Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Erdoğan'ın korkusu Kürt nüfusu!


Taner Bayram

Önerilen İletiler

Türkiye'yi yöneten biri eski, diğeri yeni iki lideri görüş ayrılığına düşüren 'çocuk' konusunun arka planında yatan gerçek ne? Erdoğan'ın 'Türk milletinin devamı' şeklindeki ifadesi ve verdiği 2037 tarihi ne anlama geliyor? Erdoğan'ın açıkça dile getiremediği, dilinin altındaki bakla aslında Kürt nüfusu.

 

 

Hakkındaki dava nedeniyle partisi kapatılma riskiyle karşı karşıya bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugünlerde gündeminde hararetli bir başka konu daha var. O da, 'çocuk kampanyası.' Erdoğan bir süredir 'En az üç çocuk yapın' çağrısını sık sık tekrarlayarak, bu konuyu özellikle gündemde tutmaya çalışıyor. Uzun yıllar ülkeyi yöneten 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise, 'Herkes bakabileceği kadar çocuk yapmalı' sözleriyle tartışmaya katıldı. Demirel, 'Bakamayacağınız halde 3 çocuk sahibi olursanız o çocuklar sokaklara düşer, tinerci olur. Yolsuzluklara bulaşır' derken, Erdoğan'ın buna yanıtı, 'Siz tinerci mi oldunuz, yolsuzluklara mı bulaştınız?' oldu. Böylece Erdoğan'ın sözleri Demirel'le arasında karşılıklı bir tartışmaya dönüşmüş oldu.

 

'Erdoğan beni anlamadı' diyen Demirel, 'Daha sağlıklı, daha zengin, daha eğitimli, işi olan bir toplum mu istiyorsunuz? O zaman herkes bakabileceği kadar çocuk yetiştirsin' diyerek, tavrını sürdürdü. Aile planlamasının bir ülkedeki nüfusu azaltma meselesi olmadığını, çocuk ve anne ölümlerini önlemenin de en önemli şartı olduğunu söyleyen Demirel, son 25 yıla bakıldığında, dünyada ortalama doğurganlık oranının yüzde 4.8'den 2.6'ya, Türkiye'de ise doğurganlığın geçen 25 yıl zarfında yüzde 5.1'den 2.3'e düştüğüne işaret etti. Artan nüfusa iş bulmak gerektiğini, bir kişiye istihdam yaratmanın maliyetinin 100-150 bin dolar civarında olduğunu ifade eden Demirel, Türkiye'de yılda bir milyon civarında çocuk dünyaya geldiğini, yüzde 5'lik bir büyüme ile ancak 500 bin kişiye istihdam yaratılabildiğini belirterek, 'Burada bir tercih yapmak durumundasınız, acaba daha çok işsizlik, yoksulluk, eğitilmemişlik ve daha çok muhtaç insan mı elde etmek istiyorsunuz? O zaman çoğalın' diye konuştu.

 

'Türk milletinin devamı'

Demirel'in bu sözleri üzerine Erdoğan, 'Türkiye'nin gücünü, Türk milletinin devamını isteyen karşı çıkmamalı. En az üç diyorum' diyerek, tartışmayı etnik çağrışımlar içeren farklı bir boyuta taşıdı. Erdoğan, sözlerine karşı çıkanların bu ülkenin yararını ve geleceğini düşünmediğini savunarak, şunları söyledi: 'Bu gidişle 2037 yılında Türkiye yaşlı nüfus haline gelecek. Rakamla, bilgisel konuşuyorum. Bugün Avrupa ağlıyor ve 'Biz yanlış yaptık' diyor. Türkiye'yi de birileri bu oyuna kurban etmek istiyor.'

