Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KARABASAN GERÇEK Mİ?


bursercan

Önerilen İletiler

Uyku üzerine 30-35 yıldır yapılan araştırmalar henüz başlangıç safhasında olduğundan, rüyalar hakkında yapılan bilimsel açıklamalar da içinde pek çok bilinmeyeni barındıran karanlık bir süreçte devam ediyor.

 

Uyuyan kişiler üzerinde yapılan deneylerde, ‘’REM’’ (Rapid Eye Movement-Hızlı Göz Hareketleri) uykusu sırasında göz kapaklarının arkasındaki gözlerde hızlı hareketler gözlemleniyor.. Bu sırada beyin dalgaları aynı uyanıkken olduğu gibi senkronize değil.

 

İşte rüyalarda , REM uykusu sırasında görülüyor.

 

Anne karnındaki yolculuğunu REM uykusunda geçiren insanoğlu, o süreçte sürekli olarak düş görür. Düş görme zamanları doğumdan ölüme doğru azalmaya başlar. Her insanhatırlasa da hatırlamasa da , bir uyku zamanı içinde 4-5 kere rüya görür. 24 Saat uyumayan bir insanın sinir sistemi, bu süreci takip eden ilk uykuda eksik kalmış REM sürecini tamamlar. Dolayısıyla, 2-3 gün uykusuz kalan kişi de uyanıkken düş görmeye başlar.

 

KARABASAN NASIL OLUŞUR?

 

Rüyada gördüğümüz aktivitelerin fizyolojik etkisi, tıpkı günlük hayatta açık bilinçle yaşadıklarımızın aynısıdır. Rüyamızda, koşmak, şarkı söylemek, kaçmak aktivitelerinde bulunuyorsak beyinden kaslara bu fonksiyonlar için emirler gider. REM uykusu sırasında oluşan bu hareket emirlerini ‘’Locus Coeruleus’’ noktası durdurur. Bu nedenle kişi hareket etmek istediği halde hareket edemez. Uyku esnasında kişileri korumaya yönelik oluşmuş bu güvenlik sistemi, özellikle heyecanlı rüyalarda kişiye felç olmuşluk duygusu verir. İnsan rüyasında da kaçmak istediği halde kaçamadığı, koşmak istediği halde koşamadığı rüyalar görür. Bu felç olmuşluk hissi, korkunç rüyalarda kabusa dönüşür ve abartılı korku tepkileri (hızlı kalp çarpıntısı, ter içinde kalmak, ağız kuruluğu v.B) hissederek uyanan kabus sahipleri KARABASAN sanrısı ile kalkarlar.

 

Siz isterseniz yine karabasan hikayelerine inanmaya devam edin. Ama karabasan denilen şey, bildiğimiz ‘’kabus’’ ya da bir tür ‘’uyku bozukluğu’’

 

 

Hepinize tatlı rüyalar :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Bir ara ciddi bir şekilde boğuştum bu karabasan/kabus olayı ile,öyle kabuslar görüyordum ki en kaliteli korku filmleri halt etmişti yanında hatta psikolojik destek almayı bile düşünmedim değil bir ara...

Öyle kötüdürki gerçekmi rüyamı ayrıd edemez insan,sesiniz çıkmaz kalkamazsınız bir türlü ayılıp kendinize gelemezsiniz.

Üstelik bunun sıkıntıyla fazla yemek yiyip yatma ile bir alakasıda yoktur.Hangi gece olacağı hiç belli olmaz.

Hatta geçen öyle bir olay yaşadım ki !! kabus gördüğüm bir gecenin ertesinde iki arkadaşım arayıp beni rüyalarında gördüğünü söyledi.İşin ilginç yanı benimle aynı rüyayı görmeleri idi..Yani üç kişi hemen hemen aynı rüyayı görmüştük olayın kahramanı ben.. :unsure:

