Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

''Ya sev ya terk et'' ile taçlanan Korkunun Cumhuriyeti...


mavi olmayan gökyüzü

Önerilen İletiler

os-2007-10-01.jpg

 

Türkiye Cumhuriyet'i Başbakan Sayın Erdoğan,sonunda demokrasi naralarından vazgeçti;''ya sev ya terk et'' sloganıyla sevmeyenlere kapıyı gösterdi.

 

Hemen ertesin de,bu sloganı MHP ile açıklama yoluna gitti,yanlış anlaşılmanın verdiği burukluğu içten içe yaşadı.

 

Sakın şaşırmayın,bu bizim kaderimiz.

 

Ya seveceksiniz yada terkedeceksiniz kendi topraklarınızı.

 

Eleştirme ve sorgulama şansınız yok;hepiniz pili çekilecek bir bombayı taşıyan birer canlı bombanın korkusunda yok olmaya mecbursunuz.

 

Korku demişken...

 

Cumhurbaşkanı Sayın Gül,Hakkari'de sivil toplum örgütleri ile olan buluşmasında ''gözleriyle anlaşma yoluna gitti'' ve sizi anlıyorum dedi.

 

Sizin söyleyemedikleriniz,benim söyleyemediklerim diye de ekledi.

 

Kürt Sorunu,yine korkunun başladığı yerde uçuruma takılı kaldı.

 

Ve...

 

yanlış anlaşılan Cumhurbaşkanımız;ben söyleyeceğimi söylerim dese de...şmşekleri üstüne çekti.

 

Çok ilginç bir toplumuz,siyasi geleneğimiz bizim ürünümüz.

 

Susmuş,susturulmuşuz.

 

Açlığı,silahı kader olarak görmüşüz.

 

Korkmuş,korkturulmuşuz...Korkunun üzerine bir Cumhuriyet inşa etmişiz.

 

Barack Obama ile ABD'de yaşanan zafer çığlıkları bize bir Obama gerek dedirtti.Sadece Obama...

 

Kimse Martin'lere,cesaretin kıvılcımlarına gerek duymadı.

 

Şimdi yine dündeyiz;ya sevip ya terkedeceğimiz bir demokrasidir yaşadıklarımız,korkmaya devam...

Sen misin söyleyemeyenler

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BİZDEN BÜYÜĞÜ YOK

 

Biz lafa söze gelince imkansızlar içinde en büyük oluruz…

 

Bizden büyüğü yoktur..

 

Tarihte yıllarca biz yönetiriz Dünyayı.. Atalarımız dedelerimiz her konuşmada övülür saygıyla sevgiyle anılır..

 

Atalarımızın bize öğütlediği hiçbir şeyi yapmaz orda burda karı peşinde koşar içip sızar kalırız ama söz masada vatan kurtarmaya gelince cengaver kesiliriz..

 

Birlik olan atalarımızın yerine biz sürekli bölünmeyi seçeriz..

 

En ufak fikir ayrılığında kavga ederiz yeri gelir ölürüz öldürürüz..

 

Biz delikanlıyız..

 

Silahsız adamın doğum gününde boğazını keser denize atarız..

 

Biz öyle büyük bir milletiz ki İstanbul da ki 15000 tinerci çocuğa acı*********** bakarız suç onlarda değil der yaptıkları gasplara işledikleri cinayetlere göz yumarız..

 

Biz öyle delikanlıyız ki sokaktaki adamı yan baktı diye bıçaklarız…

 

Biz misafirperver bir milletizdir… Ülkemize yıl başında eğlenmeye gelen turistlere taksimin göbeğinde erkek arkadaşlarının yanında tecavüz ederiz..

 

Hem de üstüne o kadar iyimser bir milletizdir ki bunlar azınlık bunlar kaale alınmaz diyip te unutur gideriz..

 

Eskiden bize kendine laf söyletme diyen babalarımızı şimdi bize aman sokakta dolaşırken sağına soluna dikkat et aman laf atılırsa duyma gibi doktrinlerle dışarı çıkartıyor..

 

Biz nasıl bir milletiz ya nelere kadiriz.. Mucizeler yaratıyoruz..

 

Büyük işlere imza atar tarihteki başarılarla övünür Amerika yı nasıl haraca bağladığımızı (1700 küsur yıllarında) anlatır ama 300 milyar dolar borcumuzu unuturuz..

.........

.........(alıntı)

 

 

beğenmeyen gitsin!!!!!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Türkiye Cumhuriyet'i Başbakan Sayın Erdoğan,sonunda demokrasi naralarından vazgeçti;''ya sev ya terk et'' sloganıyla sevmeyenlere kapıyı gösterdi.

.

.

.

Şimdi yine dündeyiz;ya sevip ya terkedeceğimiz bir demokrasidir yaşadıklarımız,korkmaya devam...

