Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KÜRTLER= KURMACİLER VE ZAZALAR


kaplan-200

Önerilen İletiler

Arkadasim önce biz Türk'lerin karar vermeleri gerek, ülkemizdeki baska ulustan olan Türkiye vatandaslarina kendi ana dillerinde egitim hakkini vermek istiyormuyuz yoksa istemiyormuyuz. Sizin sorunuz sadece soru olsun diye yapilmis bir olay ve hatta sanki dalga geciyorsunuz anlamina geliyor. Nedenide siz tüm yazilarinizda Kürtce egitime karsi oldugunuzu söylüyorsunuz. Bu durmda size verilecek bir cevabin da, yani Kürtcemi, zazacami, yoksa daha baska bir sivemi ögretilmesi gerektiginin anlami kalmiyor. Niyet önemli, hem o insanlara öyle bir yardimda bulunmak istemiyorum, hemde hangi dili konusacak ve ögreneceklerini soruyorum. Ne kadar celiskili degilmi?

 

Sn. Arkadaşım,

 

Öncelikle, sizin, daha önce yazılan yorumları okumanız gerekir. Okursanız, Zazaca ve Kürtçenin, hem bağımsız hem de ZAZAların kendi sitelerindeki kaynaklarında ayrı diller olduğu vurgulanıyor. Üstelik, benim, yine de objektif ( nesnel ) olma adına konuyu ortada bırakmış olduğumu görmeniz gerekir. Bu başlık altında tartışılan bu.

 

Diğer görüşlerinizin cevabını 'Kürt Sorunu... ' başlığı altında Sn. Evdeyokuza yazdığım yorumda bulabilirsiniz.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 87
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Öncelikle herkese slm.

Tartışma ortamınız gayet güzel yorumları baştan sona okudum

1.Bir arkadaş resmi kaynaklara göre kürt sayısı 5-6 milyon demiş kendisine 8 sene önce ki milli güvenlik raporunu okumasını öneririm.8 yıl önce ki araştırmaya göre kürt ve zazaların sayısı 12 milyon 600 bin civarında.Zazaların sayısı 3 milyon civarında gösterilmiş.Toplamda verilen 12 milyon 600 bin kişinin de 2.5 milyonu türkleşme süreci yaşıyormuş.Nüfus artış hızı da en yüksek olan etnik grup kürtlermiş(yüzde 2.5).Yani 8 yıl önceki raporda bile bir arkadaşın dediği 5-6 milyon sayısı sağlamıyor(nüfus artış hızıyla artacak sayının hesaba katılmamış haliyle).

Bu söylediklerim resmi bir rapordan yani kürtlerin,zazaların veya avrupa devletlerinden birinin yaptığı bir rapor değil.Size kürtlerin,zazaların şu kadar nüfusumuz var diye söylemleri taraflı geliyor olabilir o yüzden de abartı sayılabilir ama ben kimisine türk kaynakları tarafsız gelebileceğinden rapordan birkaç sonuç yazdım.İsteyen araştırabilir.

Ayrıca 5-6 milyon diyen arkadaş kaynak gösterebilir mi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadasim önce biz Türk'lerin karar vermeleri gerek, ülkemizdeki baska ulustan olan Türkiye vatandaslarina kendi ana dillerinde egitim hakkini vermek istiyormuyuz yoksa istemiyormuyuz. Sizin sorunuz sadece soru olsun diye yapilmis bir olay ve hatta sanki dalga geciyorsunuz anlamina geliyor. Nedenide siz tüm yazilarinizda Kürtce egitime karsi oldugunuzu söylüyorsunuz. Bu durmda size verilecek bir cevabin da, yani Kürtcemi, zazacami, yoksa daha baska bir sivemi ögretilmesi gerektiginin anlami kalmiyor. Niyet önemli, hem o insanlara öyle bir yardimda bulunmak istemiyorum, hemde hangi dili konusacak ve ögreneceklerini soruyorum. Ne kadar celiskili degilmi?

Şimdi hem kürtçe hem zazaca diyen arkadaşın geçmiş yazılarına bakın kürtçe eğitim diye tuutururken şimdi hem kürtçe hem zazaca diyor!

İşte çelişki burada amaç dil falan değil ,amaç kör ideoloji saplantı,bölücülük ne dersen de.

ben dillerine yada alacakları eğitime,gazete ve tv lerine karşı gelmedim ne alaka yazıları iyice birdaha okuyun.

karşı olduğum resmi dil türkçedir,herşey türkçe olmak zorundadır isteyen istediği kadar kendi dilini konuşsun,(faturalar kürtçe olsunmuş bumu iyi niyet?)istediği dilde tv gazete okusun izlesin ama bölücülük yapmadan masum görünüp teröre çanak tutmasın yeter.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi hem kürtçe hem zazaca diyen arkadaşın geçmiş yazılarına bakın kürtçe eğitim diye tuutururken şimdi hem kürtçe hem zazaca diyor!

