Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KÜRTLER= KURMACİLER VE ZAZALAR


kaplan-200

Önerilen İletiler

Arkadaşım,

 

onlar ortak olan dilde buluşurlar,sen tasalanma...(ortak dil anlayışı baz alınarak yazılmış bir iletidir bu)

 

 

Türkçe disinda tüm yerel dillerin yasaklandigi Türkiye'de, kisinin kökensel olarak Kurmanci ya da Zazaca konusmasi önemli görünmemistir. Buna karsilik Avrupa'da, Kürt eylemcilerin göçmen Kürt isçilerini harekete geçirebilmek için bulunduklari girisimlerden biri, Türkiye'den göçmen olarak gelen herkesin ana dilinin Türkçe olmadiginin resmen taninmasi ve Kürtçe'nin okullarda egitim için ana dillerden biri sayilmasi için, ana dilde egitimdir. Bu, Zazaca konusanlari kaba bir ikilemle karsi karsiya birakmistir: Onlar da çocuklarina Alman okullarinda "ana dil" olarak Türkçe yerine Kurmanci ögretilmesini talep etmeli midirler? Bazilari, kendi bölgelerinde kendilerinden önceki kusaklar her zaman Kurmanci'yi lingua franca olarak ögrenmis olduklari için bunu talep ettiler; ancak belirgin bir huzursuzluk baki kaldi. Bu, Zazaca konusanlarla Kurmanci konusanlarin çikarlarinin açikça özdes olmadigi bir meseleydi.

Çatisma tohumlari içeren benzeri bir diger mesele, Türkiye'de ve özellikle Avrupa'da sürgünde basilan Kürt gazetelerinde kullanilacak dildi. 1960 ve 1970'ler boyunca birkaç gazete yayimlandi ve birçogu, en fazla bir Kürtçe siire yer vererek tamamen Türkçe yayimlanmis gazetelerdi. Türkçe'ye hiç yer vermeyen ilk dergi Izmir'de yayimlanan, kisa ömürlü olmus kültür dergisi Tirêj'dir. Bu ayni zamanda, küçük bir Zazaca bölümü olan ilk önemli modern Kürt dergisidir. 1980 askeri darbesinin ardindan, Türkiye'de Kürtçe yayimcilik faaliyetleri artik mümkün olmamis; ancak yazarlar ve gazeteciler Avrupa'da sürgünde, özellikle Isveç'te faaliyetlerine devam etmislerdir. Burada Kurmanci edebiyatinda gerçek bir uyanis yasanmistir. Çocuk kitaplari, halk masallari derlemeleri, ilk romanlar basilmis ve her türden birçok gazete yayimlanmistir.

Iran devrimi ve Irak-Iran savasi da Kürdistan'in diger bölgelerinden çok sayida entellektüeli göçmen olarak Avrupa'ya getirmistir. Yirminci yüzyilin basindan beri ilk defa, önemli ölçüde ortak Kürt kültürel faaliyetleri gerçeklesmistir. Paris'te, önemli bir kütüphaneye ve yayimlanan degisik dergilere sahip ilk önemli Kürt enstitüsü olan Kürt Enstitüsü kurulmustur. Ortak bir standart dile dair eski rüya yeniden su yüzüne çikmis; ancak ne Kurmanci ne de Sorani konusanlar ötekine imtiyaz tanimadiklarindan, Kürdistan'in tüm kesimlerinden okuyuculari hedef alan dergiler, hem Kurmanci hem de Sorani dillerinde bölümlere yer vermislerdir. Kürt Enstitüsü'nce yayimlanan edebiyat dergisi daha sonra üçüncü Kürt dili olarak Zazaca bir bölüm yayimlamaya karar vermistir. Bu, siyasal nedenlerden ötürü dilsel ayrimciliga siddetle muhalefet eden belli milliyetçi entellektüel

çevrelerde sert olumsuz tepkilere yol açmistir. Bunlarin bir kismi, sentetik bir birlesik Kürt dili için çalismis; digerleri iki yazili Kürt diline tahammül edebileceklerini düsünmüsler; ancak daha önce neredeyse hiç yazili gelenege sahip olmayan Zazaca'yi bir diger yazili dil olarak gelistirmenin Kürt ulusu arasina ayrilik tohumlari ekmek olacagina karar vermislerdir.

Yazili Zazaca'nin gelistirilmesi ya da yasaklanmasina dair tartisma, sürgündeki Zaza entellektüellerinin küçük çevresinde, fikir ayriliklarina yol açan büyük bir etki yaratti. 1980'lerin sonunda ilk Zaza dergisi yayimlandi ve kesinlikle Kürtçe degildi. Dergide Zazaca, Türkçe, Ingilizce makaleler vardi; ama Kürtçe yoktu. Zazalar'dan, kimlikleri uzun zamandan beri sadece Türk devletince degil, Kürtler'ce de reddedilen ayri bir halk olarak söz ediyor; ve cografi bir ad olarak Kürdistan terimini reddettigini belirterek, Zazalar'in eski yurdu için Zazaistan

kelimesini icat ediyordu. Derginin ilk basta çok küçük bir okuyucu çevresi oldu; ama kizgin Kürt tepkileri her seye ragmen derginin söyledigi bir söz oldugunu gösterdi ve tedricen artan sayida Zaza derginin görüslerini benimsedi. Halen örgütlü bir milliyetçi Zaza hareketi görünmemektedir; ama, hepsi Zazalar'in Kürtler'den farkli olduklarini iddia eden, Avrupa'da yayimlanan iki yeni dergi ve Türkiye'de yakin zamanda çikan bir dizi kitapçik ile yayimcilik faaliyetleri giderek artmaktadir.

Tartisma hala gelgit halindedir ve tartismada taraf olanlar görüslerini gözden geçirmeyi sürdürüyorlar. Sürgündeki Zaza Alevi eylemcilerinin önde gelenlerinden Seyfi Cengiz, yeni siyasal ve kültürel dergisi Desmala Sure'nin ilk sayisinin giris makalesinde, milliyetçi Zaza-Alevi bir durusa nasil ulastigini yazdi. Dergi, 'Dersim Komünist Hareketi'ni ya da (Zazaca) 'Kirmanc Komünist Hareketi'ni -Kirmanc Dersim'deki Zazalar'in kendi dillerinde kendilerini tanimladiklari kelimedir- temsil ettigi iddiasindadir. Cengiz sunlari söyler: "Bir ara Dersim isyanlarinin

'ulusal' olmadiklarini söylemistim; fakat bu görüsü çoktan biraktim. Dersim isyanlarini 'Zaza Hareketleri' olarak tanimistim bir yazimda. Simdi bu noktada bir düzeltme yapmam gerekiyor: Dersim isyanlari Kirmanc-Alevi isyanlaridir. Koçgiri isyanini da Dersim isyanlari arasinda düsünüyorum. Koçgiri, Bati Dersim'in bir parçasidir. Seyh Sait isyanina ulusal bir isyan diyorum simdi. Seyh Sait isyaninin bir Zaza isyani oldugunu söylemistim 1987'de. Bu görüsümü koruyorum." Tüm bu ayrimciliga karsi PKK, kisinin asla [Kürt] kimligini unutmamasi gerektigi uyarisi ile (adini Aleviler'e yönelik olarak belirledigi) Zülfikar sancagini kaldirdi. Alevi köylülerle, özellikle Kürtçe ve Zazaca konusanlarla, gene Aleviligin devlet tarafindan hükmedilen türü olarak görülen Bektasilik arasindaki iliskilere son vermek üzere bir girisim baslatti.