 

Bölge, ülke ortalamasının üzerinde

Peki Türkiye'yi yöneten biri eski, diğeri yeni iki lideri görüş ayrılığına düşüren 'çocuk' konusunun arka planında yatan gerçek ne? Erdoğan'ın 'Türk milletinin devamı' şeklindeki ifadesi ve verdiği 2037 tarihi ne anlama geliyor? Erdoğan'ın açıkça dile getiremediği, dilinin altındaki bakla aslında Kürt nüfusu. Erdoğan, 'Türk milletinin devamını isteyenler karşı çıkmamalı' derken bunu kastediyor. 'Rakamla, bilgisel konuşuyorum' diyerek, devletin nüfus projeksiyonuna dair yaptığı araştırmalara dayandığının mesajını veriyor. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü'nün araştırmalarına göre, Türkiye'nin ortalama doğurganlık hızı 2.2 düzeyinde. Bu rakam bir kadının sahip olduğu ortalama çocuk sayısını ifade ediyor. Türkiye genelindeki bu oran bölgelere göre nasıl bir seyir izliyor? Aynı araştırma verilerine göre Batı illerinde özellikle kentlerde 1.8 olan bu oran, Bölge'de 3.65. Yani ortalama çocuk sayısı Türkiye genelinde düşerken, Bölge'de bu sayı ülke ortalamasının üzerinde seyrediyor. Örneğin İstanbul'da doğurganlık 1.8 olarak belirlenirken, GAP Bölgesi'nde bu oran 4.19 düzeyinde. Bölge'de en düşük doğum oranı 1.8 ile Dersim'de gerçekleşiyor.

 

Nüfusu Kürtler ayakta tutuyor

Bu verilerin ortaya koyduğu sonuç şu: Doğurganlık oranı Batı'da düşerken, Kürt illerinde düzeyini koruyor. 1990'lar sonrası yaşanan iç göç hareketi göz önünde bulundurulduğunda Batı'daki 1.8 olan doğurganlık oranı içinde de yine Kürt nüfusunun kayda değer bir etkinliği var. Bir başka ifadeyle Türkiye'nin demografik yapısını doğurganlık oranını koruyan Kürt nüfusu ayakta tutuyor. İşte devleti kaygılandıran ve yeni nüfus politikaları oluşturmaya iten de Kürt nüfusunun demografik yapı içindeki bu ağırlığı. Başbakan Erdoğan'ın ifade edemediği gerçeği bu veriler ortaya koyuyor. Eğer batı ile doğu arasındaki bu doğurganlık farkı kapanmazsa 2030'larda Kürtlerin oranının genel nüfus içerisinde önemli bir düzeye ulaşacağı tahmin ediliyor.

 

'Kürt-Türk nüfusu 2030'da eşitlenecek'

Erdoğan'ın sözlerinden Kürt nüfusunun genel demografik yapı içerisinde ulaşacağı düzeyin devletin labirentlerinde ciddi bir biçimde analiz edildiği anlaşılıyor. Nitekim bunu yansıtan görüşler zaman zaman ortay atılmıyor değil. MHP İstanbul Milletvekili, emekli büyükelçi Gündüz Aktan da, üç yıl önce Kürt nüfusunu gündeme getirmişti. Devlete strateji oluşturan Avrasya Stratejik Araştırmalar Kurumu'nda da görev alan Aktan, 24 Kasım 2005 tarihli Radikal Gazetesi'ndeki köşesinde aynen şu görüşleri savunuyordu: '...Asıl önemli sorun Bölge nüfusunun Türkiye geneline oranla birkaç kat yüksek olması. Bunda PKK'nin siyasi amaçlı çoğalma söyleminin etkisi var. Öte yandan, Bölge kadınının belki de dünyada eşi benzeri görülmeyen ölçüde aşağı statüsü ve bu bağlamda çokeşliliğin yaygınlığı nüfus artışını rekor düzeye çıkarıyor. Doğu ve Güneydoğu'daki Kürt nüfusun bu artış hızıyla 2025'te ülkenin geri kalan nüfusuna eşit olacağı hesaplanıyor. İyimser tahminler Kürtlerin bu hedefe en geç 2035'te ulaşacağını gösteriyor...' Aktan'ın dile getirdiği bu görüşlerin devletin ilgili katlarında süzgeçten geçtiği bir gerçek. Burada dikkat çekici bir nokta var. O da, Aktan'ın dile getirdiği 'Kürtlerin nüfusunun ülkenin geri kalan nüfusuna eşitleneceği' 2035 tarihiyle, Başbakan Erdoğan'ın verdiği 2037 tarihlerinin hemen hemen aynı olması. Erdoğan, 'Böyle gidersek 2037'de Türkiye Avrupa ülkeleri gibi yaşlı nüfusa dönüşecek' demişti. Erdoğan'ın 'üç çocuk yapın' çağrısının altında gizlenen Kürt nüfusu korkusunu Gündüz Aktan'ın 3 yıl önce kaleme aldığı bu yazıda görmek mümkün. Erdoğan'ın 'çocuk kampanyasını' özellikle Batı illerindeki gezilerinde sık sık tekrarlaması, 'Türk nüfusunda artışı teşvik etme' faaliyeti olarak dikkat çekiyor.

