'Bakan geliyor, çıplak tabloları kaldırın'

[Φ muki]

Bakan gelince Mali Müşavirler Odası'nda Nü tabloların sergilendiği sergi toplatıldı.

 

Mali Müşavirler Odası’nda bir sergi açan ressam Şehnaz Aykaç’a, “Bakan Nazım Ekren geliyor. Nü resimlerinizi kaldırın” deyip 25 tabloyu sergiden çektirdiler.

 

Ressam Şehnaz Aykaç’ın İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası Sanat Galerisi’nde 54 tablosunu sergilediği “Yaşamdan Boyutlar” adlı yıl sonu sergisine nü (çıplak) resimlerden kaynaklanan kriz damgasını vurdu. Aykaç krizi şöyle anlattı:

 

“Ekim’de İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası’nın Başkanı Sezai Onaral ile görüşerek sözleşme imzaladık. Ben resimlerimin bazılarının nü olduğunu belirterek, bunun sorun teşktil edip etmediğini sordum. Sezai Bey bana, ’Neden sorun olsun. Hatta tabloların birini oda olarak satın alırız’ yanıtını verdi. Cuma günü açılış yapılacaktı. Ancak çarşamba akşamı beni odadan aradılar: ‘Yarın Devlet Bakanı Nazım Ekren gelecek. Sergideki nü resimleri kaldırabilir misiniz’ diye sordular. Ben de kabul ettim. Sabah gittiğimde ’Cuma günü açılışı var, nü resimler sorun olur mu?’ diye sordum. Başkanın nü resimlere izin vermediğini söylediler. 25 nü tablomu kaldırdılar. Dün açılışı bu şartlarda yaptık ama ilk fırsatta tablolarımı toplayıp Pazar’a kadar sergiyi bitireceğim.”

 

Oda Başkanı Sezai Onaral ise, “Resimlerini gördüğümde utandım. Daha önce de böyle bir sergi olmuştu ve üyelerimizden tepki almıştık. Perşembe günü gelen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekrem’in ziyaretiyle, sergi arasında herhangi bir ilişki yok” dedi.

 

Vatan

[Φ NICLENO]

''Birkaç yıl önce sanata bakış açısı sayın Melih Gökçek tarafından veciz bir şekilde ifade edilmiş olan zihniyetin'' varedip tepemize getirdiği insanlardan başka ne gibi bir değerlendirme bekliyordunuz?

[Φ nyx-fallen angel]

''Birkaç yıl önce sanata bakış açısı sayın Melih Gökçek tarafından veciz bir şekilde ifade edilmiş olan zihniyetin'' varedip tepemize getirdiği insanlardan başka ne gibi bir değerlendirme bekliyordunuz?

 

 

Evet aynisi bende dusundum ne bekliye bilirdik ki ?

[Φ Suheyla]

Bakan gelince Mali Müşavirler Odası'nda Nü tabloların sergilendiği sergi toplatıldı.

 

çok komik! Acaba bu bakan Müzelere gidince, ne yaparlar? çıplak Heykellere takım elbiseler veya hijabmı giydirirler?

[Φ politika]

Müzeye gittigini kim söylüyor ki,gitse gitse Topkapi sarayina veya Yerebatan sarayina gider,ordada birisnde zaten heykel yok digerinde ise sadece sütunlarla su var.

 

Adamlar esas durusta durmaya karsilar sizler hala heykelden bahsediyorsunuz.

 

 

saygilarla

[Φ Dogrucudavut]

''Birkaç yıl önce sanata bakış açısı sayın Melih Gökçek tarafından veciz bir şekilde ifade edilmiş olan zihniyetin'' varedip tepemize getirdiği insanlardan başka ne gibi bir değerlendirme bekliyordunuz?

 

Neyse ki, o zihniyetin eyleme geçmesine fırsat olmamış. Heykel vücut salgılarından zarar görmez ama tablolara garanti veremem.

[Φ Dogrucudavut]

Müzeye gittigini kim söylüyor ki,gitse gitse Topkapi sarayina veya Yerebatan sarayina gider,ordada birisnde zaten heykel yok digerinde ise sadece sütunlarla su var.

 

Adamlar esas durusta durmaya karsilar sizler hala heykelden bahsediyorsunuz.

 

 

saygilarla

 

Demek ki sanatı toplum için yapıyorlar Ellerinden gelse Müze mi kalır ülkede Sn.Politika!