İşte çelişki burada amaç dil falan değil ,amaç kör ideoloji saplantı,bölücülük ne dersen de.

ben dillerine yada alacakları eğitime,gazete ve tv lerine karşı gelmedim ne alaka yazıları iyice birdaha okuyun.

karşı olduğum resmi dil türkçedir,herşey türkçe olmak zorundadır isteyen istediği kadar kendi dilini konuşsun,(faturalar kürtçe olsunmuş bumu iyi niyet?)istediği dilde tv gazete okusun izlesin ama bölücülük yapmadan masum görünüp teröre çanak tutmasın yeter.

 

Resmi dil konusunda haklısın.Resmi dilin türkçe olması şarttır türkiye topraklarında yaşayan herkesin türkçe biliyor olması lazım.Ancak tüm bunlar yapılırken asimile etmeden,kültürel farklılıkları yok etmeye uğraşmadan yapılmalıdır.Bunu çok iyi başarabilen ülkeler mevcut(bkz. İsveç).Resmi dil isveççe ancak 100 ün üstünde dilde eğitim veriliyor.Zaten Türkiyede genellikle anadilde eğitime karşı çıkanların savunduğu nokta birine verilince diğerlerinin de isteyeceği mevzusudur.Sizce böyle bir durum olursa da dışlamak mı lazım?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi hem kürtçe hem zazaca diyen arkadaşın geçmiş yazılarına bakın kürtçe eğitim diye tuutururken şimdi hem kürtçe hem zazaca diyor!

İşte çelişki burada amaç dil falan değil ,amaç kör ideoloji saplantı,bölücülük ne dersen de.

ben dillerine yada alacakları eğitime,gazete ve tv lerine karşı gelmedim ne alaka yazıları iyice birdaha okuyun.

karşı olduğum resmi dil türkçedir,herşey türkçe olmak zorundadır isteyen istediği kadar kendi dilini konuşsun,(faturalar kürtçe olsunmuş bumu iyi niyet?)istediği dilde tv gazete okusun izlesin ama bölücülük yapmadan masum görünüp teröre çanak tutmasın yeter.

Arkadasim ben yorumlarimi bahsettiginiz arkadasin etkisinde kalarak yazmiyorumki bana ondan bahsediyorsunuz. Türkiye'de milyonlarca insan yasiyor ve ister kürt konus olsun ister diger konular olsun binlerce birbirinden ayri görüsler var. Her görüsün davranisina göre bir halki veya onlar icin istenen hakli istekleri bölücük olarak niteleyemeyiz.

Türkcenin resmi dilinde tabiiki hepimiz muhatabiz ve tartislicak bir durumda yok. Ama diger konuda aynayi kendimize cevirip iyice bakmamiz gerek, neler yaptik gecmiste ve su an neler yapiyoruz? Ben söylemistim niet önemli diye. Sizin niyetiniz malesef cözüm üretmek degil icinize sindiremediginiz bir dili ve halki inkar etmek ve her seyin oldugu gibi devam etmesini istemeniz gibi bir düsünce sergiliyorsunuz. Lütfen birakin su veya bu ne demis, siz nasil bir cözüm önerisi getiriyorsunuz? Önerilerinizi okuyalim lütfen.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İsveç azınlıkları zor durumda

Sanayileşme yüzünden av alanlarını kaybeden Samiler, kısa süre öncesine kadar kendi dillerini konuşamıyor, okullarda Sami olduklarını bile söyleyemiyorlardı.

Güldener Sonumut/Brüksel

NTV

http://www.ntvmsnbc.com/news/62212.asp

 

BELÇİKA, FRANSA, ALMANYA, İNGİLTERE tutmadı, Şimdi de İSVEÇ öne sürülüyor, örnek ülke, yönetim vs. diye... İlla ki başkalarından örnek alacağız. Tarihi, sosyolojik, jeopolitik yapıları çok çok farklı ülkeler sürekli örnek veriliyor. Tamam, verilsin tartışalım ama neden bilgiler doğru aktarılmıyor? Bunun nedeni tek kaynaktan bilgi edinme kolaycılığı mı yoksa şartlanmışlık mı? Konu, sürekli idefiks (sabit fikir)lerle tartışılıyor ya da atışılıyor sadece burda değil her yerde, her ortamda. Gelin, beni ikna edin diyorum, bir iki sloganımsı, basmakalıp, içi boş cümle yazıp kaçılıyor, olmadı AKPye sarılınıyor, ERGENEKON efsanesi örnek veriliyor, kişilere indirgeniyor, olmadı dinci medyadan destek alınıyor, olmadı AB ülkeleri, K.IRAK...

