Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ADEM,HAVVA,ELMA KISSASINDA YILLARCA MEALCİLERCE KANDIRILDIK MI?


NARTKAN

Önerilen İletiler

Hocam, eger karşınızda fikrini beyan eden birine, sen önce git mealden başını kaldır derseniz, cevabınız da son iletideki gibi olur ve bundan daha dogal da birsey olmaz.

İlk once şu bilimselliği benimseyin evet ama tekelinizden bir kaldırın ilk olarak.

 

Bilimselliği tekelimize almakta haklıyız şu nedenle... Bilimler sadece ve sadece madde kaynaklıdır. Madde dışı disiplinler asla bilim değildir. Metafizik soyut kavramlarla nesnellik bir arada olamaz.

 

Mealden başınızı kaldırın, resimli namaz hocaları okumaya bi ara verin diyen birine sizce ben ne demeliyim?

Keşke evet yanlıştı özür dilerim deseydiniz..

 

"Bilim yapın, okuyun" genel ve faydalı bir slogandır. Bu tip sloganlar Ata(lar)mızda da var biliyorsun. Ancak daha ileriye götürüp kişselleştirmemek gerekir. Haksızlığımı anladığımda özür dilemekten gocunmam.

 

Herneyse,

 

Şimdi dönelim konumuza,

 

İlk olarak İslamiyet Arabın dini değildir, tüm insanlık içindir.

 

Tevhid inancı HzAdemden Peygamber Efendimiz'e kadar suregelen sureçte nebiler resuller tarafından halklarına tebliğ edilmiştir.

 

Bunu sen söylüyorsun. Sen ve senin gibi düşünenlerin "ben"ci yargıları. Ama sizlerin dışında milyarlarca insan böyle düşünmüyor. İspatının bilim ve dinler tarihi olduğunu söylemiştim. Sizlerin alternatif görüşleri ise sadece; "hayır tüm inançlar bizim inancımızdır aslında, fakat revize edilmiştir. Hatta bizden sonraki inançlarda aslında bizim olmalıydı çünkü sahtedir, bizim taklidimizdir" diyebiliyorsun. Bu yaklaşım ne kadar bilimsel? Şimdi kalksa da bir "bahai" böyle bir iddiada bulunsa sen bunu ne kadar doğru(!) görürsün?

 

Ve yine her topluma peygamber gönderildiğini de biliyoruz.Bu peygamberler de tevhidi toplumlarına tebliğ ettiklerine göre, her toplumda bu inancın izlerini bulmak muslumanları telaşa düşürmeyip tersine sevindirir.

Ve yine Kuran kaynaklı olarak biliyoruz ki, toplumlar yillar suren bir sureç içinde, kendilerine tebliğ olunan öğretiden uzaklaşmış, unutmuş zamanla da inanışları bozulmuş değişmiştir.

 

Bak yine ayni şeyler. Biz ispat et diyoruz sen ise "işte kuran" diyorsun. Peki kuranın doğru söylediğini ispat et diyoruz, yine "işte kuran" diyorsun. Bu ne derece bilimsel oluyor? Sadece “ben”ci inanç olmuyormu? İnanç bilimsel olabilirmi? Bilimselliği tekelimize almakta haklımıyız? Kaldıki referans olarak ta dinler tarihi bilmini ve tarihsel bulguları gösteriyoruz.

 

Söylediğinizin aksine arabın dini değişmemiş demiyorum, İslam öncesi arap toplumu putperest idi, ama inanışlarında tevhid inancının kalıntıları da vardı, örneğin Allah'a inanıyorlardı ama ortak da koşuyorlardı.

 

Kastımız lulu kabilesinin örneğin ateş etrafında dönerek dans etmesinin haniflik kökeni olduğu değildir, iddiamız yaratılış ile ilgili anlatımların belli bir referanstan kaynaktan çıktığıdır, bize de bunu düşündüren Kuran'ın bizzat kendidir.

 

Dinlerin değişimleri kaynak insan olduğu için yine bilimseldir. Değişen üretim koşullarında dinlerin değişmediği zaten düşünülemez. İslam dışında sizler ve tüm kaynaklar bunu doğruluyor.

 

Sorduğum soruyu tekrarlıyorum, hangi bilimsel veriye metodolojik çalışmaya dayanarak kutsal metinleri sumerlere dayandırıyorsunuz?İsbatınız nedir?

 

Verdiğim örneği tekrar ediyorum, moğolistanda yaratılış anlatımına benzer konuları işleyen kitabeler bulunsa günün birinde, bu sefer de, araplar mogollardan mı esinlendi diyeceksiniz?

 

Bu mu mantık? Bu mu bilimsel tesbit?

 

Elbette diyeceğiz işte bu bilimseldir, bilimsel mantıktır. Zira tarihsel bulgulardaki yazıt olarak somut mistik ögeler İslamiyet dahil tüm dinlerde gözükmektedir. Ama sizler buna kendi inancınız olarak sahip çıkmaktasınız. Yapacak söylenecek bir şey kalmıyor. Ancak bilimsel olan tarafı yine şudur ki, sizin dininizden sonra gelen dinler de sizin dininiz dahil tüm dinlere sahip çıkıyor. O zaman ne diyorsunuz? Cevabınız hazır yine, “ben”ci; "hayır benimkisi doğru". Soyut bir iddia.

 

Neden tek bir organizmadan evrimleşme size göre bilimsel oluyor da, tek bir ilahi buyrugun toplumlar tarafından değiştirilmiş olması size bu kadar akıl dışı gelebiliyor?

Cevabı basit, buna inanmak istemeniz.

 

Böyle bir şeye neden inanalım. Bilimde değişemezlik olmaz ki. Bunu iddia edemeyiz. Asıl bunu sizler iddia ediyorsunuz. “Hayır, her şey değişir islam değişmez.”

 

Bu gibi konuların sayfalar dolusu şekilde işlenmesine gerek yok, bunlar inanç konularıdır, ne tersini isbatlayabilirsiniz ne de doğruluğunu.

 

Bu konuda ben şöyle düşünüyorum. İnanç nesnel olmadığı için bilim dikkate almaz. İnançlar bilim için tez oluşturmaz. Anak felsefe konusudur. Felsefe de (bilim felsefesi) ilkeli olduğundan doğruluğunu yanlışlığını irdeler, kendince sonuca varır.

 

Ben özelde insanın genelde de kainatın eşsizliğine bakıp, hiçbir şey amaçsız nedensiz olmaz der aczimi hatırlarım, sizse nedene gerek yok o hep vardı dersiniz.

 

Ben sebebini bilemediğimiz ve insan aklı ile izahının yapılamayacağı bazı konularda doğrusunu Allah bilir, bizler o yetkinlikte değiliz derim, siz ise bilim şuan için o yetkinlikte değil dersiniz.

 

Siz insan aklının sınırlarına insanın aczine inanan benim gibi birine, akılsız dersiniz, bizde şu kainatı, şu oluşu aklı, bilinci, ne bileyim insanların konuşmasını sevgi hissini, duyguları, dünyayı güneşi galaksileri mikro alemden makro aleme tüm mevcudatı nasıl kendi kendine oldu yada hep vardı dersiniz diyerek sizi akılsızlıkla itham ederiz.

 

Madde ötesi soyut kavramlar hariç, dikkat ediyorsan “doğrusunu Allah bilir” dedikleriniz, insanoğlunun bilip süreç içinde düzene sokmaya çalıştıkları şeylerdir. Yine dikkat ediyorsan o eşsiz kainat hakkında Allahın bildikleri(!) de yine insanoğlunun bildiği kadardır. Ne bir fazla ne bir eksik.

 

Amacım ikna olmanız değil anlamanızdır.

