İsrail'in her katliamından sonra aynı teraneyi zikretmeseler hayret içinde kalıcam. Ama artık alıştığım için şaşırmıyorum.

 

İsrail her katliam yaptığında ırkçı nefret duygularıyla bunu aklam için çırpınanların hali bir ses kaydı gibi. Çalması için bir katliam olması gerekiyor.

 

 

Hamas devamli Israele Roket atar. Son zamanlarda 6 ay süren bir ateşkesmeleri vardi. Bu "ateşkesme"ye Hamas bir hafta evvel son verdi. tekrar başladilar, roket atmaya.

 

Yalan. Merak uyandıran, yalanlarla bir katliamı savunmak için böylesine uğraşmanın altında nasıl bir nefret yattığı.

 

"Hamas ateşkes anlaşmasına son verdi" Ateşkes anlaşması boyunca İsrail anlaşmayı ihlal ederek Gazze'ye 4 kere operasyon düzenledi. Hamas ile İsrail arasında yapılan "6 aylık ateşkes anlaşması" nın bir hafta önce süresi doldu. Yani yukarıdaki yalanda olduğu gibi. Ateşkese Hamas tarafından son verilmiş falan değildir. 19 Aralık tarihinde Ateşkesin süresi dolmuştur.

 

Ama Filistin'de ölen yüzlerce sivilin, dört yaşındaki çocuğun kanı kurumadan onlara uygulanan bu katliamı aklamak için neyi nasıl çarpıtırız ve nasıl yalan söylerizin derdine düşmüş.

 

Ateşkesin sona ermesinin ardından İsrail Gazze'ye hava saldırısı düzenledi. Hamas'ta buna misilleme olarak. İsrail tarafına roket saldırıları yaptı. Ardından İsrail daha ateşkesin süresi dolmadan planlarını yaptığı Gazze'nin tamamen ele geçirilmesi planını uygulamaya soktu ve ilk adım olarak bu katliamı gerçekleştirdi. Katliamın ardından Hamas misilleme saldırıları yaptı.

 

Şimdi olaylar bu anlattığım sıralama ile gerçekleşmiş mi gerçekleşmemiş mi ?

 

Daha Ateşkesin süresi dolmadan İsrail hükümeti'nin Gazze'yi toptan ele geçirmenin maliyetini hesapladığı. Hamas'ı iktidardan indirmek için Gazze'nin tamamen işgal edilebileceği yönündeki haberler 19 Aralık'tan haftalarca önce dünya basınının gündemindeydi.

 

Önce yalanlarla katliamları, zulumleri aklamaya çalışıp sonra arabesk edebiyat yapmak niyedir ?

 

Soru: Peki Israel ne yapmalı bunun karsısında? Hamas'a çicek ve çukulatamı gondersinler? PKK gelip Turklere saldirirsa, Turkiye hukumetinden ne beklersiniz? Niye bu durumu objektifli goremiyorsunuz?

 

Niye bir kere "insanlık" penceresinden bakmayı denemiyorsunuz ?

 

PKK ile HAMAS'ın ne gibi bir benzerliği vardır ? PKK Türkiye'nin bir kısım toprağını Türkiye'den ayırmaya çalışan bir örgüttür. Hamas ise Birleşmiş Milletler Kararıyla İsrail'in İşgalci statüsünde olduğu , Filistin'e ait toprakları geri almak için savaşan bir örgüttür.

 

Olaylar arasında ne gibi bir benzerlik vardır ? Türkiye PKK eylem yapıyor diye. Şehirleri, hastaneleri, okulları, ambülansları, gazetecileri, çocukları, masumları savaş uçaklarıyla bombalamakta , katletmekte midir ?

 

Böyle beyinler için. İsrail'in savaş uçaklarıyla sivil halkı katletmesi, plajda oynayan çocuklardan, çocuklarıyla çarşıda dolaşan kadınlara kadar , Filistin'de hareket eden ne varsa "hedef" olarak saldırması. Terör veya vahşet değil. Ancak Filistin'lilerin İsrail tarafına attıkları roketler terördür.

 

Zira böyle insanlara göre, katliam ve terör kimin yaptığına göre katliam veya terör olur. Gazze'nin kuşatılıp içeriye insani yardım malzemelerinin dahi sokulmaması. Sivil hedeflerin, masum insanların füzelerle, tank mermileriyle katledilmesi. Gözaltına alınan gençlerin dünya basınının önünde eğlence amacıyla vurulması beyinlerindeki ortadoğu düşmanlığı ile harekete geçmiş söylemlerle aklanması gereken eylemler. Buna misilleme olarak Filistin'lilerin gerçekleştirdiği en küçük eylem bile "terör" olur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin ftoyd:

 

60 senedir suren bu savaslarda sonuc yok. Cunku, bu arap liderleri Israili yok etmek istiyorlar. Bunu kendi evraklarinda yazmişlar. Bu evraklar internet'te. Bu Israili yok etmek prensipini Iran Cumhurbaskani bir kac defa tekrarladi. Dolayisiyle bu nefret 60 senedir surer gider. Savasta masumlar olur, araplar bu olen bebeklerin resimlerini kullanip, Sayin Mavi gibi insanlari duygulandirip ve yahudilere nefrete devam ettirirler. Yani kendi cocuklarinin kanlarini bu yolda kullanirlar.