 

Web Siteme Git

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 87
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Sn.Politika,

 

O konuda hemfikiriz. Ayrıca, ek bilgi olarak Yavuz Sultan Selim'in, İrandaki Safeviler üzerine yaptığı Çaldıran seferi sırasında, şehirler dışında, tüm Anadolunun Alevi olduğunu, Yavuz Selim'in İrandaki Safevi Şii devletinin ( o da bir Türk devletidir ) özellikle doğu anadoludaki Alevi Türkmenler üzerindeki siyasi ve dini etkisi sebebiyle, bu bölgede büyük bir Alevi Türkmen kıyımı yaptığını, kalan Alevi Türkmenleri zorla Sünni yaptığını, bazılarının ise kendilerini Alevi Kürt diye tanıtıp katliamdan kurtulabildiklerini ve bu bölgedeki yerli halka karıştıklarını söyleyebiliriz. Bunun yanısıra Osmanlıların da Avşar boyuna yaptıklarını ve sürülen Türkmenerin doğuda Kürtleştiklerini de ekleyebiliriz. ( bkz.Kalktı göç eyledi Avşar İlleri türküsü )

 

Ancak, velev ki Zazalar ayrı bir topluluk, Zazaca, Kürtçeden farklı bir dil ve velev ki PKK Kürdistanı kurdu.

 

Ben sorumu yineliyorum;

 

bu durum da,resmi dil ne olacak? Kürtçe mi? Zazaca mı? Yoksa her ikisi de mi?

Peki bölgede konuşulan hadi Türkçeyi geçtim Süryanice, Keldanice, Arapça ne olacak. Bu dilleri konuşan halklar ne olacak?

Bunlara cevap verebilen çıkmadı henüz "Ortak Dil " ütopyasından başka.

Onun için şu anda PKKnın güneydoğuda sistemli şekilde Kürtleştirme politikası uyguladığı görülüyor. Bugün, Erzincanın geçmişte Zazaca konuşulan bazı köylerinde şimdi sadece Kürtçe konuşuluyor.

**

 

Saygılar.

SayınDogrucudavut,özellikle son bölüm yani,..*Onun ıcın şu anda PKK nın Güneydoguda sistemli sekilde Kürtlestirme politikasi uygulanıyor

Bugün,Erzıncan'ın gecmisnde Zazaca konusulan bazı köylerınde sımdı sadece Kürtce konusuluyor*cümlesi ıle zaten siz kendi sordugunuz sualıde cevaplıyorsunuz. Amac budur,dıkkat ederseniz hep oldugundan fazla bir sayı sürmekteler ortaya 20-30 milyondan bahsediyorlar halbukı resmı veya gayri resmı rakamalr 5-6 milyon civarında.Bunların hepsı stratejik köse baslarıdır ve bu hesaplar Güneydogu Kürtıstanı ıcın yapılmaktadır.Bakmayın onların fil gözyaslarına zaten yatıp kalkıp Kürtler kÜrtler demekten baska birsey söyleyemeyenlerın amacları kendılıgınden anlasılımıyormu.Ama o kadar ılgınckı devlet televizyonu olan TRT de Kürtlerın bu calısmalarına ortaktır yani TRT bilerek Zazacayı Kürtcenin bir lehcesi olarak vermekte dolayısıyla Zazaların Kürtler tarafından asimile edilmesine canak tutmaktadır.

 

 

saygılarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkçe disinda tüm yerel dillerin yasaklandigi Türkiye'de, kisinin kökensel olarak Kurmanci ya da Zazaca konusmasi önemli görünmemistir. Buna karsilik Avrupa'da, Kürt eylemcilerin göçmen Kürt isçilerini harekete geçirebilmek için bulunduklari girisimlerden biri, Türkiye'den göçmen olarak gelen herkesin ana dilinin Türkçe olmadiginin resmen taninmasi ve Kürtçe'nin okullarda egitim için ana dillerden biri sayilmasi için, ana dilde egitimdir.

.

.

 

Bakın Sayın Dogrucudavut,Mavıden alıntı yaptıgınız bölüm ne kadar acık ve anlamlı,**ortak bir dilde anlasırlar sen tasalanma!**bunun hangi anlama geldıgını emınımkı sizde anladınız,bunun anlamı Kürtıstan kurulunca dil sorunuda cözülürden baska birsey degildir.

 

 

saygılarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkçe disinda tüm yerel dillerin yasaklandigi Türkiye'de, kisinin kökensel olarak Kurmanci ya da Zazaca konusmasi önemli görünmemistir. Buna karsilik Avrupa'da, Kürt eylemcilerin göçmen Kürt isçilerini harekete geçirebilmek için bulunduklari girisimlerden biri, Türkiye'den göçmen olarak gelen herkesin ana dilinin Türkçe olmadiginin resmen taninmasi ve Kürtçe'nin okullarda egitim için ana dillerden biri sayilmasi için, ana dilde egitimdir. Bu, Zazaca konusanlari kaba bir ikilemle karsi karsiya birakmistir: Onlar da çocuklarina Alman okullarinda "ana dil" olarak Türkçe yerine Kurmanci ögretilmesini talep etmeli midirler? Bazilari, kendi bölgelerinde kendilerinden önceki kusaklar her zaman Kurmanci'yi lingua franca olarak ögrenmis olduklari için bunu talep ettiler; ancak belirgin bir huzursuzluk baki kaldi. Bu, Zazaca konusanlarla Kurmanci konusanlarin çikarlarinin açikça özdes olmadigi bir meseleydi.

Çatisma tohumlari içeren benzeri bir diger mesele, Türkiye'de ve özellikle Avrupa'da sürgünde basilan Kürt gazetelerinde kullanilacak dildi. 1960 ve 1970'ler boyunca birkaç gazete yayimlandi ve birçogu, en fazla bir Kürtçe siire yer vererek tamamen Türkçe yayimlanmis gazetelerdi. Türkçe'ye hiç yer vermeyen ilk dergi Izmir'de yayimlanan, kisa ömürlü olmus kültür dergisi Tirêj'dir. Bu ayni zamanda, küçük bir Zazaca bölümü olan ilk önemli modern Kürt dergisidir. 1980 askeri darbesinin ardindan, Türkiye'de Kürtçe yayimcilik faaliyetleri artik mümkün olmamis; ancak yazarlar ve gazeteciler Avrupa'da sürgünde, özellikle Isveç'te faaliyetlerine devam etmislerdir. Burada Kurmanci edebiyatinda gerçek bir uyanis yasanmistir. Çocuk kitaplari, halk masallari derlemeleri, ilk romanlar basilmis ve her türden birçok gazete yayimlanmistir.

Iran devrimi ve Irak-Iran savasi da Kürdistan'in diger bölgelerinden çok sayida entellektüeli göçmen olarak Avrupa'ya getirmistir. Yirminci yüzyilin basindan beri ilk defa, önemli ölçüde ortak Kürt kültürel faaliyetleri gerçeklesmistir. Paris'te, önemli bir kütüphaneye ve yayimlanan degisik dergilere sahip ilk önemli Kürt enstitüsü olan Kürt Enstitüsü kurulmustur. Ortak bir standart dile dair eski rüya yeniden su yüzüne çikmis; ancak ne Kurmanci ne de Sorani konusanlar ötekine imtiyaz tanimadiklarindan, Kürdistan'in tüm kesimlerinden okuyuculari hedef alan dergiler, hem Kurmanci hem de Sorani dillerinde bölümlere yer vermislerdir. Kürt Enstitüsü'nce yayimlanan edebiyat dergisi daha sonra üçüncü Kürt dili olarak Zazaca bir bölüm yayimlamaya karar vermistir. Bu, siyasal nedenlerden ötürü dilsel ayrimciliga siddetle muhalefet eden belli milliyetçi entellektüel

çevrelerde sert olumsuz tepkilere yol açmistir. Bunlarin bir kismi, sentetik bir birlesik Kürt dili için çalismis; digerleri iki yazili Kürt diline tahammül edebileceklerini düsünmüsler; ancak daha önce neredeyse hiç yazili gelenege sahip olmayan Zazaca'yi bir diger yazili dil olarak gelistirmenin Kürt ulusu arasina ayrilik tohumlari ekmek olacagina karar vermislerdir.