Sen misin söyleyemeyenler

 

Sanki Türkiye babalarinin tapulu malida öyle konusuyorlar. Evet bizler gidip terkedelimki onlar daha da kolay sömürsünler ülkeyi, kimse engel olmasin beylere. O "ya sev ya ter et" diyen zihniyeti gördük iktidarda. Ilk önce hemen bakanlikta sorusturma acildi o vatani cok seven bey icin. Sonra bakiyorsun tesadüfmüdür ama hemen hemen tüm mafya ve ceteler agizlarindan "ya sev ya terk et" demeyi hic birakmiyorlar. Evet sevenler ve nasil sevdikleri belli. Biz sizin gibi sevmiyoruz Türkiye'yi beyler. Biz ülkemizi oldugu gibi seviyoruz, 72 millet kardes olarak esit sartlarda yasasin diye seviyoruz, sizin gibi sadece kaymagini yemek icin degil.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sanki Türkiye babalarinin tapulu malida öyle konusuyorlar. Evet bizler gidip terkedelimki onlar daha da kolay sömürsünler ülkeyi, kimse engel olmasin beylere. O "ya sev ya ter et" diyen zihniyeti gördük iktidarda. Ilk önce hemen bakanlikta sorusturma acildi o vatani cok seven bey icin. Sonra bakiyorsun tesadüfmüdür ama hemen hemen tüm mafya ve ceteler agizlarindan "ya sev ya terk et" demeyi hic birakmiyorlar. Evet sevenler ve nasil sevdikleri belli. Biz sizin gibi sevmiyoruz Türkiye'yi beyler. Biz ülkemizi oldugu gibi seviyoruz, 72 millet kardes olarak esit sartlarda yasasin diye seviyoruz, sizin gibi sadece kaymagini yemek icin degil.

 

Zaten ateş düşerse bu coğrafyalara ilk çekip gidenler eminim ki bize başka adresi gösterenler olacaktır.

 

İşin ilginç kısmı,bunu yapanlar bir zamanlar Arabistan ile şad oluyordu...beğenmeyen Arabistan'a...ne çabuk unutuldu!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsan olmanın kimliğini ve derinliğine ulaşmanın erdem olduğuna inanmayanların ülkelerinde buyazgı devam edecektir.

 

İnsan olma değil mi ama ;) işte bizde ki en büyük sorun insan olamamak,en büyük hata kendi dünyamıza boğulmak. :excl:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Ya Sev, Ya Terket" sloganını doğru bulmuyorum. Çünkü, insan ülkesindeki her şeyi sevmeyebilir. Bu nedenle de terk etmesi gerekmez. Yani, üçüncü bir seçenek daha vardır. O da beğenmediği şeyleri değiştirmeye çalışmaktır, tabii ki yasal zeminde olmak koşuluyla...

 

Başbakanın söylediği ise, "Ya Sev, Ya Terket" ile aynı değildir. Başbakan, "Biz ne dedik? Tek millet dedik, tek bayrak dedik, tek vatan dedik, tek devlet dedik. Buna karşı çıktılar. Buna karşı çıkanın Türkiye’de yeri yok. Buyursun istediği yere gitsin” sözüyle "tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet"'i değiştirmeye çalışamazsınız, bunu yapmaya çalıştığınız zaman otomatikman bu ülkenin zararına çalışırsınız ve bunu beğenmiyorsanız, gitmelisiniz demek istemiştir. Çünkü, bunlar, Anayasa ile sabit, "değiştirilemez".

 

Tabii, Başbakan'a, değiştirilemezler arasında, Laiklik ilkesinin de olduğunu hatırlatmakta fayda var. Bunu kabul etmiyorsa, kendi sözüne uygun davranması gerekir. ;)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Nezamandir basbakanin soylediklerinin altina imzamizi atar olduk ilginc gercekten daha dun basbakan universitelerde turbani serbest birakmak icin yasa degisikligine giderken neden ozaman ayaklandiniz hepiniz ozaman peki simdi universitede turbanin serbest olmasini isteyenlerde ayni sey sizler icin soylemis olsa ne diyeceksiniz buna ya turbani kabul edin yada terkedin bu ulkeyi demezlermi Oyle mazallah basbakanin her soyledigine imzanizi atarsaniz isiniz yas arkadaslar yarin birgun seriatida getirir bu ulkeye sapa oturursunuz onada imza atmak zorunda kalirsiniz :)) Tamam diyelimki ya sev ya terket dediniz ve onlarda terketmeden yana tercihlerini yaptilar ve size demiyeceklermi verin hakkimizi siz ne diyeceksiniz bu duruma olmaz verecek tek karis topragimiz yok diye ..

Unuttugunuz birsey var zamaninda hitlerde temiz bir alman irkini kurmak icin tum avrupayi temizlikten gecirmeye baslamis bunun sonucunda 2dunya savasi baslamisti neticesi ne oldu 40 yil boyunca Almanya dogu bati diye ayri yasadi bununlada kalmadi o terket dedikleri bugun almanlardan tazminat almaktadir. Imzalarinizi atmadan once neye imza attiginizi yada imzanizi atacaginiz kagidi iyi okuyup olcup tartin yoksa donulmez ufkun aksaminda olursunuzki hic dusunemiyorum :))

saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ahkam kesmek çok kolaydır benim ülkemde.Herkes haklıdır,herkes ulaşılmazdır,herkes kendisiyle yaşayandır.Celladın insafına kalmış bir ölüm gibi acı verici,cehaletimiz,öfkemiz ve yaşadıklarımız.

