Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

SİZCE EVREN NASIL YOKOLACAK?


cuantum

Önerilen İletiler

Araştırın diye not düştüm ama araştırmayıp tamamen önyargısal bir yaklaşımla yaklaşılmış...

 

Gecekuşuna

 

1- Her hangi bir siteden alıntı yapmıyorum, bunu bilin ilk önce...

Ancak yararlandığım kaynaklar güncel bilim kaynaklarıdır, sizin söylediğiniz şekilde taraflı teist siteler değildir..!!

2- Yıldızların ve de güneşin yanması, enerjisi,ısı ve ışık kaynağı hidrojenin helyuma dönüşümü ile ilgilidir.(füzyon)

3- Füzyonu burada anlatmaya kalkarsak, bir kaç sayfa yazı yazmamız lazım geldiği için, araştırın dedik.

4- Saniyede 600 milyon ton hidrojen helyuma dönüşür. Buda her saniye Güneşin 4.5 milyon ton hafiflemesine yol açar.. ve giderek kara cüce halini alır ve ısısını ve ışığını yitirir.

4- Zahmet edip herhangi bir arama motoruna yıldızların enerjisi yazıp tıklarsanız, bunca yazı yazmanıza ve yorulmanıza gerek kalmıcaktı...

 

 

'kralx''e

 

Değerli arkadaşım, "tamamen önyargısal bir yaklaşımla yaklaşılmış" ifadeniz üzerine yazdıklarımı bir daha gözden geçirdim...

 

Acaba başka anlaşılmaya neden olacak, ön yargı olacak bir cümle yada kelime var mı diye...

 

Ben yinede göremedim...Ön yargı olan ifadelerimi bana iletirseniz...Sevinirim.

 

- Bence alıntı yapmanız çok normal bir davranış bütün bilgileri aklımızda tutacağız diye bir kaide yok...

önemli olan temel bilgiler hakkında yeterli bilgiye sahip olmamız ve neyi nerede bulacağımızı bilebilmemiz

Elbette söylediklerimizin havada kalmaması için bilgi kaynaklarımızı belirtmekte yarar var...

 

-Bunun dışında bilimsel bilgiler için en doğru kaynakların bilimsel kayanaklar olması gerrektiği düşüncesinde hem fikir olmamız,

güvenilir bilgileri bize yansıtmış ve yansıtacak olmanız açısından bu bence yeterli...

 

Bunun dışında ufak tefek yorum farklılıkları uygun tartışma diliyle çözülecek şeyler diye düşünüyorum...

 

Önemli olan doğru bilgileri doğru kaynaklardan birbirimize ileterek bilgilenmemizi sağlamak...

 

Saygılar-sevgiler...

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 142
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Sevgili gecekuşu iyide ben sana füzyonun kaynağını nasıl vereyim yani nereye tıklasan oraya gider..:)

Önyargılı yazmışsın dememin sebebi ise, öylesine güncel ve bilinen bir bilgiyi hiç duymamış gibi yok sayark karşıt fikirlerinizi yazmanızdı...

Yani hidrojenin geri dönmemek üzere helyuma dönüştüğü 2+2=4 gibi bişerşeydir..

Sen bunu gözardı ederek yada yeterli araştırmayı yapmayarak, direkt ideolojik merkezli fikirlerinin küçük bir yansımasını yansıtmızsın olay budur..

Bakın ben önce anlaşılmak isterim, fikirlerime yada iletilerime katılın yada katılmayın..

Ben diyorum ki alıntı yapmadım, sen diyorsun ki alıntı yapman çok normal..

Yani bildik bir mesele için neden alıntı yapayım..

Yukarda da dediğim gibi 2+2=4 ün ıspatı noktasında size herhangi bir matematik kaynağımı göstermeliyim..

 

 

 

Saygılar-sevgiler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yam yam bey yukardada belirttiğim gibi bir kısmını buraya kopyalıyorum;

-------------------------------------------------------------------------------------

gece kuşu, kısaca hidrojen bir çeşit gazdır, yıldızlar bu gazlardan oluşur

yuksek ısı bu gazı yakmaya başlar sonra yanan hidrojen atomu nukleer fuzyona uğrayarak(yuksek ısılarda)başka bir hidrojen atomuyla birleşir

bunun sonucunda enerji yayar ve bu enerji ısı ışık vb. olarak yayılır hidrojen atomu daha ağır olan helyum atomuna donuşur bu arada yaydığı enerji ağırlık olarak eksilir, günüeş her saniyede yaklaşık 4,5 milyon ton madde kaybeder. sonunda hidrojen bittiğinde kendi içine çökerek beyaz cüce olur. daha kütleli yıldızdar nötron yıldızına dönüşür vs.

 

 

yani kısacası eğer madde sonsuzdan beri var olsaydı evrendeki bu hayat olmayacaktı herşey yanıp bitmiş yokolmuş olacaktı.

 

bu aynı zamanda yam yam'ın yazısına cevaptır.

yıldız doğumundan bahsediyori evet yıldız doğabilir, ama bu senin dusunmuş olduğu tezi curutuyor, başlangıcı olmayan bir evrende butun yıldızlar oluşmuş bitmiş ve yokolmuş olacaktır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili arkadaşım Yamyam.. atmayın sallamayın gibi ithamlarla tartışma düzeyini küçültme lütfen..

Yeni yıldız oluşumu birr big-bang gibi olamaz, o olay olmuş bitmiştir..

Senin o bahsettiğin oluşumlar; patlayıp ölen yıldızların atıklarından meydana gelen çok küçük ve ömrü çok az yıldızcıkalrdır..

Aksi taktirde, sıfırdan bir yıldızın doğumu mümkün değildir..

Big-bangtaki o muazzam sıcaklık o anda olmuştur ve giderek soğumuştur..

Bilmiyorum fizik kimya ve astronomi bilginiz ne kadar ama sanırım şu kısmı anlıyacaksınız...

Sıfırdan bitr yıldızın oluşumu için, elektronların ve çıplak atom çekirdeklerinin bir araya gelerek hidrojen ve başka hafif atomları oluşturması için uygun sıcaklık şuan mümkün değildir...

Hatta big-bangtaki sıcaklıkla kıyas bile edilemez....

 

 

İyi araştırmalar..

 

 

 

Saygılar-sevgiler..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yam yam bey yukardada belirttiğim gibi bir kısmını buraya kopyalıyorum;

-------------------------------------------------------------------------------------

gece kuşu, kısaca hidrojen bir çeşit gazdır, yıldızlar bu gazlardan oluşur

yuksek ısı bu gazı yakmaya başlar sonra yanan hidrojen atomu nukleer fuzyona uğrayarak(yuksek ısılarda)başka bir hidrojen atomuyla birleşir

bunun sonucunda enerji yayar ve bu enerji ısı ışık vb. olarak yayılır hidrojen atomu daha ağır olan helyum atomuna donuşur bu arada yaydığı enerji ağırlık olarak eksilir, günüeş her saniyede yaklaşık 4,5 milyon ton madde kaybeder. sonunda hidrojen bittiğinde kendi içine çökerek beyaz cüce olur. daha kütleli yıldızdar nötron yıldızına dönüşür vs.

yani kısacası eğer madde sonsuzdan beri var olsaydı evrendeki bu hayat olmayacaktı herşey yanıp bitmiş yokolmuş olacaktı.

 

bu aynı zamanda yam yam'ın yazısına cevaptır.

yıldız doğumundan bahsediyori evet yıldız doğabilir, ama bu senin dusunmuş olduğu tezi curutuyor, başlangıcı olmayan bir evrende butun yıldızlar oluşmuş bitmiş ve yokolmuş olacaktır.

 

Size bir kaç bilimsel ve bir kaç felsefi soru sayın kelebek...

 

Bilimsel sorular :

 

1- Yıldızların, maddenin varlığı süresince hidrojen yaktıklarını neye dayanarak söylüyorsunuz?

2- Eğer kütle çekim etkisi, evrendeki genişlemeyi durdurur ve geriye çevirir ise, bu durum başlangıç noktasına dönüleceği ve bunun da evrenin bir başlangıca ihtiyacı olmadığı anlamına gelir. Böylesi bir durumda ortaya çıkacak hidrojen oranı, büzüşmeden önceki hidrojen oranı ile aynı seviyede mi olacaktır? Neden?