 

MGK'de ele alınmıştı

Biraz daha gerilere gidilecek olursa Kürt nüfusuna dair tehdit algılaması ilk olarak 1996'daki Milli Güvenlik Kurulu toplantısında gündeme gelmişti. MGK Takip ve Yönlendirme Kurulu'nun 20 Kasım 1996'daki 'Sorunlar ve Çözüm Önerileri' başlıklı raporunda, Kürt nüfusuyla ilgili şu ifadeler yer almıştı: 'Kürtlerin oturduğu bölgelerde nüfus artışı diğer bölgelerden yüksek. Kürt nüfusu 2025'te toplam nüfusun yüzde 50'sinin üzerine çıkma eğiliminde. Bu, Kürt milliyetçiliğinin canlı tutulmasıyla birlikte düşünüldüğünde, bunun da milletvekili sayısına oranlaması uzun vadede Türkiye için vahim tehdit oluşturabilir. Bölge'de nüfus planlaması seferberliği elzemdir. Az çocuğa prim ve çok çocuğa vergi gibi radikal önlemler gereklidir.' MGK'nin 1996'daki bu raporunun ardından Bölge illerinde 'nüfus ve aile planlaması' adı altında doğurganlık oranını düşürmeye dönük, kısırlaştırma da dahil bir dizi tedbir devreye sokulmuştu.

 

Göç tehdit olarak görülüyor!

Kürt nüfusundaki artış 9 yıl sonra 2005'teki MGK toplantısında da bir kez daha gündeme geldi. MGK Genel Sekreterliği'nin hazırladığı 40 sayfalık 'Güneydoğu Eylem Planı'nda yer alan 'Kürt nüfusunun artış hızı' başlıklı raporla, Bölge'nin doğurganlık oranı masaya yatırılmıştı. Bununla bağlantılı olarak MGK'de göç sorunu da ele alındı. Jandarma Genel Komutanlığı'nın kurula sunduğu raporda, göç ve nüfus hareketleri masaya yatırılarak, göç alan bölgelerdeki muhtemel nüfus artışları üzerinde durulmuştu. Dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök de 20 Nisan 2005'te Harp Akademileri'nde yaptığı konuşmada, göçü iç tehdit unsurlarından biri olarak değerlendirerek, şunları kaydetmişti: 'Göç eden vatandaşlarımızın bir bölümü, toplumun bütünüyle entegre olmak yerine, maalesef kendi etnik ve mezhepsel kimliklerini öne çıkarmaktadırlar. Bu gibi davranışlar, toplumsal bütünlük yerine ayrışmaya neden olmakta ve büyük bir güven sorunu yaratmaktadır. Ayrıca; köylerden şehirlere göç sonucu oluşan varoşların sorunları, iç tehdit unsurlarının istismar edebilecekleri bir ortam oluşturmaktadır... Bu durum göç edenler ile yerli halk arasında artarak devam eden iletişim ve kaynaşma noksanlığı ile menfaat çatışması gibi sorunlar yaratmakta, bu illerin emniyet ve asayişi ile kamu düzenini olumsuz yönde etkilemektedir.'

