Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

VOYAGER (YOLCU)


editor

Önerilen İletiler

VOYAGER (YOLCU)

 

Birkaç ay önce gazetelerden Voyager 1 ve onu bir milyar mil geriden takip eden Voyager 2 uzay araçlarının çok yakında güneş sistemimizi terk edeceklerini okuyunca üzülmüştüm. Voyager’lar 1977 yılında güneş sistemi hakkında araştırma yapmak için uzaya fırlatılmış ve 30 yıl boyunca dünyaya çok önemli bilgiler aktarmışlardı. Voyager 1’in Saturn’ün halkaları arasında bir meteora çarpma olanağının çok yüksek olduğunu düşünen gök bilimciler, onun geri gönderdiği resimleri ilgiyle izlemiş, aracın Saturn’ün halkalarından sıyrılıp, oradan kaza yapmadan uzaklaşmasına çok sevinmişlerdi.

 

Benim için bilimden daha heyecanlı olan, Voyager 1’in taşıdığı altın plaktı. Astronom Carl Sagan (1934-1996), uzun bir çabadan sonra, Jet Propulsion Laboratory (JPL) ve NASA’yı ikna ederek araca yerleştirilecek altın bir plak hazırlamıştı. Güneş sistemini geride bıraktıktan sonra, sonsuz bir uzay yolculuğuna çıkacak Voyager’ın, olası ‘akıllı’ yaratıkların eline geçmesi durumunda, plak Voyager’ın nerden geldiğini şemalarla anlatacak ve iğnesiyle gelen plağın nasıl çalıştırılacağını açıklayacaktı. Plağa dünyadan her türlü müzik yanında, birçok doğal seslerde (deniz dalgaları, yağmur, kuş ötmeleri v.b.) kaydedilmişti. Ayrıca plak, Akkadian’dan (Sümerlerin dili) Wu (Çincenin bir lehçesi) diline kadar dünyadaki hemen hemen her dilden selam götürüyordu. Plağa eklenen Türkçe selam bu linkten ( http://voyager.jpl.nasa.gov/spacecraft/lan...es/turkish.html dinlenilebilinir ve şu sözler kaydedilmiştir: “Sayın Türkçe bilen arkadaşlarımız, sabah şerifleriniz hayırlı olsun.” JPL’in Voyager’la ilgili Internet sitesindeki, sıkça sorulan sorular arasında (frequently asked questions (FAQ)) bir Türkün yukardaki selamın Türkiye’de pek kullanılmadığıyla ilgilidir.(Selamı dinlendiğimde, selamı seslendirenin Türk olmadığına karar verdim.) Voyager sitesindeki Türkçe selamla ilgili itiraza katılmakla beraber, plağın dinlenme olasılığının hemen hemen sıfır olduğuna ve dinlense bile dinliyenin Türkçe (veya herhangi bir dünya dilini) anlayacağına hiç olanak vermiyorum. Plakla ilgili başka bir ayrıntı da, Carl Sagan’ın Mumurs of Earth (plağa da verilen isim) kitabıdır.

 

Voyagerlar 30 yıl güneş sistemini dolaşmış ve birçok ‘ilki’ gerçekleştirmişlerdir. Jupiter, Saturn ve başka gezegenleri hem ziyaret, ve hem de onların yer çekimlerinden yararlanıp ivme kazanarak, hareket etmişler, birçok tehlikeyi kazasız belasız atlatmışlardır. Bunlardan en önemlisi Voyager 1’in Saturn’un halkalarını bir meteora çarpmadan, zararsız atlatması ve hatta halkalarla ilgili bilgilerimizi kat kat artıran resimler göndermesidir. Voyager 1’in Saturn macerasını Voyager 2’nin Neptune ve Uranus’e (oralara giden ilk uzay aracı) ziyareti takip etmiş ve son olarakta, 2007’de, Vopyager 1 güneş sistemini terk etmeden hemen önce antenini dünyaya yöneltmiş ve ilk kez bu kadar uzak bir mesafeden güneş sistemin resmini dünyaya ilettikten sonra aramızdan ayrılmıştır. Bu resimleri ( http://voyager.jpl.nasa.gov sitesinden izlemek mümkünse de, reimleri anlamak için bence gök bilimci olmak gerekiyor diye düşünüyorum.) Halkın Voyagerların otuz yıllık uzay serüvenlerini ilgiyle izlemesi onları birer ‘halk kahramını’ yapmış ve binlerce yıl (belki de onbinlerce) insanlığın hayalinde kalacaklarını garantilemiştir.