3-Eğer kütleçekim etkisi, evrenin genişlemesini durduramaz ise, bu durum evrenin sonsuza kadar genişleyeceği anlamına gelir. O halde "evrenin bir başlangıcı olduğu gibi, sonu da vardır" çıkarımını neye dayanarak yapabiliyorsunuz?

 

Felsefi sorular :

 

1- İnsanın yaşaması için Güneş yeterli iken, tanrı milyarlarca yıldızı ne için yaratmıştır?

2- Varlığından haberimiz dahi olmayan ve olmayacak olan milyarlarca yıldız ne için oluşmuş ve yok olmuştur? Bunun insanlığa faydası nedir?

3- 75 milyar ışık yılı genişliğinde olduğu varsayılan ve gittikçe de genişleyen evrenin yalnızca insanın varolabilmesi ve tanrıya kulluk edebilmesi için yaratıldığı iddiası abesle iştigal değil midir?

4- Kıyamet denen olgu gerçekleştiğinde evren de yok olacak mıdır? Neden ve Nasıl?

5- Eğer kıyamet ile birlikte evren de yok olmayacak ise, kime ve neye hizmet edecektir?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aslında sevgili kelebeğe sorulan bu soruları kelebeğin cevaplamasını isterdim, bir gün bekledim ama baktım cevap yok ya da kelebek ortalıkta yok..

Affına sığınarak cevaplıcam kelebek.. özr..

 

Bilimsel sorularına...

 

1- Şu ana kadar hidrojen-helyum dönüşümü haricinde herhangi bir yanma yada enerji çevrimi sistemine herhangi bir bilim adamı rastlamaıştır, rastlamışlarsada ben okumadım, görmedim... Ama bilimsel yayınları çok yakından takip eden biri olarak, gözümden kaçması mümkün değildir..

Hidrojen evrenin temel enerji kaynağıdır.. Termonükleer tepkime sonucu ortaya çıkan ısı ve ışığın kaynağı hidrojendir.. Bu bilimsel olarak 2+2=4 gibi bilinmektedir.. Kaynağa gerek varmı bilmiyorum..

 

2- Araştırmalar ve son varılan noktaya göre evrenin bu genişlemesinin hızı azalması gerekirken, bilinmeyen ve fizik yasalarını altüst eder br şekilde artmaktadır.. Yanan hidrojenin geriye kazanımı o dediğin şekilde mümkün değildir..

 

3- Evrenini sonsuza kadar genişlemesi yada genişlemesi, bili

msel sorular bölümünde sorulmamalıydı, çünkü bilmin o seviyeye gelmesi için belki biizm ömrümüz yetmeyecektir..

Adamlar daha genişlemenin sırrını çözemediler, sonunu nereden çözecekler..

Bu konuda bilimsel bir veri yoktur.. Gelecek adına böyle bir verirnin olamsı da mümkün değildir..

Olsa olsa teori olur, teoriden de öte geçemez..

 

 

Felsefi sorularına...

 

1- En doğrusunu allah bilirt ama.. Belki top yekün bir denge içindir..

Nasıl ki parmağımızın ucunda milyonlarca atom var.. ama geriden baktığımızda parmak görüyoruz ve o milyonlarca atomlardan bir denge ve bir işlevi olan parmak yaratılmış... Bütün kainatın dışına çıkamadığımız için ve sistemi çok kısır bilgilere bildiğimiz için bunun hikmetini anlamakta güçlük çekiyoruz..

 

2- Bir üstteki sorunun cevabıyla pareleldir, belki bir dengenin devamı için olabilri..

 

3- Birinci ve ikinci soruya parelel sayılır.. o kadar çoğunlukta olan yıldızlar ve diğer gök cisimleri alahın ilminde, kudretinde ve yanında bir insan kalbi kadar değerli ve büyük değildir..

O büyüklükteki ve muaazzam yapıdaki bu evreni yaratmak llah için zor değildir.. Senin şaşırman ve hayrette kalman doğaldır.. Zatyen öyle olmalıdır.. Çünki bizler çok küçük ve çok aciziz..!!

 

4- Bu konuda bir bilgim yoktur.. Ama aslolan insanın imtihanı olduğuna göre, diğerlerinin yok olması yada yeniden oluşturlması mümkündür. Allaha hiç bir şey zor değildir.. dörüncü sorudan nereye varmak istediğini anlamış değilim...

 

5- Belki cennet ve cehennem bu evrende olacaktır... Yokı olacaksa zaten bir soru işareti kalmıyor...

 

 

 

Saygılar-sevgiler..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili arkadaşım Yamyam.. atmayın sallamayın gibi ithamlarla tartışma düzeyini küçültme lütfen..

Yeni yıldız oluşumu birr big-bang gibi olamaz, o olay olmuş bitmiştir..

Senin o bahsettiğin oluşumlar; patlayıp ölen yıldızların atıklarından meydana gelen çok küçük ve ömrü çok az yıldızcıkalrdır..

Aksi taktirde, sıfırdan bir yıldızın doğumu mümkün değildir..

Big-bangtaki o muazzam sıcaklık o anda olmuştur ve giderek soğumuştur..

Bilmiyorum fizik kimya ve astronomi bilginiz ne kadar ama sanırım şu kısmı anlıyacaksınız...

Sıfırdan bitr yıldızın oluşumu için, elektronların ve çıplak atom çekirdeklerinin bir araya gelerek hidrojen ve başka hafif atomları oluşturması için uygun sıcaklık şuan mümkün değildir...

Hatta big-bangtaki sıcaklıkla kıyas bile edilemez....

İyi araştırmalar..

Saygılar-sevgiler..

 

Tartışma düzeyini küçülten ben değil, bilakis sizsiniz sayın kralx...

 

Siz bunları nereden alıp da buraya aktarıyorsunuz bilmiyorum. Ancak söylediklerinizin bilimsel geçerliliği yok. Bazı konuları teist kaygılarla bilimselmiş gibi gösterme çabanız hiç de hoş değil. Ya bunu kasıtlı yapıyorsunuz, ya da birilerinin bu oyunlarına alet oluyorsunuz...

 

Güneş'in bir yıldız olduğu konusuna itirazınız var mı? Sanırım yok. Peki Güneş'in yaşı hakkında bilginiz var mı? Herhalde yok ki, "sıfırdan bir yıldızın doğumu mümkün değildir" gibi bilimsel geçerlilikten uzak, dogmatik cümleler kurabiliyorsunuz. Güneş Big Bang'den yaklaşık 10 milyar yıl sonra oluşmuştur. İlk yıldızlar ise Big Bang'den yaklaşık 400 milyon yıl sonra. Peki Güneş çok küçük ve ömrü çok az bir yıldızcık mıdır? Üstelik size bir bilgi daha. "Küçük olan yıldızların ömrü de daha az olur" cümlesi doğru değildir. Zira yıldızların kütleleri ile ömürleri ters orantılıdır. Güneşten çok daha büyük yıldızların ömürleri, çok daha azdır... Siz güncel bilimi nereden takip ediyorsunuz kuzum? Gırgır dergisinden falan mı?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Size bir kaç bilimsel ve bir kaç felsefi soru sayın kelebek...

 

Bilimsel sorular :

 

1- Yıldızların, maddenin varlığı süresince hidrojen yaktıklarını neye dayanarak söylüyorsunuz?

2- Eğer kütle çekim etkisi, evrendeki genişlemeyi durdurur ve geriye çevirir ise, bu durum başlangıç noktasına dönüleceği ve bunun da evrenin bir başlangıca ihtiyacı olmadığı anlamına gelir. Böylesi bir durumda ortaya çıkacak hidrojen oranı, büzüşmeden önceki hidrojen oranı ile aynı seviyede mi olacaktır? Neden?

3-Eğer kütleçekim etkisi, evrenin genişlemesini durduramaz ise, bu durum evrenin sonsuza kadar genişleyeceği anlamına gelir. O halde "evrenin bir başlangıcı olduğu gibi, sonu da vardır" çıkarımını neye dayanarak yapabiliyorsunuz?

 

Felsefi sorular :

 

1- İnsanın yaşaması için Güneş yeterli iken, tanrı milyarlarca yıldızı ne için yaratmıştır?

2- Varlığından haberimiz dahi olmayan ve olmayacak olan milyarlarca yıldız ne için oluşmuş ve yok olmuştur? Bunun insanlığa faydası nedir?