Yazili Zazaca'nin gelistirilmesi ya da yasaklanmasina dair tartisma, sürgündeki Zaza entellektüellerinin küçük çevresinde, fikir ayriliklarina yol açan büyük bir etki yaratti. 1980'lerin sonunda ilk Zaza dergisi yayimlandi ve kesinlikle Kürtçe degildi. Dergide Zazaca, Türkçe, Ingilizce makaleler vardi; ama Kürtçe yoktu. Zazalar'dan, kimlikleri uzun zamandan beri sadece Türk devletince degil, Kürtler'ce de reddedilen ayri bir halk olarak söz ediyor; ve cografi bir ad olarak Kürdistan terimini reddettigini belirterek, Zazalar'in eski yurdu için Zazaistan

kelimesini icat ediyordu. Derginin ilk basta çok küçük bir okuyucu çevresi oldu; ama kizgin Kürt tepkileri her seye ragmen derginin söyledigi bir söz oldugunu gösterdi ve tedricen artan sayida Zaza derginin görüslerini benimsedi. Halen örgütlü bir milliyetçi Zaza hareketi görünmemektedir; ama, hepsi Zazalar'in Kürtler'den farkli olduklarini iddia eden, Avrupa'da yayimlanan iki yeni dergi ve Türkiye'de yakin zamanda çikan bir dizi kitapçik ile yayimcilik faaliyetleri giderek artmaktadir.

Tartisma hala gelgit halindedir ve tartismada taraf olanlar görüslerini gözden geçirmeyi sürdürüyorlar. Sürgündeki Zaza Alevi eylemcilerinin önde gelenlerinden Seyfi Cengiz, yeni siyasal ve kültürel dergisi Desmala Sure'nin ilk sayisinin giris makalesinde, milliyetçi Zaza-Alevi bir durusa nasil ulastigini yazdi. Dergi, 'Dersim Komünist Hareketi'ni ya da (Zazaca) 'Kirmanc Komünist Hareketi'ni -Kirmanc Dersim'deki Zazalar'in kendi dillerinde kendilerini tanimladiklari kelimedir- temsil ettigi iddiasindadir. Cengiz sunlari söyler: "Bir ara Dersim isyanlarinin

'ulusal' olmadiklarini söylemistim; fakat bu görüsü çoktan biraktim. Dersim isyanlarini 'Zaza Hareketleri' olarak tanimistim bir yazimda. Simdi bu noktada bir düzeltme yapmam gerekiyor: Dersim isyanlari Kirmanc-Alevi isyanlaridir. Koçgiri isyanini da Dersim isyanlari arasinda düsünüyorum. Koçgiri, Bati Dersim'in bir parçasidir. Seyh Sait isyanina ulusal bir isyan diyorum simdi. Seyh Sait isyaninin bir Zaza isyani oldugunu söylemistim 1987'de. Bu görüsümü koruyorum." Tüm bu ayrimciliga karsi PKK, kisinin asla [Kürt] kimligini unutmamasi gerektigi uyarisi ile (adini Aleviler'e yönelik olarak belirledigi) Zülfikar sancagini kaldirdi. Alevi köylülerle, özellikle Kürtçe ve Zazaca konusanlarla, gene Aleviligin devlet tarafindan hükmedilen türü olarak görülen Bektasilik arasindaki iliskilere son vermek üzere bir girisim baslatti.

 

Web Siteme Git

 

Irak Kurdistani'nda keldaniler, Suryaniler ve diger azinliklar kendi dillerinde istedikleri egitimi filan yapiyorlar. Ayrica meclislerde de temsil haklari var...

Birakin millet kendi iradesine kendisi karar versin! Ozgurlukler kisitlanmasin bizler hangi dili istersek onu konusuruz merak etmeyin!

 

Tekrar diyoruz. Hem Zazaca hem de Kurtce konusulur Turkiye'de! O kadar basit. Ama resmi dilin Turkce olmasi kaydiyla!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakın Sayın Dogrucudavut,Mavıden alıntı yaptıgınız bölüm ne kadar acık ve anlamlı,**ortak bir dilde anlasırlar sen tasalanma!**bunun hangi anlama geldıgını emınımkı sizde anladınız,bunun anlamı Kürtıstan kurulunca dil sorunuda cözülürden baska birsey degildir.

 

 

saygılarla

 

Politika,

 

arkadaşımız sordu;peki bir ülke kurulursa hangi lehçeyi kullanacaksınız,nasıl anlaşacaksınız diye...bende tasalanma arkadaşım;onlar ortak olan dilde buluşur dedim...tabi istediğiniz gibi yorumlama hakkınız var!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Doğrucudavut,

 

Avrupa'dan örneklerle Kürtçe ve Zazaca arasında yaşanan anlaşmazlıklara dikkat çekmek istemişsiniz.Biz baştan beri politik meselerle çarpıtılan dil araştırmalardan örnek veriyoruz;farkındaysanız siz Zazacayı bir dil olarak sunanları,bende Kürtçe'nin bir lehçesi olarak sunanları burada verdik sürekli.

 

Şimdi biraz da kendi düşündüklerimi yazayım;ben Zazaca bir lehçedir diyorum;bunu verdiğim araştırma örnekleri ile desteklerim.Bu lehçe farklılaşan olacaktır,zamanla anlaşılmayana bile dönüşebilir.Kaldı ki Zazaca,kendi içerisinde bile farklılaşan.Bugün Tunceli de konuşulan Zazaca ile Bingöl de konuşulan Zazaca arasında ki ayrılıklar ve benzerliklerde dikkatte değer.

 

Kürt dili,bu farklılaşmanın en bariz yaşandığı örneklerden biridir.Dikkat ederseniz bazı arkadaşlarımız Kürtçe'yi bir dil olarak bile kabul etmemişler.Bu altı çizilecek,oldukça önemli bir ayrıntı.Birey bazında kabul edilmeyen bu dil;zaman zaman yasaklanmış çoğu zaman egemenlerce yok sayılmıştır.Bu dili konuşan halk bile;bu dili ayıp olarak görmüş;halka bu empoze edilmiştir.

 

Bu çok acı;bir dilin yaşayabileceği en büyük kırılma noktası.Ben şimdiye kadar olaya bir dilin yaşayabileceği gelişim ve değişimle olaya bakmaya çalıştım;madem siyaset bir dili bu kadar kendi içerisinde kendisine benzetmeye çelışıyor;o zaman bende siyasileştirilen bir dili yazayım.

 

Kürtler,Türkiye,Suriye,Irak,İran...Rusya,Avrupa...sınırları içerisinde yaşayan,yazı diline dönüşemeyen bir dilin sancılarını kendi içerisinde yaşayan bir halktır.Yazı diline dönüşemeyen dil,o dediğiniz birlikten yoksun olacaktır muhakkak.Kürt dili,sözlü olan bir gelenek ile bugüne taşınmıştır.Sözlü olan gelenek,sizde takdir edersiniz ki anlatıcılarla yerelleşen,bireyselleşendir.