 

Bence barış bu şart altinda gelebilir:

 

Filistinli Araplarin kendi cocuklarina olan sevgisi Yahudilere karşi olan nefretlerini aşarsa, bariş belki gelir. Aksi taktirde gelmez.

 

Arap lider olarak İran Cumhurbaşkanı örneği arkadaşımızın konu hakkında bilgisini ortaya koymaktadır.

 

İsrail'in çocukları katletmesini, "Arapların Yahudilere olan düşmanlığı" na bağlayan bir insanın zihninin, çocukları dahi öldürecek kadar gözünü nefret ve düşmanlık bürümüş İsrailli ırkçıları görmezden gelebilmesi için büyük bir nefretle dolmuş olması gerekir.

 

Yani, "çocukların öldürülmesinde katilin suçu yoktur" şeklinde bir mantıktırki. O mantıkla tüm ülkelerdeki cezaevlerinde cinayet sanıkları derhal salıverilmelidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Mavi, kusura bakmayin ama cok safsiniz... cok! Lutfen mantik kullanalim biraz.

 

Soru: Siz "Hamas"in charterini okununuzmu? Belki bir arkadas "Charter" ne oldugunu soyler size Turkcede. Ben bilmiyorum ve sozluge bakarak yazmaktan yoruldum

 

Aksine sen herkesi "saf" falan sanıyorsun.

 

Evet demek ki neymiş. İsrail Filistin'de Hamas iktidara geldiğinden beri katliam yapıyormuş. İsrail'in Filistin üzerinde onyıllardır uyguladığı , İsraill'li demokratlardan, "daha fazla kadın ve çocuk öldürmek istemedikleri" gerekçesiyle vicdani redçi olan elit komandolar ve savaş uçağı pilotlarını bile isyan ettiren katliamları Hamas iktidara geldiğinden beri yapıyormuş.

Kendi ağzınla "ırkçılık" olarak tanımladığın Siyonizmin İsrail'de iktidarda olması falanda bir sebep değil dimi ?

 

"Israel will exist and will continue to exist until Islam will obliterate it, just as it obliterated others before it"

 

Bunun manasi :

 

"Islam Israil'i haritadan silecektir. Yok edecektir, diger milletleri yok ettigi gibi "

 

Şu altını çizdiğin cümle senin derin ingilizce bilginle mi tercüme edildi ? Yoksa Amerika'da yaşadığın halde sana ingilizce dersi mi vermem gerekiyor ?

 

Iste bir hukumetin objektifi bu olursa, Israil ne yapmali. Eminimki, sizin bunu okudugunuz yok. Bu yuzden savas devam eder... Israil yok olana kadar.

 

Buda sizin objektifinizmi? Siz Hamas ile ayni fikirdemisiniz bu prensipde?

 

Evet İsrail bugün yaptığı gibi. Sivil, kadın, çocuk demeden bütün Filistin'lileri katletmeli. Gıda maddelerini yasaklamakta yetmez. Filistin'e su sevkiyatınıda durdurmalı. Elektrik geçişine izin vermemekte yetmez, mümkünse oksijen sağlayan hava sirkülasyonunuda bir şekilde engellemeli. Tıbbi yardım malzemelerinin geçişini yasaklamak yetmez, bütün hastaneleride yıkmalı.

 

Belki o zaman böyle arkadaşları yeterli derecede mutlu edebilir İsrail...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

@Cyrano,

 

Sizin üslubunuz tartışmaktan ziyade, istediğiniz nutuklari vermeniz, okuduklarınızı görmemezlikten gelip, yalniz ne dilediğinizi yazmak için bir kelime veya cümle araştırmak için cımbız kullanmaktır. Eger Ingilizce biliyorsaniz, o zaman bunu anlarsınız, sizde "Intellectual honesty" yok.

 

Dolayisiyle, taratışmayada lüzum yok.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

@Cyrano,

 

Sizin üslubunuz tartışmaktan ziyade, istediğiniz nutuklari vermeniz, okuduklarınızı görmemezlikten gelip, yalniz ne dilediğinizi yazmak için bir kelime veya cümle araştırmak için cımbız kullanmaktır. Eger Ingilizce biliyorsaniz, o zaman bunu anlarsınız, sizde "Intellectual honesty" yok.

 

Dolayisiyle, taratışmayada lüzum yok.

 

aksine yazısını eleştirdiklerimin tüm yazısını paragraf paragraf alıntılarım ve tek tek cevap veririm. Net ve açık olarak. Yukarıdada görüleceği gibi.

