Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İŞKENCE!nedir?İŞKENCE'siz yapamıyormuyuz?


Yayamaz Kayımca

Önerilen İletiler

Sizden hala sağ görüşlü yazarlarımızın işkence hakkında ki araştırma,demeçlerini bekliyorum.Konuyu dağıtmanın manası yok.

 

Devletimiz,Engin Ceber'den özür dilemişti değil mi?İşkence yok bu ülke de,sadece benim kuruntum....

 

BU arada sanırım Engin Ceberden başka insan tanımıyorsun ........

 

bak arkadaşım sana en başından beri söylediğim bir söz var.Alıntı olarak aldığın verdiğin yazılar beni bağlamıyor bunlar senin görüşlerin onların yazıları mı eğer senin görüşlerin se kıssadan hisseye yazarsın ama başkasının görüşlerini yazıyorsan bunu olduğu gibi bana kopyala yapıştır yapman bir cevap değil.Ben sana kendi fikrimle cevap veriyorum kendi görüşümü sunuyorum sen hala bana şu yazar bu yazar diyorsun.demek ki bilgi dağarcın çok dar mutlaka bir yazarın alıntısından faydalanma ihityacı duyuyorsun.

 

Milliyetçi fikrine karşın veryansın eden bir hüralin var.Al sana işkence o zaman.Fikirlerine tasvip edersin etmessin orası beni ilgilendirmez Alpaslan Türkeşin Rıfat Ilgaz ile beraber gördüğü işkence olaylarını biliyorsundur sanırım.Tırnaklarının çekilmesi elektirk verilemesi olaylarını.Bu arada ben Türkeşçi değilim sadece biraz fazla kitap okurum da o yüzden herangi bir alıntı yapmam dikkatini çekerim

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 96
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

BU arada sanırım Engin Ceberden başka insan tanımıyorsun ........

 

bak arkadaşım sana en başından beri söylediğim bir söz var.Alıntı olarak aldığın verdiğin yazılar beni bağlamıyor bunlar senin görüşlerin onların yazıları mı eğer senin görüşlerin se kıssadan hisseye yazarsın ama başkasının görüşlerini yazıyorsan bunu olduğu gibi bana kopyala yapıştır yapman bir cevap değil.Ben sana kendi fikrimle cevap veriyorum kendi görüşümü sunuyorum sen hala bana şu yazar bu yazar diyorsun.demek ki bilgi dağarcın çok dar mutlaka bir yazarın alıntısından faydalanma ihityacı duyuyorsun.

 

Milliyetçi fikrine karşın veryansın eden bir hüralin var.Al sana işkence o zaman.Fikirlerine tasvip edersin etmessin orası beni ilgilendirmez Alpaslan Türkeşin Rıfat Ilgaz ile beraber gördüğü işkence olaylarını biliyorsundur sanırım.Tırnaklarının çekilmesi elektirk verilemesi olaylarını.Bu arada ben Türkeşçi değilim sadece biraz fazla kitap okurum da o yüzden herangi bir alıntı yapmam dikkatini çekerim

 

Engin Ceber dışında tanıdığım çok kişi vardır,mesela bir Metin Göktepe...

 

Neden Engin Ceber dedim,biliyor musunuz?Siz dediniz ki, "Türkiyede saat başı işkence yapılmıyor hatta hiç yapılmıyor.Hatta yasada da ağar bir şekilde yasaklanmıştır.Bunun dışına çıkıldığıda çok az görülür."

 

Ben de diyorum ki,bakın bir mucize...işkenceye rağmen,herkesin bildiği bu yüz karartıcı gerçeğe rağmen,devlet ilk kez işkenceyi kabul etti ve işkence de öldürdüğü Ceber'den özür diledi.

 

Sizinle polemiğe girmeyeceğim,bilginin sınırlarını sorgulamayacağım.Lisans eğitimi almışsanız,ders ile ilgili veya ders dışında ki araştırmalarda kullanılan kaynakları yada alıntıları çok görmüşsünüzdür,bu kitap yazarının bilgisiyle değil,yöntemi ile açıklanır.

 

Türkeş,Ali,Veli...kim olursa olsun,işkenceden geçirilen bireyler her zaman benim için aynı yerdedir,onlara yapılana bırakın haksızlık demeyi,zulmü bile az bulurum bu vahşete isim takarken.

 

Bu ülke de işkence var arkadaşım,hem de sistematik.İsterseniz Diyarbakır Cezaevinde yaşananları hatırlayın,bakınız "genç olsaydım,dağa çıkardım" topiğinde işkenceyi görürsünüz.

 

Onu geçtim,benim çok sevdiğim bir insanda işkenceden geçirildi...rivayet değil,yaşanmışlık.

 

Bu arada,kimsenin hayata bakış açısıyla,ideolojisiyle ilgilenmem.O yaşı geçtim,sadece düşündükleri benim için vardır bireyin.Bireyin kendisi değil,düşünceleridir benim alanım.

 

Kitap okumaya gelince,sevindim sizin adınıza...okumak gerçekten güzeldir...bu arada hala sağ görüşlü bir araştırmacının işkence yazısını vermediniz,vermeyecekseniz belirtin.

 

Ben sağcı işkence görmedi demedim,ama onlar işkenceyi pek yazmadı derim...(yazan istisnadır,onun için ısrarla örneğini sizden bekliyorum)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Engin Ceber dışında tanıdığım çok kişi vardır,mesela bir Metin Göktepe...

 

Neden Engin Ceber dedim,biliyor musunuz?Siz dediniz ki, "Türkiyede saat başı işkence yapılmıyor hatta hiç yapılmıyor.Hatta yasada da ağar bir şekilde yasaklanmıştır.Bunun dışına çıkıldığıda çok az görülür."

 

Ben de diyorum ki,bakın bir mucize...işkenceye rağmen,herkesin bildiği bu yüz karartıcı gerçeğe rağmen,devlet ilk kez işkenceyi kabul etti ve işkence de öldürdüğü Ceber'den özür diledi.