 

Ben samimi bir insan için “anlama” ile “ikna” olmayı kısa süreçler hariç bir tutarım. Doğruluğu/yanlışlığı, gerçekliği/gerçekdışılığı anlamış bir insanın, kararsızlığı samimiyeti ile ilgilidir. Ama bu inançlar için geçerli olamaz. Zira nesnelliği olmayan soyut kavramların anlaşılması(!) sadece söylenilene inanmaktır. Somutluğu yoktur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bilimselliği tekelimize almakta haklıyız şu nedenle... Bilimler sadece ve sadece madde kaynaklıdır. Madde dışı disiplinler asla bilim değildir. Metafizik soyut kavramlarla nesnellik bir arada olamaz.

Hayır efendim, öyle değil, kendi bilim anlayışınızı dikte edemezsiniz.

Dinlerin ve inançların odağı insandır, soyut kavramları kullanan, öneren, inanan insanlarda bulunduguna göre pekala bilim sahasına girer.

Deney gözlem vs metodlarla da ispatlanamaz olmaları bu gercegi değiştirmez, doğruluğu yanlışlığı sorgulanır kabul edende olur etmeyende.

 

"Bilim yapın, okuyun" genel ve faydalı bir slogandır. Bu tip sloganlar Ata(lar)mızda da var biliyorsun. Ancak daha ileriye götürüp kişselleştirmemek gerekir. Haksızlığımı anladığımda özür dilemekten gocunmam.

Tartışma ortamında slogan atmayın öyleyse sizde, faydalı olduğunu da düşünebilirsin ama kaygın fikir alış verişi olsun kişisel tatmin değil.

 

 

Bunu sen söylüyorsun. Sen ve senin gibi düşünenlerin "ben"ci yargıları. Ama sizlerin dışında milyarlarca insan böyle düşünmüyor. İspatının bilim ve dinler tarihi olduğunu söylemiştim. Sizlerin alternatif görüşleri ise sadece; "hayır tüm inançlar bizim inancımızdır aslında, fakat revize edilmiştir. Hatta bizden sonraki inançlarda aslında bizim olmalıydı çünkü sahtedir, bizim taklidimizdir" diyebiliyorsun. Bu yaklaşım ne kadar bilimsel? Şimdi kalksa da bir "bahai" böyle bir iddiada bulunsa sen bunu ne kadar doğru(!) görürsün?

Sizlerin dışında milyarlarca insan böyle düşünmüyor derseniz bende aynını diyebilirim, siz ne kadar haklı olursanız bende o kadar haklı olurum.

Bir bilim dalının ismini zikretmekle, mevzuya bahis teşkil eden konu ispatlanmış olmaz, sadece iddia edilmiş olur.

"hayır tüm inançlar bizim inancımızdır aslında, fakat revize edilmiştir. Hatta bizden sonraki inançlarda aslında bizim olmalıydı çünkü sahtedir, bizim taklidimizdir" demiyorum, inançların temelinde yaratılış ile ilgili anlatımlar bulunması islamın kökeninin o olduğunu ispatlayamaz diyorum, iddiamı ise Kuran'ıKerim i vererek destekliyorum.

Bahailik hakkında etraflı bir bilgim yok, ilgili bir topic açılsın araştıralım görüşlerimizi de yazarız.

 

Bak yine ayni şeyler. Biz ispat et diyoruz sen ise "işte kuran" diyorsun. Peki kuranın doğru söylediğini ispat et diyoruz, yine "işte kuran" diyorsun. Bu ne derece bilimsel oluyor? Sadece “ben”ci inanç olmuyormu? İnanç bilimsel olabilirmi? Bilimselliği tekelimize almakta haklımıyız? Kaldıki referans olarak ta dinler tarihi bilmini ve tarihsel bulguları gösteriyoruz.

Buda ilginç gerçekten, Evet işte Kuran derken ben yanlış yapıyorum da, maddeyle ilgili işte madde denirse siz doğru olanı yapıyosunuz öylemi.

söylüyorum ama anlaşılmıyor, ispatlanamaz!

sorgulanır ama ispatlanamaz

doğruluğu ispatlanamadığı gibi yanlışlığı da ispatlanamaz.

sorgulanır, kişi doğru olanı bulur yada bulmaz.

İspatla demenin hazzından kendinizi kurtarın da neyin ispatlanabilir neyin ispatlanamaz oldugunu anlayın artık.

 

 

Dinlerin değişimleri kaynak insan olduğu için yine bilimseldir. Değişen üretim koşullarında dinlerin değişmediği zaten düşünülemez. İslam dışında sizler ve tüm kaynaklar bunu doğruluyor.

Burda da kişisel bir görüş.. ama vurgu sanki söylenenin evrensel bir kaide oldugu izlenimi veriyo..ama sadece izlenim başka birşey değil

 

Elbette diyeceğiz işte bu bilimseldir, bilimsel mantıktır. Zira tarihsel bulgulardaki yazıt olarak somut mistik ögeler İslamiyet dahil tüm dinlerde gözükmektedir. Ama sizler buna kendi inancınız olarak sahip çıkmaktasınız. Yapacak söylenecek bir şey kalmıyor. Ancak bilimsel olan tarafı yine şudur ki, sizin dininizden sonra gelen dinler de sizin dininiz dahil tüm dinlere sahip çıkıyor. O zaman ne diyorsunuz? Cevabınız hazır yine, “ben”ci; "hayır benimkisi doğru". Soyut bir iddia.

Evet bazılarına sahip çıkıyoruz, çünkü inancımız bu yönde.Cümlelerimiz "ben" le başlıyor.

Yapacak söylenecek bir şey kalmıyorsa bilimsel olan taraf şudur da ne demek?

 

Böyle bir şeye neden inanalım. Bilimde değişemezlik olmaz ki. Bunu iddia edemeyiz. Asıl bunu sizler iddia ediyorsunuz. “Hayır, her şey değişir islam değişmez.”

Evet aynen öyle, islam inancı değişmeyecektir, kıyamete kadar var olacaktır.

 

Bu konuda ben şöyle düşünüyorum. İnanç nesnel olmadığı için bilim dikkate almaz. İnançlar bilim için tez oluşturmaz. Anak felsefe konusudur. Felsefe de (bilim felsefesi) ilkeli olduğundan doğruluğunu yanlışlığını irdeler, kendince sonuca varır.

Ya işte böyle bilim dikkate almıyorsa ispatla demiyeceksiniz, sorgulayacak, irdeleyecek ve cümleleriniz "bence" "bizce" ile başlayacak.

 

 

Madde ötesi soyut kavramlar hariç, dikkat ediyorsan “doğrusunu Allah bilir” dedikleriniz, insanoğlunun bilip süreç içinde düzene sokmaya çalıştıkları şeylerdir. Yine dikkat ediyorsan o eşsiz kainat hakkında Allahın bildikleri(!) de yine insanoğlunun bildiği kadardır. Ne bir fazla ne bir eksik.

Musluman olarak kavramsal olarak soyut olan konularda doğrusunu Allah bilir deriz, Allah Allah neden gökten yıldırım düştü doğrusunu Allah bilir demeyiz, merak etmeyin..

Bir rica sakın diyenler var demeyin, ipin ucu kaçar..

 

 

Ben samimi bir insan için “anlama” ile “ikna” olmayı kısa süreçler hariç bir tutarım. Doğruluğu/yanlışlığı, gerçekliği/gerçekdışılığı anlamış bir insanın, kararsızlığı samimiyeti ile ilgilidir. Ama bu inançlar için geçerli olamaz. Zira nesnelliği olmayan soyut kavramların anlaşılması(!) sadece söylenilene inanmaktır. Somutluğu yoktur.

Hayır, anlamak ile inanmanın farklı olduğunu sizde biliyorsunuz bişey yazmaya gerek yok.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bilimselci:

Bilimselliği tekelimize almakta haklıyız şu nedenle... Bilimler sadece ve sadece madde kaynaklıdır.