 

Yukarda değindiğim güneş sistemi resmi, Voyager 1’in bize en son gönderdiği mesaj olabilir. Voyager 1, astronomların heliopause (helio = güneş, pause = ara vermek) dedikleri ve güneşin etkisinin limiti olan bölgeyi geride bırakalı birkaç ay oluyor. Otuz yıldır Deep Space Network (DSN) (Derin Uzay Ağı) ile bizimle irtibatta olan Voyager, derin uzaydan bize ulaşabilecek mi, bilinmiyor, ama bir meteora çarpmaz veya bir kara delik tarafından yutulmazsa, Voyager 1’in (ve ikizinin) sonsuza kadar evreni dolaşacağı biliniyor.

 

Son otuz yıldır bu uzay araçları Amerikan teknolojisi ile bizlere ulaşmış, onların haberleri bizlere JPL tarafından iletilimişti. Dolayısıyla Voyagerlar Amerika’nın ‘eserleriydi’. Fakat bu araçlar güneş sistemini geride bırakıp sessizliğe büründüklerinde, Amerikalı olmaktan çıkmış ve benim gözümde insanlığın eseri olmuşlardır. Zaten bir tesadüf eseri ‘akıllı’ yaratıklar tarafından bulunurlar diye hazırlanan altın plak insanlıkla ilgilidir, Amerika ile değil.

 

Bir nehirde akıntıya kapılıp yolculuk yapan bir tekne gibi, Voyagerlar da uzayda yörüngesiz ve amaçsız bir yolculuğa başlamışlardır. Onların ‘akıllı’ yaratıklarla karşılaşıp karşılaşmayacakları bence o kadar önemli değildir, çünkü bu olayın olup olmadığını nasılsa bilemeyeceğiz. İngiliz Sir Martin Ryle gibi bazı bilim adamları, ‘akıllı’ bir medeniyet Voyagerlerı bulur kuşkusundan onlara insanlığın nerede olduğunu göstermenin çok tehlikeli olacağını düşünmüş ve plağa karşı çıkmıştır. Fakat radyo dalgaları nerde olduğumuzu ‘akıllı’ yaratıklara günde milyonlarca kez ilettiğinden (dalgaların kaynağını saptamak çok kolay) Ryle’ın düşündüklerine kimse kulak asmamıştır. Aslında ben plağın, akıllı yaratıklar için değil de, insanlar için tasarlandığına ve uzayın sonsuzluğunda yolculuk yapacak bir geminin bizler tarafından yapıldığı bilgisinin bize getireceği ilhama bağlı olduğuna inanıyorum. Bence Amerika’nın en popüler bilim adamlarından olan Carl Sagan, insanlık adına yarattığı bu eserle, dünyanın en güçlü ülkesinin bütün dünya insanlarına nasıl bir ilham kaynağı olabileceğini göstermiştir.

 

Uzaya fırlatıldıklarında bir tondan hafif olan bu araçlar, Amarikalıların savaşta kullandıkları birçok bombadan daha hafif olmalarına rağmen, insanların var oluşu sürecinde, insanlık üzerindeki etkileri çok daha olumlu, çok daha ilham verici olacaktır. Voyagerlar, Mısır’ın piramitleri, Komagene krallığının Nemrut’taki kalıntıları, v.b., bir kez daha tekrarlanamayacak ender insan başarılarından biridir. Bundan böyle, yıldız dolu gecelerde göğe baktığımda Voyagerların nerede olduğunu düşünüp gördüklerim arasında insanlıktan (benden) bir parça olduğunu hatırlayıp sevineceğim. Bazen merak ederim: insanlığı biraz olsun sevindirmek bu kadar kolayken, neden Amerika başka yollar seçer.