[Misafir demirefe]

İzninizle farklı düşüneceğim:

 

Ben mizahta, resimde, heykelde, sinemada... İnsanların bastırılmış cinselliklerini kullanarak prim toplama ve ilgi çekme stratejilerine karşıyım. Bu her zaman yapılmıştır ve yapılmaktadır. Çünkü hangi topluma giderseniz gidin, bastırılmış bir cinsellik mutlaka vardır. İlgi çekmenin, prim yapmanın en ucuz yolu da bu bastırılmış cinselliğe değinmek, onunla ilgili atamalarda bulunmaktır.

 

Hiç bir ince esprisi olmayan, düpedüz kaba ve odun bir fıkraya insanların kahkahalarla güldüğünü görürseniz, bilin ki cinselliğe atama yapan bir fıkradır. Hiç bir malzemesi kalmayan komedyen, kolaylıkla cinsel esprilerle ilgi çekme yoluna başvurur.

 

Bu kozun dinsel fanatiklerin elinden alınması gerektiğini düşünüyorum. Müstehcenliğe karşı çıkmanın dindarların tekelinden kurtarılması gerekiyor. Tıpkı "cami çeşme yapmak dindarlık, meyhane ve genelev açmak laiklik" olarak algılanması gibi.

 

Ben sarhoş olup sokakta nara atılmasına karşıyım arkadaş. Polis alıp götürsün, ayılıncaya kadar içeri atsın. Kabahatler kanunundan da ceza yazsın. Yok öyle bir özgürlük. Genelevlerin yasaklanmasını önermeyişim, sadece bunun çözüm olmayışından. Yasaklayarak bu işi çözemiyorsunuz. Ama genelev mafyası oluşmuşsa polis canlarına okumalı, analarından emdikleri sütü burunlarından getirmeli bu işi mafyalaştıranların! Yok öyle bir özgürlük, kaçırıp senet imzalatıp zorlayıp çalıştırmak! Bu insan polise sığınıp zorla çalıştırıldığını belgeliyorsa polis bu işi yapanların canına okumalıdır! Ha bu işi bir sektör olarak görüp kendi isteğiyle çalışıyormuş. Zorla vaz geçiremeyiz. Gider mahalle içinde yapar. Özgürlükleri aşırı kısmak da iyi sonuç vermez, patlar...

[Φ Dogrucudavut]

Ben mizahta, resimde, heykelde, sinemada... İnsanların bastırılmış cinselliklerini kullanarak prim toplama ve ilgi çekme stratejilerine karşıyım.

 

Ben de karşıyım. Ama, Demirefe, eminim sen de bilirsin ki, Nü denilen resim türünün müstehcenlikle, cinselliği ucuz ve kaba bir şekilde kullanma ile alakası yoktur. Yani, Nü'ye bakınca hayvansal iç güdülerimiz harekete geçmez. Sanatın ne olduğunun sorgulanması ayrı bir konu olmakla birlikte, Nü yapan ressamlar, insan bedeninin doğasındaki estetiği yansıtmak istemilşlerdir ki bu resim tekniği açısından da zor bir konudur. Resim tarihi ünlü ressamların önemli Nü resimleri ile doludur. Ha tabii, hangi resmin iyi olduğuna karar verecek olan biz değiliz. Ancak, sanatın kuralları vardır. Öyle her önüne gelen sergi açamaz. Sanat danışmanlarının, eleştirmenlerinin ve yazarlarının işi de bunu belirlemektir bir anlamda. Tabii ki, müstehcenliğe karşı olmak gerekir. Ama Nü resimleri yasaklamak ve toplum önünden kaçırmak başka bir zihiniyettir, bunu ortaya koymak gerek.

[Misafir CYRANO]

İzninizle farklı düşüneceğim:

 

Ben mizahta, resimde, heykelde, sinemada... İnsanların bastırılmış cinselliklerini kullanarak prim toplama ve ilgi çekme stratejilerine karşıyım. Bu her zaman yapılmıştır ve yapılmaktadır. Çünkü hangi topluma giderseniz gidin, bastırılmış bir cinsellik mutlaka vardır. İlgi çekmenin, prim yapmanın en ucuz yolu da bu bastırılmış cinselliğe değinmek, onunla ilgili atamalarda bulunmaktır.

 

Nü sanatının insanların bastırılmış cinselliklerini kullanarak prim toplama ile ne alakası vardır ? Nü sanatı binlerce yıllık bir sanattır. Heykelleri, resimleri ile. Nü eserlere bakınca aklına gelen cinsellik ise bu senin problemindir. Herhalde bugün tek tıkla internette binlerce çıplak kadın resmine ulaşabilen insanlar çıplak kadın çizimi görmek için sergiye gitmezler.

