Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Sudan


Misafir birce

Önerilen İletiler

sudan3cu8.jpg

Sudan

 

 

 

 

Arap dünyası ile Zenci Afrika arasında

 

 

 

Sudan' ı anlayabilmek icin ülkenin cok geniş topraklarının konumunu göz önünde tutmak gerekir. Ekvator kuşağından

 

tropikal kuşaga, Kuzuldeniz' den Orta Afrika' nın geniş uzamlarına doğru yayılan bu topraklar, birbirinden cok değişik

 

fiziksel bütünleri ve kültür alanlarını birbirine bağlar, bu yüzden de ülke, son derece farklı halkların ve iktisat sistemlerinin

 

celiskilerini iceren bir uzlasma alanı görünümündedir.

 

 

 

2,5 milyon km² ' yı aşan ülke topraklarında, iklim' de son derece ceşitlidir. Güney kesiminde yazları bol yağışlı tropikal

 

iklim egemendir.

 

 

Yapraklarını döken...fotostorysudankalma02zf3.jpg... ağaclarla ve ağaclı savanayla kaplı geniş

 

alanlar yer yer, Nil ve baslıca kolları gibi rejimi düzenli akarsuların cığırları boyunca uzanan galaeri ormanlarıyla kesilir.

 

Bölge, Afrika ' daki cok cesitli hayvan türlerinin son sığınaklarından biridir. Kuzeye doğru Nil' in akışı yönünde ilerlendikce

 

yağışlar yavaş yavaş azalır ( Hartum' da 161 mm, en sıcak ayın sıcaklık ortalaması 31° C ' tir ) ve en çok güneşin tam

 

tepede olduğu kısa dönemler de yağıs düşer.

 

Yüzey, bozkır bitki türleriyle örtülüdür, yer yer uzun kuraklık dönemlerine dayanabilen bitkilerden oluşmuş ağacsı bitki

 

öbeklerine raslanır. Libya' ya ve Mısır' a yakın daha kuzeydeki kusak cöl ikliminin etkisi altındadır, yağıslar yok denecek

 

kadar azdır, yaz aylarında sıcaklık cok yükselir, bitki örtüsü iyice cilizlaşır. Bu kesimde yalnızca Nil' in cevresindeki bölge

 

yeşildir.

 

 

 

Irmağın uzun vadisi, Libya cölünden Kızıldeniz' in düz kıyısına doğru genişleyen Nübye cölünü ikiye ayırılır, genellikle

 

cakıllik ve kumluk olan Nübye cölünde, ender görülen birkac kuyunun ve iki vahanin cevresinde biraz bitki yetişir.

 

 

 

Sudan' da yüzey şekilleri oldukca yalındır. Ülke az eğimli ucsuz bucaksız bir canak görünümündedir. Doğuda Kızıldeniz

 

kıyısında uzanan yükseltiler ile Etyopya yalası, batı ve güney de de Nil havzasını Kongo havzası ile Cat gölür havzasından

ayıran taracali engebeler arasında yer alır. Topraklariı tekdüze görümünü yalınca Cebel Marra ( 3 040 m ) bozar.

 

 

 

Bu canağın tabanında ve orta ekseni doğrultusunda, Nil ırmağı, daha doğrusu kollarıyla birlikte iki Nil akar. Mısır gibi

 

Sudan da ( hic değilse topraklarının büyük bir bölümüy le ) Nil' in bir armağanıdır. Bahr el Cebel

 

 

( Dağlar ırmağı ) adıyla Nimule' den Sudan' a giren büyük ırmak, kaynağını olurşturan havzanaın ekvator yağmurlarıyla

 

beslenmesi nedeniyle sürekli su taşir, genis menderesler cizdigi cıirinin yukarı kesiminde, yoğun buharlaşma etkisyle,

 

suyun büyük bir bölümünü Sudd bataklığında yitirir.

 

 

 

Ama, soldan Bahr ül- Gazal ( Ceylanlar ırmagi ) sağdan Sobat ırmaklarını aldıktan sonra Hartum' a kadar Beyaz Nil adıyla

akar ve orada Mavi Nil' e katılır. Nil' in bu ikinci kolu, Etyopya dağlarında Tana gölünden cıkar, yaz yağmurları sırasında

 

şiddetli taşkınlara yol acar, ama gübre yerine gecen bol miktarda camur da taşır. Bakentin aşağı kesiminde Nil' in rejimi,

 

mevsimlere bağlı olarak değişir. Beyaz Nil' in sürekli, ama bol olmayan sularına yaz sonunda Mavi Nil' in suları da

 

eklenidiği zaman taşkınlara yol acar. Günümüde yeni Assuan barajı sayesinde ırmağın suyu Nasır gölünde

 

toplanmaktadır.