 

Şimdi biraz daha siyasi olalım.

 

Kürt dili yıllarca bu ülkede yasaklı olan,ayıp olan iken;Suriye de Kürt kimliği her daim ölümle terbiye edilirken;Irak ta diktadörlükten kalan zihniyetle yok sayılırken;İran da Kürtler'in ne olduğunu karar verilmeye çalışırken;her coğrafyada parçalanmış,her coğrafyada yabancılaşmış bir millet var karşınızda.Dili nasıl,konuştukları nasıl,yazdıkları nasıl ortak olsun!

 

Şimdi düşünün;siz var olma için mücadale ederken;dili ne yaparsanız?Ben bir köşeye savururum.Kürtçe işte böyle kaderi yaşadı.Diyarbakır;Musul'u anlamadı;anlayamadı...çünkü parçalanmıi bir kaderdi bu dilin kaderi.

 

bunun yanında hangi akıl;bir dili yaşadığı tüm sahalarda aynı kefeye koyabilir.Ayrıca bazı arkadaşlarımız;bu ülkede olan Kürtler bile birbirini anlayamazken;nasıl olur da bir dil var dersiniz yada nasıl olur da aynı dil dersiniz?Buna hayır derim;ben Diyarbakır'lı değilim;ama burada konuşulan Kürtçeyi çok iyi anlıyorum.

 

diyeceğim şudur ki;Zazaca bir lehçe midir yoksa başlı başına bir dil midir sorusuna verilecek cevabım;olup olmaması benim için hiçbirşeyi değiştirmez;benim için değişmeyen ve baştacı olan bir dil.....

 

biraz da ölü dil olarak ifade ettiğiniz dillere dönelim...örneklerle yetineceğim;

 

bakın mesela;Köktürkçe de ''iç'' bugün ki kullandığımız ''iç'' ile aynı anlamdayken;''ilgerü'' bugün farklılaşarak ''ileri'' olarak kullanılmaya başlanmıştır.Dikkat ederseniz bu farklılaşma ses yönünde olmuş;anlam genel itibariyle dfeğişmemiştir.Bunun yanında ''ışbara(ünvan)''bugün kullanılmayan iken;''it(yıl adı), ''-ıt(gön-) şekline bugünün anlamını koruduğu gibi;ifade ettiği kavram farklılaşmış da olabilir.

 

bu örnekler bize sadece bir dilin;değişime ve farklılaşmaya direnemeyeceğini göstereceği gibi bir dilin kendi içinde bile anlaşılmayacağını da çok net gösteriyor.

 

saygılar!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Irak Kurdistani'nda keldaniler, Suryaniler ve diger azinliklar kendi dillerinde istedikleri egitimi filan yapiyorlar. Ayrica meclislerde de temsil haklari var...

 

Acaba? Irak Kürdistanı devlet mi? Verilen eğitim ne? Silahlı eğitim mi?

 

Birakin millet kendi iradesine kendisi karar versin! Ozgurlukler kisitlanmasin bizler hangi dili istersek onu konusuruz merak etmeyin!

 

Demek hedefiniz ayrılmak! Böyle itiraf edin, bir şey demem. Dürüst ve mert derim o kadar.

 

Tekrar diyoruz. Hem Zazaca hem de Kurtce konusulur Turkiye'de! O kadar basit. Ama resmi dilin Turkce olmasi kaydiyla!

 

 

Konuşuluyor onlar zaten, e öyleyse sorun ne?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Acaba? Irak Kürdistanı devlet mi? Verilen eğitim ne? Silahlı eğitim mi?

 

 

 

Demek hedefiniz ayrılmak! Böyle itiraf edin, bir şey demem. Dürüst ve mert derim o kadar.

 

 

 

 

Konuşuluyor onlar zaten, e öyleyse sorun ne?

 

- Zazaca egitim, Kurtce egitim, iki dilde de yayin ve gazeteler ve mecmualar. Universitelerde uzman bolumler.. YOK YOK YOK!

- Ayrivca biz delimiyiz ugruna savastigimiz bu topraklardan ayrilalim. Hayir efendim! Haklarimiz verilecek hem de kuzu kuzu ve beraber yasayacagiz! O kadar! Yok eger sizlerin niyetiniz ayirim ve ayrilmak sa kendinize sorun bu sorulari!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ya başbakan istedii kadar kürtçe eğitim wermei hedeflesin bence bu gerçekleşmez öğretmenlerin yuzde kacı bilio

saçma bi düşünce bence bir devletin dili bir bayrağı bir olmalı

kendi aralarında hangi dil konusurlarsa konussunlar ama eğitimin bir tane dili olmalı

 

Sayın cecile,

 

birçok şey yazdıktan sonra silinen ve tek yazılan şey...EMPATİ!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Doğrucudavut,

 

Avrupa'dan örneklerle Kürtçe ve Zazaca arasında yaşanan anlaşmazlıklara dikkat çekmek istemişsiniz.Biz baştan beri politik meselerle çarpıtılan dil araştırmalardan örnek veriyoruz;farkındaysanız siz Zazacayı bir dil olarak sunanları,bende Kürtçe'nin bir lehçesi olarak sunanları burada verdik sürekli.

 

Şimdi biraz da kendi düşündüklerimi yazayım;ben Zazaca bir lehçedir diyorum;bunu verdiğim araştırma örnekleri ile desteklerim.Bu lehçe farklılaşan olacaktır,zamanla anlaşılmayana bile dönüşebilir.Kaldı ki Zazaca,kendi içerisinde bile farklılaşan.Bugün Tunceli de konuşulan Zazaca ile Bingöl de konuşulan Zazaca arasında ki ayrılıklar ve benzerliklerde dikkatte değer.

 

Olablir de olmayabilir de ama ben zazaların sitesinden ve tarafsız kaynaklardan verdim farkındaysanız.

 

Kürt dili,bu farklılaşmanın en bariz yaşandığı örneklerden biridir.Dikkat ederseniz bazı arkadaşlarımız Kürtçe'yi bir dil olarak bile kabul etmemişler.Bu altı çizilecek,oldukça önemli bir ayrıntı.Birey bazında kabul edilmeyen bu dil;zaman zaman yasaklanmış çoğu zaman egemenlerce yok sayılmıştır.Bu dili konuşan halk bile;bu dili ayıp olarak görmüş;halka bu empoze edilmiştir.

 

Bu çok acı;bir dilin yaşayabileceği en büyük kırılma noktası.Ben şimdiye kadar olaya bir dilin yaşayabileceği gelişim ve değişimle olaya bakmaya çalıştım;madem siyaset bir dili bu kadar kendi içerisinde kendisine benzetmeye çelışıyor;o zaman bende siyasileştirilen bir dili yazayım.

 

Kürtler,Türkiye,Suriye,Irak,İran...Rusya,Avrupa...sınırları içerisinde yaşayan,yazı diline dönüşemeyen bir dilin sancılarını kendi içerisinde yaşayan bir halktır.Yazı diline dönüşemeyen dil,o dediğiniz birlikten yoksun olacaktır muhakkak.Kürt dili,sözlü olan bir gelenek ile bugüne taşınmıştır.Sözlü olan gelenek,sizde takdir edersiniz ki anlatıcılarla yerelleşen,bireyselleşendir.

 

Şimdi biraz daha siyasi olalım.

 

Kürt dili yıllarca bu ülkede yasaklı olan,ayıp olan iken;Suriye de Kürt kimliği her daim ölümle terbiye edilirken;Irak ta diktadörlükten kalan zihniyetle yok sayılırken;İran da Kürtler'in ne olduğunu karar verilmeye çalışırken;her coğrafyada parçalanmış,her coğrafyada yabancılaşmış bir millet var karşınızda.Dili nasıl,konuştukları nasıl,yazdıkları nasıl ortak olsun!