 

Bir kişi yalan söylerse gösteririm ve doğrusunu yazarım.

 

Bir kişi, uydurma çeviriler yaparsa belirtirim.

 

hem madde madde, hemde yazının ana fikrine cevap veririm.

 

Seninde yazdıklarının hepsini alıntıladım ve hepsine tek tek cevap verdim.

 

Ki sana verdiğim cevapları bir "tartışma" olarak gördüğümü nereden çıkardın ? Düzeltme ve teşhir başka birşey, tartışma başka birşeydir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir kere şu gerçeği belirleyelim ki İsrail "orantısız güç" kullanmaktadır. Dünyanın en büyük bir kaç askeri güçlerinden bir tanesinin, bir devlet bile olmayan, ordusu bulunmayan, sadece polis gücüne sahip olan bir ülkeye bile değil, bir bölgeye bu kadar ağır bir saldırıda bulunması, dünyanın her yerindeki tanımlara göre "orantısız güç kullanma" olarak tanımlanır. Bu belirlemeyi bir cebe koyalım...

 

İsrail çok dar bir alana sahip, kendini koruma içgüdüsü çok yüksek bir ülkedir. Bulunduğu yerden kovulmak, yok edilmek, varlığına son verilmek istenen bir ülkedir. Bu istenmekle kalmamış, denenmiştir de. Arapların amacı, İsrail'in YOK OLMASIDIR. Peki bu yokoluş nasıl gerçekleşecek? İsrail devletinin fiili varlığı ortadan kaldırılacak. Toprakları, sınırları olmayacak. Peki halkı nereye gidecek? ya öldürülecek, ya sürgün edilecek, ya esir olacak. Yahudileri lanetlenmiş ırk olarak inanan bir dinin mensuplarının elinde esir olmak, Yahudiler için ölmekten beterdir. Bu tehdit ve amaç, açık bir şekilde ortaya konmuş ve konmaktadır.

 

Varlığına yönelen tehditler karşısında her varlık, elinden gelen en şiddetli tepkiyi gösterir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir kere şu gerçeği belirleyelim ki İsrail "orantısız güç" kullanmaktadır. Dünyanın en büyük bir kaç askeri güçlerinden bir tanesinin, bir devlet bile olmayan, ordusu bulunmayan, sadece polis gücüne sahip olan bir ülkeye bile değil, bir bölgeye bu kadar ağır bir saldırıda bulunması, dünyanın her yerindeki tanımlara göre "orantısız güç kullanma" olarak tanımlanır. Bu belirlemeyi bir cebe koyalım...

 

İsrail çok dar bir alana sahip, kendini koruma içgüdüsü çok yüksek bir ülkedir. Bulunduğu yerden kovulmak, yok edilmek, varlığına son verilmek istenen bir ülkedir. Bu istenmekle kalmamış, denenmiştir de. Arapların amacı, İsrail'in YOK OLMASIDIR. Peki bu yokoluş nasıl gerçekleşecek? İsrail devletinin fiili varlığı ortadan kaldırılacak. Toprakları, sınırları olmayacak. Peki halkı nereye gidecek? ya öldürülecek, ya sürgün edilecek, ya esir olacak. Yahudileri lanetlenmiş ırk olarak inanan bir dinin mensuplarının elinde esir olmak, Yahudiler için ölmekten beterdir. Bu tehdit ve amaç, açık bir şekilde ortaya konmuş ve konmaktadır.

 

Varlığına yönelen tehditler karşısında her varlık, elinden gelen en şiddetli tepkiyi gösterir...

 

Evet yine üstün stratejik analiz :)

 

Şimdi "İsrail'i yoketmek", "halkını sürgün etmek, esir etmek" amacında olan arap ülkelerinin İsrail'i tanımak ve iyi ilişkiler kurmak için defalarca öne sürdükleri ve İsrail tarafından her seferinde reddedilen arap planı'na bakalım ;

İsrail, İşgalci statüsünde olduğu Filistin topraklarından çekilmelidir.

 

Filistin Devleti'nin bağımsızlığını tanımalıdır.

 

Mülteci sorununa adil bir çözüm bulunmasına yardımcı olmalıdır.

 

İşte "İsrail'i yok etmek" amacında olan arap ülkelerinin İsrail'i tanımak , iyi ilişkiler kurmak ve ticaret yapmak için İsrail'den bekledikleri bunlar. Var mı bunların arasında İsrail'i yok edecek , haritadan silecek bir madde ?

 

İsrail'in reddedip istedikleri nelerdir ? ;

 

İşgal ettiği topraklarda kalmak.

 

Filistin'in özerk statüde kalması

 

Pardon kim kimi yok etmek istiyor ?