 

Sizinle polemiğe girmeyeceğim,bilginin sınırlarını sorgulamayacağım.Lisans eğitimi almışsanız,ders ile ilgili veya ders dışında ki araştırmalarda kullanılan kaynakları yada alıntıları çok görmüşsünüzdür,bu kitap yazarının bilgisiyle değil,yöntemi ile açıklanır.

 

Türkeş,Ali,Veli...kim olursa olsun,işkenceden geçirilen bireyler her zaman benim için aynı yerdedir,onlara yapılana bırakın haksızlık demeyi,zulmü bile az bulurum bu vahşete isim takarken.

 

Bu ülke de işkence var arkadaşım,hem de sistematik.İsterseniz Diyarbakır Cezaevinde yaşananları hatırlayın,bakınız "genç olsaydım,dağa çıkardım" topiğinde işkenceyi görürsünüz.

 

Onu geçtim,benim çok sevdiğim bir insanda işkenceden geçirildi...rivayet değil,yaşanmışlık.

 

Bu arada,kimsenin hayata bakış açısıyla,ideolojisiyle ilgilenmem.O yaşı geçtim,sadece düşündükleri benim için vardır bireyin.Bireyin kendisi değil,düşünceleridir benim alanım.

 

Kitap okumaya gelince,sevindim sizin adınıza...okumak gerçekten güzeldir...bu arada hala sağ görüşlü bir araştırmacının işkence yazısını vermediniz,vermeyecekseniz belirtin.

 

Ben sağcı işkence görmedi demedim,ama onlar işkenceyi pek yazmadı derim...(yazan istisnadır,onun için ısrarla örneğini sizden bekliyorum)

 

benimle bu şekilde bir polemiğe girmeyecem sözcüğü olayı bireysilliğe taşıman demektir.Yani geniş çerçeveye alamıyor kabullenmeme duygusu içerisindesin demektir.

 

metin göktepe dediğin gazeteci de sol görüşlüdür.Sadece örneklerin kendi görüşünden olan ve bir dönem tv yi meşgul eden ölümler.Üniversitede okurken Evrensel gazetesinin bir haberinde dağdaki şehitler diyerek bir yazı vardı bende zannetmiştim asker için söyleniyor bu söz biraz daha okuyunca teröristler için söylediğini okudum.Yani kalkıpta şehit diyerek teröristi gösterne bir yazıyı yazan gazeteden bana haklı bir örnek çıkarmaya çalışıyorsun.

 

Sağ görüşlü yazar olarak gelince ben alıntı yapmam ama sana bir kaç tane isimle vereceğim

Hakkı KURBAN Tercüman Gazetesi gazetesinde Muhsin yazıcıoğlu ile ilgili bir yazısı var bir oku istersen

 

Nuriye AKMAN Zaman gazetesi gene muhsin yazıcıoğlu ile ilgili bir yazısı vardır

 

AYrıca mustafa güneş ismi sana neyi çağrıştırıyor nbilmiyorum sağcı olduğu için tanımıyorsun belkş ama gülün bittiği yer diyerek bir film vardı o film işkenceyi anlatırdı ancak işkenceyi gören sağcıydı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Birincisi,ben size işkencede hayatını kaybedenlerden örnek veriyorum,düşüncelerden değil.

 

Sol görüşlü olduğuma nasıl karar verdiniz,bunu da anlamış değilim.

 

Evrensel gazetesi,gündem gazetesi,milliyet,cumhuriyet vs değil,işkence de öldürülenler beni ilgilendiriyor.

 

Arkadaşım,işkencenin düşüncesini mi arıyorsunuz siz?

 

Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili yazıyı bulamadım,isterseniz verin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İşkence ne yana sol/sağ kavramları ne yana insanlık ne yana düşer , işkence görenler ve görüşleri üzerinden nereye varacaksınız ki , yada nereye varabilirsiniz?

 

Mustafa İslamoğlu yıllar önce bir hasbihalde:

"Müslüman adam öldürür açıklaması olabilir , domuz yer açıklaması olabilir , içki içer açıklaması olabilir...ama müslüman işkence yapamaz ve yapmasının hiçbir açıklaması/zarureti falan olamaz" demişti.Bu işin islami boyutu , islami yanı zaten insani boyutunuda kapsamakta.

 

İşkence denilince tüylerim diken diken oluyor , işkence yapanda yapılabilir diyende acaba insan olabilir mi sorusunun cevabını biliyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Iskence nedir once bunu dusunelim, iskence denilince benim aklima guclu birinin savunmasiz ve gucsuz birisini gorevini suistimal ederek bir cesit govde gosterisi yapmasidir.. Iskence illaki fiziksel guc kullanarakmi yapilmakta elbetteki hayir psikoljik iskencelerde gunuzmez mevcut.. Iskenceler 12 eylul doneminden bizlere birer hediye olsa gerek.. Bir bakima iliklerimize islemis iskence kimin kime gucu yetiyorsa o kisi karsisindakine fiziki yada sozle iskence yapmakta peki neden ?! illaki birilerini somurme geregini duymaktayiz.. Nedeni aslinda cok basit BILGISIZLIK,EGITIMSIZLIK, SAYGISIZLIK, VEDE SEVGISIZLIK baska bir aciklamasi yoktur olamaz...

Saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tarih boyunca işkence teknikleri...

 

İspanyol eşeği: Mahkum, eşek biçiminde yapılmış bir kütük düzeneğe oturtulur, ayaklarına giderek artan ağırlıklar bağlanırdı. Sonunda mahkum ikiye bölünerek ölürdü.

 

Toptan atılma: Bazen mahkum, bir topun ağzına bağlanır ve top ateşlendiğinde mermi kişinin bedeninin içinden geçerdi. Bazen de mahkum büyük bir topun içine mermi niyetine yerleştirilir, sıkıştırılmış barut ateşlendiğinde paramparça olurdu.

 

Tekerlek: Tekerlekler çok değişik biçimlerde kullanıldı. Örneğin, kişi özel yapılmış dev bir tekerliğin dış kenarına bağlanıyor ve sivri kazıkların ya da bir tepenin üzerinden aşağı yuvarlanıyordu.