3- 75 milyar ışık yılı genişliğinde olduğu varsayılan ve gittikçe de genişleyen evrenin yalnızca insanın varolabilmesi ve tanrıya kulluk edebilmesi için yaratıldığı iddiası abesle iştigal değil midir?

4- Kıyamet denen olgu gerçekleştiğinde evren de yok olacak mıdır? Neden ve Nasıl?

5- Eğer kıyamet ile birlikte evren de yok olmayacak ise, kime ve neye hizmet edecektir?

 

cevap-1: bilimsel gerçeklere, bugün güneşin hidrojen yaktığını ilkokuldaki çocuklar bile biliyor.

 

cevap-2: evrenin nasıl bir sonu beklediğini bilmiyoruz, siz nasıl ki bir dakika sonrasını bilmiyorsanız, tahminlere dayalı olarak dev karadelik yada protonun yarı ömrünün bitmesi, veya mutlak soğuk derecesine gelip atomun donması ve elektronların üzerine düşmesi vs.

 

cevap-3: evren bir enerjiyle genişliyor, bu enerji ışık hızına yakın bir hızda genişleme sağlıyor, enerji-entropi ilişkisi. enerji bittiğinde genişleme sona erecek entropi artacak ayrıntı için bakınız(http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=13963&st=0)...

 

felsefi sorulara cevaplar;

cevap-1: onun yaratmasında sınır yoktur kudreti herşeyin uzerindedir

(senin haberin yokken milyarlarca alem daha yaratıp yokediyor)

 

cevap-2: aynı soruyu iki kez sormuşsun;

o diriltir ve öldürür, sonra tekrar diriltir, önündeki toprak kuruyor çöl oluyor sonra bir su iniyor tekrar yemyeşil canlanıyor heran hayat veren ve her an hayat alan o.

 

cevap-3: birinci ve ikinci sorunun devamı, kudretinde sınır yokki abes olsun, dilediği anda tirilyonlarca daha evren yaratabilir.

 

cevap-4: Araf 187 Sana kıyameti, ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. De ki: Onun ilmi ancak Rabbimin katındadır. Onun vaktini O'ndan başkası açıklayamaz. O göklere de yere de ağır gelmiştir. O size ansızın gelecektir. Sanki sen onu biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki: Onun bilgisi ancak Allah'ın katındadır; ama insanların çoğu bilmezler.

 

Furkan 11 Onlar üstelik kıyameti de yalan saydılar. Biz ise, kıyameti inkar edenler için alevli bir ateş hazırladık.

 

Eğer sözünüzde doğru iseniz bu vadettiğiniz (kıyamet) ne zaman kopacak? derler. Tefsir

 

Sebe 30 De ki: Size öyle bir gün vadedilmiştir ki, ondan ne bir saat geri kalabilirsiniz, ne de ileri geçebilirsiniz. Tefsir

 

Sebe 31 Kafir olanlar dediler ki: Biz hiçbir zaman bu Kur'an'a ve bundan önce gelen kitaplara inanmayacağız. Sen o zalimleri, Rablerinin huzurunda tutuklanmış, birbirlerine söz atarlarken bir görsen! Zayıf sayılanlar, büyüklük taslayanlara: Siz olmasaydınız,elbette biz inanan insanlar olurduk, derler. * Tefsir

 

Sebe 32 Büyüklük taslayanlar, zayıf sayılanlara (kıyamet gününde): Size hidayet geldikten sonra sizi ondan biz mi çevirdik? Bilakis siz suç işliyordunuz, derler. Tefsir

 

Sebe 33 Zayıf sayılanlar da büyüklük taslayanlara: Hayır! Gece gündüz (işiniz) tuzak kurmaktı. Çünkü siz daima Allah'ı inkar etmemizi, O'na ortaklar koşmamızı bize emrederdiniz, derler. Artık azabı gördüklerinde, için için yanarlar; biz de o inkar edenlerin boyunlarına demir halkalar takarız. Onlar ancak yapmakta oldukları günahları yüzünden cezalandırılırlar.

 

 

cevap-5: kralx kardeşin dediği gibi cennet cehennem bu evrende olacaksa zaten sorun kalmıyor, nitekim nerede olacağı da kesin bilgilerle belli değildir, bazı ayetlerde güneşin yaklaştırılacağından bahseder, böylelikle bu evrende olacağı konusunda bir düşünce olabilir

ama yinede kesin bilgi sahibi değiliz...

 

saygı ve sevgi ile;

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aslında sevgili kelebeğe sorulan bu soruları kelebeğin cevaplamasını isterdim, bir gün bekledim ama baktım cevap yok ya da kelebek ortalıkta yok..

Affına sığınarak cevaplıcam kelebek.. özr..

 

Bilimsel sorularına...

 

1- Şu ana kadar hidrojen-helyum dönüşümü haricinde herhangi bir yanma yada enerji çevrimi sistemine herhangi bir bilim adamı rastlamaıştır, rastlamışlarsada ben okumadım, görmedim... Ama bilimsel yayınları çok yakından takip eden biri olarak, gözümden kaçması mümkün değildir..

Hidrojen evrenin temel enerji kaynağıdır.. Termonükleer tepkime sonucu ortaya çıkan ısı ve ışığın kaynağı hidrojendir.. Bu bilimsel olarak 2+2=4 gibi bilinmektedir.. Kaynağa gerek varmı bilmiyorum..

 

2- Araştırmalar ve son varılan noktaya göre evrenin bu genişlemesinin hızı azalması gerekirken, bilinmeyen ve fizik yasalarını altüst eder br şekilde artmaktadır.. Yanan hidrojenin geriye kazanımı o dediğin şekilde mümkün değildir..

 

3- Evrenini sonsuza kadar genişlemesi yada genişlemesi, bili

msel sorular bölümünde sorulmamalıydı, çünkü bilmin o seviyeye gelmesi için belki biizm ömrümüz yetmeyecektir..

Adamlar daha genişlemenin sırrını çözemediler, sonunu nereden çözecekler..

Bu konuda bilimsel bir veri yoktur.. Gelecek adına böyle bir verirnin olamsı da mümkün değildir..

Olsa olsa teori olur, teoriden de öte geçemez..

Felsefi sorularına...

 

1- En doğrusunu allah bilirt ama.. Belki top yekün bir denge içindir..

Nasıl ki parmağımızın ucunda milyonlarca atom var.. ama geriden baktığımızda parmak görüyoruz ve o milyonlarca atomlardan bir denge ve bir işlevi olan parmak yaratılmış... Bütün kainatın dışına çıkamadığımız için ve sistemi çok kısır bilgilere bildiğimiz için bunun hikmetini anlamakta güçlük çekiyoruz..

 

2- Bir üstteki sorunun cevabıyla pareleldir, belki bir dengenin devamı için olabilri..

 

3- Birinci ve ikinci soruya parelel sayılır.. o kadar çoğunlukta olan yıldızlar ve diğer gök cisimleri alahın ilminde, kudretinde ve yanında bir insan kalbi kadar değerli ve büyük değildir..

O büyüklükteki ve muaazzam yapıdaki bu evreni yaratmak llah için zor değildir.. Senin şaşırman ve hayrette kalman doğaldır.. Zatyen öyle olmalıdır.. Çünki bizler çok küçük ve çok aciziz..!!

 

4- Bu konuda bir bilgim yoktur.. Ama aslolan insanın imtihanı olduğuna göre, diğerlerinin yok olması yada yeniden oluşturlması mümkündür. Allaha hiç bir şey zor değildir.. dörüncü sorudan nereye varmak istediğini anlamış değilim...

 

5- Belki cennet ve cehennem bu evrende olacaktır... Yokı olacaksa zaten bir soru işareti kalmıyor...

Saygılar-sevgiler..

 

Ah kralx ah...

 

İyi olmuş cevap da vermişsin...

 

Bilimsel...