 

Arap dünyasında, "bize ne ya İsrail'den, Filistin'den dostlar alışverişte görsün diye ara sıra yardım yaparız, öbürünüde kınarız gerisi bizi bağlamaz" mantığında olan zengin arap devletleri haricinde güçlü iki tane arap devleti vardır. Birisi Mısır, öbürü Ürdün. İkiside İsrail'i tanımaktadır.

 

O arkadaşın mazlum, ürkmüş, tehlikede diye lanse ettiğin devletin ortadoğudaki savaşı bitirecek olan. Ve her biri haklı, mantıklı, evrensel hukuk kurallarına uygun, akılcı çözüm planına karşı öne sürdükleri ortada. İsrail'in elinde o nükleer silahlar varken kim yok edecekmiş ? Kimin derdi o ? ABD'nin en sıkı müttefiki Suudi Arabistan, BAE, Kuveyt mi? İsrail'i tanıyan, mısır ve ürdün mü ? İsrail'in onda biri ordusu olmayan Suriye mi yoksa ?

 

İsrail savunmacı değil saldırgan bir devlettir. Yok efendim Hamas'ın charterında şu yazıyor diyen arkadaş keşke bize. İsrail'in anayasasında ne yazdığı, İsrail'de yıllardır iktidarda olan Likud , Kadima gibi partilerin amaçlarının ve hedeflerinin ne olduğu. Barış'ın B sinden sözettiği için bile öldürülen Isac Rabin'i öldüren zihniyetin İsrail'de ne güçte olduğunu. Ariel Şaron gibi tescilli faşist, fanatik bir ırkçı yı bile. Filistin'lilerle barıştan söz ettiği için Likud partisinden afaroz eden İsrail sisteminide anlatsaydı. Ama tabi, terör sadece boynunda poşu olan ortadoğulu militanlar tarafından silah kullanılınca geçerli bir kavram olunca bazıları için. Bunlar önemsiz kalır.

İsrail kendini korumak için mi ? Güneydoğu Anadolu'da toprak satın almaktadır? Kendini korumak için mi Kuzey Irak'ta PKK militanlarını eğitmektedir ? Kendini korumak için mi? "Yahudi Kürtler" diye bir şey icat etmiştir.

 

İsrail, resmi ideolojisi, Nil ve Fırat nehirleri arasındaki (Türkiye'nin kritik ve sorunlu bir bölgeside dahil) toprakların Yahudiler'in egemenliğine geçmesi hedefine sahip bir devlettir.

 

 

Amerika'nın Irak ve Afganistan işgalleri ne kadar kendini korumak "özgürlüğünü savunmak" la alakalı ise. İsrail'in saldırıları işgalleride o kadar alakalıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bati yani Amerika ve Avrupa,nasil ki Israil'in Filistin'lileri yok etmesini zevkle seyrediyorlarsa,aynen PKK terör örgütünün Türkiye'nin sinirlarini degistirme cabalarinda da PKK nin arkasindadirlar.Avrupa'nin ve Amerika'nin cirkin yüzleri,Israil'i katliamlarda hakli görürken, PKK ya terör örgütü diyememelerinde ortaya cikmaktadir.Amerika PKK ya terör örgütü der fakat onunla Kandilde isbirligi yapar,Amerikan ve Israil subaylari Pkk lilari egitir,sonra da biz Türkiye'nin stratejik ortagiyiz der.

 

Iran herseyden önce bir Arap ülkesi degildir,Iran'i Araplastiran zihniyet ancak Amerika ve Israil yandasi zihniyet olabilir.BOP projesi denilen Büyük Orta dogu projesi BÜYÜK ISRAIL PROJESI'dir.Amerika Ortadogu'da Arap ülkelerini susturarak beri tarafta filistinlileri ezdirerek aslinda Ortadogu'yu bir Israil hegemonyasinin altina sokma gayreti icindedir.Iran'a bu nedenle saldirmayi planliyor,Irak'a bu nedenle saldirdi ve parcaladi.Amerika ve Israil yandaslarinin Arap veya müslüman veya Türk düsmanliginin asil nedeni budur,cünkü Israil'in bugün itibariyle en cekindigi ülke Türkiye'dir.Dünde Türkiye Israil'in gözünde bir tehlikeydi,bu nedenle Avrupa,ABD ve Israil isbirligi ile Türkiye hem ekonomik hem güvenlik yönünden zayif düsürülmeye ve tehlikenin önlenmesine calisilmaktadir.Amerika'nin Türkiye'de konuslanmasinin amaci Israil'in güvenligi icindir.