 

Göç haritası çıkarıldı

İç göç hareketi ve nüfus artışının masaya yatırıldığı 2005'teki MGK toplantısının ardından Devlet Planlama Teşkilatı'nın talebi doğrultusunda Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü'ne, 'Türkiye Göç ve Yerinden Olmuş Nüfus Araştırması' yaptırıldı. Araştırma, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Hakkari, Mardin, Muş, Siirt, Şırnak, Dersim, Van, Adıyaman ve Ağrı'nın yanısıra göç alan Mersin, Adana, İstanbul, İzmir gibi büyükşehirleri kapsadı. Yerinden olan kişilerin göç etmeden önceki yerleşim yerlerine, göç ettikleri yerlere, göç öncesi ve sonrası nitelikleriyle sayılarına ilişkin bilgileri tespit eden araştırma sonuçları açıklanmadı. Göç haritasını çıkartan bu araştırmanın sonuçlarının halen gizli tutulması dikkat çekiyor.

 

Genç nüfusta azalma eğilimi

Uzmanlara göre, Türkiye'deki ortalama doğurganlık oranı 2.1'in altına düşme eğiliminde. Nüfus projeksiyonlarına göre; 2.1 oranı nüfusun kendisini yenileme düzeyi olarak kabul ediliyor. Avrupa'da birçok ülkede bu oran 2.1'in altına indi. Uzmanlara göre, Avrupa'nın şuan Türkiye değerlendirmesinde nüfus faktörü de önemli yer tutuyor. Nüfusun fazla olması ve genç nüfustan oluşması AB'yi düşündürüyor. Uzmanlara göre; yüksek nüfuslu bir Türkiye'yi AB'ye almak bir açıdan risk getirirken, bir açıdan da kendi genç nüfus eksikğini kapatmak için de bir denge unsuru oluşturuyor. Birleşmiş Milletler'in yaptığı projeksiyonlara göre de, şuan 12.5 milyon olan 15-24 yaş arası gençlerin sayısı 2010 yılında 13.7 milyon ile zirve yaptıktan sonra azalmaya başlayacak. Yine aynı tahminlere göre; 2040 yılında 15-64 yaş arası, yani çalışma yaşındaki nüfus en üst düzeye ulaşarak 64.8 milyonu bulacak. BM, düşen doğum oranlarına bağlı olarak nüfusun bu tarihten sonra azalacağını ve 65 yaş üstü nüfusun 15-24 yaş arası nüfustan daha fazla olacağını ileri sürüyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Simdi ortada benim anlamadigim bir hesap yanlisligi var.

Yukarida yazdigim verilere gore:

 

- Turkiye'de Turk nufusu 50 milyon ve artis orani binde 8, yani 1.008

- Turkiye'de Kurt nufusu 12.6 milyon ver artis orani yuzde 2.5, yani 1.025

- yani soyle bir denklestirme yaptigimizda--> 50 milyon x (1.008) ^ x = 12.6 milyon x (1.025) ^ x

- x yil sonra Turk ve Kurt nufusunun bu artis oranlari itibariyle esitlenecegini gosteriyor. Benim hesaplarima gore x = Log (12.6/50)/Log(1008/1025) = 82 yil

 

Yani bugunden 81 yil sonra (eger arastirmanin bugunden 14 ay once yapildigi farzedilirse) Turk/Kurt nufus orani esitlenecek. Peki eger durum boyleyken neden sayin Erdogan 2037 yilini gosteriyor? Neden bu yildan cekiniyor Kurt ve Turk nufuslarinin esitleneceginden mi? Oyle farzedelim. Gelin onun da bir hesabini yapalim:

 

Bunun iki aciklamasi olabilir:

 

- Ya Kurtlerin nufusu az olarak gosteriliyor ve Turklerin nufusu dolyisiyla cok olarak gosteriliyo

- Yada nufus artis oranlari Kurtler icin oldugundan az olarak gosterilip , Turk nufusu icin cok olarak gosteriliyor.

 

Gelin farzedelim ilk secenegi:

 

Yani Kurtlerin nufusu az olarak gosteriliyor ki ben MGK tarafindan yapilan bir arastirmanin boylesine bir sonucu olabilecegi kanisindayim. Hesap yapmaya devam.