Neyse şimdi artık nadir kabus görüyorum dilerim hiç görmem,çünkü psikolojimi olumsuz etkiliyor..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Karabasan, tıp dilinde uyku felci olarak tabir edilen, uykuya dalma veya uyanma öncesi görülen, kısmi veya geçici bir çeşit "iskelet kası felci" durumudur. Böyleyken kişi hareket edemez veya konuşamaz. Bunun nedeni ise riüyada görülen hareketleri bilinçdışı taklit ederek kendisine zarar vermesini önlemek için beynin, vücudu felç durumuna sokarak kontrol altına almasıdır. Bu süreç genelde birkaç saniye ya da dakika sürer fakat çok çok ekstrem durumlarda 3-4 saatlik uyku felci geçiren vakalara da rastlanmamış değildir. Devamında kişi ya tamamen uykudan uyanır ya da Rem uykusuna geri döner. Ekseri sırtüstü yatarken rastlanılan bu duruma daha çok stresli, düzensiz uyku alışkanlığına sahip veya ani hayat değişiklikleri yaşayan kişilerde rastlanır. Korkutucu bir durum olarak yaşansa bile bilimsel açıklamasına bakıldığında vücut için son derece yararlı bir durum olduğu söylenebilir, aksi takdirde rüyada koştuğumuz için gerçekte de koşmaya yeltenecek, çırpınmalar sırasında vücudumuzu sağa sola çarpacağımızdan, kendimize zarar verebilecek aşamalara dahi gelinecektir.

 

Evet bu açıklamalardan sonra gelelim bana;

 

Ben bu karabasan denilen uyku felcini herhalde dünyada en sık yaşayanlaran birisiyimdir. Bu nedenle uyuma işinin benim açımdan kabusa dönüştüğünü dahi bilirim. Daha 1 saat once şuradaki koltukta uyumuş vaziyetteyken bu durumu yaşadım, bana kalsa dakikalarca o durumda kalıyorum, bağırıyorum, kendimi paralıyorum ve hatta uyanmak, gözlerimi açmak için kendimi koltuktan atmaya bile çalışıyorum ama olmuyor :D Ne kadar çabalasam boş... Bu ne kötü bir durum ki yaşamayan bilemez, anlayamaz... Aslında şu sırt üstü yatma durumu doğru bence, çünkü genelde kendime geldiğimde bedenimi o pozisyonda yatarken buluyorum. Tabi bunun her zaman geçerli olmadığını da gözardı edemem... En kötüsü de biliyorsun ki uyanıksın, etrafta neler oluyor bitiyor hepsinin farkındasın, ayak seslerini yanında yatanın sesini, nefesini herşeyini duyabiliyorsun, bilincin açık, kontrol mekanizman da çalışıyor, hareket edip, sesini çıkaramasan da en azından düşünebiliyorsun... İşte ben o anda bu durumdan yararlanmaya çalışıyorum, ne mi yapıyorum;

 

Eğer yalnızsam kendimi telkin ediyorum, "geçecek, bu geçici bir durum, sakin ol" şeklinde kendime sürekli telkinler veriyorum, eğer yalnız değilsem ve o anda yanımda bana müdahale edebileceğini farkettiğim birisi varsa, hızlı hızlı nefes alıp vermeye çalışıyorum ki dikkatini çekeyim... Nitekim biz eşimle bu konu hakkında daha önce konuşmuştuk, ben hızlı hızlı nefes alıp vermeye çalıştığımda o durumumu farkediyor ve beni dışarıdan müdahaleyle uyandırmaya çalışıyor. Böylece daha kolay kendime geliyorum. Ben uyanma evresinde inanın çok zorlanıyorum. Bugün eşim, bir yandan ismimle bana seslenip, bir yandan da hafif hafif beni sarsmak suretiyle uyandırmaya çalışırken aradan neredeyse 20 saniye geçti ve benim ağzımdan nihayet o ses çıkabildi. "uyanamıyorum" ve sonunda uyandım ama bu durumda kalmak çok sinirlerimi bozuyor, her defasında aglayarak uyanıyorum yaaaaa...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...
Eğer yalnızsam kendimi telkin ediyorum, "geçecek, bu geçici bir durum, sakin ol" şeklinde kendime sürekli telkinler veriyorum, eğer yalnız değilsem ve o anda yanımda bana müdahale edebileceğini farkettiğim birisi varsa, hızlı hızlı nefes alıp vermeye çalışıyorum ki dikkatini çekeyim... Nitekim biz eşimle bu konu hakkında daha önce konuşmuştuk, ben hızlı hızlı nefes alıp vermeye çalıştığımda o durumumu farkediyor ve beni dışarıdan müdahaleyle uyandırmaya çalışıyor. Böylece daha kolay kendime geliyorum. Ben uyanma evresinde inanın çok zorlanıyorum. Bugün eşim, bir yandan ismimle bana seslenip, bir yandan da hafif hafif beni sarsmak suretiyle uyandırmaya çalışırken aradan neredeyse 20 saniye geçti ve benim ağzımdan nihayet o ses çıkabildi. "uyanamıyorum" ve sonunda uyandım ama bu durumda kalmak çok sinirlerimi bozuyor, her defasında aglayarak uyanıyorum yaaaaa...