Madde dışı disiplinler asla bilim değildir. Metafizik soyut kavramlarla nesnellik bir arada olamaz.

 

Selenge:

Hayır efendim, öyle değil, kendi bilim anlayışınızı dikte edemezsiniz.

Dinlerin ve inançların odağı insandır, soyut kavramları kullanan, öneren, inanan insanlarda bulunduguna göre pekala bilim sahasına girer.

Deney gözlem vs metodlarla da ispatlanamaz olmaları bu gercegi değiştirmez, doğruluğu yanlışlığı sorgulanır kabul edende olur etmeyende.

 

İlk paragrafla ilgili vereceğin cevap, tartışmanın sağlıklı olup olmayacağını belirleyecek dostum.

 

Ben demişim ki; "bizler (dünya görüşü olarak) bilimsel düşünceyi tekelimize almakta haklıyız çünkü madde ötesi soyut kavramlara inanmıyoruz. Olguları madde ötesi soyuta atadığımızda bilimsel olamayız, bilimsel düşünemeyiz."

 

Cevabın şöyle; “hayır efendim kendi bilim anlayışını dikte edemezsin”. Bir defa ben ya da benim gibi düşünenler için “kendi bilim anlayışı” olamaz. Bilim evrenseldir, evrenselliği ile kabul görür. Ahmet’in, Mehmet’in veya toplumların ayrı bilimleri olamaz. Her kavramın odağının insan olması ile, her kavramın bilimsel olması denklemini nasıl kurabildin anlamış değilim. Uçuk misaller vererek tartışmanın ciddiyetini bozmak istemiyorum.

 

Birde demişsin ki; “deney, gözlem vs. metotlarla ispatlanmayan bilimsel gerçekler var.” Seni fazla yormayacağım bunlardan bana sadece bir tane gösterebilirimsin?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn Selenge den Alıntı

 

Kaynak gösterin derken metodoloji soruyoruz, burda, yazdığın yazıların ciltli birer hali olan kitap isimleri degil sordugumuz..

 

Kıtap ısımlerını O KITAPLARI BULASINIZ dıye verdım.

 

DAYANAK ıstedıgınız ıcın verdım.

 

Hepsını de yazmak mumkun olmadıgı ıcın KITAP ADI VERMEKLE YETINDIM.

 

 

Bak sana bir ipucu vereyim, örneğin Hz. Muhammed döneminde kendisine bu yönde itirazlar yapılmışmı onu araştırabilirsin.İtiraz derken kastımız her itirazı değil sümer yada babilden araklandığı şeklinde bir itiraz olmuşmu mesela, bu başlangıç için iyi sayılabilir.

 

Ipucunuz ıcın tesekkurler.

 

O zaman once sız Kur-an hakkında " BU DAHA ONCEKI MASALLARLA AYNI " diyen kisilerin SUMER ADINI kullanmadigini bana ispat edin.

 

Tartismayi buraya mi getirmek istiyorsunuz. SUMER ler yada AKAD lar in adı kullanilarak itiraz edildi mi edilmedi mi.

 

Kur-an iniz soyluyor... Lutfen kulak verın.

 

Nahl ( Bal Arısı ) Suresı - 24. Onlara “Rabbiniz ne indirdi?” denildiği zaman, “Öncekilerin masalları” dediler.

 

O zaman da ıtıraz gelmıstı. Oncekılerın Masalı denmıstı. Belkı Sumer dendı.. Belkıde denmedı.

 

Konu da bu degıl zaten....

 

 

 

Burda uzun uzun kitap isimleri zikretmeden, resimli namaz hocası okumayın diye önerilerde bulunmadan evvel, isterseniz iddialarınızı temellendirin.

 

 

Kıtap ısımlerı yazar ve varsa cevırmenlerı ve basım yılları ve basım yerıne kadar verdım.

 

Umarım okursunuz. Hadı kıtap almak malıyetlı ve zor.

 

Bır lınk vereyım de onu barı TIK layın.

 

Ben bugun 22-05-2008 tarıhınde nette ararken buldum. Daha once rastlamamıstım. Sumerlerle ılgılı bılgılerı ben KITAP tan okumustum.

 

Iyı de oldu. Sımdı netten herkes okusun BEDAVA.

 

Lınkte Bır Kıtap yazarı ve konusu var.

 

ARİF TEKİN

"Sümerler'den İslam'a KUTSAL KİTAPLAR ve DİNLER"

 

-http://www.geocities.com/hayribalta2002/Ariftekin.htm-

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben demişim ki; "bizler (dünya görüşü olarak) bilimsel düşünceyi tekelimize almakta haklıyız çünkü madde ötesi soyut kavramlara inanmıyoruz. Olguları madde ötesi soyuta atadığımızda bilimsel olamayız, bilimsel düşünemeyiz."

 

Cevabın şöyle; “hayır efendim kendi bilim anlayışını dikte edemezsin”. Bir defa ben ya da benim gibi düşünenler için “kendi bilim anlayışı” olamaz. Bilim evrenseldir, evrenselliği ile kabul görür. Ahmet’in, Mehmet’in veya toplumların ayrı bilimleri olamaz. Her kavramın odağının insan olması ile, her kavramın bilimsel olması denklemini nasıl kurabildin anlamış değilim. Uçuk misaller vererek tartışmanın ciddiyetini bozmak istemiyorum.

 

Birde demişsin ki; “deney, gözlem vs. metotlarla ispatlanmayan bilimsel gerçekler var.” Seni fazla yormayacağım bunlardan bana sadece bir tane gösterebilirimsin? [/b]

 

Beni yormuyorsunuz sagolun, bende sizi yormak istemem tabii..

 

Genel geçer konuştuktan sonra birden teknik tanımlamalara atıfta bulunuyorsunuz, bilim okuyun derken elbetteki pozitivizmden bahsetmiyordunuz. Zihninizde yatan şey, eğer bir insan muslumansa ve inançlı ise ******* tabuları vardır sorgulamaz çünkü korkaktır, ama öyle değil işte..

 

İddia belliydi, Hz Muhammed sumerlerden aşırmış, şamdaki rahiplerle görüşmüş onlardan etkilenmiş, yada brahman rahiplerden etkilenmiş vs vs

 

Bunu iddia eden kişi kendini bilimsel bir faaliyet içinde görüpte,

 

"Hayır bu sizinki bir yorumdur, tersi bir mantıkla tevhid tekilliği de ispatlanabilir" diyenlere ise bilim okuyun deme ayrıcalığını size kimse vermez.

 

Sadece siz demiş olursunuz..

 

Öyleki iddianızı isbatlayabilirmisiniz denince de, ya kitap isimleri veririlir yada afaki elle tutulur birşey olmaz yorumdan öteye gitmez, yada sizin yaptığınız gibi bilmin faaliyet alanı devreye girer cevaplar kabul görmez :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın TAKLAMAKAN

 

Verdiğiniz linki tıkladım ancak Türkiye'den geocities.com çıkışları engellenmiş durumda sanirim dolayısıyla link çalışmıyo bilginiz olsun..

 

-http://www.geocities.com/hayribalta2002/Ariftekin.htm-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tufan olayı, ve diğer hadiseler Tevrat ve İncil'in dışında, Sümer, Asur-Babil kayıtlarında, Yunan efsanelerinde, Hindistan'da Satapatha, Brahmana ve Mahabharata destanlarında, İngiltere'nin Galler yöresinde anlatılan bazı efsanelerde, İskandinav Edna efsanelerinde, Litvanya efsanelerinde ve hatta Çin kaynaklı öykülerde birbirine çok benzer şekillerde anlatılır.

 

Birbirinden ve Tufan bölgesinden hem coğrafi hem kültürel olarak bu kadar uzak kültürlerde, Tufan'la ilgili bu denli detaylı ve birbiriyle uyumlu bilgi nasıl yerleşmiş olabilir?

