Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Cumhuriyetin ''Cevreciliginin’’! cevresi


Önerilen İletiler

TAHİR ÇALGÜNER

 

Gazi Üniversitesi Mim. Fakültesi Öğrt. El.

 

 

Cumhuriyetin ''Cevreciliginin’’ cevresi ! :excl:

 

 

 

A) ‘Cevremizdeki cevrecilik’;

 

 

Küreselleşmenin, yaşamın değişik alanlarındaki sanal görünümlerin ardında yatan ortak, de facto (fiili) örüntülerinin ve Neo-liberalizm ”kavram sahteciliğinin”, Neo-klasik iktisat kuramındaki köklerini betimlenmesi ; Post- Modernist felsefenin ünlü “dil oyunlarının!'' ortaya cikarilmasi acisindan gereklidir.( kelime oyunu değil !)

 

 

Konumuzla ilgili olarak, “Ekoloji” kavramı ; “Çevre-bilim-cilik” ! (Neo- Environmentalism) değildir. 1876 tarihli, Ekoloji bilim kuramını,” B.M” odaklı 1973 tarihli totolojik ve dar kapsamlı “çevreci” bir olguya indirgemenin bilimsel açıdan ne denli zor ve çelişkili bir süreç olabileceğini de okuyucuların takdirine bırakıyorum! Bakılması için üniversite avlusuna bırakılan kavramlarla, bizzat bilim patentli kuramsal kavramlar arasındaki içeriksel farkın; söz konusu bu kavramları birbirleri ile özdeşleştirmeye mani bir durum oluşturması, aslında son derece doğaldır.

 

Ekolojizm ; Bütüncü bir bilim yöntemini odağa alan,”……merkezcilik” yaklaşımlı olmayan, toplumsal, felsefi ve sosyal öğretilerin ortak adıdır. Ekolojist ise, bu türden öğretileri üreten ve savunan bilimcilerin ve ilgili meslek disiplinindeki kişilere verilen ortak isim ve “sıfat” tır. Öyleyse, Ekolojizm, doğası gereği bilimsel bir yapılanma olmadığı gibi, Ekolojist de doğası gereği bir bilimci değildir; oysa Ekoloji,(çevrecilik değil!) insanı da kapsayan bir Ekosistemler bilimi yani “logos” tur. Ekolog ise; sadece ve sadece bir bilgindir. Ayrıca, İsim babalığını Ekolojinin yaptığı “Ekolojist Bilim” alanı ise, geleneksel ve statik bilim yaklaşımımız ile karşılaştırıldığında, epistomolojik olarak farkındalaşan yeni bir holistik bilim paradigmasının doğmasını gerekli kılmıştır .”Yeniçağ” dönemi diye de adlandırılan Ekolojizm ; Modernist aydınlanma döneminin devamı olarak ve onun bir üst- bilinç aşamasına karşılık gelmesine karşın, Kant-cı akıl ve felsefesinden farkındalaşan yeni bir düşünce (holistik) devriminin de adıdır.

 

 

 

Doğaldır ki; birbirleriyle karşılıklı etkileşim ve bilgisel besleme süreci içinde olan, (olması gereken) Sosyal ve Doğa(l) bilimlerin ortak bir uyumlaşma noktası, 3.Bilim olarak adlandırılan “Sosyal Ekoloji” bağımsız bilim alanıdır. Bu iki farklı bilim ekseninin bütüncü beraberliği, eklektik toplamlarından öte, yeni ve farklı (üç boyutlu) bir epistomolojisinin geliştirilmesi gereği de bilimsel bir saptamadan kaynaklanmaktadır.

 

Ancak “Çevre-bilim-cilik” ! soylemi konu olunca isler degismektedir.

 

“A.B – D” merkezli düşünce fonu kuruluşlarının en önemli işlevlerinden biri de, kavram imalatını ,(kredilendirmesi dahil) ve Türkiye gibi 3.dunya cevre ülkelerine, eterleyerek, ihraç etmesindeki ustalıktır. Belli bir kavramsal çerçeveyi “bilimsel”, bu çerçevenin dışını da “bilimdışı” olarak dayatabilirsiniz. Olgularla, kavramlar arasındaki ilişki “ görünmez bir bilim baronunun eli !” marifetiyle bilerek çarpıtılır. Bilim sahteciliği, işte böyle bir “şey”dir. Teoremler hayata uymuyorsa, hayatı teoreme uydurma polemiksel girişimidir bu.