 

Başbakan ''ya sev ya terk et'' dedi.Dünyahepimiz ve Doğrucudavut arkadaşımız dışındaki forumdaşlarımızın ne demek istediğini tam olarak anlayamadım.Bazen atılan imzalar da,açıklanamıyorsa ezberdir.Ezber ise mumun aydınlığından bile yoksundur.Işıktan yoksun olan ezberler ve anlaşılmak...Keşke neden imza atıldığına da açıklık getirilseydi.

 

''Çok güzel hareketler bunlar'',çok alışkın ***** bu.Güzellikler ve sınırlıkları...bunun da ötesinde değişen güzellik anlayışları.

 

Herkesin düşüncesine saygım var,kendime olan saygımdan dolayı... :)

 

Neyse gelelim demek istenenlere...

 

Başbakanımız,''ya sev ya terk et'' demenin hemen ertesin de ''tek millet,tek dil,tek bayrak'' sorunu varsa çekip gitsin diye de ekledi.

 

Eğer tek millet kavramında ''etnik anlamda diğer kimlikleri'' yok saymak yoksa,başım üstüne.

 

Eğer tek dil de ''başka dillere imha ve inkar'' yoksa,başım üstüne.

 

Eğer tek bayrak da,''bu ülkenin tüm insanları'' varsa...yine başım üstüne.

 

Peki benim ülkemde bu ''tek''ler nasıl anlaşıldı?

 

Yaşadıklarınıza ve düşündüklerinize göre değişecek yanıtlar...herkes kendi içinde yanıtlasın.

 

..........

 

Dikkat ederseniz,''ya sev ya terk et'' söyleminden hemen sonra Cumhurbaşkanı ve STK ile olan o ilginç diyaloglardan da söz ettim.

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞBAKANI,KENDİ GİBİ DÜŞÜNEMEYENLERE BAŞKA KAPILAR GÖSTERİRKEN,CUMHURBAŞKANI KORKULARINDAN DOLAYI SÖYLEYECEKLERİNİ VE SÖYLENECEKLERİ GÖZLERİ İLE ANLATMA YOLUNA GİTTİ.iŞTE KORKULARIMIZ,İŞTE BİZDEN OLMAYANLARA OLAN ÖFKEMİZ.İŞTE KORKUNUN CUMHURİYETİ.

 

Kürt sorununun muhattablarına 'Kuzey Irak'' diye adres gösterenlere,dindarlarına 'hadi git İran'a'' diye öfke kusanlara,gencecik yüreklere ''Rusya ve dinsizlik'' ile mimleyenlere...ve bu zihniyeti paylaşanlara;

 

''Siz,kimi,nerden kovuyorsunuz.O hakkı nasıl kendinizden buluyorsunuz...Dönün bir aynaya,vicdanınız yoksa da...!''

 

.........

 

Ben bu ülkenin çocuğuyum,ayıbım var tarihimle,açlığım var,cehaletim var...olmayan yok.Gülünçleşen trajediler.

 

Bu trajedilere tepkim var,beğenmediklerim var...ne olacak şimdi.Çekip gideceğim hiçbir yer yok iken!

 

...........

 

Bu söylem,sadece bugünün değil;geçmişin en körelmiş zihniyetlerinin ürünüdür.

 

''ya sev ya terk et'' dediler,kendilerinden olmayanlara.

 

yok saydılar,imha ettiler.

 

Solcular,sağcılar,Kürtler,Aleviler...işte mağdurlar.

 

................

 

Akşam haberlerinde özel bir Tv ye konuk olan Sayın Baykal,Başbakana seslendi;''kimi,nereye gönderiyorsun.''

 

Sadece güldüm.

 

AKP,son dönemde ki çıkışları ile zaten ne olduğunu gösterdi.

 

Bir zamanlar kovulanlar şimdi kovmaya başladı.

 

Ya CHP...?

 

IRKÇI SÖYLEMLERİ İLE SOSYAL DEMOKRAT OLAN BİR PARTİ.Çelişkisi yine kendisi...hiç samimi değiller,çok gülünçler...

 

.....................

 

Başka sitelerde dillere dolanmış bir ezber,can yakan bir söylem...her red edilişin ardında ''Başbakanımızın dediği gibi....'' ile biten cümleler...

 

Başbakanım,insanınızı iyi tanıyorsunuz.Onlarda sevmezler,sadece sevdiklerini düşünürler...

 

Böyle bir topluma...böyle bir başbakan!

 

Lanet okuyorum...

 

 

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Nezamandir basbakanin soylediklerinin altina imzamizi atar olduk ilginc gercekten daha dun basbakan universitelerde turbani serbest birakmak icin yasa degisikligine giderken neden ozaman ayaklandiniz hepiniz ozaman peki simdi universitede turbanin serbest olmasini isteyenlerde ayni sey sizler icin soylemis olsa ne diyeceksiniz buna ya turbani kabul edin yada terkedin bu ulkeyi demezlermi Oyle mazallah basbakanin her soyledigine imzanizi atarsaniz isiniz yas arkadaslar yarin birgun seriatida getirir bu ulkeye sapa oturursunuz onada imza atmak zorunda kalirsiniz :)) Tamam diyelimki ya sev ya terket dediniz ve onlarda terketmeden yana tercihlerini yaptilar ve size demiyeceklermi verin hakkimizi siz ne diyeceksiniz bu duruma olmaz verecek tek karis topragimiz yok diye ..