 

Sorunun cevabı açıktır: Eski dönemlerde birbirleriyle ilişki kurmuş olmaları imkansız olan bu toplumların yazıtlarında aynı olaydan bahsedilmesi, aslında bu insanların bir ilahi kaynaktan bilgi aldıklarını gösteren açık bir kanıt durumundadır. Görünen odur ki, tarihin en büyük helak olaylarından biri olan Tufan, farklı uygarlıklara gönderilen birçok peygamberler tarafından ibret için anlatılmış ve bu şekilde Tufan'la ilgili bilgiler çeşitli kültürlere yerleşmiştir.

 

Bununla birlikte, Tufan olayı ve Nuh Kıssası bir çok kültür ve dini kaynaklarda anlatılmasına rağmen, kaynakların tahrif edilmesi veya yanlış aktarma ve kasıtlar sebebiyle birçok değişikliğe uğramış, aslından uzaklaştırılmıştır. Yapılan araştırmalardan, temelde aynı olayı anlatan ancak aralarında birtakım farklılıklar da bulunan Tufan anlatımları içinde, eldeki bilimsel bulgulara uygun yegane anlatımın Kuran'daki olduğunu görüyoruz.

 

Bütün toplumlarda aynı/benzer olaydan bahsedilmesi, bütün bu bölgeleri kapsayan genel bir iklim değişikliğini gösterir, sizin ilahın marifetlerini veya Nuh masallarının doğruluğunu göstermez.

 

Buzul çağı sona erince, her tarafta sular, seller taşar, coşar.

Bu hikayelerin ortak noktası hep deniz seviyesine yakın ülkelerde geçmesidir. Aşağı mecra ülkelerinde, yani su baskınına müsait ülkelerde anlatılmasıdır. Himalaya kaynaklı, Tibet kaynaklı, And dağları kaynaklı, Alp Dağları kaynaklı bir tane tufan hikayesi bulamazsın.

 

*

 

2004 yılında Asya'da tsunami oldu. Tsunami felaketini Endonezya, Malezya, Tayland, Hindistan, Sri Lanka, Somali, Maldivler, Seyşeller gibi ülkeler aynı anda yaşadılar. farklı dilleri konışan ve birbirinden çok uzak coğrafyalarda yaşayan insanlar o felaketi "birlikte tecrübe ettiler", yani tarihlerinde, ortak bir olay var.

 

Bu olayı hepsi bir şekilde anlattı ve anlatacak.

televizyonun, radyonun, internetin olmadığı, bilginin paylaşılamadığı bir dünyada, "tsunami" felaketi benzer hikayelere kaynaklık eder.

Bugün modern iletişim olduğu için, kimse farklı bölgelerde türeyen masallara itibar etmiyor. Bilimin açıklamasına itibar ediyor.

 

Senin Nuh masalının çıktığı zamanda bu tsunami olsaydı bugün şöyle bir masal dinliyor olabilirdik:

 

Tsunami felaketi gerçekleşir.

felaketten canlı çıkabilen birkaç kişi, neden denizin kudurduğunu anlayamazlar.

Sonra biri, "Fakir balıkçı Mbotu'ya eşek şakası yaptığımız gün olmuştu bu felaket."

"Mbotu da bize Allah belanızı versin" demişti.

"Bu nedenle felaket geldi."

"Yoksa, denizin kudurması için, diğer günlerden farklı olan hiçbir gerekçe yok."

"Tek farklılık bu."

"Mbotu'nun bedduası tuttu."

"Mbotu Allah'ın sevgili kuluymuş."

"Mbotu Allah'ın adamıymış, biz farkedememişiz."

"Mbotu Allah'ın elçisiymiş."

...

Sonra Efsane dallanır budaklanır...

...

Seyşellerin fakir balıkçısı Mbotu'tu yoldan çıkmış halkını allah'ın dinine davet ediyordu.

Ama azgın haljk Mbotu'yu dinlemiyorlar, hatta onu aşağılıyorlar, dalga geçiyorlardı.

Bunun üstüne Mbotu Allah'a dua etti.

Allah Mbotu'ya büyük dalgalara dayanacak bir gemi yap dedi.

Mbotu yaptı.

Sonra Allah felaketi gönderdi.

Herkes helak oldu. Mbotu ve ailesi hayatta kaldı.

Allah Peygamber Mbotu'ya inanmayanları böyle cezalandırır işte.

Hala akıl etmeyecekmisiniz.

 

Şimdi Seyşellerle birlikte, Somali'yi, Maldivleri, Komor Adalarını, Endonezya'yı, Malezya'yı, Tayland'ı, Hindistan'ı, Sri Lanka'yı etkileyen tsunaminin gerekçesi Seyşellerdeki Mbotu hikayesi midir?

 

Bu felaketin, Mbotu'nun köyü dışında da yaşanmış olması, Mbotu'nun masalının doğruluğunun kanıtı mıdır?

 

Birazcık akıl, mantık, ve google lütfen.

 

Peygamber Mbotu'nu selamı üzerinize olsun.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaslar , verdiğim lınk ın calısmadıgını haberdar eden arkadaslara tesekkurler.

 

Ben yurtdısında yasadıgım ıcın farkına varamamısım.

 

Burada geocıtıes ı yasaklamamıslar.

 

Isteyen arkadaslara lınkte yazılı bulunan bılgılerı WORD dosyası yapıp yollayabılırım. Cok uzun cunku.

 

Ama Turkıyemızde acılabılecek bır sıtede bahsettıgım kıtapa at bılgıler mevcut.

 

-http://www.vesaire.com/kisi_detay.php?kid=22310-

 

Saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn Selenge den alıntı.

 

Öyleki iddianızı isbatlayabilirmisiniz denince de, ya kitap isimleri veririlir

 

 

Anlasıldı sayın Selenge anlasılıdı......

 

 

Daha önceki verdiğimiz kitaplar beğenilmedi sanırım.

 

Ben başka bir kitap ismi vereyim onu okuyun.

 

 

Kitap adı : Kur'an-ı Azimüşşan

Yazarı : Muhammed ıbn-i Abdullah

Derleyen : Ebu Bekir , Osman , Ömer , Ali , Aişe , Fatıma ve diğerleri

Yazım tarihi : 610-632

Yeri : Arabistan

 

Konu Baslıklarının arapca ısımlerı ve TURKCE karsılıkları. ( Ozet Halınde)

 

Muhammed : Muhammed

Fecr : Şafak vakti

Abese : Yüzünü ekşitti.

 

Duha : Kuşluk vakti

Adiyât : Nefes nefese koşanlar

En'am : Davarlar

Fussılet : "Ayrıntılı yaptı"

 

Leyl : Gece

İsra : Gece yürüyüşü

Dühân : Duman, sis, pus

Ra'd : Gök gürültüsü

Zâriyât : Tozutup savuranlar

Cin : Cinler

 

Bakara : Sığır

İbrahim : İbrahim

İnşirah : Gönül ferahlığı

Naziât : Çekip koparanlar

 

 

A'la : Yüce

Nâs : İnsanlar

Kâfirun : Kafirler

 

 

Münafıkûn : İkiyüzlüler

Yusuf : Yusuf Peygamber

Hûd : Hûd Peygamber

 

Mutaffifûn : Ölçü ve tartıda hile yapanlar

Nûh : Nûh Peygamber

Lukman : Lokman Peygamber

 

Hümeze : Alaycılar, gıybetçiler

Meryem : Hz. Meryem

Kureyş : Kureyş Kabilesi

Yunus : Yunus Peygamber

 

Müzzemmil : Örtüsüne bürünen, köşesine çekilen

Saffât : Saf bağlayanlar

Saff : Saf tutmak

Secde : Secde

Zühruf : Süs-Püs

Nisa : Kadınlar

 

Tahrim : Haramlaştırma, yasaklama

Teğabün : Aldatış ve aldanış

Talâk : Boşama, boşanma

 

vs..