 

Aslında bende o esnada "rüya bu" diye kendime gelmeye çalışıyorum ama çokda başarılı olamıyorum daha çok dua işe yarıyor özellikle besmele çekince toparlanmam daha hızlı oluyor..

Fakat şu birisinden destek alma işi hoşuma gitti, derhal bir uyku arkadaşı bulmam gerekiyor :blush: uykusu hafif olanlar tercihimdir. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 yıl sonra...

Karabasan diye birşey yoktur. Lütfen deneyimlerinizi astral seyahate yönlendiriniz. Yaptığınız hareketler istek dışı astral seyahattir. Kulaklarınız çınlar. Dünya dışı varlık görürsünüz ya da görmezsiniz. Etrafı görürsünüz ama hareket edemezsiniz. Yaptıklarınız istek dışı astral seyahattir. İstek dışı astral seyahatte astral bedenimiz(ruhumuz) dışarı çıkmak ister ama bedenimiz tepkiyi anlayamadığı için iletişim kopukluğu olur. Bu yüzden hareket edemezsiniz. Ağırlık hissedersiniz. Çınlamalar, yaratıklar gözlerinizi açabilme o anı yaşayabilme vs, vs...

 

Peki nedir bu astral seyahat? Nasıl yapılır? Tehlikeli midir? Dünya dışı varlık görürmüyüz?

 

Bedenimizi belirli bir süre terk ederek çeşitli yerlere düşünce hızı ile gidip, gittiğimiz yerlerde meydana gelen olayları izleyebilmemiz mümkündür. Parapsikoloji Enstitüleri'nde incelenen Duyular Dışı Algılamalarımız arasında en ilginçlerinden biridir...

 

Şuurumuzun fiziki bedenimizin dışına yansıması ya da diğer bir tanımla, şuurluluk alanımızın genişleyerek beden dışına taşma olayına Astral Seyahat veya Şuur Projeksiyonu adı verilir.

 

Bu yansıma fiziki evrenin her hangi bir noktasına olabildiği gibi, fiziki evrenin ötesindeki ortamlara da olabilmektedir. Diğer Duyular Dışı Algılamalarımızda olduğu gibi aslında hepimizde bu yetenek vardır. Fakat hepimiz bu yeteneğimizi kullanamayız.

 

Parapsikoloji Kürsüleri'nde, özel metodlarla gerçekleştirilen Astral Seyahat çalışmalarında oldukça önemli adımlar atılmış durumdadır: İnsan yapısına, yaşama, varoluşa, fizik evren yapısına yepyeni boyutlar getiren bu çalışmalar aynı zamanda, ölüm ve ölüm ötesi yaşamla ilgili konular hakkında da son derece önemli bilgilerin biraraya getirilmesinde çok büyük bir fonksiyon görmüştür.

 

Astral Seyahat Herkes Tarafından Yapılabilir mi?

 

Evet... Özel metotlarla bu yeteneğimizden yararlanabilmemiz mümkündür. Ancak bıkmadan, usanmadan, büyük bir sabırla üstünde çalışılması gerekebilir. İlk denemelerinde bu tecrübeyi yaşayabilenler olmuşsa da, genellikle uzun süre üstünde çalışılması gerekebilir. Bu çalışmada başarı elde edip edememeniz tamamen size bağlıdır. Özellikle deney öncesi sağlamanız gereken şartları tam anlamıyla yerine getirebilirseniz, başarısızlığa uğrama şansınız oldukça azalacaktır.

Özel çalışmalarla gerçekleştirilebilmekte olan Astral Seyahat, hiç bir çalışma yapmadan bazen kendiliğinden de yaşanabilir. Dünya üzerinde birçok insanın başından böyle bir tecrübe geçmiştir.