Unuttugunuz birsey var zamaninda hitlerde temiz bir alman irkini kurmak icin tum avrupayi temizlikten gecirmeye baslamis bunun sonucunda 2dunya savasi baslamisti neticesi ne oldu 40 yil boyunca Almanya dogu bati diye ayri yasadi bununlada kalmadi o terket dedikleri bugun almanlardan tazminat almaktadir. Imzalarinizi atmadan once neye imza attiginizi yada imzanizi atacaginiz kagidi iyi okuyup olcup tartin yoksa donulmez ufkun aksaminda olursunuzki hic dusunemiyorum :))

saygilar

 

Sadece biraz empati...değil mi ama ;)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ya CHP...?

 

IRKÇI SÖYLEMLERİ İLE SOSYAL DEMOKRAT OLAN BİR PARTİ.Çelişkisi yine kendisi...hiç samimi değiller,çok gülünçler...

 

Sn.Mavi,

 

Bu ' IRKÇI SÖYLEMLER' nedir ? Bir kaç örnek verebilirmisiniz ? Bir de Başbakan 'Ya Sev, Ya Terket' demiş mi , nerde demiş onu da rica edeyim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn.Mavi,

 

Bu ' IRKÇI SÖYLEMLER' nedir ? Bir kaç örnek verebilirmisiniz ? Bir de Başbakan 'Ya Sev, Ya Terket' demiş mi , nerde demiş onu da rica edeyim.

Hay hay :)

 

''...... Biz ne dedik? ‘tek millet’ dedik. Ne dedik? ‘tek bayrak’ dedik. Ne dedik? ‘Tek vatan’ dedik? Ne dedik? ‘Tek devlet’ dedik. Buna kim karşı çıkabilir yahu? Buna karşı çıkabilenin bu ülkede yeri yok. Buyursun istediği yere gitsin. ...''(akşam haber)bunun anlamı ne?

 

Lütfen şu yazıyı okuyun...

 

''Deniz Baykal ve Kürt Sorunu

 

 

Biri, “benim adım Mehmet Ağar, ben ne söylediğimi biliyorum”, diğeri “Müslümansanız bana oy vermelisiniz” , öbürü “Ben Atatürk’ün kurduğu partiyim, oyunuzu bana verin” diyor.

 

 

Bütün bu partilerin belli simgeleri kullanarak yaptıkları oy avcılığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Hepsinin ülkeyi getirdikleri sonuç ortada. Gece operasyonu ile Emniyet Müdürü değiştirenler; çeteleri, faili meçhul cinayetleri çözemeyenler ; “Kürt Sorunu” kelimesinden köşe bucak kaçanlar; Demokrasi ve İnsan Haklarından öcü gibi korkanlar, bireyin devlet için var olduğunu iddia edenler, şoven Türk milliyetçiliğinin arkasına sığınarak Türkiye’nin iç ve dış siyasetini çökertenler!

 

 

30 yıldır süren kan ve gözyaşı dolu sürece barış getirmeyerek, militarizmi savunanlara, çetelerden ve onların uzantısı diğer örgütlerden medet umarak savaş çığırtkanlığı yapanlara, kardeş kanı dökülmesine müdahale etmeyenlere, ülke gerçeklerini görmezlikten gelerek mazlum Kürt halkının acıları üzerine siyaset üretenlere gereken cevabı, bu halk , seçim sandıklarında verecek.

 

 

Bütün bu siyasi partilerin içinde öyle bir parti var ki, “sosyal demokrat” kimliğini her fırsatta dile getirmesine rağmen, sosyalist enternasyonale üye olmasına karşın, yaptığı söylemler ile, icraatları ile radikal sağ bir parti sayılan Milliyetçi Hareket Partisi ( MHP ) nin ırkçı anlayışını fazlasıyla aşarak, Türk milliyetçiliğini en fazla savunan parti olarak, parti kimliğiyle çelişkili söylemleriyle, neredeyse tarihe geçmek üzere.

 

 

Bu partinin genel başkanı olan Deniz Baykal’ın siyasi geçmişine bir göz atalım: CHP’nin o dönemde genel başkanı olan Ecevit’e karşı çıkıp, onu hizipçilik yapmakla suçlayarak siyasete başladı. Oysa kendisi Ecevit tarafından koalisyon hükümetlerinde iki ayrı bakanlıkta görev almıştı.

 

 

Ordu tarafından 12 Eylül 1980 de yapılan ihtilalin ardından bir çok siyasetçi göz atına alınırken, Baykal, önceleri gözetim altına alındı, daha sonra Zincirbozan’a konuk oldu.

 

 

Deniz Baykal’ın siyasi hayata ikinci dönüşü 1987 yılında kurulan SODEP ten Antalya milletvekili olarak meclise girmesiyle başladı. Kapatılan eski partilerin üzerindeki yasağın kalkmasıyla CHP’ye geçen Baykal partinin genel başkanlığına seçildi.