 

Şimdi düşünün;siz var olma için mücadale ederken;dili ne yaparsanız?Ben bir köşeye savururum.Kürtçe işte böyle kaderi yaşadı.Diyarbakır;Musul'u anlamadı;anlayamadı...çünkü parçalanmıi bir kaderdi bu dilin kaderi.

 

Bunlar kısmen doğru.

 

bunun yanında hangi akıl;bir dili yaşadığı tüm sahalarda aynı kefeye koyabilir.Ayrıca bazı arkadaşlarımız;bu ülkede olan Kürtler bile birbirini anlayamazken;nasıl olur da bir dil var dersiniz yada nasıl olur da aynı dil dersiniz?Buna hayır derim;ben Diyarbakır'lı değilim;ama burada konuşulan Kürtçeyi çok iyi anlıyorum.

 

diyeceğim şudur ki;Zazaca bir lehçe midir yoksa başlı başına bir dil midir sorusuna verilecek cevabım;olup olmaması benim için hiçbirşeyi değiştirmez;benim için değişmeyen ve baştacı olan bir dil.....

 

Benim de saygı duyduğum bir dil, bir kişi bile olsa saygı duyarım, benim derdim bu değil ama sorumun cevabı da bu değil.

 

 

biraz da ölü dil olarak ifade ettiğiniz dillere dönelim...örneklerle yetineceğim;

 

bakın mesela;Köktürkçe de ''iç'' bugün ki kullandığımız ''iç'' ile aynı anlamdayken;''ilgerü'' bugün farklılaşarak ''ileri'' olarak kullanılmaya başlanmıştır.Dikkat ederseniz bu farklılaşma ses yönünde olmuş;anlam genel itibariyle dfeğişmemiştir.Bunun yanında ''ışbara(ünvan)''bugün kullanılmayan iken;''it(yıl adı), ''-ıt(gön-) şekline bugünün anlamını koruduğu gibi;ifade ettiği kavram farklılaşmış da olabilir.

 

bu örnekler bize sadece bir dilin;değişime ve farklılaşmaya direnemeyeceğini göstereceği gibi bir dilin kendi içinde bile anlaşılmayacağını da çok net gösteriyor.

 

saygılar!

 

Daha önce belirttiğim gibi bir dilin günümüze kalan benzer sözcükleri olması, bugün konuşan kimse olmadığından, onun "ölü bir dil" olmadığı anlamına gelmez.

 

Binlerce yıl önceki "Göktürkçe"yi örnek göstererek, Kürtçe ile Zazaca arasındaki farkları açıklamaya çalışmanız, kusura bakmayın ama biraz zorlama olmuş.

 

Size birkaç örnek vererek bir yöntem önerebilirim;

 

Atıyorum, Türkçenin Oğuz kolundan Batı Oğuzcanın içinde olan Azerice ile Türkiye Türkçesi arasındaki benzeşim sözcük açısından %70, gramer olarak %95 tir, bunun için lehçe değil alt koldur gibi..

 

ya da Türkçenin Oğuz lehçesinden Batı Oğuzcanın içinde olan Türkiye Türkçesi ile bir Türk dili lehçesi olan Çuvaşça arasındaki benzeşim sözcük açısından %30, gramer olarak %60 tir, bunun için alt kol değil lehçedir gibi..

 

ya da İrani dillerin batı kolu içerisinde gösterilmiş olan Kürtçe ile Zazaca arasındaki benzeşim sözcük açısından %30, gramer olarak %60 tır, bunun için alt kol değil lehçedir gibi..

 

objektif kriterlerle kanıtlanması lazım ki kesinleşsin.

 

Sevgiler, saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Olablir de olmayabilir de ama ben zazaların sitesinden ve tarafsız kaynaklardan verdim farkındaysanız.

 

 

 

Bunlar kısmen doğru.

 

 

 

Benim de saygı duyduğum bir dil, bir kişi bile olsa saygı duyarım, benim derdim bu değil ama sorumun cevabı da bu değil.

 

 

 

Daha önce belirttiğim gibi bir dilin günümüze kalan benzer sözcükleri olması, bugün konuşan kimse olmadığından, onun "ölü bir dil" olmadığı anlamına gelmez.

 

Binlerce yıl önceki "Göktürkçe"yi örnek göstererek, Kürtçe ile Zazaca arasındaki farkları açıklamaya çalışmanız, kusura bakmayın ama biraz zorlama olmuş.

 

Size birkaç örnek vererek bir yöntem önerebilirim;

 

Atıyorum, Türkçenin Oğuz kolundan Batı Oğuzcanın içinde olan Azerice ile Türkiye Türkçesi arasındaki benzeşim sözcük açısından %70, gramer olarak %95 tir, bunun için lehçe değil alt koldur gibi..

 

ya da Türkçenin Oğuz lehçesinden Batı Oğuzcanın içinde olan Türkiye Türkçesi ile bir Türk dili lehçesi olan Çuvaşça arasındaki benzeşim sözcük açısından %30, gramer olarak %60 tir, bunun için alt kol değil lehçedir gibi..

 

ya da İrani dillerin batı kolu içerisinde gösterilmiş olan Kürtçe ile Zazaca arasındaki benzeşim sözcük açısından %30, gramer olarak %60 tır, bunun için alt kol değil lehçedir gibi..

 

objektif kriterlerle kanıtlanması lazım ki kesinleşsin.

 

Sevgiler, saygılar.

 

değerli arkadaşım;ölü dil kavramını açıkladıktan sonra benim verdiğim örnekleri sadece bir benzerlik olarak algılamanız pek doğru bir yaklşım olmasa gerek.Ben zazaca ve Kürtçe ile karşılaştırmak için değil;sadece ölü diller kavramı için bu örnekleri verdim;dikkat ederseniz Zazaca ile iigili iletilerei ve dil ile ilgili tespitleri ayrı ayrı vermeye çalışıyorum.Eğer karşılaştırılmalı olarak vermem gerekiyorsa;eyvallah.Bende bundan sonra karşılaştırarak vereceğim.Bu arada yazdıklarınızı çürütme gibi bir derdim yok;yazdıklarınızdan faydalanmak benim için daha yararlı;ki bunu yapıyorum...yeniden bu konuya döneceğim...özellikle Göktürkçe,Harezm vs...

 

Saygılar,sevgiler benden!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

- Zazaca egitim, Kurtce egitim, iki dilde de yayin ve gazeteler ve mecmualar. Universitelerde uzman bolumler.. YOK YOK YOK!

- Ayrivca biz delimiyiz ugruna savastigimiz bu topraklardan ayrilalim. Hayir efendim! Haklarimiz verilecek hem de kuzu kuzu ve beraber yasayacagiz! O kadar! Yok eger sizlerin niyetiniz ayirim ve ayrilmak sa kendinize sorun bu sorulari!

 

Hem Zazaca hem Kürtçe ha! Oldu gözlerim doldu.

 

Bütün Kürtlerin Türkçe öğrenmeden Kürtçe resmi eğitimin yapılmasının bölünmeye götüreceğini daha önce Kuzu kuzu kabul etmiştiniz,

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...29490&st=75

 

tekrar tekrar aynı şeyleri mi konuşacağız?

 

Ayrıca, Kurtuluş savaşında ve Çanakkale savaşında sürekli söylediğiniz şehit sayısı da gdoğu illerinden yalnızca toplam 889 kişi, diğer illerden ise 83070 kişidir, PKK yüzünden ise yaklaşık 35 bin kişidir.