 

Hiç bir ince esprisi olmayan, düpedüz kaba ve odun bir fıkraya insanların kahkahalarla güldüğünü görürseniz, bilin ki cinselliğe atama yapan bir fıkradır. Hiç bir malzemesi kalmayan komedyen, kolaylıkla cinsel esprilerle ilgi çekme yoluna başvurur.

 

Cem Yılmaz bu düşünceye güzel bir cevap vermişti. "belden aşağı belden yukarı espri yoktur. İyi espri vardır, kötü espri vardır"

 

Sana o zaman "Fıkralarla Türkiye" yi tavsiye edebilirim. belden aşağı espri bulmayacağına emin olabilirsin. ne kadar güelrsin onu bilmem

[Misafir demirefe]

ne kadar güelrsin onu bilmem

İnsanların kişisel fikirleri ile kişilikleri hedef alınmaz. Eğer ben nü yasaklansın dersem, o zaman karışırsın. Ben sadece kişisel görüşümü belirtiyorum. Seni hiç ilgilendirmez neye gülüp neye gülmeyeceğim. İstediğime güler, istediğime gülmem. Karışmak da sana düşmez. Ben kişisel fikrimi açıklarım, sen kişisel fikrini açıklarsın. Benim mizah anlayışımı değerlendirmek de sana düşmez. Sen de kendi mizah anlayışını ortaya koyarsın, biter. Kişilik sorunu olmayanlar böyle davranır...

[Misafir demirefe]

Ben de karşıyım. Ama, Demirefe, eminim sen de bilirsin ki, Nü denilen resim türünün müstehcenlikle, cinselliği ucuz ve kaba bir şekilde kullanma ile alakası yoktur.

Bazen bir konu bize aklımızdaki kişisel fikirleri ifade etme fırsatı verir. Fakat eleştiriyi direk o bahane olan konuya yöneltiyormuşuz algısı yaratacağını hesap edemeyiz. Burada böyle bir izlenim oluşması benim kabahatim. Önce konu ile ilgili değerlendirme yapıp, sonra "Fakat diğer yandan..." diye ayrı bir paragraf açmam gerekirdi. Hatalıyım, kastımı tam ifade edememişim. Hiç bir zaman sanat eserlerinin nü diye yasaklanmasını önermem.

 

Fakat çoğu sanat değeri var denen eserde ben bir sanat değeri de göremediğim oluyor. Bu benim kişisel fikrimdir, kimseyi bağlamaz. Ben göremiyor olabilirim, sanat anlayışım yetersiz olabilir. Bunlar benim kişisel bağlamlarımdır.

 

Konuda bahsedilen heykelleri görmediğim için değerlendirme yapamıyorum. Ama tabii ki "bakan geliyor, nü'leri kaldırın" anlayışını haklı buluyor olmadığımı belirtmeliyim, böyle anlaşıldı, bakan geliyor diye nü'leri kaldıranlar doğru yapmışlar gibi anlaşıldıysa düzeltiyorum.

 

Benim asıl anlatmak istediğim, doğu toplumlarında cinsellik deyince akan suların durması. Buna bir anlam veremiyorum. Tipik Türk filmlerine bakın. İlk görüşte aşk, hızlı gelişen ve hızlı çözülen ilişkiler, bir sevme, bir nefret... Bu arabesk kültürden resmen nefret ediyorum. Bu temalar son derece iyi bir kurgu olan "Son Osmanlı" filmini bile sıradanlaştırdı.

 

Halbuki bir çok batılı filmde kadın ve erkek ilk karşılaştıklarında birbirlerinin kadın ve erkek olduklarını sanki farketmemişler gibi davranırlar. Bu son derece dikkat çeken bir özelliktir. (*) Cinsellik hayatta en önemli tema imiş gibi yaklaşımlar bana ucuz, bayağı ve itici geliyor. Ama cinsellik tabii ki önemli, gözardı edilemez. Fakat tüm hayatı kaplayan, başka hiç bir şeyi göstermeyen bir unsur olarak ele alınmasından nefret ediyorum...

 

(*) En iyi örnekler: "Su Dünyası", "Ben Efsane" filmleri... Daha onlarca sayabilirim...

