Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

BURADA HER SORUYA CEVAP VERİLİR


Önerilen İletiler

Bu gün Dininizi tamam ettim..ayeti kerime bu yanılmıyorsam vasade kardeş.. :)

 

Sünnetullah ise kastın şeriattan..Eywallah..yok şu din tüccarlarının dininin şeriatı uygulaması diyorsan..almıyalım kardeşim :) hem biz makam meratip peşinde değiliz..terk etmezsek makam verilecekse,inadına terk ederiz.. :)

 

Din nedir ya ResulAllah..Nasihattir..tam üç defa soruluyor..üçündede aynı cevap..NASİHAT.. :)

 

Din tamam olmadan İNSAN doğmaz..Ariflerin Dini olmaz.. :D

 

İslamsız arif olmaz, arifsiz islam olmaz. islam sadece tacirlerin elinde de değildir. övünülecek şey sadece islamdır,başka şey değill. arifler islamı doya doya yaşayan kimselerdir. sizede o gözle bakmak isterim, ancak sözleriniz yanlış anlaşılmaya da çok müsait..

açıktan tebliğ şeriatla olur, tarikat hususi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İslamsız arif olmaz, arifsiz islam olmaz. islam sadece tacirlerin elinde de değildir. övünülecek şey sadece islamdır,başka şey değill. arifler islamı doya doya yaşayan kimselerdir. sizede o gözle bakmak isterim, ancak sözleriniz yanlış anlaşılmaya da çok müsait..

açıktan tebliğ şeriatla olur, tarikat hususi

 

 

Ekserinastan söz eder Kitap..işte din tüccarı ve din baronlarının dininden olanlardır bu ekserinas denilenler..doya doya yaşayan dayı değil Vasade..HAY olan DİRİ olan..biz sadece SEYR ederiz olanı biteni..ve bu SEYRden ZEVK alırız..hiç dert olmaz bize olan biten.. :)

 

Davalarımızı SEVDALARIMIZA döndürdük..ne din davamız..ne Allah davamız..nede peygamber davamız vardır..ne makam nede şan şöhret merakımız vardır..Can ellerinden gelmişiz namı nişanı neyleriz..her şeyi sahibine verir biz sadece seyr ederiz.. :)

 

Tevhid babası Hz.İbrahimin dinindeniz biz..HANEF olanından..başka din bilmeyyiz.. :) aynen Hz.Muhammed gibi :)

 

Bu gün Din diye dayatılan gerçek Din olabilirmi sizce :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kuranı kerimin insanların hayatında olmasının insanlara faydasının olacağını düşünmek gerekmezmi.

 

Hayır. Zorunluluk değil. Hatta insanların hayatında olmaması daha güzeldir.

 

sonuçta haramdan pis kan,çöp ve akla gelebilecek her pisliği yiyen domuzun haramlılığından,

 

Bit tavuk ta aynı derecede pis. O neden haram değil. Ayrıca Domuz yiyenler en az senin benim kadar sağlıklı. Bak Almanlara. Hergün tonlarca domuz yerler ama Ortalama yaşam süreleri bizden fazla. Tek başına domuz yemek yada yememek bir anlam ifade etmez.

 

birbirimizin karısına ,kızına ırzına namusuna göz dikmememiz gerektiğinden.

 

Bunu sıradan herhangi bir ülkenin kanunlarıda söyler. Bizim anayasa ve yasalarda söyler. Oysa biz bu kanunları yapan insanlara ALLAH demeyiz. Onları bize okuyana PEYGAMBER demeyiz. Ezberleyene de CENNET vaadetmeyiz.

 

İçinde bazı bilgiler doğru diye. Tüm kitabı SALT DOĞRU kabul etmek MANTIKSIZLIKTIR. Bu kitabı DEĞİŞTİRİLEMEZ mutlak doğru diye adlandırmak mantıksızlıktır.

 

sarhoşluğun bilinci köreltiği ve kör bilinçle daha sonradan çok pişman olacağımız neler yapabileceğimizden,

 

Sarhoşluk iyidir. İçmesini bilene. Her sarhoş etrafına zarar veriyor denemez. Her camiden çıkanda etrafına zarar VERMIYOR denemez.

Öyleyse. Karşıdakinin hakkını gözettiğin sürece NE KADAR İÇERSEN İÇ. Sorun yok.

 

hırsızlık yapmamızın onursuzluğundan

 

Yukarıda belirttim. Bizim yasalarda da var. Hırsızlık yapmak kötüdür diye. Cezası da var. Ama Kurandan daha adil. El kol kesmiyor en azından. Bir insan ihtiyacından dolayı bişeyi çalsa sonrada eli kesilse. Hayatı boyunca bidaha çalmasa. Eli geri gelecek mi. Antepte fıstık çalan çocukları düşün. Bir hata yaptılar. Yatıp çıktılar. Bu yete onlara. Ellerini kesmek anlamsızlık tır. Gaddarlıktır.

 

iyliğin gerekliliğinden,yardımlaşmanın komşuluk ve aile ilişkilerinin sağlamlaştırmanın gerekliliğinden,

 

Birsürü güzel roman var. İyiliği anlatan. Tolstoy un romanlarını oku. Kurandan daha fazla iyilik öğretisi var. Hadi oraya kadar gitme. Kemaletin Tuğcu bile okusan yeter. Şimdi bunları yazan TANRI mı diyecez. Yoksa SALT DOĞRU mu diyecez. Artık bazı şeyleri aşmak lazım.

 

 

bu dünyada yaşamamızın bir amacı olduğundan

 

Kurana göre tek amaç , insanların Allaha İbadet etmek için yaratıldığıdır. Ki biz bunu kabul etmeyiz. Hiç ibadet etme ama İYİ İNSAN ol yeter.

İyiliğin ölçüsü nedir derseniz. Sadece kanunlara uysanız bile yeter.

 

demişki ben kuranı her insanın apaçık anlayacağı gibi indirdim,

 

Demiş ama YANLIŞ demiş. Bunu araplara dese idi olurdu.

Oysa arapçayı o dönemde bile bilmeyen bisürü insan varken , böyle bir ayet başlı başına Kuranı reddetmeye yetecek bir ayettir.

Herkes anlamıyor çünkü. Azıcık sayıdaki ARAP anlıyor sadece.

 

kuran ı kerim inde gene bu insanlar tarafından deriler ve kemiklere yazılı olan ayetleri toparlayarak oluşturduğu ve kitap ahline getirdikleri ortadadır.

 

Arkadaşım bugün bile basit bir kitap yazarken karlamalarınızı notlarınızı bulmak toplamak o kadar zor ki. Bilgisayar ortamında bile zor.

İddia ediyorum. Bugun 300 sayfalık bi kitabı tabakhaneden aldığın derinin ve kemiğin üzerine yaz bakalım. Ne kadar zaman kalıcı olacak. Ve hatasız bir şekilde , sonraki nesle aktarılacak. Orada zaten bir belirsizlik var. Biz orasında değiliz. İçeriği ve emirleri konusunda tutarsız diyoruz. Toplanmasındaki curcuna zaten ayrı bişey. Girmeyin o konuya hiç.

 

Size dostane bir tavsiye. Uzağa gitmeyin. Ve bu forumda Sn HOPPA ağabeyimizin açtığı bir konu başlığı var. Kurandaki çelişkiler diye. Orayı baştan sona bir okuyun.

 

Tez-Antitez biararada.

 

Saygılar.

 

Tklmkn

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

packed :)

 

Bu alanlara gelip hemen Allahı ispatlamaya kalkanlar fazla kalmadan gidiyor..bak genç insan..içindeki sevgini keşfet..açığa çıkar ve paylaşmayı becer..ve bu sevginin adına hiç korkmadan Allah de.. :) fakat sende diğerleri gibi her şeyi var eden Allahı arıyorsan..yolun açık olsun..son bir güzellik yapalım sanada..ne arıyorsan KENDİNDE ara.. :)

 

 

buraya dinle giren dinsiz çıkıyor tesbitinin saçmalığı ortada olmuş zaten dayı sen aynen felesefe yapıyosun aman herşey dağınık kalsın ,yiyelim içelim felsefesi.bu felsefelerle dinden çıkanlar varsa zaten hiç girmemişler demek daha doğru.

bu alanlara gelip allahı ispatlamaya kalkanlar demişsin isbat diye bişey yok farklı fikirlerin muhabetti bu bu muhabet içinden kendine pay çıkaranlarda ne mutlu demek düşer.