Kendiliğinden meydana gelen olaylarda genellikle bu ayrışma uyku sırasında gerçekleşir. Uyumakta olduğu bir sırada kendini bedeninin dışında hatta bedenini yukardan seyrederken bulan insanların sayısı bir hayli fazladır. Bu tür bir olayla karşılaşan bazı kişiler, bu konuda yeterli bilgiye sahip değilse, kendinde psikolojik dengesizliklerin başladığı endişesine kapılarak, bu olaydan hiç kimseye söz etmeme yolunu seçmektedir. Oysaki bu, herhangi bir rahatsızlık belirtisi değil, parapsişik bir yeteneğimizin kendiliğinden ortaya çıkmasıyla meydana gelen bir tecrübedir.

 

Fiziki Beden Terkedilebilir

 

Kendimizi o kadar çok fiziki bedenimizle bir görmeye alışmışızdır ki, onu geçici bir süre de olsa terk etmek fikri bile bazılarımıza garip duygular verebilir... İnsanı sadece fizik bedenden ibaret görenler ya da ısrarla böyle görmek isteyenler için bu yeteneğin olması büyük bir talihsizliktir!... Çünkü bu yeteneğimiz bizim sadece fiziksel bir yapıya sahip olmadığımızın en büyük kanıtlarından biridir.

Çok eski çağlardan günümüze kadar hemen tüm toplumlarda Astral Seyahat yapabilen kişiler çıkmıştır.

 

Günümüzde yapılan laboratuvar deneyleri ise, bizlere son derece ilginç ve adeta elle tutulur bazı sonuçlar vermiştir. Ölmekte olan hastalar tartılmış, terlemenin getirdiği kayıplar göz önüne alınmış ve kaydedilmiştir. Ölüme doğru, saatte 28 gramlık toplam hafifleme izlenmiştir. Ölüm gerçekleştiğinde ise, bir anda beden 21 gram hafiflemiştir. Ayrıca birçok ölüm anı fotoğraflarında, bedenlerin üzerinde bulutumsu görüntüler belirmiş hatta bunların bir kısmı fotoğraflarla da belgelenmiştir... Demek ki, vücuttan dışarı çıkan bir şey vardır. O şey gerek ölüm, gerek normal uyku, gerekse astral ayrılma anlarında fizik bedeni terketmektedir.

 

Benliğin ve bedenin birbirinden ayrılması; bazen uykuda, bir baygınlık ya da ağır bir hastalık anında da ortaya çıkabilmektedir. Böyle bir olayla karşılaşan birçok kişi bedenini yukarıdan seyredebilmektedir. Bazıları kendilerini bir bulut olarak tarif etmişlerdir. Bu da bedenden dışarı çıkan birşeylerin olduğunun en büyük kanıtlardından biridir. Bir kısmı da bedenlerine göbekbağına benzer ışıltılı bir bağla bağlı olduklarını anlatmışlardır. Ayrılma olayını yaşayan kişi genellikle çok mutludur ve hafiflemiştir. Duvar, kapı gibi bütün katı engellerden rahatça geçebilir. Bazı olaylarda astral seyahat yapanların, ölmüş yakınlarıyla karşılaştıkları da görülmüştür. Fiziki hiçbir eşyaya veya yakında bulunan bir başka kişiye temas edilememektedir.

 

Olayın başında ve sonunda hissedilen temel duygular, bir boşluğa doğru düşüş ve felç olma hissidir. Bu iki duyguyu herkes yaşamıştır. Özellikle uykuya geçiş anlarında bir boşluğa düşüş duygusu ve arkasından gelen müthiş bir korku hepimiz için tanıdıktır. Hatta bazen hareket etmek isteriz ama bir türlü edemeyiz, sanki elimiz ayağımız bağlanmıştır.... Bir güç bizi engellemektedir... Yani bedenimiz benliğimizi dinlememektedir. Bunun sebebi astral bedenimizin fizik bedenimizle olan irtibatının o anda zayıflamış olmasıdır. Halk arasında genellikle bu tür hareketsiz kalma durumlarına kara basan geldi insanı etkisiz bıraktı gibi yorumlar yapılmaktaysa da, bu olayların kara basanlarla falan hiç bir ilgisi ve alakası yoktur.

