Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KÜRTLER= KURMACİLER VE ZAZALAR


kaplan-200

Önerilen İletiler

DTP nin bingöl mitinginde çoğunluğu zaza olan halk mitingi terk ettiler.

 

42 yaşındaki hamal Mehmet Canan, Vatan muhabirleri Öge Demirkan ve Burak Kara’ya anlattı:

 

“19 Temmuz’da Leyla Zana geldi. Konuşmasına Kürtçe başladı. Ama biz Zaza’yız, Kürtçe bilmeyiz. 5 dakika Kürtçe konuştu. Birisi kulağına bir şeyler dedi ve Zana konuşmasına Türkçe devam etti.”

 

Kürtlerle Zazaların ortak dili Türkçe olmuştu birdenbire...

 

 

Ayrıca kurmacilerin bir çoğu bile kürt olmadıklarını savunmaktadır şöyleki kendin kürt değilde kurmaci olarak tanıtan biri''Biz kendimize "ez kurdim" demeyiz.. Biz hep "ez kurmancim" deriz, "ez kurmanci dizanim" deriz. "ez kurdi dizanim" demeyiz.demektedir.

 

 

EV Anlamı

 

KURMANCİ:Mal

 

ZAZACA:Keye demek

 

Susuzluk:

 

KURMANCİ :Tî

 

ZAZACA:Teyşan

 

Oğul :

 

KURMANCİ : Kurr

 

ZAZACA:Lac

 

Kapı:

 

KURMANCİ: Derî

 

ZAZACA:Keyber

 

 

Bunun gibi bir biriyle hiç alakası olmayan kelimler nasıl olurda bunlardan biri temel alınıp eğitim verilecek 3-5 bölücünün haricinde kabul eden kaç kişi var araştırın bakalım.

 

 

Yazar Adı: Haydar SAHiN

Gecmiste Kökeni Zaza Olup, Bugün Türkce ve Kürtce Konusan Alevilerin Önemli Bölümü! Kökeni Zaza olan Epeyce Insan Kitlesi Alevi Inancini Terk Edip Sunniilige gecmis, Ayni Zamanda Anadili Zazaca Birakip Türkce ve Kürtce Konusan Yiginlarla Sunni Zaza Insanlari Karsimiza Cikarmaktadir. Yani Kökeni Zaza olup Türkce konusan, kökeni Zaza olup Kürtce konusan anadilini bilmiyen ve ayni zamanda inancini yitirmis yiginlarca insan karsimiza cikiyor.

 

Ben Erzincan’dan Khalan’a(Dersim’e) gidiyordum.Mehmet Özcan amcada Tercan’li olan esinin kizi Tercan köylerinde oturuyor, dolasiyla yenge beyi olan Mehmet amcayla birlikte kendi eski kocasindan olan kizini ziyarete gitmisti. Tercan’dan Karakocan Karsiniye köyüne dönüyorlardi. Ikimiz Mutu’da birlikte bir arabaya bindik. Yolda Tunceli’ye kadar sohbet ettik. Mehmet Özcan amcayla sohbettim röpertaj(Söylesi) sekline dönüstü. Mehmet Özcan amcaya nerden Karakocan’a gittiklerini, hangi asiretten olduklarini ve kaç yasinda oldugunu, köyünüz kac hane diye sordum ve oda bana;

 

Büyük dedem Pülümür’ün Hakis Köyünden bir kac insanla Karakocan'nın Karsiniye köyüne gelmisler. Sayıca çoğaldık ve 400 hanelik Karsiniye köyü meydana geldi. Gelenler Zazaca konusurlardi. Biz KILAUSIZ (Zazaca’da KILE= Türkce’de Alev demektir) UZ fena cok bilgili demektir. Yani “Keskin Alevli” anlamindadir. Bende(H.S.), sen nerden biliyorsunki büyük dedelerin Zazaca konusurlardi? Ben seksen yasimdayim, dedeme yetistim ve dedem Zazaca konusuyordu. Cünkü Pulemür’den gelen akrabalarimizla o dili konusuyordu. Ama babam Zazaca birakmisti Kürtce ögrenmisti ve artik Zazaca bilmiyordu. Halen Hakis’te olan akrabalarim Zazaca konusurlar, ama gördügün gibi ben Zazaca konusamiyorum. Seninle Türkce konusuyorum. Biz Zazaca'yi unuttuk simdi sadece Kürtce konusuyoruz.

 

Yine Karakocanlı Muzaffer Önsüz’ün köyüyle birlikte dört köy Dersimin Demenan asiretinden kopup Karakocan köylerine yerlesmisler. Demenan asiretinden kopup Karakocan’nin köyleriine yerlesen bu insalarimizin bir kisim akrabalari (yakin akraba degil, ezbeti) Avukat Okçuoğlu’nun köyünde oturuyorlar. Yine Malatya’da Sixhesen asiretinin bir parcasi olan Baliyan asireti ve Kocgirinin Sadiyan asiretinin arasına düsen Sixhesen asiretinin kocük kolu Baliyan ile Balaban asireti Kürtce ögrenmisler. Karsan asiretinden dört köy Elbistan’da bulunmaktadir. Bu köylerin sirasiyla adlari söyledir: Komankarsanli, Birmenkarsanli, Avvsin? ve yukarı Karsandır. Karsan asiretinden olan bu dört köy Püümür’den gittiklerini o köylerin birinden olan Ibrahim Karsanli bana anlatti.

Bu dört köyde Zazaca’yi terk ettiklerini ve Kürtce’yi sonradan ögrendiklerini söyledi. Yine Elbistan veya Pazarcık’a bagli ikiyüzelli hane olan Evcihöyük köyü Xismanlar (Xismanlar Erzincan’da da vardirlar) oraya sonradan yerlestiklerini ve Kürtce konustuklarini kendim Ludwigshafen’de tanidim.

 

Kürtlerin arasina düsen Zaza asiretlerinden kimileri sadece anadilini terk etmis ve kimileride anadili Zazaca’yla birlikte inancini da degistirmisler. Türklerin arasina düsüp kaybolan yokmu? Hemde cok var. Bir baska zamanda onlari inceleyip(arastirip) yazarim.

Haydar Şahin -http://www.karakocan.org/modules.php?name=Kose_Yazilari&file=yazi_oku&sid=12-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 87
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

İlginç bir paylaşım,Zazalar'la ben Güneydoğu'da karşılaştım.Doğuda pek yok,yada ben karşılaşmadım.Zazalar Kürt müdür yoksa değil midir?Aslında kim oldukları çok da önemli değil;birey kendini nasıl görmek istiyorsa bırakalım öyle görsün.Ama bildiğimi de sizle paylaşayım;ben Zazaların Türkiye'de ki varlığından habersiz iken de bildiğim buydu;Kürtlerin ortak dili Kürtçe'dir.Kurmanci,Zazaca,Soranice...vs bunlar bir dilin içerisinde yer alan farklılıklardır.

 

Ben bir dilciyim;dillerin aslında ne kadar mükemmel varlıklar olduğunu çok iyi biliyorum;sürekli gelişen,değişen ve kendisini yenileyen bir yapı.Dil çoğu zaman kendini zorlayan öğeleri de başklaştırır.Örn;Türkçe'de ki ''abi''(ağabey) veya daha öncesine dönelim;Orhun Kitabeleri,yakın tarih....Dede Korkut;olmadı mı Osmanlıca.

 

Bunun için ortak olan dilde ki farklılaşma çok da ilginç gelmemeli;bugün Kürtler sadece Türkiye'de değil;Suriye,İran,Irak,Rusya...gibi ülkelerin kültürleri ile de karşılaşmış,etkileşim içinde bulunmuştur.Mutlaka o dilde değişim olacaktır.Benim ailem kurmanci konuşur,ben zazaca anlamam.Ama zazacada ben daha çok söyleyiş farklılığı görüyorum.

 

Birde bu dildeki olğan farklılaşmalara Kürt Dilinin kendi içerisinde yaşadığı sorunları ekleyelim;yeni yeni oluşmaya başlayan bir Kürt edebiyatı.Yasaklarda es geçilmemeli.

 

Zazalar Kürt müdür?Benim için insan olma noktasında tüm ayrıntılar önemli değildir;Diyarbakırlı arkadaşımız da zaza ve ben Kürdüm diyor.Kimi ise hayır diyebilir.Ama dildeki farklılaşma ile açıklanmayacak bir etnik kimlik var karşınızda.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aslında kim oldukları çok da önemli değil;birey kendini nasıl görmek istiyorsa bırakalım öyle görsün.Ama bildiğimi de sizle paylaşayım;ben Zazaların Türkiye'de ki varlığından habersiz iken de bildiğim buydu;Kürtlerin ortak dili Kürtçe'dir.Kurmanci,Zazaca,Soranice...vs bunlar bir dilin içerisinde yer alan farklılıklardır.

 

 

İşte sorunda burada sevgili mavi insanlar kendini nasıl görmek istiyorsa öyle görmelidir elbet ,kendini kürtlerden farklı gören bir çok zazayı DTP neden o insanların kendini nasıl görmek istedikleri gibi göstermiyor ,onlarıda kendi zihniyetindeymiş gibi gösterip o insanların üzerinden kirli siyaset yapıyor ?Bir kaç kişi kendini kürt olarak görebilir bir çoğu görmüyor çevremdeki zazalardan biliyorum,bıraksınlar o zaman o insanların adına konuşmayı buna bir çok zaza karşı gelmektedir, bu karşı gelme eyleme dönüşmediğinden önem verilmiyor ve işlerine geldiği gibi yorumlanıyor.

 

Ayrıca sevgili mavi bir dil zamanla böyle değişmez örneğini verdiğiniz ''Ağabey'' ile ''Abi'' örneğine bakın birde zaza ile kurmanci arasındakine dağlar kadar fark var.

 

Sizin daha iyi bilir siniz sevgili mavi ,diller arasındaki değişiklik bir birinden bu kadar Alakasız ve farklı olamaz.Kuzey ile Güney lehçeleri, Merkez Zazacaya oranla gramer ve sözcük dağarcığı bakımından birbirine daha yakındır. Örneğin, Kuzey lehçesini (Dersimce) konuşan bir Tuncelili Zaza ile Merkez lehçesini konuşan Bingöllü bir Zaza'nın anlaşması oldukça zordur

 

Tunceli Millet vekili Kamer genç bir konuşmasında dtp lileri kast ederek ''ne dili, hangi dilin Davasını veriyorsunuz,bizim farklı köyler arasında yedi farklı dil var hangi birini kullanacaklar,bunu türkiyede düşünün''gibi sözler söyledi.

 

O nedenle bölücülüğe gerek yok,başkalarının üstünden siyaset yapılmasın,eğer fikirlerini buradan sunuyorsa kendi fikrim desin,başkalarının adına konuşmasınlar, çünkü çok iyi biliyorumki bütün kürtler buradakiler gibi düşünmüyor.o insanlar dtp bizi bizi temsil etmiyor diyor....bizi temsil ediyor diyenler ise yanlız kendilerini temsil ettiğini söylesin bütün kürleri değil bundan başkada sorun yok zaten.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İşte sorunda burada sevgili mavi insanlar kendini nasıl görmek istiyorsa öyle görmelidir elbet ,kendini kürtlerden farklı gören bir çok zazayı DTP neden o insanların kendini nasıl görmek istedikleri gibi göstermiyor ,onlarıda kendi zihniyetindeymiş gibi gösterip o insanların üzerinden kirli siyaset yapıyor ?Bir kaç kişi kendini kürt olarak görebilir bir çoğu görmüyor çevremdeki zazalardan biliyorum,bıraksınlar o zaman o insanların adına konuşmayı buna bir çok zaza karşı gelmektedir, bu karşı gelme eyleme dönüşmediğinden önem verilmiyor ve işlerine geldiği gibi yorumlanıyor.