 

Bunu da vicdanı olan yorumlasın artık ben bir şey demiyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hem Zazaca hem Kürtçe ha! Oldu gözlerim doldu.

 

Bütün Kürtlerin Türkçe öğrenmeden Kürtçe resmi eğitimin yapılmasının bölünmeye götüreceğini daha önce Kuzu kuzu kabul etmiştiniz,

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...29490&st=75

 

tekrar tekrar aynı şeyleri mi konuşacağız?

 

Ayrıca, Kurtuluş savaşında ve Çanakkale savaşında sürekli söylediğiniz şehit sayısı da gdoğu illerinden yalnızca toplam 889 kişi, diğer illerden ise 83070 kişidir, PKK yüzünden ise yaklaşık 35 bin kişidir.

 

Bunu da vicdanı olan yorumlasın artık ben bir şey demiyorum.

 

Kardesim Kurtulus Savasinda bu topraklari parcalayip somuren Ingilizceyi yasaklasaniza Kurtce ve Zazaca yerine? Neden bu kadar tapiyorsunuz bu adamlara? Neden biz uvey evlat muamelesi goruyoruz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kardesim Kurtulus Savasinda bu topraklari parcalayip somuren Ingilizceyi yasaklasaniza Kurtce ve Zazaca yerine? Neden bu kadar tapiyorsunuz bu adamlara? Neden biz uvey evlat muamelesi goruyoruz?

 

Kardeşim, şu anda hiç bir dil yasak değil, neden bahsediyorsun??

Sen, ABDye, Hollandaya vs. taparken, neden bahsediyorsun??

 

Hep böyle anlamsızca konuşmaya devam edersen üvey evlat muamelesi mübah olur, bunu böyle bilesin!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kardeşim, şu anda hiç bir dil yasak değil, neden bahsediyorsun??

Sen, ABDye, Hollandaya vs. taparken, neden bahsediyorsun??

 

Hep böyle anlamsızca konuşmaya devam edersen üvey evlat muamelesi mübah olur, bunu böyle bilesin!

 

Benim kimseye taptigim yok! Sadece yabancilarin bizlere kendi insanimizdan daha cok deger vermesi beni usuyor! Ben niye gidip herhnagi birine tapayim ki?

Madem benim bu cok normal istemlerimi bizlere ikinci sinif muamele icin neden gosteriyorsunuz o zaman sizinle yollarimiz ayrilir biurada! Lutfen dediklerinize dikkat edin! kirici bir sey demek istemiyorum size ama zorluyorsunuz!

 

Ayrica yurtdisinda yasayan milyonlarca insan gibi bende yurtdisinda yasiyorum. Gonul isterdi ki devletimiz sahip ciksaydi da topraklarimizda kendi degerlerimizle yasaybilseydik ama ne arar! Yoksa siz Almanya'da Avrupa'da yasayan ve Turkiye ekonomisini adeta besleyen milyonlarca Turk vatandasini da mi HOR goruyorsunuz? Ne munasebet?

 

Dil yasak degilmis!

 

- Hani Kurtce haberler?

- Hani Kurtce okullar?

- Hani Kurdoloji bolumleri universitlerede be kardesim?

- Hani Kurtce televizyon kanallari. Devletin bir iki saatlik propaganda yayinini Kurtce diliyle vermesi size dil ozgurlugu gibi mi gorunuyor? Bu sahtekarliga, bu kandirmacaya biz inanmiyoruz, sizler inanin! Gozleriniz gormuyor mu olan bitenleri?

- Hani bu forumda Kurtce haberler beyefendi? Cevap versenize!

 

Ben kendi dilimide cok iyi konusuyorum baska dilleride, kendi dilimi ya da kendi insanimin dilini hic bir zaman da INKAR etmedim sizlerin yaptigi gibi. Bana her hangi bir devlete ya da millete taptigimi soylerken bunu da cok iyi bilin. Ki kimin kime taptigi gun gibi ortada!

 

Hala siz kalkip Kurt sorunu feodaliteden kaynaklaniyor diyorsunuz. Boylesine yanlis bir analiz.

- Feodal yapinin yegane mimarlari sizlerin turk siyasi partileriniz, yalan diyin lutfen!

- Ve bir de Kurtlere sorun, sorunumuz feodal yapi mi yoksa devletin haklarimizi YOK saymasi mi? Feodal yapiyla dil ve kulturel haklar icin savasma arasinda ne alaka ver be kardesim?

 

Durup durup bos bos seyler atiyorsunuz ortaya! Kurt sorununu EKONOMIK sorun yaptiniz, sonra TEROR sorunu yaptiniz, sonra DIS GUCLERIN OYUNU yaptiniz ve simdi de FEODAL yapi sorunu yaptiniz. Bir kere de gercekleri inkar etmeyi birakin ve HAK sorunu oldugunu idrak, edin nasil olur? isin adini koyun... Haklarimizin verilmemesi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bunlar bir ılerı ıkı gerı yapıyorlar,bı bakarsınız *gecmısı unutun artık barıs ıcınde yasayalım der Ermenı ısteklerını kabul ederler,Yunanlıyla kardes olalım yeter düsmanlık derler*bırde bakarsınızkı dün sızınle savasan Ingılızlerın dılını yasaklayın onlara tapıyorsunuz dıyerek kendılerınce argüman üretirler.

Dün Ingılızlerle savastık onlar bizi bölmeye calıstı ama sımdı onlarla dostuz.Ermenıler Dogu Anadoluyu ıstıyorlar olsun biz barıs ıstıyoruz.

Demekkı kendı söyledıklerınızle celıskıye düsebılıyorsunuz.

 

 

saygılarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Doğrucudavut(bu arada bunu belirtmeden geçemeyecim...Sayın Doğrucudavut,Simalyıldızınet ve Kaplan;gerçekten de sizinle kendi doğrularımı paylaşmak güzel)

 

Alıntı yaptığınız ve bana hak verdiğiniz noktalar;Kürt dilinin kendi içerisinde farklılaşmasını,kendisine yabacılaşmasını zaten dil gerçeği ile kanıtlamaktadır.Zazaca Kürtçe den farklılaştığı oranda o dile ait olan ve olmayan değildir;bir dilin kökleri bu kıstalarla ölçülemez.

 

Zazaca Kürtçeye ne kadar aittir sorusuna sizinde verdiğiniz bir iletide olduğu gibi iki noktada temellenmektedir.Birinci noktada yer alanlar;o bir dildir başlı başına der ve devam eder;o dil azınlıkta kaldığı için benzetilen,diğer dillere lehçe diye yamatılan;özellikle Kürtçeye yenik düşendir.

 

İkinci noktada yer alanlar;Kürtçe'yi çeşitli lehçelere ayırdıktan sonra;Zazaca bir Kürt lehçesidir der ve devam eder;bu dildeki farklılaşmalar bu lehçeyi kendisine benzeten olacağı gibi tamamen kendisine yabancılaşanda olabilir;ki Türk dilinde ki YAKUTÇA buna bir örnektir.

 

Ölü dil;kullanılmayan kavramları karşılar.Ölü dil;bitmiş olandır,yaşamayan.Bu durumda siz ne Harezm Türkçesini ne de Gök(Kök)türkçeyi bu ölü dil sınıfına koyabilirsiniz.Dün Göktürkçe den örnek verdim;bugün Harezm Türkçesinden vereceğim.Bir alıntı yapacağım...bakın eğer bu alıntıyı az çok okuyabilirseniz;anlayabilirseniz o zaman ölü dil kavramına giremeyecek bir farklılıktan ki kastımı daha iyi anlayacaksınız.

