Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

kuran kendini yalanlıyor(ilahi değilim ben insan yazmasıyım!)


doçent

Önerilen İletiler

bu kadar laf kalabalığında bu son sayfanızı ancak okuyabildim.

 

Buradan Hak diyen kardeşlerime zihin açıklığı ve gönül ferahlığı diliyorum diğer arkadaşlarımada sağlıklı bir ömür dilerim.

İslamı hak din görmeyenlerin ideolojik fikirlerimidir insanlığı birleştirecek olan buna da ben inanmıyorum. bir aralar bir duvar yazısı vardı, 'dünya türk olsun' diye; iş böyle olacaksa, siyonistler pek bir önde onlar bize kaptırmaz.

 

Ey İnsanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Ademin çocuklarısınız. Adem ise, topraktandır. Allah yanında en kıymetliniz, takvası çok olanınızdır. Arabın Arap olmayana bir üstünlüğü yoktur, üstünlük ancak takva iledir.

 

inanmamak takva sahibi olmaktan kolaydır, zira

Bu dünya hayatı ancak bir oyalanma ve bir oyundur, başka bir şey değildir.

 

Mevlana hz'lerinin nietzche gibilerini

Varlığın Allah ile uyanık değilse. Uyanıklığın hapishanedeki uyanıklık gibidir

tasviri ile düşünebilen ve yorumlayan varlığını bir beden içine hapsetmiştir.

 

Rabbim korusun tüm ideolojilerden, çünkü insan firavun gibi tanrılığa soyunduğunda beri Allah'a şirk koşarak binlerce batıl fikir üretmiştir. İslam ise hep çağırmıştır, çağırmaktadır

 

gel, yine gel !

ne olursan ol, yine gel !

ister kâfir ol , ister putperest ol, ister mecusi ,

istersen yüz kere bozmuş ol tövbeni ...

yine gel ! bizim dergahımız umutsuzluk kapısı değil;

umut kapısıdır. yine gel..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

gel, yine gel !

ne olursan ol, yine gel !

ister kâfir ol , ister putperest ol, ister mecusi ,

istersen yüz kere bozmuş ol tövbeni ...

yine gel ! bizim dergahımız umutsuzluk kapısı değil;

umut kapısıdır. yine gel..

 

Siz Mevlana ile Muhammedi karistiriyorsunuz! Muhammedin tanittigi Kitab oyle soylemez!

 

 

Babanizi, kardeslerinizi ve ailenizi bile red edin der:

 

"Ey inananlar! Babalarınızı, kardeşlerinizi küfrü imana tercih ediyorlarsa dost edinmeyin" (9: 23)

 

"...Babanız dahi olsa, Tanrı'ya ortak koşan ya da Tanrı'ya düşman olandan uzaklasın, onlara mağfiret dilemeyin..." (9: 113-114)

 

"Ey inananlar! Kafirliği severlerse ve küfrü imana tercih ederlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi de dost edinmeyin; içinizde kim onları severse, onlardır zulmedenler" (9:23)

 

"De ki! Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız, kazandığınız mallar, kesade uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah'tan, Resulünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fasıklar toplu­luğunu hidhayete erdirmez" (9:24)

 

"Ey o bütün iman edenler.' Kafirlerin size yakın olanlarıyla çarpışın, hem onlar sizden kalın bir kuvvet görsünler..." (9:123)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

diyorsunuz siz Mevlana ile Hz muhammed'i karıştırıyorsunuz.

aklınızın sınırları ne kadar geniş olursa olsun, Allah'ı oluşturmaya çalıştığınız sisteme 1 numara yapmaya ne sizin ne bizim gücümüz yeter. Allah'ı bu tür düşüncelerden tenzih etsekte bizim islamı doğru anlayıp örnek hayat Hz Muhammed'i kişiliğimize uygun olarak tatbik edip yaşamktan başka gerçek olan da nedir? Yoksa kabul edilebilir gerçeğiniz şu isimler arasında yaradanın adını söyleyemeceğimiz, zira kör ve karanlık şu madde aleminde o nuru anlamak ne mümkün veya o nuru bir isim kalıbına sığdırarak tanrı burda tanrı burda diye yalancılık etmek!!

 

Ama sizinde anlamadığınız Hz Muhammed'in bıraktığı ve ardında onlarca alimin bu kapıyı ışıklarla süslediğinden başka ideolojiler arayışınız. Bu arada Hz Muhammed'in bıraktığı diyorum yorumlamayın bu içimde ki inkar diye. Hz Muhammed, kendisinden başka ilah bulunmayan Allah'ın kulu ve rasülüdür.

 

Mevlanaya hz'lerininde cevabı ve bir hatırası,

 

Ben ömrüm oldukça Kur’ân’ın kölesiyim

Muhammed Mustafa’nın ayağının tozuyum

Kim benden bundan başkasını naklederse

Ben o sözden de, o kişiden de uzağım.”

 

Mevlana Hz'lerinin kış gecelerinden birinde zikr ve gözyaşından secdeye yapışan sakalanın rivayetinide okuyun.

 

O'nun gibi olup bizim halimize kızacaksanız, söyleyecekseniz ve imar edecekseniz ne ala ama elimizdekini de almaya kalkışacaksanız o zaman da sizden gelecek hayır taştan gelsin.

 

en büyük küfrüm şu olur Allah korusun;

Mevlana'nın kabul ettiğini yine senin söylediklerine tercih edemem.

 

 

neyse namaz vakti girdi

yine yalnız O'na ibadet eder yalnız O'ndan yardım dilerim

dilerim bizi doğru yola iletir, nimet verdiklerinin yoluna

şaşırmış ve mahrum kalmışların yoluna değil.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hz Muhammed, kendisinden başka ilah bulunmayan Allah'ın kulu ve rasülüdür.

...