 

Demir kadın: Kadın biçiminde, bir insanın ancak sığacağı büyüklükte yapılan tabutların içi sivri demirlerle donatılıyor. Mahkum bu tabutun içine konularak kapağı kapatılıyor.

 

Sarkaç: Kişi bir masaya sırtüstü yatırılıp bağlanıyor. Çok büyük, ağır ve keskin bir baltanın bağlandığı sarkaç mahkumun üzerinde sallanmaya başlıyor. Sarkacın ipi yavaş yavaş bırakılarak, her salınımda mahkumun bedeninin doğranması sağlanıyor.

 

Demir kap: İçine fareler doldurulan büyükçe demir bir kap, açık ağzı karın bölgesine gelecek şekilde mahkumun vücuduna yerleştiriliyor. Ardından bu kap ısıtılıyor. Fareler can havliyle mahkumun karnını kemirip kaçacak yer arıyor. Böylece mahkum iç organları fareler tarafından kemirilerek ölüyor.

 

Germe: Tarih boyunca mahkumların el ve ayakları bağlanarak gerdirmek yöntemiyle ölmesini sağlayan değişik mekanik yöntemler geliştirildi.

 

Böceklerle öldürme: Kişinin zemine sabitlenmesi, üzerine bal gibi tatlıların sürülmesi ve böcekler tarafından yenilmeye bırakılması gibi pek çok türü var.

 

Atlarla parçalama: Mahkum kol ve bacaklarından, 4 ayrı yöne koşturulacak olan atlara bağlanırdı. Ardından atlar koşturulurdu.

 

Kafa kesme: Bu infaz yöntemi 16 ve 17'nci yüzyılda Avrupa'da ölüm cezasının en insancıl yolu olarak kullanılmıştır. 1789 Fransız devriminde ise kafa kesmek için Giyotin adlı özel alet geliştirildi. Giyotin, Fransa'da uzun yıllar kullanıldı.

 

Öldüresiye dövme: Bu yöntemin son örneği, sahipleri tarafından ölünceye kadar dövülen Amerikalı kölelerdir.

 

Kaynatma: Ortaçağ'da popüler olan yöntem. İnsanlar bağlanarak, ağır ağır ısıtılan dev kazanlarda haşlandı.

 

Gömme: Çağlar boyunca tüm dünyada yaygın olarak kullanıldı. Örneğin, Hindistan'da kadınlar boyunlarına kadar kuma gömüldü ve kafası güneşte pişmek üzere terk edildi. Arap ülkelerinde de yaygın biçimde kullanıldı.

 

Yakma: Avrupa'da inançsızlar, cadılar ve iffetsiz kadınlara engizisyon döneminde sıklıkla uygulanırdı. Mahkum bir kazığa bağlanır ve çevresinde ateş yakılırdı.

 

Vahşi hayvanlara atılma: İlk Hristiyanlar aslanlara atılıyordu.

 

Deri yüzme: Keskin bir bıçakla canlı canlı suçlunun tüm derisi yüzülüyordu. Deri solunumu duran mahkumu acılı ve uzun bir ölüm bekliyordu.

 

Parçalanma: Mahkum henüz canlıyken balta, satır ya da testerelerle parçalara ayrılıyordu. Arap ülkelerinde 20'nci yüzyılda bile biçimde uygulandı. En son Suudi Arabistan yetkilileri, 1987 yılında Kabe'yi basan bir grubu bu şekilde öldürdü.

 

Kazığa oturma: Bilek kalınlığında bir kazık, mahkumun kuyruk sokumundan başlayarak ensesine kadar sokulurdu. Kazığın omurilik ve iç organlara zarar vermemesine özen gösterilirdi. Ardından kazık mahkumla birlikte dikilir ve mahkumun ölmesi günler sürerdi.

 

Demir sandalye/Demir yatak: Bu demir eşyalar iyice beslenmiş bir ateşle çevreleniyor ve bunların üzerindeki kişiler ölünceye kadar kızartılıyordu.

 

Boğma: Çok değişik biçimlerde kullanılmıştır. En yaygın olanı denizdir. Belki de en iyi bilinen varyasyonu cadı testidir. Su eğer kadını reddederse kadın yüzer. Bu da kadının suçlu olduğunu gösterir ve infaz edilirdi. Eğer su kadını kabul ederse kadın boğulur ve bu da kadının suçsuz olduğunu gösterir.

 

Zehir: İlginçtir ki zehir, infazın yaygın bir biçimi olmamıştır. Zehirin en çok tanınan kurbanı, baldıran zehirini içmeye zorlanan Sokrates'tir.

 

Ezme: Mahkum zemine yatırılır ve üzerine aşama aşama ağır taşlar yerleştirilirdi. Mahkumun nefessiz kalarak öldüğü bu yöntemde, cellat, ölüm zamanını istediği gibi uzatabilirdi.

 

Testereyle kesme: Suçlu testere ile ikiye bölünür.

 

Yüksekten atma: Mahkum yüksek bir uçurum ya da kale burcundan aşağı atılır.

 

Çuvala koyma: Suçlu yılan, akrep, kedi, köpek gibi hayvanlarla büyük bir çuvalın içine konurdu.

 

Aç bırakma: Kişi bir hücre ya da kafese konur ve yiyecek verilmez.

 

İki ağaçla ikiye ayırma: İki ağaç, birbirlerine doğru çekilir, mahkum bir kol ve bacağı bir ağaca, diğer kol ve bacağı da diğer ağaca bağlanırdı. Ağaçlar bırakılınca mahkum gerdirilmiş olur ve acı içinde ölürdü.

 

Garotte: Askı ve idamın karışımı bir yöntem. Bir ucu duvara tutturalan ipin diğer ucuda mahkumun boynuna dolanır. Mahkum itilerek, çekilerek ya da ayakları kaldırılarak boğulur.

 

Sürükleme: Kişi bir ata bağlanır ve ölene kadar sürüklenir.

 

Su veya civa ölümü: Mahkum ölünceye kadar su veya civa içmeye zorlanır.