 

- Turk ve Kurt nufusunun toplami 62.6 milyon

- Turk nufusu Z milyon ise o zaman Kurt Nufusu (62.6 - Z) milyon

- Sayin Erdogan'in korktugu 2037 yili esas alindiginda ve arastirmanin bir yil once yapildigi esas alindiginda bi onceki denklemimizdeki x = 30 yil oluyor ve soyle bir denklem cikiyor ortaya:

 

Z x (1.008) ^ 30 = (62.6 - Z) x (1.025) ^ 30 --> Z / (62.6 - Z) = 1.652 --> Z = 103.4 milyon - 1.652 Z --> Z = 39 milyon

 

Yani Eger Sayin Erdogan'in o cok korktugu 2037 yili ve arastirmanin sonucu artis oranlari esas alindiginda Turkiye'nin Turk nufusu 39 milyon olarak ortaya cikiyor.

 

Kurt Nufusu is 62.6 - 39 = 23 milyon olarak...

 

Ben bu hesapladigim rakamin gercek oldugunu savunmuyorum. Ama ortaya atilan 12.6 milyon gibi bir rakamin da cok az oldugunu ispatlamaya calisiyorum. Eger nufus artis oranlarinda da bir hata yapildigi esas alinirsa o zaman 23 milyonun 20 miyona hata bundan biraz daha asagiya inmesi cok normaldir. Ama sonuc olarak Turkiye'de 12.6 milyon'dan fazla bir Kurt sayisi oldugu kanisindayim! 2037 yili ve MGK'nin artis oranlari goz onunde tutulursa tabii!

 

Zira MGK gibi bir organin Kurtlerin leyhinde bir rakam aciklamasini kimse beklemiyordu.

Yani Turkiye'de 20 milyon Kurt vardir dedigimizde bildigimiz bir sey var da soyluyoruz!

Matematik bilgisi olanlar yazdigim hersey cok iyi anlayacaklar, anlamayanlara da izah etmekten guru duyarim!

 

Kaldiki sorun kac milyon Kurt kac milyon Turk olmasi degildir. Bir, iki kisi bile olsa herkesin haklariyla, beraberce ayirim yapilmadan yasayabilmesidir. Iste Turkiye'de bu bilinc yok maalesef!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

Sayin CarpisikTumceler...Sikkatinize sunarim bu iletilerimi! Yapin bakalim bir de siz hesabini! 2037 yilini esas alin ve nufus artis oranlarini esas alin! Ki bunu ben yaptim. Isterseniz gidin bir matematikci arkadasiniza sorun!

 

13 milyon filan hikaye! Eger 2037 yilindan korkuluyorsa ve arastirmalardaki nufus artis oranlari dogruysa o zaman 23 milyonluk bir Kurt nufusu cikiyor meydana! Siz gecin bu 13-14 milyon hesabini!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...

eyer buluşurse turkiye :D eyer kurtlerin turkiyedeki nufusu 11 milyon ise demek oluyorki lazların nufusu 10 milyon dielim ermenilerin 5 milyon dielim çekerzlerin 20 milyon dielim alevilerin 9 milyon dielim zaza ların 10 milyon dielim demek oluyoki turklere 2 seşihir anca kalıyorr (: turklerde 5 milyon anca vardır :D kurtlerin turkiyedeki nufusunu adam gibi açıklasınlar 50 milyon deilse haklısızz ozamannn

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bana kalırsa Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk nüfusu konusunda bir endişesi yoktur. Kurduğu cümleyle birçok tepki aldı. Kafatasçı bir fikir yapısının olduğunu zannetmiyorum, zaten eğer biraz olsun milli düşünseydi gerek ekonomi gerek eğitim gerekse dış ilişkiler konusunda biz bunu açıkça görürdük. Ama bu gördüğümüz değil görmek istediğimiz durum haline geldi, ne yazık ki.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

Bana kalırsa Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk nüfusu konusunda bir endişesi yoktur. Kurduğu cümleyle birçok tepki aldı. Kafatasçı bir fikir yapısının olduğunu zannetmiyorum, zaten eğer biraz olsun milli düşünseydi gerek ekonomi gerek eğitim gerekse dış ilişkiler konusunda biz bunu açıkça görürdük. Ama bu gördüğümüz değil görmek istediğimiz durum haline geldi, ne yazık ki.