 

neyse namaz vakti girdi

 

Niye yukardaki Ayetlerde Allah ailerinizi red edin, dost edinmeyin der? Anne ve Babaya olan sevgi demekki, Muhammede olan sevgiden sonra gelir? Niye bu soruya cevap veremediniz?

 

Baska sorulara gelelim:

 

Namazininda sorunda Allaha ogrenelim, niye Muhammedin sekreteri olarak konusuyor burada? Niye Muhammed Allaha degilde, Allah Muhammede kulluk yapiyor? Buyrun ...

 

"Ey iman edenler! Yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin (vakitli vakitsiz) Peygamber'in evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin. Yemeği yiyince de hemen dağılın. Sohbet için beklemeyin. Çünkü bu davranışınız Peygamber'i rahatsız etmekte, fakat o sizden de çekinmektedir. Allah ise gerçeği söylemekten çekinmez. Peygamberin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Böyle davranmanız hem sizin kalpleriniz ,hem de onların kalpleri için daha temizdir. Allah'ın Resûlüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikahlamanız ebediyyen söz konusu olamaz. Çünkü bu Allah katında büyük bir günahtır." (33:53)

 

Niye (sözde) insanogluna gondermiş oldugu ayetlerde, Muhammedin seks hayatiyla o kadar ilgilenmiş? Herkese 4 kadin vermis ama Muhammedi bu kuraldan muhaf tutmuş. Niye Allah Kuranda Ogullarinizla Evlatliklar arasindaki farki açiklamak ihtiyaci duymus? Muhammedin Evlatlik edindigi insanin karisi kendi karisi etmesi içinmi? Niye Muhammedin karilari hiç bir kere o öldükten sonra daha evlenemezmis? Onun kiskançligi ölümünden sonradami devam ediyor?

 

Iste Islam dini budur. Eski Arap geleneklerinin devami.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir insanin ofkeye ihtiyaci varsa, bunun için ben layık olan bir sebep verebilirim:

 

Gecen ayda 2 kişi Iranda Taşlanarak ölduruldu

 

TEHRAN, Iran - zina ile suçlanan iki erkek Mahkemede yargılandıktan sonra, "Taşlanarak" öldürülmüstür. Adelet Bakanlıgı temsilcisi Ali Reza Jamshidi dediki bu taşlama Mashhad şehrinde, Aralik, 2008 de yere geldi.

 

Işte, Islam dini uzerinde kurulan bir Devlet. şahane bir tarihlere sahip olan farslar, bir zamanlar guzel sanatlar ve edebiyatlar dolu olan IRAN , bize Celalleddin Rumiyi ve Omer Hayyamı veren Iran şimdi 1979 yılından beri insanlari Taşlayarak öldürür. Eger Islam eleştirilerinden rahatsızlanan olursa, ben onların bu "taşlanarak ölen" insanlarin acılarını hissetmesini tavsiye ederim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AHZAB-53. Ayet

SİZ EY imana ermiş olanlar! İzin verilmedikçe Peygamber'in evlerine girmeyin; ve yemek için [davet edildiğiniz zaman erkenden] gidip hazırlanmasını beklemeye kalkışmayın: çağrıldığınızda [en uygun zamanda] girin; yemeği yiyince hemen ayrılın, lafa dalmayın: bu durum Peygamberi üzebilir, ama sizden [gitmenizi istemeye de] çekinebilir: fakat Allah doğru[yu size öğretmek]ten çekinmez. [Peygamber'in eşlerine gelince,] onlardan bir şey isteyeceğiniz vakit perde arkasından isteyin: bu hem sizin kalplerinizin, hem de onlarınkinin temizliğini pekiştirir. Ayrıca sizin Allah'ın Elçisi'ni üzmeniz ve o'nun vefatından sonra eşlerini nikahlamanız caiz değildir: doğrusu bu, Allah nazarında büyük bir günahtır.

 

Açıklama

Yukarıdaki Ayet Hz. Peygamber'in çağdaşları arasındaki eşsiz konumunu vurgulamaktadır; fakat Kur'an'ın tarihî olaylara ve durumlara yaptığı atıflardaki genel üslubuna uygun olarak, burada öngörülen ahlakî prensip de, belli bir zaman ve çevre ile sınırlı değildir. Kur'an, Hz. Peygamber'in Ashâbı'nı o'nun kişiliğine saygı göstermeleri için uyarmak suretiyle bütün müminlere onun her zamanki yüce konumunu hatırlatmaktadır bunun da ötesinde, toplumsal hayat ile ilgili belli davranış kurallarını onlara öğretmektedir: bu kurallar ilk bakışta ne kadar önemsiz görünseler de, gerçek bir kardeşlik duygusu, karşılıklı anlayış ve başkalarının kişiliğine ve mahremiyetine saygı temeline oturması gereken bir toplumda psikolojik bir değer/anlam taşırlar.

Hicâb terimi, iki şey arasına giren veya birini diğerinden ayıran, koruyan veya gizleyen nesneyi ifade eder; kullanıldığı yere göre, hem somut hem de soyut anlamlarıyla "bariyer", "engel", "duvar", "cam", "perde", "örtü" vb. gibi kelimelerle karşılanabilir. Hz. Peygamber'in eşlerine ancak bir "perde" yahut "pencere" arkasından yaklaşılması emri, Hz. Peygamber'in birçok Sahâbesi'nin yaptığı gibi, lafzî anlamıyla anlaşılabileceği kadar "müminlerin anneleri"ne gösterilmesi gereken derin saygıyı ifade eden mecazî anlamıyla da yorumlanabilir.

 

Batıdaki adabı muaşeret kanunlarında “çat kapı varmı” yoksa İslami Emirleri kafasına göre yorumlamak ve dezonformasyon yapmak niye…

 

Ve İncil’de kadın;

1Korintliler:14-35 Öğrenmek istedikleri bir şey varsa, evde kendi kocalarına sorsunlar. Çünkü kadının toplantı sırasında konuşması ayıptır.