 

Okla vurma: Vikingler tarafından uygulanmıştır. Acıyı uzatmak için ölümcül olmayan bölgeleri hedef almışlardır.

 

Taşlama: Kişi, ölene kadar taşlanır. Taşlamada, kişinin üyesi olduğu topluluk da bu taşlamaya yardımcı olurdu. Arap ülkelerinde yakın zamana kadar kullanıldı.

 

Yarma: Suçlu kendindeyken gövdesi açılır ve iç organlar tek tek çıkartılıp, kendisine gösterilirdi..

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Birincisi,ben size işkencede hayatını kaybedenlerden örnek veriyorum,düşüncelerden değil.

 

Sol görüşlü olduğuma nasıl karar verdiniz,bunu da anlamış değilim.

 

Evrensel gazetesi,gündem gazetesi,milliyet,cumhuriyet vs değil,işkence de öldürülenler beni ilgilendiriyor.

 

Arkadaşım,işkencenin düşüncesini mi arıyorsunuz siz?

 

Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili yazıyı bulamadım,isterseniz verin.

 

forumda bir diğer sayfada solcu kimliğimle diyerek yazdığın ifaden var ordan yola çıkarak....

ben orda bana verdiğin örneklerde sadece neden sol görüşlü hatta bölücülük yanlısı olan kişilerin isimlerini veriyorsun diyerek sordum.Hatta da bir örnek verdim evrensel gazetesi ile ilgili.Eğer itirafsa çekinmeden de söylerim.Ben sağcı değilim ama solcuda değilim.Fakat elinde evrensel gazetesi alıpta okulda anadoludan gelen o saf saf çocukları kendi çapına çekmek için ne yalanlar anlatan sonra o adamları alıpta PKK mitingine götüren ne metin göktepeler gördüm...bir çoğuylada savaştım.Zaten benimle bir kere sohbet ettiler kolay lokma olmadığımı anladıklarını kaçtılar sonra beni ülkücü sandılar baktılar aynısnı ülkücüye yapıyorum...

 

İşkencenin düşüncesini aramıyorum.İşkence dediğniz olguyu sadece tutuklanan kişilere yapılanlar olarak tanımlıyorsun.Bende okulda PKK lı dövdüm diye tutuklanıp karakolda şaplak tokat dayak yedim bu bir işkencedir diye bağarmadım o da ayrı bir mevzu gerçi....

 

işkence en basit anlamda güçlü olanın güçsüzü yenmesi etkisiz hale getirmesi demektir.Sağ görüşlü sol görüşlü sana üç örnek vereyim

-Alpaslan Türkeş (sağcı) tırnakları çekilmiştir

-muhsin yazıcıoğlu (sağcı) elektirik veirlmiştir

-rıfat ılgaz (solcu) falakaya yatırılmıştır

-yaşar kemal (solcu) bileklerinden aşağı sarkıtılmıştır.....

yaz yaz gider.Ben bunları gururla yazmadım.Örnek ver dendiğinde bana kalkıpta yok metin göktepe yok engin ceber bunları örnek verme madem tarihi yargılıyorsun önce geçmişinden başla ama orda kalma

 

ben işkenceyi övmüyorum illa yapılsın demiyorum işkenceye karşıyım deyipte sokakta deynek sopa ile kavga ediyorsan buda işkencedir diyorum sen sokakta güçsüzü dövdükten sonra yendim de devlet seni suçundan dolayı içeri attığında orda artık ne oluyorsa bilmiyorum ona işkence de...o zaman senin yaptığında işkence neden kendi yaptığını işkence diye adlandırmıyorsun.

 

ayrıca doğuda aşiretlerin işkenceleri devletin yaptığını iddia ettiğin işkenceler yanında hiç birşey ki bir çoğunu ben gözlerimle gördüm

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

forumda bir diğer sayfada solcu kimliğimle diyerek yazdığın ifaden var ordan yola çıkarak....

ben orda bana verdiğin örneklerde sadece neden sol görüşlü hatta bölücülük yanlısı olan kişilerin isimlerini veriyorsun diyerek sordum.Hatta da bir örnek verdim evrensel gazetesi ile ilgili.Eğer itirafsa çekinmeden de söylerim.Ben sağcı değilim ama solcuda değilim.Fakat elinde evrensel gazetesi alıpta okulda anadoludan gelen o saf saf çocukları kendi çapına çekmek için ne yalanlar anlatan sonra o adamları alıpta PKK mitingine götüren ne metin göktepeler gördüm...bir çoğuylada savaştım.Zaten benimle bir kere sohbet ettiler kolay lokma olmadığımı anladıklarını kaçtılar sonra beni ülkücü sandılar baktılar aynısnı ülkücüye yapıyorum...

 

İşkencenin düşüncesini aramıyorum.İşkence dediğniz olguyu sadece tutuklanan kişilere yapılanlar olarak tanımlıyorsun.Bende okulda PKK lı dövdüm diye tutuklanıp karakolda şaplak tokat dayak yedim bu bir işkencedir diye bağarmadım o da ayrı bir mevzu gerçi....

 

Ben asla solcuyum demedim,bunun tek nedeni de solcu olmamam.

 

Sol görüşlü kişiler bu konuda en çok gündem de olan kişiler,bakınız bana Ceber ile Göktepe ile kalmayın diyorsunuz,ama bu isimler işkence de öldürülmüş.Bunu vicdanım asla kabul etmez.

 

Kişi,düşüncesinden çok daha özeldir.İnsana verilen en büyük ve bir dahası olmayan hak,yaşama hakkıdır.Bir insanın yaşamına kast etmek,işte bu olmaz.

 

Benim illah ne düşündüğüm çok önemli değil,ama şunu da ifade edeyim.

 

Evrensel gazetesini de okurum,Radikal'i de Taraf'ı da...Milliyet,Cumhuriyet...(hepsin,i okurum ama hepsine para vermem)

 

Okuduğum gazetelerde de düşüncelere göre taraf olan yanlışların tepkilerini çok iyi görürüm.

