Φ YuceL Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2003 Paylaş Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2003 Albay, binbaşıya: -Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün. Binbaşı, yüzbaşıya: -Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır. Yüzbaşı, teğmene: -Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir. Teğmen, başçavuşa: -Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir. Basçavuş, askere: -Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun. Askerler kendi aralarında: -Yarın sabah bizim başçavus Albayı tutuklayacakmış. Herkese selamlar, sevgiler. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ klimanjora Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2004 Paylaş Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2004 üstteki fıkra ile örtüştüğü için... TEBRİK KARTLARI Sene 1965. Bir genel müdürlükte özel kalem müdür yardımcısıyım... Bayrama 10 gün var. Benim müdür hastalandı. İşe gireli 2 hafta olmuş olmamış. Genel müdür bey beni çağırttı: -Tebrik Kartları hazır mı.? Şaşırdım: -Hangi kartlar efendim? -Aman evladım Şükrü bey sana söylemedi mi? Bayram geldi , tebrik kartları şimdiye kadar hazır olmalıydı. Tüh tüh... Çabuk hemen hazırlayıverin... -Emredersiniz efendim.! Dedim -Ancak sabaha kadar üçbin kartı sabaha kadar nasıl yazacağım.? Genel müdür bey, bütün kartları çini mürekkebiyle ve en güzel yazımla yazmamı istedi. Üçbin karttan ikibin tanesini kendinden makamca "alt takilere şu şekilde yazacaktım: "Bayramını kutlar gözlerinden öperim." Bin tanesi de üst makamdakilere olacaktı ve onlarda şu ifade yer alacaktı : "Sizin ve eşinizin bayramını saygı ile kutlarken , sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim." Sabaha kadar üçbin kart... düşünebiliyormusunuz.?. çaresiz kolları sıvadım: "Bayramını kutlar, gözlerinden öperim." "Bayramını kutlar, gözlerinden öperim." "Bayramını kutlar, gözlerinden öperim." 5,10,20,50,100,200,500... yazıyorum yazıyorum bitmiyor! Nasıl sıkıntı bastı!.. 750,950... İki paket sigarayı bitirmişim. Öyle işkence çekiyorum ki, ekmek parası olmasa bırakıp kaçacağım. Sıra ikibininci karta geldiğinde şafak söküyordu. Bende bitmişim ama önümde hala yığınla kart duruyor!. bİn tane de üst makamlara yazılması gerekenler var. Dördüncü paket sigarayla birlikte "Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim." e başladım. Boyuna yazıyorum, göz kapaklarım iyice ağırlaştı. Takoz koysam yinede kapanacak. 209,529,689... yaz babam yaz... Ama artık kalemi parmaklarımın arasında tutamaz oldum. Ben kaleme değil kalem bana hakim: "Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim." "Niyaz ederim başarılı günler sizin ve eşinizin bayramını kutlarken..." "Kutlarken eşinizin bayramını saygıyla sihhatli günler diler, Niyazi ile beraber ederim..." "Niyazi ile birlikte sizin ve eşinizin bayramını kutlarken ayrıca sıhhatle ederim..." "Önce bayramınızı eder, sonra eşinizle Niyazi'ye başarılı günler dilerim..." "Sizin de eşinizin de Niyazi'nin de bayramını saygıyla eder, sıhhat dilerim..." "Sıhhatli eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, Niyazi'ye başarılar diler aynı zamanda ederim." "Bayramınıza etmeden önce eşinizi saygıyla kutlar, Niyazi'nin gözlerinden öperim..." "Sizin de, eşinizin de,Niyazi'nin de, bayramını da tatilini de gelmişini de geçmişini de.. saygıyla ederim..." ... Sabah tam mesai saatinde , gözlerim kan çanağı bir halde kartları yetiştirdim. Genel müdür bir-ikisine şöyle bir baktı: -Aferin- dedi. -bitirmen iyi olmuş. Hemen postalayın !- Hemen postaladık. Üç gün sonra da önce bizim genel müdürü ardından bendenizi postaladılar !... (Salih ZENGİN'e teşekkür.) herkese sevgiler... ) Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.