1- Senin söylediğin bu evren için geçerlidir. Biliyorsun ki, Big Bang "yoktan varolma" gibi bir iddiada bulunmaz. Big Bang evrenin başlangıcında varolan bir maddenin patlamasıdır. Genel olarak da, evrenin bu patlama sonucu oluştuğu kabul edilir. Hidrojen de bu patlama neticesinde sentezlenerek oluşmuştur. Asıl konu ise Big Bang'e neden olan maddedir. Bu konuda genel kabul gören de, bu maddenin farklı fizik yasaları olabilecek, farklı bir evrenden geldiğidir. Yani bu bağlamda da sizin teziniz çürümüş oluyor. Zira siz teistlerden başka hiç kimse maddenin Big Bang ile oluştuğunu düşünmüyor. Hatta Bilim ve Teknik Dergisi'nin son sayısında (Haziran 2006), Big Bang'den öncesine ilişkin bir kapı aralandığına ve "Büyük Yaylanma Senaryosu"na yer verilmiş.

 

2- Big Bang'de ortaya çıkan hidrojenin kaynağı nedir sayın kralx? Patlama sırasında açığa çıkan hidrojen maddenin içinde bulunan mevcut hidrojen midir, yoksa patlama sırasındaki reaksiyon sonucu mu oluşmuştur? Eğer reaksiyon sonucu oluştu ise, neye dayanarak "geri kazanımı mümkün değildir" diyebiliyorsunuz?

 

3- Evrenin hızlanarak genişlediğini biliyoruz. Burada kütkeçekimine direnç gösteren bir enerjinin olduğu muhakkak. Bu enerji daha ne kadar kütleçekim etkisine direnç gösterecektir? Bilinmeyen budur. Teoriler bilimsel değil midir? Neden bilimin içerisinde yer almasın? Bilimsel teoriler üretilebilir, ancak teizmin buna söyliyebileceği hiç bir şey yoktur...

 

 

Felsefi...

1- İnsan vücudu parmakların ucundaki atomlar için oluşmamıştır. Siz evrenin insan için yartıldığını zannediyorsunuz. Evrenin büyüklüğünü öğrenince, elbette bunu kavramakta zorlanacaksınız. Zira bunun kavranılacak bir tarafı yok.

 

2- Tabii tabii..

 

Avustralyalı gökbilimci Simon Driver, belirli bir gökyüzü bölgesindeki toplam ışıktan yola çıkarak, görünen evrende en az 70 milyar kere trilyon yıldız olması gerektiğini hesaplamış. Bu tutar, Dünyamızın tüm kumsallarındaki kum taneciklerinden daha fazla. Ancak Driver, gerçek yıldız sayısının çok daha fazla olabileceğini, çünkü evrenin en uzak yerlerinden ışığının bize henüz ulaşmadığını söylüyor. (Bilim ve Teknik Dergisi/ Mart 2004 S:9)

 

Yani diyorsun ki, "Yetmiş milyar kere trilyon yıldız, insan denen varlığın, Dünya denen gezegende yaşayarak Allah'a kulluk edebilmeleri için bir denge vazifesi görebilsinler diye yaratılmış." Ha unutmadan, bir de insanlar yönlerini bulabilsinler diye... Bir de şeytanları taşlamak için... İnanabilirseniz inanın...

 

3- Üzerinde kendisine kulluk edebilsinler diye yaratacağı insanların yaşayabilmesi için uygun şartların oluşmasında gereken zamanın 14 milyar yıl olduğunu göz önüne alırsak, diyebiliriz ki ; "Evet bu tanrı için pek zor olmasa gerek..."

 

4- Kıyamet anı anlatılırken kullanılan "Gök yarıldı zaman" ifadesine bakın da, bir anlam çıkarabiliyorsanız çıkarın... Belki size bir faydası dokunur...

 

5- Evren içinde denizdeki bir kum tanesi bile sayılamayacak olan Dünyanın varolabilmesi için, 75 milyar ışık yılı genişliğinde (ve giderek genişleyen) bir evrenin varlığı ne kadar gerekli ise, cennet ve cehennem için de o kadar gereklidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bütün bilim çevrelerince bilinen ve kabul gören aynı zamanda big-bang öncesinin yokluk olduğu fikri üzerinde yoğunlaşılan bir zamanda yaşıyorken, sen yamyam olarak bütün bilgileri dayanaksız mesnetsiz inkar ediyorsun, tıpkı Allahı inkar ettiğin gibi..

Böyle bir ortamda tartışmanın fayda vermeyeceği görüşündeyim, zaten ateis bir insanın genel prensibi şudur; "gerekirse beyaza kara diyeceksin"...

Meryem ana heykeli örneğini hatırla bay yamyam...

Senle 9 ay tartıştık.. Ben hep bilimsel dayanaklarla konuştum sen felsefi yaklaştın...

Üstüne üstlük tüm söylediklerimiz aşikar olmasına rağmen, sen ret ve inkar yoluna gittin... Sanırım bu kıyamete kadar böyle devam eder..

Bütün mesele inançsızlığın verdiği ön yargı, sende diceksinki asıl bütün mesele inançlılığın verdiği ön yargı...

Sen yoluna ben yoluma..

Bu topicte tartışmaya devam edeceğim ve arkadaşlara sadece ve sadece kaynaklı bilimsel veriler aktaracağım.., asla felsefik üslubuna yanıt vermeyeceğim.. bu güne kadar yazdıklarım yeterlidir, hemen hemen her konuda yeterli açıklamayı yapmış bulunuyorum...

 

Sen Big-bang'ı sadece teistler kabul ediyor dedikten sonra benim herhangi bir şey yazmama gerek kalmadı.. Bugün isimlerini sayamayacağım kadar ateist ve darvinci bilim adamı istemiyerek big-bang 'ı kabul etmişlerdir.. karşımda akademik ve güncel bilimden baya bir uzak şahıs var.. Daha hidrojenin helyuma dönüşerek ısı ve ışınım enerjisi ürettiklerini bilmeyen bir şahıs benle bu seviyede ve bu tarzda tartışma yapamaz, daha doğrusu ben onunla yapamam.. Bizden öğreniyorsun ve bir gün sonra o konuyu çok önceden biliyormuşsun ve yeterince vakıf biriymiş gibi bize satmaya kalkıyorsun.. Oysa diğer arkadaşlarımızda biliyor ki, araştırmadan ve bilmeden tartışıyorsun....

 

 

Şu iki soruma yanıtveremediğin için bunları söylüyorsun diye düşünmemen için yanıut veriyorum..

 

1- Güneş yıldızlara bakarak elbette çok küçük bir yıldızdır...

2- Şuan itibariyle yeni yıldız oluşması mümkün değildir.. Ancak çok büyük kütleli yıldızların patlaması sonucu evrene yayılan parcacıklar vardır..

 

 

 

 

Saygılar-sevgiler...

 

Şunu da belirteyim.. eğer kastettiğin yıldız oluşumları şuanki gökadalardaki yeni oluşumlarsa kastım o değil, çünkü bu var olan bir hidrojen ve yeni yıldız oluşumudur..

Fakat big-bangtan yaklaşık 300 bin yıl sonraki, elektron ve çıplak atom taneciklerinin birarya gelerek hidrojen atomunu oluşturmaları ve bu şekilde yıldızların oluşması gibi bir oluşum bugün mümkün değildir.

Sıfırdan bir yıldız oluşumu dememdeki kastım budur, sanırım anladın bay yamyam!!..

 

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazılarımı tam okumadan, anlamadan cevap hazırlıyorsun sayın kralx.. Ben nerede "Big Bang'i yalnızca teistler kabul eder" demişim ? Bakın ilgili ifadem nasılmış? Aşağıda...

 

"Asıl konu ise Big Bang'e neden olan maddedir. Bu konuda genel kabul gören de, bu maddenin farklı fizik yasaları olabilecek, farklı bir evrenden geldiğidir. Yani bu bağlamda da sizin teziniz çürümüş oluyor. Zira siz teistlerden başka hiç kimse maddenin Big Bang ile oluştuğunu düşünmüyor. "

 

Ben ne demişim? "Big Bang'i yalnızca teistler kabul eder" mi demişim, yoksa maddenin Big Bang ile oluştuğuna yalnızca teistler inanır mı demişim?

 

Bana Big Bang öncesinin yokluk olduğu ve maddenin Big Bang'den önce bulunmadığını iddia eden bir tane bilimsel makale gösterebilir misin? Ama ben sana tersi bilimsel makale gösterdim. Hem de isim, sayı ve sayfa numarası vererek. Sen bu konu içerisinde bana kaç tane bilimsel kaynak gösterdin peki? O zaman ne hakla beni mesnetsiz yazmakla itham ediyorsun?