 

yas:22-22 «Eğer bir adam başka birinin karısıyla yatarken yakalanırsa, hem kadınla yatan adam,hem kadın, ikisi de *******. İsrail'den kötülüğü atacaksınız.

Lev:20-27 «`Cincilik yapan ve ruh çağıran ister erkek olsun, ister kadın olsun kesinlikle *******. Onları taşlayacaksınız. Ölümlerinden kendileri sorumludur.'»

say:5-27 Eğer kadın kocasına ihanet etmiş, kendini kirletmişse, lanet getiren suyu içince acı duyacak; karnı şişip kalçası eriyecek. Halkı arasında ****** olacak.

say:5-28 Ama kendini kirletmemişse, temizse, zarar görmeyecek, çocuk doğurabilecek.

say:5-29 «`Kıskançlık yasası budur. Bir kadın yoldan çıkar, kocasıyla evliyken kendini kirletirse,

say:5-30 ya da bir koca karısını kıskanır, ona karşı yüreğinde kuşku uyanırsa, kâhin kadını RAB'bin önünde durduracak, bu yasayı ona uygulayacak.

 

1.Ko.14: 34 Kadınlar toplantılarınızda sessiz kalsın. Konuşmalarına izin yoktur. Kutsal Yasa'nın da belirttiği gibi, uysal olsunlar.

 

Ve modern batının ahlaki kriterleri...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir insanin ofkeye ihtiyaci varsa, bunun için ben layık olan bir sebep verebilirim:

 

Gecen ayda 2 kişi Iranda Taşlanarak ölduruldu

 

TEHRAN, Iran - zina ile suçlanan iki erkek Mahkemede yargılandıktan sonra, "Taşlanarak" öldürülmüstür. Adelet Bakanlıgı temsilcisi Ali Reza Jamshidi dediki bu taşlama Mashhad şehrinde, Aralik, 2008 de yere geldi.

 

Işte, Islam dini uzerinde kurulan bir Devlet. şahane bir tarihlere sahip olan farslar, bir zamanlar guzel sanatlar ve edebiyatlar dolu olan IRAN , bize Celalleddin Rumiyi ve Omer Hayyamı veren Iran şimdi 1979 yılından beri insanlari Taşlayarak öldürür. Eger Islam eleştirilerinden rahatsızlanan olursa, ben onların bu "taşlanarak ölen" insanlarin acılarını hissetmesini tavsiye ederim.

 

Sayın Suheyla, Türkiye'de bazı kişiler sanıyorlar ki, İslam şeriatı ile yönetilirlerse kişinin kendi istediği kılıfa soktuğu İslam dinini tatbik edebilecekler. İyi niyetli müslümanlar da maşa olarak kullanıyorlar. Din uğruna her şeyi hoş görmek ve sakıncasız bulmak gibi bir yanlışlık yaptıklarının farkına elbet varacaklar, ancak o zaman çok geç olmuş olacak.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Deu 23:1 "Erkeklik bezi ezilmiş ya da erkeklik organı kesilmiş kişi RAB'bin topluluğuna girmeyecek.

 

Deu 23:2 «Yasa dışı doğan biri RAB'bin topluluğuna girmeyecek. Soyundan gelenler de onuncu kuşağa dek RAB'bin topluluğuna girmeyecektir.

 

Acaba ne söylenmek istiyor bilen biri varsa açıklasın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Deu 23:1 "Erkeklik bezi ezilmiş ya da erkeklik organı kesilmiş kişi RAB'bin topluluğuna girmeyecek.

 

Deu 23:2 «Yasa dışı doğan biri RAB'bin topluluğuna girmeyecek. Soyundan gelenler de onuncu kuşağa dek RAB'bin topluluğuna girmeyecektir.

 

Acaba ne söylenmek istiyor bilen biri varsa açıklasın.

 

Sayin Sarigol:

 

Bir gun anlayabileciginiz umuduyla ... Burada, ben dahil kimse Incil "cici" diyen yok. Ve Incili Kurana kiyas tutup "incil"i oven yok. Bu yuzden "Deuteronomy" den gelip buraya bir kac satir yazmak manasiz...

 

Ben size yardim etmek isterim bu konuda, Islam sizin bildiginiz "sunnet olmak" "domuz eti yememek" ve "taşlamakla öldurmek" adetlerini Yahudilerden aldilar. Siz Yahudilerin kimseyi taşlamakla öldürdügünü duydunuzmu? Peki, Müslümanlarin?

 

Islam dini eski asırlarda kalmış!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin Sarigol:

 

Bir gun anlayabileciginiz umuduyla ... Burada, ben dahil kimse Incil "cici" diyen yok. Ve Incili Kurana kiyas tutup "incil"i oven yok. Bu yuzden "Deuteronomy" den gelip buraya bir kac satir yazmak manasiz...

 

Ben size yardim etmek isterim bu konuda, Islam sizin bildiginiz "sunnet olmak" "domuz eti yememek" ve "taşlamakla öldurmek" adetlerini Yahudilerden aldilar. Siz Yahudilerin kimseyi taşlamakla öldürdügünü duydunuzmu? Peki, Müslümanlarin?

 

Islam dini eski asırlarda kalmış!

 

Sayıne suheyla ben İncil'den yazıyorum siz nasıl Kur'an'dan yazıyorsanız ne oluyor bir durummu var yoksa.

İslamda taşlamak yoktur "recm" madem çok biliyorsun Kur'an'dan bir örnek göster.

Yahudiler taşlamayla değil kurşınla işi bitiriyorlar ve Kutsal kitaplarından bir sürü örnek verebilirim recm taşlama Ayetleri.