 

NOT: Voyager hakkındaki teknik bilgiler Voyagerların Internet sitesinden alınmıştır. ( http://voyager.jpl.nasa.gov/ )

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

valla ne guzel yaa smile.gif koca bır 30 yılını gecırmıs vayy be emeklı olma zmanı gelmıs smile.gif

 

dınletım lınktende sabah serıflerınız hayr olsun dıyo hayır olsun demıy.en azından oyle anlasılıyo ben dınlerken smile.gif

 

bende bu yazının altına sızlere Voyager ın bır kac tane resmını koyacagım.. ıhtıyar Voyagerı yakından tanıyalım smile.gifvoyager4gf3.jpg

 

 

 

 

voyager2oy4.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Yolcu Yolunda gerek misali voyager gidecegı yere gitti aslında bence asıl mesele o akıllı yaratıkların dünyada oldugudur ( insaoğlundan başka) şu meksikadaki ufo olayı acaba nıçın gereği kadar araştırılmıyorki diye düşünmeden edemıyorum bunlar amerıkanın gelıstırdıgı ve bızım gıbı gelışmekte olan ulkelerın teknolojisi ile açıklanmayan şeylermı yoksa gerçekten dünya dışı varlıklarmı yada şu yıllar once nasanın yaptığı uzaylıların otopsisi bunlarda farklı bıseyler olmasa benım bıldıgım medya ne yapar eder bunları tam manasıyla gün işiğina çıkarırdı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 10 ay sonra...
VOYAGER (YOLCU)

.

.

Benim için bilimden daha heyecanlı olan, Voyager 1’in taşıdığı altın plaktı. Astronom Carl Sagan (1934-1996), uzun bir çabadan sonra, Jet Propulsion Laboratory (JPL) ve NASA’yı ikna ederek araca yerleştirilecek altın bir plak

.

.

 

http://www.turkish-media.com/forum/videos/view-222-turklerin-uzaya-gonderdigi-ilk-mesaj/

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 10 ay sonra...

Yazınızı ilgi ve keyifle okudum...Teşekkürler..

 

Star Trek'in (Uzay Yolu) aynı adlı ilk sinema filminde Voyager'dan söz edilir...Bu uzay aracı evrende okadar mesafe ve zaman katetmiştirki topladığı bilgiler dolayısıyla başka bir medeniyet tarafından bulunması sonucu "Tanrı" zannedilir..Metal ve organizmadan oluşan bu medeniyet Voyager'i canli bir metal-organizmaya dönüştürür..Sonunda birgün insanlığa bir tehdit olarak geri döner..İlginç değil mi? ;)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 10 ay sonra...
  • 4 ay sonra...

Son otuz yıldır bu uzay araçları Amerikan teknolojisi ile bizlere ulaşmış, onların haberleri bizlere JPL tarafından iletilimişti. Dolayısıyla Voyagerlar Amerika’nın ‘eserleriydi’. Fakat bu araçlar güneş sistemini geride bırakıp sessizliğe büründüklerinde, Amerikalı olmaktan çıkmış ve benim gözümde insanlığın eseri olmuşlardır. Zaten bir tesadüf eseri ‘akıllı’ yaratıklar tarafından bulunurlar diye hazırlanan altın plak insanlıkla ilgilidir, Amerika ile değil.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İyi güzelde bizim güneş sisteminden çıktıkdan sonra güneşin gitdiği istikametin gerisinde kalmıştır, güneşin bulunduğu sarmal kolda pek arkamızda fazla güneş sistemleri bulunmuyor çünkü bizim güneşimiz bu sarmal kolun sonlarına yakınız dolayısıyla diyer sistemleri yakalarsa belki bir sonuç oluşabilir ama biz duymayız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 ay sonra...
  • 3 ay sonra...
  • Admin

Dakikada bin km ile hedefe yaklaşıyor

 

Güneş'ten 17,6 milyar kilometre ötede bulunan "Voyager 1" uzay aracı, hedefi olan yıldızlararası uzaya her dakika yaklaşık bin kilometre daha yaklaşıyor.

 

fft5_mf883798.Jpeg

 

 

 

 

ANKARA - NASA yetkilileri, uzay aracının şu anda "Güneş'ten kaynaklanan rüzgar ile diğer yıldızların patlamalarından gelen yıldızlararası rüzgar arasındaki sınır olan durgunluk tabakasında" bulunduğunu belirtiyorlar.

 

Voyager 1'in bu sınırı geçtiğinde, Güneş Sistemi'nin dışına çıkan ilk insan yapımı cisim olacağını belirten bilimadamları, bunu, potansiyel yaşanabilir dış-gezegen Kepler-22b'nin kısa süre önce keşfiyle birlikte bir astrofizikçi için çok heyecan verici bir an olarak değerlendiriyor.