 

okadar yazı yazıdım kimse cevap ayzmadı 3 gün ,sitede birilerinin varlığı konusunda umudumu yitirmişken bir ses geldi.sonra üst üste birsürü ses cevap bombardımanı adeta ama ne hikmetse ikitane verdiğim örneğe bir cevap veren olmamış herhalde derslere tam çalışılmadı googleden iyi hangi ateistin bu konulara kendine göre cevap verdiğini bulmak bukadar zor ve uzun zaman almamalı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayır. Zorunluluk değil. Hatta insanların hayatında olmaması daha güzeldir.

 

 

 

Bit tavuk ta aynı derecede pis. O neden haram değil. Ayrıca Domuz yiyenler en az senin benim kadar sağlıklı. Bak Almanlara. Hergün tonlarca domuz yerler ama Ortalama yaşam süreleri bizden fazla. Tek başına domuz yemek yada yememek bir anlam ifade etmez.

 

 

 

Bunu sıradan herhangi bir ülkenin kanunlarıda söyler. Bizim anayasa ve yasalarda söyler. Oysa biz bu kanunları yapan insanlara ALLAH demeyiz. Onları bize okuyana PEYGAMBER demeyiz. Ezberleyene de CENNET vaadetmeyiz.

 

İçinde bazı bilgiler doğru diye. Tüm kitabı SALT DOĞRU kabul etmek MANTIKSIZLIKTIR. Bu kitabı DEĞİŞTİRİLEMEZ mutlak doğru diye adlandırmak mantıksızlıktır.

 

 

 

Sarhoşluk iyidir. İçmesini bilene. Her sarhoş etrafına zarar veriyor denemez. Her camiden çıkanda etrafına zarar VERMIYOR denemez.

Öyleyse. Karşıdakinin hakkını gözettiğin sürece NE KADAR İÇERSEN İÇ. Sorun yok.

 

 

 

Yukarıda belirttim. Bizim yasalarda da var. Hırsızlık yapmak kötüdür diye. Cezası da var. Ama Kurandan daha adil. El kol kesmiyor en azından. Bir insan ihtiyacından dolayı bişeyi çalsa sonrada eli kesilse. Hayatı boyunca bidaha çalmasa. Eli geri gelecek mi. Antepte fıstık çalan çocukları düşün. Bir hata yaptılar. Yatıp çıktılar. Bu yete onlara. Ellerini kesmek anlamsızlık tır. Gaddarlıktır.

 

 

 

Birsürü güzel roman var. İyiliği anlatan. Tolstoy un romanlarını oku. Kurandan daha fazla iyilik öğretisi var. Hadi oraya kadar gitme. Kemaletin Tuğcu bile okusan yeter. Şimdi bunları yazan TANRI mı diyecez. Yoksa SALT DOĞRU mu diyecez. Artık bazı şeyleri aşmak lazım.

 

 

 

 

Kurana göre tek amaç , insanların Allaha İbadet etmek için yaratıldığıdır. Ki biz bunu kabul etmeyiz. Hiç ibadet etme ama İYİ İNSAN ol yeter.

İyiliğin ölçüsü nedir derseniz. Sadece kanunlara uysanız bile yeter.

 

 

 

Demiş ama YANLIŞ demiş. Bunu araplara dese idi olurdu.

Oysa arapçayı o dönemde bile bilmeyen bisürü insan varken , böyle bir ayet başlı başına Kuranı reddetmeye yetecek bir ayettir.

Herkes anlamıyor çünkü. Azıcık sayıdaki ARAP anlıyor sadece.

 

 

 

Arkadaşım bugün bile basit bir kitap yazarken karlamalarınızı notlarınızı bulmak toplamak o kadar zor ki. Bilgisayar ortamında bile zor.

İddia ediyorum. Bugun 300 sayfalık bi kitabı tabakhaneden aldığın derinin ve kemiğin üzerine yaz bakalım. Ne kadar zaman kalıcı olacak. Ve hatasız bir şekilde , sonraki nesle aktarılacak. Orada zaten bir belirsizlik var. Biz orasında değiliz. İçeriği ve emirleri konusunda tutarsız diyoruz. Toplanmasındaki curcuna zaten ayrı bişey. Girmeyin o konuya hiç.

 

Size dostane bir tavsiye. Uzağa gitmeyin. Ve bu forumda Sn HOPPA ağabeyimizin açtığı bir konu başlığı var. Kurandaki çelişkiler diye. Orayı baştan sona bir okuyun.

 

Tez-Antitez biararada.

 

Saygılar.

 

Tklmkn

 

 

 

işte benim ayzımın tamamı aşşağıda sizin cımbızlayığp sadece işinize gelen ksıımlarına çarpıtarak cevap vermeniz onun bütününü değiştirmez.bence tane tane kelimelere alıntı yapıp cevap vermek çok zuun zahmetli olur siz yazının bütününe cevap verin daha anlamlı olur.

 

hayır zorunlu değil hatta insan hayatında olmaması daha güzel demişsinde,bunu ataların 1400 yıl önce söyleyebilmiş olsaydı hak verebilirdim belki.fakat seni anen doğurmuş büyütmüş hastalığında veya çaresizliklerinde senin o boş hafızanın anlamdığı (çocukluk yaşıından dolayı ) otlardan v.s ilaçlar hazırlayıp iyileştirmiş ,kötülüklerden korumuş ama sen anneni inkar ediyorsun ben artık büyüdüm kedimi koruyabiliyorum,hastalansam nasıl iyleşeceğimi biliyorum,hafızamda dolu artık seni reddediyorum diye.

bunu birde yaratıcı açısından düşünecek olursak karnımızı doyurduğumuz kendimzii koruduğumuz düşünmemizi sağlayan beynimiz,hafızamız ve iyileşmek için faydalandıklarımız ın hepsini hazır bulduk .evey ayzıldığı gibi insanoğlu nankör ,inkarcı

yaratıcıyı kendi mantığımızda düşündüğümzüde senden insaoğlunu yaratığı için pişman olamsı gerektiğini düşünürüz.

 

 

ayrıca benim sorduğum soru cevap evrilmeyen şu idi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

gördümki sitede herşeye cevap veriliyor.benimde öğrenmek istediklerim var sormak istediklerim.demirin dünyaya uzaydan düştüğünü biliyoruz öyle değilmi bu daha zamanımızın teknolojileriyle tesbit edilmişken .bunun kuran I kerimde anlatılmasının mantığını neye yormamız gerekiyor.ayrıca okyanus suyuyla deniz suyunun siz anladınız söylemek istediğimi birbirine karışmadığını da zamanımızın teknolojileriyle belirlenmiştir,aynı yukardaki örnek gibi onunda kuranı kerimde anlatılmasını neye yoruyosunuz sizce bunun nasıl bir açıklanabilir tarafı var.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Size dostane bir tavsiye. Uzağa gitmeyin. Ve bu forumda Sn HOPPA ağabeyimizin açtığı bir konu başlığı var. Kurandaki çelişkiler diye. Orayı baştan sona bir okuyun.

 

Tez-Antitez biararada.

 

Saygılar.

 

Tklmkn

 

kardeşim zaten o yazıların tamamını okuduğum için ,bu sohbete girmeye karar verdim ya.yoksa damdan düşercesine durun durun bende bunu diyorum diyen biri değilimki.ben önyargıyla yaklaşan biri değilim ve bu konuları atrtışmanın dinden çıkaracağı inancında olan biri değilim.yani anlıyacağınız o yobazlık boyutunda misalen koyun sürü tabiriyle iananmıyorum ben sorgulamanın en tabi hakkım olduğunu bana verilen zekanın veriliş nedeninin zaten sürekli sorgulayıp kendimi geliştirmek olğumun bilincindeyim.o nedenledirki benim için ateist veya isminin şu bu olmasının bir anlamı yok önemli olan söyledikleridir.anlatmaya çalıştığıklarında nekadar kendi mantığımla doğruluk avrdır kabul edilebilir.ve nekadarında yanlışlık vardır ben buna bakıyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

buraya dinle giren dinsiz çıkıyor tesbitinin saçmalığı ortada olmuş zaten dayı sen aynen felesefe yapıyosun aman herşey dağınık kalsın ,yiyelim içelim felsefesi.bu felsefelerle dinden çıkanlar varsa zaten hiç girmemişler demek daha doğru.

bu alanlara gelip allahı ispatlamaya kalkanlar demişsin isbat diye bişey yok farklı fikirlerin muhabetti bu bu muhabet içinden kendine pay çıkaranlarda ne mutlu demek düşer.