 

Sız okuyun bu kitabı.

 

Bu kıtapla ılgılı elestırılerınızı beklıyoruz.

 

Kitabpa AKIL VE MATIK DIŞI olarak betimleyeceğiniz bölümler olursa , onu da açıklarız.

 

İnşeALLAH.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Gök-Tanrı inancı tüm insanlık içindir!"

 

Aksini nasıl ispat edeceksiniz?

 

Öyle bir gayem yok, Gök Tanrı inancı hakkında bilgi sahibi degilim..

İslam evrenseldir, hitabı tüm insanlaradır..

İslamiyet evrenseldir ifadesini ozaman da benim inancım da evrensel hadi gelde bunun olmadığını isbat et derseniz?..

Size gülmem, şaşırırım sadece..Şu anda hayret ediyorum mesela..

 

Yalnız şu var ki,

Siz başka kültürlerin iyi öğretilerini nasıl olurda Arap öğretilerine mal edebilirsiniz ki?

Bu hakkı nereden buluyorsunuz?

Başka toplumların ahlaki öğretilerini Arap öğretilerine mal etmiyorum

Lulu kabilesininin ateş dansını da İslam'a mal etmiyorum.

Örneğin kendine tevhid anlamında hiç bir davetin gelmediği bir insanın kendi kendine Allah'ı bulmasını da İslam'a mal etmiyorum.

Yazının bütününü okumadan sırf cevap yetiştirme gayretinizi anlıyorum ama bu kadarı da olmaz.

Size "başka kültürlerin iyi öğretilerini İslamiyet kaynaklıdır" diyenmi oldu?

 

 

Çünkü biz bir A kitabı yazdığımızda, o A kitabından daha önce yazılmış diğer kitapların bilgilerine bu yeni A kitabında aynen rastladığımızda;

"Bu yeni kitaptaki bilgilerin izlerini diğer önceki kitaplarda bulmak bu kitabı yazanı sevindirir." demiyoruz...

Biz buna "İntihal" yani "Bilgi hırsızlığı" diyoruz ve suç sayıyoruz...

Deyin zaten ama demeden önce düşünün, iddianız tevratın sümer metinlerinden araklanmış olması yani günümüzden binlerce yıl önce.

Ve biri ibraniler ve de biri sumerler, iki toplum birbirlerini mi etkilemiş diyosunuz yoksa?

 

Yani diğer toplumların ortaya koydukları bilgileri, kültürleri, o toplumlarla pek alışverişe geçmemiş bir topluma mal etmek, o kültürleri üreten toplumlara hakarettir ve haksızlıktır...

Neyseki birbirlerini etkilememişler diyosunuz..Ama binlerce yıl önce ibrani rahipler sumerden etkilendiler tevrat öyle ortaya çıktı diyosunuz..

Bu tutarsızlığı söylemek anlamanızı sağlamak için ne yapılır bilmem gözünüze mi sokmak gerek illa..

 

Amerikadaki bir köpeğin evcilleştirilebilmesi ile Orta Asyadaki bir köpeğin evcilleştirilebilmesini

"İkisi de aynı kültürün kalıntılarına sahiptir" diyerek açıklayamayız...

 

İnsanlar çaresizliklerinde ana karnındaki gibi büzüşürler...

İnsanlar korktuklarında sinerler...

İnsanlar coştuklarında dans ederler...

 

İnsanların belirli etkilere verdikleri tepkiler benzerdir...

 

Güneşin yakıcılığı gören ve güneşi kutsayan insanın

Çaresizlik anında Güneşi temsil eden ve ona benzeyen Ateşin etrafında dönmesi ve onu kutsaması kadar normal birşey daha yoktur.

 

Birisi Amerikada, diğeri Çinde insan görmeden yetişmiş iki insanın, çaresizlik karşısında sinmesi ve daha güçlü olana yönelmesi, kutsaması aynı inanç kökenlerinden geldiklerinden değildir...

Doğaları gereğidir...

Evet bunun aksini iddia eden yok.. Eeee?

 

Dünyada, ömrünü Sümer tabletlerinin çoğunu okumaya adamış, okumuş ve dünyada otorite olarak kabul edilmiş olan "Muazzez İlmiye Çığ" benim için yeterlidir...

Tek bir sümer tableti okumadan ve hatta tek bir harfine bile tesadüf etmeden "Aman canım, Sümer hikayelerinin İslama benzemesinin nedeni, onlara da önceden peygamber gönderilmiş olması" diyen birisine ben sadece ve sadece gülerim...

 

Aradaki farklılığı bulalım şimdi..

"Aman canım, Sümer hikayelerinin İslama benzemesinin nedeni, onlara da önceden peygamber gönderilmiş olması"

"Aman canım, Kuran hikayelerinin Sümer hikayelerine benzemesinin nedeni, Muhammed'in irtihali"

 

 

 

Bir gün Ceviz Kabuğu programına Muazzez İlmiye Çığ ile Hıristiyan bir Pastör ya da Rahip katılmıştı. Muazzez hoca tüm bilgi ve belgeleri ile, örnekleri ile kanıtlıyordu...

Adamın dediği tek şey, sizinki ile aynı idi:

"İşte bu benzerliğin nedeni Rab'bin daha önceden beri bilgisini insanlara tebliğ etmesidir." diyordu.

Ve ben ekran başında gülmekten yerlere yatıyordum.

Zira adam ne Sümerler hakkında tek bir bilgiye sahipti, ne de eline tek bir Sümer tableti alıp hikayeleri orjinalinden okumuştu...

Ama bol keseden sallayıp, Sümer kültürünün mirasını kendi inancına mal edebiliyordu...

Komik...

İnsanların neye gülüp gülmediğiyle zerre kadar ilgilenmiyorum..

İlmiye Çığ'ın sümerolog olması ve konusunda da dünya çapında bir otorite olmasının bu konu ile ilgisi yok!

sümerolog diye sümeroloji dışında olan konularda da mı söz sahibi oluyor bu kadın?

Tersinden yola çıkalım, eğer İlmiye Çığ sümerlerin inanç sistemi tevhidin tekilliğine işaret eder dese ne düşüneceksin???

Belli olmaz kimbilir.. Kişilere bağımlı olmamak gerek inancınızdan olursunuz mazallah

 

 

Hayır, Moğollardan etkilendi demeyiz ispatlayanmadığımız sürece...

Neyi ispatladınız şimdiye kadar?

Sümerlerden devşirilme mi ispatlandı yoksa??

 

Sen gidip tüm diğer kültürlerin birikimlerini kendi inancına mal edeceksin,

Sonra bana Bilimsel tespitten bahsedeceksin...

Bilimsel tesbit sizin kullandığınız bir metod, beni bağlamaz, beni ilgilendiren ise bilimsel tesbit diye avaz avaz bağırıp işinize gelmeyince pek ala göz ardı etmenizdir.

 

Cevabı basit:

İlki Bilimsel bir akıl yürütmeye, ispatlanabilirliğe, deneyimlenebilirliğe dayanmasından dolayı Bilimsel oluyor...

Neyi deneyimlediniz bu konuda?

Neyi ispatladınız ?

Sümerolog bi kadının kendi sahasında olmayan görüşlerine sarılmaksa ispat, tamam o zaman biz boşuna enerjimizi harcıyoruz demektir.. Muhtemelen buna da evet diyeceksin

 

 

Burada itham karmaşası var...

Bunu ispatlayamayacak olan sizsiniz, yoksa bizim için sorun yok...

