Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Kemalizm'e felsefi bir yaklaşım...


Altinay

Önerilen İletiler

Laiklik sadece Musevilikle ve yine onun bir benzeri olan İslam ile sorunludur

 

Hristiyan kaynaklarında da yani Kutsal Kitap (Kitab-ı Mukaddes )'ın Yeni Ahid'inde Aziz Paulos'un yazdığı bölümlerde, siyasi iktidarların Tanrı'dan kaynaklanması gerektiği, herkesin din adamlarının iktidarına boyun eğmesi gerektiği yazar. 

 

Aydınlanma çağı ve Fransız İhtilali sonrası Burjuva devrimi ile değişen, dini anlayış değil, din birliğinin yerine, gelişen burjuvazinin ihtiyaçlarını daha iyi karşılayan ulus birliğinin kabul edilmesi sonucu gelişmiş olan siyasi birlik anlayışıdır, ulus bilincidir. 

 

Taşıdığı Katolik inanca göre, dinin devlete hakim olması gerektiğini düşünen bir dindar Katolik, buna karşılık bir ulus içinde dinin siyasette kullanılmasının çatışma yaratacağını gördüğü için ve bir din devletinin ancak ve ancak Vatikan gibi herkesin Katolik olduğu bir ülkede var olabileceğini anladığı için, dinini siyasete alet etmemeyi öğrenmiş ve kabullenmiştir. Çünkü, Avrupa, din ve mezhep çatışmalarından çok çekmiştir. 

 

Ulus bilinci olan Müslüman da Laikliği destekler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

30 yıl savaşları diye anılan Mezhep savaşlarında Katolik Fransa'nın, İtalya ve İspanya'nın başını çektiği Katolik cenaha destek vermeyip, Protestan cenahta savaşa dahil olmasıyla anlaşılmıştır ki, '' artık savaşlar dini sebeplerle değil, devletlerin çıkarları gözetilerek yapılmakta ''. Ve işte bu gerçeğin görülmesi, dış politikada çıkara dayalı modern uluslararası ilişkiler mantığının geliştirilmesinin ve bunun yansıması olarak ülke içinde de laikliğin gerekliliğinin sebebi olmuştur.

 

Bu bağlamda, kişinin, devlet için dini hükümlerin geçerli olması gerektiği dogması da dahil, dogmalardan sıyrılması şart değildir. Hatta Ümmet fikrinin kendisinin de bir dogma olmasına rağmen, yeter ki o kişide Ulus Bilinci gelişmiş olsun ve Din ortaklığına bağlı olan Ümmet birliği yerine Ulus yani Millet birliğini kabul etsin ve doğal olarak devlet için geliştirilen Laiklik ilkesini de kabul etsin, o kişi laiktir ki, öyle ya da böyle Laik insanlar belli bir kritik değerin üstünde oldukça Laik devlet hep var olacaktır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Devlet yapılanmasında dinin baz alınması gerektiğini söyleyen, laik değildir, dincidir. Laik olması için "kişisel inancım olarak dine inanıyorum, ama benim kişisel inancım kimseyi bağlamaz" demesi gerekir.

 

Kuran'da devletin dine göre yapılandırılması gerektiğinin yazdığına ve bunun tanrının emri olduğuna, mutlaka uygulanması gerektiğine inanması (daha doğrusu bu inancını yayması) da sorun oluşturur. Özgürlüklere müdahaleye, müdahale edilir ve izin verilmez. Bu yasak, özgürlüğe zarar vermez, özgürlüğü geliştirir. 

 

"Peki benim inancım ne olacak? Beğenin ya da beğenmeyin, benim inancım bu. Devlet dine göre düzenlenmeli, bu benim özgür inancım. Hani inanç özgürdü?" dese de boşuna dert yanar, özgürlüğü ihlal etme özgürlüğü ona verilemez. 

 

Israr ederse laik hukukun yasaları uygulanır ve cezalandırılır. Özgürlüğü yok etme özgürlüğü yoktur. 

 

Bazıları inanç ifadesinin özgür, ama eyleme geçirmenin yasak olmasını savunuyorlar. Hayır, böyle bir şey olamaz. Kimse kalkıp "çingeneler soykırıma tabi tutulmalıdır" diye bir görüş ifade edemez. Onun eyleme geçmesini, çingeneleri öldürmesini bekleyemeyiz. Testi suya gitmeden önce kırılmaması için önlem alınır. Kırılsın da gereğini düşünürüz denmez.