 

 

B) Cumhuriyetin Cevreciligi:

 

 

Ali’nin Veli olarak pazarlanması sürecinde, başta Demokrasi ve Ekoloji olmak üzere bu iki temel kavram bile özgün içeriğinin, tam tersi yönünde işlev görmek üzere, bil(ç)imsel! çarptırılmaya konu olmuştur. Neredeyse, özellikle bu iki kavram, ekmeğin üzerine sürülüp yenilebilir bir şekerleme haline indirgendi ve ucuzlatıldı. (Ekoloji adına! Ya da işlerine! göre.) Beynimizin kortikal tabakasına, böylelikle kodlanan yanıltıcı bilgiler zihnimizin yeniden formatlanmasını zorlaştırıcı etki yapar.

 

12 Eylul anayasasina giren Cevre kavrami , ve sozde bilimi Ekolojinin karsiligi olarak, ertesi yil T.D.K sozlugune de yine ayni zihniyetin temsilcileri tarafindan konulmustur.

 

 

Planli kalkinma doneminden gunumuze, ‘cevrecilik’ adina yapilan sureci ozetlersek;

 

 

a) Surdurulebilir kalkinmada temel bilesen olan ekonomi ve cevre arasindaki dengeyi bile, DPT den bagimsiz sanal bir Cevre Bakanligina havale eden bir yapilanma

 

 

 

B) Orman Bakanligi ile Cevre(Aritma teknolojisi)! Bakanligini birlestirici makyaj cozumlemelere giden

 

 

c) Ekolojik havza ve bolge planlamasi butununden uzaklasmis, sektorel ve parcaci yaklasimlarla cevre ve kalkinma sorunlarina yaklasan,

 

 

d) Ulkede cok sayida Cevre hukuku manzumeleri olusturmak ve ayni zamanda da uygulama boyutunda yetki karmasasi yatatma yolu ile kanun hukumlerine ve kurumlara birtur fiili muhalefet sergileyen,

 

 

e) Cevreyi koruyayim derken Ekolojisine zarar veren faaaliyetler (Sozde ekolojist ozde cevreci)

 

gibi, 5 temel katagori icinde ele alinabilir.

 

”Çevre Emperyalizmi” küresel bir senaryo olduğu gibi Ekoloji ise, yaşamın bilimdir. Çevrecilik” adına yapılan bilinçsiz eylemlerimizin genelde, bizzat kendisinin ekolojik yıkımlara neden olması bunun en güzel örneğidir. Yağmur duasına çıkar gibi gökten yağacak meyve çekirdeklerinin, ağaç olmasını uman çevreci! arkadaşlarımızın da, tutulan akıllarına bir kaşık bilinç ve sosyalleşme çalabilirsek ya da tutturabilirsek…!

 

"Çevre mi?, Ekoloji mi? ” kuram tartışması ; belki, reel piyasadaki “ekmek” fiyatlarını düşürmez, gramajını da fazlalaştırmaz ancak, yağmur kokusuna sinmiş taze buğday kepeği tadında mayalanan doyurucu teorilerin, ekolojik kuramların ve de büyük anlatıların filizlenmesinin, gelecekteki bilimsel zeminini hazırlar, kavramsallaşmış gerekçelerini oluşturur.

 

 

 

Nitekim, T.D.K nın; tam da bu noktada, Ekoloji kelimesinin anlamı ile ilgili olarak devrimci bir kararla, “DİL VE BİLİM” arasındaki dengeyi de gözeterek bir düzenleme yapması ve dil oyunlarını bozma yönünde bir irade göstermesi, evrensel olduğu kadar da ulusal ve olumlu bir gelişmedir. (T.D.K ’nın 2008 yılındaki sözlük değişikliği yazının sonunda verilmiştir. “Çevrebilimi” kelimesi, Türkçe sözlükten çıkartılmış ve ”Ekoloji ” kelimesi ile (bilimsel ve dilsel ve tarihsel olarak) eş anlamlı olamayacağı sonucuna varılmıştır.)

 

 

Ekoloji ve ekolojizm bir ismi tanımladığı gibi; Çevrecilik ve çevre bilim kelimeleri ise birer ismi niteleyen sıfattır. Bir ismin, sıfata indirgenmesi ve özdeşleştirilmesi bilimsel dil açısından zaten mümkün olamayacağı göre , belki de bunun örneklerine, edebiyat yazınında yer alan devrik şiirde rastlamak da mümkün olabilir....