 

İslam Düşünürleri'nin Konuya Yaklaşımları

 

Mevlana Celalettin Rumi, ruhun uykuda bedenden ayrıldığını söyler ve Mesnevi'sinde bu düşüncesini şöyle belirtir: "Can; atlarınızı eğersiz koyar, bu sır ölümün kardeşidir, sırrıdır. Ama gündüzün geri gelmesi için ayaklarını uzun bir bağla bağlar. Can; boşlukta astar gibi gizlidir, bedense yorgan altında döner durur. Sen bedensiz bir bedene sahipsin."

 

İbni Sina, insanın ruhla bedenden oluştuğunu belirtir. Ve şöyle der: "Beden nefsin çalışmasına uygun bir hale gelince, ruh bedene gönderilir, istenirse bedenden ayrılır. Tamamen ayrılınca bir daha yok olmaz."

 

Tasavvufi çalışmalarda ruh ve beden ilişkisinin üzerinde özellikle durulur. Mesnevi'nin birçok yerinde, Ahmed Efla-ki'nin "Ariflerin Menkıbeleri" adlı eserinde ve sayısız evliya, ermiş ve veli öykülerinde; ruhun gerek istenildiği zaman, gerekse istemeden bedenden ayrılabildiği anlatılmıştır. Genellikle bu olay keramet ve mucize olarak nitelendirilir. Şeyh Bedrettin, "Varidat" adlı eserinde bunu açıkça anlatır:

 

"Bazen kendimi latifleşmiş hissederim, fizik bedenim o varlığın bir kopyasıdır. Bu latif varlık, beden şeklinde görülür. Tıpkı buharın yoğunlaşmadan evvel görülememesi gibi, buhar yosunlanınca bulut olur, görülür."

 

Örnekleri çoğaltmak mümkün... Ancak konuyu çok uzatmamak için birkaç örnekle yetiniyoruz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 yıl sonra...
  • 2 hafta sonra...
  • 3 ay sonra...

Geldigini goruyorum yan yatıyosamsırt ustü tatırıyor ve cıkıyor gogsumun ustune kedi gibi hırıltı ve vucudu felce ugrattıgı dogru temizde yatıyorum ama geliyor ' bir tavsiye sırt üstü yattıgınızda bir ayagınız ters dönmeye yardımcı olacakmıs gibi uyuyun alıstırın kendinizi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

Ohaa bn hiç yaşamadım ama olmasından çok korkuyorum yatmadan önce bir sure okunuyornuş onu okuyunca melekler bizi koruyomuş bn karabasan ayakalanmadım ama inşallah "ALLAH"IM BNI KORUYUN BÖYLE ŞEYLERİN olmasından YARABBIMMM...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

 öğlen sonu uykusuydu biraz önce yatmak için arabanın arka koltuğuna uzandım gözlerimi kapattım sesler kulağıma geliyor ama bilincim açık ama uyanmak istiyorum uyanamıyorum çevreme biri gelsin uyandırsın istiyorum yine derinlere doğru uyuyorum başımı sağa solo çevirmek istiyorum kaslarımı hissediyorum uyanamadım bir çaba bir çaba gözlerimi bir açabilsem hemen suyun altına koşmak istiyorum ama açamıyorum bunun sebebi nedir arkadaşlar???

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 ay sonra...

Arkadaslar benım işçin karabasan normal bı duruma geldı yenıyorumda korkmuyorumda cok sukur yanlız dun gece korkmadım desem yeri var cunku olay kendımı tamamen bılncım acık hıssetdtıgım sırada oldu laptopta takılıyodum saatın gec oldugunun farkına vardım laptobu kapattım tam ısıklar sondu bedenım kıtlendı zor nefes alma ama kafamı oynatıyorum bu sefer ellerimi oynatamıyorum zorladıgım yılmadıgım zaman hareket ettırebılıyorum hersey tamam karabvasan dıyelım bagırdım sesım cok az cıktı sonra gülmeye kahkaha atmaya basladım ses ıcımde yankılanıyo fakat dısarıya gıtmedıgını fark ettım ne kadar surdu bılemicem

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Korkuyorsunz dimi ustunuzde olmasi bana daha yeni olmaya basladi bende psikolijik olay olarak korkudan sandim korktugum için belki beynim o korkuya alisti beynim bana oyun oynuyor sandim ama öyle değil gerçekten de oluyor sirt ustu olayi bos ben hep sağ kolumun üstüne yatarim ama oluyoo korkuyorum .