[Misafir CYRANO]

İnsanların kişisel fikirleri ile kişilikleri hedef alınmaz. Eğer ben nü yasaklansın dersem, o zaman karışırsın. Ben sadece kişisel görüşümü belirtiyorum. Seni hiç ilgilendirmez neye gülüp neye gülmeyeceğim. İstediğime güler, istediğime gülmem. Karışmak da sana düşmez. Ben kişisel fikrimi açıklarım, sen kişisel fikrini açıklarsın. Benim mizah anlayışımı değerlendirmek de sana düşmez. Sen de kendi mizah anlayışını ortaya koyarsın, biter. Kişilik sorunu olmayanlar böyle davranır...

 

Yukarıdaki iletimde ne kişilik hedef alınmıştır, nede bir kimsenin mizah anlayışı. Kaldı ki ;

 

Hiç bir ince esprisi olmayan, düpedüz kaba ve odun bir fıkraya insanların kahkahalarla güldüğünü görürseniz, bilin ki cinselliğe atama yapan bir fıkradır.

 

diyerek insanların mizah anlayışını rahatça değerlendirebilen bir kişiye hiçbir belden aşağı espri bulunmayan bir "mizah" programı önermişiz bunda kızacak bozulacak ne var ? Sen istediğine gül istediğine gülme buna bir şey diyen mi var ? Ama bak sen nasıl yorum yapabiliyorsun insanların güldüklerine. Benim yaptığımda kişisel fikrimi açıklamaktır.

 

Sen kalkıp binlerce yıllık nü sanatını " mizahta, resimde, heykelde, sinemada... İnsanların bastırılmış cinselliklerini kullanarak prim toplama ve ilgi çekme stratejileri" diye adlandırırsan ben elbette bunu eleştiririm. Buda kişiliği hedef almak değildir.

[Misafir demirefe]

Şimdi elektrik motorlarında kömür aşınmasından mütevellit akım geçişinde zorluktan dolayı şerare (kıvılcım) oluşumu nedeniyle ısınmalar (kızmalar) ve buna bağlı arızalar (bozulma) olabilmektedir.

 

Ne denmek istendiğini anlamayan ve tek amacı bir açık yakalamak olan, insanlara kızmak, bozulmak? Ne haddimize? Ve ayrıca ne gerek?

[Misafir CYRANO]

Ne denmek istendiğini anlamayan ve tek amacı bir açık yakalamak olan, insanlara kızmak, bozulmak? Ne haddimize? Ve ayrıca ne gerek?

 

Yani "İçine tükürürüm ben böyle sanatın" zihniyetindeki Melih Gökçek ile mevzu bahis vaka arasında tek farkın dinci olup olmamak olması, bize tezin sağlamlığını gösterir.

[Φ Efendi Türkler]

Bazen bir konu bize aklımızdaki kişisel fikirleri ifade etme fırsatı verir. Fakat eleştiriyi direk o bahane olan konuya yöneltiyormuşuz algısı yaratacağını hesap edemeyiz. Burada böyle bir izlenim oluşması benim kabahatim. Önce konu ile ilgili değerlendirme yapıp, sonra "Fakat diğer yandan..." diye ayrı bir paragraf açmam gerekirdi. Hatalıyım, kastımı tam ifade edememişim. Hiç bir zaman sanat eserlerinin nü diye yasaklanmasını önermem.

 

Fakat çoğu sanat değeri var denen eserde ben bir sanat değeri de göremediğim oluyor. Bu benim kişisel fikrimdir, kimseyi bağlamaz. Ben göremiyor olabilirim, sanat anlayışım yetersiz olabilir. Bunlar benim kişisel bağlamlarımdır.

 

Konuda bahsedilen heykelleri görmediğim için değerlendirme yapamıyorum. Ama tabii ki "bakan geliyor, nü'leri kaldırın" anlayışını haklı buluyor olmadığımı belirtmeliyim, böyle anlaşıldı, bakan geliyor diye nü'leri kaldıranlar doğru yapmışlar gibi anlaşıldıysa düzeltiyorum.

 

Benim asıl anlatmak istediğim, doğu toplumlarında cinsellik deyince akan suların durması. Buna bir anlam veremiyorum. Tipik Türk filmlerine bakın. İlk görüşte aşk, hızlı gelişen ve hızlı çözülen ilişkiler, bir sevme, bir nefret... Bu arabesk kültürden resmen nefret ediyorum. Bu temalar son derece iyi bir kurgu olan "Son Osmanlı" filmini bile sıradanlaştırdı.