 

okadar yazı yazıdım kimse cevap ayzmadı 3 gün ,sitede birilerinin varlığı konusunda umudumu yitirmişken bir ses geldi.sonra üst üste birsürü ses cevap bombardımanı adeta ama ne hikmetse ikitane verdiğim örneğe bir cevap veren olmamış herhalde derslere tam çalışılmadı googleden iyi hangi ateistin bu konulara kendine göre cevap verdiğini bulmak bukadar zor ve uzun zaman almamalı.

 

Dinden çıkarma insanı packed :D:D:D

 

 

Bütün Dinler toplasan on beşi geçmeyen Emir ve yasaklardan ibarettir..Din NASİHATTEN ibarettir..başkaca bir dinde yoktur..var diyenler Fettullah abinin,Cüppeli ahmet aganın falancanın filancanın dinine mensubtur..kendi yorumu olan bir İnancı yoktur..bir tuturmuşlar Din de Din..nedir Din?..cevap için lazım on ömür..yetmezki anlatılan efsaneleri anlamaya bir ömür..oysaki Hz.Muhammede sorulan bu soruya verdiği cevap açıktır..Din nedir ya RasulAllah..Din NASİHATTİR..bırak kardeşim dağınık kalsın NASİHATTEN gayrı Din.. :D

 

Dini bir okul olarak ele alalım..bu okul hiç mezun vermeyecekmi Allah Aşkına yaw :D Dinden çıktı..yok Dine girdi..baksın herkes kendi ÖZ benliğine..Kendi Hakikati Olan Tanrısına..dışarıda Tanrısı olan ile Tanrı arasında kat edilemez mesafeler vardır..seninde yolun epey uzun packed :D aman acele et.. :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

pcked.. :)

 

 

İman etmek için somut örnekler gerekmez..İman soyuta olandır..görmediğine yani..daha sonra gördüklerini incelediğinde(ki bu en yakından inceleme imkanı olan KENDİN) kendi gerçekliğine kendi hakikatin olana bilerek ve görerek iman edersin.. :)

 

Demir ve Suların karışmama örneğinin Kitapta yazıyor olması inanmayanların inanmasını sağlamaz.. :D zorlama kendini..burada öyle bilgili ve akıllı insanlar varki bütün ezberlerini bozarlar.. :D Kitabıda Dinide senden benden fazla bilirler..ona göre söylemedi deme :D ezber bozuldumu haydaaa en baştan başla.. :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bir tuturmuşlar Din de Din..nedir Din?..

Tebrikler Sayın Dayı...

 

Hoppa'nın bir sözü vardı:

"Din, insanın kendisini kandırma sanatıdır!"

 

Dinin üç yönü var;

 

1- Din, Toplumsal bir kurum olarak Toplumsallaşmanın bir basamağıdır ve olgusunu günümüzden çok geçmişte bırakmıştır... Fakat ne yazık ki geleceğe ayak uyduramayanlar, geleneğe ayak uydurmak zorunda kalmaktadırlar; Din'e...

Bu açıdan bir çok kere açıklamalar yaptım, isteyen arayıp bulur...

 

2- Din, kişisel bir tercih olarak yapısı itibari ile (dinlere saplantılı olarak bağımlı kimseleri kastediyorum), ağır ya da hafif, Bağımlı Kişilik Sorunu olan insanların son çaresidir.

Kendilerini, ait olduklarını düşündükleri, oysa kendilerine dikte edilmiş, dinin İlahı tarafından Seçilmiş ya da o dinle Şereflendirilmiş olarak addedip, kendilerine bir önem payesi çizerler.

Bağımlı Kişilik Sorunu yaşadıklarının en temel göstergesi, o dinden bağımsız irade gösterememeleridir. Tanrı denen yüce "Şey", yarattığı "Çaresiz" insanların tüm gündelik yaşamına kadar emirler yağdıran bir "Çocuk" gibidir.

İstediği şekilde cezalandırır, verir, alır, mükafatlandırır...

İnsanlar gibi kızar, kin güder, sever ve sevilmek ister.

Bu türlü bir Tanrı'ya inanan insan, yani Dini bila kayd-ü şart/kayıtsız şartsız kabullenmiş bir insan, İmanı da böyle tanımlar...

Geçmişinden süregelen ve benliğine kompleks/karmaşa halinde iliştirilmiş "Eziklik Psikolojisi"nin etkisi ile "İnanarak Üstün Olma" çabasındadır.

Çoğunlukla "Hiç birşekilde üstün değiliz, Allah katında üstünüz" demelerine rağmen böyle değildir. Zira bu dünyanın önemsizliğine binaen, inanmayan insanlara "Yanacak olan zavallılar" gözü ile bakmaktadırlar...

Oysa "Zavallı", aynada yaşamaktadır...

Bu kimseler "Bağımlı Kişilik" serrgilerler... Dinden, dini önderden, dini kitaptan, dini öğretiden bağımsız düşünemez, karar veremezler... İlla ki kendileri dini en iyi bilir, dinden çıkmış bir İmam bile mutlaka yanlış anlamış, doğruyu hiç bilememiştir onlara göre...

En büyük özellikleri, aynı Dini milyonlarca insan farklı algıladıkları halde, o dinin aslında herkesçe farklı* anlaşılacak kadar eksik ve kusurlu olduğunu düşünemeyecek kadar geniş!!! düşünürler.

(*) Onlar göre bu "Farklı" değil, "Yanlış" anlamaktır. Oysa herkesin aynı şeyi yanlış anlaması olası değildir.

 

3- Alışkanlık olarak Dini geleneği sürdürenler. Dinin ne içersindedirler ne de dışarısındadırlar. Dini vecibelerini ellerinden geldikçe yerine getirirler ancak dinlerle ilgili olmayan ve hiç sorgulamadan dinleri reddeden ya da benimsemeyen dinsiz insanlardan farklı değildirler. Zararsızdırlar. Akılları erse de ermesede geleneklerini "Din" adı ile yürütürler.

Dün bir kanalda, bir sabah programında baş örtülü bir kadın (belli ki dini geleneği sürdürüyor) kocasını başka hiçbir kadınla ne olursa olsun paylaşamayacağından bahsediyordu. Oysa inancındaki "4 kadınla" koşullar elverdiğinde ve erkek istediği surette, her koşulda evlenebileceği yargısını belli ki bilmiyordu... en basitinden yakın çevrenizde bile görebilirsiniz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

111 - TEBBET SÛRESİ

 

Mekke döneminde inmiştir. 5 âyettir. “Tebbet”, kahrolsun demektir

 

 

1-Ebû Leheb’in elleri kurusun. Zaten kurudu.

2. Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı.

3. O, bir alevli ateşe girecektir,

4,5. Boynunda bükülmüş hurma liflerinden bir ip olduğu halde sırtında odun taşı*********** karısı da

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

- Bu ayetin kime ne faydası var.

- O zamanda yaşayan örneğin bir Bizans lı ya ne anlam ifade ederdi.

- Bugün size ne anlam ifade ediyor.

- Şefkat bunun neresinde.

- Sadece ARAPLARA inmiş hissi veriyormu.

- Yuzyılları kapsadığını iddia eden bir kitapta , bu ayetin gelecekte ki hikmeti ne olabilir.

 

Daha neler sorulur da......

 

Neyse.

 

Saygılar

 

Tklmkn

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ve benim anlatmaya açılıştığımı hala kavranamamış olunması veya da doğrusu işine gelindiği gibi algılanması çok kötü.

ben kuran içindeki yazıların tartışması dışında asıl vurgulamak istediğim ALLAHI yaratıcıyı YOK saymanın yanlışlığı.onun dışında ahdise mi kuranamı fikir katılmış tartışılır zaten o ayrı konu .

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tebrikler Sayın Dayı...

 

Hoppa'nın bir sözü vardı:

"Din, insanın kendisini kandırma sanatıdır!"

Din Allah’a C.C. kul olma sanatıdır.

 

hoppanın kendi düşüncesini tanım diye dayatmıyalım. tanımlar gerçeğin ifadesidir. hele kişisel değerlendirmeler hiç değilldir.. bu islamın tanımı değil budizm ve bnzeri sistemlerin tanımına uymaktadır.

hoppanın tanımına katılırım fakat budizm ya da diğer beşeri uydurma dinler için sadece..

söz konusu olan islamdır. insanların uydurduğu beşeri dinler değil.

Dinin üç yönü var;

1- Din, Toplumsal bir kurum olarak Toplumsallaşmanın bir basamağıdır ve olgusunu günümüzden çok geçmişte bırakmıştır... Fakat ne yazık ki geleceğe ayak uyduramayanlar, geleneğe ayak uydurmak zorunda kalmaktadırlar; Din'e...