 

''Bir kün Yahya peygamber as İblis-i la'ini kördi,elginde temürgin ırgaglar tutar...men tagı bukündin heç kimerseke nasihat bergeymentedi.''(Nechü-l Feradis)

 

bakın bugün kullandığımız Türkçe;öncesinde kullanılan bir Türkçe ve şu an itibariyle,bölgeler ve ülkelerle farklılaşn bir türkçe...

 

gelin biraz bu bağlamda örneklere bakmaya çalışalım;

 

dayı kelimesi; xal : xal ...Kurmanci de Zazacada bu şekilde ifade edilirken...enişte,damat ses farkılıkları ile kendini gösteririr.

zama : zava (Zazaca zama derken Kurmanci zava der)...yine örnekler...kayınpeder Zazaca da vıstewre ile Kurmanci de xezûr ile kendisine yer bulur.Bakın kimi zaman bir ses ile kimi zaman tümüyle olan bir farklılaşma;dediğim gibi...bu bir dil için kaçınılmazdır.Ve gramerden fiiilere dönelim...buyrun yorum sizin...

 

görmek: di-;vênıt- / vên- : dit-

 

söylemek: vat- / va-;vac : got / -bêj-

 

gelmek: ame- / ye-/ê- : hat- / -ê-

 

yıkamak: şüt- / şü;şıw- : şıst- / -şo-

 

yemek: werd- / wer- : xwar- / -xw-

 

Ayrıca ortak dil anlayışım;siyasi olan bir Türk Birliğinden çok;ortak olan yazı dilinin baz alınması ile ilgili olandı.Saygılar!

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Teşekkürler, duygular karşılıklı :)

 

Alıntı yaptığınız ve bana hak verdiğiniz noktalar;Kürt dilinin kendi içerisinde farklılaşmasını,kendisine yabacılaşmasını zaten dil gerçeği ile kanıtlamaktadır.Zazaca Kürtçe den farklılaştığı oranda o dile ait olan ve olmayan değildir;bir dilin kökleri bu kıstalarla ölçülemez.

 

Size hak verdiğim kısımlar Kürtçenin ve Zazacanın gelişememesinin sebepleriydi. Yalnız, kök derken bana tarafsız kaynaklarda yazan Orta İran dönemini, Partçayı ya da Pehlevi dilini gösterebilirsiniz Kürtçeyi değil bence.

 

Zazaca Kürtçeye ne kadar aittir sorusuna sizinde verdiğiniz bir iletide olduğu gibi iki noktada temellenmektedir.Birinci noktada yer alanlar;o bir dildir başlı başına der ve devam eder;o dil azınlıkta kaldığı için benzetilen,diğer dillere lehçe diye yamatılan;özellikle Kürtçeye yenik düşendir.

 

İkinci noktada yer alanlar;Kürtçe'yi çeşitli lehçelere ayırdıktan sonra;Zazaca bir Kürt lehçesidir der ve devam eder;bu dildeki farklılaşmalar bu lehçeyi kendisine benzeten olacağı gibi tamamen kendisine yabancılaşanda olabilir;ki Türk dilinde ki YAKUTÇA buna bir örnektir.

 

Benzetme pek olmamış; 1500 senedir arasında 2000 km olan iki Türk lehçesiyle, 2000 senedir içiçe yaşayan iki ayrı dil bir kefeye konulamaz kanatimce.

 

 

 

gelin biraz bu bağlamda örneklere bakmaya çalışalım;

 

dayı kelimesi; xal : xal ...Kurmanci de Zazacada bu şekilde ifade edilirken...enişte,damat ses farkılıkları ile kendini gösteririr.

zama : zava (Zazaca zama derken Kurmanci zava der)...yine örnekler...kayınpeder Zazaca da vıstewre ile Kurmanci de xezûr ile kendisine yer bulur.Bakın kimi zaman bir ses ile kimi zaman tümüyle olan bir farklılaşma;dediğim gibi...bu bir dil için kaçınılmazdır.Ve gramerden fiiilere dönelim...buyrun yorum sizin...

 

görmek: di-;vênıt- / vên- : dit-

 

söylemek: vat- / va-;vac : got / -bêj-

 

gelmek: ame- / ye-/ê- : hat- / -ê-

 

yıkamak: şüt- / şü;şıw- : şıst- / -şo-

 

yemek: werd- / wer- : xwar- / -xw-

 

Ayrıca ortak dil anlayışım;siyasi olan bir Türk Birliğinden çok;ortak olan yazı dilinin baz alınması ile ilgili olandı.Saygılar!

 

 

 

Emeğinize saygı duyuyorum ama bence bu yöntem, pek sağlıklı değil gibi, yani benzerlikleri vurgulamak. Karşı görüş te bu kez ayrılıkları vurguluyor. Bence oranlar önemli olmalı bilmiyorum siz dil okuyormuşsunuz yok mu böyle bir kıstas (ölçüt) dil biliminde, yoksa çok normatif kalıyor.

 

Yazı dilinde ortak dil konusu, her iki grup bunu istiyorsa ve tek taraflı bir dayatma değilse ancak bir anlamı olur. Verdiğim bağımsız Zaza kaynaklarında da ben böyle bir eğilim göremedim.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Doğrucudavut(bu arada bunu belirtmeden geçemeyecim...Sayın Doğrucudavut,Simalyıldızınet ve Kaplan;gerçekten de sizinle kendi doğrularımı paylaşmak güzel)

 

dayı kelimesi; xal : xal ...Kurmanci de Zazacada bu şekilde ifade edilirken...enişte,damat ses farkılıkları ile kendini gösteririr.

zama : zava (Zazaca zama derken Kurmanci zava der)...yine örnekler...kayınpeder Zazaca da vıstewre ile Kurmanci de xezûr ile kendisine yer bulur.Bakın kimi zaman bir ses ile kimi zaman tümüyle olan bir farklılaşma;dediğim gibi...bu bir dil için kaçınılmazdır.Ve gramerden fiiilere dönelim...buyrun yorum sizin...

 

görmek: di-;vênıt- / vên- : dit-

 

söylemek: vat- / va-;vac : got / -bêj-

 

gelmek: ame- / ye-/ê- : hat- / -ê-

 

yıkamak: şüt- / şü;şıw- : şıst- / -şo-

 

yemek: werd- / wer- : xwar- / -xw-

 

Ayrıca ortak dil anlayışım;siyasi olan bir Türk Birliğinden çok;ortak olan yazı dilinin baz alınması ile ilgili olandı.Saygılar!

 

 

 

Öncelikle teşekkürler Sevgil mavi ...sizin benzer gösterdiğiniz örneğineze karşı ,başka bir örnek.Alakaya siz karar verin.