 

 

1995 te Tansu Çiller’in başkanlığındaki DYP ile koalisyon ortaklığı yapan Baykal, daha sonra bu ortaklığı bozarak desteğini çekti. 1999 da yapılan genel seçimlerde CHP barajı aşamayınca genel başkanlık görevini bıraktı. Ancak bir yıl sonra tekrar genel başkan olarak partinin başına geçti.

 

 

Kasım 2002 seçimlerinde, herkes, CHP’den oy patlaması bekliyordu. Koalisyon ortakları ANAP, MHP ve DSP yıpranmıştı. Seçimler yapıldı. Seçimden bir yıl önce kurulan AK Parti tek başına iktidar oldu. CHP ise muhalefet partisi olarak meclise girse de, başarısızlığı ortadaydı. Bu başarısızlık 2004 yapılan yerel seçimlerde de devam etti.

 

 

CHP, toplumun tüm kesimlerini kucaklayamadığı için, söylemlerinde samimi olmadığı halk tarafından deşifre olduğu için, sürekli hizipçiliğe oynadığı için, demokrasiye hiçbir zaman sahip çıkmadığı için, “küçük olsun, benim olsun” siyasetini partisinin temel ilkesi yaptığı için Türkiye’de iktidar olma sansını hiçbir dönem elde edemedi.

 

 

Bu dönem ise, 2007 de yapılacak genel seçimlerde iktidar ortağı olma hırsıyla ırkçılığa ve milliyetçiliğe oynayarak oy avcılığı yaptığını her fırsatta ortaya koydu. Kürt Sorunu’nu asla kabul etmeyen Baykal, Sorunu “Terör Sorunu” olarak nitelendiren, Kürt kimliğinden rahatsızlığı her fırsatta ortaya koyan, “Türkiye toprakları üzerinde yaşayan herkes Türktür” mantığının ve militarizmin en güçlü savunucusu olarak, yükselen milliyetçilik akımlarından partisi için yer kapma isteğini açıkça belli etti.

 

 

Deniz Baykal, Şemdinli’de yaşanan provokasyonun ardından, “Türkiye *****huriyeti vatandaşlığı Türk milleti yerine ikame edilemez!.. Türk milleti tanımını kafanın içine sokacaksın!..” diyerek ülkedeki Kürt kimliğini açıkça inkar etti.

 

 

Oysa aynı Baykal, 2 Ekim 2002 de partisinin Diyarbakır mitinginde şunları söylüyordu:

“ Türkiye bir ırk devleti değildir, devlet kimsenin etnik kökenini tayin edemez!..SODEP döneminde hazırladığımız Kürt Raporu dikkate alınsaydı, 30 bin insanımız ölmezdi!..”

 

Yine Baykal’ın, CHP’nin genel başkanı olduğu 1999 yılında, CHP’nin yayınladığı “Demokratikleşme ve İnsan Hakları” raporunda şu ifadeler kullanılıyordu :

Türkiye *****huriyeti vatandaşlarının taşımaları gereken tek ortak kimlik T.C. vatandaşlığı olmalıdır!.. Kürt Sorunu’nun aşılarak Kürt kimliğinin tanınması, iç barışımızın kökleştirilmesi ve demokratikleşme çabamızın en kritik test noktalarından biridir!..”

 

 

CHP’nin parti programlarında ise, halen, “Kürt Sorunu”, “kültürel mozaik kavramlarından bahsediliyor. “*****huriyet, yurttaşlık kavramının temel öğe alınmasıdır!..” deniyor.

 

 

Baykal’ın, bugün geldiği “milliyetçi, ulusalcı” çizgiye herhangi bir yanıt bulmak oldukça zor. Bir zamanlar “evrenselci” çizgide olan Deniz Baykal’ın değişip, “millici” görüşe yanaştığına hepimiz tanık olmaktayız.

 

 

Baykal’da ki bu değişiklik, acaba düşüncelerinin farklılaşmasından mı yoksa milliyetçiliğin yükselen değer olmasından mı kaynaklanıyor ?

 

“Türkiye’de Kürt Sorunu var” diyen ve çözüm için “demokratikleşmeyi” gösteren Başbakan Erdoğan’ı “Teröristlerle siyasi flört içinde olmakla” ve “Ham hayal peşinden koşmakla” suçlayan CHP’nin konuyla ilgili olarak, 1998 yılında hazırladığı raporunda, aynı temel görüş bildirdiği ortaya çıkmıştı. Baykal da, bunun üzerine, “7 yıl önce hukuk sisteminde bu sıkıntı vardı. Şimdi şartlar değişti” savunmasını yaparak bir anlamda kendini aklamaya çalıştı.

 

Oysa, CHP genel başkanı Deniz Baykal’ın, yaklaşık 20 ay önce yapılan partisinin 30. Olağan Kurultayında kabul edilen bildirgede de, “Kürt Sorunu” dediği ve çözüm için demokrasiyi adres gösterdiği ortaya çıktı. Oy birliği ile kabul edilen bildirgede, Kürt Sorunu’nun çözümüne yönelik partinin öneri ve tespitleri de yer alıyordu.