 

Ya, kardeşim, birisi de çıkıp bu eğitim nasıl olacak? Bu insanlar nasıl bir düzenleme ile hangi oranda kendi dillerinde eğitim alacak?.Süreçler nedir? Nelere yol açar? Sözeden yok? Bir kör dövüşüdür gidiyor, haydi hayırlısı... :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kürtlerın bütün dünyadakı toplam nüfusları hakkında 15-16 milyon,20 milyon 25 milyon rakamları verılmekte ve sıyası amaca göre rakamlar büyütülmektedır.

 

Türkıyedekı nüfusları degısık kaynaklara göre: 6.2-13.7 arasında farklı gösterılmektedır.

 

En büyük rakamları veren,*kımse dünyadane kadar Kürt oldugundan emın degıldır*dıyen MEHRDAD R.IZADY'dir.

Yapılan nüfus sayımlarının ıncelenmesınde Türkıyedekı Kürt nüfusun 5.205.900 oldugu degerlendırılmektedır.(prof.dr.Abdulhaluk Cay-her yönüyle Kürt dosyası,1996 s.29)(A.g.e.,s.31)

 

Konda arastırma sırketının Istanbulda 15 bın kısı üzerınde yaptıgı arastırmanın sonucu:Istanbulda yasayanların yüzde 69,u kendını Türk,yüzde21 i Müslüman Türk,yüzde 4 ü müslüman,,yüzde 4 üde Kürt olarak hıssedıyor.

 

 

Türkıyedekı toplam etnık nüfusun yaklasık 2/3 ü Kürt kökenlıdır buda Türkıydekı etnık kökene dayalı Kürt nüfus etnık kökenlerın yüzde 4,62 sıne denk gelmesı demektır.

Türkıyede kendını Kürt olarak tanımlayanların oranı yüzde 6.5 dur.Bu oranla bugün 74 milyon olan Türkıyede Kürtlerın nüfusu yaklasık 5 milyon olarak belırlenmektedır.

Yapılan bırcok yerlı ve yabancı arastırmalardada yaklasık aynı rakamlar ortaya cıkmaktadır.

 

ALİ HAYDAR ÖNDER-TÜRKIYE'NIN ETNIK YAPISI

 

Bu rakamların ıcersınde Kürtlesmıs bınlerce Türk var.Eger bır asımıleden bahsedılecekse asımılasyon daha cok Kürtcülerde gözlenmektedır.

 

Kürtlerın nüfusları degısık amaclara dayalı olarak yüksek gösterılmektedır,Zazaların Kürt olmadıkları halde Kürt olarak kabul edılmelerı Türkıyenın resmı kanalı TRT nın de bu oyuna alet olması ıbretle seyredılmektedır.

 

 

saygılarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Fahri Pamukçu (Gramerê Zazaki)

 

Zazaca - büyük İrani diller grubundan bir dil.

 

Yukarı Mezopotamya merkezli, Horasan-Mutki-Diyarbakır-Siverek-Gerger-Zara-Bayburt çemberi içinde yoğunlaşmış yerleşik bir halk olan Zazaların konuştukları dil. Aslında Dımıli (ya da Dumıli) olan bu halka zaza yakıştırmasının, dillerinde yoğun olarak kullandıkları /z/ sesinden ötürü komşu halklar tarafından (!) yapıldığı ileri sürülür. Bunun gerçekliği tartışmalıdır. Zaza olaral bilinmelerinin yanı sıra Zazalar kendilerini çoğunlukla Dımıli olarak tanımlarlar. (Bu tanımlama Dersim'de 'Kırmanc', Piran'da ise 'Kırd' biçimindedir.)

Dımıli hem bir halk hem de onun konuştuğu dili ifade eder. Dımıliler'in anayurtlarının Dêlam ya da Deylam / Daylam olduğu inancı oldukça yüksektir. Dımıli adı da yine büyük bir olasılıkla Dêlami sözcüğüne yapılan bir göndermedir. Dêlam, Hazar Denizinin güney kesimlerinde Dımliye benzer bir dilin konuşulduğu dağlık bir bölgedir. Büyük bir olasılıkla buradan batıya yönelen bir göçle Kuzey Mezopotamya'nın çeşitli yerleşim bölgelerinde bugünkü Dımılileri oluşturmuşlardır. Bu göçten geride kalanlar ise Hewramiler, Goranlar ve alt dil gruplarını oluşturan diğer topluluklardır.