 

Aslında korkmamamiz lazm korkarsak geliyo eğer olmamasini istiyorsnz abdesttinizi alin ve yatin ben öyle yapiyorm ve hicbisey olmuyor unutmayin abdest müminin silahidir .

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...
  • 2 hafta sonra...
  • 7 ay sonra...
  • 4 ay sonra...

Bu durumu ne zaman gündüz uykusu çekmeye kalksam yaşarım :) Artık alıştım stres yapmıyorum. Ortalama 3 4 dakika sürüyor. Tüm konsantrasyonumu işaret parmağımı oynatmaya harcıyorum. Bunu başarınca tüm vücudum çözülüyor :)

Aynen öyle
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

Bende sık sık oluyor bu. Gecen gece yine bu beni yakaladi.etrafa baktim gordum herkes uyuyor.kardesim ayagina elimi vurdum ne goreyim buyuk killari olan erkek bacagi gibi bi ayak.bende salak gibi bunu oksuyorum.neyseki bi korku geldi icime anladim.o kadar aliwdim anladigim zaman ayetul kursi okuyorum kalkiyorum bisey yapamiyor

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 5 ay sonra...

Bu yazıları yazanın eli para tutsun ben bu işi çözdüm bende gerçek zannederdim olayları çok korkuyordum şimdide korkuyorum da uyku felcinde kendimi zorlayıcı paniklemeler yapmıyorum.

Onun için uyku felci esnasında kendimizi toparlarsak hersey normale döner yanlız felç durumu devam ederse kurtulmayı deneyebilir o sakin felç durumunda rem uykusuna geçilebiliriz.

Bende çok yaşıyorum kurtulamıyorum ama uyku felci durumuna geçince aslında uyuyan herkez felç geçirir dünyada bulunan herkez her uyuduğu fakit uyanana kadar felç geçirir, buna uyuyan hayvanlarda dahil fakat düzenli uyku ve psikolojik düzenler bizim uyku felcini hissetmemizi sağlıyor. Bir nevi rüyada iken vücut felçli durumda fakat biz onu hissetmiyoruz.

Uyku felci uyuduğumuz dakikadan uyanacağımız vakite kadar durmaksızın devam eder bazen uyur gezer olurda uykuda konuşuruz normalde uyku felci bunları önler fakat beynimizdeki locus denilen ve beyin ile vücut arasındaki bağlantı görevi yapan bölüm bizi o andada felç duruma düşürmesi gerekiyorken gecici olarak çalışmıyor o yüzden bu durumlar yaşanıyor.

Uyku felci konuşmamızı ve hareketimizi engellemesi rüyanın gerçek etkisini azaltıyor. Bir nevi locus organımız bizi savunma altına alıyor kalkan görevi görüyor.

Düşünsenize uyku felci yok İşte uyku ve rüyada olmazdı çünkü uyumaya daldığımızda felç olmazdık ve ben komşuya gideceğim dersin ve uyursun ve uyandığınızda kendimizi komşuda bulurduk dimi işte beyin 10 kat hızını vücutun felçli kaldığı muttetce korur eğer sadece uyku felci hissetmeniz durumda beyin hızını normale döndürseydi halisülasyon görmezdik beynimizdeki bu hız normalde uyanık iken olsaydı biz hayal kurmaya başlarken rüya görmeye başlardık birde rüya görmek için düşünmeniz yeterdi gözlerimiz kapalı dünyayı dolaşırdık tabi beynimizin bilmediği yerler hariç.

Bu felç kaslarımızın çalışmaması sonucu üzerimize biri oturuyor gibi duygu verir çünkü organlarımızın ağırlığı felç durumunda hissedilir sanki bastırıyor biri. Organlarımızın ağırlığı karnımıza bağlı olduğu için o yüzden Ağırlığı hissederiz örneğin sadece kulağımızın hava basıncını hissetmesi gibi. Vücut ağırlığı söz konusu olduğu için felçli durumda baskı hissedebilirsiniz.

Konuşamamızın nedeni ak ciğerimizin vücut ağırlığını felç durumunda hissetmesinden dolayi nefes darlığı sebebiyle konuşulamaz.