 

Az önce işkence de öldürülen iki isimden örnek verdim,ama bunu da çok iyi biliyorum ki;işkence de öldürülenler sayısız.

 

Çünkü,ülkemizde işkence sadece bir olgu değil,yaptırım,yöntem,sistemin kendisidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

......

 

 

işkence en basit anlamda güçlü olanın güçsüzü yenmesi etkisiz hale getirmesi demektir.Sağ görüşlü sol görüşlü sana üç örnek vereyim

-Alpaslan Türkeş (sağcı) tırnakları çekilmiştir

-muhsin yazıcıoğlu (sağcı) elektirik veirlmiştir

-rıfat ılgaz (solcu) falakaya yatırılmıştır

-yaşar kemal (solcu) bileklerinden aşağı sarkıtılmıştır.....

yaz yaz gider.Ben bunları gururla yazmadım.Örnek ver dendiğinde bana kalkıpta yok metin göktepe yok engin ceber bunları örnek verme madem tarihi yargılıyorsun önce geçmişinden başla ama orda kalma

 

ben işkenceyi övmüyorum illa yapılsın demiyorum işkenceye karşıyım deyipte sokakta deynek sopa ile kavga ediyorsan buda işkencedir diyorum sen sokakta güçsüzü dövdükten sonra yendim de devlet seni suçundan dolayı içeri attığında orda artık ne oluyorsa bilmiyorum ona işkence de...o zaman senin yaptığında işkence neden kendi yaptığını işkence diye adlandırmıyorsun.

 

.....

 

İşkencenin benim için tek tanımı var;gelişmemiş beyinlerin zorbalığı!

 

İşkence,kime yapılırsa yapılsın;verdiğiniz örneklerde ki korkunçluğun hesabı sorulacaktır.

 

İşkenceyi sokak ile değerlendirmek,ayrıca düşünülmesi gereken de;kardeşim alanlara çıkıpta işkenceye hayıra cop ile yanıt veren kim?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

......

 

ayrıca doğuda aşiretlerin işkenceleri devletin yaptığını iddia ettiğin işkenceler yanında hiç birşey ki bir çoğunu ben gözlerimle gördüm

 

tam olarak neyi demek istediğinizi anlamadım,yalnız devlet ile aşiret ağalarını hangi mantık ile karşılaştırdığınızı da merak ettim.Biri devlet,diğeri...!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

tam olarak neyi demek istediğinizi anlamadım,yalnız devlet ile aşiret ağalarını hangi mantık ile karşılaştırdığınızı da merak ettim.Biri devlet,diğeri...!

 

o kadar tutarsız verilen cevaplarınız var ki iyiki hukukçu biriyim cevap vermek için beynimde materyal çok....

kürt-türk politikası açıldığında doğudaki aşiretle devleti yan yana getiriyorsunuz da burda getirince neden biranda devlet farklı bir olgu oluyoır çelişki bir

 

sürekli devletin işkence yapmasını iddia eden sizsiniz bende işkence sadece devletin yaptığı değil gündelik hayattan örnek verdim.Ha siz devlet düşmanı iseniz o ayrı fakat sanırım devlet memurusunuz sağlık ile alakalı bir yerde çalışıyorsunuz umarım yanılıyorumdur eğer ki devlet memuru olupta bu şekilde devlet düşmanı olan biri iseniz bu nankörlüktür

 

sokak ortasında copla karşılık veren diyorsun ama gitmek fırsat kolladığın o ülkelerde bundan daha beteri var aç br alman anayasası ve roma hukuku ve ingiltere anayasası oku bakalım devlet aleyhtarı propaganda yapmanın cezası nedir ayrıca italya gibi bir ülkede de polisin işknece yapması meşrulaştırılmıştır ...hani senin ilk fırsatta gidecem dediğin ülke avrupa ya ....dur tahmin edeyim senin gidecein yer amerika sanırm orda daha beter emin ol ki üstelik idamda var Türkiye de idam kaldırıldı!!!

 

öyle cevaplar yazıyorsun ki ben sanki işkence yanlısı bir insanım.Şimdi bir duruşma da şöyle bir durum vardır.Sanığın avukatı çıkar bir şeyler anlatır baktı ki saçmalıyor sanık sen çık anlat denir, sonra davacının avukatı çıkar anlatır baktı ki o da saçmalıyor davacı ya sen çık anlat denir sonra hakim iki şeye bakar sanıık neden sanık davacı neden davacı....yani olaya bakış açın nasılsa sonuçta o şekilde tayin edilir sana yazmış olduğum yorumlarda sadece anlamak isteidğini anlıyor ve hatta belkide okumadan direk yorumu hazırıyorsun çünkü dikkat ettiğim kadarı ile yorumlarıma yazdığın cevaplarda birincisi kesinlik yok ikincisi hep açık uçlu yani baktığın zaman derin anlam içeriyor ama kurulmuş olmak amacı ile kurulmuş bir cümle sadece ve ne benim yazdığım yoruma karşılık ne de bir sonuca sadece tartışmayı uzattıkça uzatan bir ifadece tarzına sahip

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

o kadar tutarsız verilen cevaplarınız var ki iyiki hukukçu biriyim cevap vermek için beynimde materyal çok....

kürt-türk politikası açıldığında doğudaki aşiretle devleti yan yana getiriyorsunuz da burda getirince neden biranda devlet farklı bir olgu oluyoır çelişki bir

 

sürekli devletin işkence yapmasını iddia eden sizsiniz bende işkence sadece devletin yaptığı değil gündelik hayattan örnek verdim.Ha siz devlet düşmanı iseniz o ayrı fakat sanırım devlet memurusunuz sağlık ile alakalı bir yerde çalışıyorsunuz umarım yanılıyorumdur eğer ki devlet memuru olupta bu şekilde devlet düşmanı olan biri iseniz bu nankörlüktür

 

sokak ortasında copla karşılık veren diyorsun ama gitmek fırsat kolladığın o ülkelerde bundan daha beteri var aç br alman anayasası ve roma hukuku ve ingiltere anayasası oku bakalım devlet aleyhtarı propaganda yapmanın cezası nedir ayrıca italya gibi bir ülkede de polisin işknece yapması meşrulaştırılmıştır ...hani senin ilk fırsatta gidecem dediğin ülke avrupa ya ....dur tahmin edeyim senin gidecein yer amerika sanırm orda daha beter emin ol ki üstelik idamda var Türkiye de idam kaldırıldı!!!