 

Ayrıca sevgili mavi bir dil zamanla böyle değişmez örneğini verdiğiniz ''Ağabey'' ile ''Abi'' örneğine bakın birde zaza ile kurmanci arasındakine dağlar kadar fark var.

 

Sizin daha iyi bilir siniz sevgili mavi ,diller arasındaki değişiklik bir birinden bu kadar Alakasız ve farklı olamaz.Kuzey ile Güney lehçeleri, Merkez Zazacaya oranla gramer ve sözcük dağarcığı bakımından birbirine daha yakındır. Örneğin, Kuzey lehçesini (Dersimce) konuşan bir Tuncelili Zaza ile Merkez lehçesini konuşan Bingöllü bir Zaza'nın anlaşması oldukça zordur

 

Tunceli Millet vekili Kamer genç bir konuşmasında dtp lileri kast ederek ''ne dili, hangi dilin Davasını veriyorsunuz,bizim farklı köyler arasında yedi farklı dil var hangi birini kullanacaklar,bunu türkiyede düşünün''gibi sözler söyledi.

 

O nedenle bölücülüğe gerek yok,başkalarının üstünden siyaset yapılmasın,eğer fikirlerini buradan sunuyorsa kendi fikrim desin,başkalarının adına konuşmasınlar, çünkü çok iyi biliyorumki bütün kürtler buradakiler gibi düşünmüyor.o insanlar dtp bizi bizi temsil etmiyor diyor....bizi temsil ediyor diyenler ise yanlız kendilerini temsil ettiğini söylesin bütün kürleri değil bundan başkada sorun yok zaten.

 

Sevgili Kaplan,okudum ama iftar zamanı,ben yemek yaptırdığım arkadaşlarıma ayıp olmasın diye sofraya su götüreyim bari,sonra cevap yazarım...güzel paylaşımlara...görüşmek üzere ;)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ZAZALAR KÜRT DEĞİLDİR

 

Zaza’lar başlı başına bir halktır

 

Zazaca üzerine Türkiye’de, özellikle siyasette bir Kürt lehçesi olduğuna dair iddialar mevcuttur. İrani dillerin dilbilim dalı olan İranoloji’ye göre ise Zazaca bir Kürt lehçesi veya dili değil, başlıbaşına bir dildir. Kürtler’in siyasi ve sayısal olarak Zazalar’a göre daha üstün olması, Zazalar’ın ve Zazaca’nın varlığı konusunda dezavantaj oluşturmuştur. Zazaca hakkında siyasette ve halk arasında, özellikle Batı-Anadolu’da yaygın olan Kürt lehçesi diye bir tanımlama vardır. Fakat özellikle son yıllarda yavaş yavaş açığa çıkan araştırmaların ve dergilerin sayesinde bu görüş değişmektedir. Dilbilimciler Zazaca’nın İrani diller arasındaki yeri saptanmıştır.

 

Zazaca’yı ilk olarak başlıbaşına bir dil olduğunu, yaptığı derleme, araştırma ve incelemeleriyle kanıtlayan ilk dilbilimci Oskar Mann’dır. Oskar Mann’ın 1903’ten 1907’ye kadar yaptığı araştırmalarını ilerletip kitap haline getiren Karl Hadank, Die Mundarten der Zâzâ adlı eseri 1932 yılında basılan Böylece İranoloji dilbilimde Zaza dili bugüne kadar dilbilimcilerin hemfikirliliğiyle başlıbaşına olarak tanınma durumunu korumakta. Oskar Mann’dan önce Peter Lerch (1856), Friedrich Müller (1864), Albert van Le Coq (1901) gibi araştırmacı ve dilbilimcilerin eserlerinde de Zazaca hakkında folklorik yazın derleyip kısmen analiz de etmişlerdir.

 

W.B. Henning (1954) , D.N. MacKenzie (1961-95), T. L. Todd (1985; A Grammar of Dimili [also known as Zaza], Michigan 1985, 277 s.), G.S. Asatrian / F. Vahman (1987-95), Joyce Blau (1989), P. Lecoq (1989), C. M. Jacobson (1993-97; Rastnustena Zonê Ma / Handbuch für die Rechtschreibung der Zaza-Sprache, Verlag für Kultur und Wissenschaft, Bonn 1993 / İstanbul 2001, Tij Yayınları; Zazaca Okuma Yazma El Kitabı, Bonn 1997 / İstanbul, Tij Yayınları), J. Gippert (1993-96), M. Sandonato (1994), Ludwig Paul (1994-98; Zazaki: Grammatik und Versuch einer Dialektologie, Dr. Ludwig Reichert Verlag, Wiesbaden 1998, 366 s.), Zılfi Selcan (1987-98; Grammatik der Zaza-Sprache, Nord-Dialekt (Dersim), Wissenschaft und Technik Verlag, Berlin 1998) gibi dilbilimcilerin analiz ve araştırmaları günümüze dek sürmekte

 

Zazalar, kendilerini bölgeden bölgeye nasıl adlandırsa adlandırsın, dil ve halk olarak muhakkak kendilerini Kürtler’den farklı görmekte. Özellikle yaşlı ve siyasetten uzak kalmış kesim, Türklüğü de Kürtlüğü de kabullenmez. Zazalar’ın dil ve kimlik sorununun gündeme çok zayıf bir şekilde gelmesi veya hemen hiç anılmaması, kendi başına güçlü bir siyasi ve akademik merkezi örgütlenmeye sahip olmadıklarındandır.

 

Zazalar kendilerini her yerde aynı adla adlandırmazlar. Bunlar, Tunceli yöresinde kendilerine, Alevi anlamında „Kırmancki“, Varto-Hınıs-Tekman-Çat-Adaklı yöresinde Alevilik anlamında "Şarê Ma", Bingöl yöresinde „Zaza“, Koçgiri, Palu ve Maden yöresinde „Zaza“, Siverek, Çermik, Koçgiri ve Aksaray yöresinde „Dımıli“; dillerine ise sırasıyla „Kırmancki“, „Zonê Ma“, „Zazaki“ ya da „Dımılki“ demektedirler.

 

1900 yılında "Dersim" adlı kitabını yayınlayan Antranig’e ve sonradan da iranolog Oskar Mann ve tarihçi V. Minorsky’e göre Zazalar’da (Alevi ve Sünni kesimde) çok yerde kabul gören "Dımıli" terimi, Ermenice karşılığı "Dêlmik" olan terimin Kuzey-İran’daki Gilan’da bulunan Deylem bölgesine tekabul etmekte. Zazalar muhtemelen MS 9. ile 11. yy. arası Deylem’den bugünki yurtlarına göçettiğitezi kabul görmekte, ki hala Kuzey-İran’da Zazaca’ya köken olarak Kürtçe’den daha fazla yakınlık arzetmekte. Zaza terimi ise Zazalar’ın bugün yaşadığı bölgede birçok köy ve yer adının da berlirdiği bilinmekte. MÖ 542 yılında Pars kralı Dara (Darius)’un Behistun yazıtında da yukarı Fırat ve Dicle Havzası "Zazana" olarak adlandırılmakta.

 

Ayrıca,

Zazalara ilişkin ayrıntılı bilgiler

zazaki.de

 

http://www.zazaki.de/ ( Türk sitesi değil Alman :) )

 

Şimdi soruyorum PKKlı Kürtler diyelim ki Kürdistanı kurdular.

 

Zazaları ne yapmayı düşünüyorlar?

 

Resmi dil, eğitim Kürtçe mi olacak?Yoksa hem Kürtçe hem Zazaca mı?

 

Peki Keldaniler, Yezidiler, Araplar, Süryaniler, Türkmenler ne olacak?Her grup için ayrı eğitim mi olacak?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ZAZALAR KÜRT DEĞİLDİR

 

Zaza’lar başlı başına bir halktır

 

Zazaca üzerine Türkiye’de, özellikle siyasette bir Kürt lehçesi olduğuna dair iddialar mevcuttur. İrani dillerin dilbilim dalı olan İranoloji’ye göre ise Zazaca bir Kürt lehçesi veya dili değil, başlıbaşına bir dildir. Kürtler’in siyasi ve sayısal olarak Zazalar’a göre daha üstün olması, Zazalar’ın ve Zazaca’nın varlığı konusunda dezavantaj oluşturmuştur. Zazaca hakkında siyasette ve halk arasında, özellikle Batı-Anadolu’da yaygın olan Kürt lehçesi diye bir tanımlama vardır. Fakat özellikle son yıllarda yavaş yavaş açığa çıkan araştırmaların ve dergilerin sayesinde bu görüş değişmektedir. Dilbilimciler Zazaca’nın İrani diller arasındaki yeri saptanmıştır.

 

Zazaca’yı ilk olarak başlıbaşına bir dil olduğunu, yaptığı derleme, araştırma ve incelemeleriyle kanıtlayan ilk dilbilimci Oskar Mann’dır. Oskar Mann’ın 1903’ten 1907’ye kadar yaptığı araştırmalarını ilerletip kitap haline getiren Karl Hadank, Die Mundarten der Zâzâ adlı eseri 1932 yılında basılan Böylece İranoloji dilbilimde Zaza dili bugüne kadar dilbilimcilerin hemfikirliliğiyle başlıbaşına olarak tanınma durumunu korumakta. Oskar Mann’dan önce Peter Lerch (1856), Friedrich Müller (1864), Albert van Le Coq (1901) gibi araştırmacı ve dilbilimcilerin eserlerinde de Zazaca hakkında folklorik yazın derleyip kısmen analiz de etmişlerdir.

 

W.B. Henning (1954) , D.N. MacKenzie (1961-95), T. L. Todd (1985; A Grammar of Dimili [also known as Zaza], Michigan 1985, 277 s.), G.S. Asatrian / F. Vahman (1987-95), Joyce Blau (1989), P. Lecoq (1989), C. M. Jacobson (1993-97; Rastnustena Zonê Ma / Handbuch für die Rechtschreibung der Zaza-Sprache, Verlag für Kultur und Wissenschaft, Bonn 1993 / İstanbul 2001, Tij Yayınları; Zazaca Okuma Yazma El Kitabı, Bonn 1997 / İstanbul, Tij Yayınları), J. Gippert (1993-96), M. Sandonato (1994), Ludwig Paul (1994-98; Zazaki: Grammatik und Versuch einer Dialektologie, Dr. Ludwig Reichert Verlag, Wiesbaden 1998, 366 s.), Zılfi Selcan (1987-98; Grammatik der Zaza-Sprache, Nord-Dialekt (Dersim), Wissenschaft und Technik Verlag, Berlin 1998) gibi dilbilimcilerin analiz ve araştırmaları günümüze dek sürmekte

 

Zazalar, kendilerini bölgeden bölgeye nasıl adlandırsa adlandırsın, dil ve halk olarak muhakkak kendilerini Kürtler’den farklı görmekte. Özellikle yaşlı ve siyasetten uzak kalmış kesim, Türklüğü de Kürtlüğü de kabullenmez. Zazalar’ın dil ve kimlik sorununun gündeme çok zayıf bir şekilde gelmesi veya hemen hiç anılmaması, kendi başına güçlü bir siyasi ve akademik merkezi örgütlenmeye sahip olmadıklarındandır.