 

1972'de uzaya fırlatıldığından beri aracın bilimsel sorumlusu olan Dr Ed Stone, Amerikan National Public Radio'ya (NPR) yaptığı açıklamada, Voyager 1'in son 30 yıldır aynı Güneş rüzgarlarının etkisinde olduğunu belirterek, uzay aracının saatte 1,6 ila 2,2 milyon kilometre hızla yol alan güneş rüzgarlarının etkisinden kurtulduktan sonra başka yıldızların patlamalarından kaynaklanan rüzgarlarla çevreleneceğini kaydetti.

 

"Yıldızlararası uzayın sınırında tabelayla, pek tabii ki, (şimdi Güneş Sisteminiz'den ayrılıyorsunuz) yazmıyor" diyen Amerikalı bilimadamı, uzay aracının Güneş Sistemi'ndeki rüzgarların yarattığı "kabarcıkların" bittiği yerde sınırı geçip yıldızlararası uzayın başladığı ortama geçeceğini düşündüklerini, buradaki ortama dair veri ve kanıt göndermesini beklediklerini söyledi.

 

Dr Stone, tahminine göre, Voyager 1'in, Güneş Sistemi'nin sınırlarını geçmesi için birkaç yüz milyon kilometre, en fazla bir milyar kilometre daha katetmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

 

İkizi Voyager 2'nin de aksi yönde Güneş Sistemi içinde 15 milyar kilometre yol katettiği Voyager 1, yıldızlararası uzaya ulaştığında, 116 resim, aralarında Dünya'dan sesler, Louis Armstrong, Beethoven ve Navajo kabilesinden şarkıların bulunduğu CD'ler ile Doğu Çin'deki Amoy dilinde, "Uzaydaki dostlarımız, nasılsınız? Yemeğinizi yediniz mi? Vaktiniz olursa bize ziyarete gelin" ibareli bir mesajı da teslim etme şansı bulacak.

 

Voyager 1'in en az 2020, muhtemelen 2025'e kadar çalışması ve en az bir 15 milyar kilometre daha yol katetmesi bekleniyor. (aa)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 6 ay sonra...
  • 5 ay sonra...
  • 7 ay sonra...
  • 3 hafta sonra...

arkadaslar merhaba internette arastirma yaparken bu siteyi bulum cok mutlu oldum. uzayi arastirmaya cok merakliyim. hobi olarak merakimdan arastiriyorum. bu forumu bulunca cok mutl oldum. uzayla ilgili kafama takilanlari sorabilecegim bir site diye dusunuyorum. hemen siteye uye olmak istedim. neyse cok uzatmyayim.

 

rakadaslar voyager ile ilgili kafama takilan  bir sey var. cok arastirdim ama cevap bulamadim.

 

bu araclar uzun zamandir nasil oluyorda uzayda guvenli sekilde uzayda yolculuk yapabiliyor. yani uzayda meteorlar var. karadelikler var bildigim kadariyla belki baska tehlikeler. bu araclarin sorunsuz yolculuk yapmasi tesaduf mu yoksa bu araclarin rotalari ona gore  mi ayarlaniyor. yoksa uzay  araclarinin uzayda yolculugu esnasinda bir tehlike soz konusu degil mi.

 

cok tesekkur ederim

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İyi güzelde bizim güneş sisteminden çıktıkdan sonra güneşin gitdiği istikametin gerisinde kalmıştır, güneşin bulunduğu sarmal kolda pek arkamızda fazla güneş sistemleri bulunmuyor çünkü bizim güneşimiz bu sarmal kolun sonlarına yakınız dolayısıyla diyer sistemleri yakalarsa belki bir sonuç oluşabilir ama biz duymayız.

Efendim olur mu öyle şey ? Işık Hızı her sisteme göre aynıdır. Uzaklaşmamız Voyager'in göndereceği verileri alamayacağımız anlamına gelmez. Öyle olsa, spektrumu kırmızıya kayan yani bizden uzaklaşan Yıldızların varlığını da bilemezdik. original.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu araclar uzun zamandir nasil oluyorda uzayda guvenli sekilde uzayda yolculuk yapabiliyor. yani uzayda meteorlar var. karadelikler var bildigim kadariyla belki baska tehlikeler. bu araclarin sorunsuz yolculuk yapmasi tesaduf mu yoksa bu araclarin rotalari ona gore  mi ayarlaniyor. yoksa uzay  araclarinin uzayda yolculugu esnasinda bir tehlike soz konusu degil mi.