Bana yardım edeceğiniz için teşekkür ederim. Sünnet ve Domuz yememek Yahudi Müslüman ortak özellikleridir doğru ama bildiğiniz üzere Yahudiler bir çok sürgün dolayısı ile çok değişikliğe uğrattılar inançlarını AYNI iSA a.s. yaptıkları gibi ve İslam

Semitik dinlerin en yenisi olduğundan dolayı ve tahrif olmadığından asırlarda kalmamış bilakis 21. yüzyıl İnsanına hitap ediyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayıne suheyla ben İncil'den yazıyorum siz nasıl Kur'an'dan yazıyorsanız ne oluyor bir durummu var yoksa.

İslamda taşlamak yoktur "recm" madem çok biliyorsun Kur'an'dan bir örnek göster.

Yahudiler taşlamayla değil kurşınla işi bitiriyorlar ve Kutsal kitaplarından bir sürü örnek verebilirim recm taşlama Ayetleri.

Bana yardım edeceğiniz için teşekkür ederim. Sünnet ve Domuz yememek Yahudi Müslüman ortak özellikleridir doğru ama bildiğiniz üzere Yahudiler bir çok sürgün dolayısı ile çok değişikliğe uğrattılar inançlarını AYNI iSA a.s. yaptıkları gibi ve İslam

Semitik dinlerin en yenisi olduğundan dolayı ve tahrif olmadığından asırlarda kalmamış bilakis 21. yüzyıl İnsanına hitap ediyor.

 

recm taşlama Ayetleri Tevrat'ta gecer. Kuranda degil. Bunun yerine Kuranda sopa ile vurma geçer. Mamafih, "recm taşlama" hadislerde yer alir. Dolayisiyle Islam dininin parçasi olmuştur.

 

Soru: Yahudilerin Kutsal kitabında geçmesine ragmen, niye onlar taşlama yapmıyorlar? Fakat senin Kutsal kitabında geçmemesine ragmen niye bunu Muslumanlar yapıyorlar?

 

Cevap: Islam dini reform edilemez. 7inci asırda kalan adetleri devam eder.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kardeş neye cevap arıyorsun ki sen

hem nası kurandan sakın söylemeyin dersin.bizim her konuştuğumuz kelime kuranı kerimden olmalı.

kuran olmazsa biz bir hiçiz

kuran ve RASUL(SAV)den yani hadisi şeriflerden cevap vermeyeceğiz de nerden cvp vericez

 

 

**************

 

Yalnız burda sevgili dincilerimizin bir yanlışlığını hissediyorum.Kendilerini sanki budist rahipleri gibi gösterme huyları var burda.Bakın diyorlar biz kendimizden geçmişiz hiçliği kabullenmişiz o derece aşmışız.Fakat aynı adamların dünya malı için dünyasal servetler için yapmadıkları yolsuzluk hırsızlık kalmıyor.Yanlış anlaşılmasın buraya yazan insanları kastetmiyorum ama böyle insanlar ülkemizde maalesef artık çoğunluktalar.Bir şey daha diyeyim bu insanlar islama dair güzel olan ne varsa onu da değersizleştiriyorlar.Hele Mevlana gibi Yunus Emre gibi erenleri kendilerine referans olarak göstermiyorlar mı deliriyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

recm taşlama Ayetleri Tevrat'ta gecer. Kuranda degil. Bunun yerine Kuranda sopa ile vurma geçer. Mamafih, "recm taşlama" hadislerde yer alir. Dolayisiyle Islam dininin parçasi olmuştur.

 

Soru: Yahudilerin Kutsal kitabında geçmesine ragmen, niye onlar taşlama yapmıyorlar? Fakat senin Kutsal kitabında geçmemesine ragmen niye bunu Muslumanlar yapıyorlar?

 

Cevap: Islam dini reform edilemez. 7inci asırda kalan adetleri devam eder.

 

Hadis İslam Dininde vardır ve parçasıdır fakat Hadis Kur'an gibi motamot farz değildir.

Yahudiler taşlamayı bırakmış fakat kurşunlamaya başlamış mesela " İzak Rabin" kendilerine ters gelen durumda taşla öldüreceklerine başka türlü öldürmüşler.

Benim Kutsal Kitabım benim için ve Müslümanlar için ölçüdür gerisi teferruat zaten Yahudiler Kutsal kitaplarının dediklerini yapsalar livni ve barak baştan yandı birde İsrailin yarısı taşlanır öyle değilmi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

**************

 

Yalnız burda sevgili dincilerimizin bir yanlışlığını hissediyorum.Kendilerini sanki budist rahipleri gibi gösterme huyları var burda.Bakın diyorlar biz kendimizden geçmişiz hiçliği kabullenmişiz o derece aşmışız.Fakat aynı adamların dünya malı için dünyasal servetler için yapmadıkları yolsuzluk hırsızlık kalmıyor.Yanlış anlaşılmasın buraya yazan insanları kastetmiyorum ama böyle insanlar ülkemizde maalesef artık çoğunluktalar.Bir şey daha diyeyim bu insanlar islama dair güzel olan ne varsa onu da değersizleştiriyorlar.Hele Mevlana gibi Yunus Emre gibi erenleri kendilerine referans olarak göstermiyorlar mı deliriyorum.

 

Yazdıklarınızı okuyunca,aklıma çalıştığım yerde yaşadığım tatsızlıklar geldi :( Yaşadığım tüm tatsızlıkların aktörleri,sözüm ona beş vakit namaz kılan,sürekli ALLAH ALLAH diyen kişilerdi.

 

Lise yıllarımda dine oldukça öfkeli biriydim,gerekçem insan.Çünkü dinin kendisine öfkeli olacak kadar dini bir birikim olmadı.

 

Sonrasında yaşadığım diğer tatsızlıklarda da "bu mu din" dediğim zamanlarda yine gerekçem insandı.

 

Yani,din değil;sadece dini kendine dönüştüren insan.

 

Kendine dönüştüren dedim,çünkü;din,ideoloji...vs tüm değerler,insan ile kimlikleşir.

 

Dindarım naralarından sonra;yolszuluğu yapan kişi,dini değil;kendine dönüştürdüğü dini ifade eder.