 

Bunlar bilinen gercekler olmasina ragmen burada Amerika'yi ve Israil'i elestirenleri saflikla tanimlamak bence saygisizligin ötesinde hakarettir de.Iki kelime Ingilizceyi bir araya getirip yazamayan aslinda kulaktan dolma bilgilerle yazmayi bir hüner sayan,Amerikada olmayi bir paye sanarak Amerikancilik yapmak bence asil safligin kimde oldugunu ve olgunlasmamis bir zihniyetle karsi karsiya olundugunu gösterir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

“Uluslar arası iliskilerde haklılık degil, menfaatler ön plandadır”

Demek ki, insan hakları ve demokrasi söylemleri isin görüntüsüdür. İsin esası hep farklıdır; En azindan yillarca belli görüsleri Türkiye’ye kabul ettirebilmek icin ugrasan Demokrasi krali ülkeler´in ortadoguda sergiledikleri taktigi bile bize laik görmeyeceklerini onu görmek bile bazen yeterlidir? onun icin onlarin attiklari adimlarin aynisini arada atmaya calismakda yarar vardir! FAKAT atin bakalim onuda attiracaklar mi onada gelecegiz.. Bakin Arafat bir denge unsuruyken bile İsrail’n yandaslari Demokrasi adina onu suclamiyorlarmiydi.. Arafat’ı catısmaların, ihtilafların, gerginliklerin sebebi olarak göstermiyorlarmiydi. Onu boy hedefi haline getirip öldürmeye calismadilar mi.. vede en sonunda muafakda oldular!

 

Aynı sekilde İsrail hükümetine de büyük görev düsecekken ortadoguda barisi icin. daha dikkatli davranmasi gerekirken, sivil insanlara, masum insanlara karsi saldıra da bulunmamakla yükümlüyken; Ne yapiyor? her daim insan halklarini cigneyen en büyük vahseti sergileyen bir numarali ülke durumuna düsüyor yillardir.. Yanibasimizda ortadoguda var oldugundan beri bu konumundan hic birsey yitirmedi..

 

Irak’ta kendi ülkenize yönelik teröristlerle mücadele etmemize razı olmayan demokrasi krali ülkeler, bu mücadelemizi engellerken. Onlarin yaninda terör´ün yaninda olmaktan da zevk duyduklarini saklamiyorlar, bunu gözün icine baka baka yaparlarsa bunun adi vahsi zevkten öte gidemez cikarlarini söylemeye zaten gerek yok. Vahsi Bati Medeniyeti zevki yugoslavya savasinda bile otobüslerle seferber düzenlenmiyormuydu turistik seferler savasi yerinde canli seyretmek icin!! Bati dünyasi ve Amerika kendi Askerlerini zamaninda askerlerini Lübnan’a göndermezken bizlerin asker göndermesini istemis vede basarmistir İsrail’e koruyucu bir kalkan olusturmamiz icin vede basarmislardir AKP sayesinde.. bugün o israil korumasiz filistin halkina saldirmaktadir.. patlayan catapatlar lada kendi büyük israil hedefine iki adim öne bir adim geri giderken.. Hamasin attigi yan bahceye roketleride isin maytapi olmaktadir..

 

Dün denge unsuru olan Arafat´i boy hedefi haline getirenlerin.. Bugün iki adim öne bir adim geri diyenlerin hedefinde Türkiye vardir..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Galiba yakında İsrail devleti diye bir şey kalmayacak, sorun da bitecek.

 

Yahudiler, İsrail`den kaçıyor

 

İsrail`de tersine göç artıyor. 2006 yılında İsraile 15 bin Yahudi göç ederken, 20 bin Yahudi de pılını pırtını toplayıp ülkeyi terketti. Bu oranlar İsrail`i endişenlendiriyor.

 

İsrail Merkezi İstatistik Kurumu tarafından yayınlanan rapora göre, son 25 yıldan bu yana İsrail`de ilk defa dışarıya göç edenler ülkeye göç edenlerin sayısını geçti. Bu durum İsrail`de karar mekanizmalarını çok ciddi şekilde endişelendiriyor.

 

Rapor, Yahudi Ajansı`yla İsrail Dışişleri Bakanlığı`nda büyük bir endişeye neden olurken söz konusu kurum bu tersine göçe bir çözüm yolu bulmaya ve eski Sovyetler Birliği`nden gelen binlerce Yahudi`nin İsrail`de yaşamak yerine ABD ve bazı Avrupa ülkelerine göç etmesinin ardındaki nedenleri anlamaya çalışıyor. Bu tersine göç İsrail`in yahudi nüfusunda çok ciddi bir azalmaya neden olmaktadır.

 

BÜYÜK KAÇIŞ

 

İstatistik Kurumunun rakamlarına göre, 2006 yılında İsrail`e 15 bin Yahudi göç ederken 20 bin kadar Yahudi de pılını pırtını toplayıp ülke dışına göç etmiş. İstatistik raporlarına göre İsrail tarihinde üçüncü defa böyle tersine göç oluyor. Birinci göç dalgası Ekim 1973 savaşından sonra gerçekleşmiş ikinci dalga ise 1983 ve 1984 yılında İsrail`i kasıp kavuran ekonomik krizden sonra meydana gelirken en son ve en kötü göç dalgası ise içinde bulunduğumuz dönemde meydana gelmiş.