 

 

Parti programındaki “Etnik Duyarlılıklara Demokratik Çözüm” ilkesi temelinde hazırlanan bildirgede, “Devletin ırkı, dini olmaz. Farklılıkların inkarı, ortadan kaldırılması, etnik kimliklerin asimilasyonu kabul edilemez” ifadelerine de yer veriliyordu.

 

 

“Kürt Sorunu” na yönelik kalıcı çözüm önerilerini ise Baykal, şu şekilde açıklıyordu :

 

 

CHP, Kürt Sorunu’nu, eşit anayasal yurttaşlık, sosyal hukuk devleti, insan hakları, sosyo-ekonomik kalkınma, eşitlik ve özgürlük ilkeleri eşliğinde kalıcı çözüme kavuşturmaya kararlıdır. Aynı devletin yurttaşları olarak, herkesin kimliğine, etnik kökenine, kültürüne, anadiline ve inancına saygı çağdaş toplumların ve gerçek demokrasilerin temel kuralıdır. Partimiz bu kuralı, tüm bölgelerimizde eksiksiz yaşama geçirmeye kararlıdır.”

 

 

Bildirgede ayrıca, anadilde eğitimden, koruculuk sisteminin tasfiyesine kadar bir çok konu yer alıyor. Başta anadilde eğitim olmak üzere, görsel ve yazılı yayın alanlarının özgürleştirilmesinin talep ediliyor. Yine aynı bildirgede, OHAL’in kaldırılmasına rağmen, fiili uygulamaların olduğuna dikkat çekiliyor ve bunun her alanda sona erdirilmesi savunuluyor. “Köye Dönüş Projesi” nin eğitim, sağlık ve kırsal alt yapısı sağlanarak derhal yaşama geçirilmesiyle mağdur olan yurttaşların haklarını AİHM’de arama ihtiyaçlarına son verilmesi ayrıca talep ediliyor.

 

CHP genel başkanı Deniz Baykal, son kurultayda, “ Türkiye’nin bir ırkın devleti, bir kafatası devleti” olmadığını öne sürerek, “kimsenin etnik kökenini tayin etmek, devletin hakkı değildir” diyordu.

 

 

Baykal, yine, partisinin Diyarbakır mitinginde, “herkes kendi etnik kökenini ortaya koyarak, onunla iftihar edebilir. Herkes, elbette anasının dilini de öğrenir, konuşur, elbette anasının dilinde radyo da dinler, televizyon da izler, müzikte yapar” söylemlerini dile getiriyordu.

 

 

2002 seçimlerinin ardında, barış, sevgi, kardeşlik döneminin başlayacağını savunan Deniz Baykal, “ Şu geçmişi aşmalıyız, geçmişin ipoteğinden kendimizi kurtarmalıyız” diyordu. Bundan sadece 20 ay önce ise, CHP’nin felsefesinin “önce insan” olduğunu vurgulayarak, herkesin eşit olduğunu , kimsenin mezhebi, soyu, ve anadili nedeniyle bir başkasından üstün olamayacağını belirten Baykal, bugün ise ırkçı ve şoven milliyetçi bir ideolojinin baş savunucusu durumundadır.

 

 

Bu kadar kısa bir süreçte, bu kadar inanılmaz bir çelişkiye imza atan Baykal ne yapmak istiyor ? Bu sorunun yanıtını kendisinin dahi bildiğini sanmıyorum.

 

 

“Önce insan” söyleminin içini de dolduramayan Baykal, hiçbir kesim tarafından samimi olarak algılanamaz.

 

 

Birbiri ile bu kadar çelişki ve samimiyetsiz söylemlerini “Baykal Kriterleri” olarak nitelendirsek dahi, bu söylemlerinin istikrarsızlığı gün gibi ortada.

 

 

Düşüncelerinde ve eylemlerinde net bir çizgiyi koruyamayan, iç ve dış siyasetle ilgili konulardaki sürekli sapmalarıyla kendi seçmenin bile kafasını karıştıran, güvenilemez, sözüne sadık kalmayan, siyasi söylemlerini günün şartlarına göre sürekli değiştiren, oportünist bir anlayışa sahip, yükselen milliyetçilik söylemlerini iktidar ortağı olmak adına kullanarak oy avcılığı yapan, istikrarsız bir parti liderinin Türkiye’nin iktidarına talip olmasındaki tehlike apaçık ortadadır.

 

 

.............

 

NİL DEMİRKAZIK''

 

Ayrıca şunu da eklemekte yarar var,CHP ÖZELLİKLE SINIR ÖTESİ OPERASYON'DA ''YAKIP,YIKMA,GÖZDAĞI VERME'' ile kendini çok net biçimde ifade etmiştir.

 

İlginç olan ise özelllikle AKP iktidarlığı boyunca,sunulan tüm AB kriterlerini bir ''TÜRK DÜŞMANLIĞI'' anlayışı ile bertaraf etme çabalarıdır.