 

Sosyalizmi,bir sosyalist ile tanımlayamazsınız,demokrasiyi bir demokratla...

 

İslam'ı bir müslümanla değerlendiremezsiniz;Museviliği'de bir yahudi ile...

Çünkü;gerekçe de ki insan;kavramın kendisi değildir.

 

Değerleri insanlarla tartmak,basitliktir.Kaynağa dönelim;orada ki yanlışlarımızı konuşalım.Diyeceksiniz ki;insan az çok o değeri kendinde taşır.Evet,doğrudur.Taşır sadece,kendisi olamaz!

 

Maalesef,bugün tüm değerler insan tarafından çirkinleşmiş.Değerler ile başlayan doğanın kendisi ile biten tahribatlara rağmen;yine de vicdan.

 

saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Draka'ya katılıyorum. İnsanlardaki genel hastalık ait oldukları gruba ait olumsuzlukları görmezden gelmek, önemsiz göstermeye çalışmak, geçiştirmek. Oysa sistem bu tür suistimaller üretiyorsa, bundan ders alıp sistemi düzeltmeye çalışmak, aksayan yönleri üzerine kafa yormak çok daha faydalı olur. Zaten bunu yapabilen eleştriyi kabul edip ders çıkarabilenler gelişirken, bunu yapamayanlar yerinde saymaya devam ediyor.

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sosyalizmi,bir sosyalist ile tanımlayamazsınız,demokrasiyi bir demokratla...

 

İslam'ı bir müslümanla değerlendiremezsiniz;Museviliği'de bir yahudi ile...

Çünkü;gerekçe de ki insan;kavramın kendisi değildir.

Çok beylik bir savunu... Bunlar ancak laf olarak kağıt üzerinde (veya forum boardında) kalır. Bir geçerlilikleri yoktur. Çünkü kavramlar beyinsel örüntülerdir. İnsan beyinlerinin dışında bir varlığa sahip değillerdir. Bu kavramlar yaşayan, değişen varlıklardır. Ama varlıkları insan beyinlerine bağlıdır. Onları kavrayacak bir beyin organizasyonu, yani bilinç olmadığında yok olurlar.

 

Bir kavramın nasıl algılandığını görmek için geneli kapsayan bir anket yapabilirsiniz, kavramın tarih sürecinde kültürel gelişim ve değişimini irdeleyebilirsiniz. Her durumda o kavram, düşüncelere bağımlı olacaktır.

 

Söyleminiz idealist felsefi yaklaşıma paralel düşüyor. "İdealde bir kavram var, maddi dünyaya eksik yansıyor" felsefesine paralel düşüyor. Materyalist felsefi yaklaşıma göre ise maddeden bağımsız bir kavramsal varlık yoktur. Tüm kavramlar madde ile vardır.

 

Bunun kanıtı şudur: Maddeden bağımsız kavramsal varlık tasavvurunun özü tanrı fikridir. O halde bu özden giderek: Maddi evren, daha geniş anlamda kozmoz olmadan tanrı olabilir mi? Olamaz. Çünkü neyin tanrısı olacak? Cumhurbaşkanının olabilmesi için cumhuriyetin olması gerekiyor öyle değil mi?

 

Tanrı kavramı da maddeye muhtaçtır. Bunu söylememe rağmen ben materyalist değilim. Çünkü bu bir bakış açısıdır, kanıtlanamaz. Felsefede kanıt üretmek son derece zordur. Ama yöntem olarak materyalizmi yeğlerim.

 

Materyalizm ateizmin en büyük dayanağıdır. Ateizm teizm ile birlikte agnostisizmi (tanrının var olup olmadığı bilinemez görüşü) de reddeder. Bunu vardır demekle eşdeğer tutar. (teizm de ateizm ile birlikte agnostisizmi reddeder. Bunu yoktur demekle eşdeğer tutar.) Ateizmin bunun için gerekçesi şudur:

 

"Felsefe eğer bir tanrının var olup olmadığını çözemiyorda, hiç bir önemi kalmaz, ortadan kaldırılması gerekir. Bir bu sorunu halledemeyen felsefe niye var olsun ki? Felsefenin var olabilmesi için bu sorunu çözmesi gerekir. Aksi, felsefenin inkarı ve ortadan kaldırılması, olmaması anlamına gelir. Tanrı var veya yok demeyecek olan, felsefe yapmasın! Gitsin kumda oynasın!"

 

Çok güçlü bir argümandır ve çoğu kez geçerlidir. Eğer determinizme sığınmasam bu argüman beni bitirir, tüm uykuyu, huzuru kaybetmeme neden olurdu. Tanrı ya var, ya yok ikisinden birine karar veremezsem çıldırabilirdim. Determinizm hayatımı kurtardı... :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok beylik bir savunu... Bunlar ancak laf olarak kağıt üzerinde (veya forum boardında) kalır. Bir geçerlilikleri yoktur. Çünkü kavramlar beyinsel örüntülerdir. İnsan beyinlerinin dışında bir varlığa sahip değillerdir. Bu kavramlar yaşayan, değişen varlıklardır. Ama varlıkları insan beyinlerine bağlıdır. Onları kavrayacak bir beyin organizasyonu, yani bilinç olmadığında yok olurlar.

 

 

Olayın özü budur. Kaos gibi kuantum da çok yakında determinizme eklemlenecek ve onun bir parçası olacaktır...

 

Çok güçlü bir argümandır ve çoğu kez geçerlidir. Eğer determinizme sığınmasam bu argüman beni bitirir, tüm uykuyu, huzuru kaybetmeme neden olurdu. Tanrı ya var, ya yok ikisinden birine karar veremezsem çıldırabilirdim. Determinizm hayatımı kurtardı...

 

İRADE "BİLİNÇ", aslında olay belli ve kendi ikrar ediyor ama koşullanmak İnsanı bitirir bundan dolay ya bundadır,ya bunda, papatya falına takılmak bazılarını rahatlatır...