 

 

 

Kıyı seridinin bütün tarımsal etkiliklerini düzenleyen Nil' in sonuncu kolu olan Atbara, ırmağın rejiminde değişiklige yol

 

acmaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ülke tarihine genel bakış

 

Sudan topraklarının eski cağlardaki tarihi Mısır' ın tarihiyle aynıdır. Ülkeyi ele geciren ( XIII. - XIV. yy. ) Araplar, kuzey

 

bölgelerinde Islam dinini yaydılar. XVI. yy' da, ülke Müslüman Fung sülalesi tarafından yönetildiği sırada, Mavi Nil ' in

 

zenci halkları ile Araplar karışmışlardı. Sennar kentini baskent yapan Funglar, Darfur ve Kordofan gibi cok tanrılı devletleri

 

de kendilerine bağlayarak ülke topraklarında bütünlüğü sağladılar ve köle ticareti sayesinde iktisatlarini güclendirdiler.

 

Sudan XIX. yy' da Mısır Hidiv' i Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından fethedildi. Ülkenin doğu bölgeleri

 

 

( Dongola idare bölümü Kordofan, Sennar ) Mısır' a katıldı ve yeni eyaletin merkezi Hartum oldu ( 1823 ) . Mısır egemenliği

sırasında Islam dininin yayılma sürecinin hızlanmasının yanı sıra, büyük sulama calışmaları da başlatıldı, bu arada Arap

 

kabileleri tarafından sürdürülen köle ticareti yaygınlaştı, buna bağlı olarak da, geri kalan bölgelerin ( Darfur ve Güney

 

Sudan ) fethi kolaylaştı.

 

 

 

Yerel valilerin kötü yönetimleri, Mısır' da Ingiliz - Fransız egemenliğinin güc kazanması Hidiv Ismail' in köle ticaretini

 

yasaklamak amacıyla yinelediği girişimler, Imam Mehdi ' nin önderlik ettiği ulusal bir ayaklanmaya yol acit, ayaklanma

 

Ingiltere' nın Sudan topraklarına müdahalesine olanak sağladı. 1885 ' te Ingiltere, Nil' in yukarı havzasına büyük bir ordu

 

yolladı. 1898' de Omdurman catışması sırasında ölen 50 Ingiliz - Mısır askerine karşı 10 000 ' e yakın kışı yitiren Sudanlı

 

Mehdi yanlıları püskürtüldü ( bu savaşta Afrika' da ilk kez mitralyöz kullanılmıştır ).

 

 

 

Bir yıl sonra imzalanan Ingiltere - Mısır anlaşmasıyla, sudan ' da bir ortak yönetim öngörüldü, ama gercekte bu anlaşma,

 

Ingilizlerin ülkeyi tek başlarına yönetmeleri anlamına geliyordu.

 

 

 

Ingilizler ülkeyi seyhlerin ve kabile başkanlarının aracılıgıyla yönetirken, ucsuz bucaksız toprakların iktişadı kullanımını

 

dogrudan doğruya denetimleri altında tuttular. Ingiltere Mısır ortak yönetimi, 1924 - 1936 arasındaki kısa bir dönem dışında

( Ingiltere o yıllarda Mısır' ın Sudan' daki haklarını kaldırmıştı ) , bağımsızlığa ( 1956 ) kadar sürdü.

 

 

 

Ülkenin bağımsızlığına kavuşmasından sonra, ic dengesizliklerden kaynaklanan bütün sorunlar carpıcı bicimde ortaya

 

cıktı. Hiristiyanliğı ya da animizmi benimsemiş olan zenci halkların yaşadığı güney bölgesi ile müslüman Arapların

 

yaşadığı orta - kuzey bölgesi arasındaki karşıtlik, düzenli ordu ile en güneydeki illeri bağımsızlığa kavuşturmayı

 

amaclayan Anya - Nya gerillalari ( bu ad son derece zehirli tropikal bir böceğin adından gelir ) arasında bir savaşa yol actı.