 

Zazalar kendilerini her yerde aynı adla adlandırmazlar. Bunlar, Tunceli yöresinde kendilerine, Alevi anlamında „Kırmancki“, Varto-Hınıs-Tekman-Çat-Adaklı yöresinde Alevilik anlamında "Şarê Ma", Bingöl yöresinde „Zaza“, Koçgiri, Palu ve Maden yöresinde „Zaza“, Siverek, Çermik, Koçgiri ve Aksaray yöresinde „Dımıli“; dillerine ise sırasıyla „Kırmancki“, „Zonê Ma“, „Zazaki“ ya da „Dımılki“ demektedirler.

 

1900 yılında "Dersim" adlı kitabını yayınlayan Antranig’e ve sonradan da iranolog Oskar Mann ve tarihçi V. Minorsky’e göre Zazalar’da (Alevi ve Sünni kesimde) çok yerde kabul gören "Dımıli" terimi, Ermenice karşılığı "Dêlmik" olan terimin Kuzey-İran’daki Gilan’da bulunan Deylem bölgesine tekabul etmekte. Zazalar muhtemelen MS 9. ile 11. yy. arası Deylem’den bugünki yurtlarına göçettiğitezi kabul görmekte, ki hala Kuzey-İran’da Zazaca’ya köken olarak Kürtçe’den daha fazla yakınlık arzetmekte. Zaza terimi ise Zazalar’ın bugün yaşadığı bölgede birçok köy ve yer adının da berlirdiği bilinmekte. MÖ 542 yılında Pars kralı Dara (Darius)’un Behistun yazıtında da yukarı Fırat ve Dicle Havzası "Zazana" olarak adlandırılmakta.

 

Ayrıca,

Zazalara ilişkin ayrıntılı bilgiler

zazaki.de

 

http://www.zazaki.de/ ( Türk sitesi değil Alman :) )

 

 

[/size]

 

Sn. Kaplan,

 

Bu durumda konu başlığı yanlış olmuyor mu?

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Kaplan,

 

Bir insan kendini nasıl görmek istiyorsa,bırakalım öyle görsün kendini.Her insan kendi aynasından sorumludur.DTP üzerinden tartışmak istemiyorum bu konuyu.DTP olayın çok dışındadır;etnik olarak kimlik noktasında.

 

Siyasi arenada tartışılacaksa bu konu,DTP o zaman işin tam da içindedir.DTP,öncesinde HADEP,DEHAP...ETNİK KİMLİK ÜZERİNDE SİYASET YAPAN BİR PARTİ.DTP kurmanci,zaza...arasında ki farklılığı yada benzerliği hangi noktalarda ölçüt alıyor;onu tam bilmiyorum.Onun için DTP,zazalara şunu soranilere bunu yaptı gibi bilgiçlik isteyen kelimeler kullanmayacağım.

 

DTP'nin bir kongresinden bir izlenimle başlayan bir tartışma.Leyla Zana önce Kürtçe,sonra Türkça konuştu deniliyor.Bu galiba Kürtlerin birbirini dil noktasında anlamadığını örnekleme amaçlı.

 

Bu konuya geçmeden önce şunu belirteyim;siyaset insan için varolsada çıkarlarında insanı kullanamaz.DTP ve temsiliyet;yada Kürtler'i kim,ne kadar temsil ediyor?Bunlar uzun uzadıya tartışılacak konular.Burada buna girmeyeceğim.Biz yine dillere dönelim.

 

Tunceli Millet vekili Kamer genç bir konuşmasında dtp lileri kast ederek ''ne dili, hangi dilin Davasını veriyorsunuz,bizim farklı köyler arasında yedi farklı dil var hangi birini kullanacaklar,bunu türkiyede düşünün''gibi sözler söyledi.

 

Kamer Genç;demek ki dilin sınırları hakkında kendisine tanımlı bir zemin bulamamış.Dil basit değildir;her ayrı köyde konuşulacak kadar.Bu tanımı okusa keşke...

 

''Dil insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabii bir vasıta; kendi kanunları içerisinde yaşayan ve gelişen canlı bir varlık; milleti birleştiren, koruyan ve onun ortak malı olan sosyal bir müessese; bin yıllar boyunca gelişerek meydana gelmiş bir sosyal kurum; seslerden örülmüş bir ağ; temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış bir gizli antlaşmalar sistemidir.''

 

''Ağabey''ve ''abi'' sadece bir örnek.Bakın şimdi size Harezmi Türkçesi ya da Göktürkçe'den çok iyi örnekler vermek isterdim;ama inanın ki şu an ezberimde kalan pek örnek yok.En kısa zamanda vermeye çalışacağım.Harezmi Türkçesi,bu yıl sınavını vermekte en çok zorlandığım dersti.Çünkü bugün ki Türkçe'den oldukça farklı bir lügat.Ali şi'r nevai'nin ''MecÀlisü’n-NefÀyis'' adlı eserini bulabilrsenzi,ne demek istediğimi anlarsınız.

 

Bizim dil hocamız,hep şunu derdi;bir dili anlamak demek tarihi anlamak demektir,insanı anlamak demektir;onun coğrafyasını,onun hayallerini ve onun talihsizlikerini anlamak demektir.Bir dili anlamak demek bir milleti tarihlerin sayfasına eklemek demektir.

 

Dil anlaşılmayacak değildir;o da canlı olandır;kabul eden yada red edendir.O da insan gibidir.Zamana ve mekana göre değişendir,gelişendir.Hal böyleyken Kürt dilini sadece ''kurmanci bilen zazaca anlamıyor''şeklinde ifadelerle değerlendirmek ne denli doğru olur.

 

Kürtçe yukarda belirttiğim gibi daha yeni yeni kendine yazılı bir edebiyat oluşturma aşamasında.Mehmet Uzun ile kendini çok net göstermiş bir gramer yapısı vardır.Kürtçe daha çok sözlü bir gelenekten beslenmiş ve bugüne o sözlü gelenek ile taşınmıştır.Sözlü geleneğin olduğu bir yerde mutalaka başkalaşım olacaktır.Mutlaka nefes aldığı coğrafyaya benzeyecektir.Örnek vereyim hemen;bugün Diyarbakır'da bir kavram,diyelim ki Erbil'de kendisine oluşum sahası arıyor;ne olacak?Tabi ki Erbil'e benzeyecek.Yani Erbilde yaşayan Kürt vatandaş,Erbil de kimle,ne kadar etkileşim içindeyse Diyarbakır'dan gelen kelime de onunla o kadar değişecek,belki de farklı bir anlama bürünecektir.

 

Soranı,zazaca,Kurmanci...Kürtçe'nin lehçeleridir.Burada ''ortak dil''denilen kavrama dönmek gerek.Mehmet Kaplan'ının bu konuda çok önemli tespitleri vardır;o oortak olan dil kavramına başkalaşan tüm lehçelere rağmen,anlaşılacak otak dilde buluşulması gerektiğini söyler.Bakın biz mesela İstanbul Türkçe'sini yazı dili olarak kullanıyoruz;ama bu demek değildir ki,Anadolu'da konuşulan tüm lehçeler ondan ayrılan parçacıklar değildir.

 

Senyour,iletisinde şunu demiş;

Ozaman orta asyadaki kafkaslardaki türkler le türkiyedeki türkler de birbirlerile bağlantıları yok onlarında diller farklı

 

eğer denilenleri kabul edersek,onun tespitide haklılaşmaz mı.Mesela KARS-ARDAHAN-IĞDIR yörelerinde ki göçmenler bunu bize çok net göstermez mi?

 

bakın biraz örneklere döneyim...

 

Sılam ke gundé me : Köyümüze selam et / Sılam ke dewa ma : Köyümüze selam et

 

Ez çu me : Gittim / Ez şiyo : Gittim

 

Ezé terım jı lıvır : Buradan giderim / Ezu sonu ita ra : Buradan giderim

 

bakın bunlarda Koçgiri Kürtçesinden kurmanci ve zazaca örnekler...karşılaştıralım.

 

Saygılar!

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ZAZALAR KÜRT DEĞİLDİR

 

Zaza’lar başlı başına bir halktır

 

Zazaca üzerine Türkiye’de, özellikle siyasette bir Kürt lehçesi olduğuna dair iddialar mevcuttur. İrani dillerin dilbilim dalı olan İranoloji’ye göre ise Zazaca bir Kürt lehçesi veya dili değil, başlıbaşına bir dildir. Kürtler’in siyasi ve sayısal olarak Zazalar’a göre daha üstün olması, Zazalar’ın ve Zazaca’nın varlığı konusunda dezavantaj oluşturmuştur. Zazaca hakkında siyasette ve halk arasında, özellikle Batı-Anadolu’da yaygın olan Kürt lehçesi diye bir tanımlama vardır. Fakat özellikle son yıllarda yavaş yavaş açığa çıkan araştırmaların ve dergilerin sayesinde bu görüş değişmektedir. Dilbilimciler Zazaca’nın İrani diller arasındaki yeri saptanmıştır.

 

Zazaca’yı ilk olarak başlıbaşına bir dil olduğunu, yaptığı derleme, araştırma ve incelemeleriyle kanıtlayan ilk dilbilimci Oskar Mann’dır. Oskar Mann’ın 1903’ten 1907’ye kadar yaptığı araştırmalarını ilerletip kitap haline getiren Karl Hadank, Die Mundarten der Zâzâ adlı eseri 1932 yılında basılan Böylece İranoloji dilbilimde Zaza dili bugüne kadar dilbilimcilerin hemfikirliliğiyle başlıbaşına olarak tanınma durumunu korumakta. Oskar Mann’dan önce Peter Lerch (1856), Friedrich Müller (1864), Albert van Le Coq (1901) gibi araştırmacı ve dilbilimcilerin eserlerinde de Zazaca hakkında folklorik yazın derleyip kısmen analiz de etmişlerdir.

 

W.B. Henning (1954) , D.N. MacKenzie (1961-95), T. L. Todd (1985; A Grammar of Dimili [also known as Zaza], Michigan 1985, 277 s.), G.S. Asatrian / F. Vahman (1987-95), Joyce Blau (1989), P. Lecoq (1989), C. M. Jacobson (1993-97; Rastnustena Zonê Ma / Handbuch für die Rechtschreibung der Zaza-Sprache, Verlag für Kultur und Wissenschaft, Bonn 1993 / İstanbul 2001, Tij Yayınları; Zazaca Okuma Yazma El Kitabı, Bonn 1997 / İstanbul, Tij Yayınları), J. Gippert (1993-96), M. Sandonato (1994), Ludwig Paul (1994-98; Zazaki: Grammatik und Versuch einer Dialektologie, Dr. Ludwig Reichert Verlag, Wiesbaden 1998, 366 s.), Zılfi Selcan (1987-98; Grammatik der Zaza-Sprache, Nord-Dialekt (Dersim), Wissenschaft und Technik Verlag, Berlin 1998) gibi dilbilimcilerin analiz ve araştırmaları günümüze dek sürmekte

 

Zazalar, kendilerini bölgeden bölgeye nasıl adlandırsa adlandırsın, dil ve halk olarak muhakkak kendilerini Kürtler’den farklı görmekte. Özellikle yaşlı ve siyasetten uzak kalmış kesim, Türklüğü de Kürtlüğü de kabullenmez. Zazalar’ın dil ve kimlik sorununun gündeme çok zayıf bir şekilde gelmesi veya hemen hiç anılmaması, kendi başına güçlü bir siyasi ve akademik merkezi örgütlenmeye sahip olmadıklarındandır.

 

Zazalar kendilerini her yerde aynı adla adlandırmazlar. Bunlar, Tunceli yöresinde kendilerine, Alevi anlamında „Kırmancki“, Varto-Hınıs-Tekman-Çat-Adaklı yöresinde Alevilik anlamında "Şarê Ma", Bingöl yöresinde „Zaza“, Koçgiri, Palu ve Maden yöresinde „Zaza“, Siverek, Çermik, Koçgiri ve Aksaray yöresinde „Dımıli“; dillerine ise sırasıyla „Kırmancki“, „Zonê Ma“, „Zazaki“ ya da „Dımılki“ demektedirler.