Bu açıdan bir çok kere açıklamalar yaptım, isteyen arayıp bulur...

 

Din gelenek değildir. gelenek insandan sürer din ise Allah tandır.

 

Ayrıca gelenekler eski olsa da Eski olan her şey gelenek değildir.geleceğe ayak uydurmamak başka birşeydir. ayrıca din bugün varsa bunu demenin ne anlamı kalır.inananlar ve islam kıyamete kaadr var olacaktır dolayısıyla geleceğe biz zaten erişeceğiz siz kendinize bakınn..

 

2- Din, kişisel bir tercih olarak yapısı itibari ile (dinlere saplantılı olarak bağımlı kimseleri kastediyorum), ağır ya da hafif, Bağımlı Kişilik Sorunu olan insanların son çaresidir.

Kendilerini, ait olduklarını düşündükleri, oysa kendilerine dikte edilmiş, dinin İlahı tarafından Seçilmiş ya da o dinle Şereflendirilmiş olarak addedip, kendilerine bir önem payesi çizerler.

Bağımlı Kişilik Sorunu yaşadıklarının en temel göstergesi, o dinden bağımsız irade gösterememeleridir. Tanrı denen yüce "Şey", yarattığı "Çaresiz" insanların tüm gündelik yaşamına kadar emirler yağdıran bir "Çocuk" gibidir.

İstediği şekilde cezalandırır, verir, alır, mükafatlandırır...

İnsanlar gibi kızar, kin güder, sever ve sevilmek ister.

Bu türlü bir Tanrı'ya inanan insan, yani Dini bila kayd-ü şart/kayıtsız şartsız kabullenmiş bir insan, İmanı da böyle tanımlar...

Geçmişinden süregelen ve benliğine kompleks/karmaşa halinde iliştirilmiş "Eziklik Psikolojisi"nin etkisi ile "İnanarak Üstün Olma" çabasındadır.

Çoğunlukla "Hiç birşekilde üstün değiliz, Allah katında üstünüz" demelerine rağmen böyle değildir. Zira bu dünyanın önemsizliğine binaen, inanmayan insanlara "Yanacak olan zavallılar" gözü ile bakmaktadırlar...

Oysa "Zavallı", aynada yaşamaktadır...

Bu kimseler "Bağımlı Kişilik" serrgilerler... Dinden, dini önderden, dini kitaptan, dini öğretiden bağımsız düşünemez, karar veremezler... İlla ki kendileri dini en iyi bilir, dinden çıkmış bir İmam bile mutlaka yanlış anlamış, doğruyu hiç bilememiştir onlara göre...

En büyük özellikleri, aynı Dini milyonlarca insan farklı algıladıkları halde, o dinin aslında herkesçe farklı* anlaşılacak kadar eksik ve kusurlu olduğunu düşünemeyecek kadar geniş!!! düşünürler.

(*) Onlar göre bu "Farklı" değil, "Yanlış" anlamaktır. Oysa herkesin aynı şeyi yanlış anlaması olası değildir.

 

Öncelikle Allah çoçuk gibi emirler yağdırmaz . ayrıca inananlar eziklik psikolojisi içinde değildir. Kimmiş onları ezen merak ettim doğrusu.. yok böyle bir şeyy..

 

3- Alışkanlık olarak Dini geleneği sürdürenler. Dinin ne içersindedirler ne de dışarısındadırlar. Dini vecibelerini ellerinden geldikçe yerine getirirler ancak dinlerle ilgili olmayan ve hiç sorgulamadan dinleri reddeden ya da benimsemeyen dinsiz insanlardan farklı değildirler. Zararsızdırlar. Akılları erse de ermesede geleneklerini "Din" adı ile yürütürler.

Dün bir kanalda, bir sabah programında baş örtülü bir kadın (belli ki dini geleneği sürdürüyor) kocasını başka hiçbir kadınla ne olursa olsun paylaşamayacağından bahsediyordu. Oysa inancındaki "4 kadınla" koşullar elverdiğinde ve erkek istediği surette, her koşulda evlenebileceği yargısını belli ki bilmiyordu... en basitinden yakın çevrenizde bile görebilirsiniz...

 

Bunlara dediğiniz gibi dini geleneksel yaşamakla anlayarak yaşamak arasındaki farkı göstermek gerekir. Bu insanlar doğru yoldadırlar ancak yoldan haberleri yokdur. Bunda Haklısınız..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

111 - TEBBET SÛRESİ

 

Mekke döneminde inmiştir. 5 âyettir. “Tebbet”, kahrolsun demektir

 

 

1-Ebû Leheb’in elleri kurusun. Zaten kurudu.

2. Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı.

3. O, bir alevli ateşe girecektir,

4,5. Boynunda bükülmüş hurma liflerinden bir ip olduğu halde sırtında odun taşı*********** karısı da

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

- Bu ayetin kime ne faydası var.

- O zamanda yaşayan örneğin bir Bizans lı ya ne anlam ifade ederdi.

- Bugün size ne anlam ifade ediyor.

- Şefkat bunun neresinde.

- Sadece ARAPLARA inmiş hissi veriyormu.

- Yuzyılları kapsadığını iddia eden bir kitapta , bu ayetin gelecekte ki hikmeti ne olabilir.

 

Daha neler sorulur da......

 

Neyse.

 

Saygılar

 

Tklmkn

 

- bu ayetten ebu lehebin yaptıklarını yapmamamız gerektiğini anlarız. yaparsak sonumuzun ne olduğunu önceden bildiğimiz için uyarılmış oluruz.

 

- bizanslılar da inanmalı ve lehebe benzememelidir.

 

- ediyor,zenginlik ve evlat >Ahirette koruyamaz. Allah tan başkası koruyamaz..

 

-şefkat derken lehebin yaptıklarına bak bakalım onunkin de çok mu şevkat var.onun inançsızlığındaki kini ve inananlara eziyetini duymadın mı. islam düşmanının hali bu işte. onlar düşmanlık etmekle azabı kendileri hak etti. oysaki islama ebu leheb de davet edilmişti. uymadı ve sonuçun ne olduğu ayetle ifade edildi..

şimdi buradan Allah ı merhametsizlikle suçlayacaksınız ancak sizler din konusunda merhametin islamla hakedildiğini anlamamak da diretiyorsunuz. sadece din konusunda diyorum yanlış anlaşılmasın zaten ebu lehebe de bu dünya da yaşamasına izin vermek de merhametten bir kısımdır. fakat bu merhamet inanan ve inanmayana umumi olup ahirete bir faydası bulunmamaktadır.

 

sonuç: lehebe bu dünyada merhamet eden Allah ahirette islam olmadığı için aynı merhameti göstermeyecektir.. olay budur..

 

-ayetin muhatabı araptır doğru. fakat onun yaptıkları araplara has değildir. başkaları da leheb benzeri din düşmanliği yaparsa aynı akibete maruz kalabilir..

 

-din düşmanlığı her dönemde olacağından böyle yapmanın felakete götüreceğini kesin bir şekilde öğreniyoruz. bu asrdaki din düşmanlarına bir uyarı olduğu ortadadır.din düşmanının sonu lehebin azabıyla aynı azabdır ya da değildir deyemesek de.. sonuçta azablardan bir azab olduğu muhakkak..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hoppanın kendi düşüncesini tanım diye dayatmıyalım. tanımlar gerçeğin ifadesidir. hele kişisel değerlendirmeler hiç değilldir.. bu islamın tanımı değil budizm ve bnzeri sistemlerin tanımına uymaktadır.

hoppanın tanımına katılırım fakat budizm ya da diğer beşeri uydurma dinler için sadece..

söz konusu olan islamdır. insanların uydurduğu beşeri dinler değil.

Sayn vesade2...

Budizm hakkında atıp tutuyorsunuz falan ama

Budizm sizin sandığınız inancınızdan çok daha insancıldır...

Temel olarak Budizm bir dinden ziyade bir yaşam şeklidir, öğretidir...

Bugün Budistler "Bilim"in "Hiç birşey yoktan var edilemez" lafına karşı çıkıp

"Buddha ol dedi oldu!" demezler...

Anlatabildim mi?

 

İnsan doğanın bir parçası olduğu halde, doğanın, insanın hizmetine verildiğini öngören ve bunu da "İnsancıllık" olarak adlandırabilen takıyyeci bir düşünce sistemi değildir...

İnsanı doğanın parçası olarak görür ve kendisiyle birlikte doğa ile de barışı hedefler...

Din gelenek değildir. gelenek insandan sürer din ise Allah tandır.

İşte Sayın Hoppa'nın haklı çıktığı bir nokta daha:

"Din, kendini kandırma sanatıdır..."