Yüz üstü neden yatamayız çünkü bu sefer organlarımız yer çekiminden dolayı sanki arkamıza biri oturmuş gibi his verir. peki o haldeykende daha çok ağırlık ve boğulma hissediliyor diyorsanız vücut yüz üstü yatışta kan basıncı değişiklik gösterir ve organlarımızın ağırlığını daha çok hissederiz. birde akciğer organımız vücudumuzun altında kaldığı için daha çok acı ve boğulma hissederiz uyku felcinde.

O yüzden böyle yatmayın karabasan'a gelince bu varlık gerçek bir varlıktır ve Çin ve Şeytanla kıyaslanır.

Felç'te yaşadığınız acıları ağrıları ve boğulmaları fırsat bilerek üzerinize oturup bizi Boğmaya da çalışabilir. Doğrusunu allah bilir. Uyku felcinde en etkili organ beynimizdir ve felç esnasındaki hızını fırsat bilerek hareket edebilirsiniz o an ne düşünüyorsanız olur, iyi şeyler düşünün rem uykumuzun kalanını kötü harcamayın o esnada Gözleriniz açıksa kapatın bazen açamıyor ve olup biteni göremiyoruz biliyorum kapadıktan sonra kollarınızı ve bacaklarınızı hareket ettirmenizi hayal edin normalde hareket edemezsiniz bu durumda daha rahat uyur ve uyanabilirsiniz. sakın kötü şeyler düşünmeyin; o esnada karabasanı dövmeyi hayal edin gerçekten döversiniz. Hersey beynimizde bitiyor beynimizdeki korku merkezini çalıştırırsanız bu sefer beyniniz zıvaradan çıkar ve ne düşünürseniz o başınıza gelir. Acele etmeyin sâkin olun ve ayaklarınızı veya el parmaklarınızı hareket ettirmeye çalışın o kısımlar felçten tamamen etkilenmez eğer bunu yaparsanız kurtulursunuz.

Eğer panik yaparsanız, araba sürerken panik yapmamız, duvara carparsam diyorsun ve o panikle çarpıyorsunuz gibi sakın yapmayın karabasanın oyunuda bu olabilir size. o esnada Beyninizi kullanın en akıllıca uyanıklığı yapın beyniniz rem uykusundaki gibi çalışıyor yani fırsat bu ya, en iyisi; rüyaya dönüp uyku felcini hissetmekten kurtulun yada Beyninizi kullanın iki yolunuz var mesala düşünün ki biri gelse de karabasanı dövse hemen düşündüğünüz kişi gelir karabasan'ı haklar ben aynen yaptım oldu :) bizi iyi şekilde atlamadan yani vücudumuz bize daha fazla ağrı vermeden uyanmaya çalışın ve emin olun ki bu yazdıklarımı tamamen yaşadım bir bir tek tek ve okuyup bitirenden allah razı olsun. Okuyorsanız boşuna vakit harcamazsınız arkadaşlar daha çok anlatılacak olay varda :)

Uyku ruhumuzun bedenden çıkması değilmi uyku felcinde uyuşukluk olur sanki yatmıyoruz gibi veya üstümüz açılmış ve bazen hissetmeyiz. anlaşılır o esnada felçli olduğunuz zaman bir test edin hayal edin odanızdan çıktığınızı çıkarsınız ama bedeniniz felçli ve yerinde. Azıcık toparlanırsaníz tekrar yatağınıza dönersiniz. Bu beyinimiz rem uykusuna geçmede zorlandığı içindir; daha evi dolaşmam lazım dercesine :D

Arkadaşlar kendinize iyi bakın okuyun yazılarıma bu size benden dost yazıları bu yazılarıma uyun belki bana dua edersiniz hoşçakalın :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 ay sonra...
Misafir Zeynep bebuspokemon

Merhaba ruyami kabus mu yoksa karanlık guclermi ne olduğunu tam bilemiyorum birilerinin bana zarar verdiğini görüyorum kasiliyorum genelde annemi görüyorum uyandigimi sanıyorum ama uyanmamisim ve annemi arıyorum kapıları tekmeliyorum Işığı yakmaya çalışıyorum birileri çekiyor ve son anda nasıl oluyorsa gerçekten utanıyorum ve kendimi bağırdım odada buluyorum yatagimda degil cenem ve kolarim ağrı içinde kalıyor lütfen yaşadığım olayların ne olduğunu bilen varsa yardımcı olsun

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.