 

1900 yılında "Dersim" adlı kitabını yayınlayan Antranig’e ve sonradan da iranolog Oskar Mann ve tarihçi V. Minorsky’e göre Zazalar’da (Alevi ve Sünni kesimde) çok yerde kabul gören "Dımıli" terimi, Ermenice karşılığı "Dêlmik" olan terimin Kuzey-İran’daki Gilan’da bulunan Deylem bölgesine tekabul etmekte. Zazalar muhtemelen MS 9. ile 11. yy. arası Deylem’den bugünki yurtlarına göçettiğitezi kabul görmekte, ki hala Kuzey-İran’da Zazaca’ya köken olarak Kürtçe’den daha fazla yakınlık arzetmekte. Zaza terimi ise Zazalar’ın bugün yaşadığı bölgede birçok köy ve yer adının da berlirdiği bilinmekte. MÖ 542 yılında Pars kralı Dara (Darius)’un Behistun yazıtında da yukarı Fırat ve Dicle Havzası "Zazana" olarak adlandırılmakta.

 

Ayrıca,

Zazalara ilişkin ayrıntılı bilgiler

zazaki.de

 

http://www.zazaki.de/ ( Türk sitesi değil Alman :) )

 

Şimdi soruyorum PKKlı Kürtler diyelim ki Kürdistanı kurdular.

 

Zazaları ne yapmayı düşünüyorlar?

 

Resmi dil, eğitim Kürtçe mi olacak?Yoksa hem Kürtçe hem Zazaca mı?

 

Peki Keldaniler, Yezidiler, Araplar, Süryaniler, Türkmenler ne olacak?Her grup için ayrı eğitim mi olacak?

 

Arkadaşım,

 

onlar ortak olan dilde buluşurlar,sen tasalanma...(ortak dil anlayışı baz alınarak yazılmış bir iletidir bu)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ozaman orta asyadaki kafkaslardaki türkler le türkiyedeki türkler de birbirlerile bağlantıları yok onlarında diller farklı

 

 

İRANİ DİLLERİN SINIFLARI:

İrani diller 60 dil, 16 † (ölü) (150 Milyon konuşan kişi)

BATİ GRUBU 33 dil, 5 † (115 Milyon)

Kuzeybatı grubu

Medce †

Partça †

Hazarca

Kürtçe

Zazaca

Goranice

Beluçice

Güneybatı grubu

Farsça

Lurca

Larestani

Bashkardi

Kumzari

Tacikçe

Tatça

DOĞU-GRUBU 27 dil, 11 † (35 Milyon)

Kuzeydoğu grubu

Avesta †

İskitçe-Osetçe

Baktrça †

Soğdca-Yagnobice

Choresmce †

Güneydoğu grubu

Peştuca

Munji-Yidgha

Sakça-Wakhi

Şugni-Roşhani-Yazghulami

Sangliçi-Zebaki

Paratça-Ormuri

 

 

TÜRK DİLLERİN SINIFLARI:

1- Ogurca (yada Bolgarca) ( LEHÇE )

Bolgarca (ölü), Çuvaşça (1,8 milyon)

2-Türkçe (Genel isim olarak kullanımı) ( LEHÇE )

 

KIPÇAKÇA (KUZEYBATI TÜRKÇE)

Batı: Kırım-Tatarcası (500.000), Kumıkça (280.000), Karaçay-Balkarcası (250.000), Karaimce (ölmek üzere), Kumanca (ölü)

Kuzey: Tatarca (6,8 milyon), Başkurtça (2,2 milyon)

Güney: Kazakça (12 milyon), Kırgızca (4,2 milyon), Karakalpakça (400.000), Nogayca (70.000)

OĞUZCA (GÜNEY-BATI TÜRKÇE)

Batı: Türkiye Türkçesi (72,5 milyon, ikinci dil olarak konuşanlarla 80 milyon), Azerice (30 milyon, ikinci dil olarak konuşanlarla 35 milyon), Gagavuzca (330.000)

Doğu: Türkmence (6,8 milyon), Horosan-Türkçesi (400.000 ?)

Güney: Kaşgayca (1,5 milyon), Afşarca (300.000), Aynallu dili (7.000), Sonkori (?)

Salar: Salarca (60.000)

UYGURCA (GÜNEYDOĞU TÜRKÇE)

Çagatay Çagatayca (ölü)

Batı: Özbekçe (24 milyon)

Doğu:

Eski Türkçe (Orhon Kök, Yenisey Kök, Eski Uygurca, Karahanlıca) (ölü)

Uygurca (10,3 milyon)

Yugurca (Batı Yugur) (5.000)

Aynu dili (Ainu) (7.000)

İli Turki dili (100)

SİBİRCE (KUZEYDOĞU TÜRKÇE)

Kuzey:

Yakutça (456.000), Dolganca (5000)

Güney:

Yeniseyce Çakasça (65.000), Şorca (10.000)

Sayan Tuvaca (200.000), Tofa (Karagasça) (ölü)

Altayca Altayca (75.000) (lehçeleri: Oyrotça; Tuvaca, Kumanda, Ku; Teloytca, Telengitçe)

Çulim Çulimce (500)

Argu Halaçca (Kalayca) (42.000)sözcük

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Zazaca Türkçe Kürtçe İngilizce Farsça

Balişna /başna yastık Balinj pillow bâleş

Berbaene /berm ağlama girîn cry gerye

Dewé köy dê / gund village deh

Astor/bergir at Esp / êstir horse asp / astar

Heq / Huma tanrı xwedê god / deity xoda

Bêçkı /gışt parmak tili/bêçî/engust finger angoşt

Mosa /mase balık masî fish mahi

Tari karanlık tarîk dark tarîk

Vizêri dün duh yesterday dirouz

Waşti sözlü / nişanlı dergisî fiancé nâm-zad

Xoz domuz xû / berez pig xok

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ozaman orta asyadaki kafkaslardaki türkler le türkiyedeki türkler de birbirlerile bağlantıları yok onlarında diller farklı

 

Kısa ve net bir ifade;evet denile açılardan millet ve dül kavramını açıklamaya çalışsak denilen bu olur ;)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ozaman orta asyadaki kafkaslardaki türkler le türkiyedeki türkler de birbirlerile bağlantıları yok onlarında diller farklı

 

Kimse Kürtçe ile Zazacanın çok farklı diller oduğunu söylemiyor zaten:) İrani diller içinde yerleri belli.

 

Aynı paralelde düşünürsek, Türkiyede Orta Asyalı ve Azeri insanlar da var.Ama Türkiyenin resmi dili Türkçedir. Örneğin bir Özbekle Türk tam anlaşamaz. Özbekistanda Kazaklar vardır.Ama Özbekistanın resmi dili Özbekçedir.

 

Ortak dil saçmalığını bir tarafa bırakırsak, bu durumda eğer Kürdistan kurulursa resmi dili Kürtçe olacaktır. Zazaca azınlıkta kalacaktır,tıpkı Süryanice, Keldanice, Türkmence gibi.

 

Bilmem anlatabilim mi?

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siyasi arenada tartışılacaksa bu konu,DTP o zaman işin tam da içindedir.DTP,öncesinde HADEP,DEHAP...ETNİK KİMLİK ÜZERİNDE SİYASET YAPAN BİR PARTİ.DTP

 

Güzel bir tespit!

 

'Ağabey''ve ''abi'' sadece bir örnek.Bakın şimdi size Harezmi Türkçesi ya da Göktürkçe'den çok iyi örnekler vermek isterdim;ama inanın ki şu an ezberimde kalan pek örnek yok.En kısa zamanda vermeye çalışacağım.Harezmi Türkçesi,bu yıl sınavını vermekte en çok zorlandığım dersti.Çünkü bugün ki Türkçe'den oldukça farklı bir lügat.Ali şi'r nevai'nin ''MecÀlisü’n-NefÀyis'' adlı eserini bulabilrsenzi,ne demek istediğimi anlarsınız.

 

Yazı yazarken 'Ağabey'' yazılmalıdır.,''abi'' konuşma Türkçesidir, yazıda olmaz. Değil-diil gibi(bkz. TDK İmla Kılavuzu) (bakmayınız MSN Türkçesi)

 

Harezmi Türkçesi, Çağatayca, Osmanlıca saray Türkçeleridir ve ölüdürler.

 

Soranı,zazaca,Kurmanci...Kürtçe'nin lehçeleridir.Burada ''ortak dil''denilen kavrama dönmek gerek.Mehmet Kaplan'ının bu konuda çok önemli tespitleri vardır;o oortak olan dil kavramına başkalaşan tüm lehçelere rağmen,anlaşılacak otak dilde buluşulması gerektiğini söyler.Bakın biz mesela İstanbul Türkçe'sini yazı dili olarak kullanıyoruz;ama bu demek değildir ki,Anadolu'da konuşulan tüm lehçeler ondan ayrılan parçacıklar değildir.

 

Lehçe,: farklı (ülke sınırları ile ayrılmış) coğrafyalarda konuşulan ortak bir anadilden dili kaynaklanan ve birbirine benzeyen dil gruplarına denir. Belli bir lehçeyi "standart" veya "doğru" olarak kabul edenler aslında bu terimleri kullanarak sosyal bir ayrımı ifade ederler. Çoğu zaman standart dil bir toplumun seçkin sınıfının dilidir. Bir dilin çeşitleri sadece gramer ve kelime hazineleri ile birbirinden ayrılmaz, ritim ve ahenk de dahil olmak üzere telaffuz ile de farklılık gösterebilir. Eğer farklılıklar telaffuz ve seslendirmeden ibaretse "lehçe" veya "çeşit" terimlerinden ziyade "şive" terimi kullanılır. Bu durum, Türkçe için düşünülürse sadece Çuvaşçadır. Anadolu'da konuşulan ağızlar lehçe olmaz, şive olur.( Trakya şiveşi, İstanbul şivesi, Doğu şivesi gibi.)

 

Zazaca, Kürtçenin Lehçesi değildir.İkisi de ortak bir anadilden yani Part dili -Pehlevi den gelirler, ama ayrı dillerdir. Batı İrani dil grubunda yer alırlar.Zazaca sözcük dağarcığı ve gramer açısından,İranî Diller içerisinde Partça ve avesta diline en çok benzeyen dildir. Türk dili için düşünülürse , aynı dil grubunda olsalarda ( Ural-Altayın Altay kolu ).örneğin bir Kazakla bir Moğol anlaşamaz.

 

Anadolunun pek çok yöresinde ana dili Zazaca olan ve zamanla Kürtçenin Kurmancî lehçesi ile konuşmaya başlayan köyler de vardır. Tunceli'nin Mazgirt yöresindeki bazı köyler, Bingöl, Elazığ, Erzurum, Sivas Koçgiri Yöresi ve Erzincan'ın Refahiye ilçesindeki bazı yerleşimler, bugün Kürtçe konuşmalarına rağmen aslen Zaza kökenli yerleşimlerdir ve Zaza aşiretlerinin devamıdırlar.[kaynak belirtilmeli] Ana dili Zazaca olan Lolan, Kureyşan, Hormekan (Hiran/Zerikan/Alikan/Sormemedan), Alan, Demenan, Şeyh Hasanan, Pevruzan, Laçinan, Karsan gibi Dersim aşiretlerinin bazı kolları, bugün ana dilleri olan Zazaca'dan kopup zamanla Kurmancî (Kürtçe) konuşmaya başlamışlardır.