Neden ?

benmi ortaya attım tevrat babil yazıtlarından yok sümerden etkilendi yada hZ. ibrahim brahman rahibi idi mi dedim ben

Diyenler oldu o diyenlerde sizin gibi bilimi sakız etmişlerdi ağızlarına, bizde iyi madem nasıl ispatlıyosunuz bi öğrenelim bakalım dedik.

 

 

 

"Biz" derken bir "Taraf"ı değil, kendimi kastediyorum

Sorun yok, biz derken kendi düşüncenizde olanları siz derken de inananları kastetebilirsiniz bunda bi sakınca yok.

Yeterki saygılı bi ortam olsun kafi.

 

Şuan ofisten çıkıyorum gerisi daha sonra..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Öyle bir gayem yok, Gök Tanrı inancı hakkında bilgi sahibi degilim..

İslam evrenseldir, hitabı tüm insanlaradır..

İslamiyet evrenseldir ifadesini ozaman da benim inancım da evrensel hadi gelde bunun olmadığını isbat et derseniz?..

Size gülmem, şaşırırım sadece..Şu anda hayret ediyorum mesela..

Niye İslam'a hayret etmiyorsun da, ben aynı şeyi söyleyince hayret ediyorsun?

Benim de hitabım evrenseldir...

Benim de hitabım tüm insanlaradır...

Başka toplumların ahlaki öğretilerini Arap öğretilerine mal etmiyorum

Ya islamiyet kaynaklı demiyorsun ama başka toplumların inançlarının, Tanrı'nın o toplumlara güya gönderdiği peygamberlerle ilettiği inançların bozulmuş formları olduğunu söylemiyor musun?

Ne farkı var bunun?

Ve biri ibraniler ve de biri sumerler, iki toplum birbirlerini mi etkilemiş diyosunuz yoksa?

 

Neyseki birbirlerini etkilememişler diyosunuz..Ama binlerce yıl önce ibrani rahipler sumerden etkilendiler tevrat öyle ortaya çıktı diyosunuz..

Bu tutarsızlığı söylemek anlamanızı sağlamak için ne yapılır bilmem gözünüze mi sokmak gerek illa..

Ben "Etkilememişlerdir" demiyorum...

Ancak sizin inancınıza göre her toplumun inançları, o toplumlara zaten gönderilmiş olan peygamberlerin tebliğlerinden temelini almıyor mu?

Söylediğimi anlamamışsınız...

"Etkilemiştir" düşüncesini kabul ediyorsanız,

Hz. Muhammed'in Kur'an-da bildirdiklerinin de önceki bilgilerin kotarılması ile ortaya çıktığını yani etkilendiğini kabul etmelisiniz...

"Etkilememiştir" diyorsanız, Hz. Muhammed'den önce var olupta Kur'an ile benzeşen ifadeler için "Tanrı her topluma zaten peygaber göndermiştir" düşüncesini savunmak zorunda kalırsınız, ki o zamanda başka toplumların edinimlerini kendi inancınıza mal etmiş olursunuz...

Anlamanızı sağlamak için gözünüze mi sokmak lazım illa!

İnsanların neye gülüp gülmediğiyle zerre kadar ilgilenmiyorum..

İlmiye Çığ'ın sümerolog olması ve konusunda da dünya çapında bir otorite olmasının bu konu ile ilgisi yok!

sümerolog diye sümeroloji dışında olan konularda da mı söz sahibi oluyor bu kadın?

Tersinden yola çıkalım, eğer İlmiye Çığ sümerlerin inanç sistemi tevhidin tekilliğine işaret eder dese ne düşüneceksin???

Belli olmaz kimbilir.. Kişilere bağımlı olmamak gerek inancınızdan olursunuz mazallah

...

Neyi deneyimlediniz bu konuda?

Neyi ispatladınız ?

Sümerolog bi kadının kendi sahasında olmayan görüşlerine sarılmaksa ispat, tamam o zaman biz boşuna enerjimizi harcıyoruz demektir.. Muhtemelen buna da evet diyeceksin

Muazzez İlmiye Çığ, Kur'an, Tevrat hakkında Sümer tabletleri ve inancı ile karşılaştırma yapacak ve konu ile ilgili konferanslar verecek, kabul edilecek ve kitaplar yazacak kadar konuya hakimdir.

Konu direkt olarak onun sahasıdır zaten...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ama kimse demez ya durun bi dakka, Kuran ne diyor, Ilahi buyruk, tebliğ edilen din tekdir, Allahın dini birdir, her nebi halkına benzer şeyleri soylemiştir.Sümerde de izlerini bulursun, Çinde de Hindistanda da Afrika da da..

 

 

laz.jpg

 

 

Bir fıkra karakteri olarak Temel, insanların zihinlerinde yerel kimliğiyle yer almaktadır. Ancak,

Temel’in coğrafi, politik ve kültürel merkezin dışında bulunması, bu yazıda “**** fıkrası” olarak adlandırılan fıkraların Dünya sahnesinde çeşitli kültürlerde ortaya çıkan örnekleriyle yakın benzerlikler gösterir. Temel fıkraları, merkezin dışına işaret etme, güncel olaylara ve toplumsal değişime uyum sağlama, sanayileşmedeki gelişmeye paralel olarak diğer kültürlerin aptal fıkralarıyla etkileşiminin artması gibi özellikleriyle sanayileşmiş toplumlara özgü “***** fıkrası” özelliklerine sahiptir. Bu noktadan yola çıkılarak Temel fıkralarında uyarlamanın mümkün olduğu belirtilmekte ve bunun nasıl mümkün olduğu açıklanmaktadır.

 

Yazının tamamı asagıdakı lınk tedır.

 

-http://www.nuveforum.net/130-kultur-taslaklari/46512-temel-fikralarinda-uyarlama-mumkunmudur/-

 

Sızce TEMEL 7 kıta ve atıyorum 142 ulkede de yasamıs olabilir mi.

 

TEK BİR TEMEL Mİ VARDIR.

 

 

:D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn Selenge den alıntıdır.

 

Tersinden yola çıkalım, eğer İlmiye Çığ sümerlerin inanç sistemi tevhidin tekilliğine işaret eder dese ne düşüneceksin???

Belli olmaz kimbilir.. Kişilere bağımlı olmamak gerek inancınızdan olursunuz mazallah

 

 

 

Sn Selenge.

 

 

Hiç endişeniz olmasın İlmiye ÇIĞ öyle bişey Dİ-YE-MEZ.

 

ÇÜNKÜ , SÜMERLER ÇOKTANRILI BİR TOPLULUKTU.

 

Siz Çoktanrılı bir dinden , Musa karakterinin bile dininize alındığını , önce bir temizleyin.

 

Sonrada bizim adımıza korkmayın. İnancımızdan falan olmayız.

 

Müslümanlıktan kurtulduk elhamdülillah.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ya islamiyet kaynaklı demiyorsun ama başka toplumların inançlarının, Tanrı'nın o toplumlara güya gönderdiği peygamberlerle ilettiği inançların bozulmuş formları olduğunu söylemiyor musun?

Ne farkı var bunun?

 

Ben "Etkilememişlerdir" demiyorum...

Ancak sizin inancınıza göre her toplumun inançları, o toplumlara zaten gönderilmiş olan peygamberlerin tebliğlerinden temelini almıyor mu?

Söylediğimi anlamamışsınız...

"Etkilemiştir" düşüncesini kabul ediyorsanız,

Hz. Muhammed'in Kur'an-da bildirdiklerinin de önceki bilgilerin kotarılması ile ortaya çıktığını yani etkilendiğini kabul etmelisiniz...