 

Güzel bir soru ! Elbette bir takım önlem ve sistemler vardır ama sanırım gidebileceği yere kadar gidecek ? Uzayda Trafik Polisi yok bildiğim kadarıyla. original.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yolcu Yolunda gerek misali voyager gidecegı yere gitti aslında bence asıl mesele o akıllı yaratıkların dünyada oldugudur ( insaoğlundan başka) şu meksikadaki ufo olayı acaba nıçın gereği kadar araştırılmıyorki diye düşünmeden edemıyorum bunlar amerıkanın gelıstırdıgı ve bızım gıbı gelışmekte olan ulkelerın teknolojisi ile açıklanmayan şeylermı yoksa gerçekten dünya dışı varlıklarmı yada şu yıllar once nasanın yaptığı uzaylıların otopsisi bunlarda farklı bıseyler olmasa benım bıldıgım medya ne yapar eder bunları tam manasıyla gün işiğina çıkarırdı

 

Efendim, böyle bir şey " Yok " olduğu için çıkaramıyor olabilirler. Var gibi göstererek yıllardır bu işin ekmeğini yiyor da olabilirler. wink.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...
  • Admin
Alıntı

 

Uzayda bir ilk: Voyager 1 Güneş Sistemi'ni terk etti
ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Voyager 1'in Güneş Sistemi'nden ayrılan ilk uzay aracı olduğunu bildirdi.

 

NASA, Dünya'dan 36 yıl önce fırlatılan Voyager 1'in yıldızlararası uzaya çıkarak, güneşten 18,51 milyar kilometre uzakta seyrettiği müjdesini verdi.

 

NASA tarafından düzenlenen basın toplantısında, projenin bilimsel sorumlusu Ed Stone, Voyager 1'in "Yıldızlar arasındaki kozmik denizlere yelken açtığını" söyledi.

 

NASA yetkilileri, aslında, uzay aracının Güneş Sistemi'nden bir yıldan fazla süre önce ayrıldığını düşünüyor, ancak uzay boşluğunda net bir "sınır çizgisinin" bulunmaması ve bilim insanlarının yeterli kanıta ancak yakın zamanda ulaşabilmesi nedeniyle açıklamanın şimdi yapılabildiği ifade ediliyor.

 

Voyager 1'in bu başarısının bilim adına büyük bir gelişme sağlayacağına inanılıyor.

 

Evrenin bilinmeyen derinliklerinde araştırma yapacak Voyager 1'in "yıldızlararası büyükelçilik" misyonu da var. Uzay aracı, evrende "başka canlılarla" karşılaşma olasılığına karşı, bir disk içerisinde dünyanın farklı kültürlerinden dostluk mesajları, şarkılar ve fotoğraflar da taşıyor.

 

 

 

 

Ayrıca güneş sistemi dışından ilk defa kayıt ettiği sesleri gönderdi...

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 7 yıl sonra...
  • Admin

Voyager 2, 18 milyar kilometre uzaktan "Merhaba" dedi (Türkçe mesaj da taşıyor)

NASA'nın 1977 yılında uzaya fırlattığı Voyager 2, yıldızararası uzaydan Dünya'ya "Merhaba" dedi. Voyager 2 gezegenimizden 18 milyar kilometre uzaktaki yolculuğuna devam ediyor.

Jn0j6Y5BlUOeFiKE8sBUnQ.jpg?width=1000&mo

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)  Voyager misyonu ile ilgili çok önemli bir açıklama yaptı. Tam 43 yıldır uzayda yalnız başına ilerlemeye devam eden Voyager 2 ile yaklaşık sekiz ayın ardından bu yıl ikinci kez karşılıklı iletişime geçildi. NASA'nın 1977 yılında uzaya fırlattığı Voyager 2, yıldızararası uzaydan Dünya'ya "Merhaba" dedi.

Kaynak: NTV

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
  • Admin

NASA Voyager 2 Uzay Aracıyla iletişim kurdu (18699733837.5 kilometre uzakta)

Voyager 2'nin Dünya'dan ayrılmasının üzerinden 43 yıldan fazla zaman geçti. Şimdi, görev operatörleri Mart ayının ortasından bu yana ilk kez uzay aracıyla iletişime geçti.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...
  • Admin

Fırlatılışından 45 yıl sonra, NASA'nın Voyager uydusu hala milyarlarca mil öteden haber gönderiyor

19 Ağustos (UPI) -- Kırk beş yıl önce NASA, tarihindeki en iddialı derin uzay görevinin ilk bölümünü başlattı - Voyager 2 adlı bir uzay aracı, hala Dünya'daki bilim adamları ile daha fazla mesafeden iletişim kuruyor. 12 milyar milden daha uzakta.