 

Fazla milli düşünseydi, kafatasçı mı olacaktı yani ? :)

 

Türk demek ne demek ? Türk adı yalnızca bir etniki mi gösteriyor Türkiye Cumhuriyetin'de de, hesap yaparken Türk-Kürt gibi bir ayrıma gidilebilsin.

 

Ayrıca, adam kendi tabanına seslenmiş yada bu öneriyi dikkate en çok onlar alır diyelim. E, onların yarısı da Kürt zaten. Bu durumda, aynı oranı, hesabı AKP'ye oy veren ''Türk''lere de uygulaması lazım Diyarbakırlı nicki altında yazan arkadaşın. :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Fazla milli düşünseydi, kafatasçı mı olacaktı yani ? :)

 

Türk demek ne demek ? Türk adı yalnızca bir etniki mi gösteriyor Türkiye Cumhuriyetin'de de, hesap yaparken Türk-Kürt gibi bir ayrıma gidilebilsin.

 

Ayrıca, adam kendi tabanına seslenmiş yada bu öneriyi dikkate en çok onlar alır diyelim. E, onların yarısı da Kürt zaten. Bu durumda, aynı oranı, hesabı AKP'ye oy veren ''Türk''lere de uygulaması lazım Diyarbakırlı nicki altında yazan arkadaşın. :D

 

 

Türkiye'de Etnik olarak baktığımızda Türk ırkından gelen kimse var elbette,

Fakat konuyu açan iletide sayılara baktığımızda, Türkiye'de Kürtlerden başka hangi etnik kökenden olunursa olsun, hepsi "Türk Irkı"ndan sayılmış.

Kürtlük de bunun dengi olarak verilmiş...

 

Ya da şöyle de düşünebiliriz:

Türklük, farklı etnisitelere sahip olsa da bir "Ulus" olarak kabul edilmiş,

Kürtlük de bunun karşısında diğer bir Ulus olarak görülmüş...

 

Hangisinden bakarsanız bakın, ikisi de tutarsız ve gerçeklikten uzak benimseyişlerdir.

Hiçbir geçerli açıklaması da yoktur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türklük, farklı etnisitelere sahip olsa da bir "Ulus" olarak kabul edilmiş,

 

Sayın tengeriin boşig, hangi etnisiteye sahip olursa olsun T.C Vatandaşı olan hekes Türk değil midir yani ulus değil midir?

neresinden bakarsak bakalım yanlış demişsiniz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye'de Etnik olarak baktığımızda Türk ırkından gelen kimse var elbette,

Fakat konuyu açan iletide sayılara baktığımızda, Türkiye'de Kürtlerden başka hangi etnik kökenden olunursa olsun, hepsi "Türk Irkı"ndan sayılmış.

Kürtlük de bunun dengi olarak verilmiş...

 

Ya da şöyle de düşünebiliriz:

Türklük, farklı etnisitelere sahip olsa da bir "Ulus" olarak kabul edilmiş,

Kürtlük de bunun karşısında diğer bir Ulus olarak görülmüş...

 

Hangisinden bakarsanız bakın, ikisi de tutarsız ve gerçeklikten uzak benimseyişlerdir.

Hiçbir geçerli açıklaması da yoktur.

 

Aynen öyle dostum. Yazdıklarıma genişlik getirmişsin, ayrıca teşekkürler. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın tengeriin boşig, hangi etnisiteye sahip olursa olsun T.C Vatandaşı olan hekes Türk değil midir yani ulus değil midir?

neresinden bakarsak bakalım yanlış demişsiniz...

Ben demedim y.yılmaz...

Sanırımz biraz daha dikkatli okumalısın...