Zazaca'nın İran dilleri arasındaki yeri politik bir tartışma konusudur. Bu tartışmada 2 grup vardır.

 

1.grup: Dil bilimcileri ve Zazalar Zazaca'yı bir dil olarak kabul eder. İranoloji dilbilimine göre, Zazaca başlıbaşına bir dildir. Oskar Mann ve Karl Hadank'ın 20. yy.ın başında yaptığı araştırmalar sonucu derleyip 1932'de Leipzig'de çıkan kitabında, ilk kez bilimsel olarak Zazaca'nın bir Kürt lehçesi olmadığı kanıtlanmış, ondan beri Zazaca dilbiliminde ayrı bir dil olarak kabul edilmiştir.

2. grup: Özellikle Kürt milliyetçileri, Zazaca'yı Kürtçe'nin dört lehçesi arasında saymaktadır.

 

Ortak dil düşüncesi ise, yapay( suni ) bir düşüncedir. Örnek olarak, 19.yy da birbirine yakın Avrupa dilleri için düşünülüp geliştirilen Esparontaca benimsenmemiş, tutmamıştır.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ozaman orta asyadaki kafkaslardaki türkler le türkiyedeki türkler de birbirlerile bağlantıları yok onlarında diller farklı

Ne alaka şimdi! bu insanlar zaza ve kurmaciler bu ülkede yaşamıyorlarmı?ayrıca küçük bir ilçede farklı köyler arasındaki farklı dillerden bahsediyoruz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Kaplan,

 

 

Soranı,zazaca,Kurmanci...Kürtçe'nin lehçeleridir.Burada ''ortak dil''denilen kavrama dönmek gerek.

Saygılar!

 

 

 

Lehçeler bir dilin tarih seyri içerisinde çeşitli nedenlerden ötürü -coğrafi, siyasi, toplumsal vb - birbirinden farklılaşmasıyla ortaya çıkmıştır.

 

Bu gün bu farklılık üzerinde bir çok millet farklı lehçeleri konuşmaktadır. Türkçenin lehçeleri olarak gösterilen Özbekçe, Azerice de bile en az %60 a yakın anlaşılma gözükmektedir

 

birer örnekle gösterecek olursak Örn:Azeri ve Özbekçe Ben :men demektir benzerlik ise -ben-men

 

o nedenle kurmaci ile zaza arasında çok büyük farklılıklar vardır bir birine benzer kelimeler çok azdır. bunlardanda birer örnek verecek olursak, kurmanci ve soranice ..Gitmek :Çûn

 

zazaca da ise: Şiyene -----------(Çûn-Şiyene )varemı bir alaka !buna benzer belki yüzlerce kelime!Sakın bir kelime bulmuş buradan farklı göstermeye çalışıyor düşüncesi olmasın çünkü istiyorsanız alakasız yüzlerce kelimeyi buradan yazabilirim.

 

 

o nedenle kürtçenin lehçesi veya diyalekti değildir Sn mavi kürtçe ve zazaca arasında anlaşma olasılığı %10 ile 20 arasıdır. azeri türkçesi ile türkiye türkçesi bile aralarında en az %60 anlaşma olmasına rağmen, Ünlü bir dil bilimci olan MANN-HADANK yaptığı araştırmalarda zazacanın ayrı bir olduğu kanısına varmış ve dil bilimcileri taraffından ayrı birer dil kabul edilmişken bunca farklar göz önüdeyken nasıl kürtçenin lehçesi olabiliyor anlamış değilim.(Tabi burada insan kendisini nasıl görüyorsa öyledir. o ayrı bir konu elbet.)

Saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Fuad Heme Xursîd, Zimanî Kurdî, Dabesbûnî Cografyayîy Dîyalêkte-kanîy(Kürt Dili ve Lehçelerinin Cografi Dagilimi) adli çalismasinda Kürtçe lahçelerini söyle siniflandirir.

 

1) Kuzey Kurmanccasi

a- Bayezîdî

b- Hekarî

c- Botanî

ç- semdînanî

d- Behdînanî

e- Bati diyalekti

 

2) Orta Kurmanccasi

a- Mukrî

b- Soranî

c- Erdelanî

ç- Silêmanî

d- Germiyanî

 

3) Güney Kurmanccasi

a- Asil Lurr

b- Bextiyarî

c- Mamesanî

ç- Gohgilo

d- Lek

e- Kelhurr

 

4) Goran

a- Asil Goranî

b- Hewramanî

c- Bacelanî

ç- Zazaca(20)

 

Fuad Heme Xursîd, hem Büyük hem de Küçük Lurrîyi Kürtçe olarak kabul ederek onlari Güney Kurmanccasi arasinda saymistir. Kürt dili lehçeleri ve özellikle de Hewramanca üzerine degerli arastirmalari olan Mehemed Emîn Hewramanî, Zarî Zimanî Kurdî Le Terazûyî Berawird da adli çalismasinda Kürt lehçelerini söyle siniflandirir;

 

1- Yukari Kirmancca(yanlislikla da olsa yayginlastigi için ya da Bahdînî),

2- Orta Kirmancca(yanlislikla da olsa yayginlastigi için ya da Soranca),

3) Asagi Kirmancca(yanlislikla da olsa yayginlastigi için ya da Goranca). Sonra, Gorancayi da asagidaki sivelere ayirir:

a- Hewramanca

b- Lurrce

c- Bacelanca

ç- Zazaca

 

ayrıca

 

Kürt dili üzerindeki arastirmalar, Kürtler bakimindan Irak Kürdistani´ndaki istisna durumu saymazsak, bu tek tük aydinlarin daha çok da yurt disinda yaratmaya çalistiklari sinirli olanaklarla yetinmek zorunda kalmistir. Irak Kürdistani´ndaki kesintisiz ulusal mücadelenin yarattigi kültürel görece serbestlik ve ardindan 1960´lardan sonra gelen sinirli otonomi olanaklari, bu parçada dilimiz üzerinde çalisan aydin sayisinin ve arastirma kurumunun bir dereceye kadar daha fazla olmasini beraberinde getirdiginden, bu parçada göze çarpan degerli çalismalardan bahsedilebilir. Bunun ötesinde, Kürt dili üzerine yazilanlar, yabanci kimi dogubilimci, dilbilimci, gezgin ve misyonerlerin eserleridir.

 

 

Zazaca´nin Kürtçenin bir lehçesi olmadigini günümüzde siyasi maksatlarla öne süren çevrelerden bazilari da kimi Ermeni milliyetçi ideologlaridir. Büyük Ermenistan iddialarina sarilan bu çevreler Kürdistan´in kuzey ve bati kesimlerini de bu Ermenistan´in sinirlari içinde saymaktadirlar. Buralarda Ermeni nüfusunun olmadigi bilincinden hareketle Zazalari, özellikle de Dersim´in Alevi Zazalarini köken itibariyle Ermeni göstermeye kalkismakta ve bu maksatla da Zazacayi diger Kürt lehçelerinden uzak tutmaya, Ermenice´ye yaklastirmaya çalisan gülünç tezler üretmektedirler. Bu çevrelerin de Zazalarin Kürt olmadigini öne süren kimi çevreleri destekledikleri görülmektedir. ilginç olani, Ermeniler destek verdikleri çevrelerin ayni olmasidir.

 

Fars iktidarlari ve onlarin parali ideologlari da çabalarini, Kürtçe´nin bagimsiz bir dil olmadigi, Farsça´nin lehçelerinden biri oldugu, Kürtlerin de Fars ulusunun bir parçasi oldugu iddialarini yayginlastirmaya sarfetmislerdir.

 

Siyasal iktidarlar ve onlarin özel maksatli kurum ve kisileri disinda kimi yabanci dilbilimci, gezgin ya da misyoner de bazan ülkelerinin çikarlarini gözeten siyasi maksatlarla, bazen de asiri yüzeysel gözlem ya da arastirmalar neticesinde yanilgiyla Kürtçe´nin bagimsiz bir dil olmadigini, eski ya da yeni Farsça´nin bir lehçesi oldugunu öne sürmüslerdir. Kürt dili konusunda bu tür bilinçli çarpitma ya da yanilgilari öne sürenlerin sayisi bir-iki kisiyi geçmezken Kürt lehçeleri üzerinde hayli farkli görüsler ileri sürenlerin sayisi da az sayilmaz.

 

Diger yandan bir gerçegi kabul etmek gerekir ki iyi niyetli bilimsel amaçli arastirmalar da oldukça az olmalarinin yanisira Kürt dili ve lehçeleri konusunda birbiriyle çelisen görüsler öne sürmüslerdir. Bu alanda da belirsizliklere rastlanmaktadir. Bütün zorluk, belirsizlik ve eksikliklere ragmen Kürt dilinin ses, sözcük ve cümle yapisi üzerinde yapilan arastirmalar, Kürt dilinin uzun tarihsel bir dönemden beri süregelen özgün bir gelisme sürecine sahip bagimsiz bir dil oldugunu kanitlamis ve dilbilimi alaninda bu gerçek kendini kabul ettirmistir.

 

Buna göre, Kürtçe; Hint-Avrupa dil ailesinin Hindu-irani kolunda irani bir dildir ve onun kuzey-bati irani grubundandir. Bilindigi gibi, dilbilimciler, dünya dilleri üzerinde çesitli yönlerden yaptiklari arastirmalar sonucunda bu dilleri basta köken olmak üzere degisik bakimlardan birbirlerine olan yakinlik ya da uzakliklarina göre ayirmis, baska dillere göre kimi dilleri birbirlerine yakin bularak onlari ayni dil ailesi içinde saymislardir. Dünya dilleri su dil ailelerine ayrilirlar:

 

1) Hint-Avrupa Dilleri Ailesi

2) Sami Dilleri Ailesi: Arapça, ibranice, Akatça gibi dilleri içine alir.

3) Bantu Dilleri Ailesi: Güney ve orta Afrika bölgelerindeki kimi dilleri içerir.

4) çin Dilleri Ailesi: çin ve Tibet dillerini içine alir.

5) Ural-Altay Dilleri Ailesi: Bu dil ailesine Fince, Macarca, Estonca, Uygurca, Samuyetçe, Türkçe, Mogolca ve Mançuca girer.

 

Kürtçe´nin içinde yeraldigi Hint-Avrupa dilleri ailesi, Asya ve Avrupa kolu olarak ikiye ayrilir. Bu dil ailesinin Avrupa kolu da Cermen dilleri, Roman dilleri ve Slav dilleri olmak üzere üçe ayrilir.

 

Cermen dilleri koluna, isveççe, Norveççe, Danimarkaca ve islandaca gibi iskandinav dilleri ile Felemenkçe, Almanca ve ingilizce girer.

Roman dilleri, Portekizce, ispanyolca, Fransizca, italyanca ve Romenceden olusur.

Slav dilleri koluna ise Rusça, Ukraynaca, Bulgarca, Sirpça ve Lehce(Polish) girer.

Ayrica Yunanca, Arnavutça, Litvanca, Keltçe ve Baskça da Hint-Avrupa dil ailesinin Avrupa koluna girerler.

Hint-Avrupa dilleri ailesinin Asya kolunda ise Hint-iran dilleri bulunur. Hint-iran dilleri Hint ve iran kollarina ayrilir.

Hint kolu, Sanskritçe, Sindce, Urduca, bugünkü Hintçe, Biharca, Bengalce, Marasça, Kuçuraca, Pencapça ve Senegalce´yi içerir.

iran koluna Eski Farsça(ondan da Orta Farsça veya Pehlevice, Orta Farsça´dan da Yeni Farsça), Avestaca, Sogdca, Belucca, Pestuca, Osetçe ve Kürtçe gibi diller girer.

irani diller, gramer yapilari bakimindan kuzey, bati, güney ve dogu grubu diye dörde ayrilir. Kürtçe, kuzey-bati irani grupta iken Farsça güney-bati grubunda yeralir.