 

Kendinizi buna inandırmaya devam edebilirsiniz,

Zira çok iyisiniz bu sanatta...

Ayrıca gelenekler eski olsa da Eski olan her şey gelenek değildir.geleceğe ayak uydurmamak başka birşeydir. ayrıca din bugün varsa bunu demenin ne anlamı kalır.

Totemlere tapınan Afrikalı kabilelerde bugün hala varlar...

Ama nedense siz hala İlk İnsanın var olduğunu kabul etmek bir yana

Birde her Millete, Tevhid'i tebliğ eden peygamberlerin geldiğine inanıyorsunuz...

 

Dinin bugün var olması, var olması gerektiği anlamına gelmiyor...

Bilgiye erişim yaygınlaştıkça ve Kapitalizm zayıfladıkça Dinler ortadan kalkacaktır...

inananlar ve islam kıyamete kaadr var olacaktır dolayısıyla geleceğe biz zaten erişeceğiz siz kendinize bakınn..

Sayın Hoppa'yı bir kere daha yad etmek istedim:

"Din, kendini kandırma sanatıdır..."

Öncelikle Allah çoçuk gibi emirler yağdırmaz . ayrıca inananlar eziklik psikolojisi içinde değildir. Kimmiş onları ezen merak ettim doğrusu.. yok böyle bir şeyy..

Tanrı'nın küçük ve kıskanç bir çocuktan farkı yok...

Olsaydı, sırf ona inanmayı şart koşmazdı...

Burada Tanrı'nın psikolojisini de ortaya koyabiliriz isterseniz?

 

Eziklik psikolojisine madem ki örnek istiyorsunuz, yönetim bilmelidir ki şu alıntımdan ben sorumlu değilim.

Anlaşmazlık olmasını istemem.

Alın size örnek:

Din Allah’a C.C. kul olma sanatıdır.

İnananları ezen kimse yoktur.

Lakin onlar o psikoloji içersindedirler.

Eğer öyle olmasalardı, kendilerinden başka bir güç aramazlar ve o güce tapınım ihtiyacı hissetmezlerdi.

İlk(el) İnsanlardan bu yana insanlar hep korktukları ve çaresiz kaldıkları "Şey"lere tapınmışlardır.

Yeri gelmiştir bir Klastrofobik gibi dar bir mekanda kalınca, orada birisinin olduğundan emin olmuş, korkmuş ve ışığı yaktığıında kimsenin olmadığını görüp, yine de birisinin olduğuna yemin edecek kadar koşullanıp "Cin"leri yaratmıştır...

Yeri gelmiş ulaşmak istediği o ulaşılmaz "Şey"lere ulaşmak için "Totem"ler yaratmış,

Yeri gelmiş "İlah" olarak tapındığı doğaya hükmettikçe, "İlah" anlayışını "Soyuta" atamış ve İbrani Geleneğindeki "Soyut Tanrı" inancını ortaya çıkarmıştır...

 

"Güce Tapınım" yani bir "Şey"i üstün ve korkutucu bulup, azap edici ve yeri geldiğinde sevgi dağıtıcı bulup ve buna rağmen birde buna "Biz sevdiğimiz için korkuyoruz" diye de kılıf geçirip tapınmak "Eziklik Psikolojisi"dir...

 

Kötürüm insanları dilendiren bir çete reisini düşünün...

En kötürüm dilencisini çok sever, çünkü ona daha çok para kazandırıyordur o...

O en kötürüm dilencisi de o çete reisini çok sever, çünkü çete reisi ona şevkatini veriyordur sonuna kadar...

 

Birisini düşünün ki, ibadetlerini en iyi şekilde yaptığında Tanrı'sının onu çok sevdiğini düşünsün...

 

Oysa "Tanrı" kusursuz olmalıydı.

İnsan egosundan arınmış olmalıydı.

Böylelikle Tanrı, kendisini sevse de sevmese de her yarattığını koşulsuz sevmeli ve cezalandırmamalıydı...

Zira Tanrı madem ki o kadar büyük, yarattığı insanla alıp veremediğinin olmadığını bilmeli idi...

 

Ne derseniz deyin, sizin ilahınız inanılmaz derece de kusurlu...

Kindar, kıskanç ve bencil...

 

Kusursuz ve Yetkin Tanrı, insan egosunun üstünde olmalıdır...

İnsan ne yaparsa yapsın affedebilmelidir...

Sizin Tanrı'nız, kendisine inanmayanı affedecek kadar olgun mu?

Hayır, değil...

 

Sizin Tanrı'nız, insanların kendisine inanıp inanmamalarına göre değilde, "Tanrı"dan yani "Kendisinden" BAĞIMSIZ olarak İyi ya da Kötü olup olmadıklarına göre yargılayacak kadar adil mi?

Tabii ki değil...

Tanrı'nız, bir kere Adil değil...

 

"Tanrı" (Cennet/Cehennem) var diye yapılan iyilik mi iyidir,

Yoksa "Tanrı"nın olup olmadığı önemsenmeden, insanın içten ve samimi olarak yaptığı iyilik mi?

 

Şöyle düşünün:

Yolda kötürüm bir köpek gördünüz ama sizin buna bakacak gücünüz yok...

Bir arkadaşınız yanınızda ve siz bu duruma üzüldüğünüzü arkadaşınıza söylediniz...

Arkadaşınızda sizin gönlünüzü eğlemek için, siz hoşnut olun diye o köpeği aldı ve baktı...

 

Ve şöyle düşünün:

Yolda kötürüm bir köpek gördünüz ama sizin buna bakacak gücünüz yok...

Bir arkadaşınız yanınızda ve siz bu duruma üzüldüğünüzü arkadaşınıza söylemediniz...

Arkadaşınız sırf o köpek bakıma muhtaç diye aldı ve ona baktı...

 

Bu iki davranıştan hangisi Dinin mantığına uymaktadır sizce?

Tabii ki ilk davranış...

Çünkü Arkadaşınız (yani siz), Sizi memnun etmek için (yani Tanrı Emretti diye) iyilik yapıyorsunuz...

Yani siz o durumdan rahatsız olmasanız (yani Tanrı emretmese), Arkadaşınız o iyiliği (yani siz o iyiliği) yapmayacaksınız...

 

Ben sizin Tanrı'nızdan daha tutarlı ve geçerli düşünebildiğim kanısındayım...

Bunlara dediğiniz gibi dini geleneksel yaşamakla anlayarak yaşamak arasındaki farkı göstermek gerekir. Bu insanlar doğru yoldadırlar ancak yoldan haberleri yokdur. Bunda Haklısınız..

Ne güzel ki o insanlar "Dindar" olduklarını sanarak Arap Gelenekleri yerine kendi insancıl geleneklerini sürdürüyorlar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BİR YAZI BULDUM ASLINDA BİRÇOK YAZI VARDA PEYGAMBERİMİZLE GÖRÜŞMEK İÇİN SADAKA VEREMEKTEN ABHSEDİYOR VE BUDA KURAN I KERİMDE GEÇİYOR.ŞİMDİ BUNUN YORUMU ANSIL YAPILIR GÜNÜMÜZE UYUMLU DEĞİL ÇÜNKİ ELÇİ YOK ARTIK.AYRICA ZATEN YAPILAMSI GEREKEN SÖYLENMİŞ SADAKA VERİN VERMİYORSANIZDA ALLAH EFFETDİCİDİR BAĞIŞLAR DİYE,PEKİ BUNUN ÜZERİNE BİRDAHA AYET GELMESİNE VE İKAZ EDİLMESİNİN ANLAMI NEDİR İŞTE BEN BUNALRI SORGULUYORUM.BİR TARAFTAN YAPARSAN HAYIRLIDIR YAPMASAN BAĞIŞLANIRSIN ÖNEMLİ DEĞİL DENİYOR.DİĞER TARAFTANDA .SADAKA VERMEKTEN ÇEKİNDİNMİ UYGULAMADINMI ONU DİYOR AMA NEYSE SEN GENE NAMAZ KIL ORUÇ TUT ZEKAT VER ALLAH A VE ELÇİSİNE UY DENİYOR.BU İKAZA SEBEP NE ZATEN BİRKERE SÖYLENDİ ?

 

Sadaka verilmeli mi verilmemeli mi?