Kuran da bildirilenlerin bir kotalandırma veya insan-toplum birikimiyle alakası yoktur,zaten Muhammed in bilmediği ve şahit olmadığı nice konu Allah tarafından gayb haberleri olarak kendisine aktarılmıştır.Dünyanın falanca topluluğundan izler taşıdığını savunmanız,Kuranın etkilerden ve falanca bilgilerden derlenmiş bir insan kitabı olduğunu değil,aksine herşeyden ve her topluluktan ve her topluluktaki ibadet ya da ret ya da ne ise yaşanmışlıklardan haberdar olan,her olayın geçmişini,özünü bilen Allahın Kitabı oluşunun kanıtıdır.
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dünyanın falanca topluluğundan izler taşıdığını savunmanız,Kuranın etkilerden ve falanca bilgilerden derlenmiş bir insan kitabı olduğunu değil,aksine herşeyden ve her topluluktan ve her topluluktaki ibadet ya da ret ya da ne ise yaşanmışlıklardan haberdar olan,her olayın geçmişini,özünü bilen Allahın Kitabı oluşunun kanıtıdır.

 

Şu sizin herşeyi bilen Allah'ınızın, Ortadoğu'daki hikayelerden başka tarih bilgisi de yok.

 

Neden Kuran'da, mesela Çinli Çing Çang Çong bir gün şöyle şöyle yaparken falan filan oldu demez?

Neden Kuran'da, mesela Türk Ülken Batur Han bir gün şöyle şöyle yaparken falan filan oldu demez?

Neden Kuran'da, mesela Alman Hans Günter bir gün şöyle şöyle yaparken falan filan oldu demez?

Neden Kuran'da, mesela Kızılderili Coşan At bir gün şöyle şöyle yaparken falan filan oldu demez?

Neden Kuran'da, mesela Zenci Mbotu bir gün şöyle şöyle yaparken falan filan oldu demez?

Neden Kuran'da, mesela İspanyol Juarez Gonzalez bir gün şöyle şöyle yaparken falan filan oldu demez?

Neden Kuran'da, mesela Rusa Dimitri İvanoviç bir gün şöyle şöyle yaparken falan filan oldu demez?

 

Sizin Allah Ortadoğu'yu dünya sanmış heralde!!!

Bilim öğrenmesinden geçtik.

Bencillik gibi kötü ve insanlık dışı davranışları bırakması gerektiğini öğrenmesinden de geçtik.

Biraz tarih öğretin ona. Dünya Ortadoğu'dan ve İsrail tarihinden ibaret değildir.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..............

aksine herşeyden ve her topluluktan ve her topluluktaki ibadet ya da ret ya da ne ise yaşanmışlıklardan haberdar olan,her olayın geçmişini,özünü bilen Allahın Kitabı oluşunun kanıtıdır.

Biraz tarih öğretin ona. Dünya Ortadoğu'dan ve İsrail tarihinden ibaret değildir.

 

Allahın bildiği Muhammedin bildiğinden ne bir fazla ne bir eksiktir. Onu yaratmış, öğretmiş, sonrada tapınmıştır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allahın bildiği Muhammedin bildiğinden ne bir fazla ne bir eksiktir. Onu yaratmış, öğretmiş, sonrada tapınmıştır.

 

Sevgili bilimselci,

 

Müslümanların bir sözü var: "Kendi yapar, kendi tapar" diye.

Aynaya baksalar, bunu kendilerinin yaptığını görecekler.

 

Muhammed Allah isimli bir ilah yaratmış, ona tapmış.

Kendi yapmış, kendi tapmış.

 

Bu ilahı da Muhammed kendi suretinde yaratmış, kendine benzetmiş.

Bu ilahın bilgisi Muhammed'in bilgisinden 1 harf fazla değil.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili bilimselci,

 

Müslümanların bir sözü var: "Kendi yapar, kendi tapar" diye.

Aynaya baksalar, bunu kendilerinin yaptığını görecekler.

 

Muhammed Allah isimli bir ilah yaratmış, ona tapmış.

Kendi yapmış, kendi tapmış.

 

Bu ilahı da Muhammed kendi suretinde yaratmış, kendine benzetmiş.

Bu ilahın bilgisi Muhammed'in bilgisinden 1 harf fazla değil.

 

Saygılar.

 

... Ve kendisini Peygamber olarak ilan etmiş. Kuranın "Allahın sözleri" olduğunu unutmuş bu ayette.

 

O halde Allah'a koşun. Şüphesiz ben, size O'nun katından gönderilmiş açık bir uyarıcıyım. (51/50)

 

Bir insan dürüst, hilesiz, doğru sözlü insan ise, onun kuvvetli bir hafızasına ihtiyacı yoktur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şu sizin herşeyi bilen Allah'ınızın, Ortadoğu'daki hikayelerden başka tarih bilgisi de yok.

 

Neden Kuran'da, mesela Çinli Çing Çang Çong bir gün şöyle şöyle yaparken falan filan oldu demez?

Neden Kuran'da, mesela Türk Ülken Batur Han bir gün şöyle şöyle yaparken falan filan oldu demez?

Neden Kuran'da, mesela Alman Hans Günter bir gün şöyle şöyle yaparken falan filan oldu demez?

Neden Kuran'da, mesela Kızılderili Coşan At bir gün şöyle şöyle yaparken falan filan oldu demez?

Neden Kuran'da, mesela Zenci Mbotu bir gün şöyle şöyle yaparken falan filan oldu demez?

Neden Kuran'da, mesela İspanyol Juarez Gonzalez bir gün şöyle şöyle yaparken falan filan oldu demez?

Neden Kuran'da, mesela Rusa Dimitri İvanoviç bir gün şöyle şöyle yaparken falan filan oldu demez?

 

Sizin Allah Ortadoğu'yu dünya sanmış heralde!!!

Bilim öğrenmesinden geçtik.

Bencillik gibi kötü ve insanlık dışı davranışları bırakması gerektiğini öğrenmesinden de geçtik.

Biraz tarih öğretin ona. Dünya Ortadoğu'dan ve İsrail tarihinden ibaret değildir.

 

Saygılar.

Buna karşın Çin'deki bir müslümana da sorsanız,Amerika da ki müslümana da sorsanız,Arabistan lı bir müslümana ya da Norveçte bir müslümana da sorsanız,Kuran hepimize aynı seslenir,tıpkı diğer Kutsal Kitaplarımız gibi. İngilizce de İsa nın adı Jesus ise,yani bir dil farkımız var ise,tıpkı Allah-God-Tanrı denkleminde olduğu gibi,Allahın hangi ortamdaki hangi kulundan hangi adla bahsettiğini sanırım sizlerin iyi bir araştırması gerekir.Bu arada bugün güneşe tapan insanları bile ayette yazıldığı gibi gözüme sokan Rabbim,gönderdiği Kitap ile Türkiyede büyümüş sıradan bir Türke şu anki bütün deneyimleriyle birlikte hitap eden ,seslenen Rabbim,yalnız Kuran la değil,O na inanmamıza sebep olan,yani Allaha inanmamıza sebep olan nice nice kavramla hayatımızdaysa,yani biz O nu her daim hissediyorsak ,siz daha istediğiniz kadar Kuranın O ndan olmadığını düşünün,biz halimizden memnunuz ve çok çok güçlü bir dost edinmişiz demektir.Her günümü düzenleyen Allahıma varsın siz inanmayın,çünkü yazıldığı gibi, "Çünkü bu halkın yüreği duygusuzlaştı, Kulakları ağırlaştı. Gözlerini kapadılar. Öyle ki, gözleri görmesin, Kulakları duymasın, yürekleri anlamasın Ve bana dönmesinler. Dönselerdi, onları iyileştirirdim.'".. Biz sadece iyileştirilme ümidi içinde ısrarla arsızca O na dönüyoruz,çünkü O na karşı cidden nankörüz.Ama O ,buna rağmen çok çok merhametli ve fazlasıyla yardım eden.Siz imanlıyız diye hayatımızdaki her olayı dine yüklediğimizi savunun durun,bizim algıladıklarımızın ve başımızdan geçen nice olayın zerresini size anlatamayız biz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Buna karşın Çin'deki bir müslümana da sorsanız,Amerika da ki müslümana da sorsanız,Arabistan lı bir müslümana ya da Norveçte bir müslümana da sorsanız,Kuran hepimize aynı seslenir,tıpkı diğer Kutsal Kitaplarımız gibi.