 

('Les dialects D'awroman et de Pawa, Kopenhag, 1921, s.3-6) adlı eserinde age Meyer Benedictsen, Hewreman bölgesinde yaptığı gezi ve incelemelere dayanarak Zazaki ve Hewremaninin fonetik, morfolajik ve gramer yapısı bakımından yakın iki dil olduğunu belirtir. Günümüzde yükselen ulusal bilince bağlı olarak diller arasında sağlanan yakınlaşma bunun doğru olduğunu ortaya koymuştur. Bu bağlamda Gorani ile Zazakiyi aynı dil kökenine bağlamak mantıklı görünüyor.

 

Bugünkü Zaza coğrafyasında bilinen en eski yerleşik halk Hurrilerdir. Hurriler Zazalar'ın anavatanı olan Yukarı Mezopotamya'ya başka yerlerden gelmişlerdir. Hurriler'in ilk çıkış yerlerinin neresi olduğuna ilişkin çok farklı görüşler vardır: Ancak bu görüşlerin tümü bir araya getirildiğinde, köken olarak İrani bir kavim olan Hurrilerin anavatanının Kafkaslar, Aral Gölünün batısı, Deylam ile ağrı arasında bir yer olduğu gerçeklik kazanmaktadır. Akadlar2ın dağılma sürecine denk düşen İ.Ö III bin yılın sonlarına doğru Yukarı Mezopotamya'ya akan Hurriler; Gaskalar, Arzalılar, Hattiler ve Akadlar gibi çevre halklarının sınırlarını zorlayarak burayı kendilerine yuet edinmişlerdir. Uzun bir tarihi süreçte, Hitit, Mitunni, Akad, Asur ve Babil halklarına komşuluk etmiş, zaman zaman onların egemenlikleri altına girmiş olan Hurriler, önce Katmukhi (Adıyaman ve çevresi), daha sonra da Meliddu (Eski Malatya) kent devletinin İ.Ö 713 yılında yıkılmasıyla tarihin politik sahnesinden çekilmişlerdir. Hurriler bu tarihten sonra Yukarı Mezopotamya bölgesinde kurulan devletler içinde kendi dillerini, mitolojilerini,gelenke ve göreneklerini sürdürdüler.

 

Hurriler'in yazılı bir kültüre ulaşmamış oldukları söylendiğinden bunların dini, dili, kültürü, mitolojisi, gelenek ve görenekleriyle ilgili önemli ipuçları daha çok Hitit, Mitanni, Akkad ve Babil gibi komşu uygarlıkların tarihi içinde ortaya çıkmıştır.

 

Zaza anavatanı Yukarı Mezopotamya'ya yerleşmiş diğer bir halk da, ata çok iyi b,nmeleriyle tanınan, kültür ve sanatta ilerlemiş savaşçı bir topluluk olan İskitlerdir. İskitler Hint-Avrupa kökenli bir halk olup İ.Ö III. ve II. Bin yılları arasında Aral Gölü çevresinde yaşamışlar, İ.Ö.III. bin yılın sonlarında da oradan ayrılarak Güney Rusya steplerine ve Kafkaslara yerleşmişlerdir. Bu coğrafya, günümüzde Osetya2nın bulunduğu bölgedir. Osetler de zaten köken olarak İskitler'den gelmektedirler. Daha sonra, yurtlarını genişleterek Yukarı Mezopotamya'ya geçen İskitler, giderek devletlerini Yehudaya kadar genişletmişlerdir..

 

Zazaki, kimilerine göre kürtçe'nin başlıca dört lehçesinden biri; (Kurmanci,Zazaki, Sorani, Gorani) kimine göre de büyük İrani dil grubu içinde ayrı bir dildir. Ancak durum ne olursa olsun, Zazakiyi bir dil olarak ele almak, incelemek, geliştirmek ve onunla ilgili bilinmezleri bilimsel olarak bulup ortaya çıkarmak gerekmektedir.

 

Zazaki'nin de içinde yer alığı dil gruplamalarıyla ilgili görüşlerin en azından bir kısmını şöyle sıralamkta yarar vardır.

Kürtçe'de lehçe ayrımı üzerine bilinen en eski kaynak Şerefxan'ın yazdığı 'Şerefname' dir. Buna göre, Kürt toplulukları ve bunların dilleri şöyle sıralanır; "Kurmanc, Kelhor, Lor, ve Gor". Şerefnamede Zazalardan ve Zaza dilinden hiç bahsedilmez.

 

Oskar Mann, Kürt dili üzerinde yaptığı araştırmalarında, Kürtçeyi "Batı, Doğu ve Güney Kürtçesi" diye ayırır, ve Zazakiyi Gorani'nin bir lehçesi olarak ele alır.

 

1961 yılında dil derneğinde yayınlanan "Kürt Dilinin Kökeni" adlı makalesinde, Dr Mac Kenzie, Kürtçeyi "Yukarı Kurmanci ve Aşağı Kurmanci" olarak ikiye ayırmış, Goraniyi bağımsız bir dil olarak kabul etmiştir."the Dialect of Awroman (hewremani-Luhan)" adlı çalışmasında ise onu Eski Farsça'nın bir kolu olarak ayrı ele almıştır.