Mücadele suresindeki arka arakaya gelen iki ayet arasında bir çelişki olduğu iddiası vardır. Bir ayette verilen bir hüküm diğer ayette kaldırıldığı iddia edilmekte ve bununda bir çelişki oluşturduğu söylenmektedir. Mücadele suresindeki ayetler şöyledir:

 

Ey inananlar, elçiyle özel görüşme yapacağınız zaman, görüşmenizden önce (yoksullara) bir sadaka verin. Bu sizin için daha iyi ve daha temizdir. Veremiyorsanız, Allah Bağışlayandır, Rahimdir. (58 Mücadele Suresi, 12)

 

Özel görüşmenizden önce bir sadaka vermekten çekindiniz mi ki onu uygulamadınız? Allah tevbenizi kabul eder. Namazı gözetin, zekatı verin, Allah’a ve elçisine uyun. Allah yaptıklarınızdan haberdardır. (58 Mücadele Suresi – 13)

 

İki ayet arasında bir çelişki yoktur. Mücadele Suresi’nin 12. ayetinde Allah iman edenlerden peygamber ile görüşmeden önce sadaka vermelerini emretmektedir. 13. ayette ise peygambere sadaka vermeden görüşenleri eleştirmekte ve onların tövbe etmelerini istemektedir. 13. ayette bildirilen şey, 12. ayette bildirilen hükmü kalkmamaktadır. Yine peygambere görüşmeden önce sadaka verilmesi hükmü geçerlidir. Sadece bunu yapmayanların tövbe etmesi bir sonraki ayette bildirilmektedir

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şöyle düşünün:

Yolda kötürüm bir köpek gördünüz ama sizin buna bakacak gücünüz yok...

Bir arkadaşınız yanınızda ve siz bu duruma üzüldüğünüzü arkadaşınıza söylediniz...

Arkadaşınızda sizin gönlünüzü eğlemek için, siz hoşnut olun diye o köpeği aldı ve baktı...

 

Ve şöyle düşünün:

Yolda kötürüm bir köpek gördünüz ama sizin buna bakacak gücünüz yok...

Bir arkadaşınız yanınızda ve siz bu duruma üzüldüğünüzü arkadaşınıza söylemediniz...

Arkadaşınız sırf o köpek bakıma muhtaç diye aldı ve ona baktı...

 

Bu iki davranıştan hangisi Dinin mantığına uymaktadır sizce?

Tabii ki ilk davranış...

Çünkü Arkadaşınız (yani siz), Sizi memnun etmek için (yani Tanrı Emretti diye) iyilik yapıyorsunuz...

Yani siz o durumdan rahatsız olmasanız (yani Tanrı emretmese), Arkadaşınız o iyiliği (yani siz o iyiliği) yapmayacaksınız...

 

Ben sizin Tanrı'nızdan daha tutarlı ve geçerli düşünebildiğim kanısındayım...

 

 

sen gene sanmaya devam et. fakat gerçekten çok uzaksın. bu söylediğin örnekteki ilişki arkadaşlık ilişkisindeki birbirlerini memnun etme işidir. halbuki Allah la kul arasındaki ilşki bu örnektekinden çok daha geniştir ve manidardır.

 

Kul olan inananlar Allah a olan sevgileri neticesinde kendi istek ve arzularından geçip tamamen Allah ın bizden istediklerini yapma sevdasına düşmüş kişilerdir. burada bir diğer insanın yada varlığın memnuniyetini sağlamakla kendimize yüklenen ilahi sorumluluğu yerine getirmeye çalışmaktayız.

 

aklınıza gelebilecek hangi güzel iş yok ki onun yapılmasından Allah C.C. razı olmasın. halbuki Allah her zaman güzel işler yapmamızı ister. yaparsak da mükafatını verir ki .. bu vermesi onun rahmetinin tecellisidir. ne yani Allah güzel işler yapana mükafat veriyor diye onu eleştirmek yerinde bir tutum mu? ne yapalım Allah ın RAHMET hazinezi o kadar geniş ki her kullarının her güzel işini karşılıksız bırakmıyor. bundan daha güzel n e olabilir. aksi olsa kim bilir neler söylerdiniz , düşünebiliyorum. şurada sizin yaptığınız Allah ın C.C. rahmetini eleştirmek tir .. anlamak zor rahmeti bile çekemiyorsunuz. bu yorumlarınızdan haksızlığınız ve meseleye önyargılı yaklaştığınız çıkmaktadır.

 

birde Allah ın iyiliği emretmesini eleştirmek de çabası.. pes doğrusuu...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sen gene sanmaya devam et. fakat gerçekten çok uzaksın. bu söylediğin örnekteki ilişki arkadaşlık ilişkisindeki birbirlerini memnun etme işidir. halbuki Allah la kul arasındaki ilşki bu örnektekinden çok daha geniştir ve manidardır.

Alla allaaaa...

Hem bana söylediklerimin İslam'dan uzan olduğunu söylüyorsunuz,

Hemde benim söylediğimin aynısını söylüyorsunuz...

Kul olan inananlar Allah a olan sevgileri neticesinde kendi istek ve arzularından geçip tamamen Allah ın bizden istediklerini yapma sevdasına düşmüş kişilerdir. burada bir diğer insanın yada varlığın memnuniyetini sağlamakla kendimize yüklenen ilahi sorumluluğu yerine getirmeye çalışmaktayız.

Koyuladığım iletinize dikkat ediniz...

Burada aynı zamanda "Cümlenin Anlamı/Dil Bilgisi"ne de gireceğiz izninizle...

 

Cümlenizin anlamı, basitçe şu şekildedir:

İnsanın kendi isteklerinden vaz geçip ("İyilik yapmak" isteği de içseldir ve kişiseldir ve bundan da vaz geçerek) sırf Allah öyle istiyor diye Allah'ın söylediklerini yapmak...

"Yapılacak olan iyiliği de -Kendimiz Yapmak İstediğimiz İçin- değilde, Allah öyle istediği için" yapmak düşüncesi hakimdir...

 

Düşüncenizin tam olarak karşılığı, ister İslam'dan anladığımı söyleyin ister anlamadığımı söyleyin, budur...

İnancınızın mantığı da budur, istediğiniz kadar reddedin ya da kılıfa sokun...

Alt yapısı en saf hali ile budur...

 

Şimdi ben ne demişim ona bir bakalım:

Sizin Tanrı'nız, insanların kendisine inanıp inanmamalarına göre değilde, "Tanrı"dan yani "Kendisinden" BAĞIMSIZ olarak İyi ya da Kötü olup olmadıklarına göre yargılayacak kadar adil mi?

... ... ...

 

"Tanrı" (Cennet/Cehennem) var diye yapılan iyilik mi iyidir,

Yoksa "Tanrı"nın olup olmadığı önemsenmeden, insanın içten ve samimi olarak yaptığı iyilik mi?

 

Şöyle düşünün:

Yolda kötürüm bir köpek gördünüz ama sizin buna bakacak gücünüz yok...

Bir arkadaşınız yanınızda ve siz bu duruma üzüldüğünüzü arkadaşınıza söylediniz...

Arkadaşınızda sizin gönlünüzü eğlemek için, siz hoşnut olun diye o köpeği aldı ve baktı...

 

Ve şöyle düşünün:

Yolda kötürüm bir köpek gördünüz ama sizin buna bakacak gücünüz yok...

Bir arkadaşınız yanınızda ve siz bu duruma üzüldüğünüzü arkadaşınıza söylemediniz...

Arkadaşınız sırf o köpek bakıma muhtaç diye aldı ve ona baktı...

 

Bu iki davranıştan hangisi Dinin mantığına uymaktadır sizce?

Tabii ki ilk davranış...

Çünkü Arkadaşınız (yani siz), Sizi memnun etmek için (yani Tanrı Emretti diye) iyilik yapıyorsunuz...

Yani siz o durumdan rahatsız olmasanız (yani Tanrı emretmese), Arkadaşınız o iyiliği (yani siz o iyiliği) yapmayacaksınız...

 

aklınıza gelebilecek hangi güzel iş yok ki onun yapılmasından Allah C.C. razı olmasın.

Tanrı, kendisine inanmayan bir Dinsiz'in yaptığı işten razı değildir...

halbuki Allah her zaman güzel işler yapmamızı ister. yaparsak da mükafatını verir ki ..

Allah, o kendisine inanmayan Ateist'in iyiliği ne olursa olsun, karşılığında Cehennemi verecektir sadece...

İster en üst kat olsun, ister en alt kat olsun...

bu vermesi onun rahmetinin tecellisidir. ne yani Allah güzel işler yapana mükafat veriyor diye onu eleştirmek yerinde bir tutum mu?

Mükafat dediğiniz "Sonsuza Kadar Cehennemde Yanmak" ise eğer, tabii ki haklısınız...

Bu mükafat için kendisine ayrıca teşekkür etmek lazım...