 

Halbuki bir çok batılı filmde kadın ve erkek ilk karşılaştıklarında birbirlerinin kadın ve erkek olduklarını sanki farketmemişler gibi davranırlar. Bu son derece dikkat çeken bir özelliktir. (*) Cinsellik hayatta en önemli tema imiş gibi yaklaşımlar bana ucuz, bayağı ve itici geliyor. Ama cinsellik tabii ki önemli, gözardı edilemez. Fakat tüm hayatı kaplayan, başka hiç bir şeyi göstermeyen bir unsur olarak ele alınmasından nefret ediyorum...

 

(*) En iyi örnekler: "Su Dünyası", "Ben Efsane" filmleri... Daha onlarca sayabilirim...

 

Benim asıl anlatmak istediğim, doğu toplumlarında cinsellik deyince akan suların durması. Buna bir anlam veremiyorum. Tipik Türk filmlerine bakın. İlk görüşte aşk, hızlı gelişen ve hızlı çözülen ilişkiler, bir sevme, bir nefret... Bu arabesk kültürden resmen nefret ediyorum. Bu temalar son derece iyi bir kurgu olan "Son Osmanlı" filmini bile sıradanlaştırdı.

Sayin demirefe' ellerine saglik

 

Halbuki bir çok batılı filmde kadın ve erkek ilk karşılaştıklarında birbirlerinin kadın ve erkek olduklarını sanki farketmemişler gibi davranırlar. Bu son derece dikkat çeken bir özelliktir. (*) Cinsellik hayatta en önemli tema imiş gibi yaklaşımlar bana ucuz, bayağı ve itici geliyor. Ama cinsellik tabii ki önemli, gözardı edilemez. Fakat tüm hayatı kaplayan, başka hiç bir şeyi göstermeyen bir unsur olarak ele alınmasından nefret ediyorum...

keske vaktim olsada bunlari yorumlayabilsem.. kisa hisseden Avrupaya gelen bazi vatandaslarimiz bu rolü cok iyi oynuyor. karsi cinsten gelen güler yüzlü her yaklasimi ask zannediyor

[Φ godzilla]

keske vaktim olsada bunlari yorumlayabilsem.. kisa hisseden Avrupaya gelen bazi vatandaslarimiz bu rolü cok iyi oynuyor. karsi cinsten gelen güler yüzlü her yaklasimi ask zannediyor

yaa konuyu okumadım ama Efendii güldürdün beni yaaa

 

"aşk" değilde direkt "sevişelim" olarak algılıyorlar bence (sen diyemedin ama ben söyleyeyim )

[Misafir Domuzbağı]

Aslında bakanın o sergi hakkında bilgilendirilmesi ve bakan istemiyorsa eserleri gezmemesi daha uygundu. Bence bu durum hükümetin gerçek bir sorunu. Kendileri ortama uyum sağlayamayınca, ortamı kendilerine uydurmaya çalışıyor. Onlara şirin gözükmek isteyen ve beklentisi olanlar da, bu durumu bildiklerinden şirin gözükmek için her şeyi yapıyorlar, ******.

[Φ qwerasdf]

ben şunu düşünüyorum.çıplaklığı teşhirciliği sanat olarak görenler.ve onu savunanlar böyle bir sergiye .yanında küçük bir çocuğuyla gittiğinde ve sergiyi gezerken o çıplak resimlerin kerni ailesinden .annesi kardeşi veya eşine ait olupta erkeklerin ağzından slayalar akarak oh sanata bak diyerek izlemeleirni gördüğü zaman ne düşünür acaba .başka birşey söylemek istemiyorum

[Misafir demirefe]

kisa hisseden Avrupaya gelen bazi vatandaslarimiz bu rolü cok iyi oynuyor. karsi cinsten gelen güler yüzlü her yaklasimi ask zannediyor

Ben tamamen bunu söylemek istedim. Öyle vatandaşlar var ki, sadece bir gülümseme ile kızı kendi malı gibi görmeye başlıyor. Ona çıkışmaya, zorlamaya, tahakküm etmeye hakkı doğduğunu varsaymaya başlıyor. Bütün bunları bir tek gülümseme üzerine vehmediyor. Bu kültür tam bir felaket, vahim bir paranoya.

 

Bazen söylerim, bu insanlara Japon malı kadın robotlar vereceksin, robotun gülme programı olmayacak, garantisi de olmayacak, çünkü mutlaka garanti kapsamına girmeyen şiddet olaylarına maruz kalıp haftasına çıkmadan bozulacaktır. Parasını ödeyip yenisini bir kaç kez alınca aklı başına gelir...