 

"KÜLLİ İRADE"...

Olay bitmiştir...

:wub:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Önceki iletim bir tartışma değil, bir sohbet konusu olduğundan polemiklere kapalıdır ve polemiklere yanıt vermem. Orada bir argüman ve iddia öne sürmüyor, sohbet konusu ortaya atıyorum. O yüzden tartışılabileybıl değildir... :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Önceki iletim bir tartışma değil, bir sohbet konusu olduğundan polemiklere kapalıdır ve polemiklere yanıt vermem. Orada bir argüman ve iddia öne sürmüyor, sohbet konusu ortaya atıyorum. O yüzden tartışılabileybıl değildir... :)

 

 

Kabul edilmiştir.

Sonraki iletiye ne denir acaba...

Argümanmı,İddia'mı...

Ve nezdinizde tartışılabilirmi,ne dersiniz...

Yoksa bunuda polemikmi zannettiniz...

Veya işinize öylemi geliyor...

 

B)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Söyleminiz idealist felsefi yaklaşıma paralel düşüyor. "İdealde bir kavram var, maddi dünyaya eksik yansıyor" felsefesine paralel düşüyor. Materyalist felsefi yaklaşıma göre ise maddeden bağımsız bir kavramsal varlık yoktur. Tüm kavramlar madde ile vardır.

 

Bunun kanıtı şudur: Maddeden bağımsız kavramsal varlık tasavvurunun özü tanrı fikridir. O halde bu özden giderek: Maddi evren, daha geniş anlamda kozmoz olmadan tanrı olabilir mi? Olamaz. Çünkü neyin tanrısı olacak? Cumhurbaşkanının olabilmesi için cumhuriyetin olması gerekiyor öyle değil mi?

 

Tanrı kavramı da maddeye muhtaçtır. Bunu söylememe rağmen ben materyalist değilim. Çünkü bu bir bakış açısıdır, kanıtlanamaz. Felsefede kanıt üretmek son derece zordur. Ama yöntem olarak materyalizmi yeğlerim.

 

 

"Felsefe eğer bir tanrının var olup olmadığını çözemiyorda, hiç bir önemi kalmaz, ortadan kaldırılması gerekir. Bir bu sorunu halledemeyen felsefe niye var olsun ki? Felsefenin var olabilmesi için bu sorunu çözmesi gerekir. Aksi, felsefenin inkarı ve ortadan kaldırılması, olmaması anlamına gelir. Tanrı var veya yok demeyecek olan, felsefe yapmasın! Gitsin kumda oynasın!"

 

demirefe,

 

benim ne demek istediğimi çok iyi anlamışsınız;evet ben,"İdealde bir kavram var, maddi dünyaya eksik yansıyor" diyenlerdenim.

 

Kavramlar bilinç ile vardır,yani madde olmadan kavram olamaz yada kavramlar beyinsel örüntülerdir şeklinde ki düşüncelerinizde haksız değilsiniz.

 

Cumhuriyet'in olmadığı bir yerde Cumhurbaşkanı olmaz,örneğiniz de zaten bunu çok iyi özetliyor.

 

Peki,madde ile var olan bu kavramlara nasıl bakacağız,

 

Bu kavramlar,maddenin neresinde?

 

Be,kesinlikle bireyden bağımsız olan kavramdan bahsetmiyorum.Şöyle bir örnek vereyim;

 

Mesela...İslam'da ki "namaz" mevzusu...

 

Namaz,İslam dininde farzdır.Kuran'da açık açık emredilmiştir.

 

Bu,kavramın kendisidir.Bunun yanında;Şiiler tarafından üç vakte sığdırılan namaz(yanlış anımsamıyorsam),Sünnilerde kılınan sünnetler vs...işte bu kavramın,birey de nasılda idealize edildiğini gösterir.

 

madde bireyden bağımsız değildir,ama bireyin kendi kendine ürettiğinden ibaret de değildir.Yani,sadeceliği yoktur.

 

Bakınız,ben her iletim de "farklı yaşanmışlıklar" derim.Çünkü;farkındayım.İnsan kendi kaderini yaşar.Herkes bir başka bireyden farklıdır.Kavramlar,yaşanmışlıklarla farklı bir boyut kazanabilir rahatça.

 

Sosyalizm demiştim mesela...etrafımda çok fazla sosyalist arkadaşımn vardır.mesela sorarım kendilerine;nedir sosyalizm?

 

Hemen cevap;eşitlik...başka diye devam edersem;sırada kardeşlik,hak ve özgürlükler vardır.

 

Haklı olarak siz buna;kavram kargaşası yada cehalet diyebilirsiniz;ama ben buna bir de;bireyin kendisi diye ekleyebilirim.

 

Ya da şu;Bolşevik Rusya'da ki işçi hareketleri ile Türkiye'de ki işçi hareketleri,kesinlikle aynı ivmede olamaz,aynı bakışlarla değerlendirilemez.Ben yaparım derse biri;gerçek hemen alır o hakkınızı elinizden ve der size;dur ama benim sosyal özelliğim buna izin vermez.

 

Felsefe'de var olan sorular,sorular,sorular...herzaman sorular....

 

Felsefe,daha felsefenin ne olduğu konusunda cevaplanması gereken sorularda tıkanıp kalmıştır.Öznellik ve nesnellik kavramlarının olduğu terazide,felsefe her daim öznelliği alır kendisine...

 

Sokrates,düşünmeyi unutmuş bir topluma,soruları hatırlatan en büyük bedel.

 

Platon,kendi yasaları ile felsefede adım adım ayak sesleri ile ben geliyorum der,Nicthezse varlık ve hiçlik arasında ki örüntüye kendi yanıtını verir...kendilerle,kendi sorularına yanıt arayan bir sosyal bilim.

 

Varlık sorusunda işte felsefe,tüm bunları hatırllatıktan sonra kendine düşüncelerim de yer bulur.