 

(Not: "Melami" denilen bir topluluk vardır. Zamanında öğrendiğim kadarıyla bu inananlar, Tanrı onları Cehenneme dahi atacak olsa, orası da Tanrı'dan ibarettir diye seve seve bu karşılığı kabul ederler... Sonuçta "O" yaratmıştır ve "O"ndan gelen herşeyi severler... Siz Cehennemi bu kadar sevebilir misiniz Sayın Vesade2? Cevabını kendinize veriniz...)

ne yapalım Allah ın RAHMET hazinezi o kadar geniş ki her kullarının her güzel işini karşılıksız bırakmıyor. bundan daha güzel n e olabilir. aksi olsa kim bilir neler söylerdiniz , düşünebiliyorum.

Hangi Kullarını ama!?

"Sana tapıyorum" diye salya sümük *** yapan kullarını mı?

İstemem, kalsın...

şurada sizin yaptığınız Allah ın C.C. rahmetini eleştirmek tir .. anlamak zor rahmeti bile çekemiyorsunuz. bu yorumlarınızdan haksızlığınız ve meseleye önyargılı yaklaştığınız çıkmaktadır.

 

birde Allah ın iyiliği emretmesini eleştirmek de çabası.. pes doğrusuu...

Ya hu kimin haksız olduğu ortada...

Her zaman yaptığınız gibi, benim söylediğimi söyleyip, olumsuzluğu yine bana mal etmişsiniz...

 

Aynen Tayyip Erdoğan'ın Anti-Demokratik tavırlar sergileyip, kendisini Demokrat ilan etmesi gibi...

Aynen Anti-Laik kararlar alıp, kendisini Laikliğin Güvencesi olarak ilan etmesi gibi...

Anti-Kemalist davranıp, kendisini Atatürkçü ilan etmesi gibi...

 

İkimizde aynı şeyi söylüyoruz, ancak beni olumsuz nitelendiriyorsunuz...

 

Dikkatle inceleyin yazdıklarımızı...

İnancınızın Bilinçaltını(zı) çözmek çok zor değil, kendiniz keşfedin, gerçekten söylüyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ekserinastan söz eder Kitap..işte din tüccarı ve din baronlarının dininden olanlardır bu ekserinas denilenler..doya doya yaşayan dayı değil Vasade..HAY olan DİRİ olan..biz sadece SEYR ederiz olanı biteni..ve bu SEYRden ZEVK alırız..hiç dert olmaz bize olan biten.. :)

 

Davalarımızı SEVDALARIMIZA döndürdük..ne din davamız..ne Allah davamız..nede peygamber davamız vardır..ne makam nede şan şöhret merakımız vardır..Can ellerinden gelmişiz namı nişanı neyleriz..her şeyi sahibine verir biz sadece seyr ederiz.. :)

 

Tevhid babası Hz.İbrahimin dinindeniz biz..HANEF olanından..başka din bilmeyyiz.. :) aynen Hz.Muhammed gibi :)

 

eyvallah..

Bu gün Din diye dayatılan gerçek Din olabilirmi sizce :)

 

bak şimdi seyrden çıktın mı nee birak onlarla biz uğraşakk ya Hu (şakadır)

 

mesele ye dönerssek:şu dayatılan şey nedir pek anlamadım. kim dayatır onu da bilemem. fakat bana kuranı ve sünneti dayatan biri bulun , razıyım kendi hesabıma..

 

üstelik dayatmayla kim yoldan çıkıyor, onlar yoldamıydı ki.. ya biraz daha devam edersem iş siyasete dönecek. iyisi mi susayım.

 

vallahi siyasetsiz bişey yazamıyacağim için susuyorum..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Vasade ve dıgıl mıgıl :D

 

 

Cehennem var..Cennette var..evet doğru var edilmiş ikiside.. :)

 

Varlık alemi bu alem ise..var edilenlerin hepisi bu alemde..peki Cennet ve Cehennem nerede bu alemde.. :unsure:

 

 

Varlığı,var olduğunu algılayabilen canlı hangisi ise cennet ve cehennem sadece o canlılarda.. :) açalım biraz..açık saçık olsun..tesettürsüz.. :D

 

 

İÇ alemimiz..düşüncelerimiz ne kadar karman çorban ise..İÇ alemimiz ne kadar sıkıntılı korku ve şüpheliyse..itirazlarımız kabullerimizden fazla ise İÇ,imizde..hani olmasını istediğimiz,olmassa hayat biter dediğimiz bir isteğimiz olmayıverdimi nasıl yanıyor isek..oysaki yanan bedenimiz değil derimiz tenimiz değil..işte öyle bir şey :D cehennem..yine bizde..yani Varlık aleminde Varlığını bilen tek canlı İNSAN,da.. :D

 

Allah ne diyorsa doğrudur..bunu kabul edip kendinde bulana doğrudur..kendinden dışarıda bir Allah ve başka Varlıklar(cennet,cehennem,melek,cin,şeytan)aranıyorsa..bulamıyacak kimse..HAYALİ varlıklar peşinde yani HAYAL peşinde koşulacak.. :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Alla allaaaa...

Hem bana söylediklerimin İslam'dan uzan olduğunu söylüyorsunuz,

Hemde benim söylediğimin aynısını söylüyorsunuz...

ayısını söylüyorum evet fakat bu sözlerdeki ayniyet niyetlerdeki farkı ortaya koymak için.. siz eleştirmek için ben övmek için söylüyorum aynı şeylerii...

Hangi Kullarını ama!?

"Sana tapıyorum" diye salya sümük *** yapan kullarını mı?

İstemem, kalsın...

yok daha neler. siz burda insanları değil Allah ın yaptığını sorguluyorsunuz. böylesi kişiye göre ilah islam da yoktur. siz kendi düşüncenizi yapan ilah istiyorsunuz. her istediğinizi yapan bir ilah. ne alaa memleket.sen önce Allah ın dediğini yap da sonra bak bakalım senin dediğini yapmı yor mu? hem Allah ın dediği hiçbir şeyi yapma hemde her isteğini yapan Allah araaa..

 

 

Ya hu kimin haksız olduğu ortada...

Her zaman yaptığınız gibi, benim söylediğimi söyleyip, olumsuzluğu yine bana mal etmişsiniz...

 

Aynen Tayyip Erdoğan'ın Anti-Demokratik tavırlar sergileyip, kendisini Demokrat ilan etmesi gibi...

Aynen Anti-Laik kararlar alıp, kendisini Laikliğin Güvencesi olarak ilan etmesi gibi...

Anti-Kemalist davranıp, kendisini Atatürkçü ilan etmesi gibi...

 

İkimizde aynı şeyi söylüyoruz, ancak beni olumsuz nitelendiriyorsunuz...

 

Dikkatle inceleyin yazdıklarımızı...

İnancınızın Bilinçaltını(zı) çözmek çok zor değil, kendiniz keşfedin, gerçekten söylüyorum...

 

niyet farkını hatırlatayım gene size.. ayrıca bir fark daha var ki o da şu: siz kainata karışmayan bir İlah istemektesiniz. arkadaş örneğinden bu anlaşılıyor. bu ise olacak şey değil . Allah evrene karışır arkadaşım..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Vasade ve dıgıl mıgıl :D

 

 

Cehennem var..Cennette var..evet doğru var edilmiş ikiside.. :)

 

Varlık alemi bu alem ise..var edilenlerin hepisi bu alemde..peki Cennet ve Cehennem nerede bu alemde.. :unsure:

 

 

Varlığı,var olduğunu algılayabilen canlı hangisi ise cennet ve cehennem sadece o canlılarda.. :) açalım biraz..açık saçık olsun..tesettürsüz.. :D

 

 

İÇ alemimiz..düşüncelerimiz ne kadar karman çorban ise..İÇ alemimiz ne kadar sıkıntılı korku ve şüpheliyse..itirazlarımız kabullerimizden fazla ise İÇ,imizde..hani olmasını istediğimiz,olmassa hayat biter dediğimiz bir isteğimiz olmayıverdimi nasıl yanıyor isek..oysaki yanan bedenimiz değil derimiz tenimiz değil..işte öyle bir şey :D cehennem..yine bizde..yani Varlık aleminde Varlığını bilen tek canlı İNSAN,da.. :D

 

Allah ne diyorsa doğrudur..bunu kabul edip kendinde bulana doğrudur..kendinden dışarıda bir Allah ve başka Varlıklar(cennet,cehennem,melek,cin,şeytan)aranıyorsa..bulamıyacak kimse..HAYALİ varlıklar peşinde yani HAYAL peşinde koşulacak.. :D