 

E.B. Soane, "Grammar of Kurmandji or kurdish Language, 1913" adlı çalışmasında kürtçenin temel lehçelerini, "Yukarı ve Aşağı Kurmanci" olarak ele almış, Lori, Hewremani, Zazaki ve Gorani'yi onlardan ayırmıştır. Yine, Dr. Tevfiq wehbi de Soane ile aynı görüştedir. Aslen Kürt olmakla birlikte kendisi bir Türkçü olan sosyolog Ziya Gökalp, "Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler, Komal Yayınları,1975 ve Sosyal Yayınlar 1992" adlı incelemesinde Kürtleri "kurmanc, Zaza, Soran, Goran ve Lur" olarak ayırırken Zazaki ile Gorancanın birbirine yakın iki dil olduğunu yazar.

 

Aleaddin Seccadi, "Destûr û ferhengi Zımani Kurdi, Erebi Wû Farsi" adlı çalışmasında, kürtçeyi iki temel lehçeye ayırır; "Bahdinani (Botan) lehçesi ve Soran (Mukri) lehçesi".

 

Dr.Kemal Fuad, Kürtçe'nin temel lehçelerini şöyle sıralar; "Batı, doğu ve Güney Kürtçeleri ile Goran-Zaza Kürtçeleri".

 

"Zımani Kurdi, Dabestbûni Coğrafyayiy Diyalektakaniy" adlı eserinde Fuad Hemmê Xurşid Kürtçeyi; "Kuzey Kurmanci, orta kurmanci, orta kurmanci, Güney Kurmanci ve Gorani" olarak sınıflandırır, Zazakiyi Gorani içinde bir alt diyalekt olarak ele alır.

 

"Zari, Zımani Kurdi le Terazuyi Berawid da" adlı çalışmasında Mehmed Emin Hewremani, Kürtçeyi "Yukarı Kurmanci (Bahdini), Orta Kurmanci (Sorani) ve Aşağı Kurmanci (Gorani)" olarak ele alır, ve Zazaki, Hewremani, Lori, ve Bacelaniyi Gorani içinde inceler.

 

Dilbilimci-yazar Malmisanıj, Kürtçeyi, Zazaki Kurmanci, Sorani, Gorani(Hewrami) ve Güney Kürdistan'da konuşulan diğer lehçeler olmak üzere beş ana lehçeye ayırır; Ayrıca, malmisanıj Zazaki ile Goraninin birbirine yakın iki lehçe olduğunu belirtir.

 

Daha çok Zaza dili üzerindeki çalışmalarıyla bilinen araştırmacı, dilbilimci-yazar Ebubekir Pamukçu, Zazakiyi Kurmanci'den ayrı ele almış ve Zazaki ile Goran-Hewrami benzerliğine dikkat çekmiştir. Ebubekir Pamukçu sadece Zazaki'nin dilbilimsel açılımları üzerine değil, onun tarihsel kökenleri üzerine de çalışmıştır. O, bu konu üzerindeki incelemelerini Stokholm'da önce Ayre dergisinde, ardından da Haziran 1992 de aramızdan ayrılıncaya kadar Piya adı altında çıkardığı dergide tartışmaya açmıştır.

 

Araştırmacı-yazar Minorsky, Kürtler arasında bu kavimden olmayan bir İrani unsurun (Goran-Zaza grubu) varlığından sözeder.

 

Ermeni araştırmacı Garo Sasuni, "Kürt Ulusal Hareketleri ve Ermeni-Kürt İlişkileri" adlı kitabında, Kürtler ve Zazalar'ın büyük İran kökeninden gelmiş olmalarına rağmen, kendilerini Kürt diye bilen Zazalar'ın aslında çok eski devirlerde başka kavim olduklarını belirtir.

 

Yine günümüzde, Zazaların dili ve kültürü üzerine çalışan pek çok araştırmacı, yazar ve dilbilimci Zazaki'nin ayrı oluşu ile birlikteliği üzerinde çok tartışmaktadırlar. Doğrusu, bu konu üzerinde bunca fırtına koparmak gereksizdir. Üstelik, öyle görünüyor ki, bu bilim ve teknoloji çağında böyle bir tartışma o kadar anlamlı da değil. "Zazaki ayrı bir dildir ve Zazalar kendi başına bir millettir." Denilince bu dünyanın sonu olmaz. Yeter ki insan aklın gözüyle bakabilsin ve iyilikle düşünebilsin... Sonuç olarak bu halklar tarih boyunca birlikte gelmişler, aynı coğrafyada yaşamışlar, mücadeleleri birbirine denk düşmüş ve aynı sıkıntıları ve sevinçleri yaşamışlar; kısacası, bunların arasında gerçek bir kardeşlik bağı oluşmuştur. Asıl yapılması gereken, her dilin özgürlük zemininde kendi içinde değerlendirilip geliştirilmesidir. Özgür olmamak bir başkasının egemenliği altında olmayı ifade eder ki bu "asimilasyon" demektir. Gerçek şu ki, Zazaki de büyük bir halkın dilidir, ve her dil gibi saygıyı, araştırılmayı ve üzerine çalışma yapılmayı hak etmektedir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu dilbilimcilerin çalışmalarından, genel olarak Kürtçenin başlıca dört lehçeye