 

"Daha hidrojenin helyuma dönüşerek ısı ve ışınım enerjisi ürettiklerini bilmeyen bir şahıs benle bu seviyede ve bu tarzda tartışma yapamaz, daha doğrusu ben onunla yapamam" demişsini... Bunu hangi iletimin hangi ifadesine bakarak çıkardın... Eminim ki, bu da yukarıdaki gibi tam okumadan hazırladığın cevaplardan birisidir. Lütfen bu ifadenizi hangi iletime dayanarak yazdığınızı belirtin...

 

Vakit çok geç olduğu için yıldızlar hakkındaki konuya da yarın değinmeye çalışacağım...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cevap hakkı doğduğu için son paragrafını cevaplıyorum..

Sedelinaya sorduğun soruların birincisinde, yıldızların yakıtının hidrojen olduğunu bilmediğin ortaya çıkıyor..

 

 

"1- Yıldızların, maddenin varlığı süresince hidrojen yaktıklarını neye dayanarak söylüyorsunuz?" bu soru senin sorundu yamyam...

 

 

 

 

Saygılar-sevgiler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cevap hakkı doğduğu için son paragrafını cevaplıyorum..

Sedelinaya sorduğun soruların birincisinde, yıldızların yakıtının hidrojen olduğunu bilmediğin ortaya çıkıyor..

"1- Yıldızların, maddenin varlığı süresince hidrojen yaktıklarını neye dayanarak söylüyorsunuz?" bu soru senin sorundu yamyam...

Saygılar-sevgiler...

 

Yine anlayamamışsınız sayın kralx....

 

"Yıldızların, maddenin varlığı süresince hidrojen yaktıklarını neye dayanarak söylüyorsunuz?"

 

Eğer altı çizili kelimeleri görmezden gelirseniz, sizin anladığınız anlam ortaya çıkar. Ancak o üç kelime de oraya boşuna konmadı.

 

Dedik ki, "Genel kabul gören görüş, Big Bang'e neden olan maddenin farklı fizik yasaları olabilecek farklı bir evrenden geldiğidir." Yani evrenimizdeki yıldızlardan önce de madde mevcuttu. Belki maddenin geldiği yerde yıldızlar yoktu... Ya da yıldızlar yine vardı da, enerjilerini başka bir yoldan sağlıyorlardı. Şimdi bu bağlamda aşağıdaki cümleyi tekrar okuyalım...

 

"Yıldızların, maddenin varlığı süresince hidrojen yaktıklarını neye dayanarak söylüyorsunuz?"

 

Görüyorsunuz ya, hiç de sizin anlamlandırdığınız gibi bir durum yok ortada...

 

Siz eskiden böyle değildiniz sayın kralx... Ne oldu size böyle?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın yamyam..

Bana birşey olmadı.. Ben aynı sedat...

ama böyle apaçık çelişki ve yanılgılara tahammül edemiyorum..

Şimdi bir önceki iletini düzeltiyim derken yine çıkmaza girdin..

Altı çizili kelimeleri zaten hesaba katıyorum :)

Big-bangtan sonra meydana gelen bir yıldızın geçmişi yokki, başka bir yönden enerjisini alsın...

Diyosunki belki big-bangtan önce yıldız vardı belkide yoktu, varsa enerjisi farklıydı..?????????????????

Bigbangtan önce protonlar ve nötronlar bile yoktu kaldiki ataom olsun yada başka maddeler olsun...

Peki size soruyorum big-bang nedir...??

Eğer bizim bildiğimiz big-bangtan bahsediyorsan durum şudur;

Big-bangtan sonra kainat radyasyondan yayılan çok sıcak gazla dolmuştur. İlk önce gaz, temel parçacıklardan meydana gelmişti: Önce kuarklar oluştu ve bunlar bir araya gelerek protonları ve nötronları meydana getirdi; daha sonra da elektronlar ortaya çıktı. Büyük patlamadan 300.000 yıl sonra, sıcaklık 3000 °K'ye düşünce bu parçacıklar birleştiler ve atomlar oluştu.... Daha sonra hidrojen, diğer maddeler yıldızlar vs...

 

Şunu unutma ki yamyam: Big-bang öncesinde herşey sonsuz yoğunlukta ve sıfır hacimde bir noktaydı... Yıldız neredeeee madde nerede..?

 

 

 

Saygılar-sevgiler..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BÜYÜK PATLAMADAN ÖNCESİ

 

Gökbilim ve evrenbilim (kozmoloji) konularına biraz aşina olmuş bir amatörün er ya da geç aklına takılacak soru: Tamam, inandık; evren Büyük patlama denen olayla ortaya çıktı. Peki ama Büyük Patlamadan önce ne

vardı?”

 

Soruya yanıt aramak için profesyonellere dönmek boşuna. Çünkü bazı hipotezlerin ötesinde onların da söyleyebileceği çok fazla bir şey yok. En azından şimdiye kadar yoktu...

 

Einstein’ın genel görelilik kuramına göre (son verilere göre 13,7 milyar y›l önce meydana geldiği anlaşılan) Büyük Patlama, tam anlamıyla “Başlangıcı” yalnızca maddenin değil, uzay zamanın da doğduğu o büyük olayı temsil ediyor. Klasik kuramlar, bu anın öncesindeki varlıkla ilgili olarak herhangi bir ipucu veremezken Pennsylvania Eyalet Üniversitesi’nden (ABD) bir grup araştırmacı, kuantumkütleçekimsel hesaplamalarla Büyük patlama’dan daha geriye bir kapı açtıklarını söylüyorlar. Sonuçları Physical Review Letters ITALIK

dergisinin son sayısında yayımlanan çalışlmayı yöneten Abhay Ashtekar’a göre “Genel görelilik, evrenin oluşumunu geriye doğru, maddenin, kuramın denklemlerinin artık iş göremeyeceği kadar yoğunlaştığı noktaya kadar başlarıyla açıklayabiliyor. Bundan ötesi içinse, Einstein’ın elinde olmayan kuantum mekaniksel

araçlar kullanmak gerekiyor.”

 

Ashtekar, doktora sonrası araştırmacıları Tomasz Pawlowski ve Parmpreet Singh ile birlikte, Büyük Ptlama’nın ötesine açılan kapıdan geçtiklerini söylüyor. Gördükleri, kullandığımız fiziğin benzeri kuralların geçerli olduğu, ancak genişleyeceği yerde giderek daralan bir evren. Ekibe göre, kütleçekimsel güçler bu geçmiş evreni giderek daraltırken bir noktaya gelindiğinde uzay-zamanın kuantum özellikleri, kütleçekimini çekici olmaktan çıkartarak itici hale getirdi. Ashtekar, “Einstein’ın kozmolojik denklemlerinde kuantum

değişiklikler yaparak, meydana gelenin klasik bir Büyük Patlama yerine, bir kuantum ‘yaylanma’ olduğunu gösterdik” diyor.

 

“Aslında, bir başka klasik, Büyük Patlama öncesi evren bulgusu bizi öylesine şaşırttı ki, hesaplarımızı aylarca tekrar tekrar gözden geçirdik; ama sonuçta Büyük Yaylanma senaryosu sağlam çıktı.” Gerçi daha önce de Büyük Patlama’dan önce var olan başka bir evrenle ilgili genel düşünceler daha önce de ortaya atılmştı (Bkz.

“Evren Kuramları”, Bilim ve Teknik, Ağustos 2002); ancak, Ashtekar ve arkadaşlarının çalışması, böyle bir evrenin varlığını sistematik olarak yerine oturtan ve böyle bir evrendeki uzay-zaman geometrisini ortaya koyan ilk matematiksel tanımını oluşturuyor. Araştırma ekibi çalışmada, dört temel kuvvetinden kozmolojik ölçekte etki yapan kütleçekimin açıklayan genel görelilik kuramı ile, atomaltı düzeyde etki yapan öteki üç temel doğa kuvveti olan şiddetli ve zayıf çekirdek kuvvetiyle elektromanyetik kuvveti açıklayan

kuantum mekaniğini tek bir temel kuvvet olarak özdeştirme yolunda başı çeken yaklaşımlardan bir olan halka kuantum kütleçekim kuramını kullanmış. Yine Pennsylvania Eyalet Üniversitesi’nde geliştirilmiş bu

kurama göre uzay-zaman geometrisinin kendine özel bir atomik yapısı bulunuyor ve bizim tanıdığımız yapı

yalnızca bir basitleştirme. Uzayın dokusu tek boyutlu kuantum iplikçiklerle örülmüş bulunuyor. Büyük Patlama’nın yakınında bu doku şiddetli biçimde yırtılıyor ve geometrinin kuantum niteliği önem kazanıyor. Bu

da kütleçekimine güçlü bir itici nitelik kazandırıyor ve Büyük Yaylanma’ya yol açıyor.