 

Daha önce açıklanan raporlar da eski Sovyetler Birliği ülkelerinden gelip Kuzey İsrail`de yaşayan birçok yahudinin İsrail`in son Lübnan saldırısından sonra kendilerini güvende hissetmediklerinden ve savaş esnasında kendileriyle yeterince ilgilenilmediğinden ülkeden göç etmek için vize başvurularında bulunduğunu gösteriyor.

 

Raporlar ayrıca 2003 yılından bu yana İsrail`de yaşamak için gelen göçmen sayısında çok ciddi bir düşüş meydana gelirken bu ülkeden göç edip bir buçuk yıl içerisinde geri dönmeyenlerin sayısında gözle görülür bir artış olduğunu gösteriyor.

 

İstatistik kurumu ayrıca bu yıl içerisinde İsrail`e göç edecek yahudilerin sayısının 14 bini geçmeyeceği tahmininde bulunurken buna karşılık geçen yıl İsrail`den dışarıya göç edenlerin sayısının 19 bin iken bir önceki yılda bu sayının 21 bin olduğunu ve her yıl yaklaşık olarak 20 bin kişinin İsrail`den yurtdışına göç ettiğini vurguluyor.

 

Tersine göç konusunu yakından takip eden çevrelere göre İsrail`den yurtdışına göç edenlerin sayısı Merkezi İstatistik Kurumu`na bildirilenlerin sayısından çok daha fazla. Çünkü sözkonusu bu kurum İsrail`den 20 yıl önce göç edenleri kayıt altına almadığı gibi İsrail makamları genelde yurt dışına göç edenleri bu kuruma resmi olarak bildirmiyor bile. Ancak İsrail İstatistik Kurumu`na göre eski Sovyetler Birliği ülkelerinden İsrail`e göç edenlerin sayısı 750 bin kadar iken bu göçmenlerin birinci kuşağının aksine ikinci kuşağı İsrail idarecilerine yenelik en ufak bir yakınlık hissetmemektedirler. Aynı istatistikler her 2000 yahudiden üçünün İsrail`den göç ettiğini gösterirken Sovyetler Birliği ülkelerinden gelen yahudiler arasında bu oran her 2000 yahudiden 15 yahudi olduğunu ortaya koyuyor.

 

Daha pratik bir ifadeyle eski Sovyetler Birliği ülkelerinden ve Avrupa`dan İsrail`e göçedenlerden 72 bini tekrar İsrail dışına göç etmiştir.

 

BEYİN GÖÇÜ

 

Küdus Hebrew Üniversitesi İktisat Fakültesi`nden Eric Jewad ve Omar Moab tarafından yapılan bir araştırma ise İsrail`in son yıllarda çok ciddi bir `beyin göçü` sorunuyla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Sözkonusu araştırma verilerine göre 25 ila 40 yaş arası evli ve iyi eğitimli yahudilerin % 2.6`sı ve eğitim seviyesi düşük yahudilerin % 1.1`i göçmen statüsünde bulunmaktadır. Bu durum yeni göçmen çevrelerde çok daha bariz bir şekilde ortaya çıkıyor. Bu grupta eğitimli neslin % 4.65`i ile az eğitimlilerin % 2`si göç ediyor. Araştırmaya göre İsrail izlediği ekonomik ve sosyal politikaların bedelini ` en parlak beyinleri` kaybederek çok ağır ödüyor.

 

Rapora göre gelişmiş teknoloji ve araştırma konularıyla ilgili insan kaynakları çevrelerinde durumun çok daha vahim olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin akademik derecede eğitimli parlak beyinlerin % 6.55`i, doktorların % 4.8`i ve mühendislerin % 3`ü İsrail dışında yaşamayı tercih ediyor. Araştırmacılara göre kişinin eğitim durumu yükseldikçe göç etme olasılığı o oranda artmaktadır.

 

Gözlemcilere göre önümüzdeki yıllarda İsrail`e göç istatistiklerinde bırakın herhangi bir artış olmasını tersine göçte ciddi artışlar meydana gelecek. Zaten son yapılan araştırmalara göre Yahudi gençlerin % 40`ı İsrail`den yurtdışına göç etme eğiliminde olduğunu gösteriyor. Araştırmalar İsrail dışında bulunan ve başka ülkelerin pasaportunu taşıyan 400 000 İsrailli yahudinin ülkeye dönmek istemediğini de gösteriyor.

 

KENDİ SONUNU HAZIRLIYOR

 

Geçen haftalarda yitirdiğimiz Mısırlı ünlü düşünür Dr. Abdulvehhab el-Mesirri tüm bu verilere bakarak İsrail`in içeriden çökeceğini, göçün bu çöküşün en önemli faktörlerinden birisi olacağını söylerdi.