ayrıldığını görmekteyiz:

1) Kurmanci (Kırdasi),

2) Orta Kurmanci (Sorani),

3) Kırmancki (Kırdki, Zazaki-Gorani),

4) Lorani.Kuzey Kurmancisi (Kurmanci) ve güney Kurmancisi (Sorani) başlıca iki lehçedir. Bu

iki lehçenin zengin bir yazılı edebiyata sahip oldukları kabul edilir. Son dönemlerde

Kırmancki (Zazaki) lehçesi de yazılı bir edebiyata doğru adım atmaktadır.

Kürtçe lehçeler içinde en çok konuşulanı Kurmancidir. Kürtlerin yaşadıkları bütün

bölgelerde bu lehçe konuşulmaktadır.

Türkiye’de sadece Kurmanci ve Zazaki lehçeleri vardır.

Lehçeler konusunda karmaşıklık çoğu kez adlandırmadan kaynaklanmaktadır. Örneğin,

kuzey Kurmancisine Irak’ta yaşayan Kürtler Behdıni, İran’da yaşayan Kürtler ise Şıkaki

derler. Aşağı Kurmanci (Sorani) için yalnızca Kurmanci ya da Sorani denir. Aynı karışıklık

Kurmancki (Zazaki) için de söz konusudur. Bu lehçe için, Kırmancki, Dımıli, Dêrsımki, Sobê

vb isimler kullanılmaktadır. Hewrami için de Gorani ismi kullanılmaktadır. Oysa yukarıdaki

örneklerde izah edildiği gibi, bütün araştırmacıların üzerinde hemfikir oldukları

adlandırmalar Kurmanci, Kırmancki ve Kırdki’dir. Diğer adlar bölge ve aşiret adlarıdır.

Kürtçenin Ağızları

Daha önce de belirtildiği gibi, Kürtçenin varlığını kabul etmek istemeyenler her şehrin,

her köyün konuşmasını bir şive hatta lehçe olarak adlandırmaktadırlar. Bütün dillerde lehçe

ve şiveler bulunduğu gibi Kürtçede de lehçe, şive ve ağızlar bulunur. Unutulmamalı ki dilde

birlik yazılı dilde mümkündür. Bir statü oluşmadan, uygun, elverişli koşullar sağlanmadan

standart bir dil oluşmaz.

Ehmedê Xanî (17. yy) ünlü eseri Mem û Zîn’de11 Kurmanci lehçesinin üç temel şiveye

ayrıldığını ifade etmiştir. Onun bu belirlemesini, şaheseri olan Mem û Zîn’den bir dizeyle

aktaralım:

8

Boht û Mehmedî û Silîvî (Bohtî, Mehmedî ve Silivî şiveleri)

Hin la’l û hinik ji zêr û zîvî. (Kimisi altın ve gümüş, kimisi lâl taşı)

Ehmedê Xanî‘nin bu belirlemesi, Kürt dili şiveleri konusunda yapılmış en sağlıklı

belirlemedir. Dilbilimciler, diğer lehçelerin şiveleri konusunda genel olarak aşağıdaki

sınıflandırmaları yaparlar:

Orta Kurmanci (Sorani): Sılêmani şivesi, Mukri şivesi, Sine şivesi.

Kırmancki (Zazaki): Dersim şivesi ve Siverek şivesi.

Sözdizimi

Sözdizimi (sentaks), dildeki sözcüklerin birbirleriyle hangi ilişkiler içinde

bulunduklarını, nasıl sıralandıklarını anlatır ve bir dilde kurulması olanaklı bütün tümce

tiplerinin sıralanmasını gösterir.

Kürtçede sözcükler arasındaki bağlantı harf-i tarif, yani takılar sayesinde oluşuyor.

Kürtçedeki takılar iki çeşittir: Belirli ve belirsizler takılar. Önce belirli olanlar için örnekler

verelim.

mala mezin (mal: ev [isim], mezin: büyük [sıfat], “a” takı).

mastê we (mast: yoğurt [isim], we: siz [zamir], ê: takı).

keçên bedew: (keç: kız [isim], bedew: güzel [sıfat], ên: belirli çoğul takısı.)