 

öyle cevaplar yazıyorsun ki ben sanki işkence yanlısı bir insanım.Şimdi bir duruşma da şöyle bir durum vardır.Sanığın avukatı çıkar bir şeyler anlatır baktı ki saçmalıyor sanık sen çık anlat denir, sonra davacının avukatı çıkar anlatır baktı ki o da saçmalıyor davacı ya sen çık anlat denir sonra hakim iki şeye bakar sanıık neden sanık davacı neden davacı....yani olaya bakış açın nasılsa sonuçta o şekilde tayin edilir sana yazmış olduğum yorumlarda sadece anlamak isteidğini anlıyor ve hatta belkide okumadan direk yorumu hazırıyorsun çünkü dikkat ettiğim kadarı ile yorumlarıma yazdığın cevaplarda birincisi kesinlik yok ikincisi hep açık uçlu yani baktığın zaman derin anlam içeriyor ama kurulmuş olmak amacı ile kurulmuş bir cümle sadece ve ne benim yazdığım yoruma karşılık ne de bir sonuca sadece tartışmayı uzattıkça uzatan bir ifadece tarzına sahip

 

Ben o zaman özetle noktayı koyayım...

 

Birincisi,işkenceye karşı olup olmamanız beni bağlamaz,ben ülkemde işkenceden ölen insanlar varken,yasalara rağmen keyfi uygulamalar tam gaz devam ederken;kendi ülke gerçeğimde şunu derim;

 

"işkence zorbalığı,sistematik olarak uygulanan,örtbaslarla geçiştirilmeye çalışılan bir hak gaspıdır"

 

İkincisi devlet ve aşiret ağaları arasında ki ilişkiye gelince,şunu açık açık yazayım.Zorbalığın kimden geldiği değil,kendisi beni ilgilendiriyor.

 

Ama dikkattinizi çekerim,bir tarafta devlet(kurum ve kuruluşlar) diğer taraftan aşiret ağaları(o kurum ve kuruluşlara tabi olan)

 

ben ağanın zorbalığından kaçınça kime sığınıyorum sizce?Devlet dememe gerek var mı!

 

umarım anlaşılmıştır...

 

Siz beni anlamadığınız için,sizi taraflı olarak okuduğumu hatta hiç okumadan cevap yazdığımı yazmış ve eklemişsiniz,çelişki...

 

istediğinizi düşünmekte özgürsünüz...iyi geceler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben o zaman özetle noktayı koyayım...

 

Birincisi,işkenceye karşı olup olmamanız beni bağlamaz,ben ülkemde işkenceden ölen insanlar varken,yasalara rağmen keyfi uygulamalar tam gaz devam ederken;kendi ülke gerçeğimde şunu derim;

 

"işkence zorbalığı,sistematik olarak uygulanan,örtbaslarla geçiştirilmeye çalışılan bir hak gaspıdır"

 

İkincisi devlet ve aşiret ağaları arasında ki ilişkiye gelince,şunu açık açık yazayım.Zorbalığın kimden geldiği değil,kendisi beni ilgilendiriyor.

 

Ama dikkattinizi çekerim,bir tarafta devlet(kurum ve kuruluşlar) diğer taraftan aşiret ağaları(o kurum ve kuruluşlara tabi olan)

 

ben ağanın zorbalığından kaçınça kime sığınıyorum sizce?Devlet dememe gerek var mı!

 

umarım anlaşılmıştır...

 

Siz beni anlamadığınız için,sizi taraflı olarak okuduğumu hatta hiç okumadan cevap yazdığımı yazmış ve eklemişsiniz,çelişki...

 

istediğinizi düşünmekte özgürsünüz...iyi geceler.

Ben merak ediyorum hangi iskenceye maruz kaliyorsunuz? ve neden ne yapiyorsunuzda hangi sucu isliyorsunuzda aganizin yaninda yer alarakda suclu ilan ediliyorsunuz? iskence görüyorsunuz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben o zaman özetle noktayı koyayım...

 

Birincisi,işkenceye karşı olup olmamanız beni bağlamaz,ben ülkemde işkenceden ölen insanlar varken,yasalara rağmen keyfi uygulamalar tam gaz devam ederken;kendi ülke gerçeğimde şunu derim;

 

"işkence zorbalığı,sistematik olarak uygulanan,örtbaslarla geçiştirilmeye çalışılan bir hak gaspıdır"

 

İkincisi devlet ve aşiret ağaları arasında ki ilişkiye gelince,şunu açık açık yazayım.Zorbalığın kimden geldiği değil,kendisi beni ilgilendiriyor.

 

Ama dikkattinizi çekerim,bir tarafta devlet(kurum ve kuruluşlar) diğer taraftan aşiret ağaları(o kurum ve kuruluşlara tabi olan)

 

ben ağanın zorbalığından kaçınça kime sığınıyorum sizce?Devlet dememe gerek var mı!

 

umarım anlaşılmıştır...

 

Siz beni anlamadığınız için,sizi taraflı olarak okuduğumu hatta hiç okumadan cevap yazdığımı yazmış ve eklemişsiniz,çelişki...

 

istediğinizi düşünmekte özgürsünüz...iyi geceler.

 

madem ki seni bağlamıyor o zaman niye tartışıyoruz ....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben merak ediyorum hangi iskenceye maruz kaliyorsunuz? ve neden ne yapiyorsunuzda hangi sucu isliyorsunuzda aganizin yaninda yer alarakda suclu ilan ediliyorsunuz? iskence görüyorsunuz.