 

Dünya dilleri ayrica yapilari bakimindan üçe ayrilirlar:

 

1) Tek heceli diller: çin ve Tibet dilleri bu gruptandir.

2) Eklemli diller: Türkçe, Fince ve Macarca gibi diller bu gruba girerler.

3) Bükümlü diller: Hint-Avrupa ve Sami dilleri bu gruba girerler. Bu siniflandirmaya göre Kürtçe bükümlü diller grubuna girer.

 

 

 

Kürtçenin cografi dagilimi

 

Kürtlerin üzerinde yasadiklari cografi alanla ilgili olarak Bitlis Beyi, taninmis Kürt tarihçisi seref Han, serefname adli yapitinda su bilgiyi verir:

 

"Kürtlerin memleketinin sinirlari, Okyanus´tan ayrilan Hürmüz Denizi(Basra Körfezi M. E. B.) kiyisindan baslar; bir dogru çizgi üzerinde oradan Malat-ya ve Maras illerinin nihayetine kadar uzanir. Böylece bu çizginin kuzey tarafini Fars, Acem Iraki, Azerbaycan, Küçük Ermenistan ve Büyük Ermenistan teskil eder. Güneyine ise Arap Iraki, Musul ve Diyarbekir düser. Bununla birlikte, bu insanlatrin soyundan birçok halk ve kabile, dogudan batiya kadar birçok ülkede yayilmislardir.."(1)

 

Günümüzde Kürtçe, önasya´da, Anadolu, Kafkasya, Fars ve Arap topraklari arasinda kalan alanda konusulur. Bu dile batida Türkçe, kuzeyde Ermenice, kuzey-doguda Azerice, doguda Farsça ve güneyde Arapça komsuluk eder. Kürdistan topraklari, günümüzde parçalanarak iran, Irak, Suriye ve Türkiye devletlerinin sinirlari içine alinmistir. Bu durumda iran´in bati ve güney-batisi, Irak´in bastan basa kuzeyi ve kuzeydogusu, Suriye´nin kuzeyi ve Türkiye´nin dogu ile güney-dogusu Kürtçenin anavatanidir. Kürtçe konusan topluluklar ayrica Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Pakistan(Pakistan Belucistan´i), Afganistan, Hindistan, Lübnan gibi ülkelerde bulunurlar. Horasan, Tahran, Bagdat, sam, Ankara, istanbul, Konya, izmir gibi baskent ya da büyük kentlerde de Kürtçe konusan yogun bir nüfusa rastlanir. Sözkonusu ülke, baskent ya da metropollere bazi Kürtlerin yerlesmesinin tarihi yüzyillar öncesine dayanirken bir bölümü de içinde bulundugumuz yüzyilin özellikle de son onyillarin zorunlu göç ve sürgünlerinin sonucudur. Bu anlamda Avrupa ülkeleri, Amerika ve Avusturalya´da da toplam yarim milyona varan bir Kürt nüfustan sözedilebilir.

 

Kürtçe´nin konusuldugu anavatan topraklarinin sinirlarini belirlemek istersek söyle bir tablo çizilebilir: Kuzeyde Ermenistan´da Leninakan´dan baslayarak batiya dogru Kars, Erzurum, Erzincan illeri ile Sivas ilinin dogu yakasi ve Kayseri´nin Sariz kazasini, Kahraman Maras´i, Hatay ilinin Kirikhan ilçesini içine alacak biçimde uzanir, Türkiye-Suriye devlet sinirini asarak Haleb´in kuzeyindeki Afrin(çiyayê Kurmênc-Kürt Dagi) bölgesine varir. Afrini içine alarak doguya dogru Kobanî(Ayn Arab), Serê Kaniyê(Rasulayn), Dirbêsiyê, Amûd ve Kamisliya uzanir. Suriye sinirlari içindeki Cizre yöresini içine aldiktan sonra Dicle nehri boyunca güneye iner, Musul bölgesini; Sincar daglarini, Hemrîn siradaglarinin güney eteklerini içine alarak güneyde Irak sinirlari içinde Tikrit bölgesine kadar varir. Oradan Mendeli´yi, Pistkêw dagini içine alarak iran´da güneydeki Pistkêw, Pêskêw, Balagrêwe, Baxtiyarî, Kahgêlû ve Mamesanî yörelerinden olusan Loristan´in güneyine dek uzanir. Kuzeyden, dogu yakasi boyunca güneye inerken sinirlar, Aras nehrinin dogu yakasini, Iran´da Maku ve Xoy´u, Urmiye Gölü´nün bati ve güney kiyilarini, Merexe´nin kuzeyine düsen Sehend Dagi´ni içine alir. Oradan zikzakli bir biçimde Ahmedawa, Mesîrabad, Bicar(kuzey-dogudaki son Kürt sehri) ve Hemedan´in batisindaki Esedawa´nin köy ve kasabalarindan geçer, Karêz, Ali çadder ve isfahan´in batisindaki sar Kurd´a kadar gider, oradan güneye yönelir, Kûzeyrûn ve Hesar sehirlerine varir.(2)

 

Kürtçenin lehçeleri

 

Oldukça yaygin bir alanda konusulan Kürtçe, içinde pek çok lehçeyi barindirir. Kürtçenin lehçeleri üzerinde yazilan ve söylenenler birbirinden oldukça farklilik göstermektedir. Bu alanda farkli saptamalara ve içinden çikilamaz karmasik verilere rastlanmaktadir. çogu kez lehçe, yöre, asiret, din ve mezhep adlari birbirine karistirildigi için lehçeler için her bir kaynakta baska bir isme rastlanabilmektedir. Bu yalniz arastirmacilarin yapitlari açisindan degil, bizzat Kürtler açisindan da böyledir. Bir lehçeye o lehçeyi konusanlar ve onlarin komsulari çogu kez sözkonusu yöre, asiret, din, beylik ya da mezhebin adini vermisler ve bunun sonucunda tek bir lehçe için farkli isimler ortaya çikmistir. örnegin kuzey Kürtçe lehçesinin adi, iran Kürdistani´nda sikakî, Irak Kürdistani´nda Bahdînî, Türkiye Kürdis-tani´nda bu lehçeyi konusanlar arasinda Kurmancî, Zazalar(Dimililer) arasinda Kirdasî ya da Here-weredir. Güney Kürtçesinin adi iran Kürdistani´nda Mukrî, Kürdistanin Türkiye ve Suriye´nin egemenligi altindaki parçalarinda ve Bahdînan bölgesinde Soranîdir. Zazaca olarak bilinen lehçe, bunu konusanlar arasinda kimi yörelerde Zazakî, kimi yörelerde Dimilkî, Kirdkî, Kirmanckî ya da Se-bêdir. Hewramanîye, Goranî, Kakeî, Hewramî, Maço ya da Kurdî adlarinin verildigine kaynaklarda rastlanir.

 

Kürtçenin lehçeleri arasinda en büyük karmasiklik Goranî, Lurrî ve Zazakî alanindadir. Kimileri bu üçünü bir lehçe sayarak onlari Kürtçenin bir lehçesi olarak görürken, kimileri de ayri bagimsiz bir dil olduklarini iddia etmislerdir. Her üçünü Kürtçenin ayri bir lehçesi olarak görenlerin yanisira ikincisini(Lurrîyi) Kürtçenin disinda kabul edenler de vardir. Büyük ve Küçük Lurr diye ayrilan Lurrî´nin Büyük Lurr kesimini Kürtçe olarak görmeyip(bunlardan Büyük Lurrî´yi Farsçanin bir Lehçesi olarak görenlerin yanisira onu bagimsiz bir dil olarak da görenler var) Küçük Lurr kesimini Kürt dilinin bir lehçesi sayanlar da vardir.

 

Lehçeler üzerinde yeterli arastirmalarin yapilip dogru sonuçlarin tüm boyutlariyla çikarildigi söylenemez. Biz burada elimiz altinda varolan kaynak ve belgeler çerçevesinde kimi görüslere yer vererek gerçege en yakin buldugumuz bir semayi sunmaya çalisacagiz.

 

Kürtçenin lehçeleri konusunda en eski kaynak seref Han´in serefnamesi´dir. seref Han bu eserinde söyle der:

"Kürt topluluk ve asiretleri, dil, gelenek ve sosyal durumlar yönünden dört büyük kisma ayrilirlar:

Birinci kisim, Kurmanç

ikinci kisim, Lor;

üçüncü kisim, Kelhur;

Dördüncü kisim, Goran."(3)

seref Han´in bu belirlemesini saymazsak, Kürtçenin lehçeleri üzerine arastirmalar, içinde bulundugumuz yüzyilin ilk yarisina kadar esas olarak yabancilar tarafindan yapilmistir. Bu konuda tek istisna Mela Mehmûdê Ba-yezîdî´nin çarlik Rusyasi´nin Erzurum konsolosu Aleksander Jaba için 1858´de hazirladigi ve Hekarî sivesi ile Rewendî sivesinin karsilastirmali bir sözlügünü içeren brosürdür. Mela Mehmûdê Bayezîdî bu brosürün girisinde dilbilgisi kurallari bakimindan bazi noktalara deginmeden önce Kürt dilinin de bölgesel ve asiretsel farkliliklardan dolayi farkli lehçelere sahip oldugunu belirterek, " mesela, Van, Mus, Bayezid, Kars ahalisinin ve iran ve Rusya´ya bagli Kurmanclarin konustuklari dil ile Botan, Hekariyan, Hemedan, Simtî(?), Diyarbekir, Musul, ta Bagdat sinirina varincaya dek (ki Süleymaniye, sehrizur yöreleri ile Zerza, Mukrî, Bebe ve Bilbas taifelerinden olusur) olan ahalinin konustuklar dil arasinda farkliliklar vardir."(4) Mela Mehmûdê Bayezîdî bu çalismada, Kürtçeyi Kurmancî olarak adlandirmakta, lehçe olarak da Botan, Hekarî ve Rewendî adlarina deginmekte, karsilastirmali sözlügünü de Hekarî ve Rewendî siveleri açisindan vermektedir.