 

Bilim ve Teknik Dergisi / Haziran 2006 S: 13

 

 

Bakalım şimdi neler uydurulacak... Zira daha önce Dünya ve evrenin 6 günde yaratıldığına inanılıyordu. Sonra bilim gelişip, bunun yanlış olduğu ortaya çıkınca birden 6 gün, 6 evre oluverdi. Ama hesaba katılmayan bir şey vardı. O da dünyanın evrenden önce yaratıldığı, ya da Tevrat'da olduğu gibi yer ve göğün birbirinden ayrılarak, göğün yükseltilmiş olduğu inancı.. Big Bang ortaya atılınca teistler de hemen bu kurama sarıldılar. "Hah işte... Evren yoktan varolmuştu... Tıpkı (!) kutsal kitaplarda anlatıldığı gibi." Oysaki Big Bang kutsal kitapları toptan yalanlar... Ancak bu onlar için önemli değildir. Evren yoktan varolmuştur ve bu da onlara göre Allah'ın kanıtıdır... Ancak gelişen bilim sayesinde arkalarında delik deşik olmuş evren inançlarından hiç bahsedilmez. Nasıl olsa bir şekilde onlar da yamanabilir. Ama farkında olmadıkları bir şey var. O da, o büyüklükte bir "Yama" nın olmadığı...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Altı günde yaratılma inancımız gitmiş değil yada değişmiş değil sayın yamyam...

Bilmin 1400 yıl önce yazılanları yeni yeni keşfetmesi Kuran'ı Kerimin bir mucize kitap, islam dininin hak din ve Allah' ın mutlak yaratıcı olduğu kanıtlanmaktadır..

Gün, evre olmamıştır, zaten evredir..

Gün, ay, yıl asılı zaman görecelidir..

Uzayda da durum budur kaldıki Allah'ın ilmindeki bir günden bahsediyoruz..

Bu gün dünyanın bir günüyle diğer gezegenlerin yada ay'ın bir günü eşitmidir hayır..

Bu durumda ayette geçen "fi sitteti eyyam" "altı günde" ifadesinden direk dünya gününü anlkamak biraz balıklama atlamak olacaktır.. Kimbilir belkide dünya günüdür, bu da olabilir..

Bigbang'ın kutsal kitapları toptan yalanlaması sözü sizin kendi fikrinizdir..

Tam aksine Big-bang'ın keşfinden sonra birçok bilim adamının Allahın varlığını ve evreni yoktan yarattığını kabul ettiğini görüyoruz, okuyoruz...

 

Sayın yamyam burada kimse inancından birşey kaybetmiş değildir..

Asılsın ve mesnetsiz tespitlere ve ifadelere devam ediyorsunuz..

 

 

 

 

Saygılar-sevgiler..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Altı günde yaratılma inancımız gitmiş değil yada değişmiş değil sayın yamyam...

Bilmin 1400 yıl önce yazılanları yeni yeni keşfetmesi Kuran'ı Kerimin bir mucize kitap, islam dininin hak din ve Allah' ın mutlak yaratıcı olduğu kanıtlanmaktadır..

Gün, evre olmamıştır, zaten evredir..

Gün, ay, yıl asılı zaman görecelidir..

Uzayda da durum budur kaldıki Allah'ın ilmindeki bir günden bahsediyoruz..

Bu gün dünyanın bir günüyle diğer gezegenlerin yada ay'ın bir günü eşitmidir hayır..

Bu durumda ayette geçen "fi sitteti eyyam" "altı günde" ifadesinden direk dünya gününü anlkamak biraz balıklama atlamak olacaktır.. Kimbilir belkide dünya günüdür, bu da olabilir..

Bigbang'ın kutsal kitapları toptan yalanlaması sözü sizin kendi fikrinizdir..

Tam aksine Big-bang'ın keşfinden sonra birçok bilim adamının Allahın varlığını ve evreni yoktan yarattığını kabul ettiğini görüyoruz, okuyoruz...

 

Sayın yamyam burada kimse inancından birşey kaybetmiş değildir..

Asılsın ve mesnetsiz tespitlere ve ifadelere devam ediyorsunuz..

Saygılar-sevgiler..

 

Yapmayın sayın kralx... Kur'an kendinden önce bilinmyen hiç bir şeye açıklık getirmemiştir. Sizin "1400 yıl önce yazılanları bilimin yeni keşfetmesi" dediğiniz şeyler tamamen sahtekarlık ürünüdür. Zaten bunları burada defalarca dile getirdik ve gösterdik.

 

Burada evrenin oluşumu ile ilgili Tevrat ve Kur'an'dan alıntılar yapmıştım. Yahudilerin 7.günü (Sebt) neden kutsal saydıklarını biliyorsunuz. Kur'an'da anlatılan evrenin ve dünyanın yaradılış öyküsü de Tevrat'dan alınmadır (İtiraz edip de yormayın beni.En az 5-6 defa yazdım). Tevrat'da 6 günün dünya günü olduğu açık ve nettir. Bunu Sebt (Cumartesi) gününden anlayabilirsiniz.

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...ndpost&p=216108

 

Konuyu buradan tekrar görebilirsiniz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O gösterdiğin adreste bizimde karşı iletilerimiz mevcuttur, bi zahmet sende bakıver..

Ayrıca tevrattan değil Kuran-ı kerimden bahsediyoruz..!!

Tahrif edilmiş bir kitabı kaynak gösteremezsiniz..

Kuran-ı kerimde altı gün der..

Başlangıç günü yada bitiş günü belirtmez...

Bahsedilen altı günün ise, hangi sisteme göre olduğu konusunda bir bilgi mevcut değildir..

Aksini iddia ediyorsan Kuran-ı kerimden delil getir..

Tevrattan değil...

1400 yıl önce yada islam öncesi astronomi adına hangi keşifler yapılmıştır yazarmısın..??

 

 

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gelelim yıldızlara...

 

Kralx, Big Bang'den sonra yıldız oluşumunun mümkün olmadığı gibi ipe sapa gelmez ve bilimsel temelden yoksun iddialarda bulunmuştu. Aksi gösterilince de bu sefer, oluşan yıldızların küçük ve daha az ömürlü olduklarını söylemeye başladı.

 

Aşağıda bir yıldızın nasıl oluştuğunu göreceksiniz.

 

UZAYIN SONSUZLUĞUNDAN BİR YILDIZ DOĞUYOR

 

Yıdızlar, tüm uzayı dolduran seyrek gazlarda doğarlar. Bu gaz, az sayıda helyum atomları ile hidrojen atomlarından oluşur. Bazı yerlerde bu gaz, oldukça yoğun yıldızlararası gaz bulutları ile birlikte bulunur.

 

Gravitasyonel teoriye göre gaz bulutunun kendi çekimi, bulutu kendine çeker. Bu, bulutu daha büyük yoğunluklara sıkıştırarak, kendi üzerine çekmeli ve bulutun merkezi çok sıkışık olmalıdır. Bu noktada astronomlar bazı gazların, her biri kendi çekim kuvvetiyle tutunan "bob'lar (gaz küreleri)" şeklinde yoğunlaşacaklarını tahmin etmektedirler. Bir gaz sıkıştırışdığında, ısınır. Bu yüzden her bir gaz küresinin merkezindeki sıcaklık 10 milyon dereceye yükselir (nükleer reaksiyonların başlamasına yetecek bir sıcaklık). Bu reaksiyonlar hidrojeni helyuma dönüştürür ve çok büyük enerji açığa çıkarırlar. Sonuç olarak yıldız parlamaya başlar... ve bir yıldız doğar.