 

 

“Demokrasi” ve “Ekoloji” gibi temel kavramları, Murray Boockhin ’ in Toplumsal Ekoloji kuramından cımbızla araklayarak, ve bir zihin çabukluğu içinde birleştirip, sözde “demokratik ekolojik toplum modeli ” adı altında ve yine aynı dil oyunu ile; Eko-Konfederasyon! niyetlilerinin emellerine, teorik gerekçe yapan Eko- magazincilere bile ülkemizde rastladık.. Kastedilen bu “demogojik toplum modelinin” ; Ekolojik toplum modeli ”, iktisadi olmadığı ve bilimin zorunlu güzergâhı ve ekolojinin uniterligi prensibi ile bağdaşmazlığı ise, bilimsel bir saptamadir.

 

85 yillik cumhuriyet gecmisimizi, nasil demokrasi kulturu ile kalici olarak taclandirmak hedefimizse, Cevrecilik soyleminin ise, Ekoloji kavrami ile taclandirilmasi ve icsellestirilmesi gerekir.Demokrasi, Empati ve Ekoloji karsilikli etkilesimle birbirini besleyen ve guclendiren uc anahtar kavramdir.

 

 

 

Üretim, Tüketim ilişkisini, Teknoloji, Ahlak yargılarımızı ve felsefemizi de yeniden yapılandırmamız gerekmektedir. Neo-Liberal sistemin bir alt dalı olan Neo-çevrecilik politika uygulamalarının, ülkemiz topraklarını, ikinci el, ithal ve önceden tahsisli geleneksel çevre (arıtma) teknolojileri çöplüğüne döndürecek, bir trilyon avroluk pazar payında belirlendiğini de bilmemiz gerekir.

 

Bünyesinde, 3. Dünya-çevre ülkelerine dağıtılan ve birer günah çıkartma fonları olarak kulanılan, “G.E.F” ve “B.M” çevre sermayesinin altında yatan nedenin bile, 1 trilyon avroluk bu Çevreci-pazar ve finans payına dayalı olması da düşündürücüdür.

 

 

 

Unutulmamalıdır ki;

 

 

“Çevre Emperyalizm”i olarak isimlendirilen bu yöntem ile; Ekolojik özellik gösteren alanlara yeni ekolojik üretim teknolojilerine , AR-GE yatırımlarına ve hatta EKOLOJİNİN kendisine verilmeyen bu olanağın, “çevre” alanında verilmesi de bu piyasanın bizzat çevreciliğinden kaynaklanmaktadır.

 

Bu bağlamda; Çevrecilik, bir yöntemin adı, biliminin! adı ise sözde “çevrebilimi”! oluvermiştir.. Ancak hiçbir zaman “Çevrecilik”, bir Ekoloji kavramı ve bilimi ile onurlandırılamamış , özdeşleştirilememiştir..ve toplumsallaşamamıştır.

 

 

 

Sözde çevrecilik amacıyla yapılan, dil oyunlarına, zihinsel kerametler ve yapılan tüm Çevreci-bilim aforizmalarına rağmen;

 

Ekolojistler; ” “Çevreci”-lere !! ve ve onun bilimcilerine karşı meydan okumaya ve mücadelelerine devam ediyorlar….

 

 

 

“Kavram kargaşası” yaratmak gibi bir takdik, her zaman “kavram sahtecilerinin” kullandıkları bir yöntem olagelmiştir.

 

 

 

“Çevre- bilim-cilik” , “reel söyleminin” ise (discourse) bu haliyle; “krema kaplı”, bir söylem olarak Gerçek bir Ekoloji kuramının yerini bilimsel açıdan doldurması imkansızdır. Murray Boockin” in de dedigi gibi Ekolojizm, bir “Çevrecilik” kelimesi ile onurlandırılamaz.

 

 

Dilimizde yapilan bu olumlu hamlenin oncelikle bilimde ve sonrasinda da dusunce ve eylemlerimizdeki kaliciligi ise; Ekolojiyi anlamaktan geciyor.

 

 

 

2008 Turkiye” sinde, cumhuriyet universitelerimiz de kurulan 30’a yakin Cevre muhendisligi bolumune karsilik, 2 adet Ekoloji Anabilim dalinin olmasi ise; Cevreciligimizin! cevresinin bir ozeti gibidir.

 

 

Sevgi ve Bilim ile…

 

 

 

“Ekolojik” kalınız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 6 yıl sonra...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.