 

Tabii yine bu ifadeler bu işler her yerde böyle yürür, başka yürüme şekli yoktur anlamında değil. Olması gerekenin, olmaması gerekenin belirlenmesi anlamında. İşleri yanlış yürütenler elbette çok. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 8 ay sonra...

"Devlet yapılanmasında dinin baz alınması gerektiğini söyleyen, laik değildir, dincidir. Laik olması için "kişisel inancım olarak dine inanıyorum, ama benim kişisel inancım kimseyi bağlamaz" demesi gerekir."

 

İşte sen böyle bir toplumu nasıl kuracaksın democrossian.......

 

Bülent Arınç beyefendi, kadınlar yüksek sesle gülmemelidir diyor, başbakan yardımcısı, buyur buradan yak..... İŞİD'i eleştiriyoruz ama bazılarının düşüncelerini yüksek sesle dile getiriyor ve Türkiyeden de çok katılım var. Önemli olan zihniyettir, eline silah alıp almamak değildir. Taliban, Afganistan'da şiddete karşı bir dini örgütlenmeydi ama bir günde silahlandı. Zihniyet değişimi dine bakışımızda var, güncel siyasetinde malzemesi, bu malzeme Sivas'da insanları diri diri yaktı, o günkü İŞİD'ciler onlardı. Bir de karştları var, Şİİ'ciler ve de diğer düşmanları. İnsanlığa en büyük katliamı, dinler birbirleriyle savaşarak yaşatmıştır ama içinde ama diğer dinlere karşı.... bu açmazdan insanlık laik zihniyetle çıkacaktır. Laik zihniyetin toplumda egemen olmasıyla, İşid'çi zihniyete de evrensel insan felsefesiyle yaklaşmak, asıp kesmemek. Eğitimi din kıskacından kurtarmak, laik eğitim verebilmek. Ama nerede.... Allah yardımcımız olsun....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kur'an 1400 yil önce yazildiginda dünya üzerinde siyasi rejim olarak fazla bir secenek yoktu.O günkü sartlarda devletin dine dayandirilmasi kacinilmazdi.Devletin anayasasi din kitabiydi.O nedenle devletin Kur'anla yönetilmesi gerektigi ileri sürülüyordu.Kur'an insanlardan ne istiyor:Herkesin hakkina,inancina,namusuna,malina mülküne saygi duymayi,insanlar arasi iliskilerin gelistirilmesini,gerek yokken savas yapilmamasini istiyor.

 

Laik düzende Kur'an da insanlarin uymasi gereken sartlarin hepsi vardir.Insanlari bir baskasinin saldirisindan korumak icin cizilmis sinirlar vardir.Laik düzende kimse din adina diye bir baskasini inanci baska diye öldüremez.Aslinda Kur'an da da ayni sey vardir.Herkesin dini kendine diye ayet vardir.

 

Peki madem Kur'an da bunlarin hepsi var neden Laik düzen isteniyor diye bir soru cikabilir karsimiza.Evet neden?

 

Isid denilen terör örgütü kendileri gibi inanmayanlara karsi savas acmis,Isid gibi düsünen herkes bu savasi destekliyor.Türkiye'de cok sayida Isid sempatizani oldugu söylenmektedir.Sivas katliami inanclara tahammülsüzlügün bir kanitidir.Peki Türkiye Laik bir ülke oldugu halde neden bu katliam yasandi?Cünkü devlet laik ama zihniyet asla laik olamamistir.Neden olamamistir,cünkü bir takim kirli amacli kuruluslar,siyasiler laiklige karsi olabilmek adina kan icmeyi tercih etmisler ve etmektedirler.

 

Suriye de ki rejimin yikilmasini kendi kisisel cikarlari ve hesaplari icin körükleyen,terör örgütlerine silah ve para yardimi yapanlar Suriye halkini kana bogmuslar ve hala bu kandan doymamislardir.Ülkemizde laik rejimi korumasi gereken kurumlar bu kirli ve kara niyetli cevrelere teslim olmus onlarin dümen suyunda yüzmektedirler.Kemalizm laik düzenin koruyucu kalkaniydi ama Kemalizmi korumasi gerekenler bu görevi yerine getirmekte gec kalmislardir.

 

 

saygilarla 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.