 

Tabi Ergenekon'da faşizan söylemlere ve eylemlere yaptığı avukatlıkta işin diğer boyutu.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn.Mavi,

 

Başbakan 'Ya sev, Ya Terket' dememiş, Bu söyleme ben de karşıyım. Niçin ve hangi bağlamda karşı olduğumu da daha önceki iletimde belirtmiştim. Başbakanın söylediği ise, sizin de vurguladığınız gibi, Millet derken etnik bir gönderme yoksa doğru bir söylemdir benim de başım gözüm üstüne :)

 

Baykala gelince, yine “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı Türk milleti yerine ikame edilemez!.. Türk milleti tanımını kafanın içine sokacaksın!.. " lafından neler çıkartmış, Nil Demirkazık anlamış değilim. Kendisinin ne olduğunu da herkes biliyor zaten. Baykal'ın anlatmak istediğinin etnik Türk Milleti olduğunu ise hiç sanmıyorum. Sınır Ötesi operasyona destek vermesi de ırkçı olduğunu göstermez. Geçenlerde, seçmeli Kürtçe ders teklifini verenin de Baykal olduğunu unutmayalım.

 

Baykal'ı ben de iyi bir siyasetçi olarak görmüyorum. Vermek istediği mesajları yanlış yöntemlerle vermesini ben de eleştiriyorum. Türban, Çarşaf açılımını da bu açıdan eleştiriyorum. Ergenekon avukatıyım demesi de hata. Ama, bunu ona söyleten, Ergenekon savcısıyım diyen Başbakanın, bu söylemdeki payını da unutmamak gerekir. AB'nin bir takım çifte standartları ve önümüze koyduğu ön koşullar da, zihinlerde gerçekten bir Türk düşmanlığı şüphesini doğuran durumlar. Ancak, ırkçı demek tamamen bir çarpıtma, siyasi olarak yıpratma çalışması.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn.Mavi,

 

Başbakan 'Ya sev, Ya Terket' dememiş, Bu söyleme ben de karşıyım. Niçin ve hangi bağlamda karşı olduğumu da daha önceki iletimde belirtmiştim. Başbakanın söylediği ise, sizin de vurguladığınız gibi, Millet derken etnik bir gönderme yoksa doğru bir söylemdir benim de başım gözüm üstüne :)

 

Baykala gelince, yine “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı Türk milleti yerine ikame edilemez!.. Türk milleti tanımını kafanın içine sokacaksın!.. " lafından neler çıkartmış, Nil Demirkazık anlamış değilim. Kendisinin ne olduğunu da herkes biliyor zaten. Baykal'ın anlatmak istediğinin etnik Türk Milleti olduğunu ise hiç sanmıyorum. Sınır Ötesi operasyona destek vermesi de ırkçı olduğunu göstermez. Geçenlerde, seçmeli Kürtçe ders teklifini verenin de Baykal olduğunu unutmayalım.

 

Baykal'ı ben de iyi bir siyasetçi olarak görmüyorum. Vermek istediği mesajları yanlış yöntemlerle vermesini ben de eleştiriyorum. Türban, Çarşaf açılımını da bu açıdan eleştiriyorum. Ergenekon avukatıyım demesi de hata. Ama, bunu ona söyleten, Ergenekon savcısıyım diyen Başbakanın, bu söylemdeki payını da unutmamak gerekir. AB'nin bir takım çifte standartları ve önümüze koyduğu ön koşullar da, zihinlerde gerçekten bir Türk düşmanlığı şüphesini doğuran durumlar. Ancak, ırkçı demek tamamen bir çarpıtma, siyasi olarak yıpratma çalışması.

 

Bakın arkadaşım,

 

bu sarfettiği sözlerin başka bir açıklaması yok.Bunlar tehlikeli oyunlardır;oy için halklar feda edilemez.Bu ülkenin insanı siyasete kurban sunulamaz.

 

Sayın Başbakan,

 

hemen sonrasında şu diyerek başka partilere mal etmeye çalıştı bu söylemi.

 

bu bile çelişkiyi göstermeye yeter.

 

değerli arkadaşım,CHP hakikaten olması gereken yerde değil.Benim Alevi bir arkadaşım,bana Baykal olmazsa emin ol ki o pari çok daha farklıdır;en iyisidir demişti.Sormuştum ona;peki madem bu kadar kaliteli insanlar,niye bazı şeyleri bedel ödeme pahasına haykırmıyorlar?Dürüstlük budur.

 

Alevi arkadaşım,tek çıkar yol olarak CHP'yi görüyordu;haklıydı belki de....ben hiçbirini çıkar yol olarak görmüyorum;sadece gülüyorum,bu kadar ******(tüm siyasi partiler kastım)

 

Başkası şunu dedi diye ben bunu mu söyleyeceğim.AKP neden zirve de?CHP sağolsun...yaptığı sadece AKP ak diyince;karayı yapıştırması...CHP,bugün MHP'yi bile solluyor tepkileri ile...çelişiyor,yanlış söylemler de bulunuyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ahkam kesmek çok kolaydır benim ülkemde.Herkes haklıdır,herkes ulaşılmazdır,herkes kendisiyle yaşayandır.Celladın insafına kalmış bir ölüm gibi acı verici,cehaletimiz,öfkemiz ve yaşadıklarımız.