 

Tanrı var mıdır;evet yada hayır,ha bide bilinmezlik,olabilirlik yada olmayabirlik...kimileri "panteizm" der,kimileri ise susmayı yeğler...işte tüm bu sorularda,ateizmin dediği;

 

"Felsefe eğer bir tanrının var olup olmadığını çözemiyorda, hiç bir önemi kalmaz, ortadan kaldırılması gerekir. Bir bu sorunu halledemeyen felsefe niye var olsun ki? Felsefenin var olabilmesi için bu sorunu çözmesi gerekir. Aksi, felsefenin inkarı ve ortadan kaldırılması, olmaması anlamına gelir. Tanrı var veya yok demeyecek olan, felsefe yapmasın! Gitsin kumda oynasın!"

 

geçerliliğini yitirir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu siteye yeni geldim. çok bilgi küpü deilim. ama tartışmalarınızdan anladığım kadarıyla, işin temelinde inançlar müzakeresi var.

MESELELERİNİZ

İlk olarak Yaradanın varlığı? - Varmı ? - Yokmu?

İkinci olarak islam yaradanın dini mi? -Evet - Hayır

İslamdaki çelişkiler....

 

Benim kanaatim. Kurandaki çelişkileri daha ALLAHA inanmayan birisinin veya birisiyle tartışmak saçma, öyleki Tanrı inancı muallaktayken. Yaradanın varlığını kabul etmemiş veya bunu görememiş veya bunu anlatıp mutmain etme durumları yok iken sen tut kuranı tartış.

 

Teşbihte hata olmaz. Bahçenin Kapısından içeri girmemiş bir insan ile odanın içerisindeki hangi koltuğa oturması gerektiği meselesini, sokağın ortasında tartışmaktan başka bir durum değil.

 

BENCE ACİLEN, içeride sıcak sobasının başında oturan kardeşlerim(müslümanlar için) sokakta bu muhabbetleri bırakalım. Soğuktan donacak açıkta kalacak bu arkadaşlarımıza yardım etmeliyiz. Belki bu cümlerlerimize gülecek olan olur. "Kendisini Kurtarıcı sanıyor" falan diyen olur. Ama samimiyim ben. Sizi çoookk seviyorum. VALLAHİ tüm buradaki arkadaşlar ve tüm vatandaşlarım tüm insanlar. Çook seviyorum. Kimse zulum görmesin. Acı çekmesin, cehennemde yanmasın.

 

Bu inanç konusunda dışarıda olan arkadaşlarım. Sizler vicdan sahibisiniz. Örneğin bir çocuğun ölümünü izlemek nasıl herkese acı veriyor. İşte bu insan sevgisinin ve vicdanın bir göstergesidir. Bende inanan insan olarak. Cehennemde yanan insanların olabileceği düşüncesinden rahatsızım. Belki bende orada olurum. Ama en azından inanıyor biliyorum kendimi ve birşeyler yapıyorum(ibadet).

Sizler ise şu anki durumunuzla o ateşe talip oluyorsunuz. GELİN ACİLEN BUNU KONUŞALIM. NOOLLUR İNANIN ARTIK ÖLÜMÜNE NE KALDIKİ KİŞİNİN.Her an ölebilir ve şu an bilgi aldığınız kaynaklarınız sizi yalnız bırakabilir(insanlar, tarih, bilim, kitaplar vs...) Ve eleştirdiğiniz gerçekler karşınıza çıkarsa orda ne dersiniz. Nasıl diliniz olur. BUNU tartışın bilenler anlatsın.

 

BEN şunu sorayım. Tanrının var olmadığını ispatlayabilirmi birisi.... HAYIR! Haa zorla biraz tutunan ama tam değil çok sağlam olmayan bi kaç delil atar insan ortaya. Tartışılan bir delil için insan ateşi göze alabilirmi? Kesin bir delil koy ortaya... YOK! AMA KESİN... YOK YOK YOK!

 

EN azından düşünün yanmak ne demek.

EVET diyeceksiniz .. Ben kalpten inanmayacaksam inanmam. artistik cümlelerle yine kendinizi savunacaksınız. Yaşayan herkes ölüyor. nereye gidiyor bilmiyorsunuz. Hayır bilmiyorsunuz. Görmediniz. Ölünce ama göreceksiniz. Gelin bilmediğiniz bir yer için ahkam kesmeyip olabileceğini düşünerek ılımlı okuyun bilgili arkadaşlarımızın yazısını...

 

Ben pek uğrayamıyorum bu siteye.. Geçikmeli yazabilirim. TŞK.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

işte tüm bu sorularda,ateizmin dediği; geçerliliğini yitirir.

Sorular, hiç bir şeyin geçerliliğini yitirmesini sağlayamaz. (Yoksa "gençliğin imanını sorularla çaldılar" (E. Şenlikoğlu) senaryosu gerçek olurdu! :) )Yanıtı olmayan çok soru var. Yanıtları bulabildiğimiz ölçüde çözüm üretebilir, ancak bu yolla bir şeylerin geçerli olmadığını veya bir şeylerin geçerli olduğunu kanıtlarız. Ne teistin, ne ateistin yanıtsız sorulara sığınmasını kabul etmem. Amaç yanıtsız soruları ortaya atmak değil, onları yanıtlamaktır! Ama bu dünyanın en zor işidir.

 

Ateizmin bu savına yanıt olarak: "Felsefenin her şeyi çözebileceği, çözmesi gerektiği savı da nerden çıktı? Bunu başaramayabiliriz!" diye itiraz etmeyi çok isterdim. "Ben agnostikim" diyebilmeyi çok isterdim. Ama yutkunuyor ve bunu yapamıyorum. Çünkü şimdi değilse bir gün mutlaka yanıtların bulunması gerek diye düşünüyorum. Bir yanıt için cehennemlerden geçmeyi göze alırdım! Şu söylediğimi lütfen mecaz olarak ve soyut kavramsal olarak ele al: İblis Tanrının nasıl olup da yarattığını anlayabilmek için cehennemin dibine inip, orada yüz milyar yıl kalıp, çıkmaya razı olurdu! Önemle tekrarlıyorum: Bu bir inanç ifadesi değil, tamamen mecazdır. (Asya kültüründe hiç bir mecaza başvurmak kolay değildir, hemen gerçek olarak algılanma riski çok yüksektir. Ondan önemle vurguluyorum.)