Voyager 1 ve Voyager 2, her ikisi de yıldızlararası uzaydadır. Aslında, bunlar Dünya'dan güneş sistemini terk eden sadece beş uzay sondasından biridir.

Gezegensel hizalama ve görevi için gereken yörünge nedeniyle, Voyager 2 aslında ilk olarak 20 Ağustos 1977'de fırlatıldı. Voyager 1, 5 Eylül'de izledi ve iki uzay sondası galaksinin uzak noktalarının haritasını çıkarmaya başladı.

İki sonda hala NASA'nın en uzun uluslararası görevi olarak çalışıyor ve nihayet güçlerinin tükenmesinden önce en az birkaç yıl daha çalışmaya devam etmeleri bekleniyor.

Cumartesi, görevin başlamasından bu yana 45 yılını kutlayacak.

NASA, Apollo aya inişleri ve düzinelerce uzay mekiği görevi gibi uzayda bir dizi büyük zafer elde etmiş olsa da, Voyager uzay araçları bilim adamları ve uzay seven halk tarafından hala sevgiyle saygı görüyor.

AA10Q7nq.img?w=768&h=432&m=6

Esnek makineler, bir dizi televizyon programında ve filmde kurgusal olarak yer alarak popüler kültürün bir parçası haline geldi. Kurgusal bir Voyager sondası, 1979'daki ilk Star Trek filminde önemli bir olay noktasıydı ve biri 1984 yapımı Starman filminde iyi huylu bir uzaylı yaşam formunu Dünya'ya getirmekten sorumluydu.

NASA'nın California'daki Jet Propulsion Laboratuvarı'nda Voyager proje yöneticisi Suzanne Dodd Çarşamba günü yaptığı açıklamada, "Voyagerlar, yeni nesil bilim insanlarına ve mühendislere ilham vererek şaşırtıcı keşifler yapmaya devam etti." Dedi.

"Görevin ne kadar süreceğini bilmiyoruz, ancak uzay aracının Dünya'dan uzaklaştıkça daha da bilimsel sürprizler sağlayacağından emin olabiliriz."

Lansmanlarının ardından, her iki sonda da Jüpiter ve Satürn de dahil olmak üzere dış gezegenleri ilk kez ayrıntılı olarak keşfetmek ve güneş sisteminin en büyük bitkileri ve uyduları hakkında verileri geri göndermek için bir "büyük turun" parçası oldu. Daha hızlı hareket eden Voyager 1, sonunda Voyager 2'yi geçerek dış gezegenlere önce ulaştı.

Görevin ilerleyen saatlerinde Voyager 2, en dıştaki iki gezegene, 1986'da Uranüs'e ve 1989'da Neptün'e son derece yakın uçan ilk ve bugüne kadarki tek uzay aracı oldu.

1990'da güneş sisteminden çıkarken Voyager 1, görüş alanında olmayan Merkür hariç tüm gezegenlerin fotoğrafını çekmek için yerleşik kamerasını çevirdi. Görüntü artık "aile portresi" olarak biliniyor. O zamanlar, gemi Dünya'dan neredeyse 4 milyar mil uzaktaydı.

Voyager'ın JPL'deki proje bilimcisi yardımcısı Linda Spilker yaptığı açıklamada, "Bugün, her iki Voyager da yıldızlararası uzayı keşfederken, insanlığa keşfedilmemiş bölgelerin gözlemlerini sağlıyorlar." Dedi.

"Bu, bir yıldızın, güneşimizin, heliosferimizin dışındaki parçacıklar ve manyetik alanlarla nasıl etkileşime girdiğini ilk kez doğrudan inceleyebildik ... ve gelecekteki görevler için önemli bilgiler sağladık."

Voyager 2 uçuşunu gerçekleştirirken, Voyager 1, güneşin manyetik alanının ve güneş rüzgarının dışa doğru akışının yarattığı koruyucu balon olan heliosferin sınırına ulaşan ilk kişi oldu.

Her iki uzay aracı da, uydularının çoğu da dahil olmak üzere, Dünya'nın ötesindeki tüm gezegenlerin çarpıcı görüntülerini yakaladı ve birçok gök cismi hakkında şaşırtıcı veriler topladı.