 

 

 

 

Ajitasyon, orada ne söylenmek istenildiği bal gibi ortada tamamen bölücülere bir gönderme yapılmış,anlamadığım şey siz bundan neden rahatsız oldunuz ki..

 

 

NİL DEMİRKAZIK''

 

Bu kadının kim olduğunu daha önce ne şekilde basında yer aldığını açıklamaya gerek varmı? :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ajitasyon, orada ne söylenmek istenildiği bal gibi ortada tamamen bölücülere bir gönderme yapılmış,anlamadığım şey siz bundan neden rahatsız oldunuz ki..

 

 

 

 

Bu kadının kim olduğunu daha önce ne şekilde basında yer aldığını açıklamaya gerek varmı? :)

 

Ajitasyon mu?Bence cümleleri iyi okuyun.Biraz gelenek haline dönüşen yansımaları bulabilirsiniz.Ajitasyon kelimesiyle tüm yazılanları kestirip atmanın anlamı yok.Alıntıladığınız bölümün ne için ajitasyon olarak değerlendirdiğinizi yazsaydınız keşke.

 

Suheda,ben kimin ne olduğunu çok iyi biliyorum,kimin ne demek istediğini de...Tepkimin nedenlerini önceki iletilerim de yazdım.Siz düşüncelerinizi yazsaydınız,ona göre de yine açardım.

 

Demirkazık'ın kendisi değil,düşünceleri ilgilendiririr beni.Ben de onun yazdıklarının altına imzamı attım.Atmakla kaldım,kendi düşüncelerimi ekledim.

 

saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Ya Sev, Ya Terket" sloganını doğru bulmuyorum. Çünkü, insan ülkesindeki her şeyi sevmeyebilir. Bu nedenle de terk etmesi gerekmez. Yani, üçüncü bir seçenek daha vardır. O da beğenmediği şeyleri değiştirmeye çalışmaktır, tabii ki yasal zeminde olmak koşuluyla...

 

Başbakanın söylediği ise, "Ya Sev, Ya Terket" ile aynı değildir. Başbakan, "Biz ne dedik? Tek millet dedik, tek bayrak dedik, tek vatan dedik, tek devlet dedik. Buna karşı çıktılar. Buna karşı çıkanın Türkiye’de yeri yok. Buyursun istediği yere gitsin” sözüyle "tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet"'i değiştirmeye çalışamazsınız, bunu yapmaya çalıştığınız zaman otomatikman bu ülkenin zararına çalışırsınız ve bunu beğenmiyorsanız, gitmelisiniz demek istemiştir. Çünkü, bunlar, Anayasa ile sabit, "değiştirilemez".

 

Tabii, Başbakan'a, değiştirilemezler arasında, Laiklik ilkesinin de olduğunu hatırlatmakta fayda var. Bunu kabul etmiyorsa, kendi sözüne uygun davranması gerekir. ;)

Sn doğrucudavut Aradaki fark ''herşeyi sevme''değildir .

Başbakandan bu sözleri beklemesemde söyledikleri doğrudur...herşeyi sevmesini istemiyoruz zaten vatanını sevsin milletini sevsin sevmeyeceksede bölücülük yapmasın,kürt- türk arasın nifak sokmasın ve kabüllensin kabüllenmiyorsa işte k ırak abd yarınlarınıda vercek nasıl olsa buyursun seveceği istediği yere gitsin...

 

yani kardeş bu bir zihniyet sorunudur....''ya sev ya terk et''bu zihniyetler içindir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

''ya sev ya terk et'' Bunu söyleyenlerin demokrasiden ne kadar uzak durduklarinin bir kanitidir. Ülke sanki onlarin babalarinin maliymista sevmezsen git diyorlar. Diger taraftan ülkeyi sevmeyen kimmis acaba. Ülkedeki bozuk düzene karsi cikanlar neden hemen "sevmeyen" olarak damgalaniyor. Bügün kendi acilarindan sistemin iyi oldugunu kabul edipte elestiri yapanlara git diyenler, yarin baska bir sistem geldiginde ve o sistem onlarin degerlerini tasimiyorsa ve sistemi elestirdiklerinde onlara ayni laflar söylenince nasil karsilarlar acaba?

"Ya sev ya terk et" slogani aslinda ülkedeki tüm sistem karsitlarina vede bilhassa azinliklara ve demokratlara söylenmektedir.

Diger taraftan Türkiye'yi cok sevenleri gecmistede gördük simdide görüyoruz ve gelecektede görecegiz. Tüm cete ve mafya bir agizdan söylüyor;" Ya sev ya terk et!!!!" Evet terketsinlerki ülkeyi kolayca sömürsünler!!!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bunu yapmaya çalıştığınız zaman otomatikman bu ülkenin zararına çalışırsınız ve bunu beğenmiyorsanız, gitmelisiniz demek istemiştir.

Doğru yorum. Başbakan hep yanlış şeyler söyleyecek değil. Bunu kimse başaramaz. Bir insan çıksa iddia etse, "her söylediğim yanlış olacak" dese, başaramaz. Yorulur, "uykum geldi" der, doğruyu ağzından kaçırır.

 

İmza atmasam bile böyle yorumlanması gerektiğine katılıyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.