 

Ah Gökyüzü, gerçeği, yalnız gerçeği arayan bir çift göz gördüğümde dalıp giderim. Boğazımda bir hıçkırık, göğsümde kavurucu bir ateş belirir. Biliyorum ki hâla ilkçağda sunak taşına yatırılıp tanrıların gazabını dindirmek için kurban edilmek üzere olan bir zavallı genç kız veya oğlandan çok da fazla ilerde değiliz evreni anlamak bakımından. Evet, muhteşem teorilerimiz var, çok yol aldık. Fakat bu seninle benimle olacak iş değil. Hâla o genç kız ve oğlandan farksız şekilde "dünya nedir, evren nedir, hayat nedir?" sorularının değil cevabını aramak, sorma şansı bile bulamadan ölen, ne olduğu hakkında hiç bir fikri olmadığı dünyayı terkedip giden çocuklar var!

 

Yalnız hiç bir zaman şöyle düşünmüyorum: Benim sınırlı ömrüm süresince çok azı yanıt bulacak sorularla uğraşmamın, benden bir milyar yıl sonra bulunacak yanıtların bana ne faydası olacak?

 

Böyle düşünmem, çünkü kaçamasın diye ayak başparmakları kesilen köleler için de, sunaklarda tanrıların gazabını dindirmek için kurban edilen zavallılar için de, hayatın ne olduğunu değil öğrenmek, merak edemeden ölen çocuklar için de ne soruların, ne yanıtların bir önemi ve faydası vardı. Bu dünyadaki ve hayattaki konumlarımızın, bize bir artı veya eksi getirdiğine inanmıyorum. Sonsuz döngüde her şey bir başka şekilde ve biçimde kendini tekrarlayacaktır diye düşünüyorum.

 

Beni en çok etkileyen öykü Lavoisiér'nin öyküsüdür. Hani şu ilkokuldan beri öğretilen "vardan yok, yoktan var olmaz" ilkesini ortaya koyan büyük kimyacı. Fransız ihtilalinde saraya yakın olmakla suçlanıp devrim mahkemesine çıkarıldı. Yargıç "devrimin bilim adamlarına ihtiyacı yoktur!" deyip giyotine gönderilmesine hükmetti. Lavoisiér giyotin sehpasına çıkarken bir dostunu gördü. Ona: "Kesik başımı sepetten alıp adımı çağırır mısın?" diye ricada bulundu. Dostu "tamam" dedi ve sözünü tuttu. Sepete düşen başı alıp adını çağırdığında kesik başın gözlerini açtığı söylenir!

 

İnanılmaz ama bu büyük beyin, ölümün eşiğindeyken, bilincin beyinde mi olduğunu merak ediyor ve bunu sınamak istiyordu!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Beni en çok etkileyen öykü Lavoisiér'nin öyküsüdür. Hani şu ilkokuldan beri öğretilen "vardan yok, yoktan var olmaz" ilkesini ortaya koyan büyük kimyacı. Fransız ihtilalinde saraya yakın olmakla suçlanıp devrim mahkemesine çıkarıldı. Yargıç "devrimin bilim adamlarına ihtiyacı yoktur!" deyip giyotine gönderilmesine hükmetti. Lavoisiér giyotin sehpasına çıkarken bir dostunu gördü. Ona: "Kesik başımı sepetten alıp adımı çağırır mısın?" diye ricada bulundu. Dostu "tamam" dedi ve sözünü tuttu. Sepete düşen başı alıp adını çağırdığında kesik başın gözlerini açtığı söylenir!

 

İnanılmaz ama bu büyük beyin, ölümün eşiğindeyken, bilincin beyinde mi olduğunu merak ediyor ve bunu sınamak istiyordu!

Sözü hiç eveleyip, gevelemeden gelinen noktaya bir determinist olarak bakan birinin itirafları olarak bakabiliriz ve anlatılan olayın mecazi boyutunun bir Fransız kabulünü sanala asıp mecaz doğuda gerçekmiş gibi kabul görür yazısını bir kaç satır aşağıda tekzib etmekte (batı orjinli mecazla) bayağı bir hüner işidir ee nede olsa determinist işte sepetteki baş deney yapıyor ve ortaya çıkan sonuç "BİLİNÇ VE İRADE" bu arada determinist yine determinist takılıyor bravo bravo bravo...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yalnız hiç bir zaman şöyle düşünmüyorum: Benim sınırlı ömrüm süresince çok azı yanıt bulacak sorularla uğraşmamın, benden bir milyar yıl sonra bulunacak yanıtların bana ne faydası olacak?

 

Böyle düşünmem, çünkü kaçamasın diye ayak başparmakları kesilen köleler için de, sunaklarda tanrıların gazabını dindirmek için kurban edilen zavallılar için de, hayatın ne olduğunu değil öğrenmek, merak edemeden ölen çocuklar için de ne soruların, ne yanıtların bir önemi ve faydası vardı. Bu dünyadaki ve hayattaki konumlarımızın, bize bir artı veya eksi getirdiğine inanmıyorum. Sonsuz döngüde her şey bir başka şekilde ve biçimde kendini tekrarlayacaktır diye düşünüyorum.

 

Yukardaki yazılı satırlar geleceğe matuf beklentiler sanılmasın içinde çöpe atılmış durağan evren modeli ve yine fos çıkmış determinist anlayış var.

Kıssadan hisse...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.