 

Gözlemcilere göre İsrail`e göç etmenin cazip koşulları ortadan kalktığından İsrail Hükümeti Yahudi Ajansı`yla birlikte Arjantin`den 200.000, Etiyopya`dan birkaç bin, Hindistan ve Güney Afrika`dan 80.000 kadar yahudinin İsrail`e getirilmesi için büyük bir kampanya başlatacakmış. Avrupa ve Kuzey Amerika`da yaşayan yahudilerin İsrail`e göç etmesi ise imkansız gibi bir şey.

 

İsrail bu paradoksa çözüm bulmak için kendisine göre birçok çözüm önerisi geliştirmeye çalışıyor. Özellikle İsrail içinde yaşayan 1948 Araplarıyla İsrailliler arasında meydana gelen demografik uçurumdan sonra İsrail daha sıkı tedbirler alma yoluna gidiyor. Bu çözüm önerilerinden biri de tersine göçün azaltılması, İsrail`e yapılacak göçlerin cazip hale getirilmesi ve yahudilerin daha fazla çocuk sahibi olmalarının teşvik edilmesi de var. Çözüm önerilerinden biri de yabancı işçi sayısının azaltılması.

 

Daha önce hazırlanan bir rapor bir devlet olarak İsrail Yahudileri içinde barındırma gücünü gittikçe yitirmekte olduğunun ve Yahudilerin % 92`sinin başta batılı ülkeler olmak üzere dünyanın en müreffeh 20 ülkesinde yaşadıklarını gösteriyor.

 

İsrail bölgede bir devlet olarak varlığını sürdürebilmesinin en önemli dayanaklarından biri de dışarıdan ülkeye gelen yahudi göçmenlerdir. İsrail Göçmenlik Bakanlığı`na göre 2007 yılında İsrail`e yapılan Yahudi göçü son yirmi yılın en düşük seviyesine inmiş vaziyette. Bakanlık verilerine göre 2007 yılında İsrail`e 19700 kişi göçederken bu sayı bir önceki sene olan 2006 yılından % 6 daha düşük.

 

YAHUDİLER NEDEN İSRAİL`E GELSİN Kİ

 

Gözlemcilere göre yahudilerin son yıllarda İsrail`e ve işgal altındaki Arap topraklarına yaptığı göçlerde meydana gelen bu düşüşün nedenini birkaç faktöre bağlıyorlar: Bu faktörlerin başında Yahudilerin yaşadıkları ülkelerde onları göçe zorlayacak faktörlerin gerilemeye başlamasının yanısıra İsrail`deki ekonomik ve güvenlik koşullarındaki cazibiyetin kaybolmaya başlaması gelmektedir. Önümüzdeki yıllarda İsrail`e yahudi göçünün dibe vuracağına dair çok ciddi belirtiler bulunmakta.

 

Knesset`e bağlı `Göçmenleri Karşılama ve Barındırma` komitesine sunulan verilere göre İsrail`den dışarıya yapılan tersine göçün başlıca nedenleri arasında ülkedeki işsizlik, hayat pahalılığı ve yüksek vergi oranları (Rusya`da gelir vergisi oranı % 13 iken bu oaran İsrail`de % 49`dur) gibi ekonomik faktörlere dayanmakta.

 

Dışarıya göçün diğer bir nedeni de üniversite öğrencilerinin ve akademisyenlerin eğitimlerini ve araştırmalarını daha iyi şartlarda yerine getirmek istemeleridir.

 

İsrail kaynakları Filistin`deki intifada ve direnişin Filistin`deki yahudi yerleşim çabalarına olumsuz yönde etkisi olduğundan tersine göç oranları yükselmekte İsraillilerin deyimiyle `vadedilmiş topraklara `aliyah` yani `gidiş` yerine Filistin`den `yuridah` yani Filistin`den `kaçışı` tercih ettiklerini gösteriyor.

 

İsrail medyasına göre terrsine göç konusu son aylarda İsrail`de evlerde en çok tartışılan konuların başında gelmektedir. Özellikle harp okullarından ve üniversitelerden yeni mezun olmuş daha iyi bir meslek ve yaşam koşulları peşinde koşan gençler arasında göç konusu hararetli bir şekilde tartışılmaktadır. Alman Der Spiegel dergisinde yer alan bir haber analize göre 2000 intifadasından bu yana Alman vatandaşlığı peşinde koşan İsraillilerin sayısında bir patlama var.

 

Sözkonusu kaynaklara göre, İsrailli gençlerin yurtdışına göç etme düşüncesi % 22 gibi büyük bir oranda can güvenliğiyle istikrarın olmamasıyla beraber ekonomik durumun kötüleşmesiyle işsizlik oranlarının gittikçe yükselmesinden kaynaklanmakta. Batı Şeria ve Gazze`deki birçok yerleşimci direnişin devam etmesinden dolayı sürekli artan yaralı ve ölü sayısından dolayı Avrupa, Kanada ve ABD`ye göç etmek istemekte. Zira ölen ve yaralananların % 30`u yerleşimcilerden oluşmakta.