Belirsiz takılar için aşağıdaki örnekleri sıralayabiliriz:

maleke mezin (mal: ev [isim], mezin: büyük [sıfat], eke: belirsiz dişi, tekil takısı).

keçine bedew (keç: kız [isim], bedew: güzel [sıfat], ine: belirsiz çoğul takısı).

Örneklerde görüldüğü gibi Kürtçe tamlamalar Türkçe tamlamaların tam tersi şekilde

oluyor.

Örnek:

mala min = benim evim (mal: ev, a: belirli dişi tekil takısı, min: birinci tekil, bükümlü

şahıs zamiri).

Bu tamlamayı Türkçe yazarsak şöyle olur:

benim evim.

Hem takıların yerleri hem de cümle kuruluşunda öğelerin dizilişi farklıdır. Türkçede

önce şahıs zamiri, sonra zamire ait olduğu belirtilen isim geliyor. Kürtçede ise önce zamire

ait olduğu bildirilmek istenen isim, sonra zamir geliyor. Türkçede zamir takı alırken,

Kürtçede böyle bir şey söz konusu değildir.

Kürt dili sentaksı, birçok yönden Fars dili sentaksından da ayrılıyor. Bu hususta

Minorsky şöyle diyor: “Özellikle birleşik kelimelerde, geçişli fiillerin geçmişinde bilinmeyen

Kürt Dilini Tanıyalım

9

biçimlerin korunması konusunda Kürt dili sentaksı ile Fars dili sentaksı arasında ayrılıklar

bulunmaktadır.”12

Cümlenin öğelerinin sıralanışı Türkçe ve Farsçadan ayrıdır. Türkçede kurallı

cümlelerin yüklemi hep cümle sonuna geliyor. Örnek:

Ben dün Ankara’ya gittim (özne+zarf tümleci+dolaylı tümleç+yüklem).

Aynı cümleyi Kürtçe olarak kuralım:

Ez duh çûm Enqereyê (özne+zarf tümleci+yüklem+dolaylı tümleç).

Görüldüğü gibi Türkçede yüklem cümlenin sonuna gelirken, Kürtçede cümle kurallı

olmasına rağmen yüklem, cümlenin sonuna gelmektedir.

Kürtçede bir cümlenin kurulabilmesi için iki temel öğeye gereksinim vardır. Bu öğeler

özne ve yüklemdir. Basitten karmaşığa doğru örnekleri sıralayalım:

ez (ben) çûm (gittim)

özne yüklem

Yüklem şahıs zamirini alarak, yalnız başına da bir cümle oluşturabilir. Yukarıdaki

örnekteki birinci tekil şahıs zamirini kaldırdığımızda, çûm (gittim) yalnız başına bir cümle

oluşturabilir.

Kürtçe basit cümlelerde özne başa, yüklem sona geliyor. Geçişli ve geçişsiz cümlelerin

kuruluşu farklıdır. Kısacası cümlenin yapısına göre, öğelerin yeri de değişebilir.

Cümlenin öğeleri şu biçimlerde dizilir:

1) Özne+tümleç+yüklem

Tu li serê çiyayê Sîpanê dijî.

Özne Tümleç Yüklem

2) Özne+nesne+tümleç+yüklem

Şivên nanê xwe dereng xwar.

Özne nesne tümleç yüklem

3) Özne+tümleç+yüklem+tümleç

Hûn dê tu caran neçin Geverê.

 

ALINTI

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn.Mavi Olmayan Gökyüzü,

 

Derlemeleriniz ve çalışmalarınız güzel. Ek bilgi olarak şunu ekleyebiliriz sanırım.

 

Goranice (Kürtçe: Hewramî), Kürtçe, Zazaca, Gilanice gibi İrani Diller'in Kuzeybatı grubuna ait bir dildir.

 

 

Iran - Irak sınırındaki Hawraman Dağlarında konuşulan bu dil, oldukça zengin bir geçmişe sahiptir. Şu aralar yok olmakla karşı karşıya olan Goranice, Medlerin Dilliyle 33%lük benzerlik taşır.

 

Yazdığınız kaynaklara göre Goranice ile Zazaca (Dımli) arasında yakınlık olduğuna göre ve Goraniler de Kürtlerden ayrı olduğuna göre, Zazaların da Kürtlerden ayrı olduğu sonucu çıkar burdan.