 

Çok mu merak ediyorsunuz,o zaman diyeyim size...sistemin koruduğu ağalar,koruyucular...nasıl bir tezattır ki,biz onlardan yine onları koruyanlara sığınmak zorunda kaldık.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok mu merak ediyorsunuz,o zaman diyeyim size...sistemin koruduğu ağalar,koruyucular...nasıl bir tezattır ki,biz onlardan yine onları koruyanlara sığınmak zorunda kaldık.

Agalari meclise biz mi tasidik benim bildigim bir hareketlenme olursa buda ilk önce halk hareketlenmesi ilk önce agaya, seyhe´e karsi olur..

 

Malesef devletimiz o bölgelere ne kadar el attiysa agaya, seyhe destek olanlar getirilen hizmeti her daim bertaraf etmistir.. is makinasindan insan gücüne kadar.. her daim verilen tepkiler ortadadir. ve bu cok önemlidir.

 

Bunun önemini hic bir zaman kavrayacak bir gelismede görmüyorum cünkü gercekler dagda araniyor gerceklerde dag yariliyor yen icinde kaliyor..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Agalari meclise biz mi tasidik benim bildigim bir hareketlenme olursa buda ilk önce halk hareketlenmesi ilk önce agaya, seyhe´e karsi olur..

 

Malesef devletimiz o bölgelere ne kadar el attiysa agaya, seyhe destek olanlar getirilen hizmeti her daim bertaraf etmistir.. is makinasindan insan gücüne kadar.. her daim verilen tepkiler ortadadir. ve bu cok önemlidir.

 

bunun önemini hic bir zaman kavrayacak bir gelismede görmüyorum cünkü gercekler dagda araniyor gerceklerde dag yariliyor yen icinde kaliyor..

 

siz,orada ki insanalara her daim önüne bakmayı öğretirseniz,olacağı budur.

 

Allahaşkına,bölgede patlayan bombalara,diz boyu açlığa rağmen mi halk diyorsunuz?

 

Aldatmayalım kendimizi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

siz,orada ki insanalara her daim önüne bakmayı öğretirseniz,olacağı budur.

 

Allahaşkına,bölgede patlayan bombalara,diz boyu açlığa rağmen mi halk diyorsunuz?

 

Aldatmayalım kendimizi.

Arkadasim Osmanli dan sonra Türkiye cumhuriyeti; ABD cumhuriyeti de gelse bu agalari bu seyh leri koruma sevdasi devam edeceginden zerre kadar kusku duymuyorum. cünkü sevda yok!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadasim Osmanli dan sonra Türkiye cumhuriyeti; ABD cumhuriyeti de gelse bu agalari bu seyh leri koruma sevdasi devam edeceginden zerre kadar kusku duymuyorum. cünkü sevda yok!

 

sadece halkmı koruyor onları?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sadece halkmı koruyor onları?

Zannetmiyorum onlari koruyanlarin ortak noktasi Türkiye´de kendi kimligimizi birligimizi tartismaya acanlardir biz Türk milletinin mensubuyuz diyemeyenlerdir.. Hic bir ülke milletini tartismaya acmaz.. hic bir ülkenin milleti de Devletinin bütünlestirici unsuru olan kimligini tartismaya acmaz..ülkemizdede Seyh Sait lerle Hekimoglu arasinda cok fark vardir bunu kavraya bilirsen olayin cözümü burda yatar!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Zannetmiyorum onlari koruyanlarin ortak noktasi Türkiye´de kendi kimligimizi birligimizi tartismaya acanlardir biz Türk milletinin mensubuyuz diyemeyenlerdir.. Hic bir ülke milletini tartismaya acmaz.. hic bir ülkenin milleti de Devletinin bütünlestirici unsuru olan kimligini tartismaya acmaz..ülkemizdede Seyh Sait lerle Hekimoglu arasinda cok fark vardir bunu kavraya bilirsen olayin cözümü burda yatar!

 

onlara bir de çıkar sahiplerini ekleyin,onlarda var.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

birinci cümle "siz,orada ki insanalara her daim önüne bakmayı öğretirseniz,olacağı budur.

 

Allahaşkına,bölgede patlayan bombalara,diz boyu açlığa rağmen mi halk diyorsunuz?

 

Aldatmayalım kendimizi.."

 

ikinci cümle "onlara bir de çıkar sahiplerini ekleyin,onlarda var"

 

üçüncü cümle "Çok mu merak ediyorsunuz,o zaman diyeyim size...sistemin koruduğu ağalar,koruyucular...nasıl bir tezattır ki,biz onlardan yine onları koruyanlara sığınmak zorunda kaldık."

 

gelelim kuru fasülyenin zararlarına.....

 

bak mavi arkadaşım

 

öncelikle bir konuyu açığa kavuşturalım doğunun neresindensin bilmiyorum ama benim ailemde büyüklerim dahil olmak üzere ve Tuncelide gazi olan kuzenim dahil olmak üzere ve ben de dahil olmak üzere doğuda belli yerlerde göze batan noktalar yada ölü noktalar çalışmalarda bulunduk....

 

Olaya nasıl bir açıdan bakmak istersen öyle görürsün.Gazi olan kuzenimin bir lafı vardı hiç unutmam "gündüz kahvede beraber çay içtiğin köylü mehmet amca gece oluyor karşımda terörist"

 

bazı olaylardan örnek vereceğim ...önce hatayı kendi içimizde aramalıyız çünkü...

PKK ya yandaşlık eden bir köylüye soruyorlar neden yardım ediyorsun diyerek köylünün cevabı şu oluyor

"ben tavuk satarak geçimimi sağlıyorum benim sattığım tavuğun adet fiyatı 5 lira ama PKK lı geliyor veriyor tanesine 50 lira" şimdi diceksin işte köylü aç çareyi PKK ya yardım etmekte buluyor.Aynı köylü mahsulunu eksin diyerek devletten sübvansiyon alıyor, traktörüne mazot parası alıyor, tarım politikası içinde devlet köylünün belli miktarda mevsimsel olarak uğradığı zararın bir kısmını geri ödemek üzere geri verdiğide biliniyor...ee peki neden ne??