 

bunlar hep vahdeti vucudun işlerii. bunu da tevhid olarak kabul eden var ,etmeyip küfr diyen var. ben ise tevhid olduğu zannını taşımaktayım, zira tecrübem çok azdır. çünkü bu anlayış bana göre değil . ben cenneti ve cehennemi ahirete bırakanlardanım. sizin dediğiniz gibi şeyler hep ayetlerin tevili ,yorumudur. açık bir şey yoktur. zahiri anlammın dışına çıkmaktır. batini anlamlar kabul etmektir. bense dediğim gibi reddedemediğim gibi kabul de edeememekteyim. anlıcanız bu dediklerinizi ahirette anlamaya bıraktım.çünkü ahirette zahirmiydi batın mıydı açığa çıkacak..aksine mizaçım engel oluyor herhaldee.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bunlar hep vahdeti vucudun işlerii. bunu da tevhid olarak kabul eden var ,etmeyip küfr diyen var. ben ise tevhid olduğu zannını taşımaktayım, zira tecrübem çok azdır. çünkü bu anlayış bana göre değil . ben cenneti ve cehennemi ahirete bırakanlardanım. sizin dediğiniz gibi şeyler hep ayetlerin tevili ,yorumudur. açık bir şey yoktur. zahiri anlammın dışına çıkmaktır. batini anlamlar kabul etmektir. bense dediğim gibi reddedemediğim gibi kabul de edeememekteyim. anlıcanız bu dediklerinizi ahirette anlamaya bıraktım.çünkü ahirette zahirmiydi batın mıydı açığa çıkacak..aksine mizaçım engel oluyor herhaldee.

 

 

Ahıret dediğin şey işte senin yada insanların İÇ alemleri..bak şöyle diyelim..Can emanet,verdin emaneti sahibine..Beden Toprak..kalacak olan İDRAK..düşünce..yani İÇ alemimiz.. :)

 

Şimdi burada ZAHİR olanda göremez isek..yani KÖR isek..nerede ne göreceğiz başka..bu alemde oluş nedenimiz DENEYİMLEMEK..hayatı yaşamak..Cennetide Cehennemide burada deneyimleyip bilgi sahibi olamayan nereden bilecek Cennette yada Cehennemde olduğunu..en iyisi burada görüp geçmek her ikisindende.. :)

 

Allah ile aranda ne varsa çıkar koy kenarı..atma..silme..belki lazım olur yine..fakat bir dene..Cenneti Cehennemi,kitabı,ritüelleri,cinini meleğini o şeytanını..hepsini çıkar..hatta az cesaret göster Peygamberi,de koy kenarı..atma haaa :D ..bak bakalım Allah ile aranda SEVGİDEN başka,AŞKtan başka bir şey varmı..masafe varmı..bu Sevgi bağından başka hiç bir bağ yok aranızda.. :)

 

Allah dost olarak İNSANI seçmiş..biz Allah arıyoruz Dost olmak için..Sevgili olarak İNSAN,ı seçmiş biz Allah arıyoruz Sevgili olsun diye..buda ayrı bir bilmece.. :D

 

Allahın dediği olur,deriz..fakat olup biten her şey bizim dememiz iledir.. :D bizim işlememiz iledir..canımız kurufasulye çektimi gider lokantaya

 

-Ver bi kuru bol sulu ..deriz..dediğimiz olur :D

 

Neyse..Vasade kardeş..işimiz Muhabet..Muhatab olmadanda Muhabet olmuyor..anla işte..sen yine bildiklerin ile amel et..bilmediklerini öğretir.. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Vasade ve dıgıl mıgıl :D

 

Cehennem var..Cennette var..evet doğru var edilmiş ikiside.. :)

 

Varlık alemi bu alem ise..var edilenlerin hepisi bu alemde..peki Cennet ve Cehennem nerede bu alemde.. :unsure:

 

Varlığı,var olduğunu algılayabilen canlı hangisi ise cennet ve cehennem sadece o canlılarda.. :) açalım biraz..açık saçık olsun..tesettürsüz.. :D

 

İÇ alemimiz..düşüncelerimiz ne kadar karman çorban ise..İÇ alemimiz ne kadar sıkıntılı korku ve şüpheliyse..itirazlarımız kabullerimizden fazla ise İÇ,imizde..hani olmasını istediğimiz,olmassa hayat biter dediğimiz bir isteğimiz olmayıverdimi nasıl yanıyor isek..oysaki yanan bedenimiz değil derimiz tenimiz değil..işte öyle bir şey :D cehennem..yine bizde..yani Varlık aleminde Varlığını bilen tek canlı İNSAN,da.. :D

 

Allah ne diyorsa doğrudur..bunu kabul edip kendinde bulana doğrudur..kendinden dışarıda bir Allah ve başka Varlıklar(cennet,cehennem,melek,cin,şeytan)aranıyorsa..bulamıyacak kimse..HAYALİ varlıklar peşinde yani HAYAL peşinde koşulacak.. :D

Dayı...

Valla tek bir kelime eklemiyorum yazdıklarına...

Bu kadar aynı telden çalabiliriz ancak...

ayısını söylüyorum evet fakat bu sözlerdeki ayniyet niyetlerdeki farkı ortaya koymak için.. siz eleştirmek için ben övmek için söylüyorum aynı şeylerii...

Ben size açık açık yazdım...

"Niyetlerdeki Farklılık" falan, laftır bu...

Açık olan şu ki, hangi niyetle ele alırsanız alın

Karşımıza çıkan şey, Bencil ve Egoist bir Tanrı anlayışının olduğudur...

 

"Allah İstedi Diye" iyilik yapan insan,

"Allah" bilincinden birşey olurda arınırsa eğer,

O insanın;

"Nasılsa Allah diye birşey yokmuş" deyip elinden gelen gelen menfaatçiliği ve kötülüğü

Ardına koymayacağını kesinlikle iddia ediyorum...

Zira insanları baskı altında tutup, birden serbest bırakırsanız,

O insanlar kötü olduğunu bilselerde, bastırıldıkları niyetleri gerçekleştirirler...

 

Ancak bir insan "Tanrı var ya da yok" diye değilde,

"Tanrı Emrediyor" diye değilde,

İçsel olarak İyiliği benimsemişse,

"Tanrı İnancı" gibi esnek bir düşünceye bağlı "Tanrı"nın varlığı ya da yokluğu

O insanın iyilikliliğini etkilemeyecektir...

Bu saha somut ve Dinler Üstü/Tanrı Üstü Ahlak anlayışıdır.

Tanrı Düşüncesinden ve Tanrı'nın varlığından daha üst bir anlayıştır...

 

Siz "Tanrı öyle istedi diye" iyilik yapıyorsunuz...

"Tanrı"nın olmadığını bugün kavrasanız, yarın;

"-Ulen nasılsa Tanrı yokmuş, sorumluluğumda yok nasılsa, emreden de yok... Ne yaparsam yaparım!" demeyeceğinizi garanti edemezsiniz...

Ve hatta yıllarca "Tanrı" inancına bağımlı olarak baskı altına aldığınız ihtiyaçlarınzı fütursuzca açığa vuracağınız açıktır bile, çünkü bu en temel tepkisidir insanın...

 

Ama "İyilik" anlayışı Tanrı'dan bağımsız olarak gelişmiş birisi,

Her koşulda Tanrı olsa da olmasa da o İyilik anlayışına her daim sahiptir...

 

Kısaca:

Tanrı Merkezli/Emirli İyilik anlayışı,

Temelde, hiçbir şekilde "Etik" ve "Ahlaki" değildir...

Menfaate dayanır çünkü...

 

İster İslamı doğru anladığımız iddia edin, ister zerre kadar anlamadığımı...

İnancınızın bilinçaltı budur...

 

niyet farkını hatırlatayım gene size.. ayrıca bir fark daha var ki o da şu: siz kainata karışmayan bir İlah istemektesiniz. arkadaş örneğinden bu anlaşılıyor. bu ise olacak şey değil . Allah evrene karışır arkadaşım..

Hala şu "Maddeden Ayrı Tanrı" koşullanmanızdan kurtulamıyorsunuz, farkında mısınız?

Ben "Kainata Karışmayan Bir Tanrı" anlayışında değilim...

Zira "Deist" değilim...

Bu düşünce de "Varlıktan Ayrı Tanrı" düşüncesini doğurur...

 

Ben varlığın kendisinin Tanrı olduğunu söylüyorum...

Bunun hala neyini anlamayıp, her iletinizde beni farklı farklı niteliyorsunuz anlamıyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.