 

Bilim ve Teknik Dergisi / Şubat 1991 S: 18

 

 

..........
Samanyolu'nda
bir çok yeni yıldızın oluştuğu
bölge bulunur.
Bu bölgelere örnek olarak Avcı Takımyıldızı'ndaki Orion Bulutsusu verilebilir. Gökbilimciler, ISO teleskopu ile gökadamızdaki buna benzer başka bölgelerin ayrıntılarını görüntüleyebilmişler. Kızılötesi fotoğraflar, Yay Takımyıldızı'ndaki Üç-Boğumlu (Trifid) Bulutsusu içinde, özellikle kara bulutların görüntüyü kapattığı bölgelerde ışık olduğunu gösteriyor. Bu bölgelerde, çekiminin etkisiyle, toz ve gaz bulutları oluşarak, yıldız oluşumunun ön evrelerini hazırlıyorlar. Buralardan uluşan radyo sinyalleri bu oluşumu doğruluyor. Gözlemler sonucunda, yıldız oluşumun ön evresi olan çekirdeklerin, kuramsal çalışmalarda yapılan tahminlerin tersine, kendi etraflarında çok da hızlı dönmedikleri anlaşılmış....

 

Kızılötesi teleskop, Yılancı Takımyıldızı'nda bulunan ve şu sıralar oluşmaya başlayan L1698B adı verilen bu tür bir çekirdekte sıcaklığı ölçtü. Toz ve gazdan oluşan katmanın sıcaklığı yalnızca 13 Kelvin (-260 derece) olarak ölçüldü. Bir anlamda "tamamlanmış" parlak güneşler de toz katmanlarıyla çevrili olabiliyor. Çalgı Takımyıldızı'nın en parlak yıldızı Vega buna iyi örnektir. Gökbilimciler bu yıldızın boyutunu ölçmeyi başarmış. Güneş sisteminin kapladığı alanın bir kaç katı büyüklükte olduğunu bulmuşlar.....

Bilim ve Teknik Dergisi / Ocak 1998 S: 33

 

Şimdi Vega yıldızına bir göz atalım...

 

http://www.science.ankara.edu.tr/astronomy...win_ders26.html

 

Yukarıdaki adreste Vega yıldızının A0 tipinde bir yıldız olduğu belirtilmiş.

 

Sayfanın en altında da yıldız türleri ve yaşam süreleri gösterilmiş.

 

A0 tipi bir yıldızın yaşam süresi 10 üzeri 9 yıl üzerinden 0.44 verilmiş... Şimdi bir hesap yapalım...

 

10.000.000.000 * 0,44 = 4.400.000.000

 

Bu da, güneşimizden kat kat daha büyük olan Vega'nın yaşam süresini 4.400.000.000 yıl olduğunu gösteriyor. Yani bizim güneşimizin ömrünün hemen hemen yarısı. Güneş 4,5 milyar yaşında olduğuna göre, Vega güneşten daha sonra oluşmuş.

 

Demek ki neymiş, bu işler öyle kafadan sallamayla olmuyormuş...

 

Kralx, bundan sonra inandırıcı olabilmen için, bilimsel bir konuda ahkam kesmeye çalışırken iddialarının bilimsel kaynağını da göstermeye mecbursun. Görelim bakalım senin bilimsel (!) kaynakların nelermiş...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O gösterdiğin adreste bizimde karşı iletilerimiz mevcuttur, bi zahmet sende bakıver..

Ayrıca tevrattan değil Kuran-ı kerimden bahsediyoruz..!!

Tahrif edilmiş bir kitabı kaynak gösteremezsiniz..

Kuran-ı kerimde altı gün der..

Başlangıç günü yada bitiş günü belirtmez...

Bahsedilen altı günün ise, hangi sisteme göre olduğu konusunda bir bilgi mevcut değildir..

Aksini iddia ediyorsan Kuran-ı kerimden delil getir..

Tevrattan değil...

1400 yıl önce yada islam öncesi astronomi adına hangi keşifler yapılmıştır yazarmısın..??

Saygılar...

 

Demek tahrif edilmiş bir kitabı kaynak gösteremeyiz... Demek Kur'an'ı Kerim... Demek Tevrat'ı kaale almıyorsunuz...

 

Peki sen bana Adem'in eşinin "Havva" olduğuna dair Kur'an'dan bir kaynak getirebilir misin? Söyle bakalım, Kur'an'ın hangi suresinin hangi ayetinde Havva diye bir isim geçer? Peki sen nasıl olur da Kur'an'da adı geçmeyen birini Havva diye isimlendiriyorsun? Tevrat'a bakarak olmasın sakın?

 

Kutsal kitaplarda anlatılan ortak konular vardır. Dünya ve göklerin yaratılışı,insanın yaratılışı, tufan, eski peygamberlerin hayatı vs.vs...

 

Bunlar tamamen birbirlerini kopyalarlar. Yalnızca uygun olmayan bazı kısımlar değiştirilirler. Daha önce de bahsetmiştim. Örneğin tanrının yorulması ya da tanrının bahçede dolaşması gibi durumlar Kur'an'da anlatılan tanrı tarifine uymadığı için değiştirilmiştir. Ancak temel noktalar aynıdır. Yaradılış meselesi de Tevrat'dan alınan konular arasındadır. Bunun inkar edilebilecek bir tarafı yoktur. Daha önce de karşılaştırmalı olarak foruma sunmuştum. Yani kaynak Tevrat'tır. Orada da 6 gün Kur'an'da da 6 gün.

 

Ancak ne zaman ki dünyanın 6 günde oluşmadığı ortaya çıktı, 6 gün oldu "6 evre"... Sağlam bir gerekçe de yok... Ayette geçen "Yevm" kelimesinin anlamlarına bakalım....

 

Yevm : Gün. Yirmidört saatlik zaman. * Sene. * Asır. Devir. * Devre.

 

Baktılar ki, Kur'an'da yazılanlar açıkça bilinenlerle çelişiyor, kelimenin 5. anlamını alıp çıktılar işin içinden. Ama Tevrat orada duruyor. Hikayenin orjinali Tevrat'ta... Arş'ın su üstünde olması Tevrat'ta...Gökler ile yerin ayrılması Tevrat'ta... Dünya'nın yayılıp serilmesi Tevrat'ta... Gece ile gündüzün oluşumu Tevrat'ta... "6 gün" de Tevrat'ta.... Eeeee... Tüm bunlar değişmedi de, "gün" mü değişti? Hadi canım siz de....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yamyam bey siz bilerekmi böyle bir tutum sergiliyorsunuz, yoksa kazaramı..

Sıfırdan yıldız oluşmaz derken hidrojen dahil, yani yıldızın esas merkezi esas yakıtı da dahil olmak üzere yıldız oluşmaz dedim, yoksa var olan hidrojenden yıldız oluşmaz demedim.. geçmiş iletilerimi okuyan arkadaşlar bunu göreceklerdir..

 

Aşağıdaki ileti bana aittir..

"Şunu da belirteyim.. eğer kastettiğin yıldız oluşumları şuanki gökadalardaki yeni oluşumlarsa kastım o değil, çünkü bu var olan bir hidrojen ve yeni yıldız oluşumudur..

Fakat big-bangtan yaklaşık 300 bin yıl sonraki, elektron ve çıplak atom taneciklerinin birarya gelerek hidrojen atomunu oluşturmaları ve bu şekilde yıldızların oluşması gibi bir oluşum bugün mümkün değildir.

Sıfırdan bir yıldız oluşumu dememdeki kastım budur, sanırım anladın bay yamyam!!.."

Fakat sen sadece yıldız oluşmaz kısmını alıp show yapmaya kalkışıyorsun..

 

Adem havva meselesine gelince; Adem aleyhisselamın eşinin adının havva yada başka bir isim olması imani bir konu değildir.. Yani önem derecesi açısından pek birşey farketmemektedir.. Bunu bilip bilmememiz itikadimizi bozmaz..

 

Yineliyorum.. tahrif edilmiş bir kitabı bizlere kaynak gösteremezsin..

Orjinalini bulabilirsen buyur göster...

 

Ayrıca kaynaklarım yüzdeyüz sağlamdır endişe etme.. :)

Ana kaynağım Kur'an-ı kerimdir.. İman sağlamsa gerisi çorap söküğü gibi gelir...

Bir planlayıcının ve tasarımcısının olması gerektiği ve mutlak var olduğu bir evren'e tesadüfen oluşmuştur diyecek kadar ucuz, komik ve anlamsız iddialarda bulunan biri değilim, kaynaklarım da bu tür idiaları atan kaynaklar değildir.. :)

 

 

Saygılar-sevgiler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

...