 

Konuyu açan iletinin mantığını söyledim sadece...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

[size="3Ya da şöyle de düşünebiliriz:

Türklük, farklı etnisitelere sahip olsa da bir "Ulus" olarak kabul edilmiş,

Kürtlük de bunun karşısında diğer bir Ulus olarak görülmüş...

 

Hangisinden bakarsanız bakın, ikisi de tutarsız ve gerçeklikten uzak benimseyişlerdir.

Hiçbir geçerli açıklaması da yoktur.[/b][/size]

 

Sayın tengeriin boşig, bu konuda ne düşündüğünüzü çok iyi bildiğim için burada bir terslik var gibime geldi. Bu sizin kendi yorumunuz değil mi, "Türklük, farklı etnisitelere sahip olsa da bir ulus olarak kabul edilmiş" doğru olan da bu değil mi?

Tamam ikinci cümle tutarsız.

Şunu derseniz anlarım, Kürtlüğü ulus olarak kabul eden biri diğer bütün etnisiteleri tek bir ulus olarak kabul etmiş bu nedenle tutarsız derseniz amenna.

Ama sonundaki ikisi de tutarsız deyince doğru tanım da tutarsız olarak kabul edilmiş gibime geldi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın tengeriin boşig, bu konuda ne düşündüğünüzü çok iyi bildiğim için burada bir terslik var gibime geldi. Bu sizin kendi yorumunuz değil mi, "Türklük, farklı etnisitelere sahip olsa da bir ulus olarak kabul edilmiş" doğru olan da bu değil mi?

Tamam ikinci cümle tutarsız.

Şunu derseniz anlarım, Kürtlüğü ulus olarak kabul eden biri diğer bütün etnisiteleri tek bir ulus olarak kabul etmiş bu nedenle tutarsız derseniz amenna.

Ama sonundaki ikisi de tutarsız deyince doğru tanım da tutarsız olarak kabul edilmiş gibime geldi.

Yılmaz;

İki ayrı önerme olarak ele almalısınız...

 

Şöyle tanımlayayım ilk önermeyi:

 

Türkiye'de Kürtlerden başka hangi etnik kökenden olunursa olsun, hepsi "Türk Irkı"ndan sayılmış.

Kürtlük de bunun dengi olarak verilmiş...

Demişim...

Yani ilgili yazıda, Türkiye'de "Kürt Olmayan Herkes", ırk olarak "Türklük" ile tanımlanmış

Ve bunun karşısında Etnik Unsur olan "Kürtlük" kıyaslanmış olmalı.

(bu ilk olasılık)

 

Bu anlam katılmış ise, bu yanlış bir kıyaslamadır;

Çünkü bu açıdan bakıldığında Kürt Olmayan diğer unsurların hiçbirisi "Türk Irkı"ndan değildir.

Ve zaten yine aynı açıdan Türklük, Irkı değil Ulusallığı temsil eder.

 

Bu ilk önermeydi...

 

İkinci önermeye geçecek olursak:

Ya da şöyle de düşünebiliriz:

Türklük, farklı etnisitelere sahip olsa da bir "Ulus" olarak kabul edilmiş,

Kürtlük de bunun karşısında diğer bir Ulus olarak görülmüş...

 

Yani ilgili yazıda, Türkiye'de "Türklük", olduğu gibi "Ulus" olarak tanımlanmış

Ve bunun karşısında, aslında etnik unsur olan "Kürtlük" kıyaslanmış ve "Kürtlük" de bu yüzden "Ulus" olarak kabul edilmiş olmalı.

(bu ikinci olasılık)

Bu da yanlış bir kıyaslamadır;

Çünkü bu açıdan bakıldığında Kürtlük, "Türklük" gibi bir "Ulus Toplum Yapısı" değildir.

Ve zaten yine aynı açıdan Kürtlük, Ulusallığı değil "Etnik Kökeni" temsil eder.