 

1836-1837 yillarinda Kürt dili ve etnografyasi hakkinda bir kaç makale yayinlayan G. Givrinli, Kürt dilini Yukari ve Asagi Kürtçe diye ikiye ayirmistir. Yukari Kürtçeyi, Mukrî, Hekarî, sukakî ve Bayezîdî diye ayiran Givrinli Asagi Kürtçeyi de Lurr, Gelhurr, Lekî ve Goranî diye ayirmistir.(5) Peter Lerch ise Forschungen über die Kurden und die iranischen Nordch?ldaer, Petersburg, 1857-1958 adli çalismasinda Kürt dilini, Zaza, Kurmancî, Kelhurî, Gûranî ve Lurî diye bes lehçeye ayirir.(6)

 

Kürt dili üzerine arastirma yapanlardan Oskar Mann Kürtçeyi, Bati, Dogu ve Güney Kürtçesi olmak üzere üçe ayirir. Zazacayi Goranca´nin bir lehçesi sayan Oskar Mann, Gorancayi da Kürt dilinin disinda sayar.(7) Oskar Mann´dan sonra gelen yabanci kimi dilciler, Kürt dilinin lehçeleri üzerinde ayrintili yeni arastirmalar yapmaktan çok bizzat Oskar Mann´in çalismalarina dayanarak onun görüslerini tekrarlamislardir. örnegin, Oskar Mann´in 1907 yilinda yayinlanan Kurdish Persich Forschungen Mundarten Gûran besonders, Kandulai, Auramani und Badschalani adli Goranca üzerindeki çalismasini gözden geçirdikten, bazi açiklamalar ekleyip dipnotlarla da kimi konulari aydinlattiktan sonra yeniden yayinlayan Karl Hadank bunlardan biridir.(8)

 

Gorancayi bagimsiz bir dil olarak kabul eden Dr. Mac Kenzie, 1961 yilinda Dil Dernegi´nin yayinlanan yillik raporunda yeralan "Kürt Dilinin Kökeni" adli makalesinde, Kürtçeyi bile Orta Farsçanin lehçelerinden biri, The Dialect of Auraman(Hawramani-Luhon) adli çalismasinda ise Hawramancayi, Kürtçe degil, Eski Farsçanin bir lehçesi saymistir.(9) Kürt dilini de iki lehçeye ayiran Dr. Mac Kenzie, bunlari Yukari Kurmancca ve Asagi Kurmancca diye adlandirmis, asagi Kurmanccaya Süleymaniye, Hevlêr(Erbil), Rewandiz ve Xosnaw yörelerinde konusulan Kürtçeyi dahil ederek Süleymaniye agzini bunlarin temeli saymistir. Akre ve Surçi agizlarini da, Akre, Surçi, Amediye, Yukari Berwar, Gullî, Zaxo va sêxan yörelerinde konusulan Kürtçenin esasi olarak kabul etmistir.(10)

 

E. B. Soane, Grammar of Kurmanji or Kurdish Language, (London, Luzak and Company, 1913) adli eserinde Kürt dilini üç lehçeye ayirarak ilk ikisine Kürtçenin temel lehçeleri demistir. Soane´nin ayirimi söyledir:

a)Yukari Kurmancca

B) Asagi Kurmancca

c) Lurce, Zazaca, ve birbirlerine yakin olmalarina ragmen Hewramî ile Goranca.(11)

 

Türk sosyologu Diyarbakir´li Ziya Gökalp, 1922´de hazirladigi, 1975´te Komal Yayinevi, 1992´de de Sosyal Yayinlari tarafindan Türkiye´de yayinlanan Kürt Asiretleri Hakkinda Sosyolojik Tetkikler adli eserinde, Kürtleri Kurmanc, Zaza, Soran, Gûran(Goran) ve Lur olmak üzere bes kavme ayirmakta, henüz tahkik etmedigini söylemekle beraber, Gûran ve Zaza lisanlarinin birbirlerine yakin oldugunu yazmaktadir. Ayni raporunun ilk degerlendirmesinde, Bahtiyari lisaninin Sorancaya, Kalhur lisaninin Gûrancaya ilhakini mümkün gören Ziya Gökalp sonradan bunu tashih ederek "Bahtiyari lisaninin Lurcaya, Kalhur lisaninin Sorancaya mensup oldugu serefname´nin sahadetiyle anlasiliyor" diye yazmaktadir.(12) ilk çalismasinda"Gûran, Bahtiyari, Kalhur lisanlarini ayirirsak elimizde istiklalleri malûm olmak üzere dört lisan kalir:

Kurmanc, Zaza, Soran, Lur" diyen Ziya Gökalp(13) sonraki tashih yazisinda "Gûranca, Zazaca, Dünbüli lisanlari ayni lisanin isimleri oldugu gibi, Kalhur, Baban, Soran isimleri de ayni lisanin muhtelif adlarindan ibarettir. Bahtiyarî ve Lûr isimleri de yine ayni lisani gösterir. isimlerdeki bu taadüdün sebebi Kürt kavimlerinin muayyen isimlerinin olmamasindandir... O halde Kürtlerin bir kavim olmayip dört kavim olduklari ve binaenaleyh Kürtçenin de birbirlerinin mensuplari tarafindan katiyen anlasilmayan dört muhtelif lisana alem oldugu anlasiliyor. Bu dört lisan sunlardir: Kurmanc lisani, Zaza lisani(Gûranca, Dünbüli), Soran lisani(Baban, Kalhur), Lûr lisani(Bahtiyarî, Fîlî[Fêlî], Lek)"(14) sonucuna varmaktadir.

 

Ziya Gökalp, sözkonusu çalismasinda, "Bu dört lisanin sahipleri birbirlerinin dillerini anlamazlar. Sarf, nahiv, lûgat itibariyle aralarinda büyük farklar vardir. Binaenaleyh aradaki farklar lehçe farklari degil, lisan farklaridir. Bu dört dilin her biri, lisaniyat itibariyle müstakil bir lisandir. Her biri müteadit lehçelerden de mürekeptir.

 

Bununla beraber bu dört lisan birbirine tamamiyle yabanci da degildir. Hepsi ´Kürdî-i Kadim´ nami verilebilen eski bir Kürtçenin müstaklaridir. Neo-Latin lisanlariyle Latince arasinda ne gibi rabitalar varsa, Kürdî-i Kadim ile bu yeni Kürtçeler arasinda da o rabitalar vardir"(15) diye yazmaktadir.

 

Bu da Kürt Dili ve lehçeleri hakkında başka görüşler.Son yıllarda yapılan bazı araştırmalar,Zazaca'yı Kürt Dilinden ayrı bir dil olarak kabul etmektedir.Ki siz genel hatlarıya bu örnekleri vermişsiniz.Yalnız tartışmalı olan bu konuda,Zazaca'yı dil özelliklerine bakarak;Kürtçe'den ayrı bir dil olarak alınabilir yada bu görüş çürütülebilir.Biraz tarih ve biraz da dili etkileyen unsurları işin içine katarsak bir dilin gelişimini daha iyi algılayabiliriz.

 

Baştada belirttiğim gibi,ben Zazacayı bir kürt lehçesi olarak biliyordum;Zazaların varlığından habersiz.Beraber zazacanın Kürt lehçesi olup olmadığını anlamaya çalışalım.Yalnız;siz de takdir edersiniz ki;bir dil lehçeleri ile farklılaşabilir.Buna ayrıca ortak dil kavramında başka bir iletide değineceğim.Bu farklılaşmayı Ziya Gökalp,eksik ama doğruluk payı yüksek olan düşünceleri ile desteklemiş.Fark büyük demiş;ayrı lisan olabilecek ölçüde.ve eklemiş;ama bunlar Kadim olan bir Kürt dilinden bağımsız olan değil ondan doğandır.

 

Değerli arkadaşlar Zazalar daha çok Alevi bir kimliği kendi içerisinde barındırır.Zalar kendini ne olarak ifade eder,ki kendini etnik anlamda nereye koyacağı tartuşmalı olan Zazalar'ın Kürt olmadığını iddia eden Ermeni bir araştırmacıdan alıntı yapacağım.Yalnız şunu dikkate almanızı isteyeceğim.Ermeni araştırmacımız olayın biraz politik olan kısmına bakmıştır.

 

''zaza halkını kesinlikle Ermenilerden ayrı düşünemiyorum.Zazanistan ve Ermenistan bizim müşterek vatanımızdır'' devamında ise önemli bir potansiyele sahip olan Zazalardan bahsedilmektedir.(Erivan Üniversitesi-Garnik Asatrin)

 

Yine yapılan genetik araştırmalarda Zazaların iddia edildiği gibi zazaca konuşanların köken olarak kuzey İranlılar ile benzeşmediğini,bunların genel itibari ile diğer Kürt gruplarıyla benzeştiğini ifade etmektedir.(bkz MtDNA and Y-Çromoseme Variation İn Kurdiş Groups)

 

şimdilik sadace bu konudaki araştırmalardan kısa kısa bilgiler vermekle yetineceğim.Ortak Dil,lehçe ve şive farklılıklarını ayrıca yazmak gerek.Saygılar!

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Fuad Heme Xursîd, Zimanî Kurdî, Dabesbûnî Cografyayîy Dîyalêkte-kanîy(Kürt Dili ve Lehçelerinin Cografi Dagilimi) adli çalismasinda Kürtçe lahçelerini söyle siniflandirir.

.

.

 

 

Dediğim gibi Zazaca'nın İran dilleri arasındaki yeri politik bir tartışma konusudur. Bu tartışmada 2 grup vardır.

 

1.grup: Dil bilimcileri ve Zazalar Zazaca'yı bir dil olarak kabul eder. İranoloji dilbilimine göre, Zazaca başlıbaşına bir dildir. Oskar Mann ve Karl Hadank'ın 20. yy.ın başında yaptığı araştırmalar sonucu derleyip 1932'de Leipzig'de çıkan kitabında, ilk kez bilimsel olarak Zazaca'nın bir Kürt lehçesi olmadığı kanıtlanmış, ondan beri Zazaca dilbiliminde ayrı bir dil olarak kabul edilmiştir.

2. grup: Özellikle Kürt milliyetçileri, Zazaca'yı Kürtçe'nin dört lehçesi arasında saymaktadır.

Ortak dil düşüncesi ise, yapay( suni ) bir düşüncedir. Örnek olarak, 19.yy da birbirine yakın Avrupa dilleri için düşünülüp geliştirilen Esparontaca benimsenmemiş, tutmamıştır.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn Doğrucudavut,

 

dediğiniz gibi Zazaların kim olduğu ile ilgili bilgiler daha tartışma konusudur.Oskar Mann'ın bu konuda ki araştırmaları ve Zazaları apayrı bir millet olarak gösteren tam anlamıyla miladi olan yaklaşımı hakkında az çok bilgim var.Bunun için birazda DNA araştırmalarından örnek verdim.Ziya Göklap'ın bu konuda ki yaklaşımı özellikle dikkate alınmalı.

 

ortak dil'e gelince..bence oratk dil anlayışını bir hayal ürünü olarak görmek,dillerin içerisinde barındırdığı farklılıkları da hayal ürünü olarak görmektir.Harezm Türkçesi ölü Türkçedir şeklinde ki yaklaşımda Harezmi Türkçesi hakkında pek de bilgi sahibi olmadığınızı gösterir.

 

bu konuda ayrıca yazılması gerekenler var,eleştiri getirdiğiniz noktaları da okudum...şu an zamanım yok,ama özellikle ortak olan dili konuşmalı...saygılar

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn Doğrucudavut,

 

dediğiniz gibi Zazaların kim olduğu ile ilgili bilgiler daha tartışma konusudur.Oskar Mann'ın bu konuda ki araştırmaları ve Zazaları apayrı bir millet olarak gösteren tam anlamıyla miladi olan yaklaşımı hakkında az çok bilgim var.Bunun için birazda DNA araştırmalarından örnek verdim.Ziya Göklap'ın bu konuda ki yaklaşımı özellikle dikkate alınmalı.

 

ortak dil'e gelince..bence oratk dil anlayışını bir hayal ürünü olarak görmek,dillerin içerisinde barındırdığı farklılıkları da hayal ürünü olarak görmektir.Harezm Türkçesi ölü Türkçedir şeklinde ki yaklaşımda Harezmi Türkçesi hakkında pek de bilgi sahibi olmadığınızı gösterir.

 

bu konuda ayrıca yazılması gerekenler var,eleştiri getirdiğiniz noktaları da okudum...şu an zamanım yok,ama özellikle ortak olan dili konuşmalı...saygılar

 

 

Yani güzel ağzınızdan bal damlıyor. Mavi olmasada gökyüzünüz, yüreğiniz ölümsüz. İnsan fikirlerinizin eziciliği karşısında kendini biçare hissediyor. Resmen hayran oldum size. Hayatım boyunca düşlediğim insansınız. Sonsuza dek böyle bir zekanın esiri olmaya hazırım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben Zazyim, Lice asilliyim ve kurdum tum ailem de kendini Kurt diye nitelendirir! Kaldi ki olsak ta olmasak ta o zaman hem Kurtce hem de Zazaca dillerinde egitim haklari verilsin!