 

İrani Dillerin Coğrafi Dağılımı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Yine günümüzde, Zazaların dili ve kültürü üzerine çalışan pek çok araştırmacı, yazar ve dilbilimci Zazaki'nin ayrı oluşu ile birlikteliği üzerinde çok tartışmaktadırlar. Doğrusu, bu konu üzerinde bunca fırtına koparmak gereksizdir. Üstelik, öyle görünüyor ki, bu bilim ve teknoloji çağında böyle bir tartışma o kadar anlamlı da değil. "Zazaki ayrı bir dildir ve Zazalar kendi başına bir millettir." Denilince bu dünyanın sonu olmaz. Yeter ki insan aklın gözüyle bakabilsin ve iyilikle düşünebilsin... Sonuç olarak bu halklar tarih boyunca birlikte gelmişler, aynı coğrafyada yaşamışlar, mücadeleleri birbirine denk düşmüş ve aynı sıkıntıları ve sevinçleri yaşamışlar; kısacası, bunların arasında gerçek bir kardeşlik bağı oluşmuştur. Asıl yapılması gereken, her dilin özgürlük zemininde kendi içinde değerlendirilip geliştirilmesidir. Özgür olmamak bir başkasının egemenliği altında olmayı ifade eder ki bu "asimilasyon" demektir. Gerçek şu ki, Zazaki de büyük bir halkın dilidir, ve her dil gibi saygıyı, araştırılmayı ve üzerine çalışma yapılmayı hak etmektedir.

 

Sn.Mavi Olmayan Gökyüzü,

 

Sonuç olarak "bu halklar ( Türkler, Zazalar, Kürtler ) tarih boyunca birlikte gelmişler, aynı coğrafyada yaşamışlar, mücadeleleri birbirine denk düşmüş ve aynı sıkıntıları ve sevinçleri yaşamışlar; kısacası, bunların arasında gerçek bir kardeşlik bağı oluşmuştur" dersek yanlış mı olur.

 

Gerçek şu ki, Zazaki de büyük bir halkın dilidir, ve her dil gibi saygıyı, araştırılmayı ve üzerine çalışma yapılmayı hak etmektedir.

 

Kesinlikle katılıyorum.

 

Asıl yapılması gereken, her dilin özgürlük zemininde kendi içinde değerlendirilip geliştirilmesidir.

 

Kesinlikle katılıyorum.

 

Özgür olmamak bir başkasının egemenliği altında olmayı ifade eder ki bu "asimilasyon" demektir.

 

Bu bir ayrılık deklarasyonu mu? Yapmamız gereken birliğimizi bozmadan, bu asimilasyona engel olmanın koşullarını belirlemek olmasın?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Değerli arkadaşım,

 

ben özellikle birbirinden farklı olan bu derlemeleri verme gereği hissettim.Katılıp,katılmam önemli değil;önemli olan sağlam olan bilgiye ulşmada ki çabamız ve tarafsızlığımız...

 

biz bu konuyu arkadaşlarımızla özellikle bayram tatilinde çok konuştuk;o kadar farklı düşünceler vardı ki...Her defasında büyüklerimizin uyarısı ile ''ne yapıyoruz'' dedirten tartışmalar oluyordu.

 

bir taraftan Zazaca,diğer taraftan Kürtçe...Zazaca bir dil olsa da bu dilin milleti kim sorusunu soruyor;hemen akaibinde, bizler Goranice,Soranice vs lehçeleri de anlamadığımızı da hesap edince;bu ölçüt olamalıdır bir dil için!Bakın size uzak lehçe,yakın lehçe kavramları hakkında da birşeyler yazmıştım daha önce;bu uzak bir lehçenin özelliğini de sahip olabilir.

 

geçen bir Zaza arkadaşım bana örneklerle kendi düşüncesini belitrmişti;syılardan örnek vererek,bu Kurmanci olmayan ama tamamen Kürtçe olan bir dildir(bu arada dikkatimi çeken dil ve lehçe kavramlarını karıştırmamızda ki ustalığımız);sayılarda sadece tek ses farklılıkları olması dikkattimi çekmişti.Genel itibariyle farklı olan bu ses farklılıkları kimi zaman kelimenin tam anlamıyla değişmesi olarak karşımıza çıkıyordu.

 

bir dilde ölçüt;sadece ses benzerliği,gramer,yaşayan coğrafyalar ölçüt olmadığı gibi;bunlar es geçilecek ölçütler değildir...birde buna siyasi anlayışları eklersek...

 

bende anlamaya çalışıyorum;dinlemeye devam edeceğim...sevgiler!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Özgür olmamak bir başkasının egemenliği altında olmayı ifade eder ki bu "asimilasyon" demektir.

 

anlayışı içersinde kesinlikle ayrılık yoktur;en azından benim için...bu özgürlük anlayışı;dediğiniz gibi bütün içinde ki birliklerin gelişimdir.Burada ki egemenlik anlayışı;bir dili diğer dili tamamen görünmez kılmasıdır. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.