 

 

Türkçe --Kurmanci-- Zazaca

Ev-- Mal-- Keye

Susuzluk-- Tî-- Teyşan

Gönül-- Dil-- Zerri

Baba-- Baw-- Pî

Oğul-- Kurr--

Kadın-- Jin-- Cêniye

Gitmek-- Çûn-- Şiyene

a (örn.:eve) Bo Rê

Kim-- Kî-- Kam

At-- hesp-- Estor

Dün-- Duh-- Vizêr

Tilki-- Rovî-- Luwe

Fare-- Mişk-- Merre

Kan-- Xwîn-- Gonî

Kapı-- Derî---- Keyber

Evet / Hayır-- Erê / Na-- Ya / Ne

Bu-- Ev-- (I)no, (I)na

Diğer-- Din-- Bîn

Kar-- Berf-- Vorre

Koşmak-- Bazdan-- Vestene

Koç-- Beran-- Vosn

Çiçek-- Gul-- Vil

Değişmek-- Guherîn-- Vurrayene

Üksek-- Bilind-- Berz

Rüzgar-- Ba-- Va

Kuzu-- Berx-- Vorrek

Yağmur-- Baran-- Varan

Gülmek-- Kenin-- Huyaene

Söylemek-- Gotin-- Vatene

 

 

Türkçe Kurmanci Zazaca

Açlık-- Birçî-- Veyşan

Yaşam-- Jîyan-- Cewiyaene

Anne-- Dayik-- Mae

Ağız-- Dev-- Fek

Gelmek-- Hatin-- Ameyene

Ağlamak-- Girîn-- Bermaene

De (örn.: evde)-- Li- De®

Nasıl-- Çawan-- Senên

Akşam-- Êvar-- Şan

Ot-- Giya-- Vaş

Küçük-- ****ûk-- Qic

Yıl-- Sal-- Serre

Getirmek-- Anîn-- Ardene

Kız-- Keç-- Keyna

Sevgili-- Dezgir-- Waşte

Domuz-- Beraz-- Xoz

Kaşınmak--Xurîn-- Hurîaene

Var-- Heye-- Esto

Yanmak-- Şewitîn-- Veşayiş

Ön-- Ber-- Ver

Muhallefe--Bije-- Viae

Böbrek-- Gurçik-- Velik

Uyku-- Xew-- Hewn

Bahar-- Bihar-- Wusar

Yapraklar--Belk-- Velg

Kurt-- Gur-- Verg

Hatırlama--Bîr-- Vira

Dağ-- Çiya-- Ko

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

- Zazaca egitim, Kurtce egitim, iki dilde de yayin ve gazeteler ve mecmualar. Universitelerde uzman bolumler.. YOK YOK YOK!

- Ayrivca biz delimiyiz ugruna savastigimiz bu topraklardan ayrilalim. Hayir efendim! Haklarimiz verilecek hem de kuzu kuzu ve beraber yasayacagiz! O kadar! Yok eger sizlerin niyetiniz ayirim ve ayrilmak sa kendinize sorun bu sorulari!

karar verin şimdi zazaca eğitimmi kürtçe eğitimmi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

karar verin şimdi zazaca eğitimmi kürtçe eğitimmi?

Arkadasim önce biz Türk'lerin karar vermeleri gerek, ülkemizdeki baska ulustan olan Türkiye vatandaslarina kendi ana dillerinde egitim hakkini vermek istiyormuyuz yoksa istemiyormuyuz. Sizin sorunuz sadece soru olsun diye yapilmis bir olay ve hatta sanki dalga geciyorsunuz anlamina geliyor. Nedenide siz tüm yazilarinizda Kürtce egitime karsi oldugunuzu söylüyorsunuz. Bu durmda size verilecek bir cevabin da, yani Kürtcemi, zazacami, yoksa daha baska bir sivemi ögretilmesi gerektiginin anlami kalmiyor. Niyet önemli, hem o insanlara öyle bir yardimda bulunmak istemiyorum, hemde hangi dili konusacak ve ögreneceklerini soruyorum. Ne kadar celiskili degilmi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Zazalar, Hint-Avrupa dil ailesinin İrani diller grubuna ait bir dil olan Zazaca'yı konuşan ve Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde varlığını sürdüren İranî (Aryan) kökenli bir halktır. Nüfuslarının 4 ve 6 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. Zazalar, Türkiye'de Türklerden ve Kürtlerden sonra nüfus yoğunluğu olarak üçüncü sıradadırlar.

 

Dil:

 

Zazalar'ın dili Zazaca olmakla birlikte, Zazalar arasında çiftdillilik veya çokdillilik göze çarpmaktadır. Yaşadıkları veya göç ettikleri coğrafyanın siyasi ve demografik koşullarına göre Türkçe, Almanca, Kürtçe gibi diller de konuşulur.

 

Zazaca'nın yerel olarak Zazaki, Kırmancki/Dersimce, Dımılki, Şo-Bê gibi birkaç farklı adlandırması vardır.

 

Zazaca olarak yazılan önemli eserlerden Ehmedê Xasi'nin Mewlid adlı kitabı (1899 yılında) ve Usman Efendiyo Babic tarafından yine başka bir Zazaca mevlid ise Şam'da 1933'de Arap alfabesiyle yazılmıştır.

 

Latin alfabesine esas alınan Zazaca yazılış sistemi (Dilbilimci Prof. C.M. Jacobson'un Zazaca'ya uyarladığı alfabe), 1980'li yıllarda İsveç, Fransa ve Almanya gibi ülkelere göç eden Zazalar'ın gayetleriyle yayıldı ve Türkiye'de Zazaca dergileri ve kitaplarının yayınlanmasına yardımcı oldu. Türkiye'de 2004 yılından itibaren devletin resmi televizyonu ve radyosunda (TRT) her Cuma günü yarım saatlik Zazaca yayın yapılmaktadır.

 

 

1980'lerden itibaren Zazaca olarak birçok dergi ve kitap yayınlandı. Zazaca'nın yaşatıldığı en önemli alan ise müzik olarak değerlendirilir. Sılo Qıc,Ozan Rencber, Sey Qaji, Dewres Baba, Rençber Aziz, Mehmet Çapan, Hüseyin Doğanay gibi halk ozanları Zaza Halk Müziğinin 20.yy'daki başlıca önemli temsilcileridir. Bunun dışında 90'lı yıllardan itibaren Metin - Kemal Kahraman, Ahmet - Mikail Aslan, Nilüfer Akbal gibi sanatçılar da Zaza Müziğini batı müziğiyle tanıştırmışlardır.

 

Alevi Zazalarda ibadet dilinin Zazaca olması Dersim'de bu dilin geçmişte kutsal kabul edilmesine neden olmuştur. Yörede Zazaca için "Zonê Xızıri" (Hızır'ın Dili) diye bir kutsama deyimi vardır. Dersim Zazacasında yazılı hale getirilen yüzlerce "dêse" (deyiş-ilahi) vardır.

 

Zazaca'nın lehçeleri [değiştir]

 

Ethnologue'a ve bazı dilbilimcilere göre Zazaca iki lehçeden oluşur;

 

* 1- Dersim lehçesi (Kırmancki, kuzey Zazaca, SIL:kiu)

* 2- Dimli (Dımılki, güney Zazaca, SIL:diq)

Almanya Frankfurt'da bulunan Zaza Dil Enstitüsü ve Frankfurt Üniversitesi'ne göre ise Zazaca üç lehçeden oluşur;

 

* 1- Kuzey Zazaca (Dersimce); Alevi Zazalar tarafından konuşululur.

* 2- Merkez Zazaca; Elazığ-Bingöl yöresinde ve daha çok Şafii Zazalar tarafından konuşulur.

* 3- Güney Zazaca; Siverek-Gerger-Diyarbakır-Mutki hattında ve daha çok Hanefi Zazalar tarafından konuşulur.

Kuzey ile Güney lehçeleri, Merkez Zazacaya oranla gramer ve sözcük dağarcığı bakımından birbirine daha yakındır. Örneğin, Kuzey lehçesini (Dersimce) konuşan bir Tuncelili Zaza ile Merkez lehçesini konuşan Bingöllü bir Zaza'nın anlaşması oldukça zordur.

 

alinti : Vikipedia

 

Bir kac yeri arastirdim ve Vikepedia daki aciklama gibi hepsi Zazalarin Kurt olmadigini soyluyor ve Zazaca onlarin kendi dileri. Ama bunu zaten bazi arkadaslar aciklamislardi...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.