 

şöyle ifade edeyim köylü elinde toprağın bir kısmını sabaha kadar sübvansiyon olarak eksin o ağa dediğiniz kimselere vermek zorunda kalıyor çünkü vermezse ağa toprağını işletmiyor ve ben bizzat bu durum için açılan bir davayı görmüştüm ama en son bildiğim yazılı hukuk orda geçmedi o sizin hukuk yok bu ülkede dediğiniz olmayan hukuk geçemedi geçirtilmedi ...arkasından toprağa gıda ekin diye verilen yardım parası alakası olmyan ekimi yasak olan haşhaş ekiliyor yani uyuşturucuya....

 

insanlara önüne bakmaya alıştırmışsınız diyorsun ya hani ordaki insan kafasını kaldırmak istemiyor ki....Devlet 46-60 döneminde doğuya çok yatırım yaptı ancak iç düzen bunları engelledi eğer merak ediyorsanız korkut boratav Türkiye İktisat Tarihi biraz kalındır ama okursanız çok rahat öğrenirsiniz ve birde Yakup Kepeneğin Türkiye Ekonomi Tarihi kitabını okuyun o da biraz kalındır okumayı sevenlere ben pek netteki yazılara riyakat eden biri değilimdir....alır okurum daha sizede tavsiye ederim

 

Gelelim koruyucu sistemine koruyucu sistemi çekiç gücün aslında yüz karası oldu neden.İki şeyi devlet hesap edemedi birinci ordaki halkın nasıl bir künyeye sahip olduğunu ikincisi ise denetim ve tefitişi ....

 

Ordaki halktan kastım bugün belli aşiretler gerek koruyucları ile gerek kendi silahlanması ile PKK ya karşılar ancak bir çok aşirette tam tersi biz karşıyız diyerek saman altından su yürütmektedirler.Bİrincisi kabul edin doğuda artık tek gelir var kaçakçılık.Silahın dan tutun kadın ticaretine varana kadar her şey var.Ordunun envanterinde olmayan silahlar hanelerden çıkıyor.KOruyucu vasfı diyerke atanan insanların hepsi devletin gel beraber bu PKK illetinden kurtulalım politikasıdır ancak koruyucu dediin insanlarda kürt sonuçta.Benim askerde komando olan bir arkadaşım şöyle bir şey anlattı bir ara

çatışmaya giriyoruz diyor askerlerden biri saklanıyor ateş etmiyor en sonunda tespit ettim sorguya çektim dedi çocuğun cevabı şu"ben kürdüm kendi milletime ateş etmem!!!!" o zaman söyle kendi milletine o da bana ateş etmesin...

 

Tarih yazar açar okursunuz ilk silahlanan TSK değildir.KOruyuculara maaş bağlayarak yörenin huyunu suyunu bilirisniz buranın halkısınız diyerek o insanlar napıyor gidip askerin yerini PKK lıya söylüyor hatta gece PKK ile beraber çatışmaya giriyor sonra her ay maaşını tıkır tıkır alıyor ha o adamı oraya alan kim gene aşiret gene ağa gene düzen ha sen şimdi dersin o senin devletin almasın onları.Benim devletim zaten onu alırken adam yerine koyarak alıyor sonradan fos çıkan o!!!!

 

Atılan bombalar diz boyu açlık orda kimse aç değil.Ben gözümle gördüm.Sefalet içinde değil sefalet gözüküyor sadece buda iki inan batıda doğudan daha aç kalmış köyler yöreler var ....atılan bombalar diyorsun keyfimizden atmıyoruz heralde bomba spor olsun diye mi atılır orda bir terör söz konusu PKK bana bomba atınca hak mücadelesi ben yapınca sorun oluyor sanırım .....

 

sistemin koruduğu ağalar korucular diyorsun.Arkadaşım dikkat edersen işi meşrulaştırmak isteyen zaten onlar nasıl mı bu gün meclisteki doğu milletvekillerinin bir çoğu aşiret ağası.Onu seçen kim aşireti.Senin ağan hem dokunulmazlıktan faydalanayım, hemde devleti birazda ben soyayım diyerek aday oluyor ona oyu sizler veriyorsunuz...Valla ben doğuya gittiğimde spor turnuvası için gitmiştim...Bİr amcaya kaç çocuğun var diye sordum 8 dedi.Kaçı kız kaçı erkek dedim hepsi erkek dedi.Ne şans amca be hepsi mi erkek çıktı hiç mi kız olmadı dedim kızlar ele gidecek niye sayıyon dedi al işte sizin ordaki zihniyet......bunu da mı devlet yaptı

 

Devletin yaptırdığı okulu ahır olarak kullanan köy gördüm...Ha şimdi sen dersin tabi kullanır devlet öğretmen göndermiyor bu sanki bir savunma mekanizması ya evlat kolay yetişmez ben anama babama kolay yetişmedim ataması çıktığında bir çok kimsenin gitmemesinin sebebi kaybedecek şeylerinin olması orda ki can korkusu yani PKK temizleyin PKK yı silin atın aranızdan vermeyin desteğinizi bak bakalım Türkiye Amerikaya bile kafa tutar mı tutmaz mı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
Ben,Doğu'nun kendisinde yaşadım...kimin,ne olduğuınu çok iyi biliyorum,hesapların nasıl canlardan can aldığınız.

 

Anlamak için empati gerek,anlamak için dinlemek gerek.

 

yine anlaşılmadı... :(

 

 

bende hesapladım nasıl canlar aldığınızı nasıl onurları,alileri ve volkanları (bunlar benim şehit olan arkadaşlarım) ve diğerleri nasıl öldürdüğünüzü anlamak için empati gerek diyorsun sende hangi empati var ölüm diyince sadece kendi ölülerin kendi cenazelerin bizdekiler nedir peki...

 

hani bir laf vardır ateş edilmeyecek silah yoktur nişanı gözlemeye göz gerek, söylenmeyecek söz yoktur doğruyu söylemeye yürek gerek

 

al size empati o zaman...doğunun kendisinde yaşadın bende yaşadım yaşattım...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.