 

TIMETURK

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir kere şu gerçeği belirleyelim ki İsrail "orantısız güç" kullanmaktadır. Dünyanın en büyük bir kaç askeri güçlerinden bir tanesinin, bir devlet bile olmayan, ordusu bulunmayan, sadece polis gücüne sahip olan bir ülkeye bile değil, bir bölgeye bu kadar ağır bir saldırıda bulunması, dünyanın her yerindeki tanımlara göre "orantısız güç kullanma" olarak tanımlanır. Bu belirlemeyi bir cebe koyalım...

 

İsrail çok dar bir alana sahip, kendini koruma içgüdüsü çok yüksek bir ülkedir. Bulunduğu yerden kovulmak, yok edilmek, varlığına son verilmek istenen bir ülkedir. Bu istenmekle kalmamış, denenmiştir de. Arapların amacı, İsrail'in YOK OLMASIDIR. Peki bu yokoluş nasıl gerçekleşecek? İsrail devletinin fiili varlığı ortadan kaldırılacak. Toprakları, sınırları olmayacak. Peki halkı nereye gidecek? ya öldürülecek, ya sürgün edilecek, ya esir olacak. Yahudileri lanetlenmiş ırk olarak inanan bir dinin mensuplarının elinde esir olmak, Yahudiler için ölmekten beterdir. Bu tehdit ve amaç, açık bir şekilde ortaya konmuş ve konmaktadır.

 

Varlığına yönelen tehditler karşısında her varlık, elinden gelen en şiddetli tepkiyi gösterir...

 

Birinci paragrafinizla hemfikirde olmadigima ragmen, yinede sizi tebrik ediyorum, bu duruma biraz daha objektifli baktiginizdan dolayi. Bilhassa, bazi arkadaslarin, kendilerini "Tarihci" olarak tanitip, fakat tarihe aykiri yazilarla, onlarin dusuncelrinin Islam dininin ogrettigi Yahudilere karsi olan nefret kalkip ve nefretle oturduklari muhakkak.

 

Belki, Tarihi biraz ozetlersem burada, bazi arkadaslar bundan faydalanabilirler.

 

#1 Yakin tarihlerde "Filistin" bolgesiyle, tarih bugunku "Israil ve Urdun" den bahsederdi. 1517 -1917 arasinda Turklerin bilmiş olmasi lazim olan bu bolgenin Osmanlilarin kontrolu altindaydi. Bu bolge (Filistin) , 1917 da "Lausanne Anlasmasiyle" Ingilizlerin kontrolu altina gecti.

#2 Ingilizler "Balfour Declaration" ilan edip, bu topraklarda, Yahudiler icin bir vatan kurmalarini sagladilar.

#3 1922 de, Ingilizler Filistin bolgesini %80 (TransUrdun) Araplara ve %20 (Yahudilere) verdiler . Yani bunku bildiginiz "Urdun" , Filistin bolgesinin Arap bolumudur. Filistinli Araplar ve Urdunlu Araplar aynidir. Fark yoktur. Filistinlilerin kendine gore bir dili yoktur, kulturu yoktur, tarihi yoktur. Cunku bu Araplar ve Urdunlu Araplar aynisidir.

#4 1948 da Israil devleti kurulunca, Araplar saldirdilar yahudilere. Bu yetmedi, tekrar saldirdilar. 1967 de Araplar saldirinca, bu savaşi kaybettiler. Israil daha fazla toprak aldi. Israil bolgesinde kalan Araplari dişari atmaktan ziyade , onlari egitimle kendi toplumuna kariştirmayi duşundu... Bu karar Israili, yillar sonra "Işgal etmiş" olarak gosterdi.

#5 Bu arada 1972, Kiral Huseyin (Urdun) 10.000 (on bin) bas kaldiran filistinli araplari katliam etti. 20inci yuzyilda, en buyuk araplara olan katliamlar, diger araplar tarafindan olmustur.

 

Bu sozleri ben eski bir Arap PLO Terroristin yazilarinda okudum, onu televisyonda dinledim. Walid Shoebat yazar ...

 

Niye, 4 Haziran, 1967 gunu ben Urdunlu bir Araptim ve ertesi gun ben Filistinli bir Arap oldum?"

 

Iste "Filistin Arap topraklari" ve "Israil onlarin topraklarini caldilar" gibi yalanlar bu şekilde başladi.

 

Ne yazikki, Islam dininin Yahudilere karsi ogrettigi nefretlerle , Musluman ulkelerinde bu yalanlara inanmak cok kolay oldu. Tabiiki, gencler bugun okuduklari haberlerde, kuvvetli birisin kuvvetsizleri vuruyormus gibi seyleri okuyunca, Yahudilere olan hislerini dahada besliyorlar. Tarihi bimiyorlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.