Başka devletlerin de dolay li desteğini ve parasal yardımını sağlayan gerilla birlikleri, 1972 ' de Addis Abeba kentinde barış

anlaşmasının imzalanmasına kadar ülkeyi kana buladılar. O günden bu yana görece bir barış ortamına kavuşan ülkede,

 

büyük kalkınma planları uygulanmaya başladı ve iktisat yeni ve daha cağdas bir yörüngeye oturtuldu.

 

 

 

Iktisadın temeli olan tarım

 

 

 

Günümüzde bile Sudan topraklarının cok kücük bir bölümü ( toplam yüzeyin 1 / 50 ' inden azını oluşturan 4 milyon

 

hektarlik bir alan ) tarıma acılmıştiır oysa 40 milyon hektarliı bir alan büyük bir güclük cekilmeden tarıma acılabilir, üstelik

kurutma calışmaları tamamlanabilirse bir o kadar topraktan daha yararlanılabilecektir, ayrıca, 120 milyon hektarlık bir

 

alan da otlaga dönüştürülmüştür. Başlıca tarım ürünü olan hintdarısı, gübrelenmiş tarlalarda gezgin tarım uygulamasıyla

 

yetiştirilir.Hintdarisi ekimi ve hayvancılık ( büyükbaş hayvan ve keci ) , camurdan yapılmış,

 

damları sazla örtülü...lopithaeuser01ez7.jpg... kulübelerde yaşayan köylülerin temel besin

 

kaynağını oluşturur. Köyler ağaclık alanlara, savanaya, önemli akarsu boylarına ya da ormanın bosluklarına serpilmiş tir,

 

ne var ki, cece sineği yüzünden hayvancılık hızla gerilemektedir. Bazı kabileler gübre bulamadıkları zaman, kendilerine

 

özgü bir gübreleme yöntemeine başvururlar. Kurak mevsimin başlarında yaprak ve dalları koparıp tarlalara serperek,

 

termitler tarafından ufalanmasını beklerler, ufalanan bu yaprak ve dalları ilk yağmurlar kolayca

 

ayrıştırır.

 

lastscantq7.jpg

 

Kordofan' da Bakkaralardan bir genc kız ( Bakkaralar tarımla uğraşan göçebe bir halktır ) .

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bataklık olan Sudd bölgesinde, balıkcılık büyük önem taşır ve yalnızca tahila dayalı beslenmeyi destekler. Yıllık yağışların

1 000 mm' lik esyağış egrileri ile 800 mm ' lik esyağış egrileri arasında ( yani 10° ve 12° Kuzey enlemleri arası ) kaldığı

 

kesimde, göcebe hayvancılık yapılır. Bu kesime nisan - ekim ayları arasında yağış düşer,

 

haziranda Nil' in suları alcak...19233325aa3.png...yerleri basmaya başlayınca, daha kuzeydeki

 

kuru topraklara götürülen sürüler ekim ayına kadar orada bırakılır, aralık ayında sular cekilince, kalan taze otlar,

 

hayvanların beslenmesini sağlar.

 

 

 

Daha kuzeye cıkıldığında, yağışlar iyice azalır ve düzensizleşir, iklimle en iyi uyum sağlayan göcebe hayvancılık, bu

 

yörelerin başlıca iktisadi etkinliğinidir, kısa süren yağmur mevsiminde darı ve arpa ekimi yapılır. Hartum’ un üstünde yer

 

aldığı enlem ile Mısır sınırı arasında kalan kesimde göcebe yetiştirilen develer, Libya’ ya ve Mısır’ a satılır.

 

 

Ülkede geleneksel iktisat da görülür, XIX. Yy’ in sonlarında Mısırlıların ve Ingilizlerin ülkeyi ele gecirmeleriyle, büyük tarım

 

işletmelerinin kurulmasına en elverişli toprakların görünümü değişmiştir. Önce, geniş boyutlu bir demiryolu ağı

 

gerceklestirildi ( topraklarin dümdüz, toprağın da son derece sert olması nedeniyle, rayların arasına taş dösemeye gerek

 

kalmadı ) , böylece ülkenin tek limanı olan Port Sudan, Nil vadisindeki demiryollarına bağlandı. Daha sonra, Mısır’ da

 

denedikleri tarım yöntemlerini, Sennar’ da suları bir barajda toplanan Mavi Nil kıyılarında ‘ da uygulamaya başlayan

 

Ingilizler. Sudanlilarin Cezire ( yani sular arasındaki ülke ) diye niteledikleri Mavi Nil ile Beyaz Nil arasında kalan bölgede

 

pamuk ekimini ve daha sınırlı ölcüde, şekerkamışı tarimini gelirtirdiler.