 

Bu ne demek şimdi?

 

CNN de herkese aynı şekilde sesleniyor...

İbo Show'da İbrahim Tatlıses de dinlisine, dinsizine, Ankaralısına, İstanbullusuna, Hakkarilisine, Edirnelisine aynı sesleniyor...

Nereye varmaya çalışıyorsunuz?

 

Dünyanın falanca topluluğundan izler taşıdığını savunmanız,Kuranın etkilerden ve falanca bilgilerden derlenmiş bir insan kitabı olduğunu değil,aksine herşeyden ve her topluluktan ve her topluluktaki ibadet ya da ret ya da ne ise yaşanmışlıklardan haberdar olan,her olayın geçmişini,özünü bilen Allahın Kitabı oluşunun kanıtıdır.

 

Şeklinde bir iddia getirdiniz, ben de o iddianızın yanlış olduğunu söyledim, Allah'ın Ortadoğu tarihinden başka tarih bilmediğini, hatta Ortadoğu tarihini de Muhammed'in bildiği kadar bildiğini söyledim.

 

Aksine bir kanıtın var mı? Mesela Allah Almanlardan da haberdardı diye bana sunabileceğin bişey var mı?

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu ne demek şimdi?

 

CNN de herkese aynı şekilde sesleniyor...

İbo Show'da İbrahim Tatlıses de dinlisine, dinsizine, Ankaralısına, İstanbullusuna, Hakkarilisine, Edirnelisine aynı sesleniyor...

Nereye varmaya çalışıyorsunuz?

 

 

 

Şeklinde bir iddia getirdiniz, ben de o iddianızın yanlış olduğunu söyledim, Allah'ın Ortadoğu tarihinden başka tarih bilmediğini, hatta Ortadoğu tarihini de Muhammed'in bildiği kadar bildiğini söyledim.

 

Aksine bir kanıtın var mı? Mesela Allah Almanlardan da haberdardı diye bana sunabileceğin bişey var mı?

 

Saygılar.

 

"İçinde peygamber olmayan hiç bir millet yoktur"(Fâtır, 24)

 

Buna göre pek çok peygamber olduğu halde Kur’an ‘da sadece 28 tanesi bildirilmiş. Fazlasının anlatılmasına gerek görülmemiş.

 

"Onların bir kısmını sana hikâye edip anlattık. bir kısmını anlatmadık"(Gâfir, 78)

 

Burada bilmediğini düşünmek doğru değildir anlatılmamış sadece ,eminim sizde burada bizle paylaşmadığınız şeyleri bilmediğinize yorumlayamayacağımız gibi. Kur’an bu kadarını anlatmış ki onların doğruluğuna delil olarak yine aynı misallerin çoğaltılmasını istiyorsunuz. Bunu her zaman yaptığınızı görüyorum. Misallerin çoğaltılması size fayda sağlamak yerine bize fayda sağlayacağını da herhalde tahmin edersiniz.

 

Bakın hangi şey var ki Allah'ınC.C. ilminde olmasın. Kur'an'da olmaması Allah ın ilminde bilinmediği anlamına gelmez..

 

Yaptığını az görüp, yapmadığını çok görmekle nereye kadar gidilebilir. Buradan sağlıklı netice çıkmaz. Böyle demekle aklınıza keyfinize göre hareket eden bir ilah istemektesiniz. Halbuki böyle keyfe göre ilah islamda mevcut değil ki….

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu ne demek şimdi?

 

CNN de herkese aynı şekilde sesleniyor...

İbo Show'da İbrahim Tatlıses de dinlisine, dinsizine, Ankaralısına, İstanbullusuna, Hakkarilisine, Edirnelisine aynı sesleniyor...

Nereye varmaya çalışıyorsunuz?

 

 

 

Şeklinde bir iddia getirdiniz, ben de o iddianızın yanlış olduğunu söyledim, Allah'ın Ortadoğu tarihinden başka tarih bilmediğini, hatta Ortadoğu tarihini de Muhammed'in bildiği kadar bildiğini söyledim.

 

Aksine bir kanıtın var mı? Mesela Allah Almanlardan da haberdardı diye bana sunabileceğin bişey var mı?

 

Saygılar.

İman sizin algılarınız boyutunda kalacaksa,Kutsal Kitaba inanan onca imanlı Alman ne olacak.Demek ki ortada her imanlı insanın kalbine seslenen bir evrensellik var,neden illa bu tarz bir ıspat istiyorsunuz.Ne yani,bu saatten sonra oturup Adem e varana kadar ırk araştırması mı yapalım,hayır ,İsrailoğulları yanında bi de Almanlardan bahsetse iman mı edeceksiniz.. İmanlı olmam için Kuran da Türk kelimesi mi bulmalıyım,eğer yoksa şu an bana Kuranı her açışımda ,bir konuda ,günümden bir konuda, yardımcı olan bu Kitabın mükemmelliği mi kalkacak,bana şu an hitap ederken etmez mi olacak? Ayrıca bence önemle üzerinde durulan şu toplumları,isimleri bence bi düşünün siz yinede.. Bizim dindarlar üzerinden bile paralar İsrailoğullarına akarken,Rabbimin 1400 sene bastıra bastıra bizi uyarmasında bence çok ayet var ama siz günün koşullarını bile hiçe sayarsınız ayete inat.

Bu arada Batı insanları için de nice ayet var,mesela şu an Amerika ile özdeşleştirebileceğim(sakın onlara tepki gibi algılanmasın, değil),okumak ve okuduğunuzu bizim gibi algılamak için önce Tanrıya iman,sonra da Tanrı dan yardım istemeniz gerekiyor.Kolay gelsin..

Bu arada İbo bana aynı seslenemez ,seslenmesi için İbo kültürlü olmam gerek,bu yüzden her ülkede her imanlıya Kitaplar aynı seslenir,İbo da İbo kültürlülerine aynı seslenir,ama İbo ne bana seslenir,ne Kutsal Kitaplar size seslenir.Sadece cümlemi onayladınız ve destek verdiniz,demek ki ben size sormalıyım,şimdi bu örneklerle bana destek verirken ne demek istediniz..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın ftoyd, yorumunuz değil ama imzanız zaten sizinle tartışmanın sonuçsuzluğunu ortaya koyar nitelikte. Bizler "doğal insanlar"ız, sizler "ruhsal kişi"lersiniz. Siz her konuda rahat rahat yargı üretirsiniz, bizi cehenneme de atarsınız, "belhüm edall" olduğumuzu da söylersiniz, ama biz sizin hakkınızda bunları söyleyemeyiz, "hakaret"e girer. Çünkü sizler ruhsal ve kutsal kişisiniz...

 

İmzanız yerinde duruyor ama yine de anlaşılmayabilir diye buraya alıntılayayım:

 

"1 Korintliler 2

12 Tanrı'nın bize lütfettiklerini bilelim diye, bu dünyanın ruhunu değil, Tanrı'dan gelen Ruh'u aldık.

13 Ruhsal kişilere ruhsal gerçekleri açıklarken, Tanrı'nın lütfettiklerini insan bilgeliğinin öğrettiği sözlerle değil, Ruh'un öğrettiği sözlerle bildiririz.

14 Doğal kişi, Tanrı'nın Ruhu'yla ilgili gerçekleri kabul etmez. Çünkü bunlar ona saçma gelir, ruhça değerlendirildikleri için bunları anlayamaz.

15 Ruhsal kişi her konuda yargı yürütebilir, ama kimse onun hakkında yargı yürütemez."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.