...Adem havva meselesine gelince; Adem aleyhisselamın eşinin adının havva yada başka bir isim olması imani bir konu değildir.. Yani önem derecesi açısından pek birşey farketmemektedir.. Bunu bilip bilmememiz itikadimizi bozmaz..

 

Yineliyorum.. tahrif edilmiş bir kitabı bizlere kaynak gösteremezsin..

Orjinalini bulabilirsen buyur göster...

 

Ayrıca kaynaklarım yüzdeyüz sağlamdır endişe etme.. :)

Ana kaynağım Kur'an-ı kerimdir.. İman sağlamsa gerisi çorap söküğü gibi gelir...

Bir planlayıcının ve tasarımcısının olması gerektiği ve mutlak var olduğu bir evren'e tesadüfen oluşmuştur diyecek kadar ucuz, komik ve anlamsız iddialarda bulunan biri değilim, kaynaklarım da bu tür idiaları atan kaynaklar değildir.. :)

Saygılar-sevgiler...

 

 

İlgiyle takip ediyorum. Çok şeyler öğreniyoruz sağolasınız.

 

Benimde bir katkım olsun..

 

 

Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum Hz.Ali

 

(Bilim ve Teknik Dergisi Aralık 2004 Sayı 445'den alınmıştır. Hz. Ali Efendimiz çok manidar bir hakikati bize öğretmiş. İşte dinimizin bize öğretisi...ve İlime verdiği önem..Saolsun Bilim ve Teknik Dergisi'de bize hatırlatmış..)

 

Sevgiler..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İlgiyle takip ediyorum. Çok şeyler öğreniyoruz sağolasınız.

 

Benimde bir katkım olsun..

Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum Hz.Ali

 

(Bilim ve Teknik Dergisi Aralık 2004 Sayı 445'den alınmıştır. Hz. Ali Efendimiz çok manidar bir hakikati bize öğretmiş. İşte dinimizin bize öğretisi...ve İlime verdiği önem..Saolsun Bilim ve Teknik Dergisi'de bize hatırlatmış..)

 

Sevgiler..

 

+1 terapi.. ;)

 

Cabir Ibn Hayyan (Geber)Kimya (Kimyanın babası) öl: 803

Al-Asmai Zooloji, Botanik, Animal Husbandry. 740 - 828

Al-Khwarizmi(Algorizm)Matematik,Astronomi,Coğrafya.(Algorithm,Algebra, calculus) 770 - 840

'Amr ibn Bahr Al-Cahiz,Zoologi, Arap Grameri, Rhetoric,Lexicography

776 - 868

Ibn Ishaq Al-Kindi (Alkindus)Felsefe, Fizik, Optik, Tıp,Matematik, Metalurji.800 - 873

Sabit Ibn Kurra (Thebit)Astronomi, Tıp, Geometri, Anatomi.836 - 901

'Abbas Ibn Firnas, Mechanics of Flight, Planetarium, Artificial Crystals. öl:888

Ali Ibn Rabban Al-Tabari,Tıp, Matematik, Caligraphy, Literature.838 - 870

Al-Battani (Albategnius),Astronomi, Matematik, Trigonometri.858 - 929

Al-Fargani (Al-Fraganus)Astronomy, Civil Engineering.C. 860

Al-Razi (Rhazes)Tıp, Ophthalmology, Smallpox,Kimya,Astronomi.864 - 930

Al-Farabi (Al-Pharabius),Sosyologi, Logic, Felsefe, Siyaset Bilimi,Muzik.870 - 950

Abul Hasan Ali Al-Mesudi,Geography, History.öl: 957

Al-Sufi (Azophi) Astronomi 903 - 986

Abu Al-Kasim Al-Zahravi (Albucasis),Surgery, Medicine. (Father of Modern Surgery) 936 - 1013

Muhammad Al-Buzcani,Matematik, Astronomi, Geometri,Trigonometri.940 - 997

Ibn Al-Haytam (Alhazen)Fizik, Optik, Matematik.965 - 1040

Al-Mawardi (Alboacen),Siyaset Bilimi, Sosyoloji, Jurisprudence, Ethics.972 - 1058

Abu Reyhan Al-Biruni,Astronomi, Matematik. (Dünyanın Çevresini ölçtü)973-1048

Ibn Sina (Avicenna) Tıp, Felsefe, Matematik, Astronomi.981 - 1037

Al-Zarqali (Arzachel)Astronomi (Usturlabı bulmuştur).1028 - 1087

Omar Al-Hayyam,Matematik, Şiir.1044 - 1123

Al-Gazali (Algazel)Sosyoloji, Teoloji, Felsefe.1058 - 1111

Müslüman Toledo'nun(1085), Korsika ve Malta'nın(1090), Provence 'in(1050), Sicilya (1091) ve Kudüs (Jerusalem (1099)'ın düşması.Birkaç Haçlı Seferi Müslüman kaynaklarının,yaşamlarının,mülklaerini,kurumlarının ve alt yapısının yüzyıllık bir dönemin üzerinden birinci hasar dalgası.

Abu Bakr Muhammad Ibn Yahya (Ibn Bajjah)Felsefe, Tıp, Matematik, Astronomi,Şiir, Muzik.1106 - 1138

Ibn Zuhr (Avenzoar)Cerrahi, Tıp.1091 - 1161

Al-Idrisi (Dreses)Coğrafya (Dünya Haritası, İlk küre).1099 - 1166

Ibn Tufayl, (AbdubacerFelsefe, Tıp, Şiir.1110 - 1185

Ibn Ruşd (AverroesFelsefe, Law, Tıp, Astronomi, Teoloji.1128 - 1198

Al-Bitruji (Alpetragius)Astronomy öl: 1204

Müslüman kaynaklarının, yaşamlarının, mülklerinin, kurumlarının ve altyapısının yüz on iki yıllık bir sürenin üzerinde ikinci hasar dalgası. Haçlı Seferleri (1217 - 1291) ve Moğol istilaları (1219 - 1329). Haçlılar, Kudüs'ten Müslüman İspanya'nın batısına kadar Akdeniz boyunca etkindi. Müslüman Kordoba'nın (1236), Valencia'nın (1238) ve Seville'nin (1248) Düşüşü. Doğudaki en Müslüman sınırdan, Orta ve Batı Asya, Hindistan, İran ve Arap anavatanına kadar Moğolların hasarı. Bağdat'ın Düşüşü (1258) ve Abbasi Halifeliği'nin sonu. İki milyon Müslüman Bağdat'ta katledildi. Önde gelen Müslüman medeniyet merkezlerindeki başlıca bilimsel kurumlar, laboratuvarlar ve altyapı imha edildi.

Ibn Al-Baitar Eczacılık,Botanik, Öl: 1248

Nasir Al-Din Al-Tusi Astronomi, Öklitçi Olmayan Geometri.1201 - 1274

Celaleddin Rumi Sosyoloji1207 - 1273

Ibn Al-Nafis Damişki, Anatomi1213 - 1288

Al-Fida (Abdulfeda)Astronomi, Coğrafya, Tarih.1273 - 1331

Muhammad Ibn Abdullah (Ibn Battuta)World Traveler. 75,000 mile voyage from Morocco to China and back.1304 - 1369

Ibn Haldun,Sosyoloji, Tarih Felsefesi, Siyaset Bilimi.1332 - 1395

 

Ulug Bey,Astronomi,1393 - 1449

 

Arkadaşlar DİKKAT ediniz, gözünüzü açınız, aklınızı ve dimağınızı serbest bırakınız, körükörüne önyargılarda saplı kalmayınız... Bütün bu bilim adamları müslümandı, batı yılarca müslüman bilim adamlarının eserleni okuttu..

İslam dini bilmi emretti..

Size soruyorum.. Eğer islam bilme önem vermiyorsa bunlar kim..?

Eğer bunlar müslüman bilim adamıysa, islam ne..? :))

 

Bir soru daha... Acaba şuan müslüman ülkeler bilimde geri kalmışlarsa bunun sebebi, islama sıkısıkıya bağlı kalmalarımı, yoksa islamın özünden uzaklaşıp batının kokuşmuz zevk sefalarına aldanıp asıllarını kaybetmelerimi..??

 

 

Saygılar-sevgiler efendim..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.