 

Yani "Nüfus" bakımından Türklük ile Kürtlüğü kıyaslayabilmek için;

Ya "Türklüğü" aynen "Kürtlük" gibi bir Etnik Unsur olarak tanımlayacak

Ve Kürt Olmayan herkesi bu kategoriye koyacaksınız (koymayabilirsiniz ama ilgili yazıda koymuş).

 

Ya da "Kürtlüğü" aynen "Türklük" gibi bir Ulus Toplum olarak tanımlayacak

ve Kürtlüğü, tüm diğer Etnik Unsurlardan ayrıcalıklı bir anlama bürüyeceksiniz.

 

Hangi açıdan bakarsanız bakın;

İkisi de yanlış olur...

Çünkü konu itibarıyla

Ne Türklük, Kürtlük ile denkleştirilip karşılaştırılabilecek Etnik bir Unsurdur...

Ne de Kürtlük, Türklük ile denkleştirilim karşılaştırılabilecek Ulusal bir Toplumdur...

 

Dolayısı ile konuyu açan iletide büyük bir yanlış yapılmış

Ve bir "Ulus (Türklük)" ile o Ulusun parçası olan bir "Etnik Unsur (Kürtlük)" kıyaslanmış.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kürt yurttaslarimizin bölücü olmayan büyük kesimi,Kürt oldugunun bilincinde fakat "TÜRKIYE CUMHURIYETI VATANDASI"olmaktan kivanc duyar.

 

Kürt yurttaslarimizin bölücü olmayan büyük bir kesiminin Kürt nüfus,Türk nüfus diye bir sorunu ve de düsüncesi yoktur cünkü bölücü degildir.Kürt nüfus icin orantilar formüller tasarlayanlarin Türkiye ile hicbir baglantisi olmadigi inancindayim.Yani onlar Kürt nüfusu sadece Kürdistan hayalleri icin hesap etmekteler.Saniyorlar ki Kürtlerin nüfusu artarsa Türkler korkacak ve Kürdistan kurulacak.Buna karsi verilecek cok mükemmel bir benzetme var ama burasi yeri olmadigi icin sadece Kürdistan hayalleri kuranlarin anlayislarina birakiyorum o benzetmenin ne oldugunu.

 

Kürtler degil Kürt bölücüler,acik acik bölünme provakasyonlari yapmaktadir.Hükümet ise Gazze derdine düsmüs.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ayrıca, adam kendi tabanına seslenmiş yada bu öneriyi dikkate en çok onlar alır diyelim. E, onların yarısı da Kürt zaten. Bu durumda, aynı oranı, hesabı AKP'ye oy veren ''Türk''lere de uygulaması lazım Diyarbakırlı nicki altında yazan arkadaşın. :D

 

Yanlış mantık yürüttüğüm için düzeltme yapmıştım, sanırım yanlışlıkla silinmiş. Tekrar yapayım :

 

'' Ayrıca, adam ( Recep bey ) kendi tabanına seslenmiş yada bu öneriyi dikkate en çok onlar alır diyelim. E, o tabanın azımsanmayacak bir kısmı Kürt vatandaşlarımız zaten. Bu durumda, yapılan nüfus oran hesabının, sadece AKP'ye oy veren ve ''Türk''ler ( Kürt olmayanların kastedildiği ) için uygulanması gerekir. Çünkü, diğer '' Türk ''ler, bu öneriyi büyük ihtimalle fazla dikkate almayabilirler. :) ''

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Akapenin bir kısım tabanı bunu normal 3 olarak algılar da, Kürt taban zaten 3 ten önce 1 ya da mümkünse 2 koyması gerektiğini zaten bilir... :lol:

 

Akape karşıtları da Recep bey ne der, tam tersini yapar zaten ya, inadına 1 veya 2 de karar kılar ve...

 

Mesaj amacına böylece ulaşır! :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...
  • 5 ay sonra...

Oy aldığı milletden neden korksun ?

 

Oy aldim dedigi milletten korkmasa 5000 güvenlik görevlisi tarafindan korunmazdi.Kim, kendini koruma ordusunun arkasina sakliyorsa yanlis isler yapmis oldugunun bilincindedir ve de korkmaktadir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.