 

Nü sanatının ise mükemmel örnekleri tabii ki var. Venüs heykeli en klasik örneği ki, bir de kolları tamam olaymış... Ya da ok atmak için yay geren Eros heykeli mükemmel bir örnek bence. Heykel sanatına kem bakmak aklımdan bile geçmez...

[Misafir Domuzbağı]

Cinsellik olmasa hiçbirimiz bugün olmazdık. RTÜK nasıl yayınlara yaş sınırlaması getiriyorsa, bu sergiler içinde geçerli olmalıdır. Yani çocuğunuzu alıp nasıl şiddet içeren bir filme gidemiyorsanız, böyle bir sergiye de götüremezsiniz. Çıplaklık, karşı cins hakkında daha sağlıklı bilgi edinme yollarından biridir. Karşı cins hakkında yeterli bilgiye sahip olmayanlar, bir şekilde bunu genelevler, po*nografik yayınlar vasıtasıyla tamamen yanlış bilgiler ediniyor, karşı cinse ait her şeyi cinsel obje olarak görüyor. Bunu toplumsal bir hastalık olarak görüyorum. Fakat toplumu hastalara göre değil, sağlıklı insanlara göre yönlendirmek zorundayız. Yolda taciz edilebilir diye, kadınları sokağa çıkartmayan zihniyet te bu hastalıklı zihniyettir. Eğer bir sergide ağzından sular akarak bakan birisi varsa, ona acımak tedavi olmasını söylemek ve işi suç işlemeye vardırısa cezalandırılmasını sağlamak en doğrusudur.

[Φ politika]

Cinsellik olmasa hiçbirimiz bugün olmazdık. RTÜK nasıl yayınlara yaş sınırlaması getiriyorsa, bu sergiler içinde geçerli olmalıdır. Yani çocuğunuzu alıp nasıl şiddet içeren bir filme gidemiyorsanız, böyle bir sergiye de götüremezsiniz. Çıplaklık, karşı cins hakkında daha sağlıklı bilgi edinme yollarından biridir. Karşı cins hakkında yeterli bilgiye sahip olmayanlar, bir şekilde bunu genelevler, po*nografik yayınlar vasıtasıyla tamamen yanlış bilgiler ediniyor, karşı cinse ait her şeyi cinsel obje olarak görüyor. Bunu toplumsal bir hastalık olarak görüyorum. Fakat toplumu hastalara göre değil, sağlıklı insanlara göre yönlendirmek zorundayız. Yolda taciz edilebilir diye, kadınları sokağa çıkartmayan zihniyet te bu hastalıklı zihniyettir. Eğer bir sergide ağzından sular akarak bakan birisi varsa, ona acımak tedavi olmasını söylemek ve işi suç işlemeye vardırısa cezalandırılmasını sağlamak en doğrusudur.

 

Sanatta ciplaklik zaten ***** olarak görülemez,eger bu ciplakligi ***** olarak gören varsa gercekten cok vahim bir durumla karsi karsiya demektir.

 

Muhakkak ki cocuklarin nerelere gidebilecegi gidemiyecegi hangi yaslarda neleri yapabilecegi yapamiyacagi konusunda önce aileden baslayan bir temel,sonra okulla baslayan egitim ve özellikle TV kanallarindaki aydinlatici bilgiler isiginda calismalar gereklidir.Görebildigim kadari ile televizyonlarimiz TRT de dahil olmak üzere henüz bu kültüre sahip degildir.Cocuk programlari Micky Maus filimleri cocuklarin eglence yönünden dogru bulabiliriz ama sadece cocuk filimleri ile eglenceye yönelmek yeterli degildir.Ögretici programlarin uzmanlar esliginde cocuk ve ailelelere sunulmasi gerekir.Bu biraz da ilgili devlet kurumlarinin görevi olmalidir.

 

Sanat ve ahlak disi kavramlari birbirine karistirmak bizim toplumumuzda bu anlamda yeterli egitimin olmamasindan kaynaklanir,bizde hala bir heykeltrasin yapmis oldugu bir heykel put olarak görülmektedir dinci cevrelerde ve insanlarimizda bu tür yanlis yönlendirmelere kanmaktadirlar.

 

En büyük tedavi yöntemi ise aydinlanmaktir,bizim toplumumuzun acilen aydinlanmaya ihtiyaci vardir.Aydinlanmak bilgi sahibi olmaktir,kendini yetistirmektir.Eger toplumda heykell e ciplaklik arasinda ki farki ayiramayanlar var ise bu onlarin sucu degildir.

 

 

saygilarla