 

Ne yani aramizda ayirimcilik yaratarak haklarimizi yine inkar etmeye mi calisacaksiniz?

 

Zazalarin Kurt olmadiklari iddiasi son zamanlarda Kurtleri iclerinde bolmeye yonelik bir calismadir. Yutmayiz! :)

 

Ben Zazayim bana sorsaniza neyim... Allah Allah!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Burada kimsenin bahsetmedigi bir nokta var:

 

Ister Kurtce olsun ister Zazaca olsun ikiside su an var olan, konusulan, milyonlar tarafindan konusulan iki dil ya da bir dilin iki lehcesi. Iki topluluk. Ikisinin de haklarinin derhal verilmesi lazim. Zazalar ve Kurtler yok olmus birer toplulul degildir. DIlleri de Harzemi Turkcesi gibi "olu" sayilabilecek birere dil degildir. Bu topluluklarin oz haklarinin derhal verilmesi lazim.

 

Birakin kim neymis tartsimasini, HAKLARIMIZI VERIN! Gerci sizler vemeseniz de olur, bizler mucadele edip aliriz!

 

Diyarbakirli (hem de Zaza oglu Zaza Diyarbakirli!)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Carpıtılmıs ve maksatlı düzenlenmıs tarıhlerle Kürt destanı yazılmaya calısılıyor.Ibretle okuyorum Kürtlerle ılgılı cızılen cografyayı ve dıyorum kı acaba Ermenıstan bu Kürdıstanın neresınde saklıdır dıye.Cünkü o adı verılen cografya Ermenı krallıgına aıt yerlerdır.Berı yanda MS.5yy.kadar Ortadoguda Kürtlerın adı bıle yoktu,ılk olarak 943 yılında Kürtlerın adından bahsedılmeye baslandı.

Dogu asıretlerı ve Emperyalızm adlı eserınde Dr.Mahmut RISVANOGLU KIRMANC kelımesını *gürman * olarak acıklar.Kurmanc kelımesının kökü olan Kurmanın Türkce oldugu süphe götürmez.Kasgarlı Mahmudun Dıvan-ı Lügat-ıt-Türk ısımlı eserınde bu kelımenın Oguz ve Kıpcak lehcelerınde*gedelgec,yay konan kap,yaylık*anlamına yazıldıgı anlatılır.

Ayrıca KURMAN büyük bır Türk boyunun adıdır(L.RASONYİ,Dünya tarıhınde Türklük,sf.139,148)Tatar Türklerınde Kurman sahıs ısmıdır.sonuc olarak Kurmanc kelımesı Türkcedır.

Eyyubıler de Kürt degıl Türktüler buna en büyük belge o devrın en büyük saırlerınden IBN SENAÜLMÜLK ün Halebın SELAHADDIN TARAFINDAN alınmasından sonra yazdıgı methıyedekı bır beyıttır:

..*Arap mılleti:Türklerın devletıyle yüceldı.Ehl-i salıp davası Eyyubun oglu tarafından perısan edıldı,*

Bugün Kürtlerle ılgılı yazılmıs olan arastırmaların cogusu gercek dısı ve Batının oyunları ıle Ortadoguda kendılerı ıcın bır ulus yaratma amacını tasımaktadır.

12.yüzyıla gelınceye kadar Türkıye,Iran,Irak,Surıye de dahıl olmak üzere tarıhte Kürdıstan olarak anılmıs bır bölge mevcut degıldır.

Kürdıstan tabırını ıdarı bır terım olarak ılk kullanan SELCUKLU SULTANI SULTAN SANCARdır.1117-1157

Sancar Irandakı Hamedan sehrının batısındakı BAHAR kalesını merkez alan eyalete Kürdıstan adını vermıstır.Bu eyalet ZAGROS(ıran-ırak kuzey sınırı)daglarının dogusunda ve batısında olmak üzere Hamedan,Kırmansah,Dınever,Sıncar ve Sehrızor sehırlerını kapsıyordu.14.yüzyılda Hamdullah Mustafa Kazvını,(Nüzhet'ül Külub)adlı eserınde Kürdıstanı 16 kasaba olarak tanımlamıstır.

Özetle Kürt ırkcıların sıddetle ıddıa ettıklerı gıbı degıldır tarıh ıcınde Kürtlerın yerı.Bırcok konu henüz tam olarak aydınlıga kavusmamıstır.Kürtlerın aslen Türk kökenlı oldukları ıddıalarıda yogundur kı bu ıddıaları Türk arastırmacılar kadar yabancı arastırmacılarda ılerı sürmekte ve bununla ılgılı sayısız belgeler vermektedırler.Bızans tarıhcılerı Dogu ve Güneydogudan TÜRKMENIA olarak bahsederler.Tarıhı kendımıze göre degıl kendımızı tarıhe göre bıryerlere yerlestırmelıyız kı dogruları bulalım.

 

 

saygılarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Burada kimsenin bahsetmedigi bir nokta var:

 

Ister Kurtce olsun ister Zazaca olsun ikiside su an var olan, konusulan, milyonlar tarafindan konusulan iki dil ya da bir dilin iki lehcesi. Iki topluluk. Ikisinin de haklarinin derhal verilmesi lazim. Zazalar ve Kurtler yok olmus birer toplulul degildir. DIlleri de Harzemi Turkcesi gibi "olu" sayilabilecek birere dil degildir. Bu topluluklarin oz haklarinin derhal verilmesi lazim.

 

Birakin kim neymis tartsimasini, HAKLARIMIZI VERIN! Gerci sizler vemeseniz de olur, bizler mucadele edip aliriz!

 

Diyarbakirli (hem de Zaza oglu Zaza Diyarbakirli!)

Siz mücadele ılemı korkutuyorsunuz halbukı bızde o mücadeleye karsı mücadele verıyoruz bakalım kımın mücadelesı basarılı olacak.

Sen zaza ogluysan senıle mücadele edenlerde TÜRK OGLUDUR unutma sakın.

 

saygılarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Carpıtılmıs ve maksatlı düzenlenmıs tarıhlerle Kürt destanı yazılmaya calısılıyor.Ibretle okuyorum Kürtlerle ılgılı cızılen cografyayı ve dıyorum kı acaba Ermenıstan bu Kürdıstanın neresınde saklıdır dıye.Cünkü o adı verılen cografya Ermenı krallıgına aıt yerlerdır.Berı yanda MS.5yy.kadar Ortadoguda Kürtlerın adı bıle yoktu,ılk olarak 943 yılında Kürtlerın adından bahsedılmeye baslandı.

Dogu asıretlerı ve Emperyalızm adlı eserınde Dr.Mahmut RISVANOGLU KIRMANC kelımesını *gürman * olarak acıklar.Kurmanc kelımesının kökü olan Kurmanın Türkce oldugu süphe götürmez.Kasgarlı Mahmudun Dıvan-ı Lügat-ıt-Türk ısımlı eserınde bu kelımenın Oguz ve Kıpcak lehcelerınde*gedelgec,yay konan kap,yaylık*anlamına yazıldıgı anlatılır.

Ayrıca KURMAN büyük bır Türk boyunun adıdır(L.RASONYİ,Dünya tarıhınde Türklük,sf.139,148)Tatar Türklerınde Kurman sahıs ısmıdır.sonuc olarak Kurmanc kelımesı Türkcedır.

Eyyubıler de Kürt degıl Türktüler buna en büyük belge o devrın en büyük saırlerınden IBN SENAÜLMÜLK ün Halebın SELAHADDIN TARAFINDAN alınmasından sonra yazdıgı methıyedekı bır beyıttır:

..*Arap mılleti:Türklerın devletıyle yüceldı.Ehl-i salıp davası Eyyubun oglu tarafından perısan edıldı,*

Bugün Kürtlerle ılgılı yazılmıs olan arastırmaların cogusu gercek dısı ve Batının oyunları ıle Ortadoguda kendılerı ıcın bır ulus yaratma amacını tasımaktadır.

12.yüzyıla gelınceye kadar Türkıye,Iran,Irak,Surıye de dahıl olmak üzere tarıhte Kürdıstan olarak anılmıs bır bölge mevcut degıldır.

"Kürdıstan tabırını ıdarı bır terım olarak ılk kullanan SELCUKLU SULTANI SULTAN SANCARdır.1117-1157

Sancar Irandakı Hamedan sehrının batısındakı BAHAR kalesını merkez alan eyalete Kürdıstan adını vermıstır.Bu eyalet ZAGROS(ıran-ırak kuzey sınırı)daglarının dogusunda ve batısında olmak üzere Hamedan,Kırmansah,Dınever,Sıncar ve Sehrızor sehırlerını kapsıyordu.14.yüzyılda Hamdullah Mustafa Kazvını,(Nüzhet'ül Külub)adlı eserınde Kürdıstanı 16 kasaba olarak tanımlamıstır.

Özetle Kürt ırkcıların sıddetle ıddıa ettıklerı gıbı degıldır tarıh ıcınde Kürtlerın yerı.Bırcok konu henüz tam olarak aydınlıga kavusmamıstır.Kürtlerın aslen Türk kökenlı oldukları ıddıalarıda yogundur kı bu ıddıaları Türk arastırmacılar kadar yabancı arastırmacılarda ılerı sürmekte ve bununla ılgılı sayısız belgeler vermektedırler.Bızans tarıhcılerı Dogu ve Güneydogudan TÜRKMENIA olarak bahsederler.Tarıhı kendımıze göre degıl kendımızı tarıhe göre bıryerlere yerlestırmelıyız kı dogruları bulalım.

 

 

saygılarla

 

Sn. Politika dedikleriniz ve ortaya koyduğunuz belgeler doğru olabilir. Bunun yanısıra, tarih boyunca Kürtleşen Türkmenler olabildiği gibi Türkleşen Kürtler de Türkleşen Zazalar da, Kürtleşen Zazalar da olabilmiştir.

Ancak, bence, bugün bizim sorunumuz Kürtler ırksal olarak Türk müdür, değil midir? olmamalıdır.

Bu başlığın amacı, Zazalar, Kürt mü değil mi? Zazaca Kürtçenin bir lehçesi mi yoksa başlıbaşına bir dil mi bunu sorgulamaktır.

 

Ben bir soru ortaya atmıştım. Dedim ki; diyelim ki PKK Kürdüstanı kurdu. ( olamaz ya diyelim ki oldu ) ve diyelim ki Zazaca, Kürtçeden farklı bir dil -ki bana göre öyle görünüyor- bu durum da,

Resmi dil ne olacak? Kürtçe mi?Zazaca mı? Yoksa her ikisi de mi? Peki bölgede konuşulan hadi Türkçeyi geçtim Süryanice, Keldanice, Arapça ne olacak. Bu dilleri konuşan halklar ne olacak? Bunlara cevap verebilen çıkmadı henüz "Ortak Dil " ********** başka.Onun için şu anda PKKnın güneydoğuda Kürtleştirme politikası uyguladığı görülüyor. Bugün, Erzincanın geçmişte Zazaca konuşulan bazı köylerinde şimdi sadece Kürtçe konuşuluyor.

 

Bir de eskiden Kürtçe eğitim ve yayın isteyen Sn. Diyarbakırlı arkdaşımız bu konu açıldığından beri hem Kürtçe hem Zazaca eğitim ve yayın isterüz deyu tutturdu:) Ben de oldu gözlerim doldu diyorum.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.