Örneğin, Voyagerlar, Satürn'ün uydularından biri olan Enceladus'un yüzeyinin altında uçsuz bucaksız bir tuzlu su okyanusuna ve muhtemelen hidrotermal menfezlere sahip olduğunu keşfettiler - yaşam yaratmak için olağanüstü koşullar. Ay yüzeyinden çıkan büyük gayzerler bilim adamlarına bu gerçeği hatırlattı.

Yıllar sonra, 2012'de Voyager 1, heliosferin sınırına ulaştı ve güneş sisteminden çıktı ve Voyager 2, 2018'de onu takip etti.

Voyager 1, çıkışından sonra, kabarcık benzeri heliosferin, patlayan yıldızların yarattığı kozmik ışınların veya enerjik parçacıkların yaklaşık %70'ini engellediğini keşfetti.

Her iki Voyager sondası da plütonyum içeren radyoizotop termoelektrik jeneratörler tarafından çalıştırılıyor, bu da ısıyı yayarak ekipmanı çalıştırmak için elektriğe dönüştürüyor. Zamanın bir işareti olarak, her biri veri kaydetmek ve iletmek için sekiz kanallı bir teyp çalar - modern 5G İnternet hızlarından yaklaşık 38.000 kat daha yavaş.

Ama belki de en ünlüsü, Voyager sondaları aynı zamanda bir tür şişe içinde bir mesaj içeriyor - güçlerini kaybettikten sonra bile, bir gün orada akıllı yaşamla karşılaşmaları durumunda, Dünya'daki yaşamla ilgili verileri içeren altın bir kayıt.

Altın kayıt, güneş sisteminde nerede olduğumuzu gösteren kaba bir harita da dahil olmak üzere, insan formunu ve Dünya'nın unsurlarını tanımlayan birçok dilde sesli mesajlar ve görüntüler içeriyor.

AA10Qcs8.img?w=768&h=568&m=6

Her iki sonda da çılgınca başarılı olmuş olsa da, sorunlardan payları da eksik olmadı.

Bu yılın başlarında, Voyager 1, tutum artikülasyon ve kontrol sisteminden veya AACS'den alınan veri okumalarının, aracın gerçek yönünü yansıtmadığı bir sorunla karşılaştı. Bilim adamları, sorunun sistemin kendisinde değil, durum verilerinin üretilmesinde olduğunu buldular, yani kritik bir görev sorunu değildi.

1980'de Satürn'ün yanından geçtikten sonra, Voyager 2'deki kamera kilitlendi ve düzgün çalışmıyordu. Ancak kısa bir sorun oldu ve hizmete geri döndü.

Cuma günü, Voyager 1 Dünya'dan 14,5 milyar milden daha uzaktaydı - Plüton ile güneş arasındaki mesafenin iki katından fazla. Voyager 2, 12,1 milyar milden daha uzakta. NASA, önümüzdeki yıl Voyager 2'nin 1972'de başlatılan Pioneer 10 sondasını geçerek Dünya'dan en uzak ikinci yapay nesne olacağını söylüyor. NASA'nın Voyager web sitesinde her iki sondayı da takip edebilirsiniz.

NASA, Voyager 1 ve Voyager 2'nin gücünün bitmesini ve 2020'lerin ortalarında bir ara on yıllarca süren görevlerini resmen sona erdirmesini bekliyor.

Sondalar Dünya'daki bilim insanlarıyla iletişim kurma yeteneğini kaybettiğinde NASA, son görevlerine başlayacaklarını söylüyor - akıllı yaşam tarafından bir yerde bulunurlarsa gezegenimizin "büyükelçileri" olarak hizmet edecekler.

NASA, "Altın kaplı kayıtlar, uzay sondalarıyla karşılaşabilecek herkes için kozmik bir 'şişedeki mesaj' olarak hizmet ediyor." Dedi. "Altın uzayda bozunma ve kozmik radyasyon tarafından aşındırma hızında, kayıtlar bir milyar yıldan fazla sürecek."

Diğer üç sonda da güneş sisteminden ayrıldı: 1978'de fırlatılan Pioneer 10, Pioneer 11 ve 2006'da fırlatılan Yeni Ufuklar sondası. Pioneer 10, 2003'te ve Pioneer 11, 1995'te Dünya ile temasını kaybetti.

Kaynak: UPI News

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.