 

 

Ne var ki, Ingilizler, bu sulak alanın dışında kalan yerlere hicbir zaman ilgi göstermediler, bu yüzden söz konusu yörelerde

cağdaş iktisat cok yakın bir dönemde başladı ve henüz tam anlamıyla benimsenemedi. 1972 barişından sonra, yabancı

 

sermayenin de katkısyla cok geniş caplı bir tarım calışması palanlandi. Bu planın en önemli bölümünü Jongley kanalı

 

oluşturur. 281 km uzunluğunda ve 40 m genişliğinde olan bu kanalın yapımı tamamlandığı zaman, Nil’ in Jongley ile

 

Malakal arasında kalan yatağı ucsuz bucaksız Sudd bataklığı dışına kaydırılmış olacak, böylece buharlasma nedeniyle

 

Nil de günde 40 milyon m³ ü aşan su yitimi önlenecek, bu suyla 1 800 000 hekarlık bir arazi sulanabilecek, büyük bir

 

hızla artan nüfusun...sudanphotoskc8.jpg... giderek daha cok gereksinim duydugu besin maddelerinin

 

ekimine ayrılan alanlar genişletilebilecektir.

 

Yapımı sürmekte olan öbür projelerin başlıcaları sunlardır: Mavi Nil’ in sagdan aldığı kolu Rahad ırmağı vadisinin

 

sulanmasını ve yörede kurulması tasarlanan 15 000 ciftlikte pamuk ve yerfıstıgı ekimi yapılarak 70 000 kişinin

 

yerleşmesini sağlayacak olan Rahad kanalı ( Dünya Bankasi ve Kuveyt hükümeti tarafiıdan paraca desteklenmektedir ),

 

Nil vadisinde mısır üretiminin on katına cıkarılmasını ve şeker kamışı tarımının güclendirilmesini amaclayan tasarı: Sudan’

 

in şeker dışsatımına gecmesini sağlayacak olan 5 modern şeker rafinerisi ( Arap ülkelerinin ve Japonya’ nin yardımlarıyla

kurulmaktadır ), tasarısı, Suudi Arabistan ve A.B. D’ nin yardımıyla uygulanmakta olan büyükbaş hayvancılığı geliştirme

 

tasarısı. Port Sudan’ da gene Suudi Arabistan ve Kuveyt’ in desteğiyle yapılmış olan ve başkente boru hattıyla bağlanan

 

petrol rafinerisi de, günümüzde oldukca geri düzeyde bulunan sanayinin gelişmesini sağlayacaktır. Ayrıca, Cin Halk

 

Cumhuriyeti’ nin para yardımı yaptığı bazı dokuma tesislerinin ve ulasim sisteminin modernleştirilmesi calışmalarının,

 

iktisadi yaşama büyük katkisi olacaktır.

 

Tarım alanındaki hızlı çağdaşlama süreci, bazı kararsızlıkların ortaya cıkmasına yol acmıştır. Jongley kanalının yapımı,

 

cevre koruması acısından uzun tartışmalara neden olurken, geleneksel yöntemlerle yapılmakta olan tarım geliştirilmeden

 

makinelesmeye yönelmenin başarilı sonuclar vermeyeceği doğrultusunda büyük kuşkular uyanmıştir. Hatta bu calışmalar

 

sonunda toplum, doğa ve kültür bakımından önemli bir değişme olacağından korkulmakta, dolayısıyle, ülkedeki bu geniş

 

caplı dönüşme ceşitli topluluklar tarafından karşı cıkılmaktadır.

 

Bunula birlikte Sudan hükümeti, zamana karşı yarışıp, ülkeyi Afrika’ nın en büyük ciftligi haline getirmeye niyetli dir. Cok

 

büyük dış borcları olmasına karşın, sosyalist bloktan gördüğü yardımların yanı sıra ülke, günümüzde A.B.D nden ve Arap

 

ülkelerinden yeni krediler elde etmeyi başarmıştır.

Kalkınma yolunda gercekten önemli cabalar gösterilmesine karşın henüz cözümlenememiş pek cok sorun vardır. Bunların

cözümü kuşkusuz, uzun süre huzur icinde yasamaya ve büyük iktisadi güclerden daha çok yardım elde etmeye bağlıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.